25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 24NİSAN1994PAZAR HABERLERIN DEVAMI TÜRKİYE'DE DÜNYADA AOana Alyon A*, Anfcara Antalya Aydın Burea Çanakkale Dıyarbatar Edtrne Erzunjm stanbui Izmır (ars Conya Samsun r rabzon longuldak Y32'20 Y 21 Y22 Y24' 11 Y28 - 16 A 25' 14 Y 19 B 18 ' 10 Y27' 13 B2C Y21 Y24 Y 18 A V 14 Y23- 8 Y25" 11 Y23 - 15 Y26' 16 Y29' 11 1 Amsterdan- Y 12 I A/nman A 36 |Atına B26 Bağdat A 35 I Bonn Y 16 ; Bruksel Y 13 • Cenevre Y 14 ; Cezayır Y 20 ; Frankluri Y 16 Letkoşa Y 31 Petersburg B 9 Meteoroloji Işlen Genel Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre, bûtûn böl- getenmız çok bulutlu Marmaranın doğusu Karadenız, Iç Ege, Goller Bölgesı. Iç Anadolu. Doğu Akdeni2, Doğu Anadolu nun kuzey ve babsı saganak ve yer yer göfc gürultulu sağanak yağışh geçecek Dencterımız- de rüzgar Bato Karadenız de yıldız ve karayel Dc^u Karadenız ae gün- doğusu ve poyraz, Mamarada yıldız ve poyrazdan 2-4 kuvvetınoe saatte 4-16 (tena mılı hızla esecek Van Gölü'nde hava, parçalı ve çok bulutlu geçecek Londra Maör>d Mllano Moskova Munıh Osto Parıs Prag Rıyad Roma Vıyana Y 15 B 16 Y 16 B 13 Y 12 Y 9 B 16 Y 13 A 37 Y 21 Y 14 y Yağmurlu Bulutlu Sisli Güneşlı Karh llyılda ilkidam Lübnan'da dün 11 yıldır ilkkez idam cezası uygulandı. 8 yaşındaki bir kıza tecavüzedip öldüren 22 yaşındaki Bassan-el Mosleh, güney Lübnan'da Sayda kentinde halkın gözleri önünde asılarak idamedildi. (FOTOĞRAF: REUTER) Kutup'ta ilginç rekor Norveçli Borge Ousland ilginç bir rekor kırdı. Ousland, 22 Nisan'da 50 günlük bir yolculuktan sonra Kuzey Kutbu'na ulaştı. Ousland, böylece hiçbir yardım 'gönmeden, tek başına Kuzey Kutbu'na ulaşan ilk insan oldu. (FOTOĞRAF: REUTER) GÜNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada Pek çok aydın, sendikacı, kitle örgütü temsilcisi artık kenar- da seyretmek yerine,''Bir ucundan da biz tutmalıyız'' demeye başladı Politikayla aktif olarak uğraşmayan bu kişileri iki ana grupta toplayabiliriz: 1- SHP, DSP ve CHP'den umudunu tümüyle yitirmiş, "Artık bunlardan bir şey olmaz, başka bir yapı gerek'' diyenler. 2- Bu üç partinin ayrılığının özünde kişisel olduğunu ve bir an önce birleşmeleri gerektiğini düşunenler. Bugünlerde solun boy hedefi SHP. Parti içinden bazı millet- vekilleri de dahil olmak üzere pek çok kişi, koalisyonu sürdür- menin hata olduğunu, bununsoludahada yıpratacağını düşü- nüyor Hatta DSP ve CHP liderleri, SHP'nin kendilerine de za- rar verdiğini, seçmenlerin, "işte solcular da böyle" diye dü- şündüğünü söylüyorlar. SHP lideri Murat Karayalçin'la Başbakanlık'taki maka- mında yaklaşık 1.5 saat görüstük Karayalçın'ın, seçimler, şe- riatçılar ve Türkiye'nın diğer sorunlarıyla ilgili değerlendir- melerini diğer sütunlarımızda bulacaksınız. Biz, SHP'nin ge- leceği ile ilgili düşüncelerini aktaracağız. Karayalçın, solda başka bir parti yokmuş gibi SHP için çalı- şıyor. Ama "birleşme"olasılığını da hiç gözardı etmiyor. San- ki, restore etmek üzere aldığı büyük bir konak gibi bakıyor SHP'ye. Pek çok yanını beğenmiyor, değiştirmek ıstiyor; ama cebinde çok para da yok. Zaten konağı emanet edenler, tü- müyle elini eteğini çekmemiş. Arada bir, "Fazla değişiklik yapma " diye uyarıyorlar. Karayalçın ise kollan sıvamış, projeyi hazırlamış SHP lide- ri, daha çok bu tür işlerin adamı. Kent-Koop'ta yılllarca proje- cilik yaptı. Sonra Ankara Anakent Belediye Başkanlığı. Yani hep kafasına koyduğu projeleri gerçekleştirmeye çalışmakla geçtı yaşamı Şimdi belki bu yüzden, muhalefete düşmeyi göze alamıyor. Ya da iktidar olmaya alışmış. Daha doğrusu, sanki kendisini, hükümette projeler uygulamak için hazı- rlamış. Siyasete daha çok bu gözle bakıyor Bu bir yana, Karayalçın'ın partideki yeniden yapılanmaya ılışkin görüşlerini aktaralım: - SHP'yi dikine hiyerarşik yapıdan kurtaracağım. Mevcut Siyası Partıler Yasası uyarınca, partiler adeta devlet gibi ör- gutlenmış. Yani devlet nasılsa partıler de öyle orgütlenmış. Belde, ilçe, il örgütü var, bir de genel merkez. Ben yatay ör- gütlenmeye ağırlık vereceğim. Yani il, ilçe birimlerinde rna- salar kurulacak. Insanlar siyasetin içine çekilecek. - Ankara yakınlarında bir parti okulu kuracağız. Yeri hazır - Bir bilim ve araştırma kurulu oluşturacağız Bu bağlamda TÜSES'le daha sıkı ilişkiler içine gireceğiz. - Türkiye'nin siyasi coğratyasını çıkarıp, bu coğrafyaya göre nasıl hareket etmeliyiz, onu araştıracağız. Karayalçın, SHP'nin genel başkanlığına seçildikten bir ay sonraki görüşmemizde bunların bir bölümünü aktarmıştı. Ama araya seçim girince gerçekleştirilemediğini söyledi ve ekledı: - Partiyı, sözünü ettiğim yapıda örgütleme işini 1994'te bitir- mek istıyorum. 1995'te kurultayımız var. O zamana kadar bun- lar tamamlanacak. Bu kez gordük ki seçimlere hazırlanmak için altı ayyetmiyor, biryılgerekli. 1995'ten itibaren deseçim- lere hazırlanacağız. 12 Eylul askeri yönetimi ve hemen sonrasının radyasyonlu ortamında, soldaki tüm doğumlarda az ya da çok sakatlıklar vardı. SODEP-HP birleşmesi bunu bir ölçüde azaltmaya yöne- likti, ama tam olmadı. CHP'nin açılmasıyla yeni bir rüzgar esebilir diye düşünüldü, ama bu da yeni bir bölünme getirdi DSP ve CHP'nin başında 12 Eylül öncesinin deneyimli poli- tikacıları var. Gerek onlar gerekse SHP içinden pek çok kişı, "Karayalçın'ın nasıl başanlı olamayacağtnı" görmek üzere onu izliyor. Karayalçın, onların izlemeye hazırlandığı filmi değiştire- bilecek mP Göreceğiz... Film uzun metrajlı değil... 'Mumcu'nunevini bilmiyorduk' EVREN DEĞER ANKARA - Yazanmız Uğur Mumcu'nun katledilmesinın 15. ayı dolarken, emniyetin, Mum- cu'nun nerede oturduğunu bil- mediğı ortaya çıktı. Mumcu'nun katledilmesinden kısa bir süre önce. dönemin MİT Müsteşan Teoman Koman. terörün gazete- cilere de yönelebileceğini açıkla- ması ve terörün yönelebileceği isimler arasında Mumcu'nun da bulunmasına karşın. yine döne- min Ankara Emniyet Müdür- lüğü Hassas Bölgeleri Koruma Şube Müdürû Yaşar Karaca'nın 8 Mart 1993 tarihli yazısı. Anka- ra Emniyeü'nin. Mumcu'nun oturduğu adresi bile bilmediğini ortaya koydu. Mumcu'nun oturduğu evin he- men çaprazındaki Tunus Bü- yükelçiliği'nin önünde koruma görevi \apan emniyet mensup- lannın da, Mumcu'nun otur- duğu evi bilmedikleri gibi, kendi- lerine Mumcu'nun korunması yolunda bir görev verilmediği de belirlendi. Aynca, bir süre önce Mumcu ailesinin bireylerine, Ankara Vali Yardıması Mehmet Çapraz tara- fından gönderilen ve "polis me- murlarının sadece sefaren'n dcş ko- ruma» ile değil, aynı zamanda bu- lundukları sokak üzerinde önleyici zabıta hizmetini yapmakla mükel- lef olduklan" > olundaki bılginin de gerçeklerle bağdaşmadığı sap- tandı. Mumcu'nun öldürüldüğü gün. Tunus Büyükelçiliği'nin önünde koruma görevi yapan R.K. adlı poüs memuru, alınan ifadesinde gerçeği. "Nöbet tut- tuğumuz yerin, üst diizey bürokrat ve elçilik mensubu 4uşilerin oturduğu yer olması nedeniyle, ge- lişigüzel konrrol yapamı\oruz. Ancak bir mekan takımında veya beUi yaş gruplarını nöbet çev- retnizde ve geceleri belirsiz saat- lerde gördüğümüzde telefonla De- netim Anüıiiği''ne durumu biMiri- yorumr 'şeklinde dile getirdi. Mumcu suikastınm 15. a>ında ortaya çıkan belgeye göre, döne- min Hassas Bölgeleri Koruma Şube Müdürü Karaca. Terörle Mücadele Şubesi'ne gönderdiği. 8 Mart 1993 tarihli yazıda, Mum- cu'nun korunmadığını şöyle an- lattı: "Ben Hasas Bölgeleri Koruma Şube Müdürü olarak 29.7.1991 tarihinde göreve başladım. 6.10. 1990 günü Gaziosmanpaşa Kö- roğlu Caddesi 15 numarada ika- met eden Doç. Dr. Bahriye Üçok'- un ölümünü mütcakip, o tarihte görevli Hassas Bölgeleri Koruma Şube Müdürii ile vaptnış olduğum görüşmede, yazılı veya sözlü her- hangi bir talimatın kendisi tarafı- ndan verilmediği anlaşılmıştır. A>Tica Karh Sokak. no 70'te Tu- nus Elçievi'nde görev > apan perso- nele, gazeteci yazar Uğur Nlum- cu'nun ikameti bilinmediğinden ve koruma ile ilgili herhangi bir talep odnadığından evinin ve arabasınııı korunması için herhangi bir emir verilmemiştir." Elçilik korumalannm,olaydan hemen sonra verdikleri it'adeleri ise şöyle: 23 Ocak 1993 - (Saat 08.00- 20.00 saatleri arasında görevli memur K.A'nın ifadesi) : "Nö- betim esnasında görevimin baş- langKindan sonuna kadar elçili- kevi cevresinde şüpheli bir şahısa rastlamadım. Ben öldürülen Uğur Mumcu'- nun o tarihe kadar o yerde ikamet etriğini bilmi\ordum. Zaten konı- muş olduğum etçilikle evin arası 60 metre, bulunduğumuz yer itibany- la Türkiye'deki üst düzey bürok- rat ve yabancı misyon şeflerinin ikamet ermesi sebebivk, ancak bir mekan takımından veva belli bir yaş grubunda şüpheli gördüğümüz şahıslan telefonla veya telsizle merkeze ve şube gnıp amiriiğimize büdiriyorduk." 23Nisan'a gericisaldırı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü- rosu)- Okullarda antilaik uygu- lamalar ve bunlara tepkiler sürü- >or. Bergama Ticaret Lisesi'nde tarih öğretmeni Haşim Erkun. öğretmenler arasında çıkan bir lartışmada. Nutuk'ta padişah Vahdettin'in vatan haini ilan edil- mesinin doğru olmadığını savu- narak Atarürk'ü suçladı. Ata- türkçü öğretmenler Cumhuri- yet'in kurucusuna ve kendilerine hakareı edildiğinı belirterek kay- makamlığa ve savcılığa suçduyu- rusunda bulundular. E)enizli'nin Tavas ilçesi Garipkö> İlkokulu'- nda da şarr Cemal Öğuz Öcal'ın Atatürk'ü öven. Vahdettin'i ye- ren 23 Nisan adlı şiirinin okun- ması yasaklandı. Yasak. velilerin tepkisi üzerine tlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nce kaldınlırken. şii- rin dünkü 23 Nisan törenlerinde okunması sağlandı. Bergama Ticaret Lisesi'nde. bir gnıp Atatürkçü öğretmen. Tarih öğretmeni Haşım Erkun'- un. Atatürk'e hakaret ettiğini be- lirterek. hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu ve kay- makama şikayet ettı. Atatürkçü öğretmenler. Erkun'u. antilaik tutumlan yüzünden daha önce okul müdürü İsmet Erdem'e de dilekçeyle şika>et ettiklerini. an- cak olayın örtbas edildiğini \ ur- guladılar. Bergama Ticaret Lisesi öğ- retmenlerinden. Kadir lludağ. Mehmet Atacan, Najl Fırlavış, Selma Cırban, Tülay \ apıcı ve Cemile Akkaya. 18 nisanda ya- şanan olayda Erkun'un Ata- türk'e ve kendilerine ağır haka- rette bulunduğunu belirttiler. Atatürkçü öğretmenlenn Selma Cırban imzasıyla kaymakamlığa verdiğı dilekçede. ola>ın gelışimı şöyle aalatıldı: "18.4.1994 günü, teneffüs saati sırasında okulumuz tarih öğretme- ni Kadir Lludağ, öğrencilere İnkılap Tarihi dersinden İstiklal Mahkemeleri ve Mandacılık ko- nusunda dönem ödevi verdi. Öğ- renciler kaynak sorduklannda Lludağ, Nutuk'dan > ararlanabile- ceklerini söyledi. Haşim Erkun ise, Nutuk'un olaylara tek taraflı baktığını, başka eserlerden fa\- danılması gerektiğini sö> ledi. Öğ- renciler dışarı çıktıktan sonra Ha- şim Erkun, "Mesela Nutuk, Vahdettin'i vatan haini gösteri- yor. Ben buna inanmıyorum' dedi. Bunun üzerine Lludağ, 'Sevr Banş Antlaşması'na imza koyan, Atatürk'ü vatan haini ilan eden. idama mahkum eden zihniyetin temsilcıleri elbette vatan hainidir' dedi. Erkun bunun üzerine, 'Vah- dettin'in verdiği altınlann üstüne vatan Atatürk'e, Kazım Karabe- kir'i idam cezasıyla yargılayan zihnivete ne demeli o zaman" di- yerek Atarürk'e hakaret etti." Selma Cırban, bu tartışma sı- rasında. Erkun'un kendilerine de "Satılmış itler" diyerek hakaret veçeşitli küfürler ettiğini dedilek- çesinde belirtti. Öğretmenler, "Bizler laikliğe tnanan Atatürkçü öğretmenler olarak Haşim Er- kun'un okuhıımızda görev yap- masından büyük rahatsızlık ve en- dişe duvuyoruz" diyerek. ilgiü makamlardan gereken işlemin yapılmasını istediler. Öğretmenler, "Haşim Erkun, öğrencileri baskıcı tutumuyla sıkıştırn ordu. BLrim Ocak ve Or- tadoğu gibi yayınları koridorlarda ve öğretmenler odasında yanında bulunduruyor, okula ne olduğu be- lirsiz insanlan getirivordu. Bu olaylardan huzursuzluk duyarak, kendisini okul müdürü İsmet Er- tem'e de şikayet ertik. Ancak di- lekçelerimizden bir sonuç ala- madık" diye konuştular. Müdür İsmeı Enem'in. söz konusu di- lekçelerın tarihlerini değiştirdiği. üzerlennde tahribat yaptığı ve di- lekçeleri. okulu kanştıracak bir ola>. diyerek işleme koymadığı belirtildi. Bunun yanısıra. Milli Eğitim Müdürlüğü'ne aynı ko- nuda \erdikleri dilekçeden de so- nuç alamadıklannı belirten öğ- retmenler. Milli Eğitim Müdür Yardımcısı . Nezüi Sulukan'ın olavı örtbas ettiğini savundular. 23 Nisan Şiiri Bunun \anı sıra. Denizli Mu- habirimiz Ömer Yurtseven'in ver- diğı bilghe göre Tavas ilçesi Ga- ripköv, llkokulu'nda Şair Cemal Oğuz Öcal'ın. Atatürk'ü öven, Sultan Vahdettin'i yeren 23 Ni- san adlı şiirinin okunması. okul yönetirnince yasaklandı. Ancak. öğrenci velilerinin şikayeti üzeri- ne, Tavas Milli Eğitim Müdürlü- ğü yasağı kaldırarak. 23 Nisan törenlerinde şiirin okunması sağ- landı. Garipköv İlkokulu'nda, 5. sınıf öğrencisi fbrahim Cenkçik'- in Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı törenleri için 23 Nisan adlı şiiri okumak ıstemesı üzerı- ne, okulun tören komisyonu- nuda görevli öğretmenlerden Fahrettin Günyar, şiirin yasak ol- duğunu öne sürerek, öğrenciden başka şiir seçmesini istedi. Bunun üzerine öğrencinin velisi Mustafa Çarlık. olaya karşı çıktı. Komis- yondaki diğer öğretmenler t. Hakkı Orai ve Süleyman lrgat'ın da şiirin okunmasına karşı çı- kmalan üzerine, Mustafa Çarlık, okul müdürü Mehmet Tuncer'- den yardım istedi. Ancak Tuncer, olaya kanşmak istemediğini söy- ledi. Diğer öğrenci velilerinin de araya girmesine karşın Atatürk'ü öven. Vahdettin'i yeren şiirin okunması için ızin alınamadı. Gazetemize ulaşan şikayet üzerine okul müdürü Mehmet Tuncer ile görüstük. Tuncer, şii- rin hiç bir sakıncası olmadığını, ancak geçen yıl aynı şiirin okun- mak istenmesi nedeniyle başka bir okulda tartışmalar ya- şandığını. tlçe Milli Eğitim M-ü- dürlüğü'nün de bu yüzden yasak koyduğunu savundu. Tuncer, daha sonra, önerimiz üzerine İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nden tekrar görüş isteyeceğini söyledi. Milli Eğitim Müdürü ömer Şim- şek'in olayı duyunca tepki göster- diği ve şiirin törenlerde okunması için talimat verdiği öğrenildi. Bu gelişmelerden sonra. İlçe Eğitim Müdürlüğü'nden çıkan izinle dün yapılan törenlerde şiirin okunması sağlandı. Burdur'da tartışma Burdur'un Gölhisar İlçesi Kaymakamı Adnan Türkda- mar, 23 Nisan Ulusal Egemen- lik ve Çocuk Bayramı kutlama- lannı çiseleyen yağmuru gerek- çe gösterip geçiştirmeye çalışın- ca öğretmen. \eli ve öğrencile- rin tepkileriyle karşılaştı. Bu- nun üzerine kayrnakamhk kut- lamalann 25 nisan pazartesi günü yapılmasına karar verdi. OLAYLARIN ARDENDAKİ GERÇEK • Baştarafi I. Sayfada önemi vardır. Milli parasına itibar etmeyen halkın kendi- ne inanması da mümkün de- ğildir. Öncelikle bu yanlış eğilime birson vermeliyiz." Sayın Cumhurbaşkanı doğru söylüyor; bütün konuş- malarında olduğu gibi orta- lıkta kol gezen güvensizliği yok etmek amacını güdüyor. Ne var ki yaklaşık on yıllık bir sürede topluma aşılanan ve bir yaşam biçimine dönü- şen alışkanlıklardan toplu- mun bir anda sıyrılmasına olanak var mı?.. 1980li yılların ülkeye en büyük kötülüğü "dolarizas- yon" olmuştur. O dönemde neredeyse resmipolitikayadönüşen "do- larizasyon" günlük ekonomik yaşama işlemiştir; evler dö- vizle kiraya veriliyor, taksitli satışlar dövizle yapılıyor, zengin aileler çocuklarına harçlıklarını dövizle veriyor- lar. Türk Lirası kullanma eği- limi, ne yazık ki, ülkemizde ancak belirli kesimlerde ge- çerlidir. Bir ülkeye hiç kuşkusuz bundan daha büyük kötülük yapılamazdı. Ama bunu başardılar. 'Dolarizasyon'un mimarı- nın kim olduğunu şimdi bu köşede anımsatmaya gerek yoktur; iş işten geçtikten son- ra Türk Lirası na yeniden dö- nüşün de elbirliğiyte çareleri aranmalıdır. Parası güçlü olmayan bir ülkenin ekonomisinin de güç- lü olamayacağı gibi en basit bir kuralı yeniden keşfetmek zorundayız. Ne yazık ki bu kuralın çiğ- nenmesine giden yolları, yal- nız ülkeyi yöneten politikacı- lar döşememişlerdir; bu poli- tikacıları yönlendiren ve adı- na uzman denen çok sayıda aymaz da bugüne gelin- mesinde gerekli propagan- danın aracı olmuşlardır. Ancak yalnız halkın iyi ni- yetiyle Türk Lirası'na yeni- den güç, güven ve değer ka- zandırmak olanaksızdır; eko- nominin yasalarını dikkate alarak, Türk Lirası'ndan kaçışı önlemek, belki uzun bir sürede başarı sağlayabilir. ••• Çekoslovakya'dan canlı sığır ithali Şirket Ocak 1991 EtmarA.Ş AlbayrakA.Ş Şubat1991 BetaAŞ MarmaraYapı EtmarAŞ Altaşlnşaat Mart 1991 BetaAŞ Nisan 1991 BetaAŞ BetaAŞ MulezsoLTD. Mayıs1991 BetaAŞ Hazıran 1991 BetaAŞ EtmarA.Ş Mehmet Pamukçu Türü sığır sığır siğır sığır sığır sığır sığır sığır sığır sığır **sığır sığır sığır sığır Girişşekli canlı canlı canlı canlı canlı canlı canlı canlı canlı canlı canlı canlı canlı canlı Adet 431 328 360 24 350 100 406 460 860 4» 180 728 125 70 Tutart (kg) 203.904 . 76.170 185.711 13374 88.328 26.036 224*532 115331 415229 209990 44.455 347.958 31.343 18.000 Değeri (doter) 249.782 193.133 213 567 15.380 183.531 44.515 258.211 162134 477.512 242.117 54.460 130.559 79923 20250 Kanserojenete soruşturma Devlet, Mumcu dosyasınırafa kaldırdı • Baştarafi 1. Sayfada temesine gönderme yaptı ve "Bu tür cinayetlerde. faili mec- hul olaylarda. süre istenmez. Süre i.ştemek demek. ya bu işin faiUerini biliyorum, ama bir >ıl sonra vakalavacağım demektir. ya da bu işi biİmemektir. Bugüne kadar Arikara'da işlenen hangi faili mechul cinayet çözülmuşrür ki, bir yıl süre istenmiştir?" dıve konuştu. Mumcu soruşturmasıyla ilgi- li olarak soruşturma makamla- n, devletin en üst düzeyinden, MİT'e yazılı olarak "Bu suikas- ti aydınlatın" yolunda emir gel- mesi gerektiğini belirtirken. bu yönde bir emrin de halen gön- derilmediği öğrenildi. Yetkili makamlar, 1980'li yıllarda, ge- rek Türkiye'de ve gerekse yurt- dışındaki Türklere ve Türk temsilciliklerine yönelik silahlı eylemler yapan ÂSALA örgü- tünün çökertihnesi için. döne- min Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in. dönemin MİT Müste- şar Yardımcısı Hiram Abas'a yazılı emir gönderdiğine işaret ederek. "Bu emir sayesinde. ASALA'nın beyin takımı çöker- rildi. Yine ayntsının yapılması gerekir. Bu yapılmadığı sürece bu suikast çözümlenemez. Bu yapılırsa. MİT, en azından sui- kastin arkasındaki güçleri orta- ya çıkarabilir" diye konuştular. Mumcu suikastinden sonra. cinayetin aydınlatılmasını bir namus borcu olarak gördükle- rini açıklayan dönemin hükü- met yetkilileri ise. "susma hak- lannı" kullanıyorlar. SHP Ge- nel Başkanı ve Devlet Bakanı. Başbakan Yardımcısı Murat karavalçın. Mumcu cinaye- linin avdınlatılmasını. suikastın olduğu tarihte. SHP Genel Baş- kanı ve Başbakan Yardımcısı olan Erdal İnönü gibi "bir na- mus borcu" olarak gördüğünü açıklamasına karşın. konuya ilişkin yazılı sorulara. üç ayı aş- kın bir süredir yanıt gönderme- di. Aynı biçimde, Adalet Baka- nı Seyfi Oktay da, suikasıin bi- rinci yılında yayımlanmak üze- re kendisine gönderilen sorulan yanıtsız bıraktı. Ankara Valisi Erdoğan Şahi- noğlu da. suikasttan hemen sonra, Mumcu'nun korundu- ğunu açıklarken. daha sonra ortaya çıkan belgelerde. "Uğur Mumcu'nun kesinlikle konın- madığının" ortaya çıkması karşısında kendisine fakslanan yazılı sorulara 3 aylıkbir zaman geçmesine yanıt göndeımez- ken, Cumhuriyet'e de adalete yansıyan bir konuda konuş- mak istemediğini mesajını iletti. Mumcu suikastının 15. a\ında devlet. susma hakkını kulla- nırken. "devletin bu cinayetin gerçek yüzünii bildiği" v olunda- ki kuşkular da yoğunlaştı. t Baştarafi I. Sayfada lahribatlar yapılarak 2000 ton kanserojen madde içeren canlı sığır ithal edildiği anlaşıldı. Ko- nuyla ilgili görüştüğümüz Ta- nm ve Köyişleri Bakanlığı Müşteşar Yardımcısı Cengiz Aldemir. 1990 ve 1992 yıllan arasında Çekoslovakya'dan canlı sığır ithalatının yasaklan- dığını belirterek şunlan söyledi: "Çekoslovakya'dan canlı havyan ithalaü 1990 yılında ya- saklandı. Bu yasak 2.5 yıl sürdü. Biz sa- dece Marmara Yapı A.Ş ile ilgi- li soruşturma yapmıyoruz. Biz et ithal eden tüm fırmalar hakkında soruşturma açıyoruz. Sadece biriyle ilgili değil. Bu ül- keden yasaklı dönemde sokul- muş canlı hayvanlar var. bu ko- nuvla ilgili ihbarlar var. Konuyu Bakanlık bün>esin- de soruşturuyoruz. Konuyu teftiş kurulumuz ele aldı. Maliye ve Gümrük Ba- kanlığı'yla ortak bir çalışma yapıldı ve bir komisyon kurul- du. Bu komisyon çalışmalanna de\am ediyor. Sanı\orum so- ruşturma kapsamı içinde 6-7 şirket var." Demiral, Erbakan soruşturmasıiçinkonuştu: Dd cümleyi değerlendîrmekyanlış ANTALYA (Cumhu- riyet) - Ankara DGM Başsavası Nusret Demi- ral. RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın rejim değişikliğine ilişkin "Kanlı mı kansız mı ola- cafc?" sözleri üzerine başlaulan soruşturma- da. "yalnızca bu iki cüm- lenin degeriendirihnesinin doğru obnav acağmı" söy- ledi. Demiral. savcılar toplantısı için bulunduğu Antalya'da gazetecilerin konuya ilişkin sorusunu yanıtlarken. Erbakan'ın konuşmasını içeren video kaseti henüz incelemediğini bildirdi. Demiral. şun- lan sövledi: "Erbakan'ın konuşmaları bir konuşmaya cevap olarak verilmiş. Hangi partinin başkamnın konuş- ması, onu bilmiyorum. \ alnız o iki cümlevi değerlen- dirmek doğru değil. Bütün konuşma iki bucuk saat. Hepsini çözeceğiz, ondan sonra birlikte değerlendi- receğiz. Bir suçluiuk ortamı getirmiş mi getirmemiş mi. ona bakacağız. Şimdi o sözleri normal olarak kabul edersek. Türk Ceza Kanunu'nun 312. madde- sinin ikinci fıkrasına girer. ^ ani halkı sınıf, din, ırk ve mezhep a>Timı gözeterek açıkça kin ve düşmanlı- ğa tahrik etmek. Soruşrurmamız süriivor. Sanı- yorum, bu hafta içinde sonuçlandınlacak." Ankara DGM Başsavcısı Nusret Demiral, Er- bakan'ın sözlerinın milletvekillerinin vasama faali- yeti kapsamı içinde değerlendirilip değerlendiri- lemeyeceğine ilişkin bir soruya ise. "Mecüs çalı- şmalannda milletvekillerinin görevleri saptanmış. Bu görevler içinde olmadı- ğını düşündü- ğümüz için so- ruşrurmaya başladık" yanıtını verdi. AÇIK YÜKSEK ÖĞRETİM KÖŞESİ YANITLAR 1-C, 2-C, 3-C, 4-D, 5-C, 6-A, 7-A, 8-B, 9-C, 10-A, 11-C, 12-B, 13-A, 14-B, 15-A, 16-D, 17-C, 18-D, 19-D. 2 0 ^ , 21-A. 22-E TÜRKIYE EKONOMİSİ 1. Aşağıdaki amaçlardan hangi- si 24 Ocak istikrar programının amaçları arasında değildir? A9 Dışa kapalı olan ekonomiyi hızla dışarıya açmak B) Enflasyonu durdurarak eko- nomide fiyat istikrarını sağlamak C) Kamu kesiminin ekonomideki yerini gittikçe büyütmek D) Bozulan fiyat yapısını düzelt- mek ve serbest piyasa mekaniz- masını işlerliğe kavuşturmak 2. Aşağıdaki iktisat polrtikası araçlarından hangisi 24 Ocak İstikrar programının kullanıldığı araçlardan değildir? A) Sıkı para polıtikası B) Dış ticarette kamu müdahale- lerinin azaltılması C) Düşuk faiz politikası D) Gerçekçi bir döviz kuru politi- kası 3. 1980 yılında enflasyon oranı (toptan eşy a endeksi) yüzde kaç olmuştur? A) 20, B) 85,C)107, D) 40 4. Aşağıdakilerdan hangisi yan- lışbr? A) GSMH bir ülkenin brüt üretim gücünü gösterir B) GSMH bir ülkenin net üretim gücünü gösterir C) Milli gelir bir ülkede yaratılan gelir toplamını gösterir O) Kişi başına MG bir ülkede ya- ratılan geiirin dağılımını göste- rir 5. Gelir dağılımını gelerin rant, faiz, ücret. kar şeklinde dağılımı biçimirvde incelenirse bu hangi tür irvcelemedir? A)- Kişiset gelir dağılımı irtcele- mesi B) Sektörel gelir dağılımı incele- mesi C) işlevsel gelir dağılımı incele- mesi 6. Türkiye'de milli gelir konu- sunda ilk ciddi ve teknik çalışma hangi yılda gerçekleştirilmiştir? A) 1927, B) 1930, C) 1935, D) 1954 7. Türkiye'de milli gelir hesapla- n günümüzde hangi kuruluşlar- ca yapılmaktadır? A) DİE, DPT, B) DİE, MPM, C) DPT, MPM. D) Hiçbiri 8. Türkiye'de en yüksek büyü- me hızı hangi dönemde sağlan- mıştar? A) I. Plan, B) II. Plan, C) III. Plan, D) IV. Plan 9. Türkiye'de kişi başına tüketim harcamalan nasıl hesaplan- maktadır? A) Özel tüketim harcamalarının nüfus artışına bölünmesiyle, B) Toplam tüketim harcamaları- nın nüfus artışına bölünmesiyle, C) Toplam tüketim harcamaları- nın yıl ortası nüfusuna bölünme- siyle, D) Tümü yanlış 10. Türkiye'de kamu harcama- lan içinde en büyük payı hangi kalemalmaktadır? A) Cari harcamalar B) Yatınm harcamalan C) Transfer harcamalan D) Hiçbiri 11. Türkiye'de tüketim harca- malan içinde GSMH'nin yakla- şık olarak yüzde kaçını oluştur- maktadır. A) 40-50, B) 60-70, C) 80-90, D) 100 12. Türkiye'de toplam tüketim harcamalarının dağılımı aşağı- dakilerden hangisidir? A) %10 kamu, %90 özel B) %50 kamu, %50 özel C) %30 kamu, %70 özel D) %40 kamu, %60 özel 13. Türkiye'de toplam tüketim içindeki en büyük payı hangi tü- ketim malı grubu almaktadır? A) Dayanıksız tüketim malları B) Dayanıklı tüketim malları C) Enerji D) Hiçbiri 14. Karma ekonomilerde yab- nmlar, A) Devlet tarafından yapılır B) Hem devlet hem de özel ke- sim tarafından yapılır. C) özel kesim tarafından yapılır, devletçe denetlenir. D) Sadece devlet ve özel kesim ortaklıkları şeklinde yapılır. 15. Bir ekonomideki temel yatı- nm sektörleri, A) Tarım, sanayi ve hizmetlerdir. B) Tanm, sanayi ve ticarettir C) Sanayi, turizm ve ulaştırma- dır. D) Sanayi ve ticarettir. 16. Sabit sermaye yannmlan, A) Mevcut yatınm tesislerinin satın alınmasıdır. B) Değeri sabit kalan yatınmlar- dır. C) Yatırılan sermayenin sabit kaldığı yatırımlardır. D) Işletmeler açısından sabit varlık sayılan kalemleri yapılan yatırımlardır 17. Olkemizde sabit sermaye yannmlannın GSMH'daki payı 1924-1927 yıllan arasında— A) %10'un altında, B) %20'nin üzerinde, C) %10 ile %15.3 arasında sü- rekli yükselmiştir. D) Tümü yanlış 18. Ülkemizde 1973-1984 döne- minde sabit sermaye yabnmla- n, A) Her yıl bir önceki yıla göre hem cari fiyatlarla hem de sabit fiyatlarla sürekli olarak artmıştır. B) Cari fiyatlarla sürekli artmış, sabit fiyatlarla sürekli dalgalan- mıştır. C) Cari fiyatlarla sürekli azalmış. sabit fiyatlarla sürekli dalgalan- mışbr. D) Cari fiyatlarla sürekli artmış, sabit fiyatlarla dalgalanmıştır. 19. Finansal kurumlann oluştur- duğu piyasalar aşağıdaki piya- salardan hangisidir? A) Para piyasası B) Kredi piyasası C) Finans piyasası D) Sermaye piyasası E) Ikincil piyasa 20. Trampa sisteminin geçerli olduğu piyasalarda finans piya- salan, A) Yeterince gelışmıştır. B) Trampa sisteminde para eko- nomisi geçerli olduğundan önemli işlevleri yerine getirmek- tedir. C) Para ekonomisi geçerli olma- dığı için ihtiyaçta yoktur. D) Yasal dayanağı olmadan faa- liyet göstermektedir E) Fon fazlasını.fon ihtiyacı olan- lara aktarmak için faaliylette bu- lunurlar. 21. ilk kez olarak yeni sunulan finansal vaıiıklann sabldığı pi- yasalar aşağtdakilerden hangi- sidir? A) Birincil piyasa B) Sermaye piyasası C) Finans piyasası D) Banka sistemi E) İkincil piyasa 22. Bir veya daha kısa vadeli fonlann arz ve tatebin karşılaş- bğı piyasa aşağıdaki piyasalar- dan hangisidir? A) Kredi piyasası B) Ikincil piyasa C) Birincil piyasa D) Sermaye piyasası E) Para piyasası • Yanıtlar üstte
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear