22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 14 MAYIS1994 CUMARTESI 8 DIS HABERLER Yunanistan'da bombalı saldırı • ATtNA (AA) - Atına'da dün biri işçi sendikalan konfederasyonu diğeri de bir sanayi kuruluşuna ait iki araca bombalı saldın düzenlendi. Patlamalardan iki araç da ağır hasar gördü. Her iki saldın sırasında da ölen ya da yaralanan olmadığı öğrenildi. Edinilen bilgilere göre patlamalardan hemen önce özelradyo istasyonu Sky'a telefon eden kimlıği meçhul bir kişi. saldınlann sorumluluğunun Devrimci Mücadele Hücresi isimü örgüte ait olduğunu belirtti. Atina, Tiran'ı şikayet etti •ATtNA (AA)- Yunanistan hükümeti, azınlık haklanna saygı göstermediği iddiasıyla Arnavutluk'u AGİK'e şikayet etti. Dışişleri Bakaru Karolos Papulyas, AGİK'in azınlıklardan sorumlu yüksek komiseri Van Der Stoel ile Atina'da yaptığı görüşmede. Arnavutluk hükümetinin bu ülkedeki Yunan azınlığa yönelik politikasından yakındı. Papulyas görüşmede. Arnavutluk'takı Yunan azınlığın mayıs ayı başındaki paskalya bayramı sırasında dini özgürlüğünün kısıtlandığını. bazı aanlık üyelerinin "temel adalet ilkeleri" uygulanmadan tutuklandıklannı ve azınlığın eğitimindeönemli sorunlar bulunduğunu öne sürdü. TûPkteknesi kurtarıldı • ATİNA(AA)-Ege'de seyrederken motorunda beliren anza yüzünden batma tehükesi geçiren bir Türk teknesi Yunan Sahil Koruma Kuvvetleri tarafından kurtarıldı. Edinilen bilgilere göre önceki gün Sisam adasının güneyindeki Patmos adasından hareket eden "Alev 6" isimli Türk teknesi adanın iki mil açığında - bulunduğu bır sırada motorunda anza çıktı. PekıvTiananmen'ı savunuyor • PEKİN(AA)-Çin Devlet Başkanı Jiang Zemin, 1989 yılında gerçekleşen Tiananmen katliamının. ülkede istikrann korunması açısından "gerekli bir önlem" olduğunu öne sürdü. Jiagn, yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği Tiananmen katliamının yıldönümünde yaptığı konuşmada "5 yıl önceÇin ordusu, gerekli önlemleri almasaydı, ülke şu andaki istikrannı koruyamazdı" dedi. Romanlannız ve Ansiklopedileriniz yerinizden alınır. TeI:5540804 Evişlerineve bebekbakımına yardımcıolacak yatılıbayaneleman aranıyor. Tel.:(0212)2657524 RusvaVa Montreux ııotasıJ j • Türkiye, dün Rusya'ya nota vererek, 1 temmuzda mederinin organizasyon ve tek- yururluğegırecek BoğazlarTuzuğu nun Montreux Sözleşmesı ni çiğnediği ye bu durumun kabul edilemeyeceği yolundaki Rus görüşünü reddetti. ANKARA (Cumhurivet Bü- ya'nın, Türkiye'nin Moskova rosu) - Türkiye. 1 temmuzda BüküyelçiliğTne 29 nisanda niteliğiyüriirlüğe girecek olan Boğaz- larTüzüğü'nün Montreu* Söz- leşmesi'ne aykın olduğu yolun- daki Rus görüşünü. dün verdiğı bir notayla reddetti. Ankara. Moskova'nm. tüzüğün 1 tem- muzda yüriirlüğe girmeden "gözden geçirilmesi" isteğini de. "ulusal egemenük" anlayışına uygun bulmayarak kabul etme- di. Ankara. Rusya'nın girişimi- nin, tüzüğün uygulamaya geç- mesini engellemeyeceğini bil- dirdi. Türkiye'nin girişiminin. Rus- verdiği notaya yann taşıdığj kaydediliyor. Rusnota- sında. "Boğazlar ve Marmara Denizi Trafik Düzeni Tüzügü"- nün Montreux Sözleşmesi'nin "serbest geciş" ilkesini çiğnediği ve bu durumun "kabul edileme- yeceğinin" savunularak, düzen- lemenin "gözden geçirilmesi" is- tenmişti.Rusya'nın notasında. boğazlardan geçiş güvenliğinin sağlanması konusunda Türki- ye'nin duyduğu kaygılann anlayışla karşılandığı. ancak bu çerçevede yalnızca, "sahil hiz- nik destek düzeyinin yükscltil- mesinin memnunlukla karşıla- nabikceğp ifadesi yer alıyor. Moskova. yeni tüzüğün "askeri gemilere büe uygulanabileceği" endişesini vurgulayarak, bo- ğazlardan geçiş güvenliğinin "uyumJu olunması ve işbirliği yapılmasıyla" sağlanabilecegi görüşünü dile getirdi. Dışişlerinin açıklaması Dışişleri Bakanlığı'ndan ya- pılan açıklamada, Rusya'nın notasının. dün Türkiye'nin Moskova Büyükelçiliği tarafın- dan Rus Dışişleri Bakanlığı nezdinde yapılan girişimle ya- nıtlandrğı belirtildi. Açıklama- da, Rusya'nın. Türk boğazla- nnda seyrüsefer güvenliğinin sağlanması konusundaki kay- gılan paylaşmasının ve bu alan- da. geciken bir sorun olduğunu kabul etmesinin memnunluk verici olduğu dile getirilerek şu görüşlere >er \erildi: "Tüzük hükümlerinin Montrö sözleşmesi ile çattştığı ve keyfi bir şekilde uygulanabiieceği yo- lundaki görüşler ise, tarafımız- dan kabul edilmemektedir. Bu görüşler, bütünüyle teknik ice- rikli oian bir düzenJemeye, daha uygulanmasına dahi başlanma- dan önyargılı bir vaklaşım ola- rak değerlendirilmektedir." Türkiye'nin. Montrö sezleş- mesini 58 yıldan bu yana büyük bir tiüzlikle uygulamış olması- nın, Rusya'nın bu konudaki endişelerinin geçerli olmadığını gösteren en açık kanıt olduğu vurgulanan açıklamada, "Rus- ya'nın Montrö sözleşmesi hü- kümlerini bizzatihi sözleşmenin amacını gözönüne almaksızın soyut ve katı bir hukuki yaklaşt- mla değerlendirdiği ve çağdaş uiuslararası hukuk ve uygula- malan da tek yanlı olarak yo- rumladığı müşahede edilmek- tedir" denildi. Açıklamada. Boğazjardaki ticari deniz trafığinin, seyrüse- fer güvenliği veçevrenin korun- masını amaçlayan bir çerçevede seyrinin sağlanması bakımın- dan gerekli düzenlemeleri belir- lemenin Türkiye'nin en doğal hakkı olduğu kaydedildi. Açık- lamada. Türk hükümetinin Montrö sözleşmesini tek taraflı değiştirme hedefinin bulunma- dığı da belirtildi. Senato'dan dinton'aBosııabaskısı FUATKOZLUKLL WASH1NGTON - ABD Başkanı Bill Clinton, Bosna- Hersek'e uygulanan Birleşmiş Milletler (BM) silah ambargo- sunun kaldınlması için bir kez daha Senaıo üyelerinin baskı- sıyla karşı karşıya kaldı. Amerikan Senatosu'nda ön- ceki gün yapılan iki ayn oyla- mada. Bosna'ya uygulanan si- lah ambargosunun kaldınlması yönündeki iki değışik karar ta- sansı kabul edildi. Yasalaşma şansı bulunmayan tasanlar. Clinton'ın Bosna politikasmın Senato tarafından onaylanma- dığı anlamına geliyor. ABD Senatosu'nda 49'a kar- şı 50 oyla kabul edilen tasanla- nn birinde. Başkan Clinton'ın Bosna'ya uygulanan ambargo- yu tek yanlı olarak kaldırması ve Bosna hükümetine silah yar- dımı yapması istendi. Avnı oturumda kabul edilen The washington Post gazetesinin iddiası: Iran, Bosna'yaambargoyudeliyor WASHINGTON (AA) - İran'm, geçen hafta BoşnakJar'a ulaştınlmak üzere en az 60 ton patlayıcı madde vesiiah yapımında kullarulan malzemeler taşıyan bir uçağı Hırvatistan'ın başkenti Zagreb'e gönderdiğj öne sürüldü. The VVashington Post gazetesi, Batılı vc Boşnak kaynaldara dayanarak verdiği haberde uçağın, İran Dışişleri Bakaru AH Ekber Velayetfnin Saraybosna ziyaretinden iki gün önce 4 mayıstaZagreb'eindiğini belirtti. Gazete, İran uçağmın getirdiği patlayja ve diğer malzemelerin. Bosna ile Hırvatistan arasında Sırplar'a karşı vanlan askeri işbirliği anlaşması uyannca Boşnaklar'a verümesinin öngörüldüğünü kaydetti. Gazetenin yorumunda. Iran'ın bu eyiemiyle BM Güvenlik Konseyi'nin eski Yugoslavya cumhurryetierine karşı I991'de ttan ettiği ambargoya karşı Bosna'ya desteğıni somut şekilde ortaya koyduğu ifad'e edildi. tranise haberi yalanlayarak. uçakta sadece gıdayardımı bulunduğunu söyledi. ve birincisiyle çelişen ikinci ka- rarda ise Amerikan yönetimi- nin, Bosna'ya ambargoyu NA- TO'dan destek alarak kal- dırması ve BM'den bu yönde karar çıkarmak için çaiışması talep edildi. Senatonun. azınlık grubu li- deri CumhuriVetçi Senatör Bob Dole ile Demokrat Parti Sena- törü George Mitchell'in önerile- rini tek bir tasan haline getıre- rek Temsilciler Meclisi'ne yol- laması. orada onavlandıktan sonra da Başkan Clinton'ın im- zalaması gerckiyor. Clinton'ın veto yetkisi bulunuyor. Diplomaük kaynaklar, Tem- silaler Meclısi'nde onaylanma şansı bulunmayan kararları "ABD'nin, Bosna'da 2 yüdır sü- ren Sırp saldırganlığını durdur- makta yetersiz kalmastna Se- nato'nun tepkisi'' olarak değer- lendirdiler. Beyaz Saray'a yakın kaynak- lar, Clinton yönetiminin Se- nato'dan gelen öneriler üzerin- de çalıştığını bildiriyor. Bosna- Hersck'te çözüme "masa başın- da vanlması gerektiğini" savu- nan ve bu yönde "Avrupa'yla birlikte yoğun çaba sarf errikle- rini" dile getiren ABD başkanı- nın. artan baskılar karşısında "ilk kez" ambargonun Müslü- manlar lehine kaldınlmasına bu denli "sıcak yaklaştığr be- lirtiliyor. Clinton'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Anthony Lake, "Başkan başından beri silah am- bargosuna karşıydı" dedi. Lake "Halcn sürdüriikn diplomatik çabalar bir sonuç vermezse, silah ambargosunun kaldınlması se- ceneğine dönülebileceğini" de \urguladı. 'Maço' Rus toplumunda kadınlar sürekli kötü muameleye maruz kabyor Rus kadarnıkadetv Dayak vetecavüzDış Haberler Ser>isi - Rus- ya'da kadınlara yönelik cinsel saldınlann üzerini örten sessiz- lik perdesi yavaş yavaş kalkı- yor. Son yıllarda giderek artan biçimde erkeklerin cinsel saldınlanna uğrayan, ancak seslerini çıkaramayan Rus ka- dınlan haklannı aramaya başlı- yorlar. Sovyetler Birliği'nin dağıl- masının ardından Rusya'da ekonomik ve toplumsal düze- nin altüst olması, Rusya'da kadınlarla erkekleri karşı karşı- ya getirdi. Rus kültüründe var olan erkek egemenliği, SSCB sonrası ekonomik ve ahlaki çö- küş döneminde kadınlara karşı şiddet kullanımının meşrulaş- ması sonucunu getirdi. Rusyadaki yenı 'demokra- tik' ortamda pornografınin patlaması ve ekonomik koşul- lann dayatmasıyla fuhuşun yayılması. kapab bir toplum olan Rus toplumunda seks ko- nusunda çarpık bir anlayışın yerleşmesine. 'maçoluğun' tır- manmasına neden oldu. Ekonomik kriz de kadınlarla erkekler arasındaki çatışmayı körüklüyor. İşyerlerinde ka- dınlara erkeklerden çok daha az ücret verilirken aldığı paray- la evini geçindiremeyen erkek çalışanlar, kadınlara cephe alı- yorlar. Kadınlar sokaklarda, işyerlerinde sürekli olarak aşa- Dayak yeyip, tecavüze uğradıklannı söykyen iki kadın Moskova'da karakolda otunıyorlar. ğılayıa bir davranışla karşılaşı- yorlar. Bazı işyerleri, gazete ilanlanyla k komplekssiz\ yani patronla yatmayı kabul edecek kadın eleman anyor. Cinsel saldın olaylannın gi- derek arttığı ülkede tecavüze uğrayan kadınlann başvurabi- lecekJeri tek bir resmi makam yok. İçişleri Bakanlığı'nın hala cinsel suçlarla ilgili bir bölümü bulunmuyor. Polisler tecavü- zün suç olduğuna inanmıyor ve olaydan tecavüze uğrayan ka- dını sorumlu tutuyorlar. Değişim başladı Moskova'da bir grup femi- nist, bu iç karartıcı tabloyu de- ğiştinnek için geçenlerde İcollan sıvadı. Cinsel Saldırı Kurbania- nnı Rehabilite Merkezi adlı ku- ruluş. tecavüze uğrayan kadın- lara yardım etmeyi ve toplu- mun dikkaıinı konuya çekmeyi amaçlıyor. Merkezın kurucula- n. feminist' sözcüğünün bile büyük tepkiyle karşılandığı 'maço' Rus toplumunda yerleş- miş düşünceleri değıştirmenin ne denli güç olduğunu biliyor- lar. "Ancak yavaş da olsa bir de- ğişimi başlattık" dnorlar. GÜRCİSTAN Şevardnadze istifaetti TİFLİS (AA) - Gürcistan'da, Abazalarla Gürcü kuvvetler arasındaki çatışmalann çözü- mü için Moskova'da hazırla- nan anlaşma tasansının onay- lanmasını parlamenterlerin reddetmesi üzerine, Devlet Baş- kanı Eduard Şevardnadze'nin istifasım sunduğu bildirildi. Parlamentoda yapılan otu- rumda, Gürcü milletvekilleri, Rusya'nın gözetiminde Abaza- larla birlikte hazırlanan anlaş- ma tasansını Gürcü heyetinin onaylamasını yasaklayarak bir metin hazırlayacakJannı belirt- tiler. Oturumun sonunda bır açıklama yapan eski başbakan Tengiz Sigua. Devlet Başkanı Eduard Şevardnadze'nin mil- letvekillerini tasannın onaylan- masına ikna etmek için isti- fasını sunduğunu söyledi.Gür- cü milletvekillerinin dün sabah eline geçen anlaşma tasansının, 15 mayısta, Rusya, BM ve AGİK temsilcilerinin de katı- lacağı bir törenle Gürcü ve Abaza heyetleri arasında imza- lanması gerekiyor. Tasanda, Abhazya'nın güneyi ile Gürcis- tan arasında bulunan böl- geninl2 kilometre uzunluğun- da bir güvenlik bölgesi oluştu- rulması ve buraya Bağımsız Devletler Topluluğu ile BM gözlemcilerinin gönderilmesi yer alıyor. Kültür • Sanai YILIN EN BUYUK FILMI 1 993 CANNES SENÜĞİ BÜYÜK ÖDÜLÜ 1 994 OSCAR ADAYI --4 İST-V ."• L ULUSIARARASI FİLM FfcSTİVAÜ ACIL1S FİLMİ LVEDA eARI\ EiYON CKen Katg Bilınmeyen dunya Çın'in yanm yuzyılhk macerası ıçtnde büyük bır dostiuğun, hjtkunun nefes. icesicı öykusü "MutKış surukteyıcı bır film. Dunyanın her yontnda Seyircryl buyUİÜyor " V Conby The F> 4ew Yorit Times "Muhtejem ve panlttlı bır destan " « CO^.M TtME """'5a>ırtıcı n B W,ll!amjon PLAYBOY 3. HAFTA BEYOGLU A L K A Z A R d a Seanslan 12.00-15.15-18.30-21.45 lei: 245 73 83 Bl Anam lıjal Batjan Ifjal 2 8«<t Dormezem Vot «.SasnıtafBm 5. KüptMOtjnnış / EyŞalwı B*ştm Ferhan Şensoy'un FERHANGİ ŞEYLER PAZAR 1 S.3O CINEMA CAFE-BAR Enfla.\yonu dekjık P tCM ve Salı gunten%4ü ındınm :ooo -2200 TANIKSIZ Yon Sıkıu Mıkhaılkov 22 00 02 00 GRUP NEFES Buzutı i*tM<xfj*r Nnnt/Rlın Hıtrtl IMIILU Cil. KiçıipmrBlim Sok. No H/A Bty^jlu 252951^/11 293 89 78 (3 hat) IÇINDEN DALGA GEÇEN TIYATRO Ferhan Şensoy Yer Fencrbohfe Marina Pyramid Karjıw SEYİRCİLİ SEYİR DEFTERİ Deniz A*ırı Güldürü Salı-Çanamba-Per«efnbe-Cufna-Cufneır«asi 21.00 K1RKAMBAR Bılet Sahj: F. bahçc Marina fet 0216 -346 23 46/1007 Ses 1885 Ortaoyuncular - Beyoğkı,fefc0212 -251 1865/66 Vtakkoromo ve Çonı Maflcmıtoı ı A1 UgurTarOsufi MuracuyaAgıtı 2 P-jSutoOtrûntt 3 Fefek Çarton Kmtsm 4HavasnOeiGönii Sfenom 6 VedanMaNreoes Bilgi içio: O(212) 527 61 28 Kültür Sanat ılanlarınız ıçın: 293 89 78 (3 hat) 10. GENÇÜKGÜNLERİ (14 Mayıs C.tesı) Harblv» M. Ertuğru) Sahnesl 12.00: KISA METRAJLI 3 FİLM 13.00: SÖYLEŞİ: Ulkü Erakalın ile Sohbet "Moda ve Gençljk* Mtni Defite Yıldırım Mayruk 15.00: SÖYLEŞİ: Altemat» Tıp / Dr. M. Ahunbay ' Or E Saraç / Doç Dr.M Gürsel 18.00: KONSER: Tahsın Ünüvar / Ouartet KadıkOv Haldun Taner Sahnesi 15.00: DİNLETI: "Jazz ve Afrika Mûziğr / Can Kozlu 19.30: TİYATRO: Maanflıter Tryatro Gurubu YILDIZLARIN ÖBUR YANİ ETKINLIKLER ÜCRETSIZDIR tsTANBuı ULUSLARARASI KUlTUR İSTANBUL UE SANAT •ŞIH™DU L MIİ TIYATRO FESTIUALI ISTANBULDA BUYUK OYUNLAR I İ U Mkt II | k | I U I I I J KMoyre 199421 IS/ li Morn 1994 l830KenterT,yitroiu {0212 246 3S89) \ J I I V f l l l V I I \ r I \ l Vohbi Ko« Vakf, / Fıat »-• llilyin (Cultur Mcrkeıı'fif torlütofımfcn c(c(or. rrşı-kku. AVRUPA'DAN EDİPEMİLÖYMEN 1994'ün Hesabı. 50 yıl önce bugünler, son büyükdünyasavaşındasonun başlangıcıydı. Bütün Avrupa ülkeleri, bu önemli döneme- ci anıyor şimdilerde. Ve anma süreci, uzun. Çünkü gele- cek yıl bu zamanlarda da savaşın tümden sona ermesinin 50. yılı olacak. işin ilgirtç yanı, 50 yıl önce olup bitenleri ananlar sadece Avrupalı ve Amerikalılar da değil. Tunus gibi, Mısır gibi, son büyük dünya savaşından etkilenmiş ülkeler de. Şu sıralarda Almanya'ya yaptığı ziyareti bitirmiş olan Rusya Cumhurbaşkanı Yeltsin'in Bonn'a götürdüğü gün- demde en önemli maddelerden biri de yine bu 50. yıl olayı ile ilgiliydi. Savaştan sonra Doğu Almanya'ya doluşan yanm milyonu aşkın Sovyet ordusu ve ailelerinden şimdi geriye kalan 58 bin kişi ne zaman nasıl çekilip gidecekti? Almanya'daki Ingiliz, Fransız ve Amerikan kuvvetleri için sonbahara doğru Berlin'de görkemli uğurlama tören- leri planlanıyor. Ama aralarında Ruslar yok. Çünkü Rus- lar bir kurtarıcı olmamış Alman halkı için. Ve hele savaş- tan sonra yaptıkları. Berlin Ablukası ve Berlin Duvarı, en bilinenleri. Işte bu nedenle Ruslara Almanlar ancak sepet havası çalacak. Ama Ruslar bakalım bunu sineye çeke- cek mi? Hayır. Ruslar da kendi şanlarına uygun bir uğurlama töreni istiyor. Almanlar önce "Size Berlin veremedik, We- imar verelim " demişler. Alman tarihinin karanlık kentle- rinden VVeimar'dan Rusları selametlemeyi önermişler. l-ıh. Ruslar da diğerleri gibi ille de Berlin diye tutturmuş. Ama herhalde boşuna. Çünkü Rusya'ya verilmesi vaat edilen 130 milyar markın neredeyse 90 milyar markını hibe, kredi ve yardım olarak sağlayan Almanya'nın dediği olacak. Yani Ruslara, diğerlerinden ayrı tören yapılacak. Para konuşuyor burada. Ruslarla Batılılar arasında böyle bir sürtüşme var da sanki başka "müttefikler" arasında yok mu? Elbette var. Yarın Italya'da Anzio Çıkarması'nın 50. yıldönümü nede- niyle Monte Cassino'da anma töreni yapılacak. Buradaki Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda, ingiltere ve Polonya mezarlığında. Ama töreni Ingiliz gaziler boykot ediyor. Çünkü törene Almanlar da katılacak. Monte Cassino Be- lediye Başkanı, Avrupa Birliği'ndeki kardeşleri Almanları da davet etmiş. ingilizler için olacak iş değil. Son büyük dünya savaşınm kaderini belirleyen çok kanlı Anzio Çıkarması ve ardından ünlü Normandiya Çı- karması şu içinde bulunduğumuz günlerde bütün Av- rupa'da çeşitli etkinliklerle anıhyor. Ama o ne? Bugün Av- rupa Birliği içinde kol kola omuz omuza olanlar arasında eski düşmanlıklar, önyargılar ve hınçlar hala ortaya çıkmıyor mu? Haziranda anılacak olan Normandiya Çı- karması özellikle eski düşmanlıkları daha da su yüzüne çıkartmaya aday. Örneğin Ingiltere'de yapılması düşünü- len büyük geçit törenine de Almanlar alınmıyor. Avrupa'da halk arasında kaç kuşak ardından hala baş- ka ülkelere karşı düşmanlık duyulabiliyor. Ama bu duygu- ların hükümetler düzeyinde de kabul görmesi hayret bir şey. Zannederdik ki tarihi biz sadece kendi dar açımızdan görür ve nasıl böbürleneceğimizi bilemeyiz. Yarı efsane, yarı gerçek, yarı söylenti, yarı inanç karışımı tarih an- layışımız nedeniyle geçmişimizi ve bugünümüzü hatalı değerlendiririz zannederdik. Oysa bunun böyle olmadığı, 50 yıl öncesinin düşmanları, şimdinin dostları arasında bile hala eski defterlerin hesabının tutulduğu anlaşılıyor. Eski defter hesabı tutmaya bayıldığımız için aman örnek alalım! Lazım olur! Son büyük dünya savaşı oysa Alman halkının değil, fa- şizmin yenilgisi için yapılmıştı. Almanya, Italya ve Japon- ya'daki faşizmin. 50 yıl sonra bunun, böyle algılanması gerekmez mi? Üstelik, 50. yıl anma törenleri, sadece geç- mişin anılması değil, geleceğin kutlanması olmamalı mı? Onyargı, hınç, haset, kıskançlık, nefret gibi duyguları geliştirmek çok kolay. Hepsinin temelinde bilgi eksikliği var çünkü. Bilmezsen, anlamazsın. Anlamadın mı aldır- mazsın. Aldırmadın mı da duygusuz olursun. Her şeyi çok kolayca ama hatalı açıklarsın. KIBRISSORUNU Görüşmelertıkaııclı LEFKOŞA(Cuhhurivet) - Kıbns sorununun çözümüne ilişkin "Gûven Arttırıçı Önlem-* ler PaketTnin (GAÖP) uygu- lanması yönünde, Lefkoşa'- dan sonra Viyana'da gerçek- leştirilen iki günlük Viyana gö- rüşmelerinden de sonuç sağla- namadı. ABD'nin Lefkoşa Büyükel- çisi Richard Boucher, Rum ke- siminde verdiği demeçte. "GA- ÖP'nin ileri götürülmesindeki çabaJann başansızl^a uğradığı göriişünde olmadıklannı" açı- klarken Kıbns Rum Radyosu, "Türk tarafının uzlaşmaz turu- munda diretmesi nedenivle ABD ile BM'nin ViyaıuTdaki girişiminin sonuçsuz kaldığını" ileri sürdü. KKTC Meclisi'nin dünkü birleşiminde konuşan Ulusal Birlik Partisi (LJBP) Grup Baj- kan Vekili Salih Coşar ise "Kıbns görüşraelerinden, Kıb- ns Türklerinin eşitliğiyle KKTC yönetiminin tanınma- ması nedeniyle bir sonuç aiına- madığını" vurguladı. Ingîliz IşçiPartisi Smith'ehalefanyor LONDRA (Cumhuriyet) - Ana muhalefet İşçi Partisi'nin lideri Jobn Smitb'in ani ölümü ardından partiye yeni lider arayışı başladı. Smith'in cena- ze töreni haftaya yapılacak. 9 haziranda ise genel seçim nite- liğindeki Avrupa Parlamento- su seçimi var. Partinin yıllık kurultayı da sonbaharda yapı- lacak. Partinin şimdi bugünle- re bakarak lider seçim tarihi için karara varması gerekiyor. Seçime kadar parti yönetimini genel başkan yardıması Mar- garet Beckett yürütecek.İşci Partisi liderinin cenaze töreni yapılana kadar iktidar ve di- ğer partiler. Avrupa Parla- mentosu seçim kampanyasma ara verdiler. Aslında Smith'in ölümü, en çok iktidardaki Muhafazakar Parti'ye yaradı. Parti içi çekişmelerle Başba- kan Major'a yönelik eleştirile- rin dozu son zamanlarda ve hele yerel seçim ardından çok artmıştı. Smith'in ölümünün ardından Muhafazakar Par- ti'de yeni lider arayışı da du- ruldu. İşçi Partisi'nin yeni liderinin kim olabileceğini tahmin ko- lay. Partinin Gölge Kabinesi'- nde iç işlerinden sorumlu 41 yaşındaki Tony Blair ve mali- yeden sorumlu 43 yaşındaki Gordon Brown, genel baş- kanük ve yardımcılığı için en uygun isimler olarak öne çıkıyor. John Smith, I992'de genel başkan seçildiginde. par- tinin daha genç ve dinamik bir kişiyi lider seçmiş olması ge- rektigi basmda sıkça öne sü- rülmüştü. Parti liderliği için şimdi yapılacak bir secimde, bu ikilinin, partiyi özellikle genç seçmene daha cazip kıla- cak türden bir pragmatizm ile yönetebileceği savunuluyor. Parti genel başkan yardıması Margaret Beckett ve bir kaç kişinin ismi de lider- lik için geciyorsa da bunlann hiçbiri. partinin çok ihtiyaç duyduğu yenilenme ve çağ- daşlaşmayı sağlayabilecek nitelikte görülmüyor. Smith'in partiye yaptığı en büyük hizmet, işçi sendika- lannın, parti lideri ve yetkili kurul seçimlerinde oynadıklan ağuhklı rolü azaltmaya çah- şmasıydı. Sendikalann, bu tür seçimlerde ağırhklı oyu yüzde 40'dı. Bir sendika lideri, mil- yonlarca işcisi adına oy kul- lanıyordu. Böylece büyûk sen- dikalann oylan, lideri ve parti yönetimini belirliyordu.Smith, bunun demokratik olmadığı- nı, secmeni gitgide soğuttuğu- nu savunarak bu düzeni bir öl- jpüde değiştirdi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear