22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
31 ARALIK 1994 CUMARTESt tZJUS, Fransa lider arayışında MIŞELPERLMAN PARİS - Fransâ geride çok "yüklü" bir yıl bırakı- yor. Gerek iç politikada, ge- rekse diplomatik alanda, çetin mücadeleler hâlâ gûn- demde. Başta, Cumhurbaş- kanı François Mitter- rand,'ın bir yandan, devle- ti yönetme, öte yandan ise 2 ameliyat gerektirmiş pros- tat hastalığına karşı koyma çabası... Resmi görevlerini şimdi- ye dek muntazaman sürdür- müş Mitterrand'm, gençli- ğinde bir ara, aşın sağcıla- ra yakmhğı, 2. Dûnya Sava- şı sırasında ulusal direniş hareketine katıhşı. Ayrıca, kısa bir sûre Vichy'deki iş- birlikçi Petain yönetiminde bulunması... Günürnüz Fransası'nda bunlan bılme- yen yok gibiydi. Bütün bunlara kendi ver- diği bilgiler eklenıyor. Sa- vaş sonrası, nasılsa aklan- mış, Petain rejiminin polis sorumlusu ve "sempatik" bulduğu Rene Bousquet ile birkaç görüşme. Oysa ka- dın, yaşh, çocuk demeden, binlerce Yahudi'yi Nazilere teslim etmiş bir İcişiydi Bo- usquet. Gazeteci-araşhrma- cı Pierre Pean'in kitabı bu hususlan kapsadığı için çok sert tartışmalara da neden oldu. Mitterrand, hastalığa kar- şı saygıdeğer bir biçimde direniyor. Onümüzdeki ma- yıs başında da, cumhurbaş- kanı seçiminden sonra, top- lam 2 dönemlik görevini noktalamış olacağına dik- kat çekiyor. Yani, yasanın öngördüğü en son ana dek! Gayri meşru kızı, 20 yaşla- nndaki şirin Mezarine'in "keşfedilmesine"de birtek lafı olmadan kimseye. Na- sıl ki, iktidara geldiğinde, hiçbir gazeteciye karşı dava açmayacağını söyleyip bu sözûnü tuttuysa. Cumhurbaşkanından söz edilirken şu soru akla geli- yor: Kamuoyu yoklamala- nnda seçimi kazanabilece- ği belirlenmiş, Avrupa Bir- liği'nin (AB) 10 yıllık ko- misyon başkanı, sosyalist Jacques Delors, böylesine bir görevi omuzlannda taşı- yabilecek miydi? Söylene- cek bir şey varsa, o da, De- lors'un aday olmama kara- nnın, çok zor durumdaki sosyalist partinin umutlan- nı yok ettiğidir. Sağ iktidar saflannda ise "aday bolhığu" egemen. Jacques Chirac seçim kam- panyasına başladı bile. İz- mır doğumlu Başbakan Edouard Balladur'un ise adaylığını ocakta resmen açıklaması bekleniyor, vb. Fransa'nın 4 bin asker gönderdiği Bosna'da savaş sürerken ve bir ara Paris ile ABD arasında bazı sürtüş- meler kaydedilmişken, 1994, yerini 1995'ebırakı- yor. Süper güç artık seyrediyor Şimdi barış zamanı. Kuzey İrlanda sokaklarından dünyaya giden bu mesaj ne çok şey anlatıyor. 1994, Kuzey Irlanda için ateşkes demekti. Hükümet var, iktidaryok 1995'de John Major'ın başkanlığındaki Ingiliz hükümetinin yapması gereken şey, ülkeyi hala kendisinin en iyi yönetebileceğini göstermek. Ama nasıl? EDİPEMİLÖYMEN LONDRA - Hükümetin Avam Ka- marası'nda çoğunlugu kalmadı. Şu sı- rada -5. Aslında, hesaba vurunca, 13 üyelik bir çoğunlugu hala var görünü- yor. Ama iktidar partisi üyesi 9 millet- vekilı, Başbakan Major'a ve grup ka- rarına karşı çıkıp hayati bir oylamada aleyhte oy kullandıklan için gruptan geçici olarak çıkartıldılar. Onlan da sa- yarsak, hükümetin çoğunlugu kalma- dı. 1987 seçiminden sonra iktidann ço- ğunlugu 102'ydi. Birsonraki 1992 se- çiminde 21 'e indi. Ve şimdı varla yok arası. Bu nedenle. Ingiltere'de hükü- met var, ama iktidar yok. Hükümet, bir mini skandalda, bir mega skandala, bir hatadan digerine yalpa \urarak gidi- yor. Seçim tarihi en geç Nisan 1997. A- ma o tarihe kalmadan, 1996 içinde bir erken seçime gidileceği kesin. Ve 1979'dan beri sırasını bekleyen Ma- jestelerinin Muhalefet Partisi'nin ar- tık bu kez seçimi alacağı da bekleniyor. Kör topal Major Hükümeti, tam iki seçim arasında en kötü noktada. Kim- se memnun değil. Hükümet, hep alay konusu. Hele Başbakan Major! Ama şu dabir gerçek: Bu kadar kör topal bir hükümeti hala sürükleyip götürüyor. Çünkü doğru dürüst bir alternatifi yok. Çünkü partisi de o kadar yıprandı, köh- neleşti ve istimi tükendi ki, altematifi çıksa ne olacak? Muhafazakar Parti hükümetinin 1994 karnesindeki eksiler şöyle: Ba- kan ve milletvekillerinin seks ve yol- suzluk skandalları. lrak'a silah satış yasağına rağmen hükümet eliyle silah satıldığınm saptanması. Gelişmekte olan ülkelere açılan kredilerde yolsuz- luklar. Ve bu çerçevede, Malezya'dan çok yüklü bir silah siparişini garantiye almak için rüşvetimsi kredılerin har vurulup harman savrulması. Mayıs 1994'de yapılan Avrupa Parlamentosu seçiminde büyük yenilgi. Her ara seçi- mi kaybetmek. Hükümetin 1994 karnesindeki tek artı ise, Kuzey trlanda'da barış sağla- yabilecek en köklü \e garantili adımı atabilmesi. O kadar köklü bir adım ki. geçen yıl terörist saydığı kişilerle şim- di aynı masada oturup bölgede kalıcı ve adil bir çözümün nasıl sağlanacağı- nı konuşacak kadar. Kuzey trlanda'nın, güneyde trlanda Cumhuriyeti ile birleşmesi için şiddet eylemlerini uzun yıllardır sürdüren I- RA, ateşkes kararından önce, Mart ayında aynı fılmlerde görülen türden eylemlere girişmişti. Londra Havaala- nına havan mermileriyle saldırdı. Ve bütün güvenlik önlemlerine rağmen saldınlar önlenemedi. İRA, bu işi ne kadar iyi bildiğini bir kez daha göster- di. Ama geçen Ağustos ayında sağdu- yu galip geldi. Once IRA ateşkesti. Sonra da onunla, aynı yöntemlerle mü- cadele eden karşıt protestan milisler ateşkesti. Şimdi sorun. görüşme masa- sında. Ingittere de de PTT nin P sl Hükümetin, halktan koptuğu çok tar- tışıldı bu yıl. Bunun başlıca nedeni, ka- muoyunun gayet hassas olduğu bazı konularda hükümetin vurdumduymaz- lığıydı. Örneğin, PTT'nin P'sinvn özel- leştirilmesinde hükümet ısrar ederken, kamuoyu gayet karşı çıktı. Bunun tar- tışması uzun sürdü. Sonuçta, hükümet, P'yi özelleştirmekten vazgeçmek zo- runda kaldı. Ama, kamuoyunun ve ba- sının yine çok karşı çıktığı, demiryol- lannın özelleştirilmesinde ısrar etti. Bu konu henüz sonuçlanmış değil. Bir başka öraek: Yakıta konulacak katma değer vergisine herkes karşı çıktı. Hü- kümet anlamsız bir şekilde ısrar etti. Ve bizzat iktidar partisinden 9 milletveki- H, grup karan ve başbakanın emrine rağmen tasarıya aleyhte oy verdiler. Hükümet, tasan oylamasını kaybetti, tasanyı geri çekti. Bu ve bunun gibi örnekler, hüküme- tin, artık seçmen tabanını yitirdiği gi- bi, ülke gerçeklerinden ve kamuoyun- dan koptuğunun da kanıtı. Hükümetin yıldızı sönerken, ana muhalefet tşçi Partisi'ninki parlıyor. Parti 1992 seçimini 4. kez kaybedince lideri Neil Kinnock istifa etmişti. Ye- rine, yardımcısı John Smith geçti. Par- tinin, daha genç ve çağdaş bir lidere ih- tiyacı vardı oysa. Olmadı. Parti iki yıl kaybetti. John Smith ani bir kalp kri- zi sonucu Mayıs'da ölünce, partinin ih- tiyacı olan genç ve çağdaş lideri de or- taya çıktı: Tony Blair. Tony Blair faktörü hem Başbakan Major'ın hem de 3. panı Liberal De- mokratlar'ın uykularını kaçınyor. Çünkü Tony Blair, sadece hükümetin yanlışlannı sıralamakla kalmıyor. Işçi Partisi'nin gündemini ve programını da kesin çizgilerle belirliyor. Başba- kan Major, halaThatcherdönemininin (1979- 90) döneminin faturalanm öde- mekle meşgul. Yıpranmış durumda. Liberal-Demokratlar ise, İşçi Parti- si'nin bir çok konuda boşluğunu dol- duruyorlardı. Tony Blair. dizginleri ele alınca seçmen, "Liberal-Demokratlara ne gerek var?" diye sormaya başladı. Lib-Dem Partisi zaten, bir lider parti- si olarak görülüyor. ldeolojik ve fikri tabanı zayıf. 1995'de hükümetin yapması gereken şey, ülkeyi hala kendisinin en iyi yöne- tebileceğini göstermek. Ama nasıl? FUAT KOZLUKLU VVASHINGTON - Eski SSCB'nin çökmesiyle ortaya çıkan boşluğun etkileri, yaş- lı dünyamızı 1994'te de sars- tı. "Teksüpergüç" olarak ta- nımlanan ABD, küreselleş- menin savunuculan tarafın- dan öngörülen sınırlardan yoksun bir dünyanın bekçili- ğini üstlenmekten uzak dur- du. BiDClinton yönetimindeki ABD, Ortadoğu ile Kuzey lr- landa'da barış için gerçekleş- tirdiği girişimleri saymazsak, 1994 dünyasında egemen güç haline gelen istikrarsız- lığa patronluk yaptı. Özetle, Körfez Savaşı'nın ardından hakkında "son sü- per güç" denilmesi modaha- line gelen ABD, komünizm sonrası doğan boşluğu dol- durması ve küresel liderliği üstlenmesi yönündeki "ümiüeri" 1994 yılında tü- müyle yıkıverdi. Dünya nüfusunun yalnızca yüzde 4'ünü oluşturan ABD, geride bıraktığımız 365 gün- de, daha çok kendi iç günde- miyle uğraştı. "Değişiın" vaadi ile iktida- ra gelen demokratlar, Ameri- kan muhafazakârhğına ve de geleneksel liberalizme karşı çıkma savaşmda yenik düştü. Korku korkuttu Kapılanna en az iki kilit vurmuş olanlar yeni bir tane daha aldılar, korkudan taklit mücevher takan kadınlar, çantalannda alarm zili ve ceplerinde saldırganlan etki- siz kılacak sprey sayısını bir- den ikiye çıkardılar. Aşk, cinayet, seks ve vah- şet kokan kitap satışlan bir önceki yıla oranla ikiye kat- landı. Yetişkinlerinin yüzde 20'si şişman sınıfına giren ABD halkı, hapa ve zayıfla- ma reçetelerine bütçelerin- den daha fazla para ayırdı. Hollyvvood, bol kanlı film tutkunlannı yine ihmal etme- di. Kendileri için aynlmış 270 kadar kampta yaşayan 2 milyona yakın Kızılderilinin "sefaletten kurtulma müca- delesi" sonuçsuz kaldı. "Fırsatiarülkesi"ne kapak atmayı düşlevenler çoğalır- ken, çöp bidonları sayesinde kamını doyuranlann "sofra" umudu bir kez daha boş çık- tı. Nevv York Times gazetesi, temmuz ayında, ülkenın Los Angeles, Boston ve Baltimo- re gibi gehşmiş kesimlerinde bazı yerlerin Bangladeş ka- dar yardıma muhtaç olduğu- nuyazdı. Oldürme olaylarının önü- ne nasıl geçilebileceği ara- yışlannda yine başansız ka- hndı ve 260 milyon dolayın- da nüfusu olan ABD'de yak- Mayıs # Brezilyalı otomobil sürücüsü Ayrton Senna, Imola pistinde geçirdiği kaza sonucu hayatını kaybetti. (1) # 1 Mayıs tşçi BayTamı tüm yurtta kutlandı. Kutlamalara katılan SHP milletvekili Sabnan Kaya polis tarafından tartaklandı. (1) # Uluslararası Istanbul Tiyatro Festivali, Bakırköy Belediye Tiyatrosu'nun sunduğu 'Antigone' ile başladı. (1) # Şehir Tiyatrolan 80. yılını kutluyor. (1) # Galatasaray bayan basketbol takımı, ligde lÜSBK'yi 72-57 yenerek 6. kez mutlu sona ulaştı. Erkekler voleybolda Türkiye Kupası'nı Arçelik'i 3-2 yenen NETÂŞ kazandı. (2) # Ankara Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar. SHP Ankara Milletvekili Salman Kaya'nın 1 Mayıs gösterilerinde polis tarafından dövülmesi nedeniyle görevinden alındı. (3) # Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ile lsrail, Batı Şeria ve Gazze'de yaşayan Filistinlilere özerklik verilmesini öngören anlaşmaya imza attılar. (4) • # Vergi Yasası Meclis'ten geçti.(4) # Yüksek Seçim Kurulu, lstanbul'da Fatih, Yalova ve Beykoz belediye başkanlığı seçimlerini iptal etti. (4) # Türkiye Kupasf nda Beşiktaş, Galatasaray'ı Metin, Madida ve Alpay'ın golleriyle 3-2 yenerek kupayı 4. kez müzesine götürdü. (4) Nelson Mandela. Güney Afrika için verdiği mücadele onu devlet başkanlığına getirdi. Uzay Heparı, pop müziğine yeni bir soluk getirmişti. # Çek Cumhuriyeti'nin Sokolov kentinde düzenlenen Avrupa Büyükler Halter Şampiyonası'nda Halil MuÜu, silkme \e toplamda 2 altın, koparmada gümüş madalya kazandı. (4) # Avrupa Gençler ve Akdeniz Oyunlan Şampiyonu milli cimnastikçi Murat Canbaş, geçirdiği trafık kazasuıda hayatını kaybetti. (6) # lrlanda'nın Dublin kentinde yapılan Avrupa B Gençler Futbol Şampiyonası'nda Danimarka ile finalde karşılaşan B Genç Milli Takımımız, rakibini 1 -0 yenerek Avrupa Şampiyonu oldu. (8) # Sutopunda Galatasaray, Heybeliada'yı 8-6 yenerek lig şampiyonu oldu. (8) # Yunanistan'ın Yanni takımını finalde 2-0 yenen Samsunspor, Balkan Şampiyonu oldu. (9) # Edvvard Munch'un üç ay önce çalınan tablosu 'Çığlık' bulundu. (9) # Nelson Mandela, Güney Afrika'nın ilk siyah lideri oldu. (10) # Bosna Hersek'e yardım için toplanan paralan Almanya'da aklayarak RP'nin seçim harcamalan için Türkiye'ye aktardığı öne sürülen Süleyman Mercümek hakkında soruşturma açıldı. (10) # Amerikalı sinema oyuncusu George Peppard 65 yaşında öldü.( 11) # tngiliz İşçi Partisi'nin lideri John Smith kalp krizi geçirerek öldü. (12) # Başbakanlık Müsteşar Vekili Osman Ünsal istifa etti.( 12) # 47. Cannes Film Fesmalı 'The Hudsucker Prox\/Balıklama Dalmak'ın gösterimiyle başladı. (12) # Orhan Kemal Roman Ödülü, 'Sarduvan'la FaikBaysal'a verildi. (12) # Atonio Gala'nın 'Türk Tutkusu' adlı romanı Vıncente Aranda tarafından filme çekiliyor. (12) # Yüksek fiyatla klor alarak tSKl'yi zarara uğratmaktan yargılanan Ergun Göknel. Zira Kurtaran ve Ahmet Haluk Berksoy, 8 yıl 4"er aya mahkum oldu. Mahkeme, eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen ile davanın önemli sanıklanndan HalB Bezmen'in beraatine karar verdi. (13) # Bursaspor'u ligin son maçında 2-0 yenen Galatasaray, 1993-1994 lig sezonunu şampiyon olarak bitirdi. (16) # Türkiye ekonomisi 14 yıl aradan sonra yeniden IMF denetimine girdi. IMF Çiller'in paketini yeterli buldu. (17) # Büge Karasu'nun Pegasus Ödülü alan romanı 'Gece'için Ingiltere'de çeşitli etkinlikler düzenlendi. (21) # Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı Galatasaray'ı 3-1 yenen Beşiktaş kazandı. (22) # Cannes Festivali sonuçlandı. Altın Palmiye'yi Queintin Tarantino'nun 'Pulp Rction' adlı filmi aldı. (23) # Seramik sanatçısı Atilla Galatalı öldü. (24) # 713 milyon dolarhk yardıma IMF'ten onay. (26) % Hazine, ay sonunda, döviz kurlannı kontrol altına alabilmek ve harcamalanna kaynak sağlayabilmek için yıllık bileşik faiz oranı yüzde 406'ya ulaşan, 3 aylık net yüzde 50 faizden halka arz yoluyla 40 trilyon liralık bono sattı. (26) # Fenerbahçe'de başkanlığa Hasan Özayduıgetirildi. (29) 9 Geçirdiği motosiklet kazası sonucu ağır yaralanan ve bir süredir bitkisel hayatta bulunan müzisyen Uzay Hepan. tedavi gördüğü International Hospital'da yaşamını yitirdi. (31) laşık 30 bin kişi cinayete kur- ban gitti. 2 bin 800 dolayın- daki idam mahkûmundan sı- rası gelenler hayata veda ederken, yeni cezaevlerine ihtiyaç duyulduğu açıklandı. Ülkenin en tutucu müessese- lerinden biri olan orduda, Reagan döneminin Rambo tiplerinin yerini eşcinsellerin almasına tepkiler giderek şiddetlendi. Dünya Kupası Futbol Şampiyonası'na ilgi, sadece bu ülkede yaşayan Avrupa ve Ortadoğu asıllı göçmenler- den geldi. Simpson davası 1994 yılında ABD'lilerin gündemınde ilk sırayı, "Amerikan futbolunun Pe- le'si" olarak tanımlanan ve "Amerikan rüyası"nın en ün- lü temsilcilerinden biri sayı- lan OJSimpson'ın kansı ile kansının erkek arkadaşını öl- dürmesi olayı aldı. Bir Türk gencinin cesetle- rini fark ettiği Simpson'ın es- ki kansı ile garson olan erkek arkadaşının öldürülmesi, ül- keyi baştan sona sarstı. Oysa O.J.Simpson, her yıl karısını döven iki milyon Amerika- lı'dan biriydi. Kocalan ya da erkek arkadaşları tarafından öldürülen 1400 kadından bı- rinin katil sanığı olarak tu- tuklanan efsanevi futbolcu- nun yargılanması, ülkedekı TV kanallannın tamamına yakını tarafından saatlerce naklen yayımlandı. Gündemde kalış süreleri ve yankılan itıbanyla sıra- landığında, 1994 boyunca ABD'liler, Susan Smith adlı bir annenin "sevgilisi isteme- di" diye iki çocuğunu araba bagajına kitleyip nehre atma- sına, Elvis Presİey'in kızı Li- sa Marie' nin müzik dünya- sının krah Michael Jack- son'la evlenmesine ve beyz- bol oyuncularının aldıklan milyonlarca dolarhk maaşı az bulup greve gitmesine, Bosna-Hersek ile Ruan- da'daki katliamdan çok daha fazla ilgı gösterdi. Clinton düsüste Seçim vaatlerine "gerçek- lik testi" uygulamayan Baş- kan Bül Clinton, çok umut- landığı 1994'tehayalkınklı- ğına uğradı. Başkan'ın adı bir kez daha seks skandalla- rı v e arsa yolsuzluğu iddiala- nna kanştı. Ikameti ve çalışma ofisi olan Beyaz Saray'a kimi kü- çük tip uçakta intihar dalışı yaptı. kimi makineli tüfekle ateş açtı. Birkaç kişi de Baş- kan'ı "demirlere tinnamp" ziyaret etmek istedi! Beyaz Saray'ın çevresinde kurşun- lar uçuşurken, elinde bıçak olan bir evsiz, bıçağı yere bı- rakmadı diye polisler tarafın- dan adeta kurşuna dizilerek öldürüldü. Kasım ayı, ünlü falcı lin- da Ashland'ın ckim başında New York Post'a söylediği gibi Clinton için "sonun baş- fangıcı" oldu.40 yıldır kong- re yönetimini ellerinde tutan Demokratlar, Cumhuriyetçi- ler karşısında hezimete uğra- dı. Clinton. "tnsanlann kit- le katliamına uğramasına se- yirei kalamavız"demesine rağmen, Bosna-Hersek ve Ruanda'da yaşana katliamla- ra "ABD'ninçıkarlansöz ko- nusu olmadığmdan" yalnız- ca baktı durdu... Bir türlü rotasını bulama- yan ABD dış politikasında geçen yılın en önemli olayı, lsrail ile Ürdün arasvnda 46 yıllık savaş durumunu sona erdiren banş anlaşmasmda rolüydü. ABD'nin, Haiti'yi işgal ederken Rusya'nın da "yakuı çevresi"nde hak iddıa etmesi, dünyanın yeniden nüfuz bölgelerine bölündü- ğü tartışmalannı da günde- me getirdi. Dış politikasınm temel he- deflerinden biri Rusya olan Başkan Clinton, Moskova'yı güçlendirmemek için, Doğu Avrupa ülkelerinin NATO'ye üye olma istemlerini, "Banş İçin Ortakhk"planını ileri bir tarihe erteledi. Bu arada Kaf- kasya'ya asker yerleştirme- sinden rahatsızlık duyduğu- nu da açık açık dile getirdi. Yaptığı gezilerde saksofon konserleri veren Bill Clin- ton'ın 1995'te ülkesini ner- eye götüreceği, merak ve en- dişeyle bekleniyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear