Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
İmtiyaz sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Koordınatörü: Hikmet Çetin- • Gorsel Yönetmen- Ali Acar #Dış Haberler- Er-
kaya#Genel Yayın Danışjnanı: Orhan gun Balcı • Ekonomı: Abdurrahman Yridınm •
Erinç#Yazıişlen Müdürlerı: Ibrahim Yıldız Istıhbarat Yalçın Çakır • Yurt Haberleri: Mehmet
(Sorumlu).DinçTayanç«HaberMerkezi Mü-
S a r a
\ • Makaleler Sami Karaören • Spor: Abdül-
duru: Hakan Kara kadir Yücelman • Düzeltme: Abdullah YazKi
Ankara Temsılcısı. Mıstafa Balbay •Haber Muduru. Doğan Akın AtaturkBul-
vanNo:l25. Kat 4. Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020(7 Hat). Telex 42344. Fax.
4195027 •Izmır Temsılcısı: Serdar Kızık, H.Zıya Bl\ 1352 S 2 3 Tel'4411220
Telex: 52359. Fax 4419117 •AdanaTemsilcısı Çetin Yiğenoğtu İnönü Cd I19S
No: 1 Kat: I. Tel. 3522550-3522601-3522492. Telex 62155. Fax 3522570
Muessese Müdüru Erol Erkırt •Koordınatör
Ahmel Korukan • Muhasetfe Büient Yener
• Idarc Hüsevin Gürer • lşletme önder Çeük
• Bılgı-tşlem Nail İnal • Bılgısayar Sısteın:
Müriivrt Çiler •Rckla.T. Reha Işıtman
ıynıbyM w Basan: Yenı Gün Haber Ajansı.Basınvc Ydvıncıhk \ Ş
Türkoca£Cad 39 41 Cagaloglu 34334 tst PK 246IstanbulTel (0 212l5i:O^O5(Mhaı)Telex 2224h FJV |O2I2I5HKW< 17MAYISI994 İmsak:3 51 Güneş 5.38 Öele 13.05 Ikındı 1
7
O1 Akşam 20 23 Yatsr 22 02
Tarîhi Urfa evleri
• ŞANLIURFA(AA)-
Güneydoğu Anadolu Projesi ile
birlikte gelişen ve nüfusu hızla
artan Şanlıurfa'dakı tanhi evlerin
korunması istendi. Şanlıurfa'da
modern şehirleşmeyle birlikte bazı
sorunlar oıtaya çıktı. Atatürk
Barajı. Urfa Tünelleri ve
Güneydoğu Anadolu Projesi'nin
sağladığı hızlı kentleşme ve nüfus
artışıyla yepyeni birçehreye
bürünen kentte, bu değişimle
birükte, tarihi evler birer birer yok
oluyor. Yeni imarplanı
doğrultusunda istimlak edilen
tarihi Urfa evlerinin yerine
apartmanlar yapılıyor.
VanGölü'ndesu
yûkselmesi
• BİTLİS (AA) - Bitlıs'te Van
Gölü sulannın yûkselmesi ıle ilgili
sürdürülen çalışmada, Ortadoğu
Teknik Üniversıtesi'nden bilimsel
bir heyet istendi. Yetkililer, "Van
Gölü çev resi, acilen afet bölgesı
ilan edilmelidir" dediler. Van DSİ
17. Bölge ve Bitlis Bayındırlık
Müdürlüğü elemanlannca
sürdürülen Van Gölü sulannın
yükselmesiyle ilgili çahşma
tamamlandı. Ortadoğu Teknik
üniversitesi'nden acilen bir
bilimsel heyetin gelmesini isteyen
yetkililer, önlem ahnmadığı
takdirde göl sulannın önümüzdeki
yıllarda daha da artacağını
söylediler.
Resim ve
kompozisyon
yarışması
• ANKARA (AA) - Avrupa
Konseyi tarafından düzenlenen,
"Okulda Avrupa - Avrupa'da
Birlikte Yaşayalım" konulu resim
ve kompozisyon yanşması ile
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu
tarafmdan düzenlenen "Nüfus 21.
Yüzyılın Anahtan" konulu resim
yanşmasında ödül kazanan
öğrencilere ödülleri dün
düzenlenen törenle verildi.
Başkent Öğretmenevi'nde
düzenlenen törende konuşan Milli
Eğitım Bakanı Nevzat Ayaz,
Avrupa Konseyi tarafından
düzenlenen "Okulda Avrupa"
y anşmalanna her yıl 600-800 bin
civannda öğrenci katıldığını
belırterek, "Buyanşmalarve
katılım sayesinde, milli otoritelerin
ve yerel yönetimlerin dikkati
Avrupa'nın entegrasyonu
kbnusuna çekilmektedir" dedi.
Çevreahlakı
• G AZİ ANTEP (AA) - İnsanın.
doğanın ne istediğjni anlamak
zorunda olduğu, giderek karmaşık
bir hal alan henüz somut çözüm
önerileri getirilemeyen çevre
sorunlannın önlenebilmesinde ilk
başvurulacak yolun iseeğitim
olduğu bildiril'di. Çevre
Bakanlığı'nca hazırlanan "Çevre
Ahlakı. Anlayışı ve Çevre
Egitiminde Yöntem" konulu
raporda. insan mutluluğu için
"eğitim. uzun ömür sürme, sağlık
veçevre"ninönemlifaktörler
olduğu belırtilerek "Global.
bölgesel, ikili uzlaşma. paylaşma
gündemdedir. Zorunlu işbirliği.
gönüllü işbirliğine gitmelidir.
Çevre eğitiminin özünü.
'Yaşanabilirçevreyi bilinçli
toplum gerçekleştirir' ilkesi
oluşturmalıdır" denildi.
Ekmek de hediye
paketine girdi
• .ANKARA (L'BA) - Ekonomık
kriz nedeniy le önemli ölçüde
müşteri kay bına uğrayan
mağazalar. müşteri çekmek için
ilginç yollan denemeye başladılar.
Kurban Bayramı yaklaşırken.
taksitle kurban satışlannın
başlaması. alışverişlerde verilen
kura numaralan veçeşitlı
promosyonlardan sonra. şimdi de
ekmekler hediye paketlerine girdi.
Ucuz ekmek almak için sabah
saatlerinden itibaren Halk Ekmek
kuyruklannda bekleyen halka
hediye ekmek vererek müşteri
kazanmaya çalıştıklannı bildiren
MSR mağazası yetkilisi, yaşanan
ekonomik krizde en iyi hjzmetin
halka bedava ekmek vermek
olduğunuaçıkladı.
Sigarayı bırakma
programı
• ANKARA (L'BA) - Sigarayı
bırakmak isteyenler ve buna karar
verenler için 7 aşamalı yeni bir
program geliştirildi. 1 - Bırakmak
için bir tarih saptayın. böylelikle
kendinizi hazırlayabilirsiniz. 2-
Motıve olun. Sigarayı bırakma
karan, ancak siz isterseniz
gerçekleşebilecek bir karardır. 3-
Bugüne konsantre olun. Her
sabah kendi kendinize. 'Bugün
sigara içmeyeceğim' diye telkinde
bulunun. 4- Rahatlamayı öğrenin.
kendinizi rahatlatacak bir yol
bulun. 5- Heyecanı koruyun. İlk
hevesiniz geçtikten sonra
motivasyonunuzun azalmaması
için kendinizi engelleyin. 6- Aktif
olun. Enerjik bir şeyler yapın. 7-
Rutin olmayın. Hiçbir tiryaki
birbirine benzemez. Başkalannın
yöntemlerini benimsemek yerine
kendinize yeni bir tane
bulmahsınız.
Yanlış dozda serum vererek 3.5 yaşmdaki Ayşenur'un ölümüne yol açanlar, suçsuz bulundu
Universitehastanesindetipdramı• Kayseri Erciyes Tıp
Fakültesi Hastanesi'nde
bademcik ameliyatına
alınan Ayşenur Uzuner.
yüzde 5 yerine yüzde 50*lik
serum verilmesi sonucu
bitkisel hayata girip
yaşamını kaybetti.
• Baba Bahri Uzuner'in
yetkili makamlara
başvurülan sonunda. "Beş
ile elli arasında bir tek sıfır
farkı var. Bu hata her zaman
olur. Takdiri ilahi" denilerek
olayda ihmal ve kasıt
görülmediği açıklandı.
BERATGÜNÇIKAN
y v ir günce. Ama bildığımız.
IJ alıştığımız tür güncelerden de-
ğ 3 ğil. Bütün bir yaşama yayılan.
üzeri asla örtülemeyecek olan on dört
günün öyküsü. Bir babanın. Bahri
Uzuner'in. ınsana. topluma, bılime
olan inancının "takdiri ilahTye yenik
düşürülmesinin anlatımı. Ama o asla.
acımayı. acınmayı istemıyor. Bir. beş.
on. hadi en duyarhsınm \anm saat
hayıflanacağı, "Ya, benim çocuğumun
da başuıa gelirse..." dıye kendine ken-
dineyontacağı bir yazıdan yana da de-
ğil. Istediği; insana. onun yaşamına
değer verildiğini gösteren bir son. Bili-
min "takdiri ilahFnin önüne geçtığı
bırülke...
Bahn Uzuner. Kaysen'de özel bir
şirkette makıne mühendısı olarak
çalışıyor. Evli ve... Ayşenur'un badem-
dklen iltihaplanıyor... Güneenın baş-
langıç tanhi 16 Hazıran 1993 Bahn
Uzuner. süreklı ateşlenen üç buçuk
yaşındaki kızı Ayşenur'u Ercıyes Ünı-
versitesi Tıp Fakültesi Kulak-Burun-
Boğaz Bölümü doktorlanndan Doç.
Dr. Yaşar Ünlü'nün gözetımınde has-
Makine Mühendisi Bahri Uzuner, "Ey büyüklerim, eğer ihmal yoksa
Ayşenur nerede" diye soruyor.
Eczacıbaşı tlaç Sanayii, birbirine benzeyen yüzde 5 \e yüzde 50'Iik dekst-
roz şişelerinin, uluslararası normlara göre etiketlendiğini açıkJadı
tane>e yatınyor. Ayşenur'u daha önce
özel muayenehanesinde gören. ba-
demciklerin çok büyüdüğü. iltihap-
landığı tanısını koyan Doç. Dr. Ünlü,
ameliyat öncesı tetkiklere bakıp "ame-
liyata sakıncalı bir durunı olmadığım"
söylüyor Uzuner'e düşen uç mılyon
üç yüz altmış bın liralık ameliyat pa-
rasını ve iki mılyon lira depozitoyu
ödemek Ödüyor.
'Baba, başımı bırak'
Saatler 15 15'ı gösterdiğınde amelı-
yathaneye alınıyor Ayşenur. Kırk beş
dakika sonra da bir asistan kontrolün-
de çıkanlıyor. Sedyede ve başı hafıfçe
öneeğilmışbırhalde. Başını tutanasıs-
lan. "Boğazına kan gitmesin diye tutu-
yorunı" dıyor. Ayşenur. başını ba-
basının tuttuğunu sanıp inildıyor:
"Baba başımı bırak." Servıse götürül-
düğünde kollan ye vücudu titremeye
başlıyor. Doç. Ünlü'ye haber verili-
yor. Ayşenur artık titremiyor. kasılmı-
yor. Gözlen açık ve zorlukla nefes alı-
yor. Çocuk servısınden bir uzman
doktor geldığınde. saat on yedı otuz.
Nöbetçi hemşırenın çığlığıyla doktor-
lar şaşkına donüyor: "Bu serum yüzde
dlilik. Yüzde beş destrozlu serum veril-
meliydi." Serum kapatılıyor \e Ayşe-
nur koma halınde adölesan servısine
çıkanlıyor. Kan şekerinin bın olduğu
tespit edılıyor. oksıjen \erilip solunum
aletine bağlanıyor. Yapılan bütün mü-
dahalelere rağmen durumu daha da
kötüleşiyor.
Uzuner şaşkın. ne yapacağını bı-
lemiyor. Çocuk doktoru Doç. Dr
Türkan Patıroğlu yanına gelıyor. "Üz-
güniim. A\şenur bitkisel hayata girdi.
Kurtuluşu çok zor, ama Allah'tan da
ümit kesilmiez" dıyor. 30 Hazıran 1993
Çarşamba. Hastane kayıtlanna bir
"eks" daha düşülüyor. Çünkü Ayşe-
nurölüyor...
Ve takdin ılahı... Ağlamalar. baş-
sağlığı dileklen. "Allah rahmet eyle-
sin"ler... Bütün bunlara, bir de acıva
bırakmıyor kendısini Bahri Uzuner.
Ayşenur'un yanlış takılan bir serum
yüzünden ölümunün bir bedelı olmalı,
Suç duyurusunda bulunuyor cum-
hunyet savcılığına. Otopsi yapılıyor.
Ölüm nedenı. "hiperglisemi koması ve
komplikas) onlan"
Uzuner. başvurmadık kapı bı-
rakmıyor. Hastane yönetimı. tabıpler
odası. Yetkılı. yetkisız. ama bılgıli her-
kese ulaşmaya çalışıyor. Doktorlar
"Takdiri ilahi". fakülte dekanı "Beş ile
elli arasında bir tek sıfır farkı var. Bu
hata her zaman olur" dıyor. Hastane
yönetimı ıdan soruşturma açıyor
Prof. Dr. Mustafa Karacagil ve Nihat
Bengisu imzalı rapor da gösteriyor kı
Ayşenur'un ölüm nedenı. yanlış ven-
len serum.
Etiket karşıya dönük
Raporda serumun son kullanma ta-
rihinın geçtığı de \urgulanıyor. Ve ek-
leniyor
1
"Serum şisesinin etiketi karşı
tarafa dönük kaldığı için anestezi ekibi
tarafından amelnat boyunca >erilmek-
te olan serumun >üzde 50 dekstroz so-
lüsy omı olduğunun fark edilmediği, zira
anestezi seyri belgesine de yüzde beş
dekstroz kayıt edildiği >e 45 dakika
siire içinde sadece 50 cc kadar serum
verildiği... Hasta asansörie taşınırken
kollannı hızlıca hareket ettirmesi sonu-
cu, senımun verilişinin muhtemelen
kendiliğinden hızlandığı ve 230 cc'ye
ulaştığı... Söz konusu senımun ve ben-
zerierinin iskelet traksiyonlarında
ağırlık aracı olarak kullanılan ortope-
dik hastalarla birlikte ameliy athaneye
gelmiş olabileceği ve bıtnun diğer se-
rumlar arasına karışabileceği, eczane-
den hiçbir zaman yüzde 50 dekstroz ta-
leplerinin olmadığı... Eczacıbaşı İlaç
Sanayii tarafından üretiuniş olan yüzde
50'lik ve yüzde 5'lik dekstroz şişelerinin
ilk baktşta renk, şekil ve etiket bakımı-
ndan birbirine çok benzediği, iyice dik-
kat edilmezse ikisinin birbirine
karıştınlabileceği... Söz konusu şişele-
rin etiketinde renk veya şekil farklılığı
barizleştirilmedikçe benzer komplikas-
yonlann olması muhtemeldir." Sonuç:
"Hastanın kaybedilmesinde ihmal veya
kasıt tespit edilmemişn'r."
Rapor, bilime olan inancını sarsı- i
yor Uzuner'ın. Oturup hazırla>anlara I
bir mektup yazıyor, "Ey büyüklerim! "
Eğer ihmal yoksa Ayşenur nerede? Şi-
şenin üzerinde üç avrı yerde yazılı beş
ile elli rakamını okumayan, fark ede-
meyen kör gözler, farklı renkleri nasıl
ayırt edecek? Şişeler üzerindeki son
kullanma tarihinin renklendirilmesi
nasıl mümkündür? Bu kadar la-
kaytlığın, ilkelliklerin. ciddiyetsizlikle-
rin oluşturduğu neticenin adı 'ıhmal' de-
ğilsenedirr
Uzuner, bir mektup da Eczacıbaşı
şırketine yazıyor. Ayşenur'u. yaşadı-
klannı ve ölüm nedenıni anîatıyor.
Genel Müdür Nuri Çerigenç raporla
kendilerine yöneltılen suçlamalan
yanıtlıyor mektubunda. "Dünyanın
her yerinde parenteral solüsvonlar tek
renk etiketle satılmaktadır. Bu. ulusla-
rarası düzeyde bir uygulama stan-
dardıdır" dıyor E\et. Ayşenur öldü.
Hastane yetkililerinın hazırladığı ra-
por. şımdı arşıvde. herhangı bir rafta.
Serumu üreten fırmanın yazışmalar
dos>asında da Ayşenur'un adı geçı-
>or Ama baba Bahn Uzuner vazgeç-
miyor. "takdiri ilahi"ye kurban başka
çocuklar olmasın dıye...
hte! Mcdıcâl()!i«c«i
Antibiyotik, alerjide
duyarlılığıarttınyor
SERAP DİKMEN
İngiltere'de sigarareklamı sınırlamasınahayır
Çeviri Senisj - İngiltere Parlamentosu,
hükümetin sigara reklamlanna sınır
getirilmesini öngören yasa tasansını kabul
etmedi. Doktorlar ve sigara karşıtı kuruluşlar.
sigara şirketlerinin reklam kampanyalanna
tümüyle son vermesıni istiy orlar, kısıtlamanın
varanna inanmıv orlar.
Tasanya karşı çıkan milletvekilleri. öncelikle
gençlerin sigaradan uzak tutulması için önlem
alınmasını talepediy orlar. Sigara üreticilerinin
gençleri hedef aldığını iddia eden karşıt
kuruluşlar, sigara ilanlannın okullann
çevresınden uzak tutulmasını. gençlerin
okuduğu gazete ve dergilerin bu reklamlara \ er
vermemesini istiyorlar.
Tütün bağımlılığından kurtulmanın zorluğuna
dıkkat çeken sağlık kuruluşlan. insanlann genç
> aşta sigaraya başlamalanna engel olmak
gerektiğineinanıyor: sigara reklamlannın
vasakldnmasının'buNoIdaalınacak önlemlerin
başında geldiğini belirtiyor.
İZMİR- Baharla birlikte alerjı de
yaygınlaştı. Özellikle polen alerjısi
olanlann sıkmtı çektiğı bahar ayla-
nnda. uymalan gereken bir dızı kural
var. Uzmanlar. alerji olanlann teda\ ı
için mutlaka dermatologlara başvur-
masını önenyor.
Bahar aylannın. çiçek tozu alerjisi
olanlar için ijkenceye dönüştüğünü
belirten Ege Ünıversitesi İmmünoloji
Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr
Tomris Kabakçı. "Baharda tabiatta ve
vücurtaki hareket-
lilik. polen alcrjile-
rinin \anı sıra yıl
boyu süren alerjiîe-
rin de artmasına
neden olur. Özel-
likle renksiz çiçek-
lerin. çınar, meşe,
kavak, selvi gibi
ağaç ve çayır ot-
larının polenîeri ba-
har ve vaz ayla-
nnda havay'a bol
miktarda verilir ve
rüzgarla kilometre-
lerce dağılır" dedı. Kabakçı, alerjenle-
re karşı normalden farklt reaksıyon
gösterilmesı olarak tanımlanabılen
alerjinin. dünyada en sık görülen has-
talıİclardan bın olduğunu söyledi.
Alerjik reaksiyonlann yüzde 8Ö'inın
kalıtsal olduğunu belirten Kabakçı.
"Her iki ebeveynin alerjik olduğu du-
rumlarda çocuklarda alerjik hastalık
görülme olastlığı yüzde 60-70"tir. Aler-
jik reaksiyon. yalnız baharda, yıl bo-
yunca ve yıl boyu süriip de baharda ar-
tan biçimleriyle karşımıza çıkabilir"
dedı Kabakçı. polen alerjısi olanlann.
bahar aylannda şu konulara dikkat
etmesı gerektığını söyledı.
"Polen alerjisi olanlar. bahar ayla-
i?aharda. çiçek tozu alerjisi
olanlann kapalı yerleri
terdh etmesini oneren
uzmanlar, "Deride görülen
her türlü reaksiyon
dermatologlarca tedavi
edilmelidir" diyor.
nrida kapâll yerierde kalmalı ve pen-
cereleri açmamalı. Arabaya bindik-
lerinde pencereyi açık bırakmamalı.
Bisiklet ve motosiklete binmemeli. Pik-
nik yapmamalı. Polenler. sabahın ilk
saatlerinde ve akşamüstü havada çok-
tur. Bunun için bu saatlerde dışarıda
kalmamaya özen göstermelidir. Dok-
tora danışarak uygun tıbbi tedavi yapı-
Imalıdır. Kan ve deri testlerivle duyariı
olan polen tespit edilebilirse bu du-
yarlılığı azaltmak için injeksiyon teda-
visine başvurulmalıdır."
Alerjinin ortaya çıkardığı reaksi-
yonlann dennato-
İoglarca tedavi
edilmesı gerektıği-
nı vurgulayan Ege
Cnıversıtesi Tıp
Fakültesi Has-
tanesi Dennatolo-
jı Ana Bilim Dalı
Başkanı Prof. Dr.
SezerErboz. "Has-
ta başka bir bölü-
me gittiğinde. ken-
disine yanlış ilaç-
lar, örneğin antibi-
yotik verilebUiyor.
Bu durum. hastadaki duyarlılığı daha
da çok arttınyor. Deride görülen her
türlü reaksiyon dermatologlarca tedavi
edilmelidir" dedi. Prof. Erboz. has-
tanın öncelikle nelere karşı duyarlı ol-
duğunu öğrendikten sonra koruma
yoluna gidilmesinin önemli olduğunu
vurguladı. Kozmetiklerin de alerji
yapma özelliklerinin test edilmesi
gerektığıni belirten Erboz. polen aler-
jısı olan bir kimsenın. yüzüne alerjik
ozellıkler taşıyan bir kozmetık sürdu-
ğünde reaksiyonun daha da etkili ola-
bileceğini söyledi. Erboz. alerji testleri
yapılmış, güvenilırlıği kanıtlanmış fır-
malann kozmetiklennin kullanı-
lmasını önerdı.
Antinükleerkampanyayaygınlaşıyor
ÜMtTOTAN
İZMİR- Avrupalı yeşıllerin "Nük-
leer intihar istemiyonız" sloganıyla baş-
lattıklan Türkiye'deki yetkililere mesaj
gönderme eylemi sürerken. Dünya
Dostlan da yaptığı çağnyla tüm yeşilîe-
ri, çevre gönüllülenni eyleme destek
vermeye çağırdı. S.O.S Akdenız Büro-
su Sözcüsü Yusuf Barış, Datça'da yapı-
lacak 'Ctopyalar' toplantısında. nükle-
er santrallara karşı eyiem programının
hazırlanacağını söyledi. Dünya Dost-
lan'ndan Aynur Tuncer de. bazı bilim
adamlannın. nükleer santral mı daha
zararlı, termik santral mı tartışmalannı
başlattıklannı belirterek. "Bu, kırk
katır mı kırk satır mı diye sormaya ben-
zer" dedi.
Türkiye'de nükleer santral kurul-
maması için Avrupalı yeşillerin "acil
eylem çağnsf yaparak Cumhurbaş-
kanı Süleyman Demirel, Başbakan
Tansu Çiller, Çevre Bakanı Rıza Akçalı
ve diğer yetkililere faks. mektup. telg-
rafla nükleer karşıtı mesaj gönderme
eylemi sürüyor. S.O.S Akdeniz Grup-
lan Avrupa Sözcüsü ve Green Screen
• Avrupalı yeşillerin 'Nükleer intihar istemiyoruz*
sloganıyla başlattığı yetkililere mesaj gönderme
eylemine Türkiye'deki yeşiller de destek verecek.
(Yeşil Ekran) yetkilisi Cmit Öztürk,
dünya kamuoyuna yaptıklan çağnlar-
la konuyu gündeme getirdiklennı.
nükleer karşıtı duyarlılıklann yetkilıle-
rin önüne gitmeye başladığını belirte-
rek şunlan söyledi:
"Avrupalı yeşiller, Türkiye'ye nük-
leer santral kurulmaması için yetkilileri
uyarmaya başladı. Buna hakları var.
Çünkü kendi ülkelerinde kunılan nük-
leer santralların yarattığı sorunları on-
lar yaşadı."
Dünya Dostlan Derneği kurucu
üyesı ve S.O.S. Ankara Sözcüsü Nesrin
Timur. Avrupalı yeşillerin başlattığı
nükleer santrallara karşı "acü eylem
çağnsı"na Türkiye'deki yeşilleri, çe\ re
gönüllülerinı ve çocuklanna temiz bir
çevre bırakmak isteyen tüm yurttaşlan
destek vermeye çağırdı.
S.O S Akdeniz Bürosu'nun İzmir
Sözcüsü Yusuf Banş da, 19-24 mayıs
tarihlen arasında Datça'da yapılacak
'Ütopyalar toplantısında termik \e
nükleer santralldid karşı eylemlenn
planlanacağını söyledi. Banş şöyle ko-
nuştu:
"Dünya Dostlan DerneğTnin düzen-
lediği 'Ütopyalar' toplantısında, unuttu-
ğumuz, günün hayhuyu içinde düşünme-
ye fırsat bulamadığımız ütopyalan ko-
nuşacağız. Ancak bunun yanı sıra ter-
mik ve nükleer santrallarla ilgili son ge-
lişmeler de gündeme gelecek. Termik
santraliar bir ders olnıadı mı? Çernobil
bize hiç mi bir şey öğretmedi? "
Tepkiler dinmiyor
Öte yandan. Mersin Ünıversitesi
Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof.
Dr. Yusuf Zeren'in. termik santrallann
daha çok radyasyon yaydığı ve nükleer
santrallara daha sıcak bakılması yak-
laşımına tepkiler de sürüyor. Nükleer
Tehlikeye Karşı Banş ve Çevre İçin
Sağhkçılar Derneği (NÜSED)Başkanı
Prof. Dr. Leziz Onaran dana once
yapugı açıklamayla Zeren'ın görüşleri-
ne katılmadığını belırtıp "Bilim insan-
lanna, yöneticileri uvarmak. insanlığın
sağlıklı geleceği için kamuoyu oluştur-
mak düşer'* demıştı. S.O.S Akdeniz Bü-
rosu'nun İstanbul Sözcüsü Aynur
Tuncer de yaptığı açıklamada, Prof.
Dr. Yusuf Zeren'ın konunun uzmanı
olmadığım. açıklamasının da bunu
gösterdığini söyledi. Tuncer. şu görüş-
lere yer \erdr
"Yusuf Zeren. enerji konusunda 20
vıldır yurtiçindeki üniversitelerde ve
TÜBİTAK'taki çalışmaları izlememiş,
yurtdışından da hiçbir dergi ve gazete
okumamış olmalı. Bizinı trajedimiz,
bilim adamlarımı/ın çoğunun bııımle il-
gili hiçbir gelişmeyi izlememeleridir. Bu
çoğunluk, yabancı bir dili de okuy acak
kadar bilmiyor olmalı. Çünkü dünya 20
vıldır güneş, riizgar, kücük su santralı,
jeotermal gibi yenilenebilir enerji kay-
naklarına yatırım yapıyor. Bir bilim
adamınuı nükleer santraliar mı termik
santraliar mı daha zararlı diye soru sor-
ması, kırk katır mı kırk satır mı diye
soru sormasına benzer...''''
22 £
mmm^ £