25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
:36ŞUBAT1994CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLEREV DEVAMI TÜRKİYEDE DÜNYADA Adana AJyon Ajn Ankara ArtaJya Aydm Bursa Canakka* Dıya/bakr Edıme Erzumm tır »tantnjl •tonya Samsun ratozon Zonguldak A 17' 9 A 9* 1 K 0'-14 B 10 - 2 ' A 16 A 17 B 13 B 12 A 14 • B 11 • K 3--131 B 9" 1 ' B 12' 5" A 16" 8* K T - 1 2 1 B 8 1 1 ' B 10 ' 6" Y 12 • 7 • B 8" 3 - Meteorolojı Işlerı Genel Müdürluğünöenalmanbılgıyegore, yurdunku- zeydoğu k«sımlen çok bulutlu Doğu Karadenız ıle Ooğu Anadolu nun ku- zeyt yağışlı geçecek Yağışlar yağmur Doğu Anadolu nun kuzeyınde kar şeklınde o-ıacak Marmara ıle yurdun ıç kesımlerınde sabafı saatlerınde sıs göruleek Denızierımızde ruzgar Karadenızdegunbatısı ve karayel Marmara ve Ege de yıidız ve poyraz Akdenız de gündoğusu ve poyraz- dan 3-5 k.Liweünde saatle 10-21 denız mılı hızla esecek Van Golu nde hava çok buiutlu gececek Amsterdam Amman «ına 3ağda: 3onn Bruksel Cenevre j Yağmurlu Bulutlu Sısh Güneşli 17 § Karlı Çamurla gelen ölünı VVELKOM GÜNEYAF- RİKA-Geçtiğimiz perşem- be günü yağan şiddetli yağ- murun ardından gelen ve 15 kişinın ölümüne yol açan çamur selinin altında 70 kişi de kayboldu. Güney Afrika'nın VVelkom kentinin sayfıyesi olan Vir- gınia'yı kaplayan çamur katmanının altında kaldık- Ianndan korkulan kayıpla- nn aranması için ülkenin çeşıtli böigelerinden maden kurtarma ekipleri de gelerek araştırmalara başladılar. (FOTOĞRAF:AP) 'Yeni Rönesans' modası LONDRA-Moda hızla de- ğişiyor ama, bu değişiklikler insanlann geçmişe özlemlerini dile getirir gibi. ömeğin, Londra Moda Haftası'r.a katılan Yeni Kuşak Tasanmcılan 1994Sonba- har'KışDefıjesi'nde sunulan Yeni Rönesans modeli. Alnı örten ve gözler ile yüzün tûmünü göğüse kadar "gizleyen" maske, alünda da Ortaçağ zırhlannı anımsatan bir giysi. Hanımlar bu tür giyinmeyi benimserler mi bilinmez ama, modadakı geçmiş özleminin tuttuğu kesin. (FOTOĞRAF: AP) GUM)EM MLSTAFA BALBAY M Baştarafi l.Sayfada bağışı, bunun üzerine de Azerb^can ve Abhazya'ya gönderıldiği öne sürülen kurban yardımları eklendi. RP Istanbul Mılletvekili Hasan Mezarcı da öncekı gün bir basın toplantısı duzenleyerek Atatürk'e ilişkin ipe sapa gel- mez iddialar ortaya attı. Aslında bunlar Mezarcı'nın bilinen düşünceleriydi. Belki de tüm bu gelişmelerin üzerine Allah söylettii Dün gazeternizin faks ve telefonlarını Mezarcı'ya yönelik tepkiler meşgul etti. Aynı tepkilerTBMM'de de vardı Telefon- lara karşılık veremeyen Mezarcı'nın sekreteri de masasını terketti. Toplumun pek çok kesıminde "şeriatçılarmı geliyor"endı- şesi, korkusu var. GerçeMe, bugünkü Türkiye'de korkması ge- reken, çağdaş Türkiye'yi savunanlar, Atatürkçüler, laikler de- ğil, şehatçılardır. Şeriatçılar, devletin pek çok katında etkindir, pek çok üniver- sitede yuvalanmışlardır, ımam hatip liselerinin sayıları hile ile arttırılmaktadır, birSıvas olayı yaşanmıştır... Bütün bunlar gerçektir Ama Atatürk devrimlerinin Türkiye insanını geri götürulmesi olanaksız bir noktaya getirdiği de gerçektir. Şeriatçıların eylemleri karşısında "<Mmefc"onların güçlerini oiduğundan daha fazla göstermektedir. Madalyonun öbüryüzü de bugünkü Türkiye'de Atatürkçülü- ğün nasıl anlatıldığıdır. Ortaokulu yeni bitirmiş bir öğrenciye sordum: - ilkokulda, ortaokulda Ataturk'le ilgili pek çok şey okudun. Aklında kalan ilk şeyi söyler misin? Karşılık verdi: - Çocukluğunda bakla tarlasında karga kovalamıştır... RP yıllardır, kamuoyu önünde açık açık olmasa bile, politika olarak Atatürk'ün karşısında yer aldı. Ama Türkiye'de, "Ata- türk'e rağmen" büyüyemeyeceğini anlayınca çark ettı. Ve Er- bakan son kongrede seslendi: "Atatürk yaşasaydı R&fah'lı olurdu..." Ama bu, ikiyüzlü bir politikaydı. Nitekim Mezarcı ile ortaya çıktı. Bazı RP'lılerin, "Biz onun göruşünu savunmuyoruz" de- mesi, RP'yi kurtarmaz. Mezarcı'nın Atatürk'e suikastdüzenleyenler hakkında Mec- lis araştırması istemesi ve suçsuz olanların itibarının lade edilmesine ilişkin önergesine imza atanlar arasında bir DYP'Iİ vardı. Erzurum Milletvekili Abdülmelik Fırat. Fırat'la Meclis'teki odasmda gbrüştük. Değerlendirmeleri özetle şöyle: - Benim Atatürk'e ve Atatürkçülere saygım var. Ama Ata- türkçü değilim. - Ama öyle sahte Atatürkçüler var ki, Atatürk bugün yeniden Tıayata dönse onu asarlar. - Dedem Şeyh Sait ve tüm aile olarak, Kurtuluş Savaşı'nda Atatürk'ün yanında yer aldık. Atatürk'ün bağımsızlıkçı yanını tümüyle destekliyorum. Ama savaş sonrası dedem, devletin dinı kurallara göre yönetiimesinden yana olduğunu soyledi ve kaybetti. Ama bugün kimseye kinim yok. Atatürk de o olaylar- dan beş yıl sonra genel afçıkardı. - Önergeye imza atmamın tek nedeni, o olayda masumlar varsa ailelerinin boyle bir lekeden kurtulmasıydı. Bugün Nazım Hikmet için getirseler, onun vatandaşlık önergesini de imzalarım. Deniz Gezmiş için de imzalarım. Ama ben Ata- türk'e hakarette asla yokum. Mezarcı dün akşam aradı, ona, 'Şov yapıyorsun' dedim. Fırat, geçen hafta Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Güreş'le bir buçuk saat baş başa görüşmüş. Görüşmeden bana aktardığı diyalogun bir bölümü şöyle: Fırat- Paşam, Türkiye artık tarihiyle barışşın. Güreş- Evet, çağ değişiyor, bazı değişikliklerin zamanı. Fırat- Anadolu'da insanlar bin yıldır iç içe yaşıyor. Türk, Kürt, Ermeni, Arap, Rum, bu yüzyılın başında Anadolu'da iç içeydi... Güreş- Benim annem de Çeçen'di. Fırat- Ailem yıllarca zulüm gördü, üç kez sürüldü. Tüm mal- larımıza el konuldu. Ama ben artık barış istiyorum. Güreş- Bunca yaşadıklarınızdan sonra, böyle hümanistdü- şündüğünüz için sizi kutluyorum. Mezarcı, Atatürk'e hakaret ediyor; Fırat, Atatürk'e saygısı olduğunu, ama Atatürkçü olmadığını söylüyor. DEP'lilerle RP'- liler aynı önergenin altında buluşuyor. Arada ciddi nüanslar var. Yapılması gereken. sadece tepki göstermek değil, Atatürk'ü topluma iyi anlatmak! Refah yardımı şeriatçılara • Baştarafi l.Sayfada Tûrkler tarafından kurulduğu anlaşıldı. Alman makamlanna IHH'nin sorumlusu olarak Ha- san Aydın bildirilmiş. Dağıtılan makbuzlardan anlaşıldığma göre, IHH adına Volks Bank'ın Freiburg şubesine mart-nisan 1993 tarihleri arasında yatınlan 1,5 milyon mark, Aydın tarafı- ndan 10 Mayıs 1993 tarihindehe- saptan cekildi ve hesap kapatıldı. Aydın'ın parayı nereye verdiği konusunda bir bilgi edinilemedi. Böylece. RP'nin Bösna'ya gönderdiği 2,5 milyon marktan, 1,5 milyonunun Hasan Aydın ta- rafindan kontrol edildiği ortaya çıktı. Geriye kalan yaklaşık 1 milyon mark, makbuzlara göre Düsseldorftaki Yapı-Kredi Bankası hesabma aktanlrruş. Bu paranın ne olduğuna ilişkin bilgi ise henüz öğrenilemedi. Güvenilir kaynakJar, IHH'- nin yardım organizasyonunun arkasında aslında Abdurrah- man Çiğdem'in bulunduğunu bildirdiler. Aynı kaynaklar, ha- len Sıvas'ta oturan Çiğdem'in RP ile yakın ilişkisi olduğunu bildiriyorlar. Almanya'ya gön- derilen paranın, İzzetbegoviç'e zaman zaman başkaldıran ve ona karşı mücadele eden şeriat- çı güçlere silah gönderilmesi arnacıyla kullanılmış olabilece- ği belirtiliyor. Başbakan Tansu ÇiDer, gaze- tealerin RP'nin açıkladığı mak- budarla ilgili sorulanna başka biı soruyla karşılık verdi. Çilier, "Kim hangi yetkiyle, nereye ver- miş bu parayı?" diye sordu. Baş- baian. konuyla ilgili araştırma- larn sürdüğünü de büdirdi. 3osna-Hersek Cumhuriyeti'- nin Ankara'daki Büyükelçisi Hayretin Somun. RP'lilerin ön- cekı gün "Yardım konusunu Bos- na Büyükelçtsine sorun " yoiunda- ki demeçlerinden sonra dün bir basın toplantısı dûzenledi. So- mun, RP'nin Bosna-Hersek hü- kümetine 60 bin dolar ve 50 bin mark yardım yaptığını (yaklaşık 2 milyar Türk Lirası) acıkladı. RP'ye yönelik olarak ortaya çıkan iddialar, Bosna'daki müs- lümanlara gönderileceği bildirile- rek yurtiçinde toplanan yaklaşık 25 rnilyar liranın Bosna-Hersek'e gönderilmediği şeklindeydi. RP, bu savı çürütmek amaayla, IHH'ye havale edilen toplam 2 milyon 275 bin 385 markın (yak- laşık 25 milyar lira) makbuz- lannın fotokopilerini dağıtmıştı. Büyûkelci Somun. Cumhur- başkanı Aliya İzzetbegoviç'e Türkiye ziyaretinin son gününde. RP Genel Başkanı Necmettin Er- bakan tarafından Atatürk Hava- limanı'nda 60 bin dolar ve 50 bin mark verildiğini söyledi. Somun. kendisinin de bulunduğu bir or- lamda verilen bu paranın, İzzet- begoviç tarafından Bosna-Her- sek'teki yardım kuruluşlanna ak- tanldığını söyledi. RP'nin IHH'ye gönderdiğini savunduğu 2 milyon 275 bin 385 markla ilgili sorulara karşılık. Somun, Bosna hükümetinde ve yardım kuruluşlannda böyle bir yardımın bilinmediğini söyledi. Somun, Bosna-Hükümetinin Al- manya'da çeşitli bankalarda yardım amaçlı hesap numara- lannın olduğunu söyleyerek, RP yardımının bu hesaplara ak- tanlmış olması durumunda, elle- rinde bilgi olması gerektiğini ima etti. Atam seııiıı izindeyiz\ Baştarafi l.Sayfada Türk milleti için yaptıklarını hiçbir fani yapmamıştır.'" Laikliğin, din ve vicdan öz- gürlüğünün şemsiyesi olduğu- nu kaydeden Cumhurbaşkanı Demirel. "Türkiye'nin laisizmi ikame etmek gibi bir sonımı da, arayışı da yoktur" şekiinde ko- nuştu. Demirel. bölücülük ko- nusunda ise şunlan söyledi: "Türkiye'nin bölüıunez bü- rünlüğüne saldırüması da müsa- maha ile karşılanamaz. Hiçbir devlet kendi mevcudiyetini tar- tışmaya açamaz. Bu demokratik rejim için de geçerii bir kuraldır. Binaenalevh böyle bir şey. Türki- ye'de de>letin de rejimin de varlık nedenine aykırı olurdu. Öte \an- dan, Türkiye'nin birtiğine \e hu- kuk düzenine yönelik saldırılar miUetin vicdanını da rahatsız eder." Demirel. "MiUetin, kanunla- nmızda da \er alan mukaddesleri haline gelmiş kavramlara saldıra- rak halkımızı pro\oke etmek iste- yenlere müsaade edilemez. Telaşa kapılma>a gerek yoktur. İzan >e idrak yoksunu bazı kendini bil- mezler, kanunlar ve kamu ricdanı tarafından tayin edilmiş sınırlan aştıklannda, bunun sonuçlarına da katlanacaklannı bilmelidiıier" görüşünü acıkladı. Başbakan Çilier. Akşehir ve Ereğli'den gelen heyetlerle görüş- tüğü parlamentodan aynlırken gazetealerin sorulannı yanıtladı. Çilier. "Açıkça söylüyorum; laik', çağdaş, milliyetçi Türkiye Cum- huri>eti'ne, toprak bütünlüğümü- ze, Atatürk'e dil uzatan. karşısı- nda bizi bulur" dedı. Atatürk'e dıl uzatmanın "O'nu anlamamak" olduğunu söyleyen Çilier. devle- tin, Atatürk'ün koyduğu yoldan ilerlemeşe devam edeceğıni vurguladı. - SHP Genel Başkanı \e De\Iet Bakanı Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın, Türkiye'de la- ıklık kurumu ve cumhuriyete yö- nelik saldınlann uzun zamandan beri arttığını belirterek "Ülke ge- nelinde SHP örgütleri halka çağrı vapacak, bulunduklan bölgedeki Atatürk anıtlan önünde, Ata- türk'e bağlılığın bir ifadesi olarak yan yana olmalarını iste>ecek. Bu girişûn Ankara'da ise Amtkabir'- in önünde gerçekleşecek. Aynca Atatürk'e bağlılığı ifade etmek için sivasi parti ayrımı y apmadan imza kampanyası başlatılacak" dedı. Hasan Mezarcfnın kendıne uvgun bir soyadı taşıdığını da be- lırten Karayalçın şunlan söyledi. "Yalnızca Mezarcı ve arkadaş- lannın verdiği önerge değil, 1993 Mİında yaşadığımız tüm olavlar cumhuriyet düşmanlarının Türki- ye'de rejimi zorlaj acak bir biçime geldiğini gösterdi. Bu konu doğru- dan Atatürk'e yönelik bir girişim olduğu için toplumda daha büyük tepki görmesine neden olmuştur. Bir itibar araytşı var. Cumhurive- te saldıranlara, Atatürk'e saldırı vapanlara, 50 yıl aradan sonra tekrar itibar kazandırümak iste- niyor. L'lusumuzun bu konuya nasıl \aklaştığı çok açık. Bu tür girişimcilere verilecek en ivi yanıt, cumhuri> etçilerin birlikteliğidir. Cumhuri>etçilerin cumhuriyetin numarasını filan değişrirmeden, Atatürk ilkeleri çe>resinde bir kez daha birleşmeleri, bir kez daha te- \it etmeleridir. Bu iade-i itibar önergesi hem demokrasi>e bem de ulusal birtiğe birsaldırıdır. Herkes bir yanda kendi kafasına göre, kendi aklına göre bir saldırı planı içinde. Bunları boşa çıkaracağu. Bunun yolu da siy asi partilerin ko- nuları daha sağduyulu değeıien- dirmeleridir." ANAP Genel Başkanı Yılmaz, dün toplanan Başkanlık Divam'- ndaki konuşmasında. önergeyi 'esefle' karşıladığını kaydetti. \c "60 milyonluk bir Türkiye'de birtakım sapık fikirli insanİarın, fikir özürlü insanlann yaşaması doğaldır" görüşünü dıle getirdi. TBMM'de, cumhuriyetten, Ata- türk'ten ve rejimden yana olan partileri ortak tavır almaya çagı- ran Yılmaz. şöyle konuştu: "Bu insanlar parlamentoda gö- re> \apan Atatürk inkılaplannı koruma konusunda şerefî üzerine \emin etmişse, yönetime talip bir partiye üyeyse, bu olaya değişik bakntak la/ımdır. Mensup oldtık- lan partiyi kesin tutum almaya davet ediyonız. Bunun aksi, aynı tutumu kendileri de ifade ediyor demektir. Olay, RP >öneticileri- nin belirttiği gibi, küçümsenecek bir olay dcğildir." SHP Genel Sekreteri Halil Çulhaoğlu imzasıyla dün parti- nın ıl ve ılçe örgütlenne gönde- rilen yaada, Atatürk'e karşı saldınlar eleştirildi. Çulhaoğlu, örgütlerin tepkilerini göstermek amacıyla, örgüt yöneticilerinin. bulunduklan beldede Atatürk anıtlannı zıyaret ederek çelenk koymalannı ve 'devrimlerin yümaz bekçUeri' olduklannı be- lirtmelerini istedi. CHP Genel Başkanı Baykal. dün düzenlediği basın toplantı- sında. DYP-SHP koalisyon hü- kümetini gelişmelere 'duyarlı ol- mamakla' suclayarak "Eğitim ve siyasette dinselleşıne politikaları çerçevesinde, son 2.5 jılda, eğiti- min dinselleştirilmesini sağlama- ya yönelik adımların daha önceki yıllara oranla 5 kat arttığı resmi makamlarca açıklandı" dedi. Baykal. Atatürk'e saldıranlann, Türkiye'de Ortadoğu ve Arap kültürünü yerleştirmeyi amaç- layan çevrelerce yapıldıgına dik- kat çekti. Zübeyde Hcmunın mezm ziyoret ecühti İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Re- fah Partili Milletvekili Hasan Mezarcı'- nın, Atatürk ve annesi Zübeyde Hanım için söyledikleri ve TBMM'de bir grup milletvekilinin laik cumhuriyete karşı yaklaşımlan büyük tepkilere yol açtı. Zübeyde Hanım'ın Karşıyaka"daki me- zanna giden yurttaşlar ve çeşitli kuruluş- lar, laik cumhuriyet düşmanlanyla sava- şacaklannı belirttiler. Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'ın mezarlığı dün oiağa- nüstü bir gün yaşadı. Cumhuriyetin ko- ruyucusu laik güçler dün Zübeyde Ha- rum'ın mezannı çiçeklerle donatırken sanatçılar, kadın kuruluşlan. öğrenciler. gençler, çeşitli dernekler. sendikalar, üni- versite öğretim üyeleri, öğretmenler, işci- ler. memurlar. belediye başkanlan ve çocuklar, ülkeyi karanlığa boğmak iste- yenler karşısında suskun kalmayacakla- nnı vurguladılar. (NECATİ AYGIN) ANKARA (Cumhuriyet Bû- rosu) - Atatürk'e saldınlan ne- deniyle yıırt çapında voğun tepkilere hedef olan RP İstan- bul Milletvekili Hasan Mezarcı, yurttaşlann protestolannı içe- ren telefon, faks ve telgraf yağ- muruna tutuldu. Telefonlara çıkmayan Mezarcı'nın An- kara'dan aynldığı bildirildi. Demokratik kitle örgutleri. Atatürk'e yöneltilen çirkın sal- dınlar ile İzmir'de Ata'ya karşı suikast girişiminde bulunanla- nn itibarlannın iade edilmesi Mezarcı'ıun önergesi iadeedildi ANKARA (Cumhuriyet Bû- rosu)-TBMM Başkanvekili Vefa Taıur, RP İstanbul Millet- vekili Hasan Mezarcı ile, arka- daşlan tarafından hazırlanan Atatürk'e suikast girişiminde bulunanlann itibarlannın iade edilmesine ilişkin önergeyi işle- me koymayarak geri gönderdi. Tartışma yaratan önergede imzası bulunan 12 milletvekti- linden BBP Kahramanmaraş Milletvekili Ökkeş Şendiller imzasını geri çekti. için Mezarcı ve 11 milletvekili- nin verdikleri Meclis araştırma önergesini kınadılar. Saldınlan eleştiren yurttaşlar ve bazı kitle örgütleri bugün saat 11 .OO'de Anıtkabir'de toplanarak Ata- türk'ün anısına saygı duruşun- da bulunacaklar. Verdiği Meclis araştırma önergesi ve demeçleriyle Ata- türk'e hakaret eden RP İstan- bul Milletvekili Hasan Mezar- cı. halkın yoğun tepkisine hedef oldu. Mezarcı, vatan'daşlardan? gelen protesto telefonlan ve fakslanndan uzaklaşmak için Ankara'dan aynldı. Mezarcı'- nın iki sekreterinden biri de protestolara dayanamayarak Meclis'i terk etti. Diğer seİcreter ise çareyi telefonlannı açık bı- rakmakta buldu. Meclis fakslan da Mezarcı'- ya gönderilen tepki fakslanyla kiütlendi. RP Grubu da aynı protesto faks ve telefonlannın hücumuna uğradı. Türkiye Barolar Birliği Baş- kanı önder Sav, bu olayın en düşündürücü yanının, TBMM içinde yerleştirilmeye çahşılan cumhuriyet ve Atatürk düş- manlığını sergilemesi olduğu- nu, demokratik ve laik Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkmaya çalı- şanlann, yanıldıklannı çok ya- kında göreceklerini söyledi. Türkiye Gazeteciler Cemiye- ti. Atatürk'e yönelik saldınlar üzerine yaptığı açıklamada, bu saldın sahiplerini protesto etti \e laik Türkiye Cumhuriyeti'ne yönelik tertiplerin başanya ula- şamayacağını \ıırguladı. Türkiye Gazeteciler Sendika- sı Genel Başkanı Orhan Erinç de. Ata türk'esaygısız bir biçim- de saldında bulunan RP Millet- vekili Hasan Mezara'yı kınadı- ğını bildirdi. Öğretim Üyeleri Derneği Yö- netim Kurulu adına bir yazılı açıklama yapan Prof. Dr. Mus- tafa AJtıntaş, Atatürk e karşı yapılan bu saldınyı şiddetle kı- nadıklannı belirterek şunlan söyledi: "Bu türden namussuz, onur- suz sivrisineklerin yetişmesine olanak veren; tarikat, ticaret ve şeriat sarmalına sıkıştırılmış bu- lunan ve bu sarmalın ezici baskı- sını yaşayan Milli Eğitim siste- mimiz ile yükseköğretün düzeni- mizin. çağdaş, laik bir yapıya dönüştürülmesi gerekmektedir." İstanbul, Mustafa Kemal, Ad- nan Menderes, Mimar Sinan, Ege, Gazi. Mersin, Çukurova, Uludağ ve Konya Selçuk üni- versiteleri, ayn ayn yaptıklan yazılı açıklamalarda, Mezarcı ve arkadaşlannın girişimlerini kmadıklannı bildirdiler. Gölcük Tersanesi işyerlerin- de çalışan binlerce işçi ve kent halkının katılımıyla dün öğle saatlerinde Atatürk'e yapılan saldınlan kınama gösterisinde bulunuldu. ANAP Şişli Belediyesi baş- kan adayı Gülay Atığ da saldın- yı kınamak için Taksim Anıtf- na çelenk bıraktı. Atatürk'e ve O'nun kurduğu laik Cumhuriyet'e saldında bu- lunanlan protesto etmek ama- cıyla Kırklareli'nde pazartesi günü "Atatürk'e Bağlılık" yü- rüyüşü yapılacak. Türk Basın Birliği Kırklareli Şubesi sorum- luluğunda gerçekleştirilecek yürüyüş saat 12.00'de şehir merkezinde başlayacak. SHP'den kampanya SHP İstanbul il yönetimi. 33 ilçe başkanıyla birlikte "Mezar- cı gibi düşünenler bu ülkede ay- dınlığa engeldirler. Karşı çıka- üm" kampanyası başlattı. ŞHP'nin Atatürk'e bağhlığını ifade eden kampanyaya Sanyer ilçe örgütünde ilk imzayı SHP Genel Başkanı Murat Karayal- çın atü. II örgütü pazartesi günü saat 11 .OO'de Taksim Atatürk anıü önünde metni imzaya açacak. OLAYJAREV ARDINDAKf GERÇEK • Baştarafi 1. Sayfada Mezarcı ve arkadaşlarmın verdiği önerge değil, 1993 yı- lında yaşadığımız tüm olay- lar Cumhuriyet düşmanlart- nın Türkiye'de rejimizorlaya- cak bir biçime geldiğini gösterdi. Bu konu doğrudan Atatürk'e yönelik bir girişim olduğu için toplumda daha büyük tepki görmüştür." Olayı, ülkedeki büyük irtica hareketinden ve şeriatçılığın kaynaklarından soyutlayarak "bir meczubun Atatürk'e ha- karet etmesi" gibi kişisel bir boyuta indirgemek en büyük sakıncadır; ağaca bakıp or- manı görmemektir. Şeriatçı gelişmenin "5876 sayılı Atatürk'ü Koruma Ka- nunu"\\e durdurulacağı kanı- sında değiliz. Bu konuda Cumhurbaşkanı Demirel in dediği gibi "Atatürk'ün ko- runmaya ihtiyacı yoktur." Ancak, Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyetin korunması ve laiklik temelinde yükselen demokrasinin bir yaşam biçi- mine dönüşmesi için şeriatçı- lığa yapılan yatırımları dur- durmanın saymakla bitmez yararları vardı r. Milli eğitimde demokrasi kültürünün zorunlu dersleri verilmelidir; laikliğin ne oldu- ğunu belleyecek yeni kuşak- lar, irtica karanlığına gözleri kapalı atilmazlar. Ama dev- let, milli eğitimde medrese öğretimini geçerii bir yöntem olarak benimserse, bir değil, milyonlarca Hasan Mezarcı Mezarcı'ya yurdun dört bir yanından tepki gelecek kuşaklarda yetişe- cektir. Refah Partisi, durup dur- duk yerde irtica bayrağını dalgalandırmıyor: bu siyasal partinin kadroları, devlet eliy- le yetişen kuşaklardan oluşu- yor. Aklı başında bir insan, Cumhuriyet devletinin nasıl çarpıtıldığını bir bakışta anla- yabilir. Medrese öğretimi^ temel eğitime donüştürül- müştür. Sanat ve meslek okulları geriye itilmiş, imam okullarına hız verilmiştir. 65 bin camisi bulunan ülkede 450 bin imam okulu mezunu varken, yeni imam okulları- nın açılışına hız verilmekte; Islamda kadınlar imam ola- mazken, kız çocukları imam okullarına yollanmaktadır. Medrese öğretiminde kafala- rı yıkanan öğrencilerimiz, la- ik cumhuriyete düşmanlaş- maktadır. Bu ortamda, konu- yu bütün boyutlarıyla kapsamlı bir yaklaşımla dü- şünmek zorundayız. Türkiye'de herkes Atatürk- çü olmak zorunda değildir, laiklik ilkesine karşıt olanlar da bulunabilir. Bu durum başkadır; devlet eliyle laiklik, Aydınlanma ve Kemalizm düşmanları yetiştirmek bir başka iştir. Anadolu halkının, Gazl Mustafa Kemal'in çağdaş- laşma yolundaki paha biçil- mez değerini benimsediğine inanıyoruz. Atatürk'e her tür- lü saldırıyı yok edecek potan- siyel, halkın tarihsel sağdu- yusuna işlemiştir. Ancak bu potansiyeli yok etmek iste- yenlere karşı elbirliği yapma- nın zorunluğu da açıktır. Ne yazık ki-işte bu konuda yeterli örgütsel bilince sahip değiliz. AVRUPA'DAN EDtP EMtL ÖYMEN • Baştarafi 10. Sayfada Gagavuzlara verilen bu vaat paketi sonucu yarın onlarda oy kullanacaklar. Ama nüfusun ancak yüzde 4'ünü oluştur- dukları için de yeni parlamentoda seslerı ne kadar çıkacak? Özerklik ısteklerine ne ölçüde yanıt alacaklar? Ve hele gü- nün birinde (yani aslında 6 martta) Moldova halkı "Bağımsız mı kalalım? Yoksa Romanya'ya mı katılalım?" diye referan- duma gider de şoyle ya da boyle bir karar alırsa Gagavuz- ların durumu ne olacak? Sovyet dönemınde üzerı alçı ıle kapatılan bütün sosyal, kültürel, etnık, ekonomık, çevresel sorunlar şimdı alçıyı çat- latıp kırıp ortalığa dökülüyor. Moldova da bunlardan bırı. 15. yüzyılda Osmanlı yönetımıne giren bölgenın, tarıh kıtapları- ndaki adı Besarabya. 1812de Rusların el koymasının ardı- ndan da Romenler ıle Ruslar arasında tam bir satranç taşı. 1917de bağımsızlık ilan eder, 1918de Romanya'ya katılır. 1940da Stalin ılhak eder. 1941 de yeniden Romanya'ya ge- çer. 1944'te Stalin son kez ele geçirir. Moldova'da halkın yüzde 64ü Romen, yüzde 14'ü Ukray- nalı, yüzde 13u Rus, yüzde 4 kadarı Gagavuz. Halkın aklı ve gönlü Romanyada Öyle ki Snegur ıstedığı halde parlamen- to. Moldova'nın Bağımsız Devletler Topluluğu'na katılması- na karşı çıkmıştı. Halk gerçekten Romanya ile birleşmek istiyor mu? 6 mart içinplanlanan referandumda buna karar verilecek. Yapekıyi Romanya da istiyor mu böyle bir birleşmeyı? Romanya çok- tan razı. Ya Gagavuzlar? Onlar istiyor mu? Onlar, tıpkı Kırım Tatarları gibi, iki arada birderede. Üstelik, onları dinleyen de çıkmayacak. Kendi kaderlerinı saptama hakkı ise bir parmak bal. Gagavuz bölgesi, Moldovanın Karadeniz'earkakapıdan çıkış noktasında. Moldova birzamanlar Besarabya'yken Ka- radeniz'e kıyısı varmış. Ama burası şımdı Ukrayna'nın. Mol- dova, ancak Prut-Tuna kavşağında Galatı lımanı ıle Karade- niz'e bağlantılı. Bir de Ukrayna ile doğal sınırı oluşturan Din- yester nehri ile. Zaten Dinyester'ın karşı kıyısı, Rusların des- teği ile Moldova'dan bağımsızlık ilan etmiş Trans-Dinyester Cumhuriyeti. O da ayn bir hikâye. Gagavuzlar ıstedikleri kadar kendilerine verilen vaatler- den söz etsinler, ya Moldova içinde iyı kötü bir yan- özerk yönetimle yetinecekler ya da Romanya ıle birleşme olursa, Romanya'nın biryöresi olacaklar. it: Orduda • Baştarafi l.Sayfada gelen ve Türkiye açısından büyük önem taşıyan bazı bölgesel ko- nularda da Genelkurmay Baş- kanlığı'ndan bilgi rica eöniştim. Bu bilgüerin hazırlandığı ve ister- senı Genelkurmay 'da yetkililerce bana anlatdabileceği 23 Şubat ak- şamı bildirildi. Onun üzerine Ge- nelkurmay 'a gittim. Genelkur- may'daki göriişmemizde iç politi- ka sorunlarına değinilmedi. An- cak Silahb Kuv-vetlerimizin son günlerde ortaya çıkanlan darbe sö> lentilerinden çok rahatsız ol- duğu izlenimini edindim. Ben bü- tün askeri müdahalelere açıktan karşı çıkımş; yasaklıyken ve bir- çok politikacı susarken bile müdahalelere tepkisini açıktan dile genrmiş bir politikacıyım. O yüzden geçntişte hakkımda saytsız dava açddı, defalarca hap- se girdim. Eğer siyasal yaşamımı bundan sonra mûdahale tertipJe- rinde rol alarak lekeleveceğimi sananlar varsa, kendi kendilerini aldatmtş olurlar. Kaldı ki Silahiı Kuvvetlerimizin mûdahale >önün- de en küçük bir eğilimi bulun- madığından eminim." Italya'da • Baştarafi l.Sayfada rası kıydarından üderliğini Fik- ret Gecu isimli şabsın yaptığı bir PKK kampının faliyet gösterdi- ği, bu kampta M. Selim Akay, Kadir Bulut, M. Emin Akyol, Bushan Dağ, Çetin Bingöl, Muhsin Fırat, Melik Aktepe, Emin Aksu, Mevlüt Gökmen ve Fettah Babahan isimli şahı- slann bulunduğu, bu şahtslann İtalya'ya eroin götürdûkleri ve TürkJye'ye silah gönderdikleri anlaşdmıştır."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear