Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 16 ŞUBAT1994 ÇARŞAMBA
HABERLER
Birleşik SosyalistAlternatif in İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı iddialı
Kafaoğlu ıııeydaıı okııyorAYDIN ENGİN
Sosyalistler uzunca süren bir suskunluk döne-
minden sonra 27 Mart yerel seçimlerinde yenı-
den kamuoyunun önüne çtkıyorlar. Birleşik
Sosyalist Alternatif (BSA) adını benimseyen
seçiın ıttifakı Sosyalist Birlik Partisi, Kurtuluş
\e Emek çevrelerı, Yeşiller ve feministlerden
olusuyor. BSA İstanbul Büyükşehir Beledhe
Baskanlığı içın ekonomist Aslan Başer Kafaoğ-
lu 'nu aday gösterdi. Kaf aoğlu sosyalistlerin istan-
bul kentı için öngördükleri çözüm önerilerini ve
öteki adaylara ilişkin eleştırel görüşlerinı kendı-
sıyle yaptığımız söyleşıde açıkladı.
- Sayın Kafaoğlu, siz Sosyalist Birlik
Partisi (SBP), Emek ve Kurtuluş çevreleri ve
YeşUlerin oluşturduğu bir seçün ittifakının Bir-
leşik Sosvalist Alternatif in Istanbui Büyükşe-
hir Belediye Başkan adayısınız. Şunu sormak
istiyorum öncelikJe: Gerçekten bir alternatif,
bir seçenek misiniz ?
KAFAOĞLU - Evet. Bence şu dönemde
meydana geürilebilecek iyi bir seçenek bu. Bel-
kı daha ıyi olabiürdi. Ama benım umduğum-
dan daha iyidir durumumuz. Ben sayın Aren
"Buna çalışıyoruz" dediğinde yapabilecek mi.
diye meraktaydım. Benim beklediğimden da-
ha iyi bir gerçekleşmedir bu. Çünkü geçmışte-
ki birleşme teşebbüslenni filan iyi bildiğım ıçin
söyleyebiliyorum, bu benim beklediğimden
daha iyi bir birleşmedir.
- Peki Aslan Başer Bey. Birleşik
Sosyalist Alternatif... Seçenek diyo-
nız. Neyin alternatifi, neyin seçeneği
bu?
KAFAOĞLU - Bugün Meclıs'te
yer almış partilerin hepsinın dışında
bir sççenek. Bu partiler asbnda bır-
bırinden ayn görünseler bıle. bun-
lann tümü seçeneklenn biridır
Hatta Refah bile. Bunlann alterna-
tifi, seçeneğ) sosyalistlerdir.
Türkiye'de
kapitalizm
hiç
uğramadığı
güçlükler
karşısındadır. Yani
kapitalizm son
kurşunlannı
atmaktadır
Türkiye'de.
- Peki efendim, Birleşik Sosyalist
Alternatirin "birleşık"liğini ve ne-
yin seçeneği olduğunu konuştuk.
Adınızda bir de "sosyalist" >ar.
Oysa sosyalizm dünya çapında bir
bunalım yaşıvor. Reel sosyalizm de
denen. düzen tümüy le çöktü. dağıldı.
Bu dunımda sizin içinde v eraldığınız
Birleşik Sosyalist Alternatirin or-
tasındaki "sosyalist" terimi nasıl bir
içerik taşıyor?
KAFAOĞLU - Şımdi şöyle söy-
leyelim: Sosyalizmi temsil ettiği
söylenen Rusya'da o düzenin çöktüğü. daha
doğrusu o yönetimin taraftarlannın elınden
ikııdan kaçırdıklan belli. Fakat ben Rusya"da
son sözün söylendığı kanısında değılim hala.
- Peki efendim izin verirseniz biraz Türkiye'-
ye dönelim. Birleşik Sosyalist Alternatif. kısaca
BSA diyebilir miyiz?
KAFAOĞLU - Tabiı. tabıi.
- BSA bildiğim kadanyla Sosyalist Birlik
Partisi'nden. bağnnsız sosy alistlerden, Emek ve
Kurtuluş çevrelerinden ve Yeşiller'den...
KAFAOĞLU - YeşiIJer ve Anti-Mılıtarist
diye bir örgütlenme var. onlar ve femınistler.
- ...ve feministlerden olusuyor. Peki. bu bir se-
çim ittifakından mı ibaret?
KAFAOĞLU - Ben sanmıyorum. Çünkü
Türkiye buna ıhtiyaç duyacaktır. Çünkü Tür-
kiye'de kapitalizm hiç uğramadığı güçlükler
karşısındadır. Tıpkı Osmanlı devletindekı gıbı
bir duruma gelinmıştir. Yanı kapitalizm son
kurşunlannı atmaktadır Türkıye"de. Tür-
kiye'de hükümetin ekonomiye hakımıyeti
kaybolmuştur artık.
- Yani o yüzden mi siz BSA'nın bir...
KAFAOĞLU - Devam edeceğını, kahcılaşa-
cağmı söylüyorum. Türkiye'de sosyalizm çok
kuvvetlidir şimdi. Veya başka türlü söyleyelim:
Kapitalizm çok zayıftır şimdi.
- Anladım efendim. Şimdi ben...
KAFAOĞLU - Bakın bugün 65'teki TİP ol-
sa iktidara gelirdi.
- Bir sonım var. Siz de söylediniz. Siyasi par-
tiler çok düşiik oranlarda oy alacaklar. Böyle
kritik bir dönemeçte Birleşik Sosyalist Alterna-
tif seçime katüıyor. Siz en öoemli kentin büyük-
şehir belediye başkan adayısınız. Siz bu dunım-
da sol oylar denen oyları bölmüş ohnayacak
mısuuz?
KAFAOĞLU - Ben onlan. sol oylann gide-
bıleceğini varsaydığınız o "sol" partileri ben
sol kabul etmıyorum.
- Peki efendim bir başka soru. Sanıyorum se-
çimlerde kazanmayacaksmız. Siz ne diyorsu-
nuz? Adaysınız siz. Kazanacak mısınız? Kazan-
ma şansınız var mı ?
KAFAOĞLU - Kazanma şansı gördüğüm
için girmedim ben bu işe. Biz bu bloku onun
ıçin teşkil etmedik.
- Zaten benim soracağım da aslında buydu.
Madem kazanamay acaksmız, niçin giriyorsu-
nuz seçimlere?
KAFAOĞLU - Biz mesajlanmızı veremiyo-
ruz. Türkiye dünyayı bir kuyunun dibinden
seyrediyor gıbıdir. Biz sosyalistler fıkrimizi
duyuramıyoruz. Kabuslar olur hani. Adam
kaçar. Ama kaçamaz. Bağmr. sesi çıkmaz. Biz
bu seçimlerden yararlanıp kendimizi tanıtmak
istıyoruz.
- Yani aslında bu yerel seçimler, bu seçim
piatformu sizler için bir bahaneden mi ibaret?
KAFAOĞLU - Bahane değıl. Bazı yerlerde
kazanabileceğımızi ben düşünüyorum. Birkaç
üyemizi belediye meclıslerine sokacağımıza
inanıyorum.
- Peki efendim, bu açıklamalar, bu özgön du-
rum bir yana, siz resmen İstanbul Beledive Baş-
kanlığı'na talipsinu. Anlı şanlı, ünlü rakipleri-
kavram üretilmiştir. Bütün dünyada geçerli
bir kavramdır bu. Belediyelerin ilk görevi o
kentteki yurttaşların yaşam kalitesini yükselt-
mektir. En azından düşürmemektir.
- Nedir Aslan Başer bey bu y aşam kalitesi de-
diğiniz? İçeriği ne bu kavramın?
KAFAOĞLU - Yaşam kalitesi yurttaşlann
soluduğu havanın. ıçtiğı suyun temiz olması;
sokaklann gürültüsüz olmasıdır. Bunlann hıç-
birinin bir kavram olarak yaşam kalitesi ağız-
lanna gelmemiştir. Ne dıyorlar? "Dünya deği-
şiyor, gelişiyor, sosyalizm ölmüştür, falan fi-
lan..." Asıl sosyalistler değıştınyor dünyajı.
Bu hep böyle oldu. böyle olacak. Zaten bu ku-
ral ve ilkelerin çoğunu sosyalistlerden aynlmış
çevreciler koymuşlardır. Biz evvela yaşam ka-
litesi ile gireceğiz işin içine. Yaşam kalitesi de-
mek, tekrar ediyorum. temiz bir hava. temiz
bir su, temiz bir çevre ve gürültüsüz bir sokak-
tır. İlk hedeflenmız bunlar olacak Bunu söy-
leyen oldu mu aralannda?
- Planlamadan söz edivorduk...
KAFAOĞLU - Biz planlamayı halkımıza
verilen sunarak, bir bılim kurulunun verdiğı
venlen sunarak. sık sık kurultaylar, top-
lantılar yapacağız. evet bu bilimse! veri ve
hedefleri halkın karanna sunacağız. Kararlar
halkın kendi kararlan olacak. Ama veri ve he-
defleri biz vereceğiz. Diyeceğiz ki kentımizin
yaşam kirliliği haritası budur. Örneğın en kirli
- Yani çop vergisi alınmamalıdır mı demek iv
tiyorsunuz?
KAFAOĞLU - Tabii. "İstanbul'un taşı topra-
ğı altın" denir hani. Bırakın taşı toprağı, İs-
tanbul'un çöpü altındır, çöpü. Yurttaş bu
çöpü beledıyeye bedelsiz veriyor.
- Yani çöp yeniden değeriendirilirse diyorsu-
nuz?
KAFAOĞLU - Tabıi. Sadece kağıttan bele-
diyeye her gün 100 mılyon gelebılır.
- Bu 100 milyon bir besaba filan dayanıyor
mu?
KAFAOĞLU - Hesaba kitaba dayanıyor el-
bette. 3 bın ton kağıt kullaruyor İstanbul.
Günde yani. Bunun 1500 kilosu hurda kağıt
olarak geri döner. 700 lıradan kilosunu çarpın.
Ne yapar 105 milyon. Günde 105 milyon.
- Peki efendim şu ana kadar belediye başkan
adayı olarak İstanbullulara çevre ağırlıklı ko-
nularda hassas olacağınızı ilettiniz bu söyleşide.
Şimdi bir de...
KAFAOĞLU - Suyu da söyleyeyim. Şimdi
öteki başkan adaylannın birleştikleri konu,
yani su sorunun çözümünde şu: Bolu'dan,
Melen Çayı'ndan su gelecek. Şile'ye gelecek.
Orada büyük bir rezervuar yapılacak. Bu hiç
çözüm değildir.
- Niye?
KAFAOĞLU - Bir tek noktadan söyleye-
yim. Bir tek nokta bile yeter. İstanbul'un suyu-
nun yüzde 30'u Anadolu yakası-
nda. yüzde 70'i Rumeli yakasında
tüketilir. Şile'ye su getirmek hiç
mana ifade etmez. O suyu nasıl ge-
çıreceksiniz boğazdan?
- Peki efendim suyun çözümü için
sizin öneriniz ne?
KAFAOĞLU - Efendim, su soru-
nunun çözümünü Anadolu yakası-
nda arayan kesinlikle akım kala-
caktır. Çözüm İstranca derelennde-
dır. Bu konuda yazılmış çok değerli
raporlarvardır Bu raporlan ıncele-
Planlama-
cılar böyle
\A gerçekleş-
m e s
i
elediyelerin görevi yurttaşlann yaşam
kalitesini yükseltmek, en azından düşürmemektir.
Yaşam kalitesi temiz bir hava, temiz bir su, temiz bir
çevre ve gürültüsüz bir sokaktır
niz var katıldığınız seçim yarışında. Bu rakiple-
riniz arasında bir ay rım gözetiyor musunuz?
KAFAOĞLU - Hıçbıraynm gözetmiyorum.
- Bu kadar kestirme yanıtınız.
KAFAOĞLU - Bu kadar net. Bu kadar kes-
tirme. Bir kere hepsı de örneğın şehir planla-
masının mantığında birleşıyorlar. Su sorunu-
nun çözümünde aynılar. Çöp meselesınjn çö-
zümünde aynılar. Ulaşım meselesinin çözü-
münde gene aynılar. Sayın Nurettin Sözen bu
ulaşım alanında farklı bir yaklaşım getirmişti.
Partisının adayı şimdi bunu kabul etmiyor.
Bunlar a\nı vöntemleri uygulayacaklar.
- Peki efendim, rakipleriniz arasında bir ay-
rım yapmıyorsunuz. SHP, CHP, DSP için de
geçerli bu y argınız. Peki İstanbul halkına niçin
size oy vermeleri gerektiğini... Öyle ya siz aday-
sınız. Ne diyeceksiniz?
KAFAOĞLU - Anlatayım. Bunu anlataca-
ğız bu kampanya boyunca. Bir kere bu kenti
biz. öteki adaylann mensup olduklan partile-
rin geleneğı \ e kendi çalışma biçimleri gibi yu-
kandan. bürokratik şekilde yönetmeyeceğiz.
Biz halkla beraber yöneteceğiz. Cçer aylık ku-
rultay lar yapacağız. Ve planlamayı bihmsel şe-
kilde yapacağız.
- Yani ne gibi bir planlama? Öteki adaylar da
planlamadan söz ediyorlar. Onların da planlan
var. Aynca bir kent zaten planlama olmaksızm
yönetilmez ki...
KAFAOĞLU - Şimdi bunlann hiçbiri kent
planlamasını bilmiyorlar. Bilmediklerini gös-
termışlerdır. Belediyeciliğin temel karakterini
oluşturan bir ılkeyı bilmedikleri için.
- Nedir oilke? '
KAFAOĞLU - "Yaşam kalitesi" diye bir
yer işte ne bileyim. Göztepe'dir, Gaziosman-
paşa'dır, şuradır, buradır.
- Buyrun verin karannızı.
KAFAOĞLU - Buyrun venn karannızı, di-
yeceğiz... Ama kararlan böyle vermeye öteki
adaylarda teşebbüs bile yok. Bunun önemini
anlayanyok. Başka birkonuda bıraynntı, bir
örnek vereyım. Çöp meselesı. Çöp bütün dün-
yada alanlara yığılarak yok edılme yoluna gi-
dilmiyor. Böyle bir çözüm yok dünyada. Çöp
sorununun ilkesi, alfabesi \ardır. Bu alfabenin
A harfi bile bunlann ağzından çıkmadı bugüne
kadar.
Biz planlamayı
halkımıza verileri
sunarak,
yapacağız, biz
bilimsel veri ve
hedefleri halkın bilgisine
sunacağız. Kararlar halkın
kendi kararlan olacak.
- Nedir o ilk harf, o A harfi?
KAFAOĞLU-Tasnif
- Çöplerin tasnifi mi?
KAFAOĞLU - Evet. Çöpün tasnifi. Beledı-
yeler kaldınmda tasnif yapar. yurttaşa bu tas-
nifi kendısinin yapacağı olanaklar yaratır.
Çöp sorununun alfabesi budur. Aslında getir-
dikleri çöp vergısi de yanhştır.
olanaksız
projelere "Beyaz fıl
projesi" derler.
Melen Çayı projesi
de bir beyaz fll
projesidir.
dim ben. Bu Melen Çayı projesi var
ya. planlamacılar böyle gerçekleş-
mesi olanaksız projelere "Beyaz fll
projesi'' derler. Melen Çayı projesi
de bir beyaz fıl projesidir. 100 kilo-
metredır oradan İstanbul'a. Türki-
ye o çok hayati Urfa Tüneli'ni, 26
kilometrelik Urfa Tüneli'ni 19sene-
dir delemedi. Türkiye küçük mü-
hendislik projelerini yapabiliyor.
Büyük mühendislik projelerini ya-
pabilecek teknolojik düzeye daha
gelmedi Türkiye.
- Peki efendim bu çok önemli sonınların yanı-
sıra, İstanbul'da büyük arsa rantlan yaratdıyor
ve tam bir rant vurgunu yaşanıyor. BSA'nın be-
lediye başkan adayı olarak sizin İstanbul'da
rant vurgununun, arsa rantı vurgununun önien-
mesi konusunda önerileri nedir?
KAFAOĞLU - Bakın. konut mülkiyeti baş-
kadır. arsa mülkiyeti başkadır. Arsalardaki
spekülasyonu Türkiye önlemelidir, önlemek
zorundadır. Türkiye. arsa da spekülasyonu,
vurgunu önleyecek bir hukuk düzeni içinde
değıl. Ama bütün Batı ülkeleri bu hukuk düze-
nının ıçinde.
- Yani arsa rantı vurgunu üstüne önerinizin
somutlanması nedir efendim? Ben henüz anla-
yabilmiş değilim.
KAFAOĞLU - Temel olarak. kalıcı çözüm
olarak arsa mülkiyeti hukukunun mutlaka de-
ğiştirilmesi gerekır. Bu mülkiyet hakkı aykın
filan da değildir. Arsanın mülkiyeti sahibine
verilır. Ancak kullanma koşuluyla. Aynca bu
noktaya gelinceye kadar vergilendirme yoluy-
la da çok şey yapılabilir. Arsa rantı vurgununu
cezalandıran bir vergilendinne ile çok yol alı-
nır. Rant vurgununu önlemez vergilendirme
ama azaltır. Ama sorunu tam çözmenin yolu
arsa mülkiyeti sistemini değıştirmektır.
- Peki son bir soru efendim. Katılımcılıktan
söz ettiniz. Ne anlıyorsunuz bu kavramdan?
KAFAOĞLU - Bugün Türkiye'de gönüllü
kuruluşlarla ışbirliği yapıiabılecek bir özgür-
lük. bir demokrasi havası estirebılmek lazım.
Biz ne dedik? Üç ayda bir semt semt kurultay-
lar düzenleyeceğiz. Halkın fıkirlerine, kararla-
nna baş\ uracağız. Biz demokrasiyi böyle
kavnyoruz. Türkiye'de işte bu yüzden sosya-
listlerin zamanıdır diyorum ben.
Avrapa Parlamentosu'ndan seçimlere gözlemci
CEMSEY
BRÜKSEL - Avrupa Parlamentosu, 21
martta yapılacak yerel seçimler sırasında
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki seçımleri
izlemek üzere gözlemci göndermeye karar
verdi. Diplomatik kaynaklar, idari nedenlerle,
bu karann uygulanmasırun henüz kuşkulu
olduğunu belirtiyorlar. Geçen hafta yapılan
Avrupa Parlamentosu toplantılannda, hemen
hemen tüm parlamento gruplanmn verdikJeri
ayn ayn öneriler görüşülerek 27 Mart
seçimleri sırasında Türkiye'ye gözlemci
göndenlmesıne karar venldi. Güneydoğu
Anadolu Bölgesi'nden 'Kürdistan'olarak söz
edilen karar metninde. bu karara gerekçe
olarak, bölgedekı çatışmalann artarak devam
etmesi ve alınacak önlemlerin şiddete karşı
olan siy asi parti ve gruplann seçim
propagandası yapmalannı engelleyebileceği
gösterildi. Bu yerel seçimlenn Güneydoğu'da
halkın siyasi tercıhlerini genel seçimlere göre
daha iyi yansıtacağı, uluslararası kurumlann
varlığının daha güvenılir bir seçim ortamı
yaratacağı iddialanna da yer verilen Avrupa
Parlamentosu karannda. Avrupa
Parlamentosu gözlemcilerinin bölgeye gitmesi
ıçin gereken hazırhklann yapılması ve Türk
yetkililerinin de seçim gözlemcilerine her türlü
yardımı göstermesı çağnsında bulunuldu.
PKK terörü ile birlikte. "Türk ordusu ve
güvenük kuvvetlerinin bazı unsurlan"nın sivil
halka karşı uyguladığı öne sürülen şiddetın
kınandığı kararda, 'seçimler sırasında tüm
taraflann askeri harekatlarını durdurması"
istendi ve 'DEP'in kapatılma tehlıkesıyle karşı
karşıya olduğu belirtildi. Kararda aynca.
"Kürt sorununun, askeri yoldan değil, ancak
halkının etnik, kültürel ve dil açısından
çeşitliliğini kabul eden çoğulcu bir Türkiye'de
demokratik yollardan çözülebileceği"
görüşünedeyer venldi. Brüksel'dekı
diplomatik kaynaklar. bu karann
uygulamaya geçırilmesı ıçin Avrupa
Parlamentosu'nda mali kaynak aynlması,
kimin gideceğinin belirlenmesi, nelerin
yapılacağının belirlenmesi gibi kararlar
alınması gerektiğini belirttiler.
HAFTAYABAKIS
AHMET TANER KIŞLALI
Refah'ın Dözeni...
Toplumda büyük çoğunluğun değer yargılarına ters
düşenler için iki yol vardır
Ya düşüncelerini ve niyetlerini apaçık ortaya koyarlar.
Insanları "şoke" ederler Toplumdan soyutlanırlar.
Umutsuzluğun verdiği saldırganlıkla "şiddef'e başvu-
rurlar.
Ve de yok olurlar Tıpkı 12 Eylül öncesinin bazı sol
grupçukları gibi..
Ya da daha kurnazca davranırlar. Asıl niyetlerini giz-
lerler. llımlı ve hoşgörülü görünmeye çabalarlar. Kendi-
lerini halkın kabul edebileceği bir kılığa sokmayaçalışır-
lar... Alıştıraalıştıra. aşama aşama amaca ulaşmak ana
yöntemleridir.
Ve de toplumu aldatırlar. Gerçek yuzleri ortaya çıktı-
ğında, çok kez iş işten geçmiş olur... Tıpkı Mussolini'de,
Hitler'de olduğu gibi...
•
RP'ye en büyük desteğin Suudi Arabistan'dan geldiği,
artık saklanamayacak kadar ortada.
Öyleyse Sayın Erbakan ve arkadaşlarının kafaların-
daki "gerçek" düzenin ipuçlarını da orada aramak pek
yanlış olmaz. Oradaki uygulamaları ve sonuçlarını bil-
mek de elbette her Türk seçmeninin hakkı olur..
Oseçmene "adilduzen"leilgilısomutörneklerianlat-
mak da bizım hakkımız olur...
•
Tanığımız, Suudı Arabistan'da uzun süre çalışmış bir
arkadaş. Anlatıyor:
"- Arabamızı kaldınmın kenarına park etmiştik. Bir
Suudı Arabistanlı'ya ait araba, yasak olduğu halde U
donuşu yaptı. Hızını alamayarak gelip bıze çarptı. Kadı-
nın karşısına çıkarıldık. Suçun yarısmın onda, yarısının
da bizde olduğuna karar verdi. Onun suçu dikkatsizlik,
bizim suçumuz ise orada bulunmuş olmaktı..."
Kadı kendilerine şöyle demiştı:
"- Eğer memleketinizde kalıp buraya gelmemiş olsay-
dınız kaza da olmayacaktı. Öyleyse suçun yüzde 50'si de
size aittir."
Suudi Arabistan'da içki yasak, uyuşturucu yasak, fu-
huş yasak...
Her tezgahın altında vıski var. 100 doları bastırınca şi-
şeniz hazır
Bütün ana yollarda "Uyuşturucu Kullanmayın!" yazı-
larının kocaman kocaman yer aldığı tek ülke Suudi Ara-
bistan.. Uyuşturucu kullanmanın cezası ölüm. Ama bü-
tun gözlemler, örneğin "esrar" kullanımının ABD'den
daha yaygın olduğunu gösteriyor. Zengin şeyhlerin ço-
cukları uyuşturucu ile yakalandıklarında idare ediliyor-
lar
Porno kasetler inanılmayacak kadar yaygın. Fuhuş
Kabe'nin yanıbaşında ve açıktan yapılıyor. Endonezyalı,
Malezyalı, Mısırlı "hızmetçı"\er, varlıklı kesimlerde el-,
den ele devrediliyorlar.
Asyalı "rı/zmefç/"(!)sini, bir haftalığına Türk arkadaşı-
na ikram eden konuksever işadamları var.
•
Namaz dayakla oruç dayakla. Sol el ile yemek yemek
yasak. Ama çatal yerine kullandığı sağ elini, yemek bi-
tınce üzerıne sürerek temizlemek serbest. Çişini duvar
kenarlarına yapmak serbest
Namaz saatinde sokaklarda dolaşanları yakalayan
"din polisı', doverek oracıkta namaz kıldırıyor. Namaz
saatlerinde bütün kepenkler iniyor. Ama kepengini indi-
ren kimisi camiye giderken kimisi arkada uyuyor.
Ve kadınların hepsi çarşaflı
Ancak gözlerini, ellerini ve ayakkabılarını görebiliyor-
sunuz. Daha fazlasını görmek tstıyorsanız yurtdışına çı-
kmalarını beklemek zorundasınız
Yabancı havayollarının ucakları havalanır havalan-
maz, uçağın tuvaletinin önünde bir çarşaflı kadın kuyru-
ğu .. Çarşaflı giren, başı açık ve kısa etekle çıkıyor...
•
Bu mu "adıl düzen?"
Refahlı dostlarımız bu sorunun yanıtını açıklıkla ver-
meliler... "Evet" ise göğüslerinı gererek söylesinler.
"Hayır" ise bunu lafı gevelemeden yapsınlar:
"İslamda baskı yoktur. Temizlik esastır. Yasakla de-
ğil, ikna ile sonuç almak gerekir Bunlar yanlış şeyler-
dir!" desinler.
Dürüstolsunlar ki kendilerine saygı duyalım.
Dürüstolsunlar ki demokrasi bir halkı "aldatma"oyu-
nuna dönüşmesin!..
DÜZELTME - Bir şanssızlık olsa gerek; son ıki yazımın
ikisinde de önemli dizgi yanlışları vardı. Geçen yazımın
anlaştlmaz hale gelen bölümünün aslı şöyleydi'
O adamın profesörlüğünün iptali ıçin Prof. Mümtaz
Soysal ile birlikte Danıştayda dava açtık. Unıversıtenin
avukatlarına güvenmeyen Sayın Doğramacı, kendi ke-
sesinden "en/y/" avukatları tuttu. Avukatlarda işinözü-
nü bir yana bırakıp Soysal ile benım "dava açma yetki-
mizin olmadığını" kanıtlama savaşı verdiler.
Verso arastırması:
'Sağ'uı büyükpmtUeri
yüzde 25'e ulasamaz
•Verso Siyasal Araştırmalar Merkezd"nin
araştırmasında ANAP. DYP ve RP'nin 27 Mart
seçiminde yüzde 25 oy oranına varamayacağı öne
sürüldü. Araştırmada üç 'büyük' sağ partinin toplam
oy oranırun yüzde 60-63'ü bulacağı. SHP-DSP toplam
oyunun ise yüzde 25'in altına düşmeyeceği belirtildi.
Haber Merkezi-Verso Siya-
sal Araştırmalar Merkezi'nce
yapılan araşurmada. 27 Man'-
ta yapılacak genel yerel seçim-
lerde, ANAP. DYP ve RP gibi
üç büyük sağ partiden hiçbin-
nin yüzde 25'e ulaşamayacağı
öne sürüldü Sağ partılerden
u
belki iki tanesinin yüzde 20'nin
altında" bir rakama ulaşabıle-
ceğı ıleri sürülen araştırma so-
nucuna göre. seçimlerde "bü-
yük" partilenn toplam. yüzde
85-88 orarunda oy toplayacağı
belirtildi. Araştırmada. "SHP-
DSP toplam oyunun yüzde 25'-
in altına düşmeyeceği, üç 'bü-
yük' sağ partinin de yüzde
60-63oranında oy toplayacağı"
savunuldu.
1994 yerel seçimlenne "beş
büyüklerin" yanı sıra iki "ba-
şaltı" parti (MHP-CHP) iie bir
sürpnz partinin (DEP) de ka-
tıldığı belırtilen araştırmada,
şöyle demldı:
"Hemen hatırlatmak gerekir
ki bu partiler "iktıdann lütfu'
sayesinde seçime katılıyor da
değildirler. Seçime katılmak
üzere gereken "ağır" örgütlenme
koşullannı tamamlamışlar, kıs-
men "naylon' da olsa ülke ça-;
pında üye kaydını gerçekleştir-
mişlerdir. Bu nedenle MHP ve
CHP dahil dokuz partinin top-
lam yüzde 12-15 arasında oy
alması hiç şaşırrıcı olmay acak-
tır. Ömeğin seçime giren iki.'
sosyalist partinin (SBP ve İP).
toplam yüzde 1 dahi oy alama-
yacağını kim iddia edebilir?"
Kararsız oylar :
Soz konusu oylann. kamuo-
yunca gerçekleştinlen anketle-
nn neresınde "gizlendiği" so-,
rusuna yanıt aranan \e olası-
lıkla yüzde 20'leri aşan "karar-
sız" ve "yanıt yok" gruplanmn
içinde olduğu kaydedildi..'
Araştırmada. "Bu nedenle ka-
nımızca 'kararsız' kişilerin oy-
larının anket yanıtJarına bağlı
olarak dolaylı biçimde 'büyük'
partilere 'paylaştırıJması' bü-
yük yanılgılara yol açabilir"'
görüşune yer venldi.