23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 27MART1994PAZAR OLAYLAR VE GORUSLER Çağdaşlığı O'na borçluyuz "Justıce sommaıre" (kısa yoldan adalet) denılen kavram ve uygulama, ıhtılal ve ıstıklal mahkemeleri gibı olağanüstü yargılama mercılennın kaçınılmaz bır özelhğıdır. Ne mutlu bize kı Fransız ve özelhkle Bolşevık ihtilallennde olduğu gibi düzmece yargılamalar \ e sorgusuz suaJsiz infazlarla suçlu veya suçsuz on bınlerce ınsanımız hayatını kaybetmemiştir! ŞÎARYALÇIN G azi Mustafa Kemal. on- LC Ankara dd otomo- bılıyle Çankaja'dakı konutuna gıderken ve hatta Buvuk Mıllet Medısı'nde oldurul- mek ısterulmış ve bunun ıçın bazı "ke- şifler" > apılmıştır Ancak bu gınşımle- nn başını çeken eskı Lazistan Mebusu Ziya Hurşitın ağabeyı Faik Be\ bunu haber almış ve Rauf Bey'e duyurmuş- tur Bunun uzenne Zıya Hurşıt uyanl- mış, azarlanmış vc Ankara dışına çı- kanlmıştır Boylece suıkast planı pek şıi>u bulmadan henuz "ruşeym halin- de" ıken onlenrruştır Ne var kı bazı çevre ve kışılerde Gazi'v ı oldurmek nı- yetı kok salmış olduğundan mutlaka uygulanmaya konulması ıçın gızlı ha- zırlık ve faaİıyetlere devam edılmış. bır yandan sıyası ıhtıraslan akıllannın bır İcanş ustunde olan Ittıhat ve Terakkı'- nın "komitacı" takımı. bır taraftan sı- yasal ve toplumsal devnmlere karşı çıkan mulga Terakkıperver Fırka'nın bazı unsurlan ve nıhayet kendı kışısel ıdeahzmını ve demokrası havanlığını bunlann "siyasi emelleriyle tevhit eden" ve gozunu budaktan esırgeme- ven sergerde Zıya Hurşıt, bırkaç para- İı katılı de aralanna alarak suıkastı. Gazı'nın 1926 hazıranında çıktığı bır yurt gezısı sırasında İzmır'de gerçek- leştırmeye karar vermışlerdır Mutlu bır tesaduf esen olarak. suç ortakla- nndan bın olan ve Gazı oldurulduk- ten sonra katıllen Yunan adalanndan bınne kaçıracak olan motorcu Şevkı'- nın ya pışman olarak >a da panığe kapılarak olayı İzmır Valısf ne haber vermesı uzenne hemen gereklı tedbır- lerahnmış ve suıkastın elebaşılan kal- dıklan otellerde suç aletı tabanca ve bombalanyla bırlıkte kıskıvrak yaka- lanmışlardır Istıklal mahkemesı gore- ve çağnlmış, bırçok tutuklamalar yapılmış ve 40-50 kışı lzmır"de Elham- ra Sıneması'nın salonunda yargıland- rak ıçlennden I3'u vıcahen ve bın (eskı Ankara Valısı Abdulkadır) gıya- ben ıdama mahkum edılmışler ve erte- sı gunu İzmır'ın çeşıtlı semtlennde kuruian darağaçlannda asılmışlardır Malıye Nazın Cavid Bey. Dr Nazım, Nail ve Hilmi Bey'lerle'bırlıkte daha bırçok eskı ıttıhatçının davalan ıse tef- nk edılmış ve bunlar. aralannda bır basın suçundan dolayı mahkum oldu- ğu "nefyi ebet" cezasını Çorum'da çekmekte olan Hüseyin Cahit \alçın°- ın da bulunduğu bırtakjm venı sanıkların yanı sıra Ankara'da ydrgılanmışlar- dır Fakat oncekı yazımızda da belırt- tığımız gıbı bu artık bır suıkast ve "taklib-i hükümet" davasından zı>ade eskı ıttıhatçılan tasfîye davasına do- nuşmuştur Ve bu vuzden de bu dava sonunda venlen ıdam kararlan ınan- dıncı olmaktan uzak kalmıştır İzmırduruşmalannın sonunda ven- Jen kararlann da hukuka tamamen uvgun olupolmadığı tartışılabılır \a- kıs teşebbüs safhdsına bıle ıntıkal et- memış olan (çunku Zıya Hurşıt ve arkadaşlan, aynen motorcu Şcv kı gıbı Ataturk İzmır'e gelınceye kadar her an ta*av\urlanndan vdzgeçebılırlerdı) reısıcumhuru oldurmek suçunun te- şekkul etmedığı açıktır Kaldı kı ceza kanununa gore bu. ancak tam teşeb- bus halınde ıdam cezasını gerektınr Ama ıstıklal mahkemesı, sanıklan. cumhurbaşkanını oldurmeye teşebbüs suçundan değıl, o zaman "taklib-i hu- kiımet" dıye bılınen ve yakın tanhı- mızde Menderes ve arkadaşlanna. Talat \ydemir ve Fethi Gürcan a, De- niz Gezmiş ve ıkı arkadaşına uygulan- mış olan TCK'nun 146 maddesınde yaalı suçtan mahkum etmıştır Bunun da unsurlan var mıydı. suç hukuken tekevvun etmış mıydı dıye akademık duzeyde bır tartışma açılabılır ve bu- nun hıçbır sakıncası (ve de yaran') olmaz Ama son tahlılde şunu duşun- mek ve kabul etmek gerekır Yenı ku- rulmuş bır cumhunyetı. laık rejımı >ıkmak ve devnmcı atılımlan durdur- mak amacıyla mılletın kalbınde taht kurmuş bır vatan kahramanını oldur- me>ı uzun zamandan ben tdsarlamış ve nıhayet bu planı tatbık mevkııne koymak ıçın harekete gecmış olan ın- sanlan savunmak mumkun değıldır Yapılan veya yapılmak ıstenılen ış ka- nunun hangı maddesıne gırerse gırsın veya gırmesın, bır cına>ettı ve faıllerı- nın "takrir-i siikun" kanununun ola- ğanustu şartlan ıçınde elbette hukukı mcelıkler bır tarafa bırakılarak ıbret vencı bır şekılde cezalandınlmaları ge- rekırdı İçlennde Laz tsmail ve Gürcü Yusuf gıbı suçu meslek edınmış "eşirra"nın da bulunduğu bu cınaycı şebekesının bugun topvekun, ustelık af değıl de ıtıbannın ıade edılmesını ıs- temek bır gaflet. dalalet ve hdtta hıya- net değıl de nedır9 Evet. ıstıkla) mah- kemelen zaman zaman ıcra-ı adalet venne ıcra-ı sıvaset etmış ve rejımı ko- rumak ısterken masum ınsanlan hak- sız yere mahkum etmış olabılır Ve bu ınsanlann başında Ataturk gıbı du- şunmemış de olsa kendı çapında bır vatanperver ve son derece namuslu ve çok ıyı kalplı bır ınsan olan babam Cavit Bey gelır Uğradığı acı akıbeün kurbanlan da bır buçuk yaşında yetım kalan ben ve çılgınca sevdığı ve ancak bırkaçvjl bırlıkte vaşayabıldığı kocası- nı kaybeden annem olmuştur Ataturk'e dil uzatmak Ama butun bunlara rağmen ben Ataturk'e sadece bu yuzden bıle olsa dıluzatmaktanhıcapdujanm Çunku vatanım kurtuluşunu. bdğjmsızlığını ve becenksız yonetıcılenn elınde duş- tuğu bugunku hıç de parlak olmaydn halıne rağmen çağdaşlığını ona borç- ludur Ihtılal. ıç savaş ve benzen gıbı çalkantılı donemlerde kurunun yanın- da yaşın da yandığı tanhte çok gorul- muştur ve bu eşyanın tabıatındd ydtan bır şeydır "Justice sommaire" (kısa yoldan adalet) denılen kavram ve uy- gulama. ıhtılal ve "istiklal mahkemele- ri" gıbı olağanustu yargılama mercıle- nnın kaçınılmaz bır ozellığıdır Ne mutlu bıze kı Fransız ve ozellıkle Bol- şev ık ıhtıldllennde olduğu gıbı duzme- ce yargılamdlar ve sorgusuz sualsız ınfazlarld suçlu veya suçsuz on bınler- ce ınsanımız hayatını kaybetmemiştir1 ARADABIR MUHSİNE HELİMOĞLU YAVUZ Halkbilimci- Yazar Güzel, Aydınlık İnsanlar... Bır ulkenın yuz akı olan bazı ınsanları vardır Insan onları kucaklarken aynı zamanda tum ulkesını kucaklar gıbı olur Suna Kan ve Gürer Aykal benım ıçın, ışte ken- dılerınde tum ulkemı kucakladığım bu guzel, aydınlık ınsanlardan ıkısıdır Onları, koklerı bu toprağın derınlıklerınde, dalları gok- lere yukselen yuzyıllık (asırlık) çınar ağaçlarına benzetı- rım Halkın ıçınden çıkmış bu 'seçkın ' ınsanların, bu seçkınlığı çok guzel taşımaları ve halkın gerçeğınden hıç kopmamalan onlara ayrı bır karızma ayrı bır guç vermektedır Işlerını çok ıyı yapan, ama kendılerıne ya- pay bır dunya olusturup fıldışı kulelerınde oturan bırçok msandan onları ayrı kılan ve halkın sevgılısı yapan en temel ozellıklerınden bırısının bu olduğunu sanıyorum Sanatlarını kafaları ve yureklerıyle yapan bu değerlı ın- sanların kendılerıne duydukları guven onları bır o ka- dar da yuce gonullu yapmakta ve ınsanımıza saygılı kılmaktadır Ersin Hoca'nın (Onay) buyuk uğraşlarıyla gerçekleştı- rılen, BılkentUnıversıtesı / Uluslararası AnadoluFestı- valı"n\n ılk konserını Gurer Aykal yonettı Şef podyu- munda yerını alır almaz bır Şaman buyucusu gıbı, gozlerını orkestra uyelerıne dıktı ve onları bakışlarıyla çevreleyıp bırleştırdı Sonra, bagetıyle uzanıp kemancı- lardan bır tutam kuş cıvıltısı çellıstlerden bır parça be- bek guluşu, kontrbaslardan ıkı olçu felsefı duşunsellık, flutlerden genç kız guluşlerı trompet, trombon ve tum- badan sessız dağ çığlıkları, tımpanıden ıse onlarca olçu gok gurlemesı aldı Sonra da bunlann hepsını orkestra kazanına koyup son derece zarıf ve rıtmık hareketlerle, aynı zamanda da bılgece karıştırmaya başladı Ortaya çıkan sonuç buyu- leyıcıydı O'nun ve solıst Idil Biret'ın karızmasıyla bırleşen or- kestranın gucu onumuzde umutlu ve aydınlık bır dunya oluşturdu Salondakı herkes gıbı ben de buyuk bır este- tık haz ve yureğımı dolduran gururla onları dınlerken, ulkemızın ustune gerılmek ıstenen "kara çarşaf ı, sırtı- na gıydırılmek ıstenen delı gomleğı"n\ duşundum ve bu gırışımın hıçbır "olabılırlığı nın olmadığını gordum Şefın bagetı havaya her kalkışında, bu kara çarşaf de- lınıyor, ulkemızın ustune çağdaş sesler, ışıklar, renkler akıyor ve Idıl Bıret pıyanoda olması ozlenen çağdaş Turk kadınının ulkusel (ıdeal) bır resmını çızıyordu Bu konserlerden sonra bır kez daha gordum ve anla- dım kı Cağdas laık demokrat Turk kadınları Pierre Cardin urunu ıpek çarşaflar (kı kara çarşaf + ıpek = kara çarşaf) gıymektense Sumerbank basması'ndan askılı 'entarıler gıymeyı yeğleyeceklerdır Bu yeğlemenın bedelı yaşamları olsa bıle Türkiye'nın neresınde olursanız olun Evinizde kendi kendinizi yetiştirin... CELECEĞİNİZİ KENDINİZ YARATIN... INGILIZCE İLERI INGILIZCE ALMANCA FRANSIZCA BİLGİSAYAR ELEKTRONİK ELEKTRIK (3.-2 s.».» KOZMETIK MUHASEBE BAŞARILI OLMANIZ İÇIN FONO AÇIK ÖĞRETIM KURSLARI 42 y 1 ıç rae 300 000 ı aşk n kışın n yararland ğı FONO kurslar ndan sız de yararlanaoı' rsın 2 Meslek sahrbtysenız ışın 2de oârenc ysen 2 okulunuîda başar lı 0 manız çın FONO kursları s 2>n de h znnetın ıüedn Ev nızdekı rahat ortamda tstedığın z g bı ve s*ed<ğın 2 zaman ça ş p oğre nerek MILLI EĞITIM BAKANLIĞ ndan ONAYLI DIPLOMA alıp yaşantmıza v*en ufuklar açabıl rs n 2 C M L ESlTlM BAKANL Ğl ad FFONOGeniş b tg C n hupony do dura ıstancu "el (02121M19900 HJhaD Açık Ojjretim Kurumu fa> ro2 2) 5M 27 42 Adı Soyadı Artrns Bilgi almak Meslek Istediginlz II. T»l. , kıır^lar 'Ulus' ve 'devlet' nereye? Unutmayalım kı. "ulus devlet" bu bü> ük güç altında ezjlırken uluslararası örgütlenn aracılığı>la güçlenen de\ devletler de var. Bu küreleşrnesürecındeonlarenmnor, tersıneguçlern>or, büyuvor Doç. Dr. YILDIZ SERTEL D urmadan ı^ıtıvoruz Devlet kuçulmelı Dunya değışı- yor. butunleşıyor, ckono- mının kulturun kureleşmesı surecı durdurulamaz, "ulus devlet" donemı bıttı' "Devlet" ıçın nelersoylenmedı kı'Hegel, otonter devletın ılahı guçlere dayandığını soyluyordu Mar\ ıle Engels, devletın sınıf çıkarlannı koruduğunu sınıfsız toplum kurulunca ortadan kalkacağını ılen surdu- ler Şımdı de "ulus devlet"ın yok olacağı soylenıyor Bınncı Dunya Savaşı'ndan sonra Av- rupa'da çokuluslu ımparatorluklaryıkıldı, "ulus de*letler" kuruldu Avustuod vc Os- manlı ımparatorluklan parçalanıp kuçuk bağımsız dev letlere y er verdıler 1917 dev n- mınden sonra. Çarlık lmparatorluğu"nun yerınde kuruian Sovvct devletı bdğımlı halklara ozerk cumhunvetler kurma hak- kını tanıdı Anarşıstler her ne kadar devlet otontesını yıkmak ıstıyorduysalar da bu olamadı Aksıne buyuk. despotık bır Rus devletı ve hatta Rus İmparatorluğu kurul- du Bız de Mısak-ı Mıllı sınırlan ıçınde bdğımsız bır Turkıye Cumhunyetı kurduk Bu. "ulus dev let"ın ekonomı polıtıkası dev- letçılıktı Mıllı egemenlık ve kalkınma. dev- lete dayanardk sağlanıyordu 1930'lu yılla- nn ekonomık bunalımı Amenka, Ingıltere. Fransa gıbı demokratık Batı ulkelennde. devlet mudahalelennı gundeme getırdı Amenkd'da "ne«-deal", ^vrupa'dd tam istihdam" polıtıkalanyla 'sos>al devlet' bıçı- mı ortaya çıktı Almanva ve Italva'da ıse bunalım otonter. yayılmacı devlet bıçımını getırdı "Faşist de»ler" /kıncı Dunya Sa- vaşı"na>olaçtı Ikıncı Dunya Savaşı'ndan buyana. dun- ya elbette kı çok değıştı Dunya ekonomı- sınde "küreleşme" bır gerçektır Çokuluslu şırketler yoluvla. ulusal sınırlan aşan bır uretım ve dağılım sıstemı kurulmuştur Uluslararabi nıtelık kazanan bazı bankala- nn bu şırketlerle bırleşmesı sonucu kurulan dev tekeller. devletlen etkıleven bırer guç halıne gelmışlerdır Fransa'nın eskı başba- kdnlarından Michel Rocard. 1960"larda yazdığı "A*rupa'ja Karşı A»rupa" başlıklı kıtabında. IBM Fransız pazannda egemen oldukça. Fransa nın bır mıllı elektronık polıtıkası oldmdyacagını yazmıştı Sınaı ve malı sermayenın dunya çapında bırleştığı ve orgutlendığı bır donemde vaşıyoruz Bu yenı dunva ekonomık duzenı Dunya Ban- kası. IMF. GATTgıbıorgutleryoluylagıt- gıde daha çok uluslararası bır nıtelık kaza- ruyor Bu orgutlenmenm kapsamına gıren buyukbankalarıse. UçuncuDunydulkele- nne yuksek faızlı borçlar vererek senndye bınkımlennı arttınyor Pans'te, Fransız Mıllı Bılımse) Araştır- ma MerkezTnde, 1986 yılında yaptığımız bır semınerde "küreleşme" sorununu bu- tun boyutlanyld ele dlmıştık Ordda dunya ekonomısının kulturunun butunleşmesıy- le beraber emperyahzmın uluslararası bır nıtelık kazandığı ılen surulmuştu Gene Pans'te. verdığı bırkonferansta. Amerıkan ıktısatçısı V\ allersteine. "dünya imparator- luğu"na doğru gıdıldığınden soz etmıştı Lnutmayalım kı, "ulus devlet" bu buvuk guç altında ezılırken uluslararası orgutlenn aracılığıyld güçlenen dev devletler de var Bu küreleşme surecınde onlar enmıyor, tersıneguçlenıyor. buyuyor Bu durumda ne yapmalı'' "Küreleşme" (globalleşme) kaçınılmaz bır sureç Akıntı- >a kurek çekmenın yaran yok Bırak. tes- lım ol. rahat et Pazar ekonomısı. ıyı ve kotu yonlenyle ne getınrse getırsın, "ulus devlet" gıderse gıtsın dıyebıl 9 Bu konudakı tartışmalarda gozden kaçı- nlan sorun şu "Ulus devlet" gıdıyor, ya "ulus" ne oluyor' Her ulus, kendı varlığını, benlığını kulturunu. bağımsızlığını koru- mak ıster Boyle olduğu ıçın de. mıllı gele- neklenn, sosydl vemordl değerlenn yok olmasına, maddecı bır zıhnıyetle ınsancıl değerlerden uzaklaşılmasına karşı ulusun değı^ık tabakdlarından tepkılergelı>or Bu tepkıler kuçumsenemey ecek kadar onemlı- dır İran"dakı "İslam Devrimi"nın tabanın- da bır kımlık arayi!}i yatıyordu Humeyni'yı ıktıdara getıren olaylarda, koylerden Tah- rdn'd goçmuş yuz bınler ayaklanmıştı Tepkı. Şah ın baskısına olduğu kadar. 'Ba- tı!ılaşma'\ la beraber gelen ahldk duşuklu- ğune. ulusal geleneklerın çığnenmesıne. halkın yoksullaşmasına karşı ıdı Bunun bır başkd orneğını Rusya'dd goruvoruz Jirinovski'nın kdZdndığı oylann temelınde Rus mılletının globalleşmey le kınlan guru- ru. pazar ekonomısının arttırdığı sefalet yatıyor Buyuk ve egemen bır dev letesahıp olmava alışık Rus halkı. dılencı durumuna duşmekten utanıyor Aynı Iran'da olduğu gıbı mıllı varlığı ezen 'Coca Cola kültürü'- ne karşı nefret duyuyor \eltsin bu akıma karşı koyamıvor Bır mıllı kurtuluş savaşı vermış olan ul- kemızde ıse tepkıler genıştır Bunlann ba- şında Kemalıst. laık devlete bağiı aydınlar. kıtleler var Bunlar haklı olarak "Llusal varlığunızı korumak için kan dökrük, bir devrim yaptık; bundan vazgeçemeviz" dı- yorlar Ote yanda orgutler dınsel. sosyal geleneklere bağlı yığınlar var Bunlar da Iran'da olduğu gıbı. "Batı taklitçiliği iste- mivoruz. Kendi ulusal değerlerimizi koruya- lun" dıyerek genış kıtlelere seslenebılıyor- lar Goruluyor kı. ulus da devlet de o kadar kolay sılınıp gıtmıyor Önemlı olanı. bu bütunleşmeye karşı tepkılenn doğuracağı devlettır "Clus devlet" gıderse venne ne gelır' Demokratık duzen ıçınde mıllı varlı- ğımızı koruyabılırsek ne ıyı Ama gunun bınnde bu dunyada yenı Hitler'lenn. Aye- tullah'lann hem de çok otonter devletler kurduklanru gorursek hıç şaşmayalım TARTIŞMA Insanlann eşitsizKği üzerine UMUT HANGİ DAĞIN ARDINDA HalitÇelenk I bası 60 000IKD\ ıçınde) I nsan doğdu, gelıştı.aklını kullanmayı oğrendı.aletyapıp toprağı ışledı. zamanlaılk vahşi doga halını terk edıp bırlıkte yaşamayı oğrendı İşteınsanın yeryuzune ılk gelışı v e bunu ızleyen zaman dıhmı ıçensındekı tınsel ve fızyolojık gelışımı (yanı ınsanhğın yerleşık duzene geçmek ve uygarlaşma yolunda yaptığı uzun yolculuk) insanlar arasındakı eşıtsızlığın ük tohumlan oldu Bu noktada unlu Fransız fılozof J.J. Rousseau'yakulakverelım J J Rousseau "İnsanlar Arasındaki Esitsizliğirı Kaynağı ve Temelleri L zerine Konuşma" adlı kıtabında şoy le dıv or "İnsan tüninde iki tür eşitsizlik göriivorum. Biri. doğa tarafından mevdana getirildiği ve yaş, sağlık. bedendekj gûçler ve zeka y a da ruh nitelikleri arasındaki farklardan oluştuğu için buna doğal > a da fizik eşitsizliği diyorum. Öteki, bir çeşit uzlaşmav a dayandığı ve ınsanların onaması ile kurulmuş ya da hiç değilse onlarca kabul edilrruş olduğu için, buna manevi j a da politık eşitsizlik adı verilebUir." Rousseau, insanlar arasındaki eşıtsızlığı ıkı ana başlık altında topluyor "Doğa tarafından mevdana getirildi" dedığı fızıksel eşitsizlik. adından da anlaşılacağı uzere. kadın ve erkek arasındaki kaba kuvvet dengelenne dengesızlığıne dayalı bıreşıtsızhktırkı, bu gayet doğaldır Çunku bubır 'doğa kanunu'dur ve fızık ustunluğunu elınde bulunduran erkek, kadını dıştan gelen her turlu tehhkeiere karşı korumakla yukumludur Pekı ınsanlararasmda nıçın devamlı suretle bır eşitsizlik halı hukum surer0 Kımı aklı ew el bu soruyu, "Hadi canım sen de, insanlann on parmağı birbirine eşit mi ki, insanlar birbirlerine eşit olsun" gıbısınden yanıtlayabılır Butıpmsanlara venlebılecek en guzel yanıt şu olsagerek "Evet,onparmak birbirine eşit değildir, çunku aralannda bır mıktar boy farkı \ardır. Fakat on parmağın da beslendiği kaynak bırdir ve bu kav nak o kadar adildir ki, on parmağı da eşit koşullarda ve olçudebesler." Bu aşamada dıyebılınz kı, snsanın yeryuzune ılk gelışı ve bunu ızleyen zaman dıhmı ıçensındekı gelışımı ınsana. kendı kendıne yetebılmeyı oğretmıştır Insanınbuyetıyı kazanmasının sonuçlanndan bın de topraktan yararlanma yollannı oğrenmış olmasıdır Tahmın edıleceğı uzere toprağın insanlar tarafından -çeşıtlı amaçlara yonelık olarak kullanmak amacıyla- paylaşılmış olması, zorunlu olarak özel mülkiyet rejımını gundeme getırmıştır Rousseau, ozel mulkıyet rejımı ve insanlar arasındaki eşitsizlik kavramı arasında şu tıp bır ılışkı kuruyor "Sosjaleşitsizlik ve insanın insanı sömürmesi, ozel mülkivet rejimine bağlıdır." Pekı, bu noktaya kadar gelen ınsanlık ne yapacaktı9 Mulkıyet rejimine karşı dırenebılecek mıydı0 Yoksa ozel mulkıyet rejımı ınsanlığa karşı bırzafermı kazanacakü" 7 îkıncısı gerçekleştı ve tum dengeler bır anda alt ust oldu Adeta ınsanhğın zembereğı boşalmıştı Guçlu olan zavıftan daha fazla kazanjyor, necfendîr bılınmez o oranda da toplum ıçındekı saygınlığı artıyordu (tıpkı gunumuzde olduğu gıbı) Artık ınsanlık gen donuşuçok zor olan bır yola gınnıştı Yeteneklenn gelışımı. dıllenn. kulturlenn zengınleşmesı bırbınnı ızhyordu İnsan, akhnı eskıye oranla (ılk doja hahne) daha venmlı kullanabılıyordu Fakat sermayeeşıtsızhğı. zengınlenn ellennın altında bulundurduklan guçlennı ınsanlık aley hıne olacak şekılde. kendı ıhtıraslan doğrultusunda kullanmalan insanlar arasındaki uçurumu daha da dennleştınyordu Gunumuz kapıtahst duny asında da geçerlılığını koruyan insanlar arasındaki bu eşıtsızhk kavramı, gorulduğu uzere. gucunu geçmışten ahyor, gunumuze taşıyor Demekkı. insanlar yetkınleştıkçe, kulturlerzengınleşıp teknolojı kendını ınsanhğın hızmetıne sundukça. sanıldığı gıbı insanlar ıçın bır ılerleme değıl, tersıne bır genleme soz konusu oluyor Çunku insanlar, ılk doğa hallennde (vahşı hallen) bırbınne eşıttı Burak Ulusal / Pendik PENCERE Samiye Hanım Öldü, Ayıp SÜPüyop... Nâzım Hikmet'ın kız kardeşı Samiye Yaltırım gozlerı- nı bu dunyaya kapadı Her ınsan gıbı o da geldı. *Ve geçtı Nâzım'ın bır rubaısı ' Paydos dıyecek bıze bır gun tabıat anamız, ' gulmek ağ/amak bıttı cocuğum Ve tekrar ucsuz bucaksız baslayacak gormeyen, konuşmayan, duşunmeyen hayat • Nâzım Hıkmet Adnan Menderes Hukumetı nın 15 Ma- yıs 1951 gunlu kararıyla Turkıye Cumhunyetı vatandaşlı- ğındançıkarılmıştı Samiye Yaltırım omrunun son yılla- rını bu kararın kaldırılması ıçın çaba harcayarak geçır- dı Turkıye Yazarlar Sendıkası Başkanı Aziz Nesln 15 Ocak 1988 gunlu anma toplantısında - Yırmıncı yuzyıl yazar ve şaırlerı dıyordu Bız he- pımız Nâzım Hıkmet ın soluğundan çıktık Nâzım Hık- met ın şıırıne karsı koyanlar da, taklıt edenler de, etkı- sınde kalanlar da Nâzım Hıkmet ın soluğundan yararla- narak, ondan soluklanarak ortaya cıktılar Butun yazar ve şaırlenn -aynı yoldan gıtsınler ya da gıtmesmler- Nâzım ın havası ıçınde yetıştıklerı, bu du- şunceden oluştuklan kabul edılırse -kı bunun doğru ol- duğuna ınanıyorum- o zaman ınsanların ustalarına, yol gostencılerıne karşı buyuk borcları vardır O borclann başında, çok yanlış bır karar olan yasal olduğu tartışıla- bılır, keyfılığı tartışılamaz olan vatandaşlıktan cıkarma kararı nın kaldırılması ıcın once bızım uğraşmamız ge- rekıyor Bu, bır dılek değıldır bır borçtur aydınlara Turk aydınlarına duşen bır borctur Samiye Yaltırım Bakanlar Kurulu na 3 Hazıran 1988 gunlu başvurusunda haksızlığın gıderılmesını ıstedı '- Nâzım Hıkmet dunyada Turk ulusunun bır sımgesı olmuştur Dunya O nu Turk ozanı olarak tanıyor Kendısı de şıırlerınde Turkıye ye olan hasretını ve bağlılığını oteden ben dıle getırmıştır ( ) Yenı bır kararname ıle haksız olan Turk vatandaşlığından çıkarılma kararmın kaldırılıp Nâzım Hıkmet e Turk vatandaşlığının verılme- sını hukumatten talep edıyoruz özal Hukumetı dılekçeye yanıt vermedı Samiye Yaltırım adına avukatları bu kez de Danıştay a başvurdular Dantştay vatandaşlık şahsa bağlı hak ol- duğundan Samiye Yaltırım tarafından başvuru yapıia- mayacağı gerekçesıyle ısteğı reddettı Samiye Yaltırım Hanım bır vakıf kurdu "Nâzım Hıkmet Kultur ve Sanat Vakfı ' • Turk dılının buyuk şaırı 'Mıllı Kurtuluş Savaşı Des- tanı"ru yazmıştı Tek suçu yoksulları ana baba bır kardeş gıbı duşunen bıryurektaşımasıydı Rubaı ' Şarapla doldur tasını, tasın toprakla dolmadan dedı Hayyam Baktı ona, gul bahçesının yanından gecen uzun burunlu yırtık pabuclu adam "Ben, bu nımetlerı yıldızlarından çok olan dunyada açım 'dedı, "Şaraba değıl, ekmek almaya bıleyetmıyor param Dılımızın buyuk şaırlerının başında gelen insanı 'Ba- kanlar Kurulu kararıyla vatandaşlıktan çıkarmış bır devletın yurttaşı olmak ayıbını taşıyoruz • Samiye Hanım bu ayıbı kendı hesabına değıl, bızım hesabımıza sılmek ıstemıştı Ooldu Ayıp suruyor VEFAT Eskı Matbuat Mudurlennden Hıkmet Nâzım Bey ıle ressam Celıle Hanım'ın kızlan buy uk Turk şaın Nâzım Hikmet'ın kızkardeşı. Metın - Fatma Melda Kalyoncu'nun ablalan, Memet Nâzım'ın halası, Murat Erduran'ınteyzesı.SareOkçu'nunyeğenı. Ayşe ve Hıkmet Yaltınm'ın sevgılı annelen. Ergul Yaltınm ın ka\ ın\ alıdesı. Arzu - Sey fi Imamoğlu. Murat Germen, Nazım ve Aslı Imdmoğlu'nun buyukannelen. Efe ve Can İmamoğlu'nun nınelen. Merhum Seyda Yaltınm'ın eşı Nâzım Hıkmet Kultur\e Sanat Vakfı Kurucusu ve Başkanı SAMİYE YALTTRIM'ıkaybettık Cenazesı bugun (27 mart) ıkındı namazını muteakıben Karacaahmet Camıf nden kaldınlacak \ e Karacaahmet Mezarlığfnda toprağa v enlecektır AİLESİ GENELKURULİLANI S S Gazetecıler Konut Yapı Kooperatıfı nın 1993 yılı çalışma done- mı ıle ligı.'i olagan Genel Kurulu 30 Nısan 1994 gunu saat 14 00 te Is- tanbul Cagaloglu Turkocagı Caddesı No 1 Basın Sarayı Kat 2 dekı Gazetecıler Cemıyetı Burhan Felek Konferans Salonu nda aşagıdakı gundemı gorusmek uzere toplanacaktır Gereklı yasal çogunluk sağlanamadıgı takdırde ıkıncı toplantı 7 Ma- yıs 1994 gunu aynı yer ve saatte yapılacaktır S.S. GAZETECILER KONUT YAPI KOOPERATİFİ YÖNETİM KURULU CÜNDEM: 1 Yoklamaveaçılıs 2- Başkanlık Dıvanı seçımı 3- Genel Kurul Toplantı Tutanagını ımzalamak ıçın Genel Kurul Başkanlık Dıvanına yetkı verılmesı 4-Yonetım Kurulu Çalışma Raporu ve Bılançonunokunması 5- Denetçıler Raporunun okunması &• Raporlar ve Bılançonun goruşulmesı 7- Yonetım Kurulu ve Denetçılerm ayrı ayrı aklanması (ıbra) 8-1994 yılı Çalışma Programı ve Butçesının okunması goruşulmesı karara baglanması 9-634Sayılı Kat Mulkıyetı Yasası doğrultusunda ferdıleşme ıslemlerınınyapılması YapıKullanmaızınbelgesıalınması cıns değışıklığı yaptınlması Kat Irtıfakı ve Kat Mulkıyetının kurulması konularında Yonetım Kuruluna yetkı verılmesı 10- Yonetım Kurulu Uyelerı ve Denetçılerm seçımı 11 Dıleklerjbıtenbloklarınanahtarteslımprogramı daırelerde yapılabılecektadılatlar pancurların renk ve detaylarının tesbıtı) ve kapanış
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear