22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
28 ARAUK 1994 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 115gazeteci öldürüldü • BRÜKSEL(AA)- Dünyanırı çeşitli yerlerindeki çatışmalarda en az 115 gazetecinin öldüğü 1994'ün gazeteciler için 'en kötü yıl' olduğu bildirildi. ^ Uluslararası Gazeteciler ^- Federasyonu (F1J) tarafından _» yayımlanan bir rapora göre, 5- 1988 yıhndan bu yana görev _• başında ölen gazeteciler _. konusunda yapılan j . araştırmada, gazeteciler için . en kanlı yılın 1994 olduğu „ belirlendı. Diğer en kötû yıl -, ise, 84 gazetecinin öldüğü „ 1991 oldu. FIJ'ninGenel ;; Sekreteri Aiden White, fc "1994,dahaönce _ görülmemiş bir şekilde, «. medya katliamının yaşandığı ^ bir yıl oldu" dedi. • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP'li Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız, erken yayımladığı yeni yıl mesajmda, yuntaşlan, yılbaşı gecesinden ""koruyucu" önerilerde bulundu. Sade bir . gecegeçirilmesigerektiğini ;. belirten Yıldız, " Azgınlaşmayalım" diyerek yılbaşmın "halkın kötülüklerden korunma gecesi" olarak ilan edilmesi - gerekliğini savundu. Yıldız, " önerilerinin "ültimatom" - niteliğinde olmadığını açıkiarken Ankara Valisi Erdoğan Şahinoğlu, "haklannda tahkikat açanz. Bu ülkede herkes haddini bilsin" açıklaraasıru yaptı. DemipeCden bütçeye onay • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 1995 Mali Yıh Bütçe Yasası'ru onayladı. Cumhurbaşkanhğı Basın Merkezi'nden konuya ilişkin yapılan açıklama şöyle: "Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 4061 sayılı 1995 Mali Yılı Bütçe Yasası'nı,4062sayılı 1993 Mali Yılı Kesinhesap Yasası'nı, 4063 sayılı 1995 Mali Yılı Katma Bütçeli Idareler Bütçe Yasası'ru ve 4064 sayılı 1993 Mali Yıh Katma Bütçeli İdarejer Kesinhesap Yasası'aı . - . onaylanjışlardır." Buca Cezaevi'ntfe açlıkgrevi • IZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Değişik tarihlerde yaptıklan açlık grevlerinde eldeettikleri hakların geri ahnmasını protesto eden Buca Cezaevi'ndeki tutuklu ve hükümlüler, yeniden açbk grevine başladılar. Eylemcilerin aileleri de yakınlannın cezaevinde jandarma ve diğer görevlilerin saldınsına uğradıklannı öne sürerek güvenlikten sorumlu jandarma komutanı ile ikisi müdür üç cezaevi yöneticisi hakkında İzmir Cumhuriyet SavcılığVna suç duyurusunda bulundular. Karakaş'tan sortı önergesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-SHPGrup Başkanvekili Ercan Karakaş, lçişleri Bakanı Nahit Menteşe'nin yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanhğı'na verdiği önergede, lstanbul'da kaçınlan Kürt kökenli Ayhan Uzala'nın başına gelenlerle ilgili herhangi bir soruşturma başlatılıp başlatılmadığını sordu. Karakaş, ! şunları dedi:"Gözleri I kapalı olarak meskûn î olmayan mekânlara taşınan. ; surek.li manevı ışkence • altında rurulan ve ölümle ' tehdit edilen söz konusu kişi, vatandaşlığına geçtiği Hollanda hükümetinin ; girişimleri sonucu serbest | bırakılmıştır. Bu tür • olaylann kabul edilmesi, benimsenmesi ya da sessizce geçiştirilmesi olanaksızdır." Kısmetim-1'in kaptanı cezaevinde • İSTANBUL(AA)- Akdeniz'in uluslararası sulannda mürettebatı tarafından 3.1 ton uyuşturucu yüküyle batınlan ' Kısmetim-1' gemisiyle ilgili açılan davada, 5 yıl 10 ay hapis cezasına çarptınlan ve cezası Yargıtayca onaylanan kaptan Tayfun Erkan dün cezavevine götürüldü. Adalette tahrik skandah Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin 'katliamı tahrik'le suçladığı Aziz Nesin'in, Sıvas Cumhuriyet Başsavcılığı'nca aklandığı ortaya çıktı GÖKSELPOLAT ANKARA- Sıvas katliamı da- vasında, "Salman Rüşdi'nin 'Şeytan Ayetleri" adh kitabını Türkiye'de yayımlayarak Miislü- man rialkı tahrik ettiği ve bu ne- denle olaylann sorumlusu oldu- ğu" gerekçesıyle hakkında suç duyurusunda bulunulan Aziz Ne- sin'le ilgili tartışmalar bir yargı skandalını da ortaya çıkardı. An- kara Devlet Güvenlik Mahkeme- si'nin (DGM) suçladığı Nesin hakkında, Sıvas Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, tahrik yönün- den "soruşturnıa açmaya gerek görmedigT belirlendı. Aziz Ne- sin, Şeytan Ayetleri'nin çevirisi ve yayımlanmasıyla ilgisi bulun- madığını açıkiarken DGM, *tah- rik" olarak değerlendirdiği bu yayına dayanarak katliam sanık- lanna verilen cezalara dörtte bir oranında indirim uyguladı. Sıvas Cumhuriyet Başsavcılı- ğı'nca, Adalet Bakanlığı Ceza Işleri Genel Müdürlüğü'ne gön- derilen 23.7.1993 tarihve 3/1474 sayılı yazıda, yazar Aziz Ne- sin'in, Sıvas'taki konuşmalann- da. "herhangi bir kesimi tahkir ve tezyif edici sözler sarfetmedi- ği, konuşmalana, tümü itibany- la bir düşünceyi yansıtüğr vur- gulandı. 'Tahrik değil, düşünce' O dönemde Sıvas Cumhuriyet Başsavcısı olan Oktay İrdem'in imzasını taşıyan söz konusu ya- zıda, şöyle dendi: "2 Temmuz 1993 giinü Sıvas'ta meydanagelen olaylarla ilgili ola- rak, Hürriyet Gazetesi'nde ya- vımlanan, 'Sıvas'ta Aziz Nesin lsyanı: 35 ölü' başhklı haberde; Pir Sultan Abdal etkinlikleri için Sıvas "a gelen Aziz Nesin'in, "Bın yıllık Kuran'a neden ınanayım. Bu yüzden Müslüman değilim' Tiyatroda Nesin gecesi tstanbul Devlet Tiyatrosu tarafından düzenlenen "Sanat İnsanlan" başbklı bir dlri etkinliğin ilki Aziz Nesin'e aynldı. Etkinliğin, Ankara DGM'nin Sıvas olay lannın Aziz Nesin'in tahrikiy le başladığı gerekçesıyle hakkında yasal işlem yapılması için suç duyurusunda bulunduğu güne rastlaması, sanatçı dostlannın ve kendisini sevenlerin her zaman yanında olduklannı göstermesi açısından geceye başka bir anlanı karü. Nesin'i, etkinliğin gerçekk-jtirildigi Taksim Sahnesi'nde, salona girerken ayakta alkışlayan izleykiler, gece sona erdiğinde yine ayakta alkışlayarak uğurladılar. Aziz Nesin'in bir yazar ve aydın olarak çeşitii yönleriyle anlatıkkğı, Devlet Tiyatrosu oyuıtculannın bazı oyunlanndan sahneler ve yazarla ilgili küçük parodiler sunduklan. sanatçı ve yazar dostlannın kendisiyle ilgili anekdotlar aktardıklan gece bir dramatik belgesel niteliği taşıyordu. (Fotoğraf: AYKUTKÜÇÜKKAYA) sözteri yerel basında abartüı şe- kildeyayımlanınca, kentte büyük bir tepki olduğu belirtilmiş ise de; Aziz Nesin'in Sı\as Kültür Mer- kezi'nde 1 temmuzda yaptığı ko- nuşmayı içeren bant çözümünün incelenmesinden veyine aynı gün TGRT televizyon kanalında ya- yımlanan röportajı içeren bant çözümünün tetkikinden, konuş- malana, tümü itibany la bir dü- şünceyi yansırtığı, herhangi bir kesimi tahkir ve tezyif edici söz sarfedilmediği, keza suç işlenme- sini tahrik edici sözler de söyien- mediği görülmüştür. Bu itibarla, Aziz Nesin hak- kında cezai takibat düşünülme- mektedir. Bu hususta iki adet bant çözümü de ilişikte sunul- muştur. Mahalli basınla ilgili olarak yapılan incelemeden de olay gü- nü ve olay günü gecesi Sıvas'ta yayımlanan gazetelerde, tahrik edici ve abartılı nitelikte herhan- gi biryazının çıkmadığı sonucu- na vanlmıştır." DGM: Nesin tahrik etti Sıvas katliamı davasını karara bağlayan Ankara 1 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi ise dava dosyasında da bulunan bu bel- genin varlığı karşısında "Şeytan Ayetteri" isimli kitabın yayım- lanmasını tahrik unsuru olarak değerlendirdi. Mahkeme, Hint asıllı tngiliz yazar Salman Rüş- di'nin yazdığı u Şe>tan Ayetkri" isimli kitabın, Aydınlık gazete- sinde yayımlanmasından Aziz Nesin'i sorumlu tuttu ve tüm Müslüman halkın bu yayından dolayı haksız şekılde tahrik edil- diği sonucuna vardı. DGM, böy- lece olaylann "müsebbibi" (ne- deni) olarak Nesin'i gösterdi ve sanıkların bu tahnk nedeniyle eylemi gerçekleştirdiklerini be- lirterek cezalannda dörtte bir oranında indirim yaptı. Mahke- me, bu görüşten hareketle Nesin için suç duyurusunda da bulun- du. Aziz Nesin ise Sıvas Cumhu- riyet Başsavcılığı'nın yazısında yer alan ve TGRT televizyonun- da yayımlanan röportajın bant çözümüne göre, "Ben hiçbir pey- gamberin ailesine, hatta bugün yaşayan insanlann ailesine saldır- maktan yana değilim. Böyle bir şeyolmaz" dedı. Nesin, muhabi- rin, Şeytan Ayetleri konusunda- ki sorulanna, özetle şu yanıtı ver- di: "Aydınlık gazetesinde çıkan Salman Rüşdi dizisi bana ait de- ğüdir. Onu da yazdun. Burada bu gazeteyi okursanız görürsünüz, cevap verdim Salman Rüsdi'nin ajansına. Bu gazetede çıkan bö- lümleri ben çeûrmedim. Zaten kitabı da ben çe\ irmiyorum, baş- kasına çevirriyorum." Ankara DGM'nin, Nesin'le il- gili suç duyurusu, suç yeri olma- sı nedeniyle yine Sıvas Cumhu- riyet Başsavcılığı'nca incelene- cek. Nesin'in, Sıvas'ta yaptığı konuşmalarda herhangi bir tah- rik unsuru bulunmadığına karar veren savcılık, katliamdan 6 ay önce Aydınlık gazetesinde ya- yımlanan Şeytan Ayetleri isimli kitap ile sanıklann eylemi ara- sında bir bağlantı bulunup bu- lunmadığını belirlemeye çalışa- cak. Sıvas Cumhuriyet Başsavcılı- gı, Ankara DGM'nin karan yö- nünde bir sonuca vanrsa, 80 ya- şında olan yazar Aziz Nesin hak- kında 1 yıldan 6 yıla kadar ağır hapis cezası istemiyle dava açı- labılecek. Ancak savcılığın. An- kara DGM'nin bu karanyla bağ- lı olmadığı ve "takipsizlik"karan da verebileceği belırtıliyor. Sıvas'ta katledilen Yasemin ve Asuman'ın annesi Yeter Sivri: Devlet, katillerden korkuyor mu?•Sıvas'ta yakılan Ozan Nesimi Çimen'in kansı Makbule Çimen: Sıvas, bir kez daha tutuştu. Yanmamızı seyrettiler, 'şimdi de çığlığımızı gizliyorlar. "Ceza, bizim yüreğimizi soğutmadı, şeriatçılan da susturmayacak." ECE TEMELKURAN ANKARA - "Bu ceza bizim yüreğimizi soğutmadı, onlan da susturmayacak.«" Bu sözler, kocası yakılan acılı bir eşin ağzından. Sıvas katliamı davası karannın en çarpıcı özeti. tki kızı Sıvas'ta şeriatçılar tarafından yakılan anne Yeter Sivri, önceki gün Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin (DGM) önünde, kendisini başörtüsüyle asmak istedi. Hastaneye kaldınlan anne, dün, "Artık söyleyecek bir şeyim yok. Bize bir ülke göstersinler, biz oraya gidelim" diyor. Sıvas'ta yitirdiği eşınin acısıyla "Asın beni" diye bağıran Ozan Nesimi Çimen'in eşi Makbule Çimen. bağınyor: "Sıvas, bir kez daha tutuştu. Yanmamızı seyrettiler. Şimdi de çığlığımızı gizliyorlar." Yasemin üniversite, Asuman lise öğrencisiymiş. Odalan hâlâ aynı. Üzerinde bebek resımleriyle günceleri, yataklannın üzerine atılmış yemenıler, kilimler, iki yatak yan yana. İki erken biten yaşamın, buz gibi yasını tutuyorlar. Bu evde artık genç kızlar şakalaşmıyor, artık aşk şarkılan yok. Arıneleri Yeter Sivri, önceki gün DGM'nin önünde kendini başörtüsüyle asmaya çalışırken durdurulup, hastaneye kaldınldı. Dün, artık susmuş. Acınm kilitlediği yerler açılmıyor. Her şeyi bir nefeste söylüyor. "Bir gün anyı öldürmek için turmuşrum. Asuman, bağıra bağıra bıraktırdı any\. Bu çocuğu yakblar işte. Kim bu köpekler? Mahkemeyi dinleyen arka sıradaki beylerden biri ayak ayak üstüne atınca, srvil polis gelip uyardı. Sanıklar hâkime, gazetecilere saldırdı, kimse bir şey demedi. Polisler severcesine çıkardı sanıklan. Tansu Hanım'ın çocuklan öklürülse bu cezayı mı >erirlerdi acaba? Biz >atandaşız. Yaktıklan kızlann babası askerliğini y aptı. bu ülke için yülarca çahştı. Bu de\let bizi vatandaş saymıyorsa, bir ülke göstersin biz oraya gideüm." 'Bize düşen öhnek' Anne. sesindeki yanık izleriyle sürdürüyor sözü. "Ne yapacakımz?" sorusunu, her şeyi anlatan kınk bir gülümsemeyle karşılıyor: "Hiçbir şey. Devletin korktuğu köpeklere biz ne yapabiliriz? Bize düşen ağlamak, ölmek. DCM'nin önünde asacağız kendimizL" Anne, yine Asuman'ı anımsıyor: "Bir yazarla mektuplaşıyordu. 'Ben' diyeyaznuş, 'Okulu bitirince, Kitap Partisi kuracağım.' BÖyle bir çocuğa kıydılar işte. Ben onuriu çocuklar yetiştirdim. Ama gördük ki Türkiye onursuz." Makbule Çimen, eşinin acısıni unutmadı, unutmayacak. "Bizi yeniden vaktılar" diyor. "Bizi hep yakacaklar." Hemen ekliyor: "Bir gün bu kararian veren hâkimkri de mahkemeleri de yakacaklar. Hâkimler dün yanmadıklanna şaşırsınlar. Bu ceza bizim yüreğimizi soğutmadı, onlan da susturmavacak." ÇtZMEDEN YUKARI/ MUSA KART TAHRiKÇt AZİZ NBBİN HAKK/NCA SUÇ ADALET YERINI BULDU! POLITIKA GUNLUGU HİKMET ÇETtNKAYA Çarpttma... Milli Gazete'nin dünkü başlığı: "Sıvas davasmda şok cezalar..." Vakit gazetesi: "Sıvas'a 570 yıl!.." DGM Başkanı Muammer Ünsoy'un karan açıklamasın- dan sonra sanıklar "Allahü ekber", "Ya Allah bismillah, Al- lahü ekber" sloganlan atıyor... Olay ortada. Türkiye'yi tepeden tırnağa kuşatan "kara- yobaz çeteleri" mahkemenin verdiği 15 yıl hapis cezasını çok buluyor ve yargıçlann üzerine bozuk para, çakmak ata- rak saldırıyor. Şeriatçı gazeteler dün manşetlerinde Sıvas'ta 37 aydı- nı diri diri yakan kaniçicilere sahip çıkıyor... Aziz Nesin'in koyduğu tanı doğrudur. Ne diyor Nesin? Şöyle: "ödün vermekle bu işin sonu alınamaz. Bu karan ve- renler, o insanlardan ve onlann gruplanndan kendilerini ko- rusunlar. Bugün mahkeme heyetine çakmak atanlar, ya- nn daha başka şeyler atartar. Bu bir toplumsal çöplüktür. Bu çöplük Sıvas'ta, Taksim'de patladı. Bu çöplüğe çöp atanlar devleti temsil eden insanlardır ve bu çöplük pat- lamaya devam edecektir..." Aziz Nesin haklı değil mi?.. Dinci örgüt liderieriyle toplantı yapan, Başbakan Tansu Çilter'dtr. O dinci liderier ki laik, demokratik Türkiye Cum- huriyeti'ni yıkmak için müritlerine "kod adı" vererek özel dershanelerde yetiştiren ve sahte sağlık raporiarıyla aske- ri liselere sokanlardır. Taksim ve Kızılay'da "Şeriat isteriz" diye yürüyenler kim- lerdi? Sıvas'ta aydınlan diri diri yakan alçaklara alkış tu- tanlar kimlerdi? Karayobaz çetelerinin sözcülerini demok- rasi adına televizyonlardaki açıkoturumlara çıkaranlar kim- lerdi? • • • Mahkemeyi izleyen arkadaşımız Ece Temelkuran izle- nimlerini şöyle aktanyor: "Polisler gülümsüyor, yaşlı analarçığlıkatıyor..." Bir eski zaman masalına takılıp kalıyor insan... Beyazıt'ta solcu öğrencilerin üzerine yürüyen polisleri anımsıyoruz... "Ya Allah bismillah, Allahü ekber..." Sonra yargıçlann üzerine bozuk para ve çakmak atan sanıklann haykınşlarını duyar gibi oluyoruz: "Ya Allah bismillah, Allahü ekber..." Bu benzerlik niye? Ece'nin izlenimlerini okuyorum: "Genç birerkek, solyumruğunu kaldınp gökyüzüne ba- kıyor, donuk. Gazeteciler, oradan oraya mikrofonlarla ko- şuşturuyoriar. Polisler gülümsüyor. Bir anne, bağrını açıp, her şeyi anlatan ve bitmeyecek ağlamasını başlatıyor. Bir adam, durmadan belirsiz yönlere doğru koşuyor. Bir ba- ba, yere çöküp, başını ellerinin arasına alıyor, sess/z. Ço- cukian çıra gibi yakılan insanlar, çaresizliğin boşluğu için- de kıvranıyohar. Sloganlar tükenince, susup kalıyorlar. Ad- liye Sarayı'nın önü, arkasında mavi üniformalardan bir fo- nun durduğu, acınm ve çaresizliğin hatıra fotoğrafına dö- nüşüyor." • • • Ankara'da alışveriş ettiği mağazanın Atatürk resmi ver- mesine öfkelenen ve "Bizim ödediğimiz paralar, kurşun olarak bize dönüyor" diye yazı yazan "Nur kamplannın abisi", Cumhuriyet'in Kubilay eki' vermesini içine sindi- remiyor. Adam Divan-ı Harp tutanaklannı bile okuyup anlayacak düzeyde değil. Adam koyu bir Cumhuriyet ve Atatürk düş- manı. Adam kulaktan dolma bilgilerle ahkâm kesıyor. Adam diyor ki: "Cumhuriyet, 65 yıl önce kendi uydurduğu 'isyan' ola- yını her yıl yeniden ısıtıp önümüze getirmekte ısrariı. Bu yıl da bir özel 'Kubilay' eki çıkardı. Orada, olayı hem kendi çarpıttıklan biçimiyle aktanyor, hem de 'Adamlann kafa- sında zaten bir şey yok, esrar içe içe bitip tükenmişler' gi- bi gerçeğe ışık tutan tanıklan... Bu arada, Kubilay'ın ken- disigibi öğretmen olan eşi Fatma Vedide ile 1975'teya- pılmış birmülakata da yer veriyor... Ben en çok Fatma Vedide'nin, 'Eşimin ailesi Giritli idi, önceAdana/Kozan'a, oradan Antalya'ya, oradan da Izmir'e gelmişler' açıklamasına takıldım. Çünkü konuyu araştıran- lar, Kubilay'ın Girit asıllı değil, Gagavuz Türkü olduğunu söylüyotiar... Aynca, Fatma Hanım'ın eşinin dini inançla- nyla ilgili olarak verdiği bilgiler de, söylentıyi doğruluyor... Türk Ocaklan kurucusu Hamdullah Suphi Tanrıöver, 1920 'lerde Romanya 'da büyükelçi olarak bulunurken, ora- da rastladığı, Türk asıllı, bazısı iyi Türkçe konuşan, ama Hı- ristiyan dininden olan Gagavuzlann Türkiye'ye göçmesi- ni teşvik etmişti. Onun yönlendirmesiyle, çok sayıda Ga- gavuz Türkü, Türkiye'ye gelıp Ankara, Istanbul ve Izmir'e yerleştıler... Içlehnden bazılan, devlet hizmetine de girdi ve bayağı yükseldı... Benim bildiğim, Kubilay, o gençler- den biriydi..." Adam Kubilay'ın Müslüman değil, Hıristiyan olduğunu söylüyor... Imam-hatipli boyunu da aşıyor böylece... Kabahat onda değil, onun elinden tutan dönek sosya- list ağabeylerinde... Meraklı adam Kubilay'la ve Cumhuriyet'le uğraşacağı- naZaman gazetesinin "pornodergidağıtma"işiyle ilgilen- se ve okurlannı bu konuda bilgilendirse daha başanlı ola- cak... Bunu yaparken de Sıvas'ta 37 aydını diri diri yakıp öldü- renlerie Giritli Mehmet, Sütçü Mehmet, Nalıncı Hasan'ın tıpatıp benzerlikleri olduğunu görebilecek... Çünkü 1930'larda "kadın göbeğine" yazı yazanların 1994'lerde "porno tutkunu" olduklannı anlayacak... Yapar mı dersiniz?.. Romanlannızve Ansiklopedüeriniz yerinizden alınır. Tel:5540804 'Dinci yangm körükleniyor' Haber Merkezi - tşçi Partisi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Sosyalist tktidar Partisi de Sıvas davasında verilen kararla- n eleştirdiler. Işçi Partisi Genel Sekreteri Mehmet Bedri Gültekin, yaptı- ğı açıklamada. "Sanıklan bıra- kıp, Aziz Nesin'i yargılamaya kalkanlar,yenişeriat yanguılan- nı körüklemişlerdir" dedi. Bu arada Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Nafl Güreİi, önceki gün yapılan olaylı Sıvas katliamı davasında, hapis cezasına çarptınlan sanıklann gazetecilere karşı gerçekleştirdiği saldınyı sert bir dille kınadı. Sosyalist tktidar Partisi (SlP) Siyasi Bürosu Merkez Yönetim Kurulu ise yaptığı yazılı açıkla- mada, "Mahkemenin suçlulara verdiği ceza şaşırtıcı degildir. Şaşırtıcı olan, mahkemenin yazar Aziz Nesin'i suçlamaya ce- saret edebilmis olmasıdır" dedi. Aydınlar, katillere verilen cezanın hukukun üstünlüğüne yakışmadığını düşünüyor Yaşama hakkına yapılmış barbar saldınKültür Servisi - Ankara Devlet Güvenlik Mah- kemesi'nin Sıvas'ta 37 kişinin katledilmesiyle ilgi- li davada, 86 sanıği 2 yıl ile 15 yıl arasında değişen hapis cezalanna mahkûm etmesi ve olaylann Aziz Nesin'in tahriki ile başladığına karar vermesine sanatçılar da bü- yük tepkı göster- di. Sıvas'ta 37 ay- dının yakılarak öldürülmesini köktendinciliğin, ideolojisinin ge- reği gibi göster- diğini belirten yazar Şükran KurdakuL bunun şenat adına insa- VedatGünyol n >n yaşama hak- kına yapılmış bar- barca bir saldın olduğunu vurguladı. Katillere ve- rilen cezayı hukukun üstünlüğü ilkesine yaraşır dü- zeyde bulmayan Kurdakul, "Aziz Nesin'in dünya görüşünün tahrik unsuru' sayıhnası ise yaktşıksız bir zorlamadır. YargL,Cumhuriyettarihimizin bu ka- re lekesine böyle yüzeysel yaklaşmamalıydı"' dedi. Aziz Nesin'in sözlerine katıldı- ğını belirten Ve- dat GünyoJ ise "Bunlar zavallı insanlar, robotlar, beyinleri yıkan- mış. Meclîse de gjrmiş bir takım insanlar onlan kuUamyor. Aziz Nesin'in dediği gibi asılonlan bu- lup cezalandır- malı. Ydanı ba- şından ezmdi" ifadesini kullan- d'- Adalet Ağaoğlu Adalet Ağaoğ- lu, Sıvas yangınını başından beri partilerin şeriat is- teyenlere bir ödün verişi olarak değerlendirdi. Ka- rar sonrası, mahkeme salonunda yapılan gösterinin de buradan güç aldığına değinen Ağaoğlu. "Budu- nım bana bir prova gibi görünüyor. Yönetimin hâ- lâ kör, sağır ve kararsu kauşını hay retle karşüıyo- rum" diye konuştu. Aziz Nesin'e suç duyurusunda bulunulmasının büsbütün isyanını ayaklandırdığını vurgulayan Ağaoğlu. çok geç kalınmış olmasına karşın ilgilileri bu duruma karşı duyarlılığa çağır- dv. "Tabü ortada hâlâ laik devlet diye bir şey varsa ki ben olmadığına büsbütün inandım. Aziz Nesin yerden göğe kadar haklı. Olan biteni dünden bugü- ne hep politik çıkar için kuUanan hükümeder, ikti- darlar asıl suçlu"dcdi. Ressam İbrahim Balaban ise cezalann az oldu- ğunu dile getirdi. Hukukçu olmadığı halde hapisha- nede pek çok dava gördüğünü belirten Balaban, dü- şünüp planlayarak adam öldürmenin cezasının 22 yıldan başladığını söyledi Balaban u Burada düşüne düşüne, bilinçli olarak ellerine benzinleri alıyorlar, gidiyorlar yakıyorlar. O güzelim insanlar ülkeyi aldınlarma uğruna orada sa- natlannıgöstermeyegidiyoriar.Orayıışıtmak istiyor- lardı ama kendilerini yakarak değil sanat yaparak ışıtmak için oraya girmişlerdi. Bu ülkeye ışık saçan insanlan kasıtlı olarak yaktıklanndan ötürü bunla- ra en az 22 yıldan idama kadar ceza vermeleri gere- 'gö-kirdL Biz hukuku \e davalan öyle görmüştük"1 rüşünü dile getirdi. Olayın Cumhuriyet'in geleceği açısından vahim olduğunu dile ge- iıren Demirtaş Ceyhun. sanıkla- nn duruşma son- rası mahkeme he- yetine bozuk pa- ralarla birlikte çakmak da atma- lannın çok an- lamlı bir işaret ol- duğunu belirtti. Ceyhun, "Aziz Nesin'i mahkum etmek isteyen, onun hakkında suç duyurusunda bulunan mahke- Demirtaş, Ceyhun „ « heyeti de bun- ca ödün vermesi- ne karşın, tehdit edihnekten kurtulamamış. Cum- hu rbaşkanı'nin, partamentonun, hükümetin dikka- tini çekmek isterim" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear