25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9 NİSAN1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Erbakan: Ultra soygunculuk • ANKARA (Cumfauriyet Bürosu) - Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan Karabük Demir Çelik İşletmeleri ile Petlas'ın kapaülmasını; "Irak'a ambargo konulmasına" benzetti. Erbakan, dün, özelleştirme kapsamına alınan ve kapatılması öngörülen KİT'lerin işçîleriyle birlikte basın toplantısı düzenledi. Başbakan Tansu Çiller 'in haarladığı ekonomi paketini, "5 nisan afeti" olarak nitelendiren Erbakan. "Bu afet planı, ekonomiye konulan dinamittir. Halkımızı ezecek, fakirleştirecek ve ekonomiyi zayı flaştıracak tır. Yaptıklan, kendi deyimleriyle mega müstemlekecilik, ultra soygunculuktur" diye konuştu. CPJ'den Çiller e uyan • Haber Merkezi - Merkezi New York'ta bulunan Basın Üyelerini Koruma Derneği (CPJ), basın kuruluşlannın ve gazetecilerin haber alma özgürlüğünün önündeki engellerin kaldınlması ıçin Başbakan Tansu Çiller'e bir mektup göndererek uyanda bulundu. Müdür William A. Orme imzasıyla gönderilen mektupta, Türkiye'de basın mensuplannın görev başındayken güvenlik güçlerinden gördüğü kötü muamelelerden örnekler verilirken, gözalüna alınan ve haklannda dava açılan gazetecilerin uluslararası beyannamelerde suç kabul edilmeyen nedenlerle yargılandığı. bu nedenle gazetecilerin davalannın düşürülmesi. gözaltına alınanlann da serbest bırakılması isteniyor. Alınak'tan yasa önerisi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Şırnak Bağımsız Milletvekili Mahmut Alınak, Milli Güvenlik Kurulu (MGK)veMGK Genel Sekreterliği Yasası'nın bazı maddelerinin değiştirilmesi amacı> la bir yasa önerisi verdi. Dokunulmazlığı kaldınldıktan sonra tutuklanarak, Ankara Kapalı Cezaevi'ne konulan AJınak. yasa önerisini cezaevi savaüğı araahğıyla TBM M Başkanlığı'na iletü Mahmut AJınak. yasa önergesinin Tekçesinde. MGK ve genel -ockreterliğin, ülkenin siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel, teknolojik sorunlannda, parlamento ve hükümetin üstünde bir güce ve yetkiye sahip olduğuna dikkat çekti. Ören'94 Tatoikaü • AiNKARA (AA) - Türk Silahlı Kuvvetleri'nin planladığı yıllık tatbikatlardan "Ören "94 Tatbikaü" 13-16 nisan tarihleri arasmda Foça-Doğanbey-İzmir bölgesinde gerçekleştirilecek. Genelkurmay Başkanlığı Basın ve Halİda İlişkiler Daire Başkanlığı'ndan verilen bilgiye göre tatbikata Deniz Kuvvetleri'ne ait birliklerin yanı sıra ilgili kamu kurum ve kuruluşlan katılacak.Tatbikat süresince, insani yardım amacıyla Türk Deniz "'uvvetleribirlikleri tarafından mülteci tahliye harekaü çerçevesinde mülteci kampının tesisi. mültecileri kurtarrna harekatı icrası ve mültecilerin kurtanlması, mültecilerin iaşesi ve dost ülkeye intikal ettirilmesi faaliyetleri gerçekleştirilecek. Denize uçan ûç kişiden ikisinin cesedi çıkarıldı • tstanbul Haber Servisi - Yeniköy'de dün saat 02.30 sıralannda denize uçan otomobilde bulunan üç kişiden ikisinin cesedi çıkanldı. Yeniköy'deki bir tavernada garson olarak çalışan Ramazan Ali Soysal, saat 02.15 sıralannda aynı işyerinde aşçı olarak çalışan Mustafa Ünal ve garsonluk yapan Halil Yılmaz'la birlikte paydos edip Sanyer yönüne doğru hareket etti. Havanın yağışh ve yerlerin kaygan olması nedeniyle araç. Hidiv Kasn önlerinde ienize uçtu. Çevredekilerin ihban sonucu deniz poüşine bağlı dalgıçlar Mustafa Ünal ve Ramazan Ali Soysal'ın cesediyle otomobili çıkardılar. Halil Yılmaz'ın cesedi ise henüz bulunamadı. Demokratikleşmelıaftaya SHP, zorunlu temel eğitimin 8 yıla çıkanlarak, imam-hatip ortaokullannın, genel okullara çevrilmesini öngörüyor. Öğrenci seçimini temel eğitim sonrası yapacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ekonomik istikrarönlemlerinin ardından açılaçak demokratikleşme paketine son biçim, haftaya verilecek. SHP, eğitim birliğinin sağlanmasında ısrara olacak. SHP, zorunlu temel eğitimin 8 yıla çıkanlarak, imam-hatip ortaokullannın, genel okullara çevrilmesini istiyor. SHP'nin önerisine göre; zorunlu, temel 8 yıllık eğitimden sonra öğrenciler, ister meslek liselerine. ister imam-hatip liselerine, isterlerse genel liseleredevam edebilecekler. Işsizlik sigortasmdan anayasa değişikliklerinin tartışmaya açılmasma, memur sendikalanndan özel radyo-televizyon yasa tasansına değin birçok unsuru içeren demokratikleşme paketi konusunda, DYP ve SHP liderleri, Başbakan Tansu ÇiIJer'in ABD'ye gidişinden önce. gelecek hafta başında bir araya gelecekler. Paket; Çiller ve SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın tarafından, Başbakan ABD'den döndükten sonra kamuoyuna açıklanacak. Demokratikleşme paketinde SHP, eğjtimde birliğin sağlanmasına ayn bir önem verecek. Konuya ilişkin bilgi veren SHP PM üyesi Mustafa Gazalcı, şunlan söyledi: "Bu paket, genel laiklik tannnı, şu, bu değil. Bugün uygulanmakta olan eğitim düzeninde, laik cumhurivet ilkelerine u>gun olmayan birtakım olguların ayıklanmasıdır. Eğitim birliğinin sağlanmasıdır. Bunlarm en önemlisi, zorunlu eğitim. 8 yıla çıkarken. bütün liselerin, bu arada imam-hatip liselerinin orta ktsımlarının da ilköğretime detredilmelidir. Bunda uzlaşma sağlanması gerekivor. 8 > ıllık zorunlu eğitimden sonra, öğrenci. ister Kuran kursuna, ister imam-hatip lisesine giLsin. Buradaki amaç; demokratik, laik, bilimsel eğitimin Hakkari'dede, Deni/li'de de a\ nı programla, aynı ilkeyle uygulanmasıdır." Milletvekiline Varlık vergisi' ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - DYP. ekonomik istikrar paketi çerçevesinde çıkanlacak olan 'Ek Vergi Yasası' kapsamı- na, miUetvekillerini da almak için önerge verecek. DYP Grup Başkanvekili Turhan Tayan. is- tikrar paketinin başanya ulaş- ması için her kesimin fedakarlık yapması gerektiğini belirterek bu çerçevede. milletvekiHerin- den de bir kereye mahsus ol- mak üzere 'ek vergi' alınmasını sağlamak için önerge verecekle- rini bildirdi. Tayan. milletvekillerinden kesilecek vergi oranının. birinci sınıf tüccar için öngörülen ke- sinti oranından aşağı olmaya- cağını söyledi. Tayan. 'Ek Ver- gi Yasa Tasansf nın önümüzde- ki salı günü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'ndagörüşü- lürken kendi önergelerini vere- ceklerini bildirdi. Istikrar pake- tinin başanya ulaşması için DYP grubu olarak her şeyi ya- pacaklannı kaydeden Tayan, bu çerçevede .Başbakan ÇiBer'- in tasarruf genelgesinin takipçi- si olacaklannı bildirdi ÇİZMEDEN YUKARI / MUSA KART Baykal: SHP'de önceyönetimdeğişecek Karayalçın, Genel Sekreter krizi nedeniyle hükümet değişikliğini erteledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genel yerel seçimlerde oy kaybına uğrayan SHP'- de, önce partı yönetimi. ardından bakanlar değiştirilecek. Parti Meclisi (PM), 13 nisan çarşamba günü toplanarak Merkez Yürütme Kurulu (MYK) için yeni üyelerin seçimini yapa- cak. Ardından, kabine değişikliği gerçek- leştirilecek. Ekonomik paket ve kabinede muhalif milletvekille- rinin dışlanacağı ha- berleri, Grup Baş- kanı Aydın Güven Gürkan ve arkadaş- lannı hareketlendir- di. Partiiçi muhalefe- tin arttınlmasının be- nimsendiği toplantı- larda, "istifa ve CHP-DSP bütünleş- mesi dunımunda bir- leşik partiye katılma dahil" tüm seçenekler ele alınıyor. SHP'de değişiklik takvimi de- ğişti. Önceki gün yapılan grup toplantısı- nda milletvekillerinin ekonomik paketi eleştiri bombardımanma tutması ve ba- kanlann ya hepsinin değiştirilmesi ya da hiçbiri değiştirilmeden paketin sorumlulu- ğunu. imza atan bakanlann taşıması ge- rektiği görüşü dile getirildi. Genel sekreter- lik krizinin de çözülememesi üzerine SHP lideri Murat Karayalçın. kabinedeki deği- şikliği erteledi. EnnanŞahin Karayalçın, dün Cumhuriyet'in bu ko- nudakı sorulannı yanıtlarken "önce parti organlan, sonra bakanlar değişecek'''' dedi. Karayalçın, kabinedeki değişikliğin ne za- man gerçekleşeceği sorusuna da "Zaman veremem" karşılığını verdi. Karayalçın, dün konutunda Genel Sekreter HaÖI Çul- haoğlu ile bir görüşme yaptı. Bu görüşme sırasında parti meclisinin 13 nisan çarşam- ba günü toplanması ve MYK'nın değişti- rilmesi kararlaştınldı. Kabine değişikliğinin de Başbakan Tansu ÇiDer'in ABD gezi- sinden dönmesinden sonra gerçekleştiril- mesi bekleniyor. Karayalçın, önce- likle genel sekreter krizine çözüm araya- cak. Genel Sekreter Halil Çulhaoğlu'nun bakan yapılması beklenirken bu görev için Kültür Bakanı Fikri Sağlar ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğul- tay'ın adı kulislerdedolaştı. Ancak Sağlar'- ın bakanlıkta kalmakta ısrarlı olması. Mo- ğultay'ın da bakanlıkla genel sekreterliği birlikte yürütme isteğini dile getirmesi ne- deniyle sorun aşılamadı. Karayalçın'ın yakın çevresindekı bazı parti yöneticileri. bu duruma tepki göstererek "Bir bakan, genel sekreterliği nasıl kabul etmez? Genel Mehmet Kahraman başkan ne görev verirse onu yapmak zorun- dalar. Yaptıklan, parti disipliniyle bağ- daşmıyor" dediler. Gürkan ve yandaşlannın kabinedeki de- ğişikliklerin gerçekleştirilmesinin ardından seslerini daha da yükseltmeleri bekleniyor. Bu ekipte. kurultayda Gürkana destek ve- ren devlet bakanlan Erman Şahin ile Meh- met Kahraman ve Adalet Bakanı Seyfi Ok- tay'ın kabine dışı bı- rakılması. kabineye yeni girecek bakanlar arasında da Gürkan yanlılanna yer veril- memesi dunımunda, nasıl bir tavır izlene- ceği tartışıhyor. Gür- kan ve arkadaşlan. "Milletvekillerinin hepsi değişmeli ya da hepsi kalmalı. Başan varsa hepsinindir. Ba- şansızlık varsa da so- rumluluk onlarındır" dediler. Gürkan ve yandaşlan, ekonomik paketin ardından, geniş kesimlerin SHP'den umudunu kesti- ğine dikkat çekerek partiyi sosyal demok- rat kimliğine kavuşturmak. için önümüz- deki günlerde seslerini yükselteceklerini bildirdiler. Bu ekiptekiler. girişimlerinden sonuç alamamalan halinde "istifa ve CHP- DSP bütünleşmesi dunımunda bu oluşuma kayma" dahil. tüm seçenekleri değerlendi- receklerini bildirdiler. Seyfi Oktay Kalkmmada sosyal demokrasi şart ANTALYA (Cumhuriyet) - CHPGenel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'nin kalkınabilmesi için sosyal demokrat ekonomi politikalannın uygulanması gerektiğini söyledi. Baykal, fabrikalann kapanması değil, verimli çalıştınlmasmın esas olduğunu söyleyerek "5 Nisan kararlannm altına sosyal demokrat olduğunu söyleyen bir partinin imzasının bulunması çok acıdır" dcdı Akdeniz Üniversitesı Ekonomi Kulübü'nün çağnhsı olarak Antalya'da 'Sosyal Demokrat İktisat Politikası" konusunda bir konferans veren Deniz Bay kal. Türkiye'nin kalkınmaya gereksinimi olduğunu. bunun için de reel ekonominin gereklerinin yerine getirilmesi gerektiğini söyledi. Sosyal demokrat ekonomi politikasında güdülmesi gereken temei kurallan, "Gelir dağılımı dengelenmeli, bölgeler arası dengesizlik giderilmeli ve istihdam sorununun halledilmesi gerekM" diye açıklayan Baykal, ekonomideki istikrarsızlığı 'klinik vaka' olarak nitelendirdi. Baykal. 1920-1980 yıllan arasında Türkiye'nin dış borcunun 13 milyar dolar olduğunu ammsauı ve 1980-1994 yıllan arasında bu rakama 57 milyar dolar daha eklenerek 70 milyar dolara çıktığını söyledi. 'SHP birleşme istemiyor' Solda birleşme konusuna değinen Baykal, şöyle konuştu: "Testi kınldıktan sonra yeni eğilimler orta>a çıktı. Son olarak ekim 1993'te CHP olarak her şeyimizle birleşmeye hazırız dedik. Olmadı. Şu anda daSHPilebirieşme gözükmü>or. Karayalçın, birleşmey i şu anda uy gun görmüyor. CHP olarak genel başkanlığı, genel sekreterliği istemedik. Parti meclisini de secilecek olan genel başkanın belirlemesini kabul etrik. Yani CHP olarak gereğini yaptık. CHP birleşme konusunda a\ ak sürtüyor diyemez." Ba\ kal.Karayalçın'ın birleşme konusunuağzınabile almadığını vurgulayarak hemen 'birleşelim* denmesi gerektiğini söyledi. Cindoruk: Demokratikleşme sürecihızlanmalı Nüfuscüzdanımı veehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. VASFİYEERKAL •Türkiye Gazetedler Cemiyeti yeni yönetim kurulu üyelerini ziyaret eden TBMM Başkanı Cindoruk, Türkiye'de demokratikleşme sürecinin yavaşladığını söyledi. İstanbul Haber Servisi - TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Türkiye'nin demok- ratikleşme sürecinin yavaşladı- ğma dikkat çekerek bunun hız- landınlması gerektiğini söyledi. Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılardan en faz- la etkilenenlerin başında basın kuruluşlannın geldiğini söyle- yen Cindoruk, hükümetin bası- na yardımcı olmasını istedi. Basına yardım Hüsamettin Cindonık. Tür- kiye Gazeteciler Cemiyeti'nin yeni seçilen yönetim kurulu üyelerini ziyaret ederek kutladı. Hüsamettin Cindoruk, burada yaptığı açıklamada, TGC'nin demokrasinin karanhk günle- rinde biledimdik ayakta duran önemli ve en temel özgürlük kurumlanndan biri olduğunu söyledi. Basının, Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntı- lardan en çok etkilenen kurum- TBMM Başkanı kağıda yapılan zammın gazeteleri güç duruma düşürdüğünü söyledi. lardan olduğunu beürten Cin- doruk; bunun, basının yabancı parayla gerçekleştirdiği tekno- lojik transferden kaynak- landığını ifade ederek "Bura- dan hükümete rica ediyorum. Basın kurumlannın yükümlü- lüklerini dikkate alsınîar. Türk basınnun teknoloji transferinden doğan yükümlülüklerine yardımcı olsunlar" dedi. Gazete kağıdına yüzde 95 oranında yapılan son zamma da değinen Cindoruk, bunun tiraj azlığı çe- ken basına ek bir yük getirdiği- ni söyledi. Cindoruk, basının korumacılıktan yararlandın- lması gerektiğini de ifade ede- rek şunlan söyledi: " Türk basuuna yapılan konı- macılık Türk kültürüne yapılan kommacılıktır. Medyanm ger- çekleştirdiği fikir üretme, ülke birikimine veni katkılar varat- ma ortamını sağlamalıyız. Bunu sağlamak için ilk başta Meclis'e düşen görevler var. Anayasada fikir özgürlüğüne, karşı fikrin söylenmesine kon- muş engelleri kaldırmalıyız. Türkiye, demokratikleşme süre- cinde yavaşlamıştır, bunu hı- zlandırmalıyız. Basını engclle- yen yasalar önemli. Özellikle radyo-televizyon yasası özgür ama demokratik disiplini sağla- yacak şekilde çıkmaİKİır." TGC Başkanı Nail Güreli de ziyaret sırasında yaptığı konuş- mada. Türkiye'nin içinde bu- lunduğu sıkıntılı dönemi kendi- lerinin de "güneş tutulması" dı\e nitelendirdiklerini söyledi. Basın özgürlüğü Türk basının laik Türkiye Cumhuriyeti'nin güvencesi olan kurumlardan biri olduğu- nu belirten Güreli. gazetecilerin herkesin düşüncesine saygılı, özgürlükçü, çoğulcu. hukuk devleti ilkelerini önde tutan bir toplumun savunucusu oldukla- nnı belirtti. Basın özgürlüğü- nün, gazetecilerin bireysel öz- gürlüğü değil. halkın haber alma ve bilgi edinme hakkının kullanma araa olduğunu dile getiren Güreli, "Geniş anlamda kitle iletişim özgürlüğü olan ba- sın özgürlüğünün bu bağlamda anayasa güvencesi altında bu- lunması doğaldır. Bunu sağla- mak için anayasada ve yasalar- da gerekli değişikliklerin ve arındırmalaruı vapılması gerek- lidir"di>e konuştu. Nail Güreli, basının olağa- nüstü bir ekonomik sıkıntı için- de bulunduğunu, basın kuru- luşlannın bunu gerekçe göste- rerek bine yakın gazeteciyi işten çıkardığını anlatarak kağıt zammının da bu bunalımı arttı- ncı niteliğine dikkat çekti. POTİTÎKAGÖNLÜĞÜ HtKMET ÇETİNKAYA Kartşık Bir Yaıı... 27 Mart seçimlerinin getirdiği kıpırdanış, ekonomik sarsıntıyla 'merkezsağ ve merkez solda'birlikçağrıları- nı bir başka bahara mı bıraktıdersiniz? Galiba öyle! Refah Partili belediye başkanları koltuklarına oturdu- lar. Refah'h İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Re- cepTayyip Erdoğan, Vali HayH Kozakçıoğlunun Arna- vutluk Cumhurbaşkanı Jali Berişa onuruna verdiği ye- meğe katıldı. İlk resmi davete katılan RP'li Erdoğan, iki ülkenin dostluğu için şerefe kâdeh kaldırmadı. Bir başka deyişle protokole uymadı. GaHba Erdoğan "şeriatproto- kolünü" uyguladı. Aynı gün dolar ve mark yine ekonomiyi altüst ediyor- du. Işçiler sokağa dökülmüşW Zonguldak ve Karabük'- te işçiler ayaktaydı. Türk-İş eylem kararı almıştı. Başba- kan Tansu Çiller ise alınan ekonomik kararlar yani zam paketi' üzerine konuşuyordu: "Türkiye üç ay içinde düzlüğe çıkacaktır..." Yine aynı s'aatle'rde Bakırköy Üçüncü Sulh Ceza Mah- kemesi'nde ilginç bir dava görülüyordu. Beşi sanık, üçü tanık sekiz kişi başlarında sarıklar, çember sakallarıyla yargıç önüne çıkmışlardı. YargıÇ Adil GCreşçi sanıklara ve tanıklara bakıp şöyle dedi: •'Mahkemenin muhabbeti, gelenek ve görenekleri ge- reği şapka, fes ve sarıkla duruşma salonuna girilmez..." Sanıklar ve tanıklar yargıcın bu sözlerine kulak asma- dılar. Hatta içlerinden biri şöyle yanıt verdi: "Inancımız gereği sarıklarırrıızı hiçbir yerde çıkarma- yız..." Yargıç şaşırdı... Sanıklar ve tanıklar direniyordu. Sonunda yargıç tu- tuklama kararı verdi. Türkiye'de neler oluyordu? Bıkmadan ve usanmadan yazıp çiziyoruz. Türkiye'yi 'ortaçağ'ın karanlığına götürmek isteyen şeriatçı güçler artık'yasa falan dinlemiyorlar. Onlar 'şeriat düzeni'ne göre davranıyorlar. O yüzden de duruşma salonuna sa- rıkla giriyorlar. Yargıç "Çıkann başınızdakileri" uyarı- sında bulununca da yanıt veriyorlar: "Inancımız gereği çıkarmayız.-" Nasıl camiye ayakkabıyla, kadınlar başı açık girmez- se duruşma salonuna da takkeyle, fesle, şapkayla giril- mez. Türkiye hem ekonomik hem de toplumsal olarak sıkın- tılı birdönemin içinde. Cinci hocalar, medyumlar, papa- razziler, 900'lütelefonlarda seks r/caref/'yapanlar 'libo- şizm'ln 'yukselen değerlerine koşut' olarak demokrasi ve insan hakları adına dimdik ayakta. (şçi sokağa dökül- müş, fabrikalar üretimi durdurmuş ama dolardan, mark- tan bir gecede milyarlar vuranlar köşeyi' dönmüş du- rumda. Şeriatçılar bunu fırsat biliyor ve amaçlarına adım adım yürüyorlar. iki gün önce Güngören'de, Kasım- paşa'da , Tuzla'da yoksul halkın hayır duası'm alan sa- rıklı ve çember sakallılar bir kilo mercimek, bir kilo şe- kerdağıtarak şeriatçı düzen'e övgüleryağdırdılar. Ne mi dediler: "Bakın seçimleri kazandık. Daha önce dağıttıklanmız seçim yatırımı değildi. Bize dua edin yeter. Sizi aç bırak- mayacağız..." Yoksul insanlar kapılarını çalanlara dua ettiler. Dediler ki: "Allah sizden razı olsun!" Elbet işimiz Allah'a kaldı! TÜSİAD'ın önerdiği 'nurlu ufuklar' formülü ANAYOL'- da ısıtılıp ısıtılıp 'siyaset sofrası'na sunulduğuna göre yapacak fazla bir iş yok. Iş kala kala Necmettin Erba- kan a kaldı. Şurada iki yıl daha var. Sıkın dişinizi 'Adil Düzen' kapımızı çaldı çalacak. Mercimek, fasulye, bulgur, şeker, makarna, zeytin, helva dağıtılıyor gecekondulara. Alan da hoşnut veren de. 27 Mart'ta sandıktan Refah çıktığına göre 'halkımızın sağduyusu egemen' demektir. Onun için de sarıkla mahkeme salonuna girmek sevaptır. Merkez sağ birleşecek mi, merkez sol kış uykusundan uyanacak mı? Bize kalırsa 'mışıl mışıl' uyusunlar... Bir garip ülke Türkiye. Televizyonlardaki programları ızleyin, 7/boş'ların gazetelerdeki köşe yazılarını okuyup birgüzel rahatlayın. Onlara göre her şey 'tıkırtıkır'yürü- yor demektir. Çünkü zamlar hiç önemli değildir onlar için. "Ücretlerimiz dolar üzerinden olduğu için yine köşeyi döndük..." Böyle konuşuyorlar kendi aralarında... Fabrikalar mı kapatılıyor? Yanıt hazır: "Devlet küçülüyor..." Şeriat mı geliyor? "Telaşa gerek yok, barış içinde yaşayacağız..." Refah iktidara mı geldi yerel yönetimlerde? "Demokrasinin gereği..." Kendilerine göre demokrasi, kendilerine göre ekono- mi, kendilerine göre siyaset. Ne denir? "Ablan kurban olsun sana!" Sakın "hangiablan "diyesormayın... Alınırlar! SHP, 1 Mayıs 'resmi bayramı' için kararh ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - SHP, 1 Mayıs'ın resmi ba>ram günü kabul edilmesini içeren ve 30 milletvekilinin im- zasını taşıyan \asa önerisini TBMM Başkanlığına verdi. Yasa önerisinin gerekçesinde, "1 Mayrs'uı bayram olması, "Provokasvonlar sonucu kanlı geçtı' diye ertelenemez. De- mokratik devletin görevi, işçile- rin 1 Mayıs'ı barışçı biçimde kutlamalannı güvence altına al- maktır" denildi. SHP'nin geçen yıl TBMM Başkanlığı'na sunduğu aynı konudakı yasa önerisi. TBMM Genel Kurulu'nda ANAP. RP vc bazı DYP'lile- rin oylarıyla reddedilmişti. TBMM Başkanlığfna dün sunulan yasa önerisi 2429 sayı- lı. Ulusal Bayram Tatilleri Hakkındaki Yasa'nın 2-A maddesinde değişiklik öngö- rüyor. Böylece. 23 Nisan, 19 Mayıs. 30 Ağustos, 29 Ekim'in vanı sıra 1 Mayıs'ın da resmi ba>ram olması isteniyor. Yasa önerisinin gerekçe bölümünde, kısaca tarihçesi veriliyor ve ül- kemizde 86 yıldır kutlandığı. 1980 sonrası ise kaldınldığı anımsatıhyor. Altıner: Paket tartışılabilir ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - DYP Genel Başkan Yardımcısı Şinasi Altıner, uy- gulamaya konan ekonomik is- tikrar paketinin. çeşitli çevre- lerce iddia edildiği gibi sadece zamlan öngörmediğini söyle- di. Paketin sonuç getirmesi için tüm toplum kesimlerinin des- teğine gerek olduğunu kayde- den Altıner, "Paketin eksik ya da tartışılabilir noktalan olabi- lir. Önemli olan, tartışırken si- >asi çıkarlaru ülke çıkarlarının gerisine atabiunektir" dedi. Altıner dün düzenlediği basın toplantısında, ANAP'a yük- lendi. Ekonomide bugün geli- nen noktanın, ANAP iktidar- lannın izlediği yanlış politika- lann ürünü olduğunu iddia eden Altıner, "Ancak, şu aşa- mada kimler ve hangi hükümet- lerin suclu olduğunu tartı- şmanın hiçbir anlamı yoktur" di>e konuştu..
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear