Catalog

27MAYIS1994CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 'Anayasal vatandaşlık' tartışması • AiNKARA (AA)- MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Öztürk, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in, 'anayasal vatandaşlık" kavramından son günlerde sık sık söz ettiğini bildirerek, "Devleti temsil eden zatın, ülkenin en hassas bir döneminde, ne getirip ne götüreceği bilinmeyen bir 'anayasal vatandaşlık' kavramını lartışmaya açmalannı, en halisane tabiri ile yanlış bulmaktayız" dedi. ANAPdönemi polffikalam • ANKARA(AA)-CHP Genel Başkan Yardıması Adnan Keskin. tanmdaciddi sorunlar yaşandığını, gerekli önlemlerin alınmaması halinde, Türkiye'nin yakın gelecekte açlık tehlikesiyle karşı karşıya kalacağmı öne sürdü. Keskin. parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında. ANAP döneminde lanm kesimi ve çiftçinin ikinci plana itildiğini, koalisyonun da ANAP dönemi politikalannı devam ettirdiğini savundu. Yalova'ya geçici belediye başkanı • YALOVA(AA)- Yalova'da 27 Martta yapılan yerel seçim sonuçlannın iptal edilmesi üzerine DYP'li İbrahim Uzun'dan boşalan belediye başkanlığı görevine, geçici olarak Millı Eğitim İlçe Müdürü Sinan Bozoğlu getirildi. Göreve başlayan Sinan Bozoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada."Yaİdaşık 1.5 ayhk bir dönem için başkanlığa vekalet cdeceğim. Beîediyenin programını uygulayacağım. Yalova'nın turizm sezonuna hazır olabilmesi için bozuk yol ve kaldınmlan onartacağım" dedi. SHP Yalovaiiçe örgütü, DYP'den ada> adayı olması nedeniyle Bozoğlu'nun belediye başkanlığına getirilmesine karşı çiktı. Tutuklu DEP'literden soru • ANKARA (ANK A) - Ankara Kapab Cezaevi'nde tutuklu bulunan DEP milletvekilleri Ahmet Türk, Leyla Zana, Orhan Doğan ve Hatip Dicle, Başbakan Tansu Çiller'e "Bağımsız olması gereken mahkemeler size mi bağlandı" diye sordu. Tutuklu milletvekilleri TBMM Başkanlığfna gönderdikleri ve Başbakan Tansu Çiller tarafından yanıtlanmasını istedikleri yazılı soru önergesinde Çiller'in 16 Mart 1994 tarihinde bir gazetede yer alan "Yargıdan rica ettim. Belki de etmemem lazım. Bu işi hemen bitirin dedim" şeklindeki sözleri hatırlatıldı. Çiller hakkındaki gensoru • ANKARA (ANKA)-RP milletvekilleri, KİT'lerde kötü yönetim sergilendiği ve stratejik tesisleri imha etmeye yöneldiği gerekçesiyle Başbakan Tansu Çiller ve hükümet hakkında verdikleri gensoru önergesini "kapsamı genişleteçekleri" gerekçesiyle geri çektiler. Gensoru önergesi. önümüzdeki hafta içinde TBMM Genel Kurulu'nda ele ahnacakü." Gökçek'e sopuşturma • ANKA'RA (Cumhuriyet Bûrosu) -İçişleri Bakanı Nahit Menteşe, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nca açılan memur sınavı sonucunda aday memurluğa atanan 611 kişinin, Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in sınavlann usulsuz yapıldıği gerekçesiyle işten çıkanlmalanyla ilgili inceleme ve soruşturma başlatılması için teftiş kuruluna onay verdi. İçişleri BakanlığVnca yapılan açıklamada. iki mülkiye başmüfettişinin inceleme görevine başladıklan bildirildi. SHPdenMenteşe'ye gensoru Ankara Emniyet Müdürü Taşanlar'm göreve iade edilmesine tepki gösteren SHP'li muhalif milletvekilleri İçişleri Bakanı için gensoru önergesi hazırladılar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Orhan Taşanlar'ın Ankara Emniyet Müdürlü- ğü görevine iade edilmesi- nin koalisyon ortaklan arasında yarattığı huzursuzluk sürüyor. SHP'li muhalifler. Taşanlar'ın göreve iadesine mısilleme olarak. DYP'li içişle- ri Bakanı Nahit Menteşe hakkında gen- soru önergesi hazırladılar. SHP grup yönetiminin onayını bekleyen önerge, DYP'liler tarafından, "Koalisyonu boz- ma girişimi" olarak nitelendirildi. SHP Ankara Milletvekili Salman Ka- ya'nın polislerce dövüldüğü 1 Mayıs olaylan sonrasında açığa alınan Taşan- lar'ın bayram tatili öncesi göreve iadesi nedeniyle SHP'li muhalifler harekete geçti. SHP Milletvekilleri Ziya Halis, ibrahim Gürsoy, Şahin L'Iusoy, Atilla Mutman, Celal Kürkoğlu, Cemalettin Gürbüz, Mehmet Kerimoğlu, Mustafa Yılmaz, Salman Kaya, Ali L yar v e Gûler İleri, Taşanlar'ı göreve iade eden İçişleri Bakanı Menteşe'yi istifaya davetettiler. 'Koalisyonubozmampişimi'ovpıicr SHPgrup yönetiminin onayını Bekleyen ve 11 milletvekilınin imzaladığı önergeyi 'koaliyonu bozma girişimi' olarak tammladılar. Güvenlik güçlerinin olumsuz tutumlan- nın siyasi sorumlusunun Menteşe oldu- ğunu belirten SHP milletvekilleri. istifa etmeme olasılığına karşı bir gensoru önergesi hazırladılar. SHP'li 11 milletvekilinin imzasını ta- şıyan gensoru önergesi. Grup İçyönet- meliği uvannca dün grup başkanlığına verildi. Gensoru için gerekli 20 imzayı grup içinden ve gerekirse öteki partiler- den tamamlayacaklannı bildiren SHP'li muhalifler. grup yönetimı tarafından zamanında ele alınmaması ya da redde- dilmesi durumunda önergeyi doğrudan Meclis Başkanhğı'na vermeyi değerlen- direceklerinı söylediler. SHP Grup İç- yönetmeliği'ne göre önerge 20 gün için- de ele alınmazsa. milletvekilleri doğru- dan Meclis Başkanlığı'na verme olana- ğına sahip olacaklar. GensorucuSHP'lilerdündüzenledik- leri basın toplantısında. yasadışı eylem ve kişileri tespit etmekle görevli Ankara emniyet görevlilerinin memur, öğrenci. hatta milletvekillerine karşı şiddet kul- landığını belirterek. "bu konuda tescilli olan" Emniyet Müdürü Taşanlar'ın tepkileri bertaraf etmck için geçici ola- rak görevden alınıp. sonra iadeedildiği- ne dikkat çektiler. "Taşanlar'ın uydur- ma ve inandırıcı olmayan raporlarla gö- reve iade edilmesinin parlamentoya ve gelişmekte olan demokrasiye karşı hak- sızlık" olduğunu vurgulayan SHP'lilcr, TBMM Başkanı Hüsamettin Cindo- nık'un ta\ nnı da eleştirdiler ve olavın si- yasi sorumlusu olan Menteşe'nin ba- kanlıktan aynlması gerektiğini savun- dular. SHP'liler, "Parlamenterine sahip çıkamayan cumhuriyet hükümetinin de- mokratikleşme gibi ciddi konularda id- dialı olabilmesinin ne kadar inandırıcı olacağı tartışma götürür" dediler. DYP: Koalisyonu bozma girişimi DYP Grup Başkanvekili Nevzat Er- can ise, gensoru girişiminin SHP'ye ma- ledilmcmesi gerektiğini bildirdi. içişleri Bakanı'nın yasalara göre gereğini yaptı- ğını ve Taşanlar'ın göreve iadesinden daha doğal birşey olamayacağını savu- nan Ercan. "Birileri istiyor diye, görev- den alma ya da istifa olmaz" dedi. Ercan, gensoruyu hazırlayanlann SHP içınde- ki belirli bir grup olduğunu kaydederek, •'SHP. gnıbunun eğiliminin bu doğnıltu- da olduğunu sanmıyorum. SHP içinde rahatsızlık >ar, koalisyon bozulsun iste- yenler var. Bu da, o doğnıltuda bir giri- şim olabilir" diye konuştu. ANAP Genel Başkanı, partisinin Fatih Belediyesi başkan adayı Sadettin Tantan'ı tanıttı Yılmaz'daniki turlu sisteme övgü İstanbul Haber Servisi - ANAP Genel Başkanı Me- sut Yılmaz, ANAP'ın Tür- kiye'de her zaman iki turlu se- çim sisteminin uygulanması ge- rektiğini savunduğunu belir- terek" "YSK'nin bazı ilçelerde seçimkri iptaliyle böyle bir im- kan doğmuştur. 10 temmuzda yapılacak olan seçün bir nevi ikinci tur seçimdir" dedi. ANAP Fatih Belediye Baş- kan adayı Sadettin Tantan'ı basına tanıtmak için dün 14.00 sıralannda ilçe merkezine giden Mesut Yılmaz, ilçe binası önünde toplanan partililere bir konuşma yaptı. Seçim otobüsiı üzerinde yaptığı konuşmada basın toplantısını mitingeçevır- dikleri için partililere teşekkuı eden Yılmaz, 27 Mart seçimle- rinden önce iki turlu seçim sis- teminin Türkiye'de uygulan- ması gerektiğini savunduk- lannı belirterek "Fatih gibi 300 bin seçmeni olan bir ilçede sade- ce yûzde 25-26 oy alıp da beledi- ye başkanlığı yapmak demokra- si açısından eksikliktir. Burada belediye başkanlığı yapcak kişi- nin hiç olma/.sa y üzde 40-50 seç- menin oyunu aİmalıydı. YSK'- nin seçimleri iptaliyle böyle bir ünkan doğmuştur. 10 temmuzda yapılacak olan seçim bir nevi ikinci tur seçimdir" dedi. 'Kefalet gerekmez Fatih Belediye Başkan adayı Saadettin Tantan'ın uzun yıllar Türk emniyetine hizmet verdi- ğini, ahlaksızla yolsuzla müca- dele ettiğini kaydeden Yılmaz, "Onu tanıyorsunuz. Benim ke- faletime ihtiyacı yok. Sayın Tantan dürüstlüğü ve hizmet an- laytşıyla Fatih'e hizmet verecek. Siz ona bir buçuk ay çalışın. o size beş yıl hizmet verecek" diye konuştu. Partililerden bir buçuk ay iş- lerini ihmal pahasına seçim için çalışmalannı isteyen Yılmaz şunlan söyle- di: "Bu seçimler aynı zamanda emekçinin maaşınm ödenemediği, memurun enflasv ona ezdjrildiği, çifçinin üriinünü satamadığı, fab- rikaların kapandığı, işcilerin işsiz kaldığı bir zamanda yapılıyor. Bu secimler aynı zaman- da bütün Fatihlilere bu kötü vöne'time tepki- Gürfcan uyardı Mesut Yıimaz ve beraberindeki ANAP'lı belediye başkanları,Fatih adavı Sadettin Tantan'ın tanıtılmasuun ardından Karadeniz pidecisinde vemek vediler. (Fotoğraf: HATİCE TUNCER) sini ortaya koymak için verilmiş demokratik birhaktır." Mesut Yılmaz. daha sonra Fatih ilçe merkezinde yaptığı basın toplantısında 27 Mart seçimlennde ANAP'ın umduğunu bulamamasında kendı hataları olabileceğı gibi hükümet polıtıkalannın da bunda bü- yük pa\ı olduğunu belirterek "10 temmıız secimi Türkiye'nin 27 marttan bugüne ka- dar değişen sivasi nabzını göstermesi bakı- mından da büyük önem taşımaktadır. Geçen seçimleri bu konuda partimiz açısı- ndan ivi değerlendirmek zorundayız" diye konuştu. SHP'de muhalifler mahkeme yolunda ! ANKARA(ANKA)-SHP Grup Başkanı Aydın Güven Gürkan, hükümetin, parti gruplannın hükümet ile olan dayanışma ve dcstek verme ödevini biranlamda kötüve kullanarak bir süredir parti gruplannı ve Meclıs'ı oldu bittilerle karşı karşı>a bıraktığını belirterek. SHP grubuna rağmen çıkanlan yasalar için kendisi de dahil birçok milletvekilinin Anayasa Mahkemesi'ne gitme hazırhğı içinde olduğunu açıkladı. Aydın Güven Gürkan parlamentoda yaptığı yaalı açıklamada, parti gruplannın ya hükümetten desteklerini çekmek ya da önlerine ne gelirse onu onaylamak gibi olumsuz seçenekler arasında kaldığım ifadeederek. grupiann hükümet krizi yaratmamak için adeta onaya zorlandıklanna işaret ettı. Bunun sonunda yasalann topluma doyum vermediğini ve dirençle karşılaştığını kaydeden Gürkan. şunlan söyledi: "Meclis savgınlık yitirmekte, hükümet ise güven kaybına uğramaktadır. Sayın Cumhurbaşkanı'nın lojman y asasına ilişkin son geri gönderme kararını hükümet, yalnızca bu yasay la ilgili bir olay olarak göriir >e y asalann hazırlanış, sunuluş ve Meclis'ten çıkarılma sürecinde katılımcı ve uzlaşmacı y eni y öntem ve y aklaşımlar geliştirmezse hatalanna devam etmek durumunda kalacaktır. Bundan Türkiye zarar görecektir." Başbakan'm ABD'deki harcamalannı örtülü ödenekten karşıladığı söyleniyor ABDgezisi, Çükr'inbaşuuağrıtacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tasar- ruf önlemlerinin uygulandığı bir dönemde. oğlunun mezuniyet törenine katılmak ve doğum gününü kutlamak üzere aittiği ABD'de geceliği bin dolarlık (yaklaşik 33 milyon lira) suitlerde kalan Başbakan Tan- su Çiller'in, gezi harcamalannı hangi kav- naktan karşılayacağı tartışma konusu oldu. Başbakan Vekili Necmettin Cevheri'- nin. masraflann örtülü ödenekten karşıla- nabileceğini belirtmesi, Çiller'in örtülü harcamalannı örtülü ödenekten karşı- lamasının mümkün olmadığını söyledi. Ceyhun şöyle konuştu: "Örtülü ödenek Başbakan ile Cenab-ı Hakk arasında bilinen bir ödenektir. Bir de ödeneği kim kontrol ediyorsa o bilir. Bu öde- nek. yasalara göre iki şeye harcanamaz; Başbakan'ın şahsi giderlerine ve mensup ol- duğu siyasi partinin giderlerine. Bugünkü uygulamalarda, bu iki yasağa aynen uyul- maktadır. Bugün hiçbir Başbakan, Turgut ödeneği özel harcamalan için kullanabile- Özal dahil, Saym Cumhurbaşkanımız dahil, ceği kuşkulanna yol açtı. Örtü- lü ödeneğin kullanımını düzen- 1050 sayılı Muhasebe-i _ ' HP Milletvekili Hacaloğlu, Çiller'in Romanlannız ve Ansiklopedileriniz yerinizden abnır. Tel:5540804 ğ leyen 1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanunu, Başba- kan'ın özel harcamalannı bu kaynaktan karşılamasını ya- saklıyor. Demirel hükümeti dö- neminde örtülü ödenekle ilgili işlemleri yürüten eski Devlet Bakanı DYP Balıkesir Milletvekili Ekrem Ceyhun, örtülü ödeneğin 'parti işleri ile özel harcamalar' için kullanılamayacağını bildirdi. CHP İstanbul Milletvekili Algan Haca- loğlu, Başbakan tarafından >anıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığı'na verdiği so- ru önergesinde, gezinin resmi olup olmadı- ğı ve gezi için ne kadar harcama yapıldığını sordu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Ad- nan Keskin, "Çiller, oğlunun dipioma töre- nine resmi gezi niteü'ği vererek ikinci vatanı- na dinlenmeye gitti" dedi. Eski Devlet Bakanı Ekrem Ceyhun, Başbakan'ın özel ABD gezisi için TBMM Başkanlığı'na soru önergesi verdi Tansu Hanım dahil, bu yasağı hiçbir zaman çiğnememişlerdir. Bu y asağın dışında, Sayın Başbakan örtülü ödeneğin harcamasında hürdür. Gerekirse katip bile tutmaz. Şunu kesin olarak ifade ediyorum ki bu ödenek hiçbir zaman şahsi işlere kullamlmamıştır ve kullanılmamaktadır." Yasalara aykırı Örtülü ödeneğin kullanımına ilişkin dü- zenlemeler. 1050 sayılı 'Muhasebe-i Umu- miye Kanunu'nda yer alıyor. Yasanın 77. maddesine göre. örtülü ödenek "kapalı is- tihbarat ve kapalı savunma hi/metleri için devletin yüksek güvenliği vc menfaatları için siyasi. sosyal konularda, kültür ve devlet iti- barı alanlarında ve olağanüstü hizmetlerin sağlanmasında hükümet icapları sayılan maksat vegayeler için" kullanılıyor. Ödene- ğin nasıl kullanılacağını ve hesaplann nasıl tutulacağını Başbakan'ın inısıyatifinc bıra- kan yasada. "Örtülü ödenek, Başbakan'ın >e ailesinin şahsi masraflarına ve siyasi par- tilerin idare, propaganda ve seçim ihtiy açla- rına sarf olunamaz" kısıtlaması yer alıyor. Hacaloğlu. Çiller'in ABDgezisi nedeniyle verdiği öncrgede. şu sorulan sordu: "Sayın Başbakan tarafından özel', Saym Kıratlıoğlu tarafı- ndan. "yan resmi" olarak nitelenen Saym Başbakan Tansu Çiller'in, bazı kamu ve banka yetkilileri de dahil toplam 13 kişilik ekipie gerçekleştirmekte olduğu ABD gezisinin amacı nedir? Bu gezide resmi bir boyut varsa heyet gezi süresince nereler- de kalmış, günlerini nasıl değerlendirmiş, ne gibi çalışmalar y apmış, bu çalışmaların han- gileri. hangi boyutlarda Sayın Başbakan'm doğrudan katılunı ile sürmüştür. Bu gezi ile ilgili olarak devlet kaynaklarından hangi amaçla ne kadar para harcanmıştır?" Bu savlara karşın dün Başbakanlık Ba- sın MerkezTnden yapılan açıklamada, Çil- ler'in ABD gezisi için harcırah almadığı ve uçak biletlerinin yanı sıra. otel ücretlerini de kendi cebinden karşıladığı bildirildi. POLİTİKA GÜM.ÜGÜ HtKMET ÇETİNKAYA Bir Zamanlar... Göcekkoylarındateflivedümbelekliâlemlerbitti.Şim- di yerini hüzün ve umutsuzluk aldı... Biz bir zamanlar ne denli mutluyduk değil mi? Göcek koyuna irili ufaklı tekneler demir atıyor; vur pat- lasın çal oynasın, işlerimizi tıkır tıkır yürütüyorduk. Cebimizde deste deste dolar ve marklar vardı. Henüz cep telefonu çıkmamıştı. ama araç telefonlarımız yanı- başımızdaydı. Sınır tanımaz renkli televizyon kanalları- mızın sayısı o denli çoğalmamıştı. Ege ve Akdeniz kıyılarındaki Hazine ve orman alanları 49 yıllığına kiraya verilmişti. Her yörede mantar gibi tatil köyü bitiyordu. Hepimiz geleceğe umut ve güvenle bakı- yorduk. Türkiye 'çağ atlama' masalına kendısini kaptır- mıştı. Her şey ne kadar güzel gidiyordu. Göcek koylarında geceleri şen şakrak eğleniyorlardı. Birisitüm fonton'luğuvecanayakınlığıylasesleniyor- du: "Ben zenginleri severim..." Ertesi gün 7/boş/ar'çalakalem yazıyorlardı: "Biz de zenginleri severiz..." Maaşlar dolar üzerinden ödeniyordu. Gazeteciliğe başladıklarında Sümerbank'tan giyinenler o yıllarda ba- kın neler diyorlardr "Devlet elbise ve ayakkabı üretir mi?" Yıllar ne çabuk gelip geçti? Şimdi yapayalnız kaldık.. Bir şeyler yapmamız gerekli. Sümerbank satışa çıka- rıldı, ama alan yok. Türk Hava Yolları'nı satacağız, ama alıcılar kaçıp gitti. Türk Hava Yolları'nın yabancı gazete, dergı ve televiz- yonlara geçen yıl ödediği reklam gideri ne kadar biliyor musunuz? Tam 500 milyar lira... Sanki THY yabancı uçak şirketleriyle yarışıyor; sanki THYtrilyonlukzararyerinekârediyor... Biz savurganlığı çok severiz... Şu devlet lojmanlarını satarsak belki işin içinden sıyrı- lırız... Hele hele tarihi Saracoğlu Mahallesi'ndeki evleri sa- tarsak kurtulduk demektir... Biz dolarla uyuyan, markla uyanan bir toplumun ço- cuklarıyız... Özel televizyonlarımızda sabah akşam KOİ Başkanı Tezcan Yaramancı anlatıyor, biz dinliyoruz. Tezcan Bey, ülkesini seven bir bürokrat. Asil Çelik'i batırıp dev- letesatan birteknisyen.THY'de 'işçikıyımı'ru gerçekleş- tiren bir yönetici. Biz her şeyi özelleştirmekten yanayız. Çünkü özelleş- tirme ile rekabeti arttıracağız. Biz böyle düşler kurmayı çok severiz. Çimento fabrikalarını özelleştirdik işte sonucu: Tıkır tı- kır yürüyor her şey. Rekabet yok, fiyatlar almış başını gi- diyor. Eh, belki yanlış yaptık, ama olsun özelleştirdik. Konutlar dövizle satılıyor, alan satan memnun. Kiracılar ne bilsin ocak ayında 15 bin lira olan doların, 33 bin lira- yaçıkacağını. Cebimizde deste deste dolarlar ve marklar yine var. Sınır tanımaz televizyon kanallarının sayısı 30'u aştı, cep telefonları gömlek cebimizde. Şu işçiler ve memurlar yok mu? Sokaklara çıkıp yörü- yorlar, dayak yiyorlar; yine yürüyorlar. Bunlar uslanmak bilmiyor, herbiri 'bölücü'ber biri 'komünist' diyeceğim, ama kalmadı ki. Bizim eski sosyalistler şimdilerde '//- boş', 'takkeli liboşlar'\a el ele ve kol kola. Bugün hava ne kadar sıcak değil mi? Göcek koylarına doğru uzanalım isterseniz. Oralarda geçmişi yaşayalım ya da anımsayalım. Bir zamanlar ne kadar şen şakrak olduğumuzu düşünelim. Bu cennet vatan bizim... Gariban memurların lojmanlarını satalım; THY'den 'avanta biletalıp' uçmaya devam edelim. SEK'i kapattı- ralım, rekabeti arttıralım; batan fabrikaları da devlete satalım. Bizim işimiz budur... 10 bin dolar maaş alırız, maaşı üç-beş milyon olan ar- kadaşlarımızı kapının önüne bırakırız. Günde dört öğün sosyal demokratlara küfür ederiz, ama kimi SHP'li ba- kanların dibinden bir dakika bile ayrılmayız. Gün bizim gütiümüzdür; çünkü biz hacıyatmaz'\z... Göcek koylanndakiâlemlereskisigtbi değil... Şu lojmanları satsak, THY'yi birilerine peşkeş çeksek işler düzelir mi dersiniz? Nasıl olsa bu ekonomik fatura yine işçilere, memurla- ra, kısacası çalışanlaraçıkarıldı. En iyisi biz ortada fazla görünmeyelim. Eylüle dek dönmeyelim. Keytimize bakalım keyfimize... Bir zamanlar Göcek koyları ne güzeldi. Şimdi eskisi gibi değil. Haydi buralardan kaçalım. Biraz sıkıntımız var. O da bir süre sonra gecer. Haydi yaşamaya bakalım. Blllm,otlk «e ûnlverslte konferansına katıldı: Karayalçın: Bilgininticarileşmesi siyasetihızladeğiştiriyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sosyal Demokrat Halkçı Parti Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın, "Bilimsel bilgilerin hızla ticarileşmesi, dünyada siyasi sistemleri değiştirmeye başladı. Ârtık mensubu olduğum sosy alist haraketin de, belki diğer tüm siy asi hareketlerin de yeni tanımİara ihtiyacı var" dedi. Karayalçın. Türkiye Bilimlcr Akadcmisi'nin (TÜBA) düzenlediği "Düny ada ve Türkiye'de Bilim, Etik ve Ünivetsite" konfcransının açılışında yaptığı konuşmada. bilimin siyaseti deeiştirdiğini anlattı. TÜBA"Başkanı Prof. Dr. Ayhan Çavdar. konferansm açılışında yaptığı konuşmada, akademiyi tanıtırken bazı eleştirilerde de bulundu. Çavdar, bilim adamlannın son 10 yıldır yalnızlığa itildiğini ve zarar gördüklerini vurgulayarak. "Bilim adamlannın haklannı, onurlarını savunacak bir kunıluş yoktu" dedi ve gelişmış ülkelerde siyasal partilenn gündemindc bilimin bulunduğuna dikkat çekti. SHPlideri Murat Karayalçın da, siyasal partilenn bilim ala Karayalçın: Siyasetin yeni tanımİara ihtiyacı var. nında politikalan olması gerektiğini v urgulayarak. "Bu, Türkiye'de eksiklik. Ama bu bağlamda kendimi şanslı say ıvorum. TÜBA'nın kuruluşu, büyük bilim adamı, selefını Sayın Erdal İnönü'nün büyük ba- şarıları arasındadır''1 dedi. SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın. TUBA'nın çok sessiz kurulduğuna dikkat çekerken, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK)veTÜBA yönetiminde bir "teorik araştvmalar merkezi" kurma hazırlıklannın sürdüğünü anlattı. Bilimsel bilginin hızla ticarileştiğini vurgulayan SHP lideri, şöyle devam etti: "Bu gelişme, dünyada siyasal sistemleri değiştirmeye başladı. Dünyada yeni bir üretim fonksiyonu ortay a çıktı. İdeolojiler artık farklı yorumlara ihtiyaç göstertyor. Mensubu olduğum sosyalist hareketin de bu geUşmeler eşiğinde yeni tammlamaları ortaya çıkarması zorunluluk haline gehniştir. Belki diğer tüm siyasi haraketlerin de yeniden tanımlanması gerekiyor."