23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 16 ŞUBAT1994 ÇARŞAMBA HABERLER Birleşik SosyalistAlternatif in İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı iddialı Kafaoğlu ıııeydaıı okııyorAYDIN ENGİN Sosyalistler uzunca süren bir suskunluk döne- minden sonra 27 Mart yerel seçimlerinde yenı- den kamuoyunun önüne çtkıyorlar. Birleşik Sosyalist Alternatif (BSA) adını benimseyen seçiın ıttifakı Sosyalist Birlik Partisi, Kurtuluş \e Emek çevrelerı, Yeşiller ve feministlerden olusuyor. BSA İstanbul Büyükşehir Beledhe Baskanlığı içın ekonomist Aslan Başer Kafaoğ- lu 'nu aday gösterdi. Kaf aoğlu sosyalistlerin istan- bul kentı için öngördükleri çözüm önerilerini ve öteki adaylara ilişkin eleştırel görüşlerinı kendı- sıyle yaptığımız söyleşıde açıkladı. - Sayın Kafaoğlu, siz Sosyalist Birlik Partisi (SBP), Emek ve Kurtuluş çevreleri ve YeşUlerin oluşturduğu bir seçün ittifakının Bir- leşik Sosvalist Alternatif in Istanbui Büyükşe- hir Belediye Başkan adayısınız. Şunu sormak istiyorum öncelikJe: Gerçekten bir alternatif, bir seçenek misiniz ? KAFAOĞLU - Evet. Bence şu dönemde meydana geürilebilecek iyi bir seçenek bu. Bel- kı daha ıyi olabiürdi. Ama benım umduğum- dan daha iyidir durumumuz. Ben sayın Aren "Buna çalışıyoruz" dediğinde yapabilecek mi. diye meraktaydım. Benim beklediğimden da- ha iyi bir gerçekleşmedir bu. Çünkü geçmışte- ki birleşme teşebbüslenni filan iyi bildiğım ıçin söyleyebiliyorum, bu benim beklediğimden daha iyi bir birleşmedir. - Peki Aslan Başer Bey. Birleşik Sosyalist Alternatif... Seçenek diyo- nız. Neyin alternatifi, neyin seçeneği bu? KAFAOĞLU - Bugün Meclıs'te yer almış partilerin hepsinın dışında bir sççenek. Bu partiler asbnda bır- bırinden ayn görünseler bıle. bun- lann tümü seçeneklenn biridır Hatta Refah bile. Bunlann alterna- tifi, seçeneğ) sosyalistlerdir. Türkiye'de kapitalizm hiç uğramadığı güçlükler karşısındadır. Yani kapitalizm son kurşunlannı atmaktadır Türkiye'de. - Peki efendim, Birleşik Sosyalist Alternatirin "birleşık"liğini ve ne- yin seçeneği olduğunu konuştuk. Adınızda bir de "sosyalist" >ar. Oysa sosyalizm dünya çapında bir bunalım yaşıvor. Reel sosyalizm de denen. düzen tümüy le çöktü. dağıldı. Bu dunımda sizin içinde v eraldığınız Birleşik Sosyalist Alternatirin or- tasındaki "sosyalist" terimi nasıl bir içerik taşıyor? KAFAOĞLU - Şımdi şöyle söy- leyelim: Sosyalizmi temsil ettiği söylenen Rusya'da o düzenin çöktüğü. daha doğrusu o yönetimin taraftarlannın elınden ikııdan kaçırdıklan belli. Fakat ben Rusya"da son sözün söylendığı kanısında değılim hala. - Peki efendim izin verirseniz biraz Türkiye'- ye dönelim. Birleşik Sosyalist Alternatif. kısaca BSA diyebilir miyiz? KAFAOĞLU - Tabiı. tabıi. - BSA bildiğim kadanyla Sosyalist Birlik Partisi'nden. bağnnsız sosy alistlerden, Emek ve Kurtuluş çevrelerinden ve Yeşiller'den... KAFAOĞLU - YeşiIJer ve Anti-Mılıtarist diye bir örgütlenme var. onlar ve femınistler. - ...ve feministlerden olusuyor. Peki. bu bir se- çim ittifakından mı ibaret? KAFAOĞLU - Ben sanmıyorum. Çünkü Türkiye buna ıhtiyaç duyacaktır. Çünkü Tür- kiye'de kapitalizm hiç uğramadığı güçlükler karşısındadır. Tıpkı Osmanlı devletindekı gıbı bir duruma gelinmıştir. Yanı kapitalizm son kurşunlannı atmaktadır Türkıye"de. Tür- kiye'de hükümetin ekonomiye hakımıyeti kaybolmuştur artık. - Yani o yüzden mi siz BSA'nın bir... KAFAOĞLU - Devam edeceğını, kahcılaşa- cağmı söylüyorum. Türkiye'de sosyalizm çok kuvvetlidir şimdi. Veya başka türlü söyleyelim: Kapitalizm çok zayıftır şimdi. - Anladım efendim. Şimdi ben... KAFAOĞLU - Bakın bugün 65'teki TİP ol- sa iktidara gelirdi. - Bir sonım var. Siz de söylediniz. Siyasi par- tiler çok düşiik oranlarda oy alacaklar. Böyle kritik bir dönemeçte Birleşik Sosyalist Alterna- tif seçime katüıyor. Siz en öoemli kentin büyük- şehir belediye başkan adayısınız. Siz bu dunım- da sol oylar denen oyları bölmüş ohnayacak mısuuz? KAFAOĞLU - Ben onlan. sol oylann gide- bıleceğini varsaydığınız o "sol" partileri ben sol kabul etmıyorum. - Peki efendim bir başka soru. Sanıyorum se- çimlerde kazanmayacaksmız. Siz ne diyorsu- nuz? Adaysınız siz. Kazanacak mısınız? Kazan- ma şansınız var mı ? KAFAOĞLU - Kazanma şansı gördüğüm için girmedim ben bu işe. Biz bu bloku onun ıçin teşkil etmedik. - Zaten benim soracağım da aslında buydu. Madem kazanamay acaksmız, niçin giriyorsu- nuz seçimlere? KAFAOĞLU - Biz mesajlanmızı veremiyo- ruz. Türkiye dünyayı bir kuyunun dibinden seyrediyor gıbıdir. Biz sosyalistler fıkrimizi duyuramıyoruz. Kabuslar olur hani. Adam kaçar. Ama kaçamaz. Bağmr. sesi çıkmaz. Biz bu seçimlerden yararlanıp kendimizi tanıtmak istıyoruz. - Yani aslında bu yerel seçimler, bu seçim piatformu sizler için bir bahaneden mi ibaret? KAFAOĞLU - Bahane değıl. Bazı yerlerde kazanabileceğımızi ben düşünüyorum. Birkaç üyemizi belediye meclıslerine sokacağımıza inanıyorum. - Peki efendim, bu açıklamalar, bu özgön du- rum bir yana, siz resmen İstanbul Beledive Baş- kanlığı'na talipsinu. Anlı şanlı, ünlü rakipleri- kavram üretilmiştir. Bütün dünyada geçerli bir kavramdır bu. Belediyelerin ilk görevi o kentteki yurttaşların yaşam kalitesini yükselt- mektir. En azından düşürmemektir. - Nedir Aslan Başer bey bu y aşam kalitesi de- diğiniz? İçeriği ne bu kavramın? KAFAOĞLU - Yaşam kalitesi yurttaşlann soluduğu havanın. ıçtiğı suyun temiz olması; sokaklann gürültüsüz olmasıdır. Bunlann hıç- birinin bir kavram olarak yaşam kalitesi ağız- lanna gelmemiştir. Ne dıyorlar? "Dünya deği- şiyor, gelişiyor, sosyalizm ölmüştür, falan fi- lan..." Asıl sosyalistler değıştınyor dünyajı. Bu hep böyle oldu. böyle olacak. Zaten bu ku- ral ve ilkelerin çoğunu sosyalistlerden aynlmış çevreciler koymuşlardır. Biz evvela yaşam ka- litesi ile gireceğiz işin içine. Yaşam kalitesi de- mek, tekrar ediyorum. temiz bir hava. temiz bir su, temiz bir çevre ve gürültüsüz bir sokak- tır. İlk hedeflenmız bunlar olacak Bunu söy- leyen oldu mu aralannda? - Planlamadan söz edivorduk... KAFAOĞLU - Biz planlamayı halkımıza verilen sunarak, bir bılim kurulunun verdiğı venlen sunarak. sık sık kurultaylar, top- lantılar yapacağız. evet bu bilimse! veri ve hedefleri halkın karanna sunacağız. Kararlar halkın kendi kararlan olacak. Ama veri ve he- defleri biz vereceğiz. Diyeceğiz ki kentımizin yaşam kirliliği haritası budur. Örneğın en kirli - Yani çop vergisi alınmamalıdır mı demek iv tiyorsunuz? KAFAOĞLU - Tabii. "İstanbul'un taşı topra- ğı altın" denir hani. Bırakın taşı toprağı, İs- tanbul'un çöpü altındır, çöpü. Yurttaş bu çöpü beledıyeye bedelsiz veriyor. - Yani çöp yeniden değeriendirilirse diyorsu- nuz? KAFAOĞLU - Tabıi. Sadece kağıttan bele- diyeye her gün 100 mılyon gelebılır. - Bu 100 milyon bir besaba filan dayanıyor mu? KAFAOĞLU - Hesaba kitaba dayanıyor el- bette. 3 bın ton kağıt kullaruyor İstanbul. Günde yani. Bunun 1500 kilosu hurda kağıt olarak geri döner. 700 lıradan kilosunu çarpın. Ne yapar 105 milyon. Günde 105 milyon. - Peki efendim şu ana kadar belediye başkan adayı olarak İstanbullulara çevre ağırlıklı ko- nularda hassas olacağınızı ilettiniz bu söyleşide. Şimdi bir de... KAFAOĞLU - Suyu da söyleyeyim. Şimdi öteki başkan adaylannın birleştikleri konu, yani su sorunun çözümünde şu: Bolu'dan, Melen Çayı'ndan su gelecek. Şile'ye gelecek. Orada büyük bir rezervuar yapılacak. Bu hiç çözüm değildir. - Niye? KAFAOĞLU - Bir tek noktadan söyleye- yim. Bir tek nokta bile yeter. İstanbul'un suyu- nun yüzde 30'u Anadolu yakası- nda. yüzde 70'i Rumeli yakasında tüketilir. Şile'ye su getirmek hiç mana ifade etmez. O suyu nasıl ge- çıreceksiniz boğazdan? - Peki efendim suyun çözümü için sizin öneriniz ne? KAFAOĞLU - Efendim, su soru- nunun çözümünü Anadolu yakası- nda arayan kesinlikle akım kala- caktır. Çözüm İstranca derelennde- dır. Bu konuda yazılmış çok değerli raporlarvardır Bu raporlan ıncele- Planlama- cılar böyle \A gerçekleş- m e s i elediyelerin görevi yurttaşlann yaşam kalitesini yükseltmek, en azından düşürmemektir. Yaşam kalitesi temiz bir hava, temiz bir su, temiz bir çevre ve gürültüsüz bir sokaktır niz var katıldığınız seçim yarışında. Bu rakiple- riniz arasında bir ay rım gözetiyor musunuz? KAFAOĞLU - Hıçbıraynm gözetmiyorum. - Bu kadar kestirme yanıtınız. KAFAOĞLU - Bu kadar net. Bu kadar kes- tirme. Bir kere hepsı de örneğın şehir planla- masının mantığında birleşıyorlar. Su sorunu- nun çözümünde aynılar. Çöp meselesınjn çö- zümünde aynılar. Ulaşım meselesinin çözü- münde gene aynılar. Sayın Nurettin Sözen bu ulaşım alanında farklı bir yaklaşım getirmişti. Partisının adayı şimdi bunu kabul etmiyor. Bunlar a\nı vöntemleri uygulayacaklar. - Peki efendim, rakipleriniz arasında bir ay- rım yapmıyorsunuz. SHP, CHP, DSP için de geçerli bu y argınız. Peki İstanbul halkına niçin size oy vermeleri gerektiğini... Öyle ya siz aday- sınız. Ne diyeceksiniz? KAFAOĞLU - Anlatayım. Bunu anlataca- ğız bu kampanya boyunca. Bir kere bu kenti biz. öteki adaylann mensup olduklan partile- rin geleneğı \ e kendi çalışma biçimleri gibi yu- kandan. bürokratik şekilde yönetmeyeceğiz. Biz halkla beraber yöneteceğiz. Cçer aylık ku- rultay lar yapacağız. Ve planlamayı bihmsel şe- kilde yapacağız. - Yani ne gibi bir planlama? Öteki adaylar da planlamadan söz ediyorlar. Onların da planlan var. Aynca bir kent zaten planlama olmaksızm yönetilmez ki... KAFAOĞLU - Şimdi bunlann hiçbiri kent planlamasını bilmiyorlar. Bilmediklerini gös- termışlerdır. Belediyeciliğin temel karakterini oluşturan bir ılkeyı bilmedikleri için. - Nedir oilke? ' KAFAOĞLU - "Yaşam kalitesi" diye bir yer işte ne bileyim. Göztepe'dir, Gaziosman- paşa'dır, şuradır, buradır. - Buyrun verin karannızı. KAFAOĞLU - Buyrun venn karannızı, di- yeceğiz... Ama kararlan böyle vermeye öteki adaylarda teşebbüs bile yok. Bunun önemini anlayanyok. Başka birkonuda bıraynntı, bir örnek vereyım. Çöp meselesı. Çöp bütün dün- yada alanlara yığılarak yok edılme yoluna gi- dilmiyor. Böyle bir çözüm yok dünyada. Çöp sorununun ilkesi, alfabesi \ardır. Bu alfabenin A harfi bile bunlann ağzından çıkmadı bugüne kadar. Biz planlamayı halkımıza verileri sunarak, yapacağız, biz bilimsel veri ve hedefleri halkın bilgisine sunacağız. Kararlar halkın kendi kararlan olacak. - Nedir o ilk harf, o A harfi? KAFAOĞLU-Tasnif - Çöplerin tasnifi mi? KAFAOĞLU - Evet. Çöpün tasnifi. Beledı- yeler kaldınmda tasnif yapar. yurttaşa bu tas- nifi kendısinin yapacağı olanaklar yaratır. Çöp sorununun alfabesi budur. Aslında getir- dikleri çöp vergısi de yanhştır. olanaksız projelere "Beyaz fıl projesi" derler. Melen Çayı projesi de bir beyaz fll projesidir. dim ben. Bu Melen Çayı projesi var ya. planlamacılar böyle gerçekleş- mesi olanaksız projelere "Beyaz fll projesi'' derler. Melen Çayı projesi de bir beyaz fıl projesidir. 100 kilo- metredır oradan İstanbul'a. Türki- ye o çok hayati Urfa Tüneli'ni, 26 kilometrelik Urfa Tüneli'ni 19sene- dir delemedi. Türkiye küçük mü- hendislik projelerini yapabiliyor. Büyük mühendislik projelerini ya- pabilecek teknolojik düzeye daha gelmedi Türkiye. - Peki efendim bu çok önemli sonınların yanı- sıra, İstanbul'da büyük arsa rantlan yaratdıyor ve tam bir rant vurgunu yaşanıyor. BSA'nın be- lediye başkan adayı olarak sizin İstanbul'da rant vurgununun, arsa rantı vurgununun önien- mesi konusunda önerileri nedir? KAFAOĞLU - Bakın. konut mülkiyeti baş- kadır. arsa mülkiyeti başkadır. Arsalardaki spekülasyonu Türkiye önlemelidir, önlemek zorundadır. Türkiye. arsa da spekülasyonu, vurgunu önleyecek bir hukuk düzeni içinde değıl. Ama bütün Batı ülkeleri bu hukuk düze- nının ıçinde. - Yani arsa rantı vurgunu üstüne önerinizin somutlanması nedir efendim? Ben henüz anla- yabilmiş değilim. KAFAOĞLU - Temel olarak. kalıcı çözüm olarak arsa mülkiyeti hukukunun mutlaka de- ğiştirilmesi gerekır. Bu mülkiyet hakkı aykın filan da değildir. Arsanın mülkiyeti sahibine verilır. Ancak kullanma koşuluyla. Aynca bu noktaya gelinceye kadar vergilendirme yoluy- la da çok şey yapılabilir. Arsa rantı vurgununu cezalandıran bir vergilendinne ile çok yol alı- nır. Rant vurgununu önlemez vergilendirme ama azaltır. Ama sorunu tam çözmenin yolu arsa mülkiyeti sistemini değıştirmektır. - Peki son bir soru efendim. Katılımcılıktan söz ettiniz. Ne anlıyorsunuz bu kavramdan? KAFAOĞLU - Bugün Türkiye'de gönüllü kuruluşlarla ışbirliği yapıiabılecek bir özgür- lük. bir demokrasi havası estirebılmek lazım. Biz ne dedik? Üç ayda bir semt semt kurultay- lar düzenleyeceğiz. Halkın fıkirlerine, kararla- nna baş\ uracağız. Biz demokrasiyi böyle kavnyoruz. Türkiye'de işte bu yüzden sosya- listlerin zamanıdır diyorum ben. Avrapa Parlamentosu'ndan seçimlere gözlemci CEMSEY BRÜKSEL - Avrupa Parlamentosu, 21 martta yapılacak yerel seçimler sırasında Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki seçımleri izlemek üzere gözlemci göndermeye karar verdi. Diplomatik kaynaklar, idari nedenlerle, bu karann uygulanmasırun henüz kuşkulu olduğunu belirtiyorlar. Geçen hafta yapılan Avrupa Parlamentosu toplantılannda, hemen hemen tüm parlamento gruplanmn verdikJeri ayn ayn öneriler görüşülerek 27 Mart seçimleri sırasında Türkiye'ye gözlemci göndenlmesıne karar venldi. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden 'Kürdistan'olarak söz edilen karar metninde. bu karara gerekçe olarak, bölgedekı çatışmalann artarak devam etmesi ve alınacak önlemlerin şiddete karşı olan siy asi parti ve gruplann seçim propagandası yapmalannı engelleyebileceği gösterildi. Bu yerel seçimlenn Güneydoğu'da halkın siyasi tercıhlerini genel seçimlere göre daha iyi yansıtacağı, uluslararası kurumlann varlığının daha güvenılir bir seçim ortamı yaratacağı iddialanna da yer verilen Avrupa Parlamentosu karannda. Avrupa Parlamentosu gözlemcilerinin bölgeye gitmesi ıçin gereken hazırhklann yapılması ve Türk yetkililerinin de seçim gözlemcilerine her türlü yardımı göstermesı çağnsında bulunuldu. PKK terörü ile birlikte. "Türk ordusu ve güvenük kuvvetlerinin bazı unsurlan"nın sivil halka karşı uyguladığı öne sürülen şiddetın kınandığı kararda, 'seçimler sırasında tüm taraflann askeri harekatlarını durdurması" istendi ve 'DEP'in kapatılma tehlıkesıyle karşı karşıya olduğu belirtildi. Kararda aynca. "Kürt sorununun, askeri yoldan değil, ancak halkının etnik, kültürel ve dil açısından çeşitliliğini kabul eden çoğulcu bir Türkiye'de demokratik yollardan çözülebileceği" görüşünedeyer venldi. Brüksel'dekı diplomatik kaynaklar. bu karann uygulamaya geçırilmesı ıçin Avrupa Parlamentosu'nda mali kaynak aynlması, kimin gideceğinin belirlenmesi, nelerin yapılacağının belirlenmesi gibi kararlar alınması gerektiğini belirttiler. HAFTAYABAKIS AHMET TANER KIŞLALI Refah'ın Dözeni... Toplumda büyük çoğunluğun değer yargılarına ters düşenler için iki yol vardır Ya düşüncelerini ve niyetlerini apaçık ortaya koyarlar. Insanları "şoke" ederler Toplumdan soyutlanırlar. Umutsuzluğun verdiği saldırganlıkla "şiddef'e başvu- rurlar. Ve de yok olurlar Tıpkı 12 Eylül öncesinin bazı sol grupçukları gibi.. Ya da daha kurnazca davranırlar. Asıl niyetlerini giz- lerler. llımlı ve hoşgörülü görünmeye çabalarlar. Kendi- lerini halkın kabul edebileceği bir kılığa sokmayaçalışır- lar... Alıştıraalıştıra. aşama aşama amaca ulaşmak ana yöntemleridir. Ve de toplumu aldatırlar. Gerçek yuzleri ortaya çıktı- ğında, çok kez iş işten geçmiş olur... Tıpkı Mussolini'de, Hitler'de olduğu gibi... • RP'ye en büyük desteğin Suudi Arabistan'dan geldiği, artık saklanamayacak kadar ortada. Öyleyse Sayın Erbakan ve arkadaşlarının kafaların- daki "gerçek" düzenin ipuçlarını da orada aramak pek yanlış olmaz. Oradaki uygulamaları ve sonuçlarını bil- mek de elbette her Türk seçmeninin hakkı olur.. Oseçmene "adilduzen"leilgilısomutörneklerianlat- mak da bizım hakkımız olur... • Tanığımız, Suudı Arabistan'da uzun süre çalışmış bir arkadaş. Anlatıyor: "- Arabamızı kaldınmın kenarına park etmiştik. Bir Suudı Arabistanlı'ya ait araba, yasak olduğu halde U donuşu yaptı. Hızını alamayarak gelip bıze çarptı. Kadı- nın karşısına çıkarıldık. Suçun yarısmın onda, yarısının da bizde olduğuna karar verdi. Onun suçu dikkatsizlik, bizim suçumuz ise orada bulunmuş olmaktı..." Kadı kendilerine şöyle demiştı: "- Eğer memleketinizde kalıp buraya gelmemiş olsay- dınız kaza da olmayacaktı. Öyleyse suçun yüzde 50'si de size aittir." Suudi Arabistan'da içki yasak, uyuşturucu yasak, fu- huş yasak... Her tezgahın altında vıski var. 100 doları bastırınca şi- şeniz hazır Bütün ana yollarda "Uyuşturucu Kullanmayın!" yazı- larının kocaman kocaman yer aldığı tek ülke Suudi Ara- bistan.. Uyuşturucu kullanmanın cezası ölüm. Ama bü- tun gözlemler, örneğin "esrar" kullanımının ABD'den daha yaygın olduğunu gösteriyor. Zengin şeyhlerin ço- cukları uyuşturucu ile yakalandıklarında idare ediliyor- lar Porno kasetler inanılmayacak kadar yaygın. Fuhuş Kabe'nin yanıbaşında ve açıktan yapılıyor. Endonezyalı, Malezyalı, Mısırlı "hızmetçı"\er, varlıklı kesimlerde el-, den ele devrediliyorlar. Asyalı "rı/zmefç/"(!)sini, bir haftalığına Türk arkadaşı- na ikram eden konuksever işadamları var. • Namaz dayakla oruç dayakla. Sol el ile yemek yemek yasak. Ama çatal yerine kullandığı sağ elini, yemek bi- tınce üzerıne sürerek temizlemek serbest. Çişini duvar kenarlarına yapmak serbest Namaz saatinde sokaklarda dolaşanları yakalayan "din polisı', doverek oracıkta namaz kıldırıyor. Namaz saatlerinde bütün kepenkler iniyor. Ama kepengini indi- ren kimisi camiye giderken kimisi arkada uyuyor. Ve kadınların hepsi çarşaflı Ancak gözlerini, ellerini ve ayakkabılarını görebiliyor- sunuz. Daha fazlasını görmek tstıyorsanız yurtdışına çı- kmalarını beklemek zorundasınız Yabancı havayollarının ucakları havalanır havalan- maz, uçağın tuvaletinin önünde bir çarşaflı kadın kuyru- ğu .. Çarşaflı giren, başı açık ve kısa etekle çıkıyor... • Bu mu "adıl düzen?" Refahlı dostlarımız bu sorunun yanıtını açıklıkla ver- meliler... "Evet" ise göğüslerinı gererek söylesinler. "Hayır" ise bunu lafı gevelemeden yapsınlar: "İslamda baskı yoktur. Temizlik esastır. Yasakla de- ğil, ikna ile sonuç almak gerekir Bunlar yanlış şeyler- dir!" desinler. Dürüstolsunlar ki kendilerine saygı duyalım. Dürüstolsunlar ki demokrasi bir halkı "aldatma"oyu- nuna dönüşmesin!.. DÜZELTME - Bir şanssızlık olsa gerek; son ıki yazımın ikisinde de önemli dizgi yanlışları vardı. Geçen yazımın anlaştlmaz hale gelen bölümünün aslı şöyleydi' O adamın profesörlüğünün iptali ıçin Prof. Mümtaz Soysal ile birlikte Danıştayda dava açtık. Unıversıtenin avukatlarına güvenmeyen Sayın Doğramacı, kendi ke- sesinden "en/y/" avukatları tuttu. Avukatlarda işinözü- nü bir yana bırakıp Soysal ile benım "dava açma yetki- mizin olmadığını" kanıtlama savaşı verdiler. Verso arastırması: 'Sağ'uı büyükpmtUeri yüzde 25'e ulasamaz •Verso Siyasal Araştırmalar Merkezd"nin araştırmasında ANAP. DYP ve RP'nin 27 Mart seçiminde yüzde 25 oy oranına varamayacağı öne sürüldü. Araştırmada üç 'büyük' sağ partinin toplam oy oranırun yüzde 60-63'ü bulacağı. SHP-DSP toplam oyunun ise yüzde 25'in altına düşmeyeceği belirtildi. Haber Merkezi-Verso Siya- sal Araştırmalar Merkezi'nce yapılan araşurmada. 27 Man'- ta yapılacak genel yerel seçim- lerde, ANAP. DYP ve RP gibi üç büyük sağ partiden hiçbin- nin yüzde 25'e ulaşamayacağı öne sürüldü Sağ partılerden u belki iki tanesinin yüzde 20'nin altında" bir rakama ulaşabıle- ceğı ıleri sürülen araştırma so- nucuna göre. seçimlerde "bü- yük" partilenn toplam. yüzde 85-88 orarunda oy toplayacağı belirtildi. Araştırmada. "SHP- DSP toplam oyunun yüzde 25'- in altına düşmeyeceği, üç 'bü- yük' sağ partinin de yüzde 60-63oranında oy toplayacağı" savunuldu. 1994 yerel seçimlenne "beş büyüklerin" yanı sıra iki "ba- şaltı" parti (MHP-CHP) iie bir sürpnz partinin (DEP) de ka- tıldığı belırtilen araştırmada, şöyle demldı: "Hemen hatırlatmak gerekir ki bu partiler "iktıdann lütfu' sayesinde seçime katılıyor da değildirler. Seçime katılmak üzere gereken "ağır" örgütlenme koşullannı tamamlamışlar, kıs- men "naylon' da olsa ülke ça-; pında üye kaydını gerçekleştir- mişlerdir. Bu nedenle MHP ve CHP dahil dokuz partinin top- lam yüzde 12-15 arasında oy alması hiç şaşırrıcı olmay acak- tır. Ömeğin seçime giren iki.' sosyalist partinin (SBP ve İP). toplam yüzde 1 dahi oy alama- yacağını kim iddia edebilir?" Kararsız oylar : Soz konusu oylann. kamuo- yunca gerçekleştinlen anketle- nn neresınde "gizlendiği" so-, rusuna yanıt aranan \e olası- lıkla yüzde 20'leri aşan "karar- sız" ve "yanıt yok" gruplanmn içinde olduğu kaydedildi..' Araştırmada. "Bu nedenle ka- nımızca 'kararsız' kişilerin oy- larının anket yanıtJarına bağlı olarak dolaylı biçimde 'büyük' partilere 'paylaştırıJması' bü- yük yanılgılara yol açabilir"' görüşune yer venldi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear