Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 17MAYIS1994SALI
12 KULTUR
47. ULUSLARARASICANNES FİLM FESTİVALfNDEN NOTLAR:
Geçmiştekendini bulmak...MEHMET BASUTÇU
CANNES - Cannes Festivali'nin çok
renkli. değişken ve kaygan mozaiği içinde
kaynağı ne olursa olsun yaşanan temel
duygu do>umsuzluktur. "The Hudsucker
Proxy"' (Balıklama Dalmak) sıradan bir
açılış fılmi niteliğiyle daha ilk gün. her türlü
doyumsuzluğu besleyiverdı. Joel Coen gül-
dürmcsine güldürdü herkesi. ama genelde
içi boş. ilk rüzgârda uçup gidiveren kuru
kahkahalardı bunlar... Film. >arattığı düş
kınkhğıyld "Bu yıl Cannes'da Amerikan si-
neması yok*' dıyenleri hakh çıkarmak için
seçümiştı sankı...
Neden bu kez "Barton Fink"ten iki göm-
lek daha düşük bir fılm imzalamışlardı
Coen kardeşler? Çünkü çok v üzeysel. kaba
bir güldürü biçimini benimsemişlerdi:
kıvılcımı oimayan. kendi içinde tutarlı,
farklı bır üslup getiremeyen bir fılmdi bu...
Evet. gayet iyi biliyoruz ki, liberal serma-
ye düzenı. güçlünün özgürlüğünü korur.
zaylflann değil. İnsanlann yalnız iş güçleri
değil. kişilikleri de sömürülür. Özleri alınıp
posalan atılır. Hümanist duygulara pek
yer yoktur bu düzende...
Yine biliyoruz ki. 1960"lıyıllannbaşında
"Hula-Hoop". hiç de dahiyane bir buluş
olmamasına karşın, önce Amerika'yı son-
ra da dünyayı etkisi altına alıvermiş bir
çemberdir... Ve yine biliyoruz ki Wall Stre-
et'te borsa oyunlannın bini bir paradır.
Yapay olarak düşürülen (ya da yükselti-
len) hisse senetlerini sonunda birileri ucuza
kapatıp (ya da pahalıya satıp) köşeyi dö-
nerler...
Basit verilerden. bilinen gerçeklerden
yoia çıkarak toplumsal eleştıri dozu yük-
sek. sağlarn \e güçlü taşlamalar yaratılabi-
lir. Ancak her dahiyane buluş basit ol-
madığı gibi. her basiüik de dahiyane olmu-
yor. Joel Coen bu temel gerçeği bir ölçüde
göz ardı etmişe benzer. Aynca filmin se-
naryosunu Coen kardeşler ilk kez tam se-
kiz yıl önce kâğıda dökmüşler. Genellikle
bir düşüncenin tomurcuklanmasıyla mey-
venin olgunlaşması arasmda geçen za-
manın uzaması. o tomurcuğun içerdiği he-
yecanın yatışmasına, yaratıa alevin hafıf
hafif parîaklığıru yitirmesine neden oluyor.
'Konföçyüs'ün AnlaşdmazlığT
Kısacası "The Hudsecker Proxy", üç yıl
önce Cannes'da büyük ödül alan "Barton
Fink"in taze soluğuna ters düşen bir çalı-
şma. Hafta sonunda. çocuklannızı rahatlı-
kla gölürebilirsiniz. Tim Robbins ile Paul
Newman'ın başanyla yorumladıklan bu
fılme: Hiç soru sormadan. uslu uslu, bir
pen masab gibi izleyeceklerdir, kuşkum
yok... Galiba biraz haksızlık ediyorum;
fıhn o kadar da kötü değil. Baştan sona
dek Coen kardeşlenn filmi olduğunu
haykıran aynntılarla. cilvelerle dolu...
Otuz kırk yıl öncesinin Amerikası başany-
la canlandınlmış. Aynca fantastik ve ger-
çeküstü öğeler. bu sevimli toplumsal gül-
dürüye belirli bir tat veriyor... Ama büyük
başanlar kazanan yönetmenlerden haklı
olarak sıradışı filmler bekliyoruz. Kaldı ki
ticari açıdan da başanlı değil "The Budsec-
ker Proxy". Malijeti 25 milyon dolan bu-
lurkcn, gösterime girdiği ABD'de sekiz
hafta içinde bu paranın ancak onda biri
oranında hasılat yapabilmiş...
Açıhşın ardından gelen ilk "Altın Palmi-
ye" adayı Tayvanlı yönetmen Edward
Yang'ın "Confucian Confusion" (Konföç-
yüs'ün Anlaşılmazlığı) adlı fılmi. Konfüç-
yüs'ün 2500 yıl önce söylediği bir sözle
başlıyor: Taipei kentinde, o zamanlar da
önemli bir nüfus artışı yaşanıyormuş;
Konfüçyüs'e sormuşlar ne yapalım diye...
Filozofun önerdiği çözüm yolu çok basit
ve basit olduğu kadar da ilginç: "Kentin in-
sanlaruıı zenginleştirin!"
Yirmi birinci yüzyıl eşiğindeki Tayvan'-
Tim Robbins ve Paul Nevvman'ın başanyla yorumladıkları 'The Hudsecker Proxy\ sevimli bir toplumsal güldürii.
ın gerçekleri, iç çelişkileri Konfüçyüs'ün de
kafasını kanştıracak kadar zor!..
Hazmı kolay oimayan bir çalışma
Değışik etkiler altında yaşayan ve yük-
sek bir kalkınma hızı içinde gelişen kentte-
ki karmaşıklıga, taklitçiliğe ya da başıboş-
luğa özgün bir bakış getiremeyen Edward
Yang"ın da kafası iyiden iyiye kanşmış ola-
cak ki. pınltısız bir kamerayla izlemiş gü-
nümüz gerçeklerini.
Tayvan'ın başkentindeki zengin iş ve sa-
nat çevrelerinde yaşayan, Batı'nm, özellik-
le de "Amerikanvari yaşam biçimi"nin
(American VVay Of Ufe) etkisi altında ka-
lan genç insanlann bunalımlannı, işlerinde
ve özel yaşamlannda su vüzüneçıkan iççe-
lişkilerini anlatırken, özenli \e dikkatli bir
tanık olmanın ötesine gidememiş.
Amerikan sinemasının ustalanndan Ro-
bert Altman'ın "Shorts Cuts" adlı o eüze-
lim filmindeki çarpıcı ve duyarlı yaşam ke-
sitlerinı anımsamamak elde değil... "A
Brighter Sununer Day" (Parlak Bir Yaz
Günü) adlı fılmiyle ilk kez üç yıl önce Lo-
carno'da tanıyıp sevdiğimiz Edward Yang,
ne yazık ki hazmı kolay olma>an bir çalış-
ma gerçekleştirmiş. Biraz karikatürizeede-
rek, filmin adını "Long And Heavy Cuts"
(Ağır ve L'zun Kesitler) de kovabilıriz...
Ve sıra geldi gerçek sinema şöicnine:
Cannes Festivali, cuma günü yanşmalı bö-
• Yanşmalı bölüm,
Patrice Chereau'nun
"Kraliçe Margot"suyla
beklenen düzeye ulaştı.
"La Reine Margot"
izleyeni tepkisiz
bırakmayan ve etkisi
uzun süren bir yapıt.
Dörtdörtlükbir
"yaratıcı sineması"
örneği...
• Fransızkrallan9.
Charles ile onun
ölümünden sonra
îahta geçen 3. Henri'nin
kız kardeşi; etkin bir
Protestan olan Henri de
Navarre'in zoraki eşi;
erkekleri baştan
çıkaran ve çılgınca
seven Margot'yu
Isabelle Adjani
oynuyor.
lümdc sunulan ikinci fılmle Patrice Chere-
au ımzalı "Kraliçe Margof'yla beklenen
düzeye ulaştı. "La Reine Margot" izleyeni
tepkisiz bırakmayan vc etkisi uzun süren
bir vapıt. Dört dörtlük bir "yaratıcı sine-
ması" örneği...
Fransız krallan 9. Charles ile onun ölü-
münden sonra tahta geçen 3. Henri'nin kız
kardeşi; etkin bir Protestan olan Henri de
Navarre'in zoraki eşi; erkekleri baştan çı-
karan veçılgmca seven Margot... Saray
entrikaianndan nefret eden ve bir maşa
gibi kullanıldığının farkına vardıktan son-
ra. bir ölçüde de genç bir Proleslana aşık
olması sonucu gözleri açılan, eli kanlı kra-
liyet ailesinden giderek uzaklaşarak ezilen-
lerin. katliama uğrayanlann, yani o devrin
ayınmcı damgasıyla "Protestan''' olanlann
yanında yer alan, adı dillere destan Kraliçe
Margot... Filmin sonunda kucağında sev-
gilisinin uçurulan kellesi, tarihin girdaplar
içinde aktığı yöne doğru yola çıkacaktır...
Baskıya, zulme karşı bir film
"La Reine Margot" her renk hoşgörü-
süzlüğe, baskıya ve zulme karşı bir fılmdir.
Patrice Chereau tarihsel bir film yap-
mamıştır. "Kraliçe Margot" dün de
vardır, bugün de. En önemlisi, yann nereye
gidilmesi gerekiyor sorusunu kendı ken-
dilerine soranlan uyaran. onlara değişik
yönlerde ışık tutan, sonra da özgür bıra-
kan bir filmdir. Patrice Chereau'yu ilgilen-
diren insanlardır. Margot tutkulannı, cin-
selliğini. özgürlüğünü nasıl yaşar? On
altıncı yüzyılın Fransasfnda Katoliklerle
Protestanlar farklılıklannı nasıl algılarlar?
Kişiliklerini nasıl kanıtlarlar? Ya da ezil-
mişlikten nasıl kurtulmaya çabalarlar? Sa-
int Barthelemy katliamı neden kaçını-
lmazdır?
Chereau'nun kamerası. Isabelle Adjani,
Daniel Auteııil, Jean Hugues Anglade ve
Virna Lisi gibi üstün yeteneklı oyunculann
yorumladıklan kahramanlann yakasını
hiç bırakmaz. Alacakaranlıklann sine-
maası Patrick Chereau. mavi gri renkleri
çok seven bir mizansen cambazıdır. Yakın
planlar aracılığıyla en küçük aynntılan
bile yakalamanın peşındedır. Akan kan-
lann. dökülen gözyaşlannın. ateşli bir se-
vişmenin getirdiği hazzın, korkunun. tedir-
ginlığın. kahramanlığın ya da ihanetın
saçtığı kokulan bileekrana taşımayaçaba-
lamaktadır sanki...
Olağanüstü bir sinema dersi
Tiyatronun gerçekliğini, soluk alıp veri-
şini sinemada da yaşatmayı başanmıştır.
Sevişme içgüdüsüyle dolu dolu yaşama
tutkusunun karşısına dikilen kötülük
etme. acı çektirme ve öldürme dürtülerini
aynı duyarlıkla, aynı dikkatlc sahneye ko-
yar... Tannsal bir müziğin daha da yücelt-
tiği görüntülerin içerdiği estetik bütünlük
olağanüstüdür... jsterölümcül birzehirta-
rafından yavaş yav aş kemirilen insan bede-
ninin kanlı terler kusmasını görüntülesin.
ister cinsel birleşmenin şiddetiyle gerilen
tenlerde parlayan ter damlalannı.. Chere-
au'nun mizanseni iç organlannızın tümü-
nü yüreğinızle birlikte çekip çıkaracak ka-
dar güçlüdür. "La Reine Margot" duygu-
sallığa, kolay heyecanlara seslenmez. Fil-
min bitiminde coşku içinde alkışlamak, bir
an için bile aklınızdan geçmez. Beyninizin
kıvnmlan arasma bir daha kurtulamaya-
cağınız bir dizi soru çengeli takılıp
kalmıştır. Acı mı çekiyorsunuz. yoksa haz
mı alıyorsunuz.. pek ayırdında değilsiniz-
dir...
"Kraliçe Margot". olağanüstü bir sine-
ma dersi olmanın ötesinde, çok farklı ve
çok önemli bir tarih dersidir de aynı za-
manda...
Bazı >önetmenler güncel olanın bu-
lanıklığında bocalayarak boğulup gider-
ken. bazılan geçmişte kendimizi bulmamı-
za ve gelecekte kendimizi görmemize
yardımcı oluyorlar.
IV.Ulusal Mimarlık ÖdülleriverildiGÜRHAN TÜMER
Bundan bir süre önce. yine bu gazetede
yayımlanan "Mimarlara Ceza da Gerek,
OdûJ de..." başlıklı yazımda Ahmet Ha-
şûn'den şu alıntıyı yapmıştım:
"Mimari eserler. fazla çirkinliğe, fazla
garabete gelmez. Gülünç bir resme bakma-
mak. fena bir şiiri ve>a ahenksiz bir musi-
kiyi dinlememek suretnle bunlann zaraıiı
tesirlcrinden ruhumuzu konıyabiliriz, fakat
fena mûnarın etkisinden sakınmak kolay bir
iş değildir. Aciz bir muhav >ile, fakir bir ruh,
yol ortasına dikilmiş taştan koca bir şekil
halini alınca, bütiin bir şefarin manevi sıhha-
tini nesillerce bozmak kudretinde bir tehlike
olur."
Ve şöyle sürdürmüştüm yazıyı:
"O zaman, kötü mimarlan. yanlış yapan
mimarları cezalandırmak da boynumuzun
borcudur ve işte Park Oteli'ne geçit veren-
ler, Mimarlar Odası'nın Ontır Kurulu'na
verilmişlerdir."
Şimdi ise diyorum ki:
Aynı Mimarlar Odası iyi mimarlan. ba-
şanlı mimarlan ödüllendirmeyi de bilmeli-
dir ve bilmiştir.
Evet, bu kurum, 1988 yılından bu yana,
her iki yılda bir. "Ulusal Mimarlık Ödülle-
ri" veriyor.
Büyük Ödül ve Başan Ödülleri
Yürürlükte olan yönetmeliğe göre bu
ödüller iki tür.
Birincisi, "Büyük Ödül" ve şöyle tanı-
mlanıyor:
"Bir mimara verilir. Tüm meslek hayatı
boyunca. başta gerçekkşmiş yapılan olmak
üzere, mimarlığa geçen hizmetleri nedeniyle
verilir. Bu ödülün >erileceği kimsenin bitmtş
yapısının olması ve ödülün özellile yapıla-
nndanlolayı verilmesi şarttır. Bu ödül için
başvunı gerekmetnektedir (...) Bu ödül. or-
tak çalışan mimarlara birlikte verilebilir."
"Ulusal Mimariık Ödülleri"nin ikinci
türü. "Başan Ödühî". daha doğrusu "Ba-
şan Ödülleri". Bunlar dört ayn dalda veri-
liyor.
Birincisi. yapı dalında. Yine yönetmeliğe
göre sayılan en az üç, en fazla beş olabilen
bu ödülleri, mimarlar. bitmiş yapılanyla.
tamamlanmış binalanyla alabiliyorlar.
İkinci olarak, mimari proje dalında
ödüller var. Bunlar; "uygulanmaya geçil-
menüş, inşaat halindeki veya gerçekleş-
meyecek, ancak gerçekleşmek arnacıv la ta-
sarianmış projelerin mimarlanna" verili-
yor. Sonra. grafık sunuş dahndaki ödüller
geliyor. Adından da anlaşılabileccği gibi
buna, mimarlıkla ilgili bir konuyu. grafik
sanatmın olanaklannı kullanarak dile geti-
renler aday oluyorlar.
Ve bir de mesleğe katkı ödülü var. Bu-
nun ıçın de şöyle diyor yönetmelik:
"Aj-aştırma, makale. yorum. film, fotoğ-
raf, kitap gibi mimarlık üzerinde, mimarlığı
gündeme getiren çalışmalarla, mimarlık
pratiği, kuramı ve hakları konusunda
yapıbnış her türlü araştırma, çaba ve çalı-
şma bu dalda ödüllendirilir."
Bu yıl. 4. Ulusal Nîımarhk Ödülleri Seçi-
ci Kurul. Aydan Balamir'ın başkanhğı-
nda. Şükrü Kocagöz, Doruk Pamir, Oral
Vural vc bu salırlann yazarı Gürhan Tü-
merden oluşuyordu. Kurul Ankarada
toplandı.
Yanşmaya katılanlann sayısı ojdukça
fazlaydı. lOO'iin hayli üzerindeydi. İlk ele-
meden sonra, bunlann yaklaşık üçte biri fi-
nale kaldı.
Sonuçlar ise şöyleydi:
Bu yıl "Büyük Ödül". kırk yılı aşkın bır
süredir birlikte uyum içinde çalışan. avant-
gard binalar yapmayan. ama kırk yıldır
belli bir çizginin altına da hiçbir zaman
düşmeyen. iki mimara, Santi Sisa ile Do-
Yapı dalı 'Koruma
Sanatı" başan ödülü
"...Koruma Sanatı
kapsamında. sivil mimari
örneklerini yıkılmaktan
kurtanp, özgün
kuUammıyla kazanma
çabası ve mevcut yapının
karakteristiğini gözeten
onarımı nedeniyle" Sinan
Genim'in Antalya
Kaleiçi'nde Bir Ev'ine
verildi.
ğan Tekeli've verildi.
Bitmiş yapı dalında ödülleri. fstanbul'-
daki Sabah Gazetesi Tesisleri ile Mehmet
Konuralp; İstanbul Maçka'daki Milli Re-
assürans TAŞ Genel Müdürlük Binası ve
yan tesisleri ile Şandor Hadi, Sevinç Hadi;
Cihangir'deki E. Evı ile Haydar Karabey
ve İzmir'deki Teoman Baygan evi ile Jovce
Alegra Israel aldı.
Parasal karşılığı yok, onuru var
Koruma dahndaki ödül. Anlalya'da.
Kaleiçi'nde restore edilen bir eve verilirken
proje dalında. Erdal Erkut ile Can Çinici.
sırasıyla İzmir Bavraklı'daki Plaza ve Is-
parta Forum ve Rekreasyon Merkezi ile
başanlı bulundular.
Grafık sunuş dalında. Hakan Dalaman.
Gülay Dalaman \e Burcu Canboy tarafı-
ndan yapılan, "Harbiye'de Bir Rum Evi"
başlıklı pafta ve eski Yugoslavya'daki kül-
tür katliamını dile getiren "Bir Kentin Ölü-
mü" adlı yapıtla Gülay Keieş Lsta, Ayhan
LJsta ikilisi ödül kazandı.
Mesleğe katkı dahndaki ödüllere gelin-
ce. onlar, yazdığı miman eleştiri yazılan
nedeniyle. Doç. Dr. Uğur Tanyeİi'ye ve
uzun yıllardır, İsviçre'de. Ağa Han Vakfı'-
nda görev yapan ve ülkemizin mimarlık
dünyaşında tanınmasına olanak sağlayan
Süha Özkan'a verildi.
Bu ödüllerin hiçbirinin parasal karşılığı
yok. yalnızca onuru var. Kazananlara bi-
rer belge veriliyor; ödül alan binalara bir
plaket çakıhyor.
4. Ulusal Mimarlık Ödülleri için gönde-
rilen bütün yapıtlar. başta Ankara olmak
üzere, çeşitli kentlerde sergilenecek. Ay-
nca, ödül alanlan ve katılan projelerin bü-
yük çoğunluğunu içeren bir katalog yayı-
mlanacak.
Sinema oyuncusu
Timothy Carey öldü
LOŞ ANGELES(AFP)- Hollyvvood'un
ünlükarakter oyuncusu Timothy Carey,
geçirdiğj kalp krizi sonucu 65 yaşında
öldü. BiIIy Wilder'in 1951 yapımr'The
Big Carnival" isimli fılmi ile oyunculuğa
başlayan Careney, 50 sinema fılmi ve
birkaç televizyon dizisinde rol almıştı.
1929 yılında Nevv York'tadünyaya
gelen oyuncunun rol aldığı ünlü fılmlerin
arasmda StanleyKubrick'in 1956
yapımı "The Killing" ile 1957 yapımı
••PathsOfGlory"debulunmaktaydı.
Ancak Carey'e ün kazandıran daha çok
1960'lann "plaj fılmlen"nde üstlendiği
rollerdi.
Clint Eastvvood'a
Fransızlardan ödül
CANNES (AFP)- Bu yılki Uluslararası
Cannes Film Festivali'ninjüri
başkanlığının üstlenen ünlü Amerikalı
oyuncu ve yönetmen Clint Eastvvood'a
Fransız Ulusal
Sanat Nişanı
verildi. Eastvvood,
UNESCO Genel
Sekreteri Federico
Mayor'ında
katıldığı bir
törenle. Fransız
KültürBakanı
Jaeques
Toubon'dan
ödülünüaidı.
Filmlenv le sinemaseverlere verdiği zevk
için Eastvvood'a teşekküreden Toubon,
"Sergıo Leone'nin filmleri sayesinde
Clint Eastvvood kendi ülkesindençok
önce Avri'pa'da ün kazanmıştır" dedi.
Müzik festivali
pezepvasyonlan başladı
• Kültür Senisi - İstanbul Kültür ve
Sanat N'akfı tarafından düzenlenen 22.
Uluslararası İstanbul Müzik Festivali
rezervasvonlan 20 Mayıs 1994 Cuma
günüsaat 19.00kadarAtatürk Kültür
Merkezi gişelerinde kabul edilecek.
Rezervasyonu yapılan biletler 28 Mayıs
1994 Cumartesi ile 2 Haziran 1994
Perşembegünleri arasmda yine Atatürk
Kültür Merkezi aşelerinden alınacak.
Aynca. 26090 72 ve 227 7509nolu
telefonlardan bilet rezervasyonu
vapılacak. 22. Uluslararası istanbul
Müzik Festivalf nde 3 Temmuz 1994
günü Ava İnni Müzesi'nde 19.30'da
festivalin en ilginç konserlennden biri
gerçekleşecek: "Tasavvuf Müziğinden
Flamenkoya". Müzikyönetmenliğini
Kudsi Erguner'in (ney) yaptığı konserde
sanatçıya 2 gitar. 2 şarkıcı. 1 ut ve 1
kanun ve vurmaçalolareşlik edecek.
(258 32 12)
İstanbul Japan Festival
1994
r
e doğru...
• Kültür Servisi - Bugüne kadar
dün.\ anın çeşitli büjük kentlerindeon
kez gerçekleştirilmiş olan Japan Festival
etkinlikleri. onbirinci kez 27-28-29
Mayıs 1994 tarihlerinde İstanbul'da
gerçekleştirilecek. İstanbulJapan
Festival 1994'ünamacı, Japon
kültiirünün genişçaplı tarutımını
yaparak. Japon ve Türk halklan
arasındaki kultüre! yaklaşıma yeni bir
soluk kazandırmak veekonoik ilişkileri
aşarak halk düzeyindeki kültürel
vakınlaşmayı sağlamak. Geleneksel
Japon kültürünün yanı sıra günlük
yaşamı da çok renkliliğiyle yansıtacak
olan festival etkinlikleri. 27.28.29 mayıs
tarihlerinde Cemal Reşit Rey Konser
Salonu. Taksim Meydanı. İstiklal
Caddesi ve Hilton Convention
Center'da gerçekleştirilecek. (275 33 84)
loanna Kuçuradi,
dünyada yilın kadını
Kültür
Servisi-
Seçkin
kültür
insanlanrun
yaşamöykü-
leri üzerine
yaptığı
çalışmalarla
tarunan
Amerikan
Biyografı
Enstitüsü.
1993'te
dünyada
vılın kadını
olarak
aşkaıTürkiye Felsefe Kurumu Başkanı
Profesör loanna Kuçuradi'yi seçti.
Dünya Felsefe Kurumlan
Konfederasyonu Genel Sekreteri olan
Kuçuradi'nin uluslararası felsefe
etkinliklerinde gösterdiği başanlan ve
mesleğindeki ömek davraruşlanmn göz
önünde tutularak bu seçimin yapıidığı
bildirildi.
Kuşcenneti festivaline
erteleme
• BANDIRMA (AA) - Balıkesirin
Bandırma ilçesi Belediye Başkanı
Durgut Ergin, Kuşcenneti Kültür ve
Turizm Festivali etkinliklerinin bu yıl
yapılmayacağıru bildirdi. Başkan Ergin
yaptığı açıklamada, festivalin son
yıllarda amacından tamamen
uzaklaştığını. Kuşcenneti'ne hiçbir
yaran olmadığını. yapılan festivaller ile
yörenin sorunlanrun
çözümlenemediğinedikkatçekti. Geçen
yıl festival etkınliklerine 422 milyon lira
harcama yapıldığıru. bu yıl ise
harcamanın 1 milyarlirayaulaşacağını
anlatan Ergin şunlan söyledi: "Biz
sadece son yıllarda düzenlenen
festiv allerin amacından uzaklaşması ve
mali külfetinin çok fazla olması
nedeniyle bir yılerteledik. Festival,
gelecek yıldan itibaren amacma uygun
olarak yaptlacaktır."