25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmtiyaz sahibi: Berin Nadi GenelYa>ınYönetmenı.ÖzgenAcar • Genel Yavın Koordınatörü: Hikmet Çetinkava • Genel Yayın Panışmaru: Orhan Erinç • Yazıışlen Müdurieri • Gorscl Yönetmen: Ali Acar #Dış Haberler Er- gun Balcı • Ekonomi: Abdurrahman Yıidınm • Istıhbarat: Yalçın Çakır • Yurt Haberleri: Mehmet İbrahim Yıldız, Dinç Tavanç (Sotıımlu).#Haber Saraç • Makaleler: Sami Karaören • Spor: Abdül- Merkea Müdürü: İpek Çaiışlar kadir Yücelman • Duzeltme: Abdullah Yazıcı Ankara Temsılcısı: Mustafa Balbay • Haber Müdurü Doğan Akın AtaturkBul- van No.125. Kat: 4, Bakanlıklar-Ankara Tel- 4195020(7 Hat|. Telev 42344. Fax: 44195027 »İzmir Temsilcısı: Serdar Kızık, H Zı\a BK 1352 S.2 3 Tel 4411220 Telex: 52359. Fax: 4419117 »Adana Temsılası. Çetin Y iğenoğlu İnönu Cd 119 S. No: i Kat: 1, Tei: 3522550-3522601-3522492. Telex: 62155. Fa\. 3522570 Muessese Müdıini Erol Erkut • Koordınatön Ahmet KonıLsan • Muhasebe: Bülent Yener • tdare: Hüse>in Gürer • tşletme önder Çetik • Bılgı-Işlem. Nail Inal •Bılgısayar Sıstem: Vlürmet Çiler •Reklarrr Refaa lşjtman > ayımlayuı ve Basan: YenıGun Haber Ajjnsı BuMnvc Ydvınulık \ Ş TürkocagıCad 39 41 Cağaloglu34334İst PK, M6 Kunbul Tel lO :i:ı5l20505(2Ohaı)Telc\ 222M* F.u 212)5118595 17ŞLBAT1994 İmsak- 5.24 Güneş: 6.49 Öğle: 12.25 İkindı 15.18 Akşanr 17 47 Yatsı: 19.07 Yeşilmotorlu çekici •ANKARA (AA)- Çekicilerin, "yeşil motor"a (Euro 1 veEuro2 normlanna) uygunluğunu belgeleyen formun. firma tarafından ihracatçı-üretici ülke meslek odalannca onaylanması halinde, bu yatınmlardan. "yatınmlan ve döviz kazandına hizmetleri teşvik fonu" alınmayacak. Dünkü Resmi Gazete'de yayımlanan Gümrük Müsteşarlığı Genelgesı'ne göre yatınm teşvik belgesı kapsamında ithal edilecek çekicilere ait çeki listelerinin onay lanması için Gümrük Kontrol Genel Müdüriüğü'ne yapılacak müracaatlarda. diğer belgeler ile yeşil motora haiz belgevenotertasdikli tercümesının birlikte verilmesı halinde. bu tür çekicılerden fon alınmayacak. İthal edilecek çekicilenn. çeki listesinde belırtılen motor şasi numarasına uygun olmadığı belirlenirse fon alınacak. Turizmcilep nabız yoklayacak • ANTALYA(AA)- Antalyalı otelciler, 1994 yaz sezonu öncesınde Avrupa turizm pazannın "nabzmı yoklamak için" İtalya, Almanya, Fransa ve İsviçre'de. bu ülkelerin tur operatörleriyle görüşecekler. Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Genel Sekreteri Turgay Alp, bu görüşmelerden elde edilecek izlenimlerin. 1994 sezonu hedeflennin belirlenmesinde etkili olacağını kaydederek, "Ülkemize ve özellikle Antal>a yöresine turist gönderen Avrupalı tur operatörleri ile yapılacak bu görüşmeler sonrasında. önümüzdeki sezonun genel doluluk tablosu hemen hemen ortaya çıkmış olacak" diyekonuştu. Engir Gölü'nün kopunması • KAYSERİ (AA) - Kayseri Hayvanlan Koruma Derneği Başkanı Mehmet Yakuter, çok say ıda su kuşunun banndığı Engir Gölü'nün koruma altına alınması gerektiğıni söyledi. Yakuter, y aptığı açıklamada. Engir Gölü'nün coğrafi yapısı itibanv la başta su kuşlan olmak üzereçok sayıda canlının y aşam ka> nagı olduğunu belirtti. Engir Gölüçevresinde y apılaşmay a gidilmesinin burada yaşayan canlılan yok edeceğıni savunan Yakuter, "Engir Gölü"nün, tabiatı koruma alanı olarak korunmaya almmasını ve çevresinde yapılaşmaya izin verilmemesini istiyoruz" dedi. Kızamıkyeniden kapımızda •ANKARA (ANKA)- Sağlık Bakanlığı"nın verilerine göre aşı ile korunulabılirenfeksiyon hastalıklan son yıllann en yüksek noktasına ulaştı. Kızamık v akası 1992'de 24 bin iken bu rakam 1993'te 34 bine, difteri de 13'ten 69'a çıktı. Sağlık Bakanlığı, ortaya çıkan bu tablo üzerine çalışmalannı bağışıklama hizmetlerinde yoğunlaştınrken aileleri de bebeklerini zamanında aşıya götürmeleri konusunda uyardı. Kızamık ve difteri vakalannda ortaya çıkan artışın bir diğer nedeninin de Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde terör nedeniyle sağîık çalışanlannın küçük yerleşim birimlerinde aşı çahşması yapamamalangösterildi. "SSK'mnilaç sıkınösı yok" • ANKARA (AA) - Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürü Kemal Kıhçdaroğlu, işverenlerin kuruma karşı başlattıklan ilaç boykotu ile ilgili olarak kendilerine bir bilgi ulaşmadığını belirterek. "SSK'nın ilaç sıkıntısı yok" dedi. SSK Genel Müdürü Kemal Kıhçdaroğlu, SSK ilaç tüketim harcamalanrun her yıl yüzde 110 ile yüzde 170 oranında artış gösterdiğini, bunu önlemek için 1992 yılında kurumun eşdeğer ilaç uygulamasına başladığını söyledi. Kıhçdaroğlu.eşdeğer ilaç uygulaması sonucunda, kurumun 1993 yılı ilaç tüketim harcamalannda da yüzde 6 artış olduğunu kaydetti. Tansu Çiller Devlet Bakanı olaraksıkıniıdaydı.' 'Devleti ve bürokrasiyi tanvmamasının getirdiğihatalar zinciri, onu DemireVingözündedezedelemeye''başlamıştı. Çillerbir şeyler yapmak arnacıyla uzmanlarını harekete geçirdi. Tansu Çiller'in Bilinmeyen Siyaset Uomanı İVursun Erel A\i Bilge T ansu Çillerkendini muîlaka kanıtlamalıydı. Büyük ümitlerle getirildiği ekonorniden sorumlu bakanhğın en önemli üretimiekonomik paket olacaktı. Paketin hazırlanmasını Ünsal, Aşıkoğlu ve Edil'e havale eîîi.Barda şekillenenekonomikpaket-5- Tansu Çiller E>e\let Bakanı olarak sıkınüdaydı. "Devleti ve bürokrasiyi tanı- mamasının getirdiği hatalar zinciri, Çiller'i Demirerin gözünde de zedelemeye" baş- lamıştı. Devlet Bakanlığı'ndan Başba- kanhk'a sevk edildiği söylenen bir kanun taslağı bir türlü bulunamadı. bunun üzeri- ne Çiller şunu söylemekten kaçınmadı: - Sayın Başbakanım. biz sevk ettik. ama orada kavbolmuş. Necdet Seçkinöz kaybet- miş... Başbakanlık Müsteşan Nec- det Seçkinöz 50 yıla yaklaşan devlet deneyimi ile acaba bir kanun taslağını nasıl kaybe- debilirdi? Yoksa herkes işi gücü bırakmış. Çiller'le mi uğraşma- ya başlamıştı 0 na'ya. "Siz ekonomiden anlamnorsunuz. Özelleştimıe böyle yapılmaz" demek cüre- tınde bıle bulundu. Prof. Ertuna ıse. du- Olay hemen aydınlatıldı. Çil- ler'in ekibi özelleştirmey le ilgili bir taslağı Başbakanlık'a "gerek- çesiz" olarak sevk etmiş. Baş- bakanlık'tan da "Bilindiği üzere bu işlemlerin tekemmül edebil- mesi için yasanın Başbakanlık'a gerekçeli olarak gönderilmmesi gerekir" tarzındaki indirgeyicı bir notla geri gönderilmişti. Çiller, kendisini ziyarete ge- len milletvekillerine ve gazeteci- lere şöyle dert yandı: - Bu Cavit benim elimi kolumu bağladı. Başarılı olmamdan kor- kuyor. Kendisi ne lisan bilir ne doğnı dürust bir diploması var. ama Demirel'i de etkiledi. Üste- lik üzerime gelmesin dive rüş>et bile »erdim. Pakistan ipliğine an- tidamping vergisi koyduk. Ben zannettim ki duracak. hayır... Hala üzerime geli\or... Bunlar ashnda bir ekip. İşte Seçkinöz, kayınbirader Ali Sener ve Cavit. Çağlar... Çiller'in "kayboldu" dediği. sonradan Başbakanhk evrakına "gerekçesiz" oluşu nedeniyle kaydedilmedıği anlaşılan kanun tasansı TÖYÖK idi. Türkiye Ozerkleştir- me ve Yeniden Özerkleştirme Kurumu'- nun kurulması ile Türkiye'de özelleştirme döneminin açılması hedefleniyordu. Başbakan Süleyman Demirel ise aynı günlerde İstanbul'da bir öğle yemeğinde. Kaşıbevaz Lokantası'nda buluştuğu gaze- teciîere TÖYÖK"le ilgili izleniminı şöyle anlatıvordu: bı bürokrasidir, Hazine'dir, Merkez Ban- UDİDEM programı, hükümetin iktisadi kası'dır... politikasına uyarlanmaya çalışılıyordu. Sa- Çiller, üzerinde "soğuk duş" etkisi vara- racoğlu, Kesicı, Altınok gibi üst bürokrat- tan bu sözlerden sonra. Dünya Bankası uz- lann "doğru dürüst ver almadığr'. SHP ka- manlan ile "el sıkışmak"la \etinip, Özer nadının "son anda haberdar edildiği" prog- Çiller'le birlikte salondan aynldı. ram çalışmalan. Osman Ünsal, Yücel Edil, Lzmanlar, görüşmeler sırasında Çiller'- Yaman Aşıkoğlu patronajında tecrübesiz in danışmanlanna zor anlar yaşattılar. Luc danışmanlar ve Özer Uçuran Çiller eliyle Everaert. ekonomi profesörü Özer Ertu- yürütüldü. Uzmanlann bir yandan program metin- leri ile uğraşırken. kola içip soğuk sandviç- ler atıştırdıklan salonda zaman zaman gö- rüş aynlıklan nedeniyle danı- şmanlar arası tartışmalar da yaşanıyordu. Çalışmalar sırası- nda Özer Uçuran Çiller'le Os- man Ünsal sık sık soluğu "bar"- da alıyorlar. ekonomik pakette en büvük sorumluluğun veril- diği Yaman Aşıkoğlu ise, "Biz burada burnumuzdan soluyoruz, adamlar orada bira içiyorlar" dı\e yakınıyordu. Somut tedbırler yerine. slo- gan nıtelığı ağır basan, hatta "Türki>e'nin ihracat gelirleri arttırılacaktır. Turizm gelirleri- nin arttırdması için çaba göste- rilecektir, dört reform yapa- cağız, hem de eşanir gıbi tuhaf ifadelere yer veren program metni sonunda tamamlandı. Metnin kapağında. "Ekonomi- de Dengeleme L retim ve Atılım Programı" \dzi)ordu. 'Cavit Çağlar'a 'rüşvet' olarak ha/ırlanan antidamping vergisi bile, ilişkileri vumuşatmamıştı. Düm a Bankası uzmanlanna göre Özer Ertuna" ekonomiden anlamnor'du. Osman Ünsal, paket hazırlanırken, Özer Çiller'le birlikte sık sık bara gidivordu. Ekonomik pakette en büyük sorumluluğu üstlenen Yaman .\şıkoğlu, Ünsal'a kızıvordu. Paket kırtasiyede çoğaltılıyor Sarhoşu barda avıltmak - Bu TÖYÖK'ü ben çok ciddive almıyo- rum. Neden derseniz; bir kunıl kura- caksınız, özelleştirmevi planladığinız bütün KİTIeri bu kurumun kapsamına ala- caksınız. Özelleştinneyi direkt yapmak var- ken ne diye koskoca bir kurum ihdas edi>or- sunuz? Hatta geçenlerde bir İngiliz uznıan da bana dedi ki, sarhoşu a> ıltmak için bara götürmeve benzer bu... "ÖzeUeştirmede devrim yapacağı" iddi- asından gen çekılmeven Çiller'e bir darbe de Dünva Bankası'ndan geldı.. Devlet Ba- kanı'nın özelleştirme konusun- da hükümete yardımcı olmak üzere Ankara'ya çağjrdığı heye- tin üyeleri, Çiller'in ekibindeki Prof. Özer Ertuna. Yücel Edil. Yaman Aşıkoğlu ve Osman Ünsal'la saatlerce süren top- lanülarda TÖYÖK konusunda ikna edilememişlerdi. Luc Eve- raert, Mats Gustavsson ve Je- rem> Oppenheim'dan oluşan Dünya Bankası he>eti, "TÖ- YÖK'Ie bu iş olmaz" diye kesti- rip attı. He>etin gelişi de "olaylı" olmuştu. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı. Tansu Çiller tarafından yapılan davet- te "devre dışT kalmıştı. Çiller, heyetin Ankara'ya ulaştığı gün. üyelerine eşi Özer Çiller'le bir- likte Büyük Ankara Oteli'nde bir akşam yemeği verdi. Devlet Bakanı. beyaz bir ta>'yörle indı- ği pembe salon girişinde HDT Müsteşan Tevfik Altınok'a rastladı: - Hayrola Tevfik Bev? Altınok. "çağnlı olmadığı" halde yemeğin verileceği salona kadar gelmesinin nedenini izah etti: - Efendim bu heyet junior (genç) üyelerden müteşekkil. Si- zin devleti temsilen Devlet Baka- nı olarak böyle bir heyete yemek vermeniz protokol bakımından yanbş olur. Bu heyetin muhata- yunca kıpkırmızı kesildiğı bu sözlere. "Ben bu işin kitabını yazdım. Size göndereceğim" karşılığını \erdi. Tansu Çiller kendini mutlaka kanıtla- malıydı. Büyük ümitlerle getirildiği eko- nomiden sorumlu Devlet Bakanlığı'nın en önemli üretimi ekonomik paket olacaktı. Ancak bürokratlarla arası iyi değildi. HDT Müsteşan Tevfik Altınok ve DPT Müsteşan İlhan KesicTnin kendisini "en- geüedikleri" saplantısına düşmüştü. Pake- tin hazırlanmasını bu yüzden Osman Ünsal. Yaman Aşıkoğlu ve Yücel Edil'e havale etti. Paketle ilgili çalışmalar Büyük Ankara Oteli'nın asma katındaki "pembe sakwı"da başlatıldı. Çalışmalann büyük bölümüne Tansu Hanım'ın eşi Özer Uçuran Çiller de katıhyor. bir yandan vapılanlan denetler- ken. bir yandan da Ankara'da "kendi işle- ri" ile ilgili temaslan sürdürü\ordu. UDİDEM yeniden şekilleniyor Pembe Salon'a giren çıkanın haddi he- sabı \ oktu. Genç uzmanlar bilgısayarlann başında adeta o\un oynar gibi grafikler çi- ziyor. rakamlar toplanıp çıkanlıyor. İstan- bul'da "havuzbaşı"nda şekillendirilen Program Süleyman Demirel başkanlığındaki Yüksek Plan- lama Kurulu'nda ele alınacak- tı. Toplantının yapılmasına sa- dece 2 saat kalmıştı. Ankara Oteli'nin fotokopi makinesi ise çok ya\aş çalışıvordu. Özer Uçuran Çiller: - Ne yapacağız? Dosyalar ye- tişmeyecek.. Bu yakınlarda bir kırtasiyeci yok mu? Bunun üzerine Tunus Caddesi'ndeki Atayurt Pasajı'nın ıçindeki kırtasiyeciyegi- dildi. Özer Uçuran Çiller. iki genç uzmanla birlikte fotokopi cihazının başında dura- rak metni çoğalttı. Trilyonluk mal varlığı Çoğaltılan sa\falar verlerde \ayılarak harmanlandı. bir taksi ile yenı Başbakanhk binasının ikınci katındaki YPK salonuna yetiştırildi. Zamanla yanşılarak hazırlanan paket harmanlanırken bir hata yapılnuş. kimi sayfalar ters takılmıştı. YPK salonundan telaşla çıkan bır görevli: - Sayın Ekrem Ceyhun kendisine gelen nüsha bozuk diye çok sinirlendi. Düzgün bir metin varsa değiştirelim... Cevhun'a düzsün nüsha gönderildi. Devlet Bakanfiğında bulunduğu sürece Tansu Çiller'in "en çok başını ağntan" olaylardan biri kabine arkadaşı olan Cavit Çağlar'ın tutumu. diğeri de bır türlü gün- demden düşmeyen "trilyonluk" mal varlıeı idi. Çillerler'in özellikle hisse senedi portfö- yü basın tarafından sık sık açılıyordu. Çil- ler. basın danışmanı Ali Bilge'- ve: - Yavrum, bizi üç noktadan hep vurmak istediler. Biri şu so- yadı meselesi, diğeri İstanbul Bankası, öbürünü herkes biliyor Kooperatif. Şimdi de bu hisse se- nedi mesclesini çıkardılar. Ben o Millivet'teki çocuğa (İhsan Ak- demir) bunu söyledim. Biz se- çimlerden önce bîsse senetlerimi- zi sattık. Şu çocukla tekrar görüşevim, yazdıklannı tekzip etsin. Tansu Çiller'in kamuoyuna açıkladığı mal beyanı üzerinde- ki tartışmalar (4) gündemden hıç düşmedi. Gazeteciler. Tansu Çiller'in çocukluğunu ve genç kızlığını geçirdiği Taksim'deki "Ankara Palas Apartmanı"nm kapıcısını bulup konuşturmuş- lardı. Kapıcı. "Kendi halinde bir memur ailesi olan Çillerler. yı- llarca bu apartmanda mütevazı bir yaşam sürdürdfiler. Ecevit'i çok severierdi. Hatta Tansu Çil- ler gelinliği ile bu apartmandan çıktı" diyordu. YARIN:'Bune servet kardesim?' Haber Merkezi - Tansu Çiller'in. özellikle son vı- Ilarda edindiği gavrimen- kuller arasında. İstanbul- Kilyos-Armutlu me\kı-309 no.lu parselde kayıtlı 29.8 dönüm büyüklü- ğündeki arazi. bır "ekonomi profesörünün" yatınm anlayışını sergilemesi bakımından ol- dukça ileinç bır örneği oluşturuyor. Kilyos'- taki Turban Tesisleri'nin yanında bulunan ve "halk plajı" olarak tanınan kıyı kuşağının 30 m. kadar gensınden başlavan bu arazı. satın alındığı sırada "imara vasak" = _ = ^ M a i ^ ^ olmasına karşın. daha sonra hukuka aykın ışlemlerle yapılaşmaya açılmış ve bu nedenle dc dava konusu ol- muş durumda. Arazının ilk sahibi, bır Bağ-Kur emeklısı olan N'ija- zi L'zuner. Uzun \illar. arazi- sine ımar ıznı almak. böylece "tarla" vasfından. vapılaş- maja usgun "arsa" \asfına kavuşturmak dolaşısıvla "de- ğerini de vükseltmek" için çaba gösteren Uzuner. 1990'- lı vıllara kadar bunda başanlı olamıyor. Çünkü arazı. nazım planlarda hep "tarım alanı" olarak görünüvor. Ashnda. Tansu Çıller'ın bu arazi>e ılk kez 1986'da müş- teri olduğu da bilinıyor. Çil- ler. satın almaya karar ver- meden önce. Sarıyer Beledi- yesi'nden arazının ımar du- rumunu soruyor. E%rak Bö- yükşehir Belediyesi'ne gönde- riliyor. Ne var ki, o yıllarda "sade bir profesör" olan Çıl- ler'in bu e\rakına. "rutin bir işlem" uyculaniyor ve "1/25.000 ölçekli' planda tarım alanında kaldığı" belır- tılerek. imara açılmasının mümkün olmadığı bıldırilı- yo.\ Aynı yazışmada. "mevzii imar planı" ile de bunun sağla- namayacağı. çünku o bolge- de yenı bır planlama ıçın ge- reklı olan en az 15 hektarlık büyüklüğü. yaklaşık 3 hektar olan bu arazının sağlamadığı da vurgulanıyor. Bu "tıkanıklık" üzerine Çiller araziyı satın almaktan vazgeçince Nıyazi Uzuner ye- niden kendi çabalannı sür- dürmeye başlıyor. Bırkaç yıl geçtıkten sonra yeniden y aptığı başvuruyu. bu kez Sanyer Beledıyesı "arazide askeri amaçlı korugâh binaları var" gerekçesıy le. artık Bü- yükşehir Belediyesi'ne bile sormadan eeri çeviriyor. Böylece. Kilyos'taki 29.800 ıZ 'lik taşınmaan imara açı- 'Gayrhnenkul zengîni9 birekononıi profesörü Bu yöntemler arasında, 1980'li yıllann sonlannda başlayan en "radikal" çö- zümlerden biri, arazileri "imar affı" kapsamına sokmak; boy lece "gecekon- du var ve onları düzenliyo- ruz" bahanesiyle. planlanarak inşaat hakkı elde edilmesini sağlamak. ANAP'ın ünlü "Is- lah Imar Planları" uygulamasının. "boş arazi- lerde" de yürürlüğe sokulması anlamına gelen bu yöntemin "başarılı olabilmesi için" tek ko- şul, ilçe belediye meclisini ikna etmek ve böy- lece Nazım Plan'a uymak görevi olan Ana- imarayasak arazilerde uısaat anlaşmaları m labilmesi için. ancak "nüfuz- lu" ve "etkin" bır kişinın bu taşınmaza sahip olmasından başka olanak pek kalmıyor.. Tarih 2 Mart 1992'dir Tapu dairesinde olabil- diğince "sessiz" ve bir o kadar da "hızlı" bir ahm-satım işlemi yapılmaktadır Tansu Çiller artık ülkenin gözde bakanlanndan binsıdir. Niyazi Uzuner'le fıyatta da anlaşma sağ- lanmış ve 309 no.lu parselin "imara yasak bile olsa" satın alınmasına karar venlmıştir İşlem 3 Mart 1992'de sonuçlanıyor tapu kayıtlanna göre 1 milyar 118 milyon lira karşılığında. yaklaşık 30 donümlük arazi Tansu Çiller'in mülkiy etine geçıy or. O tanhte. aynı yöredeki benzer arazılerin"rayiç bedeüe- rinin" m 2 "si 500 bin ile 1 milyon lıra arasında olduğunu bılenler, bu alışverişteki "normal fi- yatın" en az 15-20 mily ar lıra civ annda olabı- leceğini. ancak "vergije esas olan" tapudaki satış bedelinın bunun yüzde 10'nundan bıle düş_ük olduğunu aralannda konuşuyorlar. Ote yandan. belediyeden artık "imar duru- mu sorulmadan" sonuçlandınlan bu alışveri- şin gerçekleştiğı sıralarda, Tansu Çillerın ko- cası Özer (L'çuran) Çiller de. Sarıyer'e 2. Baş- kan oluyor. Böylece. Çiller ailesi Sanyer Bele- diyesi ile hem "mülk Uişkisi" açısından, hem de "spor kulübü camiası" içinde etkın olarak yer alarak. birdenbıre "sıcak bir yakınlaşma- ya" da girmiş oluyorlar. "Gecekondu yasasıyla" imar Ashnda. Sanyer-Kjlyos bölgcsındekı tanm ve orman arazilerinin. istanbul Nazım Planı"- nda ve bölgeye ait 1 25.000 ölçekli Çevre Dü- zeni Planı'nda tanm alanı olarak gösterilmiş olması, elbette ki salt Çiller'in yeni satın aldığı arazi için değil. yöredeki benzer konumda bu- lunan binlerce dönüm arazi için de başlı başı- na bir "sorun" olarak görülüyor. Ne var ki. yine bölgede yatınm yapmak is- teyen birçok kışi ve grup. bu "sorunu" değişik yöntemlerle aşabilmiş \e arazılerini imara açtırabilmiş durumdalar. • Çiller'in Kilyos'taki 34villası, "gecekondu muamelesiyle" imar izni aldığı için. yargı karanyla yıkım tehlikesi altında. kent Belediyesi'ne "müdahale olanağı" taru- madan. araziyi Nazım Plan'a aykın olarak imara açmak. Çünkü. yine ANAP'ın bu ünlü af yasalan kurallanna göre. "gecekondulaşan ya da gece- kodulaşmak üzere olan bölgeleri pîanlayarak imara açma" yönteminde. bu amaçla yapılan Islah İmar Planlan'nın İlçe Beledjye Meclisi'- nceonayı "veterü'"sayılıyorveaynca buplan- lann Nazım Plan'a uygunluğu açısından Ana- kent Belediyesi'nce denetımi ve onayı zorun- luluğu bulunmuyor. Özer Çiller. işte bu "ola- nağı" değerlendirmek \e Tansu Çiller'in bir an önce "yatırıma dönüştürmek istediği" Kil- yos'takı 29.8 donümlük tanm arazisıne "villa- lar" inşa edilmesini sağlamak üzere. "Sanyer spor takımımn hamisi" Sanyer Belediyesi'ne "Islah İmar Planı yöntemini" öneriyor. Çillerler bunu önenrlerken. bölgede daha önce "aynı yöntemle" inşaatlara başlayan Alarko Grubu'nun Demirciköy 'deki arazileri- nı de "emsal olarak" gösteriyor ve dayatıyor- lar. Çünkü. Alarko'nun arazisi de yine Nazım Plan'larda tanm alanı olarak göründüğü için ashnda imara yasak olan. ancak "gecekondu- laşma eğilimi" bahanesiyle Islah Planı yapıla- rak lüks villa sıteleri inşaatına açılan "örnek- ler" arasında yer alıyor. Nıtekim. yine yörenin "nüfuzlu" isimlerin- den. İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu'nun yakın arkadaşı, şımdilerde Muğla - Marmaris bölgesinde on binlerce donümlük "davalı ara- zileri" mülkiyetine geçirmek için uğraşan Me- tin Kaya Çağlayan'ın da yine aynı yöntemJe. 540 donümlük imara yasak arazilerini "gece- kondu affı kuralıyla" yapılaşmaya uygun hale getirdiği de "emsal gösterilen" bir başka örnek uygulama... YARiN.-BlrGünde üeclls Onayı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear