02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 2 15MART1994SALI 2 KULTUR Hayati Tabanoğhı i çağda§ nmiarlığm İstanbuTdakiönenû ömekkrim'gerçekkştimişti OKTAYEKÎNCt "İstanbul-Taksim Atatürk Kültür Merkezi, İstanbul-> eşil- köy l luslararası Atatürk Hava- lımanı Temünali, Ataköy Tu- rizm Merkezi Kompleksi ve kompkksi oluşturan Holliday Iıuı Oteli, Regatta Çarşısı. Yat Limanı. Ahşveriş Merkezi, Bar- baros Ticaret Merkezi, Milliyet Gazetesi Tesjsleri...1 " Bu liste, 20. yüzyılın ikinci >ansında gerçekleştirilen "çağ- daş mimarlığın Istanbuldaki önemli örnekkri" başlığı alü- nda da rahatlıkla sıralanabilir- di. Doğru da olurdu. Çünkii Hayati Tabanlıoğlu'- nun hemen tüm tasanmlan, şalt kendisinin değil. aynı anda İstanbul'un da modern mi- marlık alanında "onur duyaca- ğı" örneklerini oluşiurmuştur. Tepkiye karşı çözüm Hele, bir de böylesine bır lis- tenin, yüzde 6O'ı kaçak yapılaş- mayla donatılan ve "çarpık kentleşme" denincc düny ada akla gelen ilk örnekler arasına girmeyi başaran İstanbul'da yaratıldığını düşünürseniz. o onurun ne denlı önemli \e ne denli "çile çekilerek" sürdürü- len bir "mimarlık savaşunı" so- nunda kazanıldığını daha bir açıkca görür. siz de alkı- şlarsınız... Mirri Atatürk Kültür Merkezi ana giriş holü (1956-1977). yaşamanın onurlu mirasıMart ayının ilk günü bizleri "yaprtlarıyla başbaşa bırakan" Doç. Dr. Hayati Tabanlıoğlu. mesleğine \ e ülkesine karşı "sev- gi dolu" her mimar gibi, en çok "çarpık kentleşmeye" tepki du- yardı. Dahası. bu tepkisini salt "eleş- tirroekle yetinerek" değil, yine mesleğine ve ülkesine karşı "so- nımluluk duyan" her mimar gibi "çözüm yolu da arayarak" eöştermeyı yeğlerdı. " Örneğın.'1990-1991 yıllan- nda bir grup meslektaşıyia sür- dürdüğü ve "Çarpık Kentleş- me'den Çıkış Yollan"nı konu alan çalışmalan bir broşür ha- linde yayına dönüştürürken. "Geleceğt bırakmakta olduğu- muz korkunç miras" başlığını kullandığı önsöz yazısında şun- lan vurguluyordu: 'Demokratik Kentleşme' "Endüstri çağının başlaması- ndan bu yana insanlık çılgın bir saplantının tutsağı olmuştur: Gelişmek. Ancak bu hızlı gelişme yarı- şması içinde, grafık göstergeler, geieceğin bazı ilginç gerçeklerini ortaya koymaktadır. Su, hava, toprak ve doğal ürünier arasındaki denge hızla yok olmaktadır. (...) Sağlıksız, çirkin yerleşme ve yapılaşma çevre kirliliğini sürekli olarak arttırmaktadır. Böy le bir ortam- da yaşavan insanların verimsiz ve mutsuz olmalan doğaldır. İstanbul çarpık kentleşmenin en kritik aşamasuıa gelmiştir. Buna karşılık toplum. adeta bü- yülenmiş gibi bu olayla gittikçe bütünleşmekte; yöneticiler, planlamacılar, mimarlar. halk birbirlerini suçlamaktadırlar..." Türkıye'nin coğrafı konumu. tarihi ve doğal zenginliklen ve güzellikleriyle. geieceğin şanslı bir ülkesi olduğunu; ancak çarpık kentleşme ile bu şansın kaybedilebileceğini anımsatan Tabanlıoğlu, yine aynı yazısı- nda "Çözüm: Demokratik Kentleşme" diyerek şöyle sesle- niyordu: "Tûrkiye'nin tümünde me- kansal planlamaya köklü bir de- ğişiklik gerekiyor. Ülkemizin, çağdaş demokratik kentleşmeye kavuşması ve sorunlanm sağlıklı bir biçimde ortaya koyup tartı- şarak çıkar yollar bulması için demokratik sistem esastır. Bu- nun için, sürekli nüfus planla- ması, ekonomik gelişme hızının gelişigfizel değil, kentleşme ve çevre sorunları doğurmayan bi- çimde ayarlanması; devletin hiç zaman kaybetmeden miUi bir planlama yapması. büyiik bir görev olmaktadır." 'Karasevdası' AKM Hayati Tabanlıoğlu. devletin bu görevini yaptığjru göreme- den, ama hep "yapacağını uma- rak" aramızdan aynldı. Gerçi bizlerin de belki bunu göreceğimiz yok. ama insan yine de "hiç değilse adımlan atılmış olsaydı" diye düşün- mekten kendisini alamıyor. O, böylesine uygarca gorüş- len ve düşünceleriyle "kan ter" içinde sürdürdüğü "mimarlık ve insanlık yaşamına" veda Ataköy Turizm Kompleksi proje maketi (1986). Mart 1994 günü aramızdan aynlan Mimar Hayati Tabanlıoğlu, her gün binlerce insanın doyasıya kullandığı yapıtlanyla yaşamını sürdürecek... (1991) Hayati Tabanlıoğlu"Çarpık kentleşmeye karşı tek çözüm: Demokratik Kentleşme". ederken. çok sevdiği İstanbul"unu yönetnıeye ada> olanlann da >ine planlamayı bır kenara bırakıp salt "projeler" peşinde koştuklannı gör- mek, insanı daha bir karamsar kıhyor. Tabanlıoğlu için. 3 Mart 1994 günü. mimarlık yaşamındaki "kara sevdalısı" olan Atatürk Kül- tür Merkezi'nde bir anma toplantısı düzenlendi. Toplantıda konuşan, onun sevgili dostlan ve "enK-ginin tanığı" duygulu insanlar. belki de en zor günlerinden birini yaşadılar. Örneğin Serbülent Bingöl, "40 yıl geriye giden bir dostluğun içinden onu sizlere his katmadan an- latmakta zorluk çekiyorum" derken, aslında sözü Atatürk Kültür Merkezi binasıyla ilgili "se- rüvenine" de getirmek istiyordu. Bingöl, konuşmasının ilerleyen bölümlerinde. 27 kasım 1970 tarihindeki ünlü yangınla ağır hasar gören Atatürk Kültür Merkezi'nin yeni- den İstanbul'a kazandınlmasında Tabanlıoğlu'- nun unutulmaz çaba ve sıkıntılannı şöyle özetle- di: "Talihsiz bir olay, bu kadar dikkatle tamam- ladığı bu yapıya Hayati'yi bir defa daha bağladı. Koskoca yapıyı bir kaç saat içinde kül eden yangın felaketinin baskısmı Hayati kolay kolay üzerinden atamadı. Bu yetmezmiş gibi, yapının yanma hesabını da ondan sorduk. Hayati hem bu- nun hesabını verdi hem de Atatürk Kültür Merke- zi'ni bir defa daha inşa etme gücünü kendinde bul- du. Hiç zannetmiyorum ki bir yapıyı iki defa tek- rarlayan başka bir mimar daha bulunsun..." Hayati Tabanlıoğlu, 1927 yılında Ankara'da doğdu. 195C yılında İstanbul Teknik Ünıver- sıtesı Mimarlık Fakültesi'nden mezunoldu. 1954'te, Hannoveı Technische Hochschule'den "Dr. İng." unvanını aldı. 1972'- de İTÜ Mimarlık Fakültesi'- nde üniversite docenti oldu. 1956-1981 vıllannda Bayın- dırlık Bakanlığı Büy ük'Yâpılaı Projelen İstanbul Bölge Müdü- rü olarak aörev yaptı. Yıne 1971-1984 "yıllan arasında İstanbul Teknik Üniversitesi. Mimar Sinan Üniversitesi ve Yıldız Üniversitesi'nde öğretim görev liliğini sürdürdü. Çok sayıda ulusal ve uluslararası yanşmada hem kışisel tasanm- îanyia hem de meslektaşlanvla birlikteödülleraldı. • Her mimar gibi,en çok'çarpık kentleşmeye' tepki duyardı.Bu tepkisini'eleştirme- kle yetinerek' değil, 'sonımluluk duyan' her mimar gibi 'çözümyolu da arayarak' göstermeyi yeğlerdi. Sedat Simavi Vakfı 1983 yılı büyük ödülünü kazandı. Mi- marlar Odasf nın "Ulusal Mi- marlık Ödülleri", yapı dalında Atatürk Havalimaru Projesiyle I992"de Hayati Tabanlıoğlu'na verildi. Alışveriş Merkezleri Uluslararası Konseyi, "en iyi mimari tasarım ödülünü" 1989'- da Viyana'da yine Tabanlıoğ- lu'na verdi... Ve, bızlere miras bıraktığı tüm eserlerini, her gün 24 saat. bütün bir kent ve bin- lerce insan "doyasıya" kullanı- yor. İnce ve zarif mizahı vardı Böylesine dolu dolu bir ya- şam, böylesine "mimarca" bir yaşam. ancak yine böylesine yapnlarla ölümsüzleşebil'irdi. Oktay Akbal'ın "Şairlere ölüm yok" dediği gibi, aslında mımarlara da yok; ve olamaz da. Cstelık. dünva durdukça... Hayati Tabanlıoğlu. mi- marlığın bu "evrensel erdemini" de miras olarak bırakabilen, ül- kemizin değerli kültür adamlan arasında hep anılacak. Son sözü. en iyisi yine Serbü- lent Bingöl söylesin: "Hayati, sevdiğini sever. tak- dir ettiğini cömertçe gösterirdi. Hak etmeyenlerden bunu gizle- mek gibi hafif bir y apmacık dahi ona zor gelirdi. Yetiştiği döne- min ve yaptığı hizmetlerin oluş- turduğu ciddi yapının altında, ince ve zarif bir mizah anlayışı olduğunu ancak çok yakın tanı- yanları fark edebiunişler ve nük- telerinin tadına varabiunişler- dir..." Bir nutnarhk belgesi Erzurum Atatürk Üniversitesi Kampüsü uluslararası Mimari Proje Yanşması(2rupla): 1957, (l.'lik ödülü) Erzurum Atatürk Üniversitesi. çeşitli fakülte binalan, kütüphane, öğrenci yurtlan ve lokali. öğretim üyeleri konutlan mimari projelen (grupla): 1958-1970 Antalya Arkeoloji Müzesi mimari proje yanşması (Y.Ergüleç'le): 1964(3.'lük Ödülü) Koç Holding Genel Yönetim Binası mimari projesi: 1967 Sofya Operası uluslararası mimari proje yanşması (A.Boysan'la): 1973 (4.İük Ödülü) Atatürk Kültür Merkezi (İstanbul Opera Binası) proje müellif miman, kontrol amiri ve tüm koordinatörü: 1956-1977 Uluslararası İstanbul Atatürk Havalimanı (genel yerleşme planı, teknik blok ve kontrol kulesi, elektrik, enerji santrallan. idare binası. yeni terminal binası 1. ünitesi) müellif miman: 1969-1984 Türk Eğitim Vakfı işhanı binası (Ankara) müellif miman: 1984 Barbaroş Ticaret Merkezi binası (İstanbul) müellif miman: 1986 Türk Eğitim Vakfı Kocabaş işhanı binası (İstanbul) müellifmiman: 1986 Ataköy Turizm Kompleksi müellifmiman * Genel Yerleşme Planı: 1986 * Alışveriş Merkezi. Katlı Otopark: 1988 * Yat Limanı: 1989 * Yat Otelleri (Holiday Inn): 1990 * Regatta Çarşısı yönetim binası: 1990 *SağhkKulübükulüp binası: 1991 * Holiday Inn Crovvne Plaza Oteli: 1993 * Milliyet Gazetesi yeni tesisleri (Murat Tabanlıoğlu ile): 1993 Ingitiz ressam Duggatt Antalya'da ANTALYA (AA) - İngilız ressam Terrance Mikail Patrick Duggan"ın resım sergisı. çarşamba günü. Antalya Devlet Güzel Sanatlar Galensı'n de acılacak. Manchester Üniversitesi mezunu olan ve 1988 yılında Londra"da da St. James Sarayının resminı yapma vetkisi alan Duggan. 1988-1989 yıllanndaBuyük İskender"inyolunuizleyerek, Yunanistan.Türkive. İsraıl ve Mısır'ı gezdi. Sanatçı bu ülkelerde. bin 500'den fazla insan ve manzara resmı yaptı. Londra'da 3, Türkiye'de 4 kışisel sergi açan Duggan'ın Antalya'daki sergisi. iki haftasüreylegezılebilecek. Serap Murathanoğhı Eyrenci sergisi Kültür Servisi - Yaşar Eğitim v e K ültür Vakfı S. Yaşar Sanat Galerisı mart ay ında Serap Murathanoğlu Eyrenci'yı ağırlıyor. 1950 > ılında İstanbul'da doğan sanatçı. 1964-74 yıllannda İstanbul Dev let Güzel Sanatlar Akademisı Resim Yüksek Bölümü'nde öğrenim gördü. Prof. Neşet Ünal Atölyesi'nden mezun oldu. 1983'te sanatta yeterlilik ve 1989'da doçent unvanını aldı. Resimlennde son yıllarda daha çok boş alan kullanan sanatçı, bu sergısinde toplumsal eleştiri yönü baskın resimlerden uzaklaşarak, doğaya yöneldiğini belirüyor. Özel v e resmi koleksiy onlarda y apıtlan bulunan Ey renci, yurtiçi v e yurtdışında çok sav ıda kişisel v e karma sergide deeserlerinı sergiledi. Halen Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resım Bölümü'nde öğretim üyesi olarak görevini sürdürmektedir. Yağlıboya, pastel, suluboya ve kuruboya kanşık teknikte 35 resmin yer aldığı sergı. 31 mart akşamına kadar sanatseverlenn beğerusıne sunuluyor. Müzik-Sen'den sanatçı örgütlerine çağrı ANKARA (ANKA) - M üzık ve Sahne Sanatçılan Sendikası (Müzik-Sen) Genel Başkanı Mehmet Çınka, sanatçılara yeni bir borçlanma hakkı getiren yasa taslağının TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu ile Genel Kurul gündeminde ilk sıralara alınması için diğer sendikalara işbirliği çağnsı yaptı. Müzik-Sen Genel Başkanı Mehmet Çınka y aptığı açıklamada. sanatçılara yeni bir borçlanma hakkı getiren y asa taslağının TBMM Sağlık ve Sosyal İşler Komisyonu'nda benimsenerek TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'na gönderildiğjni ancak, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu ile Genel Kurul gündemınin yoğun olması nedeniy le, taslağm yasalaşmasının uzun süre alacağını bildirdi. Yasa taslağının bir an önce y asalaşmasının sanatçılar için çok önemli olduğunu belirten Çınka. taslağın Plan ve Bütçe Komisyonu ile Genel Kurul gündeminde ilk sıralara alınması konusunda sanatçı örgütlennin işbirliği yapmasını istedi. 'A bbas ile Mary' Karaca Tiyatrosu'nda Kültür Servisi - Sanyer Sanat Tıy atrosu."Abbas ile Mary " adlı oyunlannı Karaca Tıv atrosu'nda sahneliy or. İki ay süreylecumartesi ve pazar günlen sahnelenecek oyunu M. Gürhan Başaran yazmış. Sabahattın Mutlueryönetmiş. Modern bir meddah göstensı olan oy unun > azan M. Gürhan Başaran'ın canlandırdığı oy unda. geleneksel meddah gösterilerinden farklı olarak sahnede attı tane çırak ve üç tane de müzısv en bulunuv or. Oy un. özgün bir metın üzerine oynanmakla bırlıkte. güncel ve toplumsal konulardoğrultusunda doğaçlama olarak da devam ediyor. Sanyer Sanat Tıy atrosu 1993-94 sezonunda aynca M. Gürhan Başaran'ın kaleme aldığı gençlik oyunu "Herkes Bize Bakıyor". guncel çev reci bir bılıncin uzantısı olançocukoyunu "Petman Dünya Ana'ya Karşı" veHans Fallada'nın yayımladığı v e büy ük tepki alan. Yılmaz Onay'ınpolitikgerçeklikleredayanarakoyunlaştırdığı "Küçük Adam Ne Oldu Sana" gibi oyunlan İstanbul'un çeşitli yerlerinde sahneledı. Türk iale vazoları',Hollanda'da Kültür Semsi - Çiçekler kenti olarak ünlenen Hollanda'nın Haarlem kentı 23 mart-22 mayıs tarihleri arasında "Tulip Mania 94" adlı sergiyeev sahıpliğı yapacak. Bu etkinlik Hollanda-Türkiye Vakfı. Mimar Sinan Üniversitesı-Seramik veCam Bölümü Başkanlığı. Hollanda Başkonsolosluğu. Türkiye-Hollanda Dostuluk Derneği, Galeri Westcınde'nın işbirliği ile gerçekleştırilecek. Frans Hals Müzesi'ndeyeralacak sergi nedeniyle. laleninTürkıye"denHollanda"yagidişinin400. yildönümü ve Hollanda'nın İale tutkusu bir kez daha gündemegelecek.Müzenındavetiile 12Hollandalıve 12 Türk sanatçı bu sergıde özgün "İale v azolan" ile yer alacak. Sergiye Hollanda'dan Vılma Henkelman. Marjika Gemessy. Norman Trapman. Eduard Hermans. Erik v an Kvvakkel. Hans van Bentem. Lot Moorrees. Dirk Romijn. Babs Haenen, Rob Brandt. Cheops v e Jan v an der Vaart: Türkiye'den Beril Anılanmert. Sadettin Ay gün. Bingül Başanr.Tülay Baytuğ. HamıyeÇolakoğlu."Efsun Ergüven. Atilla Galatalı. Fılız Özgüven Galatalı. Güngör Güner. Ayfer Kalsın. Lerzan Özer \e Pemra Plev nelı katılacaklar. Oyunlagerçekük arasında Kültür Servisi-AhmetMüderrisoğlu'nun"Kromajik" sergisi 21 mart-9 nisan tanhleri arasında Atatürk Kitaphğı Sergi Salonu'ndagörülebilir. Sergide; Mahmutpaşa'da satılanlar türünden oyxıncak bebekler metalik görünümdeler. Oyuncaklıklanndan sıynlmadan, ey lemleriy le Ahmet Müderrisoğlu'nuri onlara yönelttiği tavırlarda sertleşir, manifestif cümleler kurarlar. Krom kaplı bebekler eylemin ortasında, neşeli bir oyunda gibidirler. Bu oyun kışkırüa bir sevişme sahnesine ya da donmuş bir şiddet karesıne dönüşebilir. Ucuz tüketim objeleri üzerlerindeki krom sprey in müdahalesiyle gerçek varlıklanndan kopup kopmamak, oyunla gerçeklik arasında ikircikli bırakırlar izleyenleri.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear