Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
26 ŞUBAT1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
DYP,Demipel
Sgilıi düşünmüyor
• ANKARA (Cumburiyet
Bûrosu)-DYPGenel
Sekreten Hasan Peker,
Oımhurbaşkanı Süleyman
Demirel 'in darbe
söylentiterini hatırlatarak
*"Ordu rahatsız" şeklinde
"basında yeralan sözlerine
.kaülmadıkJanru bildirdi.
Peker. '"Biz ordunun rahatsız
olduğu kanaatinde değiliz"
dedi. Peker dün düzenlediği
basın toplantısında, son
siyasi gelişmelere ilişkin
görüşlerini aktardı.
Cumhurbaşkanı Demirerin
sözlerinin hatırlatılması
ûzerine. DYP yönetimi
oiarak ordunun rahatsız
olduğu düşüncesine
katılmadıklannı belirten
Peker, Türkiye'de
demokrasinin tüm kurum ve
kuruluşlanyla işlediğini ve
kimsenin darbe istemediğini
sö'yledi.
Menteşe: Çöpe
bomba koymak
erkekçe değil
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - İçişleri Bakanı
Nahit Menteşe, PKK'ya
karşı verilen mücadelenin
sonuçlanmak üzere
olduğunu söyledi. Menteşe.
"Onun için büyük şehirlere
sinsice gelmektedirler. Çöp
tenekesine bomba koymak
marifet degil. Bu erkekçe bir
hareketdeğjl"dedi. Menteşe,
Tuzla'da tren istasyonuna
konan bombaya sevinenler
çıktığını belirterek.
DEP'lileri suçladı. Menteşe,
Güneydoğu'da şehit olan
Üsteğmen Tayyar Sümer'in,
Keçiören'de oturduğu
sokağa adının verilmesiyle
ilgili düzenlenen törende
yaptığı konuşmada, PKK'ya
karşı verilen mücadelenin
sonuçlanmak üzere
olduğunu ifade etti.
CHP'de
huzursuzluk
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- İstanbul
Milletvekili Mehmet
Sevigen, Genel Sekreter
Yardımcılığı ve PM üyeliği
görevlerinden istifa etti.
Genel Başkan Deniz
Baykal'ın istifayı işleme
koyrnadığı bildirildi.
Edinilen bilgiyegöre,
MYK'nın onayından geçen
İstanbul Gaziosmanpaşa
belediyemeclisüyesi adaylan
listesine Genel Başkan
Yardımcısı Hasan Fehmi
Güneşitirazetti..
Güneş'in, listede DSP'den
gelenlere yer verildiğini
söylediği ve Sevigen'i de,
"DSP şovenizmi yapmakla"
suçladığj. Sevigen'in ise.
"BurasıCHP.SHP'den.
DSP'den gelen tartışması
yersiz ve yakışıksızdır"
karşıhğını verdiği öğrenildi.
Bu taıtışmanın ardından
Sevigen, aday belirleme
çalışmalan yapmak üzere
Yozgat'a giderken, Güneş,
Gaziosmanpaşa listesini
değiştirdi ve kendi istediği
isimlerden oluşturdu.
Listenin değiştirildiğini
öğrenen Sevigen,
görevinden istifa etti.
Ağn atfayı, seçim
kuruluna takridı
• AĞRI (ANKA) - SHP'nin
belediye başkan adayı Kerim
Yıldız. sabıkalı olduğu
gerekçesiyle ilçe seçim kurulu
tarafından adaylıktan
düşürüldü. ANKA'nın
edindiği bilgiye göre, Kerim
Yıldız 1983 yılında karşılıksız
çek verme suçundan sabıkalı
çıkınca, ilçe seçim kurulu,
adayhğının düşürülmesini
kararlaştırdı. SHP Genel
Sekreteri Halil Çulhaoğlu,
butür suçlann af kapsamına
girmiş olması gerektiğini
belirterek "Hukukçulanmız
konuyuinceliyor. Adaysız
kalmamız söz konusu değil.
Sabıka kaydı engelini
aşamazsak Kerim Yıldız'ın
oğlunu aday gösteririz" dedi.
KİT'lerteüst
dûzey atamalar
•ANKARA (ANKA) -
Maliye Bakanlığı Emekli
Sandığı Genel Müdürlüğu
Yönetim Kurulu üyeliğine
Mustafa Czelen, Devlet
MalzemeOfisi Genel
Müdürlüğü Yönetim Kurulu
"ûyeliğine Erdoğan Celtemen
ile Ahmet Vasil Tümer
geü'rildi. Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı Makine ve Kimya
Endüstrisi Kurumu Genel
Müdürlüğü Yönetim Kurulu
üyeleri Erol Tutal ve Recai
Önder'in görev süreleri
yeniden uzatıldı. Türkiye
Selüloz ve Kağıt Fabrikalan
Genel Müdür
YardımcıkğYna İsmail Çatar
getirildi.
DEP seçimdençekildi
PM, meşruiyeti kalmadığı için boykot karan alırken DEP'in hiçbir partiyi
desteklemeyeceği açıklandı. Başbakan Çiller, 'Bu seçimden kaçıştır' dedi.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Demokrasi Par-
tisi, 27 martta yapılacak
genel yerel seçimlere gir-
meme karan aldı. DEP
Genel Başkanı Hatip Dide. HEP ve de-
vamı olan DEP'in bugüne kadar 70 şe-
hit verdiğini, son günlerde partilerine
yönelik saldınlann yoğunlaştığını belir-
terek "Seçime önem vermemize rağmen.
bu seçimin artık meşruiyerinin kalmadığı
ve başkaca bir çıkış yolu bırakılmadığı
üıancıyla bu kararı aldık" dedi. Seçim-
lerde lierhangi bir partiyi desteklemeye-
ceklerini açıklayan Dicle, çekilme kara-
nnı Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK)
bildireceklerini söyledi. Başbakan Tan-
su Çiller, "Bu bir kaçıştır" derken İçişle-
ri Bakanı Nahit Menteşe. DEP'in kara-
nnın "seçimleri kaybetme korkusuna
dayandığını" savundu.
Seçimlerden çekilme önerisini görü-
şen DEP Parti Meclisi (PM). dün çalış-
malannı tamamladı. 2 gün süren ve 36
PM üyesinin katıldığı ve çeşitli görüşle-
rin ortaya konulduğu toplantıda, "öz-
gür seçim koşulları bulunmadtğı" gerek-
çesiyle seçimlerden çekilme karan alın-
dı. '
DEP Genel Başkanı Dicle. düzenle-
diği basın toplantısında. çekilme
karannın gerekçelerinı şöyle dile getirdi:
"Siyasi ikridar hiçbir zaman sesimize
kulak \ermedi. Bizim barışçı siyasi bir
güç olduğumuz gerçeğini gizleme gayret-
leri içinde oldular. Salt kendileri gibi dü-
şünmediğimiz için muhalefet partileri ile
medyanuı çeşitli kuruluşJarı da en az si-
yasi iktidar kadar DEP'i boğmak için
kıyasıya bir çaba harcadılar. DEP ve
HEP'in 4 yıllık çok kısa tarihinde. arala-
nnda millervekili >e yöneticilerimizin de
bulunduğu 70'in üzerinde demokrasi şe-
hidi verdik. DEP Genel Başkanı. örneği-
ne rastlanmay acak bir uygulamayla
DGM'de y argilandı ve cezaevine kapatıl-
dı. Binierce üye ve yöneticimiz gö/allına
alındı. turuklandı. 20Nİ aşkın il ve ilçe bi-
namız kullanılamaz hale getirildi. Cena-
zetörenlerimiztarandı, engeUendi, daha-
sı cenazelerimiz morgdan kaçırıldı."
Dicle. bütün olumsuzluklara karşın
özlenen banş ortamının yaratılması ve
demokrasinin Türkiye'de kurumsallaş-
ması için parti oiarak çalışmalara de-
vam ettiklerini kaydederek şunlan söv-
ledi.
"Özel y asalarla yalıtüraış korucu, özel
tim, asker ve polis baskısı altında kolu-
muz kanadımız budanarak şeklen sokul-
tnak istendiğimiz 27 Mart 1994 genel
yerel seçünlerinden çekilmeyi, anride-
mokratik uygulamalarıyla insanlarımı-
zın iradesini ortadan kaldırmayı amaçla-
yan bu potitikalara alet olmamayı \e adil
olmay an bu v arıştan çekilmeyi büyük ço-
ğunlukla kararlaştırmış bulunuyoruz.
Seçime \erdiğimiz öneme rağmen, bu se-
çimin artık meşnjiyetinin kalmadığı ve
başka da bir çıktş yolu bırakılmadığı
inancıyia bu karan aldığımıza inanıyo-
nız.""
Dicle, PM karannın "seçimi boykot"
oiarak yorumlanmaması gerektiğini
vurguladı.
Çillen Bu bir kaçıştır
Başbakan Tansu Çiller. "Bu bir kaçış-
tır. Keşke seçime girmiş olsalar da sonuç-
lan halkınuz ve bütün dünya kamuoyu
görseydi" dedi.
Karan Cumhuriyet'e değerlendiren
İçişleri Bakanı Nahit Menteşe, DEP'in
seçimlere katılmamak için hiçbir haklı
mazereti bulunmadığını söyledi. Men-
teşe, "Kaybetme korkusundan başka hiç-
bir mazeretleri yoktur. Ben biliyordum
böyle bir karar çıkacağını. Seçimlerde
herhangi bir varlık göstermesi mümkün
değüdi. Esasında oradaB parlamentova
gelen miUetvekilleri var, ama onlar da
vaktiyle bir başka partinin himayesinde
oraya gelmişler. Bugün için bütün güçte-
rini yitirmişlerdir. Katılmamalarından
fevkalade üzüntü duvdum" dedi.
SHP Genel Başkan Yardımcısı Önay
Alpago, DEP'in karannı doğru bulma-
dığını ve 'zaaf oiarak değerlendirdiğini
söyledi.
Mesut Vılmaz:
SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, dün İstanbul'da partisinin Sanyer Uçe örgütümi ve büyükşehir belediye başkan adayı
Zülfü Livaneli'nin seçim bürosunu ziyaret etti. SHP Sanyer adayı Şinasi Yalçın ve Gaziosmanpasa adayı Fuat Varol'u seç-
menlere tanıtan Murat Karayalçın, ilçededolaşarak halkla sohbetetti. (Fotoğraf: ERDOĞAN KÖSEOGLU)
Karavalçııı, teröre karşı birlik istedi
SHP lideri, demokrasi dışı güçlerin seçim ortamını gerginleştirmeye çalıştığını
I belirtti, partileri demokrasi ilkelerinde birleşmeye çağırdı. Karayalçın, DEP'lilerin
dokunuJmazlığının kaldınlması konusunda SHP'Ûlerin serbest kalacağını söyledi.
AYŞEYILDIRIM
SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yar-
dımcısı Murat Karayalçın, demokrasi kar-
şıtı güçlerin gergin olan seçim ortamını
daha da gerginleştirmek istediğine dik-kat
çekti. Karayalçın. siyasi partileri demok-
rasi dışı güç odaklanna karşı demokrasi
ilkeleri etrafında bütünleşmeye çağırdı.
Bazı ziyaretleri gerçekleştirmek üzere
dün İstanbul'a gelen Murat Karayalçın
havaalamnda gazetecilerin çeşitli sonılan-
nı yanıtladı. Karayalçın, DEP milletvekil-
lerinin dokunulmazlıklannın kaldınlma-
sıyla ilgili bir soru>n yanıtlarken SHP
oiarak siyasi gerekçelerle dokunulmazlık-
lann kaldınlmasına karşı olduklannı, bu
durumun partinin bir ilkesi olduğunu söy-
ledi. Karayalçın, ancak bu konuda bir
grup karannın alınamayacağını, milletve-
killerinin önlerine gelen her dosyayı kendi
düşünce ve vicdanlanna göre değerlendir-
me durumunda oldukiannı kaydederek
şöyle konuştu:
"Bu tür saldınlan, bu girişinıJeri yalnızca
öfkemizi dindirmek için değil, iç \e dış siya-
si gerekçelerle değerlendirmek durumunda-
yız. Özellikle bölücü terör örgütü ve onlann
uzantdanyla halk birbirinden kesinükle ay-
rdmalıdır. Siyasi dokunulmazlıkların kal-
dınlması, siyasi dokunulmazhklan kaldırı-
lan kişilerin. övle anlaşılıyor ki mevcut
sisteme göre derhai idam talebiyle y argüan-
malarını getirecektir. Ama nasü sonuçlanu*
bilemem. Bu dahi tek başına değerlendiril-
diğinde Türkiye'nin geleceği açısından, çı-
karları açısından, iç ve siyasi değerlendir-
meler açısından ciddi olumsuzluklar yara-
tabilecektir. Siyasetçiler öfke ve tepkiyle
değil, alınan kararlann orta ve uzun vadeli
sonuçlanna göre konulara yaklaşrna duru-
mundadır."
Dicle'nin açıklamasına tepki
PKK ile sürdürülen mücadelede ıçeride
ve dışanda çok büyük mesafeler alındığını
da belirten Karayalçın. DEP Genel Baş-
kanı Hatip Dicle'nin açıklamalanna ordu
mensuplannın tepki duymasının olağan
olduğunu söyledi. Karayalçın aynca, "Bu
açıklamadan sadece ordu mensupları değil,
hepüniz rahatsızlık duyduk" dedi. Kara-
yalçın, kendisinin. "Darbe olacak" yolun-
da bir açıklamada bulunmadığını, son
günJerde hiçbir konuşmasında darbe ve
Genelkurmay sözcüklerinin bir arada yer
almadığını açıkladı.
Planh ya da tesadüf art arda yaşanan
birtakım ola>lann Türkiye'de zaten ger-
gin olan seçim ortamını daha da gerginleş-
tirdiğine dikkat çeken Karayalçın. "Bunu
görmeliyiz. Bunun yaratabileceği sonuçları
çok iyi değerlendirmeliyiz" dedi. Karayal-
çın. siyasi partilerin içinde bulunduğumuz
dönemde demokrasi dışı güç odaklannın
konuyudaha ileri boyutlara taşıyabilecek-
lerini gözönünde bulundurarak soğuk-
kanlı biçimde. demokrasi ilkeleri etrafın-
da bütünleştıklerini gösteren bir tavır
sergilemeleri gerektiğini de vurguladı.
Murat Karayalçın, Sanyer adayı Şinasi
Yalçın'la birlikte ilçe merkezini de ziyaret
etti. Sadece İstanbul'da değil. Türkiye ge-
nehnde SHP'nın oylannı hızla yükselttiği-
ne dikkat çeken Karayalçın. seçimleri
büyük bir farkla kazanacaklannı savun-
du. ANAP'ın yerel yönetim programını
eleştiren Karayalçın, "Artık vitrin değeri
çok yüksek sanılan adayların ortahkta do-
laşmadığını" sö\ledı. "Sadece Zülfü Liva-
neii dolaşıyor. Çünkü onlann söyleyecek
sözleri kalmadı" dedi.
Karayalçın daha sonra İstanbul adayı
Zülfîi Livaneü ile birlikte kendi alanlann-
da öne cıkmış 90 kadının katıldığı The
Marmara Oteli'ndeki "kadın grubu" top-
lantısına katıldı.
JCamuoyu
anketieri
hava
raporugibi
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz. Başbakan Tan-
su Çiller'in TV'de kendisiyle
tartışma önerilerini geri çevirdi-
ğini belirterek. Çiller'in istediği
konuda tartışmaya hazır oldu-
ğunu bildirdi. Yılmaz. gazete-
lerde yayınlanan kamuoyu
araştırmalannı eleştırerek. "Ka-
muoyu araştırmaları günlük
hava raporlarına döndü" dedi.
Başkanlık Divanı
Partisinin Başkanlık Divanı
toplantısında konuşan Mesut
Yılmaz. ANAP'ın seçim strate-
jisinin. "yerel seçimi ikridara
karşı referanduma dönüştür-
mek" olduğunu söyledi.
ANAP'ın oylannda düşüş gö-
rülen son kamuoyu araştırma-
lannı eleştiren Yılmaz, "Son
günlerde mahalli seçimlerle ilgili
kamuoyu araştırmaları, günlük
hava raporlarına döndü. Kamu-
oyu araştırmalarının adaylar
arasında yoğunlaşan tercihle il-
gili olduğunu sanıyorum. Bu se-
çimleri mahalli havada kabul et-
mek mümkün değildir" diye ko-
nuştu.
Başbakan Yardımcısı Murat
karayalçın'ın darbe söylentile-
rine ilişkin sözlerine tepki gös-
teren Yılmaz. Karayalçın'ın
açıklık getirmeyerek konuyu
bir muammaya dönüştürdüğü-
nü kaydetti. Karayalçın'ın. ikti-
darda mı, yoksa muhalefette mi
olduğuna karar vermesi gerek-
tiğini söyleyen Yılmaz. "Meclis-
deki sözlerine göre, bir takını
mihraklar, belü bir senaryo için-
de çaba sarfediyorlar. Tuzla
katliamı, DEP Genel Merkezi*-
nin bombalanması. Adalar Bele-
diye Başkanrnın öldüriilmesi,
aynı zincirin halkası diyor.
Karayalçın soru sormak yerine,
olayları gerçekleri ortaya koya-
cak olan hükümetin başbakan
yardımcısıdır. Olaylann üzerine
gitsin. Gidemiyorsa en hafif
deyimiyle burada hükümetin ih-
mâli sözkonusudur" dedi
SEÇİM NOTLARI CELAL BAŞLANGIÇ
Işyok,evyok,cangüvenEğiyok9göç var...
DİYARBAKIR - Yeni "briket kon-
du"lar, Dicle'nin doğusuna doğru
taşmış. Eski briket evlere küçücük bri-
ket eklentiler yapılmış. Daraak, eğri
büğrü sokaklar çamur deryası. Kadın-
lar, sırtlanna vurduklan plastik kaplar-
da su taşıyorlar. ÇocukJar, oynarken
çamur banyosu yapıyor.
Bunlar, Diyarbaku"'ın yeni konukla-
n. Şırnak'ın, Siirt'in, Mardin'in köyle-
rinden göçmüşler. Biraz parası olan,
kendine briketten bir ev konduruyor.
İyice yoksullan, akrabalannın yanına
sığınmış. Bir göz evde birkaç aile kalı-
yor.
Bölgedeki kentlerden Türkiye'nin ba-
tısma, kırsal kesimden bölgedeki kentle-
rin merkezine doğru amansız bir göç ya-
şanıyor. Bölge kentlerinde sürekli bir
"doldur-boşalt" var. Ancak, bölgedeki
kent merkezlerine gelealer, gidenlerden
fazla olduğu için, konuttan eğitime, sağ-
lıktan altyapıya kadar, her geçen gün
ağırlaşan sorunJar yaşanıyor kent mer-
kezlerinde.
Elbette göçün en büyük nedeni, terör
ve can güvenliği.
Bu göçün en ağjr darbe vurduğu kent,
bölgenin merkezi konumundaki Diyar-
bakır. Kentin üç yüz bin dolayındaki
nüfusu, tahminlere göre bir milyonu
çoktan aşmış neredeyse bir yıllık süre
içerisinde.
Çok kısa bir süre içerisinde Batman
kent merkezine yüz elü bini, Siirt kent
merkezine altmış bini, Bismil'e elli bini
aşkın göçerin geldiği tahmin ediliyor.
Terör ve can güvenliği. günlük yaşa-
mı derinden etkileyen sorunlar. Ancak
hemen ardından. konut sorunu ve işsiz-
lik, yörede yakıcı bir durum almaya
başlamış. Bölgedeki kentlerin zaten ye-
tersiz olan istihdam, eğitim. sağlık ola-
naklan, birkaç yıl öncesine göre daha
da kötü bir duruma gelmiş.
. Yerel yönetimlerden sorumlu Devlet
Bakanı Erman Şahûı'in de katıldığı bir
toplantı yapıldı dün Diyarbakır'da.
Toplantımn amacı, göçün yaşandığı
kent merkezlerinde konut sorununu.
önemli ölçüde devlet ve belediye ola-
naklanyla çözümlemekti. İlk etapta.
artık gelen göçlerden taşma noktasında
olan Diyarbakır, Siirt, Batman ve Bis-
mil'e toplam yirmi bin konut yapılması
planlanıyordu.
Toplu Konut İdaresi Başkanı Yiğit
Gülöksüz, yedi ay gıbi kısa bir sürede
konutlann bitirilebileceğini. her birim
konutun da en az üç kişiye bir yıl süreyle
iş sağlayacağını anlattı.
İşsizlik de büyük bir sorun Doğu'da.
Güneydoğu'da.
Diyarbakır Tekel Yaprak Tütün İş-
letmesi'ne dört yüz kişi ahnacak. İş ve
İşçi Bulma Kurumu'na başvunıp form
almak gerekiyor.
Kurumun önünde büyük bir izdiham
yaşanıyor. Form alma kuyruğu kilo-
metreleri buluyor. Birçok işsiz genç. ge-
ceden sıraya giriyor. Sonuçta başvu-
nılann sayısı on dört bini buluyor. Bun-
lar, Tekel'e işçi olabilecek, kurumdan
form alabilecek kadar kentli olanlar.
Pekiyi. ya daha kente yeni gelmiş, he-
nüz yerleşememiş, köyünde iîkokul bile
görmemiş olanlar?
Onlar, bu on dört bine dahil değil.
Bölgedeki göçün niteliğini, kent mer-
kezlerinde yaşanan "doJdur-boşalt"ı an-
lamak için, îstanbul'a yerleşmek için
hazırlık yapan bir kitapçımn anlatukla-
nnı dinlemek yeter:
- Kentin bürîin okumuşları. İstanbul'a,
Ankara'ya, İzmir'e, Antalya'ya, Mer-
sin'e göçtü. Ama yerlerine gelenler, gi-
denlerden fazla. Ancak arada önemli bir
fark var. Gelenler, doğru düriist okuma
yazma bilmiyor. Kentin nüfusu üç yüz
ilolayındayken daha fazla kitap satılıy or-
du. Şimdi bir milyonu aştı. neredeyse hiç
kitap satmıyoruz. Okullar kapalı, bu
yüzden defter ve kalem de satılmıyor.
Diyarbakır'ın işsizleri kaldınmlara
vurmuş. Kimi ayakkabı boyama, kimi
seyyar satıcılık yapma peşinde. At ara-
balan, el arabalan. eksileceğine artıyor.
Terör, baskı, faili meçhul, göç. can
güvenliğinin yokluğu ile ıç içe yaşayan
bölgenin kent merkezlerinde, şimdi de
tüm bu sorunlara ek oiarak yakıcı bir
konut sorunu, amansız bir işsizlik yaşa-
nıyor.
Üç yokJuğu birden yaşıyor bölge in-
sanı:
Çalışacak işyok...
Başıru sokacak evi yok...
Hepsinden de önemlisi, can güvenliği
yok...
Seçim mi? Sahi yahu. bir de öyle bir-
şey olacaktı. Ama buralarda pek hisse-
dilmiyor...
ÜĞÜPOLTnKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
9 Yükseltin!..
Tüm çağdaş, laik, demokrat kurum ve kuruluşlar ne-
den bu denli tepkisiz ve suskun?
Karayobaz çeteleri laik, çağdaş, demokratik Türkiye
Cumhuriyeti'ne karşı eylemlerini artık TBMM'nin çatısı
altında gerçekleştiriyorlar. Soyadına yakışır bir biçimde
yaşamı olan bir 'mezarcı' Mustafa Kemal'e dil uzatıyor.
Yurdun dört bir yanında laik cumhuriyetı yıkmak için sin-
sice bir tezgah uygulanıyor. İmam hatip liselerinde artık
öğrenciler "Biz bu düzeniyıkacağız"diyerek Atatürkçü
öğretmenlere kafa tutuyorlar.
Neden susuyorsunuz, niçin tepkisiz kalıyorsunuz?
Bir öğrenci velisi arıyor dün sabah Çanakkale'nin Ezi-
ne ilçesinden. Ezine imam Hatip Lisesi'nde olup bitenle-
ri anlatıyor.
Diyor ki:
"Ezine İmam Hatip Lisesi son sınıfmda dün sabah bir
olay yaşandı. 16yıllık bir öğretmen felsefe dersinde mo-
dern aile' tanımlasını yaparken erkek öğrenciler ayak-
landı..."
Şaşırıyoruz...
"Nasıl ayaklandılar anlatır mısınız?"
Anlatıyor:
"Öğretmen, öğrencilere kadın-erkek eşitliğinden söz
ederken tepki toplamış. Erkek öğrenciler kadının erkek-
Ie eşit olamayacağını söylemişler. Öğretmen nedenini
sorunca şu yanıtı vermişler: Kadın erkekle eşit olamaz^
Çünkü Allah öyle buyurdu..."
Soruyoruz:
''Sadece bu kadar mı?Hani erkek öğrenciler ayaklan-
mıştı?"
Öğrenci velisi "Daha bitmedi" deyip eMedi:
"iş laik, çağdaş, cumhuriyete gelince; yasalardan söz
edilince, erkek öğrenciler öğretmene şöyle bağırmışlar:
Biz bu kanunları tanımayız. Bu devleti yıkıp kendi düze-
nimizi, yani şeriatdüzenini kuracağız..."
Ezine'de yaşanan bu olayın TBMM kürsüsünden sal-
ya sümük Mustafa Kemal Atatürfc'e saldıran kişiyle iliş-
kisi yok mu?
Yaşları 18-19 olan köy çocukları okuyor Ezine İmam
Hatip Lisesi'nde. Okul Müdürü Hüseyin Babacanoğlu,
okuldaki kız öğrencilerin başörtüsüyle sınıfa girmeleri
için yazılı buyruk çıkarmış. Yine İmam Hatip Lisesi'nde
okuyan kız öğrenciler ulusal bayramlara katılmıyorlar
Okul Müdürü'nün buyruğuyla.
Laik, çağdaş ve demokratik Türkiye'yi kuşatan kara-
yobaz çetelerine kim dur diyecek?
Dün sabah 'malum gazete nin manşeti aynen şöyley-
.di:
"Darbeye sert tepki!"
'MezarKazıcı'mn Atatürk'le ilgili sözlerine 'TakkeliLİ-
boş' niçin tek satır tepki göstermemişti? Devletten ihale
alıp köşeyi dönen 'malum gazete' nedense kafasını dar-
beye takmıştı.
Bir kez daha söylüyorum: Karayobaz çeteleri, dönek
sosyalistlerle birlikte kol kola olup, yüzlerindeki 'demok-
rasi maskesiyle' laik, çağdaş, demokratik, Türkiye'yi
yıkmak için işbirliği içindedirler. Bu kişiler ne gerçek
Müslüman ne de gerçek demokrattırlar. Hepsi, ama
hepsi sahtekar ve ikiyüzlüdürler.
Bizim bunlardan korkumuz yok. Çünkü tümü de çıkar-
cı ve işbirlikçidir. Bu ülkenin çağdaş, demokrat, ilerici
güçleri ne karayobaz çetelerine ne de zengin sofraları-
nın 7/öos'larına ödün verecektir.
Korkmayın ve yılmayın bu zavallılardan...
Korkmayın, çünkü bu ülkede çağdaş, demokratik, ile-
rici güçlerşu anda yılgın ve umutsuz olsalar bile ayağa
kalkacaklar; karayobaz çetelerini, onları demokrasi adı-
na destekleyen 'liboş sürülerini' tükürükleriyle boğa-
caklardır...
Korkmayın, çünkü Atatürk'ün Türk gençliğine teslim
ettiği laik, çağdaş ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti
kol kola, omuz omuza verdiğimiz sürece dimdik ayakta
kalacaktır.
Bizler ve sizler yıllardır şöyle demiyor muyduk:
"Siyasal iktidarlar, siyasi partiler karayobaz çeteleri-
ne ödün veriyorlar; onlann güçlenip, palazlanmasını
sağlıyorlar..."
Şimdi demokrat, çağdaş, yurtsever, ilerici güçlere gö-
rev düşüyor: Yılgınlığı, suskunluğu bir kenara itin. Ses
verin, omuz omuza yürüyün. Türkiye'yi ortaçağın karan-
lığına götürmek isteyen karayobaz çetelerine karşı tavır
alın...
Yükseltin sesinizi, yükseltin...
ihraa istenen DYP-U nrcıt6flceii
Yapılan sahtekârlık^
girişim cunta kafası
HAKKIERDEM
ANKARA - Atatürk sui-
kastçılanna itibarlannın iade-
si önergesini imzaladığı için
partisinden ihraç istemiyle di-
siplin kuruluna verilen DYP
Erzurum Milletvekili Abdül-
melik Fırat, ihraç girişimini
"cunta kafası" oiarak niteledi.
Başbakan Tansu Çiller ve siya-
si partilere sert eleştiriler yö-
nelten Fırat, medyayı da "şe-
refsiz bir ağız kullanmakla"
suçladı. DYP Yüksek Haysi-
yet Divanı ve Müşterek Haysi-
yet Divanı Başkanı Abdullah
Uraz. savunmasını hazırla-
ması için Fırat'a 7 gün süre ve-
rileceğini bildirdi.
Şeyh Sait'in torunu olan
Fırat, RP'li Hasan Mezarcf-
nın hazırladığı önergeye imza
koyması nedeniyle kendisine
yöneltilen eleştirileri ve disip-
lin kuruluna sevk edilmesini
hayretle karşıladığını söyledi.
Fırat, Cumhuriyet'in soru-
lannı yanıtlarken, Türkiye'nin
fevkalade tedirgin ve edilgin
bir noktada bulunduğuna dik-
kat çekerek, "Bir milletvekili
asılmış olan milletvekili ve ge-
nerallerin durumunu araştıra-
İDn diyor. Bu meseleyi niye
böyle ters yörüngeye götürdü-
ler anlamadım" dedi. Fırat.
medyanın bu konudaki yayı-
mlanyla ilgili oiarak "Bazı
basın, medya diyor ki Türki-
ye'den defolun', 'Pis ittifak'.
Böyle şerefsJz bir medya ağzı
da Türkiye'nin durumunu gös-
teriyor" değerlendirmesıni
yaptı.
Türkiye'de devlet ve hükü-
met yönetimini. 23 Nisan'lar-
da çocuklann oluşturduğu
sembolik yönetime benzcten
Fırat. "Mesele bu kadar basit-
leştirihnez ki. Türkiye eğer
buysa vay Türkiye'nin haline"
diye konuştu. Banştan yana
olduğunu ve 35-40 yıllık siyasi
hayatı boyunca hiçbir yerde
Atatürk'ün aleyhine konuş-
madığını bildiren Fırat. "Bunu
kendime yaktştırmam" dedi.
Düşüncesinde şamirni olan
Atatürkçüye de. Hıristiyana
da. ateiste de saygı duyduğunu
anlatan Fırat. DYP yönetimi-
nin kendisini ihraç istemiyle di-
siplin kuruluna vermesini de
"tek kelimeyle sahtekarlık"
oiarak nitelendirdi. "Türkiye'-
de bütün siyasi partilerin sahte-
kar ve çifte standartlı olduğu-
nu" behrten Fırat, "Herkes
sahtekarlık yapıyor" dedi.
Fırat, disiplin kuruluna sevk
karanna ilişkin olarak da, şun-
lan söyledi:
"Bana bu takrirle ilgili soru
soran kafa demokrat değildir,
anti-demokratiktir. Cunta ka-
fasıdır. Ben de cuntaya hesap
vermem. Cuntaya ne desem
asarlar. Onlann verdiği karar
da benim için şeref anlamım
taşır. DYP'nin tabam onlar gibi
düşünmez."
Fırat, ihraç istemiyle disiplin
kuruluna verilmesine tepki
gösterirken, DYP Yüksek
Haysiyet Divanı ve Müşterek
Haysiyet Divanı Başkanı Ab-
dullah Uraz. savunmasını hazı-
rlaması için Fırat'a 7 gün süre
verileceğini bildirdi.