22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 31 ARALIK 1994 CUMARTESİ 18 SPOR 18 takımlı birinci ligin ilk yansında 25 teknik direktör görev yaptı Antrenörlük iki dudak arasında• Ligin ilk yansında 18 takımı toplam 25 antrenör çalıştırdı. Bunlann 20'si yerli antrenörlerdi. Yabancılar ise 3 Alman, 1 Boşnak ve 1 Rumen çalıştıncıdan oluştu. DENİZDERİ1NSU ~ Futbol Türkiye'de ayn bir olaydır. Türk insanı futbolla yatar, futbolla kalkar. Her fiıtbolcu başanlı olmak stresiyle oynar. Bu işin stresini taşıyanlardan bin de teknik di- rektörlerdir. Başansızlık gelince hem oyun- cular, hem teknik direktörler aynı oranda suçlanırtar. Ama her nedense teknik dırek- törlere karşı daha acımasızca davranılır. Türkiye Birinci Futbol Ligi'nin ilk yansı Galatasaray'ın lıderliği ile kapandı. Kimi ta- kımlar basanlı oldular, kimileri ise başansız. Faturalar kimi zaman futbolculara, kimi za- man da çalıştıncılara kesildi. Ve teknik di- rektör kıyımı her zamanki gibi yasandı. Li- gin ilk yansında 18 takımı toplam 25 antre- nör çalıştırdı. Bunlann 20'si yerli antrenör- lerdi. Yabancılar ise 3 Alman, 1 Boşnak ve 1 Rumen çalıştıncıdan oluştu. En çok teknik çalıştıncı değiştıren kulüp ise 4 teknik di- rektöre takımını emanet eden Zeytinburnus- por oldu. Galatasaray, Beşiktas ve Trabzonspor aynı çalıştıncı ile devam ederlerken Fenerbahçe Alman çalıştıncısı HoJger Osieck'in görevi- Osieck ilk yan çaüşü. Güvenç Kurtar boşta. Adnan Dinçer Sanyer'de. Erol Togay yine açıkta. ne devrenin bitimiyle son verdi. San-Laci- vertli takımı ikinci yanda Galatasaray'ın es- lci teknik direktörü Hırvat Tomislav Iviç ça- lıştıracak. îşte ligin ilk yansında Birinci Lig takımlannda görev alan teknik adamlar: Adana Demirspor: Samet Aybaba; Altay: Raşit Çetiner; Antaiyaspor: Adnan Dinçer, Ahmet Akçam; Beşiktaş: Christoph Daum; Bursaspor.Nevzat Güzelırmak, Nejat Biye- diç; Denizlispor: Ümh Kayıhan; Fenerbah- çe: Holger Osieck; Galatasaray: Reinhard Saftig; Gaziantepspor: Sakıp Özberk; Genç- lerbırlıgi: Zafer Göncüler, Eyiip Taş, Metin Tûrel; Kaysenspor: Kamuran Yavuz, Nevzat Güzehrmak; Kocaelispor: Mustafa Denizli; Ankaragücü: Ali Osman Renklibay; Petrolo- fisi: Güvenç Kurtar, Tınaz Tırpan; Sam- sunspor: Gigi Multescu; Trabzonspor: Şenoi Gûneş; Vanspor: Mehmet Başaygün; Zeytin- burnuspor: Cihat Erbfl, Asun Uğur, Erol To- gay; tlyas TüfekçL Bu arada görevlerine devam etmelerine rağmen ateş üzerinde yürüyen ısimler de var. Kocaelıspor'a büyük ömitlerle getirilen, ancak lig başında umduğunu bulamayan Mustafa Denizli bunlann başında geliyor. Kocaelispor'un son haftalarda daha iyi so- nuçlar almasıyla rahat bir nefes alan Denizli, ikinci yanya umutla bakıyor. Beşiktaş Teknik Direktörü Christoph Da- um da eleştinlen ısimlerden. 6 yıllık Gordon Milne devrinin üstüne gelen Alman hoca, ta- kımına gol atmayı unutturduğu yönünde eleştinler alıyor. Yıllannı verdiği Trabzonspor'da teknik di- rektör olarak da hizmet veren Şenol Güneş ise, oldukça ilginç bir dönem yaşadı. Futbol hayatı boyunca alkışlandığı Avni Aker Sta- dı'nda istifa sesleriyle yuhalanan Güneş, Avrupa Kupalan'nda alınan başanlı sonuç- lardan sonra tekrar gönüllerdeki Şenol Gü- neş oluverdi ve verdiği istifasmı büyük bas- kılar sonunda geri almak zorunda kaldı. Teknik direktörlerle ilgili yaşanan bir baş- ka ilginç olay ise Antalyaspor'u çalıştıran Adnan Dinçer'in işine son verilmesi oldu. Lige oldukça kötü bir başlangıç yapan, an- cak haftalar ilerledikçe toparlanan Antalyas- por'un aldığı başanlı sonuçlar üzerine Ku- lüp Başkanı Hasan Subası, Adnan Dincere yurtdışında olduğu için telgraf çekiyor ve başanlannın devammı diliyordu. Ancak bu telgraftan 6 gün sonra Dinçer'in görevıne son verilıyor ve göreve Ahmet Akçam getinliyordu. ilk yanda başansıyla dikkat çeken bir isim ise Doğu'dan çıkıyordu: Meh- met Başaygün. Birinci Lig'e yeni çıkan ve tutunamayacağı öne sürülen Vanspor'un tek- nik direktörü Başaygün, oldukça başanlı bir grafik çizerken, Vanspor oynadığı futbolla ve aldığı sonuçlarla alkış topluyordu. Şampiyonun ve küme düşenlerin belli olacağı ikinci yanda ise teknik direktörleri oldukça zor bir dönem beklıyor. Ve bu zor dönemden kimlerin başarıyla çıkacagı merakla bekleniyor. GÖRÜŞ HALİT DERİNGÖR Antrenör seçimi Her şeyde olduğu gibı antrenör seçmekte de alaturkayız. Antrenör karpuz seçilır gıbı seçil- mez. Once kendı takımının futbolunun hangı ekole yatkın olduğu düşünülür, sonra da o eko- le mensup bir öğretıcı ve çalıştıncı getmlır. Oysa takımlanmız bunu düşünmezler. G.Ame- nka'dan tutun da Kuzey Avrupa*ya kadar deği- şik ülkelerden, değışık ekollere sahıp, değışik karaterde ınsanlar getırirler. Bu yüzden bız be- lirlı bir ekole sahip olamamışızdır. Istikrarlı fut- bol oynayamayışımızın nedenlerinden birisi de budur. Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray gi- bi takımlann tarihsel gelişimuıe şöyle bir baka- lım. örneğın; Fenerbahçe, çok eski yıllardan ben kısa paslı yerden ve göze hoş görünen bir futbol oynamak ıster. Futbolcular da bu kışılik- tekı insanlardan seçılir. Bir anlamda Fenerbah- çe, Orta Avrupa ekolünü benimsemiştir ve en görkemlı dönemlerini Macar antrenör Molnar ile SzykeiU zamanında yaşamişhr. Beşıktaş'a gelince; onlar da çok eski yıllar- dan ben fizığe dayalı, uzun paslı ve kontratak futbol oynarlar ve genellıkle de takıma alacak- lan oyunculan bu kişılikteki insanlardan seçer. Bir anlamda tngıljz füiboluna daha yatkındırlar. MBne zamında da başandan başanya koşmanın altında bu nedenler yatmaktadır. Galatasaray da; Beşiktaş gibi kuvvetli fıziğe dayalı sert ve kontratak bir futbol sergiler. Bun- lann oyun sıstemı de Ingıliz futboluna uygun- dur. Nitekim, Blrch zamanında çok başanlı bir dönem geçırmışlerdır. Fenerbahçe şımdı Iviç adındakı bir Hırvat teknik adamın peşınde. Yugoslavlar da zaman zaman Avrupada başanlı olmuşlardır. Ama on- lar dünya futbolunda bır ekole sahıp değillerdir. Bunlan düşünmek çok önemlıdir. Sayın Ali Şen "Istersem 24 saat içinde bir antrenör alınm. Oimazsa bir 24 saat sonra bir başkasuu 860111™" demış. Getırmesıne getirir de.. önemlı olan, getirdıgı adam Fenerbahçe'ye ne getirir ya da Fenerbahçe'den ne götürür. Işte, antrenör getırme hususunda düşünülecek en önemli şeyler bunlardır. Yoksa, dünyada görül- memiş şekilde bir başkan ve 4 yöneticiyle Av- rupada kent kent dolaşıp antrenör angaje etme- nin bır anlamı yoknır. Bir gösteriden ibarettir. Ve bir alaturka davranıştır. Bunlar bir menaje- rin işidir. Avrupaı bır başkan olduğu imajını ve- ren Ali Şen niye Avrupalı gibi döşünemiyor, bunu da anlayamıyoruz. Schifo ile sahada karşılaşmak istediğini söyleyen Beşiktaşlı Mehmet: Ben salıte Şifo değflîın Beşiktaşo Şifo Mehmet oldukça iddiah, "Gerçek Şifo benim" diyor, başka bir şe\ demhor. ASENAÖZKAN Fenerbahçe Kulübü Başkanı AB Şen'in, futbol yaşamını Mo- naco'da sürdüren ünlü Belçikalı oyuncu Enzo Schifo'yu tranfer edeceklerini ve bu konuda Mo- naco Kulübü'yle mütabakata vardıklannı açıİdaması, isimdaşı Şifo Mehmet'i oldukça heyecan- landırdı. Beşiktaşlı Mehmet ya da di- ğer adıyla Şifo, "Aslın Fener- bahçe'ye geliyor" anımsatmamız üzerine bıze "Ben sahtesi mi- yim" sorusunu yöneltip şunlan söyledı: "K-Maraş'ta oynarken benim adımı Şifo koyduiar ve bu sürdü gitti. Ancak ismin gerçek sahjbi ile oynamak şu ana kadar kısmet olmadı. Şayet Fenerbahçe yönetimi Belçikalı oyuncuyu transfer ederse mutlu olurum. Çfinkü böyle büyük bir isimle karşı karşıya oynamak onur ve- ridbirşey." Mehmet, "Sence kim daha ba- şanh ohır, aslın mı sen mi" soru- muza ise "Gelip sahaya çıksın, kinı Şifo herfces göriir. Ben sahte Şifo mtıyum? Kaptşınz, o zaman spor yazartan karar verir kimin gerçek Şifo olduğuna. Belki onun adını Mehmet olarak değişririr- ler." Fenerbahçe yönetimi, Bel- çikalı Enzo Schifo'yu gerçekten transfer edebilecek mi? Bilemi- yoruz ama bizim Şifo oldukça iddialı, «Gerçek Şifo benim" di- yor, başka bir şey demiyor. Ki- min daha iyi oîduğunu görmek ıçin bize de bu transferin bir an önce gerçekleşmesini dilemek- ten başka bir şey düşmüyor. RASGELE / RAtF ERTEM Umudumuz yeni yıl Yann. Yarın yeni bir yıl. Yeni bir yıla giriyoruz. Gönlünüzce geçsin. Yeni yıl demek, umut demek. Yeniden başlamak. Güze) günlere, mutlu günlere. Sahi nerede başlayacağız yeni yıla? Açıkhavada, yıldızların altında. Evde, barda, masa başında... Aman ha! Sakın ha! Yatakta... Zorunlular dışında. Yoksa Kamil Masaracı gibi kararsız mısınız?. Yann güneşi de karşılayalım. Doğarken görelim. Doğdu ralım. Gönlümüzcedoğsun. Birgünü getiriyorsanmayın. Biryılı taşıyor sırtında. Umutlan, umutsuzluklan. Tüm canlılann. Bugün av yok. Yann da. Tüfekler asılı kalsın. Ördekler alaylansın. Sularda yıkansın. En güzel şarkılannı söylesin- ler. Çırpınan bir kuştur çulluk. Bırakalım kanatlannı süzsün. Havada uçan, sularda yüzen, karada yürüyen, sürünen. Tüm canlılara! Merhaba... Ne bekliyoruz yeni yıldan. Sordunuz mu kendinize? Soruyor musunuz? Soruyor muyuz? Biz kendimize sormayı pek sevmeyiz. Alışacağız, alışacağız... Bakın Kamil sormaya başladı. Sorarsak. Istediğimizi bilirsek. Mutluluğun resmini yap- mayı... Bakarsın kara dumanlardağılır. Banş başlar. Insan- laria banş, canltlaıia banş, doğayla banş. An bir doğayla banşabilsek. Işte o zaman mutluluğun resmini yapacağız. Parçalayıp bölüşmekten kurtulacağız. Paylaşmaya başlayacağız. Kardeşçesine. Çarşamba gecesini ne güzel paylaştık. Necati Cumalı'nın konuklanydık. Yeni kitabını kutladık. Viran Dağlar. Dağlar dağlar. Viran dağlar. Türküleriyle Rumeli. Garibim Anadolu. Hep ağıtlar yakar. Umudumuz yeni yıl. Bilemiyorum. Bir coşku var içimde. Yeni yıl güzel şeyler getirecek. Güzel günler göreceğiz. Bu, geçen yıllara haksızlık değil. lleri daha ileri. Baksanıza yeni yıl kartlanna. Hep mutluluklar taşıyor. Bu kadar iyi dilek. Içtenlik taşıyorsa eğer. Neden mutluluklar getirmesin yeni yıl?.. Umutluyum, umutluyuz. Güle güle 1994, hoşgeldin 1995 Rasgele... Çin'i de yenen Hentbol Milli Takımı, emin adımlarla yürüyor Çeyrek fînal yolunu araladık Türkiye: 34 - Çin: 20 SALON: CelalAtik. HAKEMLER: Ogasawara (6), Hamada (6) (Japonya) tZMtR - 13. Üniversitelerarası Er- kekler Hentbol Şampiyonası'nda Tür- kiye. dün de Çin'i 34-20 yenerek grup TÜRKİYE: lsmailAşçı (7), Serdar (7) 5, Okm (6)7, Cengiz (7) 9, Zeti (5) 2, ls- birincisi olurken çeyrek fınal için bü- maıl (6) 3, Mesut (7) 8. yük avantaj sağladı. Dün oyna^ıan di- ÇİN: Chan (3) (Chic Yü 4), Ming Fa (5) 6, Ching (4) 3, Chun (3) 1. Lung (4) 4, ğer maçlarda alman sonuçlar şöyle: Sung (3) 3, Hsien (4) 3. İLK \&RI: 16-10 (Türhye). KENANÖNER Fransa: 21 - Polonya: 19; Rusya: 22 - Ukrayna: 16; Romanya: 21 - Yugos- lavya: 22; Macaristan: 20 - Kore: 22. Voleybolda Halkbankfarh ALEVANAKOK Son yıllann voleybolumuzdakı en istikrarlı takımlannm başuıda hiç şüphesiz ki Halkbank geliyor. Yıllardır Istan- bul'un tekelınde olan şampiyonluğu başkente taşıma başan- sını gösteren Halkbank'ın grafiği sürekli yükselmeye devam ediyor. Ve bu sezonda Iigin A Grubu'nda yenilgisız liderlı- ğını sürdürüyor. Şu ana kadar oynadığı 14 maçı da kazanmayı başaran An- kara takımı, aldığı 42 sete karşın sadece 6 set kaybettı.Bu- nun en önemlı nedenierüıden bıri de hıç şüphesiz kı oturmuş kadrosu.Bu sezon sadece Rus pasör Krasilnikov'un yenne Isveç mıllı takımının pasörü Jan'ı transfer eden Halkbank, bunun semeresıni de fazlasıyla gördü.Ligdeki başansının yanı sıra kupada da Netaş'ı eleyerek yoluna devam ediyor. Bu sezon hem ligı.hem de kupayı kazanacaklannı söyleyen antrenör Mustafa Çayır, "Şu anda her şey istediğimiz gibi gi- diyonAncak fınai gmbunda çok daha i>i \ole\bol oyna>an ve hedeflerine adım adım giden bir Halkbank se\ redeccksiniz" dıyor. Bu arada geçen sezon Avrupa Şampıyon Kulüpler Kupası'nda Italyanlann ünlü ekıbı Ravenna'ya bir setle ele- nerek fınal oynama şansını kaçıran Halkbanklı oyuncular, bu kez bu şansızlıgı da kıracaklannı belırtıyorlar. Geçen yıl elde ettiklen başan nedeniyle bu 3.turdan ıtıbaren kupaya katılan Ankara takımı 11 ocakta Slov-ak Bratıslava ile oyna- yacaklan ilk maçı bekliyorlar. Maksut Küçük şimdilerde 3.5 miKonluk "emekü maaşryla mücadele ediyor. Madalya kann doyurmuyor MUHARREM AYDIN Türk halkı boks sporunu, uzun yıllar tele- vızyon ekranlannda ve sınemalarda gösterilen, Slyvester Stallone'nın başrolünde oynadığı, "Rocky" serısinde yansıtilan görüntüsüyle seyretti. Spor ve şıddetin iç ıçe (!) geçtiği fılmde "ttahyan aygın" Rocky'nin "göz ka- maşbna" boks yasamı tüm ihn'şamıyla gözler önüne seriliyordu. Ancak ne boks sporu ek- ranlardaki gibi..ne de her boksör Rocky kadar şanslı! özellikle Türkiye'de... Bunun en "canh" ve "çarpıa" örneğı ise, J983 yılında yaptığı "jübife"yle, "aktif spor yaşamuu" noktalayan, 15 yıllık boks hayatın- da bır çok kez şampiyon olmuş, sayısız madal- ya, şılt ve kupa kazanmış, milli boksör Mak- sut Küçük- Boks sporunu ise şöyle yorumlu- yor: u Bİoks ağır bir spordur. Ancak boks, ku- rallanna göre yapüdığı sürece spordur. Kari- yerii boksör kavga etmez. Çünkü spor saldır- ma değiL savunma yani yumruk vememe sana- Ddır. Bu yüzden bir müsabakada en çok yum- ruk atan değil, en az yumruk yiyen iyi boksör- dür." Şimdilerde, 3.5 mılyon lıralık emeklı maaşıyla geçınmeye, çocuklannı okutmaya çalışan Küçük, uzun bır süreden ben de "ya- şam kavgası" veriyor. Maksut Küçük'ün önce boks serüvenının başlangıç noktasuıa gen dö- nüyoruz: "Rize'de doğdum ve büyüdüm. 17 yaşında, çiçeği burnunda bir Karadeniz deli- kanlıst olarak Istanbul'a geldim. Ftnncıuk, \o- kantacahk ve inşaat işçiliğî gibi bir çok işte ça- hşüm. tstanbul gibi bir kentte gecünimi sağla- maya çalısırken ister istemez bataklığa saplan- dun. Çünkü sigara, içki >e kumar gibL ne ka- dar kötü alışkanlık varsa hepsini denedim. Haksızlığa kesinlikle tahammül edemediğim için, sokaklardaJvi serseri ka\galanna bile ka- rtşnm. O yıllarda sürekli karate filmlerini izü- yor, çeşitli spor salonlanna giderek boks ant- renmanlannı takip edhordum. \e günün bi- rinde boksör olmaya karar \erdim" 1968 yılında. Beşiktaş Spor Kulübü'nde "B- sanslı boksör" olarak aktif spor yaşamınına adım atan Maksut Küçük'ün yaşamında kendi deyımıyle, "beyaz bir sayfa" açılmıştı. Kendı- sinı başanya ve "örnek bir sporcu" olmaya adayan Maksut Küçük çalıştıkça başan da gel- mış, Küçük. ilk şampıyonluğunu 1969 yılmda, "İstanbul Şampiyonu" unvanıyla kazanmıştı. Spordakı başan grafiği ise giderek yükseliyor- du. Türkiye'yı sayısız kez yurtıçi ve yurtdışın- da temsıl etti. Maksut Küçük, 1979-80-81 dö- nemınde üst üste Türkiye Şampıyonu olmuş. 1983'de ise, zamanın dünya dördüncüsü Sela- mi KarakeUe ile çıktığı maçta "centilmenlik geregi'' berabere kalmış vejübile yapmış. Son- rası..Sonrası bir dram: "Bana göre bir sporcu- nun jübile yapmasu lüks bir dilenciliktir. Oysa hangi branşta olursa olsun devletin sporcuya sahip çıkması gereldr. Turgut Özal döneminde çıkanlan bir yasayla, devletin spor politikasına, "başarılı sporcu'ya maddi-manevi yardım maddesi ekknmisti. Ancak ben devletin ilgjsiz- liği yüzünden çok sıkıntılar çektim. HaJen de çekiyorum. Bir süre önce Beşiktaş Belediye Başkanı Ayfer Atay'ın büyük yardımlanyla bir büfe işletmeye başladım. Ancak bazı kişiler benim iyiniyetimi suiistimal ederek burasını eiimden aldılar. Eğer ilkeli bir boksör olmasay- dım, onlara yunıruklarımı konuştururdum. Ancak kariyerii boksör, gücünü kavgada kul- lanmaz—" Şadan Kalkavan: Simoviç antrenörlük için yetersiz HÎLMtTÜRKAY Fenerbahçe Kulübü Başka- nı Ali Şen, prensip anlaşması- na vardıkları AS Mona- co'nun Belçikalı futbolcusu Enzo Schifo ile mart aymda ön anlaşma imzalayacaklannı söyledi. Schifo ile gelecek sezon için kesin anlaşmaya vardık- lannı kaydeden Başkan Ali Şen, "Martta ön anlaşma im- zalayarak bu transferi ger- çekleştireceğiz, Belçikalı fut- bolcunun transferi F. Bah- çe'ye büyük güç katacak" de- di. Yılbaşını geçırmek üzere Bodrum'a gıden başkan Şen, gelecek hafta içinde de takı- mın Side kampını ziyaret edecek. Bu arada uzun süren sakatlığı nedeniyle Fenerbah- çe'de problem olan Danimar- kalı futbolcu Pingel'in, 2 ocak pazartesi günü Istan- bul'a geleceği ve tedavisine burada devam edileceği bil- dirildi. Futbol Şube Sorumlusu Şadan Kalkavan ise Iviç'le heyecanlı günler geçirecekle- nnı ifade ederek, "Hocamız bize şampiyonluk sözii verdi Kendisine inancunız ve güve- nimiz sonsuz" dedi. Şadan Kalkavan, Hırvat teknik di- rektörün Simoviç'ı yardımcı antrenör olarak değil. kaleci antrenörü olarak istediğini de bildirdi. Kalkavan, Simo- viç'in antrenörlük için yeterli kariyere sahip olmadığını kaydetti. Simoviç'le ücret ko- nusunda da anlaşamadıklan- nı söyleyen Şadan Kalkavan, "Kesin karar Simoviç-tviç görüşmesinden sonra verile- cek. Herhangi bir terslik olursa kaleci antrenörlüğü için Datcu ve Yaşar'ı duşüne- ceğız* dedi. Özbek: Devri sabık yaratmayın Spor Servisi- Fenerbah- çe'de Ah' Şen yönetimi ile Ha- san Özayduı ve eski başkanla- nn suçlanmasına ilışkin tartiş- malar Fenerbahçe camiasında büyük üzüntü yaratıyor. Özel- likle de sen-ben kavgasına dö- nüşen bu tamşmalara bir son verilmesini isteyen Fenerbah- çeliler, bu anlamsız sürtüşme- niribıtmesini isriyorlar. BuFe- nerbahçelılerden birisi de geç- miş yönetım kurullannda gö- rev alan ve şu anda hiçbir gru- ba dahil olmayan Köksal Oz- bek. Özbek konuşmasında, "Bu gibi tartışmalar Fener- bahçe'nin adını körülemekten başka bir işe yaramaz. Bir Fe- nerbahçeli olarak Ali Şen ve arkadaşlanndan ricamız, lafi bırakıp Fenerbahçe'yi daha iyi günlere götürmesidir. Fener- land gibi bir projeyi başlatan Hasan Özayduı kardeşiünizin bayragını bırakOğı yerden ahp ileriye göttirmek de Ali Şen'in görevidir. Yoksa Fenerland gi- bi bir projeyi hasır alfı etmek, ya da önüne engel koymak hiç- bir Fenerbahçeliye yakışmaz. Fenerbahçe'nin arOk kısır tar- bşmalardan kurtulması gere- kîr" dıye konuştu. Özbek'in konuşması Fenerbahçe cami- asında gayet olumlu karşıla- nırken Ali Şen de "Kimse ile hesabınuz yok. Biz sadece aldı- ğımız Fenerbahçe'yi şeffaf ha- ie getirmeye çanşıyoruz" dedi. Kürekte hedef, Atlanta Spor Servisi - Kürek Fede- rasyonu Başkanı Nihat Usta, 1994 yılında hedeflerine ulaştıklannı belirterek, "Asıl amacutuz, yeni yrida Gençler ve Büyükler Dünya Şampiyo- nası'nda finale çıkarak, At- lanta Olimpiyatlan için vize almak" dedi. Federasyon Başkanı Nihat Usta, 1994 yı- lında Paris'te yapılan Dünya Ümitler Şampiyonası'nda Murat Türker'ın tek çiftede- ki ıkıncılığinin yanı sıra bir- çok başanlı sonuç aldıklannı söyledi. Tüfekçi, Z. Burnu'nda Spor Servisi - Zeytinbur- nuspor Asbaşkanı ve Basın Sözcüsü Ali Karahan, Tek- nik Direktör Erol Togay'ı gö- revden aldıklannı ve yerine llyas Tüfekçi'yi getirdiklerinı açıkladı. Erol Togay'ın söz- leşmesini, 2 ocak pazartesi günü karşılıklı olarak feshe- deceklerinı bildiren Karahan, aynı gün prensipte anlaştıkla- n îlyas Tüfekçi ile sözleşme imzalayacaklannı söyledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear