22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
28 ARAUK 1994 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Karayalçm, Çekiç Güç'ün Türkiye'deki görev süresinin 6 aylık dilimler halinde uzatılmasına karşı çıktı Hükümette Çeldç Güç alarmı •Çiller, önümüzdeki günlerin siyasi gelişmelere gebe olduğunu, DYP'nin Çekiç Güç konusunda ahnacak yetkiyi ,tek başına kullanmak zorunda .kalabileceğini belirtirken 'azınlık Ihükümeti' mesajı verdi. ; ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - TBMM 'Genel Kurulu'ndaki oylamada "fire" verileceği endişesiyle Çekiç Güç'ün görev süresinin uzatıl- ması konusunda gruplannı iknaya çalışan koalis- ,yon Hderleri, ABD'nin hükümete ilettiği telkine ;koşut olarak uluslararası gücün süresiz konuslan- '.dınlmasında Bakanlar Kurulu'nu yetkili kılmak ;için harekete geçtiler. Başbakan Tansu Çiller, önü- müzdeki günlerin önetnli siyasi gelişmelere gebe 'olduğunu, DYP'nin Çekiç Güç konusunda aîına- !cak yetkiyi tek başına kullanmak zorunda kalabi- leceğini belirtirken, "SHP'nin iktidardan uzakla- şacağı ve azmhk hükümeti"mesaji verdi. SHP li- deri ve Dışişleri Bakanı Murat Karayalçın da Çe- kiç Güç'ün görev süresinin 6 aylık dilimler halin- de uzatılmasına karşı çıkarken, "Yetki hükümete bırakılraak. Irak'taki durum çözülünceye kadar, bu Çekiç Güç kalkmaz"dedi. Hükümetin, Çekiç Güç'ün görev süresini uzatma yetkisini TBMM yerine Bakanlar Kurulu'na tanıyan bir yeni tezke- re hazırlama seçeneğini de gündemine aldığı bil- dirildi. Hükümetin bugün yapılacak oylamadan sonra, ANAP iktidan döneminde Bakanlar Kurulu'na bu konuda yetki verildiği gerekçesine dayanarak Çe- kiç Güç'ün Türkiye'deki görev süresi konusunu bir daha Meclis'e getirmeyeceği belirtildi. 'Demirel Meclis'e devretmiştT Dışişleri eski Bakanı ve SHP Gaziantep Mil- letvekili Hikmet Çetin, ANAP iktidan dönemin- de Çekiç Güç'ün görev süresini uzatma ya da so- na erdirme yetkısinın Bakanlar Kurulu'na devre- dildigini belirterek, "O zaman ANAP, Çekiç Güç'üngörev süresini Meclis'egetirmeden Bakan- lar Kurulu karanyla uzatıyordu. Yani hükümetin bu konuda yetkisi var. Ancak, 49. hükümet döne- minde Süleyman Demirel, 'Bizim hükümet olarak Çekiç Güç konusunda yetkimizi kullanmaya hak- kımız var. amabizbunu Meclis'e götüreceğiz' di- yerek bu konuyu Meclis'e devTCtmişti" dedi. Çe- tin, mevcut tezkerenin de hükümete bu konuda yetki verdiğini ve yeni bir tezkere hazırlanmasma gerek olmadığını söyledı. Başbakan Çiller, dün partisinin grup toplantısı- nın açılışında, Çekiç Güç'ün görev süresinin 6 ay daha uzatılmasını içeren hükümet tezkeresinin bu- gün TBMM Genel Kurulu'nda oylanacağına dik- kat çekerek milletvekillennden oylamaya katıl- ANAP'tan Çekiç Cüç'e veryansın Yılmaz: Geçici güç, kalıcı oldu ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, partisinin Çekiç Güç'ün görev süresinin uzatılrrt35ina ret oyu kullanacağını açıklarken. Türkiye'de konuşlandmlan kuvvetin geçici özelliğinin kalmadığmı vurgulayarak "Bu güç, Kuzey lrak'ta yeni bir devtet oluşmasında şemsryelik göreu yapıyor" dedi. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, partisinin dün toplanan grubunda, konuşmasının büyük bölümünü bugün TBMM'de yapılacak olan Çekiç Güç oylamasına ayırdı. Bu gücün Körfez Savaşi sırasında Irak'tan kaçan 500 bınden fazla insanın evlerine dönmesini sağlamak için çağnldığını vurgulayan Yılmaz, Çekiç Güç'ün 1991 yılı sonunda Türkiye'den aynlmasmı öngördüklerini kaydetti.Yılmaz, 20 Kasım 1991 tarihinde kurulan koalisyon hükümetini uyardıklanm ve şikayetlerinin, dönemin başbakanı Süleyman Demirel tarafından dikkate almmadığını belirterek şunlan söyledi: "3.5 yıldır aikemizde bulunan Çekiç Güç'te 1800 personel, 72 uçak ve helikopter var, Bu personeMen yalnızca 30'u Türk subayı. Güç'te, 4 tane de Türk uçağı butanuyor. Bu uçaklar Adana, kmir-Çiğli, Diyarbakır ve Antalya'da konuslandınlrnıştır. BÖyle bir güç, Türkiye'de üç buçuk yıldır görev yapmaktadır. Görev süresinin 6 ay daha uzatılması ile bu süre 4 yıla çıkacaktır. Bu kadar süre Türkiye'de kalan gücün, geçici kuvvet olduğu söylenemez. Çekiç Güç, başlangıçta çok önemli görevlerde buhındu, ancak Kİtzey lrak'ta yeni bir devtet otuşmasında şemsiyelik görevi yapıyor. Bu gücün Türkiye'de bulunduğu sürede, Kuzey Irak Ue lrak'ın bütünleşmesi mümkün olamaz." ANAP lideri, görev uzatma süresine gerekçe olarak Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Irak topraklannda bölücülere yönelik operasyonlannın gösterildiğini anımsatö. malannı istedi. Terörün inişe geçtiğinı vurgulayan Çiller, "PKK'nin ülkemizden kaçma eğilimi vardır. Ne- reye kaçıyor? Kuzey Irak'a. Çekiç Güç bize bu bâğlamda esneklik sağlayacakbr" dedi. Çekiç Güç'ü, lrak'ın toprak bütünlüğünü tehdit eden bir unsur olarak görmedığinı anlatan Çiller, "PKK mücadelesini sürdürebilmek için eğer bir noktalık dahi yaran olacaksa ki vardır, Çekiç Güç'ün deva- mını zaruri görmekteyiz" dedi. Başbakan, PKK'nin Kuzey Irak'a İtayması nedeniyle sınır ötesi harekâtlann gerekli olabileceğini ve bu ko- nuda uluslararası desteğe gereksınim duyulacağı- nı ileri sürdü. DYP Grubu'nun başına kapalı bölümünde de Çekiç Güç tartışıldı. Alınan bilgilere göre DYP'li muhaliflerden Afyon Milletvekili Ethem Kelekçi, Çekiç Güç'ün hâlâ Türkiye'de bulunmasını içine sindiremediğini belirterek görev süresinin uzatıl- ması yönünde istemeyerek oy kullanacağmı dıle getirdi. Azınlık hükümeti ve Demirel güvencesi Çiller'in Kelekçi'nin bu sözleri üzerine tekrar kürsüye geldiği ve "Sayın Cumhurbaşkanı ile de bukonuyu görüştüm. O da sürenin uzatılmasınıis- tiyor" dediği öğrenildi. Çiller'in aynca, "Önü- müzdeki günler yeni siyasi gelişmelere gebe. Belki bir daha MeclLsten geçirmedezorlanabiliriz. Onun için bir kez daha yetki istiyoruz. Bunu ileride tek başımıza kullanmak zorunda kalabiliriz"dediği belirlendi. Çiller'in bu sözleri, kulisleıde bir azınlık hükü- meti iması olarak değerlendirildi. Karayalçm da SHP'den 20ye yakın milletveki- linin Çekiç Güç oylamasına katılmama eğilimi üzenne, konuyu grup toplantısında tartışmaya aç- tı. Karayalçın, "Yeni Halepçeler'in, yeni sığmma- cıların ortaya çıkmasının önlenmesi için Çekiç Güç'ün görev süresinin 6 ay uzatılması önerüiyor. 'Çekiç Güç devam ederse. PKK bundan yararla- nır, Kuzey lrak'ta yeni ayn birdevlet kurulur'de- gerlendirmeleri doğru değU" dedi. "Kürt haklo, ABD gücüyle mi savunulur?" Grup toplantısının başına kapalı bölümünde Çe- kiç Güç konusu tartışılırken, Grup Başkanvekili Ercan Karakaş, "Çekiç Güç, olağanüstü haL ko- ruculuk sistemi konulanndaki tavırlar partünizin inandmcılığuıı y aralıyor. Çekiç Güç konusunda ik- tidara gelince agzımızı degiştirdik.' Kürdün hakla- nnı savunmak sadece ABD gücüyle olur' tavnna katümıyorum. Parti bu konudaki görüşünü revize ederse buna uyarım. Ama böy le bir sosyal demok- rat anlayışı tanımıyorum"dedi. Kürt kökenlı milletvekilleri ise Çekiç Güç'ün görev süresinin uzatılmasından yana tavır aldılar. Tartışmalardan sonra söz alan Murat Karayal- çın'ın da şu görüşleri dile getırdığı öğrenildi: "Türkiye'de 8 mihon Kafkasyak var,biri deeşim olmak Uzere. Bosna Hersek'le ilgileniyoruz, Kuzey Irak'la ilgileniyoruz, Kürt kökenli yurttaşlanmı- zın akrabalan var. Bugün Çekiç Güç'ün variığı dogrudur. İşin doğnısu, orada kalmasıdır. ANAP'a göre pozisyon belirleyemeyiz. "Muhalefetteyken öyle demıştik' $ö>lemüıi son derece tutucu ve sta- tik buluyorum. Bu konunun 6 aylık karaıiara bağ- lanması \anlış. Hükümete bırakılmalı. Irak'taki durum çözülünceye kadar bu Çekiç Güç kalkmaz. Sosyalist Enternasvonal'in Ankara'daki toplantı- sında Kürt partileri bizden Çekiç Güç'e sahip çık- mamızı istediler. l lusal bağımsızlık gibi gerekçe- ler de doğru değil." Kritikoylama TBMM Genel Kurulu'nda bugün yapılacak oy- lamada. ANAP ve MHP'nin yanı sıra RP, BBP, DSP. CHP, DSP de Çekiç Güç'e karşı oy kullana- cak. Oylamada belirleyici olacak parlamentodakı sandalye dağılımı ve kullanılacak oylann durumu şöyle: Retcephesi: ANAP-96, RP-38, MHP-I6.CHP- 15, DSP-10, BBP-7, YP-3, MP-2. Kün kökenli 4 bağımsız milletvekili, SHP'den de 20 dolayında milletvekili. Kabul cephesi: DYP-181, SHP'den 30 dolayın- da milletvekili, 6 bağımsız milletvekili. KARAYALÇIN'IN BİRLİK tktLKMl Birlik koalisyona engel değil ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - SHP-CHP bütünleşmesi için geriye sayım başlarken, lı- der, çatı ve koalisyonun gelece- ğine ilişkin sorunlar da tartışma- lara yol açtı. SHP Genel Başka- nı, Başbakan Yardımcısı ve Dı- şişleri Bakanı Murat Karayalçm. partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, CHP lideri Deniz Baykal'ın. "28 ocakta hü- kümet biter,devam karan alınır- sadaSl. hükümet kurulur" söz- lerini imaederek "Birleşmchiç- bir biçünde hükümetten çekilme karannı getirmemelidir. Sosyal demokratlann içinde yer aldığı hükümet, kesinlikle sürdürübne- lidir" dedi. SHP'li muhalifkr ıse ıki liderin dışında üçüncü bir aday üzerinde uzlaşma arayışla- nnı yoğunlaştırdılar. SHP lideri Karayalçın, dün milletvekillerinin ilgi gösterme- diği. katılımın çok az olduğu TBMM grup toplantısında, sol- da birlik konusunu da ele aldı. Karayalçın, birleşme karannın kamuoyunda çok büyük mem- nuniyet yarattığına dıkkat çeke- •SHP'de parti içi muhalefetin temsilcileri, iki liderin dışında üçüncü bir aday üzerinde uzlaşma girişimlerini .yoğunlaştırdılar. Üçüncü isim olarak eski Dışişleri '. Bakanı Mümtaz Soysal ile eski grup başkanı Aydın Güven Gürkan'm adlan geçiyor. rek "SHP. oybiriiğiyle birieşme karan aldı. Bundan sonra yoğun bir döneme girilhor. Birleşme. otomatik olarak gerçekleşmeye- cektir. Bizim için önem taşıyan; buieşmenin mekanik yanı değil, siyasal ve ideolojik >anıdır. Bu- nun için özellikle grup \önetimi- ne, parti yönetimimize büyük gö- revler düşüyor." dedi. Karayalçın, sözlerini şöyle sürdürdü. "Birleşme Ue hükü- metten çekilme gerektiğine iliş- kin değerlendinneier yanlış. Bir- leşme, hiçbir biçünde hükümet- ten çekilme karannı getirmeme- bdir. Sosyal demokratlar, amaç- lannı daha etkin bir biçimde ya- şamageçirmek.daha ileri sonuç- lar alabilmek ve yeni sağ biçün- lemelerin gelmesini engelkmek için hükümette yer almahdır. Sosyal demokratlann hükümet- teyer ahnasıkesinlikle sürdürül- meUdir." ; Karayalçın. birlik tartışmala- nnda dikkatlerin hep genel baş- kan sorunu üzerinde yoğunlaştı- ğını anımsatarak bunun sakmca- lannı anlattı. Dileğinin SHP'nin varlığını sürdürmesinden yana olduğunu yineledi. SHP'de parti içi muhalefetin temsilcileri, iki liderin dışında üçüncü bir aday üzerinde uzlaş- ma girişimlerini yoğunlaştırdı- lar. Üçüncü isim olarak eski Dı- şişleri Bakanı MümtazSoysal ile eski grup başkanı Aydın Güven Gürkan'm adlan geçiyor. Önce- ki gün SHP Grup Başkanı Seyfi Oktay'ın odasında yapılan top- lantıda. "Delegelerin seçimini Kara>alçın ile Baykal arasında sıkıştırmamak gerekli" görüşü- nün dile getırildıği öğrenildi. Gürkan'm milletvekillerine "Aday degilim, görev verilirse dü- şünürüm" yanıtını verdiği, Soy- sal'ın da adaylık önerilerini "dü- şüneceguıi" söylediği öğrenildi. Gürkan, dün yaptığı yazılı açıklamada da çok adaylı bir ya- nşmayı doğru bulmadığını, ge- nel başkanın olabildiğince geniş uzlaşmalarla belirlenmesi gere- ğini savunarak "Ülkemizin ve partimizin kosullan bugün yanş- madan çok. dayanışmayı gerekli kurnaktadır. Bu bakış açısı çerçe- vesinde aday olmayı degil, içten- likli bir dayanışma içinde yer al- mayı yegtiyonım" dedi. Sm sal: Delege, oyunu bozdu Mümtaz Soysal, Hürriyet ga- zetesinde dün yayımlanan "Or- tak BUinç" başlıklı yazısında. kurultayı değerlendirdi. Kurul- tayda kimsenin çıkıp da "olma- sm" diyemeyeceği bir bütünleş- menin konuşulduğunu anlatan Soysal, şu göriişlen dıle getirdi: "Ne var ki, belli belirsiz, nere- den ve kimden kaynaklandığı tam olarak bilinmeyen birtakım gjrişimler sezilmekteydi: Öngö- rülen birleşme tarihini birkaç ay erteletmek ve bu arada bir şeyler >apıp bütünleşmeyi belli biryön- de etkilemek. Bu niyetin çok da üstü kapalı olmayan bir biçimde ortaya kon- masıyla yetinilmedi: ardından, bu kez hayli ince düşünülmüş, iyi kamufle edilmiş ve değisik küif- larla sunulan taktikler de uygu- lanmaya başlandı. Hangi kur- maylarca. nerelerde kotanlıp hangi yollardan piyasaya sürül- düğü pek bilinmeyen... Ama nasıl olduysa oldu, yüz- lerce kişilik bir delege topluluğu, nerdeyse çok akılu, çok zeki, çok uyanık, bir tek kişinin gösterebi- leceği bir sezgi ve çabuklukla bu oyunlan fark etti ve boşa çıkardı. Bir yerlerin kuytusunda kafa patlatıp ustaca oyunlar planla- yanlann karsısında, koca salo- nun genişligine yayılmış delege- ler,sanki tekbir beyink davranır gibiydiler." Mumcu kampanyasına destek tstanbul Haber Servisi - Uğradiğı bombalı saldında katledilen demokrasi şehidi Lğur Mumcu'nun katillerinin yakalanması için gazetemizce başlatılan ve tüm yurttan binlerce insanın katıldığı imza kampanyasına, SHP tstanbul ll ve llçe Kadın Komisyonu üyeleri sokak sokak dolaşıp imza toplayarak destek veriyorlar. SHP'nin lstanbul il ve ilçe başkanlıklanna bağlı Kadın Komisyonu üyelerince, Taksim Meydanı ve Kadıköy Iskele Meydanı'nda dün aynı saatlerde imzaya açılan dilekçelere binlerce imza yağdı. Yürekleri demokrasiden, özgürlükten, laik Türkiye Cumhuriyeti'nden, kısaca Uğur Mumcu'dan yana atan işçisi, memuru, esnafı, öğrencisi, kadını, genci, yaşlısı ile binlerce insan attıklan imzalarta "Uğur Mumcu'nun katillerinin bir an önce yakalanması" dileğinde bulundular. Ne sağanak yagmur ne de demokrasi düşmanlan, Istanbul'un her iki yakasındaki imza kampanyalannı engelleyebildi. Vatandaşlar, Uğur Mumcu'nun kişiliğinde attıklan imzalarla çağdaş değeriere bağlılıklannı bir kez daha yinelediler. SHP Kadın Komisyonu Başkanı Ayşenur Bahçekapılı, iki saat içinde Taksim ve Kadıköy'de toplanan üç bin imzayı gazetemiz Yazıişleri Müdürü lbrahim Yıldız'a teslimetti. (Fotograf: YILMAZ KARABACAK) Türk-Metal'de anlaşma Ük6 aya yüzde 42 zam lstanbul Haber Servisi - Türk-Metal Sendikası ile Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında dört aydır sürdürülen toplu iş sözleşmesi (TtS) görüş- meleri, işçi sendikasının 6 ocak- ta greve çıkma karannı açıkla- masının ardından anlaşmayla sp- nuçlandı. MESS, 'kısa süreli ça- lışma' ve 'telafi çalışması' gibi, işçilerin kazanılmış haklannı el- lerinden alan önerisini geri çek- ti. Türk-Metal Sendikasf na üye 75 bin işçinin ücretlerinde birin- ci altı ay için yüzde 42, ikinci al- tı ay için yüzde 32, ikinci yıl için ise enflasyon oranında artış sağ- layan anlaşmaya göre, işçi ve iş- veren temsilcilerinden oluşacak bir komisyon, işyerlerindeki sı- kıntılan değerlendirerek ortak kararlar alacak. Türk-Metal Sendikası ile MESS arasında dün gece geç sa- atlere kadar süren görüsmelerin ardından, işkolundaki tüm söz- leşmeleri etkileyecek anlaşma sağlandı. Türk-Metal Sendika- sı'nın enflasyon oranında ücret zammı talep ederek ve "kazanıl- mış haklanmuı geri vermeyiz' diyerek oturduğu toplusözleşme masasından birinci yıl ortalama yüzde 87.4 oranında ücret zam- mı ve çalışma koşullannı işyer- lerinin koşullanna göre belirle- meyi hedefleyen 'işçi ve işveren komisyonu' çıktı. 'Anlaşma onurhı' MESS Genel Başkanı Hulusi Çetinoğlu ve Türk-Metal Sendi- kası Genel Başkanı MustafaÖz- bekdün Istanbul'da MESS bina- sında ortak bir basın açıklaması yaparak üzerinde anlaşmaya var- dıklan TİS hakkında bilgi verdi. Mustafa Özbek. aldıklan ücret artışının işçilerin refah düzeyini arttıran değil yaşamalannı sağla- yacak bir rakam olduğunu söy- ledi. Türkiye'nin Avrupa Toplu- luğu'na girişi konusunda Ba- tı'nın ve Yunanistan'nın olum- suz tavnna değinen özbek. "Bu tavuiar karsısında ülkemizin ekonomisinin motoru sayüacak metal sektörünü greve sürükle- menin ülkemizin geleceğini ne denli etkileyeceğini bildiğimiz için, ülkemizin içinde bulundu- ğu ekonomik yapının duzelmesi- ne katkıda bulunmak amacıyla toplusözleşmenin masa başında uzlaşarak bitirilmesini istedik ve bu anlaşmay ı ortaya koyduk" de- di. Anlasmanın onurlu bir anlaş- ma olduğunu da savunan Özbek, anlasmanın. günün ve ülke sana- yiinin şartlanna uygun olduğunu söyledi. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KJŞLALI Aklın Yolu "Bir "dip!. CHP-SHP birleşmesi ne getirir? Biıieşme kurultaylannın ertesi günü gazetelere göz gez- dirdim. Üç gazetenin, üç köşesindeki, üç küçük paragraf çok aydınlatıcı geldi bana. Milliyet'te Derya Sazak, birleşmeyle ilgili olarak iki par- ti delegelerindeki genel havayı özetliyor: "SHP'de taban istiyor, yönetim birleşmeye karşı. CHP'de ise taban istek- siz, yönetim birleşme diye bastınyor." Anlamak kolay. SHP "taban "ı, tükenmişliğin aynmında. Birleşmeye "son umut" diye bakıyor. Oysa "tavan" tüm siyasal geleceğini hükümetin devamına bağlamış. Birleşmenin kendisini de hükümet ortaklığını da bitirebileceği korkusunda. Hürriyet'te Oktay Ekşi, yılların deneyimi ile bir gözlemi- nin altını çizmek gereğini duyuyor: "önemli partilerin bü- yük kongreleri toplandığı zaman, ondan başka bir şey ko- nuşmayan Ankara sokaklannda dün, SHP ve CHP kunıl- taylanndan söz eden tek bir Ankaralı bulmak hemalde çok zordu." Anlamak kolay. Sokaktaki adam birleşmeyi "inandıncı" bulmuyor. Yeni bir şey getireceğine ve siyasal "güç dengesi"n\ etkileye- ceğine inanmıyor. "İkiyanlış"Xan bir "doğru" çıkmayacağının aynmında. • • • Üzerinde en çok düşünülmesi gereken ise, Cumhuri- yet'te Mustafa Balbay'ın bir gözlemi: "özeleştiriler 'acı' olduğu için, delegeler zaman zaman tepki gösterdiler. 'Söylediklerin doğru ama, şimdi doğruyu söylemenin ne âlemi var?' demek istiyorlardı." Hemen, bana, bazı SHP'liler tarafından zaman zaman yöneltilen bir soru geldi aklıma: - Düzen karşıtı partileri eleştirmek varken, niçın bizim yanlışlanmızın bu kadar üstünde duruyorsunuz? SHP'yi tüketen düzen karşıtı partiler değil ki, o yanlışlar. Ve "yan/;ş"lar kabul edilip, geregi yapılmadıkça, hiçbir bir- leşme ne SHP'yi ne de onun kuyruğuna yapışarak bir yer- lere gelmeyi umanları kurtarabilir. SHP'li hükümetin devlet bakanı, "Bizsiyasetin emrinde din değil, dinin emrinde siyaset istiyoruz!" dediğinde, SHP "favan/"nın ya da "faban/'nın kılı kıpırdadı mı? SHP'li bakanın Atatürk düşmanı başdanışmanı, TV'de "Kemalist devrimı 30 bin kişinin katili" ilan ettiğinde, ku- laklarda tıkaç mı vardı? "8/ze Nasıl Kıydınız?" fılminin yıl- dırım hızı ile çekilmesınde hangi SHP'li bakanın katkısı bu- lunuyordu? SHP lstanbul örgütü adına, "Altıok'un üç okunun çöpe atılması" kararı çıktığında, o alıngan SHP'liler nerelerdey- diler? SHP Genel Başkanı ve Genel Sekreteri'nin "enyakın'öa- nışmanlannın "anlı şanlı" numaracı cumhuriyetçiler oluşu bir rastlantı mıydı? Örgüt sustu. Tavan yanlışlannı sürdürdü. Parti tükendi. Bilinçsizlikten mi? Çıkar korkusundan mı? Yapının bo- zukluğundan mı? Seçmek serbest! • • • CHP, "Baykal'/npartisi" görünümünden kurtulamadığı için tıkandı. Tabandaki yer yer çok sağlıklı öğelere karşın, "Atatürk'ün kurduğu parti" olamadı. SHP, yapısal bozukluğunu, yapısındaki çelişkileri gide- remediği için tükendi. Yapısal tutarsızlık, peşinden ideolo- jik tutarsızlığı getirdi. Ideolojinin yerini, kolaylıkla "çıkar paylaşımı" aldı. •Mümtaz Soysal "bırieşme modeli "ni şöyle tanımlryor "Model, geleceğın büyük sol partisini ve Türkiye'yi de- ğil, kişileri ve mevkileri kurtarma modeiidir. Bir avuç insan dışında kimseyi heyecanlandıramaz." Yalan mı?.. • • • CHP ve SHP içindeki "Kemalist sol" için seçenek "fefc"tir. Önce, "birteşikparti"r\ir\ "tavanı"n\, ideolojik açıdan tu- tarlı ve yıpranmamış, tükenmemiş isimlerden oluşturma amacıyla çaba vermek. Ve Altıoklu bayrakların altına, yan- lışlıkla ya da "5. kol" olarak gelmiş olanlann eline Boyner'in adresini tutuşturmak. Eğer başanlı olunursa, böyle bir partiye Ecevit'in ne iti- razı olabilir? Eğer başanlı olunmazsa, böyle bir partide "ulusalsoTun artık ne işi kalabilir? Ve de, Sayın Ecevit ile Sayın Soysal'ın savundukları düşüncelerin farklı olduğunu kim öne sürebilir?.. Bayram Meral'den hükümete Rütbesizl2 Eylülciiler AHMET ŞEFİK TRABZON {Cumhuriyet) - Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral, koalisyon hükümetinin \erdiği hiçbir sözü yerine getir- mediğini öne sürdü ve 12 Ey- lül'ün getirdiği yasaklan kaldır- ma sözlenniunutarak bu yasak- lann uygulayıcısı durumuna gel- diğini savundu. Hükümete "rüt- besiz 12 Eylükrüler" diyen Me- ral, ekonomik sorunlann çalışan kesimlerin üzerine yüklendiği- ni, işçi kesiminin sesinin duyul- maması için de hükümetle bir kı- sım meydanın ortak bir çaba içinde olduğunu iddia etti. Bu hükümeti kendilerinin iktidara getirdiğini, ancak zaman içinde bunun büyük bir hata olduğunun ortaya çıktığını söyleyen Meral. enflasyonun yüzde 150 olduğu bir ülkede "Ben işçiye zam ver- mem" diyecek hükümetin ola- mayacağını belirtti. Trabzon'da Türk-lş tarafından düzenlenen bölge toplantısına katilan Beyram Meral, Cumhu- riyet'in bazı konulara ilişkin so- rulannı yanıtladı. lşçilere yöne- lik konuşmalar yaptı. Meral, 12 Eylül'ün yasakçı zihniyetinin ortadan kaldınlma- sı amacıyla bugünkü koalisyon partilerine destek verdiklerini, dönemin iktidan için "ANAPgl- der,dertler biter" sloganını orta- ya çıkardıklannı, ancak koalis- yonun kunılmasından sonra ve- rilen sözlerin hiçbirinin yerine getirilmediğini söyledi. Meral, hükümetin çalışan ke- simlerin üzerindeki baskılann ortadan kalkması için hiçbir şey yapmadığını. aksine çalışanlann işsızliğe. açlığa. yoksulluğa, sendikasızlığa mahkûm edilme- si sonucunu doğuran kararlar al- dığını söyledi ve hükümeti "rüt- besiz 12 Eyhılcüler" olarak nite- lendirdi. KİTMere haciz Bayram Meral, ülkenin 3-5 holdingin sahibi olmadığını, ül- kenin bir bütün olduğunu, ülke- nin çıkarlan için işçi kesimleri- nin yaptığı fedakarlığın sermaye kesimi tarafından da yapılması gerektiğini söyledi. Meral şöyle devam etti: "Akıilannıbaşlanna toplasınlar. 24 Ocak Kararlan, işçiden aldığı kadar sermayeden alsaydı ülke bu noktaya gelmez- di. 5 Nisan Kararlan'nda da ay- nı oldu. Son Özelleştirme Yasa- sı'nın arkasından da taşeronlaş- ma. arkasından sendikasızlaşma ile kitleler köleleştirilmek isten- mektedir. Özelleştirme, sattım- kapattım-kurtuklum mantıgı ile yapılıyor. Şimdi başka bir yasa hazırlıyortar. KİT'lerden ala- caklı bankalar. alacaklanna kar- şı haciz koydurabilecekler. Bu ya- sa çıkarsa. KarayoUan, DSİ, Köy Hizmetleri gibi kunıluşlara bile haciz konabilecek. Bu son dere- ce tehlikeli bir davranış. Buna büyük bir tepki göstereceglz.'' Meral, bir kısım işveren çev- resinin, işçilere 1995 yılında zam verilmemesi gerektiğini sa- vunduklannı hatırlattı ve "Ateş- le oynamayın. Sıflr zam verecek bir hükümet, anasından doğma- mıştır" uyansında bulundu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear