Catalog

CumhuriyetImtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yavın Yönetmenı: Orhan Erinç # Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet Çetinkava # Yazıışlerı Müdürlerı: Ibrahim Vıldız (Sorumlu), Dinç Tayanç • Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara 9 Görsel Yönetmen: Fîkret Eser Dış Haberler: Ergun Balcı 0 tstıhbarat Yalçın Çakır 0 Ekonomi Bülent Kızanlrk 0 Rad>o-TV. Uygar Eremektar • Kultur Handan Şenköken 0 Spor Abdülkadir Yücelman 0 Yurt Haberler Mehmet Saraç 0 Makaleler Sami Karaören 0 Çevın Sevfettin Turhan 0 Düzeltme Abdullah Yazıcı Yayın Kurulu tlhan Selçuk (Başkan). Orlıan Erinç, Oktay Kurtböke, Özgen Acar. Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, Ergun Balcı, Dinç Tayanç, Ibrahim V ıldız. Orhan Bursaiı, Mustafa Balbav. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbav 0 Habcr Müdürü. Doğan Akın Atatürk Bulvarı No. 125. Kat"4, Bakanlıklar-Ankara Tel. 4195020 (7 hat). Faks. 4195027 0 Izmır Temsılcısı Serdar Kızık,H ZıyaBH 1352 S 2 3 Tel 4411220, Faks: 44191170 Adana Temsılcısı. Çetin Yiğenoğlu, Inonü Cd. 119 S No.l Kat:l, Tel. 3522550. Faks. 3522570 Müessese Müdürü Erol Erkot •Koonhnatör AhmetKonılsan0Muhasebe Bülent ^ener 0 tdare Hüsevin Gürer 0 Işletme Öntki; Çetik 0 Bılgı-lşlem: Nafl Inal 0 BıJgısayar Sısiem Mörüvet Çfler 0 Reklam: Reha Iptman 0 Halkla llişkıler Nurten Beıiuoy Yayanlsysa ve Basan: Yenı Gun Haber Ajansı, Basın ve Yayıncılık A Ş Türtocagı csd 39/4] Cagaloghı 34334 lst PK.246 Isunbul Tef (0,212)51205 05 (20 hatj Teleks 22246. Faks IÛ212) 513 85 15 21 ARALIK 1994 tmsak: 5.45 Güneş: 7.17 Öğle: 12.06 Ikındi: 14.25 Akşam: 16.45 Yatsı: 18.12 Mş »tihaöı kalp rahatsıztığı yapıyor • İSTANBUL (ANKA) - Diş hekimleri sağlıksız, iltihaplı dişlerin kalp rahatsızlığı ile görünüş ve konuşma bozukluğuna neden olduğunu bildirdiler. Istanbul Diş Hekimleri Odası Başkanı Gülümser Koçak, sağhklı dişler için dengeli beslenmenin ana karnında başlaması gerektiğini söyledi. Koçak, şeker ve yumuşak gıdalann alınması ile dışlerde plak birikimi olacagını vurgulayarak süt, beyaz peynir, yumurta gibi protein değeri yüksek gıdalar ile dişleri temizleme özelligine sahıp elma ve havuç gibi gıdalann tercih edilmesini istedi. Hayvan sevmek zamlandı • ANKARA (ANKA) - özel veteriner poliklinikleri ve muayenehanelerinde teşhis ve tedavi ücretlerine yapılan zamla hayvanseverliğin bedeli arttı. Ocaktan itibaren geçerli olacak fiyatlar temmuz ayında yüzde 40 oranında arttınlacak. Buna göre, kedi ve köpek muayenesi en az 400 bin, kaplumbağa, kanarya gibi süs hayvanlannın muayene ücreti ise en az 200 bin lıra olacak. Ormanlar ilgl bekHyor • GAZİANTEP (AA) - Tûrkiye'dekı verimsiz orman ve maki alanlannın agaçlandınlmasının, ekonomiye büyük katkı sağlayacagı bildirildı. Kahramanmaraş Sütçü lmam Üniversitesi Orman Fakültesi Araştırma Görevlisi özden Görücü, cumhuriyetin ilk yıllannda 50 mılyon hektar olarak tahmin edilen orman varlığının, 19.8milyon hektara kadar gerilediğini söyledi. Görücü, çıplak alanlann ve bozuk ormanlıklann, agaçlandınlmasının Türkiye için büyük önem taşıdığmı belirtti Giystoin böylesi LONDRA (REUTER) - lngiltere'nin önde gelen moda okullanndan London College of Fashion'un 17 Mart 1995 günü düzenleyeceği iddialı defılenin hazırlıklanna şimdiden başlandı. Defıleye çıkacak mankenlerin günde yedi saat sürecek çalışmalar sonunda beiirlenecek olması, çalışmalara bir de rekabet unsunı katıyor. Modacılar, ilk çahşmalarda genç modacı Sam Joqi'nin "Deniz Ürünleri" adını verdiği ve mankenın çıplak vücudunu süsleyen deniz hayvan ve bitkilerinden oluşan "yapıü" büyük ilgi gördü Namık Kemal, TeMrdag'ıfa anılacak • TEKİRDAĞ (AA) - Vatan ve hûrriyet şairi Namık Kemal, doğumunun 154. yıldönümünde bugün doğum yeri olan Tekirdağ'da düzenlenecek törenlerle anılacak. Namık Kemal Anıtı'na çelenk konulması, saygı duruşu ve tstiklal Marşı ile başlayacak törenler, aslına uygun olarak yeniden inşa edilen Namık Kemal'in evinin açıhşıyla sürecek. Demirenziyaret • Haber Merkezi-'Bu Yılbaşı Çocuklara Kitap Annağan Edelim" kampanyası başlatan Ya-Pa Yayın Pazarlama Şirketi'ne bağlı Ya-Pa Çocuk Kulübü üyelerinin bugün saat 15.30'da Cumhurbaşkanı Süleyman Demireri Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nde ziyaret edecekleri belirtildi. Ya-Pa'dan yapılan acıklamada Demirerin, 5-6 yaş grubuna ait çocuklan kabulünde çeşitli kitaplar annağan edeceği vurgulandı. Eski eser kaçakçılığı, kaldmmlarda açıkça sürüyor: Anadolu evleri, Istanbul sokaklarmda Burası tstanbul, Kadıköy. Sattşa çıkanlan göbekli ahşap tavan Ege'den, rnermer kumalar \e ocak taşlan Orta Anadolu. Demir parmakhklar başka bir yöneye ait..Bu yağma pazanna hiç bir yetküinin "yasal işlem yaptığT henüzgöriilmedi.. (FotoğraY: GARBÎS ÖZATAY) OKTAY EKtNCİ Yakın zamanlara kadar çogu gazetelerde polis bültenlerinden alınmış kısa haberler şeklınde yeralan "tarihi eser kaçakçıhğı'', kimı ünlü bey ve bayanlann da bu ışlere adlan kanşmaya başla- yınca manşetlerden inmez oldu. Halkımız artık hem basından hem de özel TV kanallannın kor- kusuz gazetecilerince ve "gizli çekimierJe" saptanan görüntüler- den, ülkemizin kültür mirasmin yasadışı yollardan nasıl pazar- landığına tüm aynntılanyla ta- nıkoluyor. "Memleketinzengin- UkJerini satanlar", Türkiye 'deki ve hatta ABD'deki evlerinde iz- lenerek teşhir ediliyor. Dahası, böylesine zorlu bir ga- zetecilik görevi için ömeğin Uğur Dündar'ın bile başı derde girebiliyor. Amerika'dan dönü- şünde Yeşilköy'de bir kahraman gibi karşılanması ise halkımızın "eski eser tüccarlanna" olan nef- retinin ilginç bir göstergesi olsa gerek Yeni bir piyasa Ne var ki bir yandan mılyon- larca insan, tarihi eserlerimizi sa- tanlar hakkında bu denli yüksek bilgi sahibi olurken ve onlara haklı bir kin beslemeye başlar- ken, öbür yandan yine bir o ka- dar ınsanımız. "Istanbul kaldı- nmlannda pazarlanan" yüzler- ce ve binlerce parça tarihi eseri- mizin önünden hemen hiçbir tepki göstermeden geçip gidı- yorlar. Bu çelişkiyi halkımızın eski •Yasalanmıza göre suç sayılan eski yapı elemanlan yağması, Istanbul'daki hemen tüm antikacı ve bit pazarlannda tam bir özgürlük içerisinde pazarlanıyor. •Bu tarih ve kültür katliamma daha fazla kayıtsız kalındığı takdirde, Anadolu'daki hemen tüm eski konaklar sökülerek modern villalara 'dekor' olarak taşınacak.. eser konusunda "uzman olma- masına" bağlasak bile, aynı du- yarsızlığı ve tepkisizliği zabıta, polis, maliyeci ve hatta savcılar- da bile gözlemek mümkün. Yine o ünlü bey ve bayanlann kaçakçılığını yatak odalanna ka- dar izleyen medya kahraman la- n ise kaldmmlarda. meydanlar- da ve artık hemen tüm antikacı- larda "serbestçe" satılan bu eser- lerin, aslında koskoca bir "Ana- dolu uygarlığı" demek olduğu- nu ve yine koskoca bir kültürün "gözler önünde yağmalandıguu'" belki de hiç göremıyorlar ya da umursamıyorlar. Oysa ki birkaç yıldır lstan- bul'da, herbiri zengın tanhsel %e kültürel degerler taşıyan, ancak bu değerleri "ait olduklan eski evkrle birliktevken" eşsiz bir an- lam ifade eden görkemli bir mi- mari mirasın hemen tüm parça- lanyla özgür bir "eski eser piya- sası"j çoktan yaratılmış durum- da. Ustelik bu piyasa öylesıne bereketli ve öylesıne denetımsız kı. örnefin bir Kütahya evinin yüzyıllık oymalı, kakmalı ahşap kapısını öyle belli birkaç antıka- cıyı dolaşarak değıl, herhangi bir bıt pazannda bile rahatlıkla bu- labılırsiniz BakanLğın uyansı dinlenmiyor Anadolu'daki 19. ve 18. yüz- yıla takvımlenen tarihi konak ve e\ lerden sökülen ahşap kapı. ke- penk, tavaıt, dolap kapağı. lam- bahk, çıralık, serpenç, tavan gö- beği, kafesli pencere kanatian,eii böğründeler ve hatta mermer kumaiar, eşikJer, ocak taşian vb. gibi parçalar, yasalara göre "es- ki eser" sayılmalanna ragmen Is- tanbul 'dakı hemen tüm eski eş- va satılan dükkân ve pazarlan kaplamış durumda. Bugüne dek birkaç kez yaz- mamıza ve dahası Kültür Ba- kanlığTnca da valıliklere ytne birkaç kez yazılı uyan gitmesi- ne rağmen. hiçbiri hakkında he- nüz "yasal işlem" bile yapılmış değıl. Zaten bu yağmanın ve sa- tışın gıderek yaygınlaşması da ılgililenn hâlâ olayın "suç"bo- yutunu kavrayamamış ofmala- nndan kaynaklanıyor. Örnegin Ortaköy'de, Mımar Sınan'ın esen olan hamamın tam Uluslararası konferansta 6 çevre gazeteciliğî 9 Konferansta, Cumhuriyet gazetesi, Türkiye- Avrupa haber değişimine örnek olarak gösterilecek JZVltR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Tûrki- ye'dekı çevre gazeteciligı, lngiltere'de yapılacak uluslararası konferansta tartışılacak. Konferansı düzenleyen Avrupa Çevre Eğitim ve Öğretimi Araştırmalan Merkezi (ERTCEE) Direktörü Dr. Walter Leal FUho, bir akademik kurum tarafından ilk kez çevre gazeteciliği konusunda bir konferans düzenlendiğini belirterek "Etkinligedörtkıtadan 100'ü aşkın uzman konuşmacı katılacak" dedı. Konferansta Cumhunyet gazetesi- Avrupa basını arasında çevre haberleri değişiminden de örnek- ler verilecek. lngiltere'nin Bradford Üniversitesi'nde nisan ayının son haftasında gerçekleştirilecek konfe- ransla ilgıli bilgi veren \Valter Leal Filho, kendi- sinin de uzun yıllar Brezilya'da gazetecilik yaptı- ğını belirterek şunlan söyledi: "1992 vıhnda Rio'da düzenlenen Yervüzü Zir- vesi'nin ardından Avrupa Birligi'ne yaptığımız başvuruyla Avrupa Çevre Eğitim ve Öğretimi Araştırmalan Merkezi kuruldu. Merkezde iki yıl- dır çe\Te eğitiminde medyanın rolüne ilişkin araş- tırmalann yoğunlaşmasına özen gösteriyor, bu ko- nuda araştırma yapanlara ve öğrencüere destek veriyor. Konferansa konuşmacı olarak katılanlar ara- sında İngiltere'nin saygın gazetesi The Guardi- an'ın Çe>Te Haberleri Müdürü John Vıdal ve ba- n çevre dergilerinin yetkilileri de buJunuyor." Konferansa uluslararası kurumlardan destek Konferansın düzenleme kurulunda yer alan Green Screen Edjtörü ve Arkadas. Çevre Grubu In- giltere Sözcüsü ÜmitOztürk, konferansın gerçek- leştirilmesinde, Birleşmış Mılletler Çevre Progra- mı, Uluslararası Çevre Gazetecılen Federasyonu, LJNESCO gibi büyük kurumlann destek verdiği- ni söyledi. Oztürk, konferansın yanm günlük bö- lümünde Türkiye'deki çevre gazeteciliğinı anlata- cağını belirterek sözlerini şoyle sürdürdü: H Seminerde Türk basınında yayımlanan çevTe haberlerinin istatistiksel ve politik analtrini >apa- cagım. Bunun yanı sıra çevre haberciüğinin sorun- lannı anlatacağım. En güncel ulusal örnek olması bakımından Akkuyu Nükleer Santrah projesi ve buna karşı yürütüîen eylemlerin basında yer alış biçimini sorgulayacağım. Bu arada ilk yeşilci elekt- ronik haber ajansı olan Green Screen Ûe Türki- ye'nin saygın gazetesi Cumhuriyet arasında karşt- lıklı olarak yürütüJen bilgi ahşverişi \v Türkiye-Av- rupa haber değişimi girişiminden ömekJer sergi- leyeceğûn." Çevre haberciliğinde elektronik medya araçla- nnın öneminı kapsayan bir konferans da verece- ginı söyleyen Ümıt Öztürk, sözlenni şöyle sürdür- dü- "Elektronik medya teknolojisi aşın karmaşık göriinmesine karşuı, aslında çok kolaylıkla kulla- nılabilecek bir sistem. l stelik işle\i de çok büyük. Benim şu anda ERTCEE'de sürdürdüğum araş- ftrmada elektronik medvanıntoplumsaJçe*Teeği- timindeki öneminedeğiniyor. Bu çalışmalann için- de, pilot bölge olarak seçtiğim Türkiye'de 1997 yı- lında kuracağım ulusal bir Çevresel Bılışım Ağı' sistemi projesi de yer alıyor. Ne yazık ki bugüne dek ülkemizde baş\urdu- ğum yetkililerin hiçbiri başını kaldınp da bu pro- jeye bakmamasına karşuı, uluslararası kurumlar ülkemden beklediğimden daha çok ilgi ve destek \«rdiler. Nisan ay ındaki konferansta katılımcılara bu projemi anlatacağun.* 1 Nükleer karşıtı kampanya genişliyor StLİFKE (Cumhuriyet)- Akkuyu Nükleer Santralı Müşavirlik Hizmetleri ihalesine karşı çıkmak amacıyla kurulan, Nükleer Karşıtı Akdeniz Belediyeler Birligi "acfl eylem" karan aldı. Birlik. daha önce 24 arahkta gerçekleştireceğini açıkladığı Ankara eylemini ise erkene aldı. Dün gece otobüslerle Ankara'ya hareket eden ve bu sabah Ankara'da olması beklenen Nükleer Karşıtı Akdeniz Belediyeler Birliği temsilcileri, Ankara'da başta ÇevTe Bakanlığı olmak üzere yetkililerle bir dizi görüşme yapacak. Eylemi desteklemek amacıyla Istanbul, tzmir ve diğer kentlerden çok sayıda çevreci de otobüslerle Ankara'ya gidecek. Silifke Belediye Başkanı A. Sadık AVCL Erdemli Belediye Başkanı Ali Şahin. Taşucu Beledıye Başkanı Ibrahim Karakaya, Büyükeceli Belediye Başkanı Kemal Güdül ve Taşucu Doğal Hayatı Koruma Vakfi Başkanı Arslan Eyce'den oluşan komite, Akkuyu Nükleer Santralı Müşavirlik Hizmetleri ihalesinin, bekJenenin aksine. 31 aralık tarihinden önce açıklanması üzerine eylem takviminde değişiklik yaptı. Komite, 24 arahkta, Ankara'da gerçekleştireceği eylem karannı erkene aldı. Buna göre Silifke Belediye Başkanı A. Sadık Avcı'yla birlikte dün gece Erdemli, Silifke ve Büyükeceli merkezlerinden otobüslerle yola çıkan komite yöneticileri, bugün Ankara'da Akkuyu Nükleer Santralı için hükümet üyeleriyle görüşmeler yapacak. Bu arada Istanbul ve Izmirgibi çeşitli kentlerden çevrecıler de Ankara'ya giderek Nükleer Karşıtı Akdeniz Beledıyeler Birligi'ne destek verecekler. Etkinlıklere katılmak amacıyJa, fngıltere'den Türkiye'ye gelen Arkadaş ÇevTe Grubu Avrupa Temsilcisi \e Green Screen Editörü Ümit Oztürk ise Cumhurivet'e şunlan söyledi: "Güney Kore'nin tercih edilmesi. biam santral karşıtı düşüncelerimizi değiştirmeyecektir." Urcız'ın ÇocukIşçileri Fotoğraf sanatçısı Aclan Uraz'ın "Çocuk lşçüer-2" konulu fotograflan Ankara ODTÜ Prof. Dr. Mustafa Parlar Vakfi Sanat Galerisi'nde 22 Arahk 1994 -10 Ocak 1995 tarihleri arasında sergiknecek. 1992 yılında yayımlanan bir albömle bütünleşen "Çocuk İşçiler," pek çok ulusal ve uluslararası ödül aldı. Sergi Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILü) tüm dünya örgütierince görsel belge olarak kabul edilen ve Fransız Ulusal Müzesi (Bibh'otegue Nationale) tarafindan satın alınarak koruma altına alınan fotoğraflardan oluşuyor. Avrupa'nın en zengiıı ormanı Artvin'de BÜLENT SARIOĞLU ANKARA-Türkiye ve Avrupa'da "ekosistemi" en iyi ormanlann, Artvin-Gürcistan sınınnda bu- lunan Camili ve yöresinde bulunduğu belirlendi. Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunlannı Araştır- ma Dernegi 'nin oluşturduğu bilim adamlan heye- tinin çalışmalan sonucu, yöredekı 3 bitki türiine Türkiye'de ilk kez rastlandıgı, 71 türün neslinin tü- kenmek üzere oldugu, 56 türün de ilaç yapımın- da kullanılabileceği belirlendi. Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunlan Araştır- ma E>emeği'nden, bilim adamı ve uzmanlardan oluşan 5 ayn heyet tarafından yapılan araştırma- larda. Artvin'in, Türkiye-Gürcistan sınınnda yer alan Camili yöresinde, henüz teknik olarak işlet- meye açılmamış ormanlann "el değmemiş'' bir ekosisteme sahip olduğu belirlendi. Derneğin ra- porunda, ormanlardaki biyolojik çeşitliğin "son derece yüksek olduğu" belirtilerek, yöredeki 318 bitki türünden 71 'inin "nesli tükenmek üzere" ol- duğu kaydedildi. Ormanlann 20 agaç ve 75 dola- •Avrupa'nın, ekosistem niteliği en iyi ormanının Artvin-Gürcistan sınınndaki Camili yöresinde olduğu saptandı. Camili ormanlannda, Türkiye'de daha önce rastlanmayan 3 bitki türünün varlığı belirlenirken, yöredeki 56 tür odunsu bitkinin tıpta kullanılabilecek özellik taşıdığı bildirildi. yında ağaççık türünden oluştugu. varlığı saptanan 350 dolayındaki odunsu ve otsu bitki türünden 56 sınmda tıpta kullamlabileceği beiirtilen rapor- da, çeşitli tür ağaçlardan "doğal anrt" sayılabile- cek nitelikte "topluluklar" bulunduğu vurgulan- dı. Raporda, Camili yöresinde orman alanı içine gıren 6 köyde 3 bin dolayında yurttaşın yaşadığı kaydedilerek şöyle dendi: "Arazinin topografik yapısı,görsel olarak son de- rece çekicidir. Kısa mesafeler içinde denizden yük- seklik, 350 metreden 3100 metreye çıkabilmekte, mevsimsel iklim değişmeleri sırasmda bitki örtü- sünün görünümü hem dikey hem de yatay olarak çok degişkcnlik göstermektedir. Türkiye'de ve Av- rupa'da bu nitelikte orman ekosistemleri \ok de- necek denli azdı. Bu ekosistemin korunması, dün- yada ender buhınabilecek bir doğal varsıllığın ge- lecek kuşaklara da aktanlması anlamına gelecek- tir." Saf Kafkas ırkı anlar Borçka ilçesine bağlı olan yörenin; topografik koşullan. iklimı, ormanlann ağaç türü bileşimi, yapısı, "buzul gölleri" akarsulan, köylülerin ge- îenek ve görenekleriyle "jiunuşak turizm ve do- ğasporlanna" uygun özellikler taşıdığı belirtildi. Raporda, Dogu Karadeniz Bölgesi 'nde ancılık ya- panlann, ellerindeki anlann "saf Kafkas" ırkın- dan olduğunu iddia ettikleri, ancak oldukça verim- li olan bu ırkın sadece Camili yöresinde bulundu- ğu kaydedildi. Orman alanı içindeki Camili, Düzenli, Kayalar, Efeler. Uğur ve Meral köylenndeki altyapının ol- dukça yetersiz oldugu saptanırken, 3 bine yakın yurttaşın yaşamını, dev lete hiçbir şekilde "yükol- madan" sürdürdükleri ve Türkiye-Gürcistan sını- nnın "gönüllü koruculan" durumunda kaldıklan belirlendi. Özellikle kış aylannda yollann kapah olması nedeniyle, durumu acil olan hastalann "mülki veaskeri" yetkililerin onayını alarak kom- şu Gürcü köyünde tedavi edildıkleri belirtildi. Or- maniarda soylan tükenmek üzere olduğu sapta- nan üç yarasa türü ile çok sayıda yaban hayvanı belirlenirken, 370 metreyükseiikte "sicyosangu- latus", "euphorbia" ve "verbascum" adlı bitki türlerine Türkiye'de ilk kez rastlandıgı bildirildi. Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunlan Araştır- ma Derneği Başkanı Doç. Dr. Yücel Çağlar'ın başkanlığında yüriitülen proje sonucunda. Cami- li yöresının. "tabiat parkı" yapılması gerektiği belırtilirken dernek, yörenin korunması için "Bu ormanlar da bfcdmdir" sloganıyla bir kampanya sürecı başlattı. Bu kapsamda ilk olarak, yılbaşı kartlan bastınldı. karşı köşesindeki antikacıda, yoldan geçen herkesin gördügu "tarihi ev parçalan" var. Beşik- taş'a doğru, Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin yanıbaşındaki eski binalann-zemin katında yi- ne Anadolu evlerinden sökül- müş kapılar, tavanlar açıkça sa- tılıyor. Üstelik bu dükkâna za- man zaman Istanbul'un Adalar, Kalamış, Boğaziçi gibi semtle- rinden "parçalar" bile düşebili- yor. Osmanbey ve Şişli'deki an- tikacılarla Çukurcuma, Galata ve Karaköy bölgesindeki bit pa- zarlan da yine tarihi evlerin bu tür elemanlannın bolca satıldığı yerler. Anadolu yakasında ise hem Üsküdar'daki eski mobilyacılar hanında hem de Kadıköy-Cafe- raga-Moda yöresindeki bit paza- n türünden dükkânlarda, Muğla, Milas, Bartın, Kastamonu, Kü- tahya, Kula.. diye etiketleri dc okuyabilirsiniz. Bu dükkânlardan birkaçının sahibine "Evtere yazık obnuyor mu; bu parçalar sökülünce geri- ye nesi kalıyor ki?" diye birkaç söz söylemeye kalktığımızda ise hemen tümünden "aynı tür yanı- O" alıyoruz: "O evler zaten yık>- bp gidryor. Hiç değilse bu parça- lar böylece saklanmtş, değerlen- miş ohıyor—" 'Suç duyurusu^.' Evet. Anadolu uygarlık tari- hinde eşsiz yeri olan eski evleri- miz, yasalarda suç olmasına rağ- men ve cezası da "agır" yaptı- nmlarla belirlenmesine ragmen hızla parçalanıp sökülüyor. Bu "nadide" mimari parçalar, ait olduklan evlerden kopanla- rak "antika" niyetine pazarlanı- yor ve alıcısı da gıderek çoğalı- yor. Böylece lstanbul'daki kimi "süper lüks" daırelerin ve Bo- ğaz'a nazır "kaçak vOlabum" sa- lonlannı ise kültür mirasımızın "parçalanmış güzeliikieri" süs- lüyor. Bakalım, bu "organİKSiıç" ve her yönüyle "eski eser tahriban ve kaçakçılığına"gıren serbest yağma pazan, savcılanmızın ve kahraman medyacılanmızın ne zaman dikkatini çekecek? Ana- dolu evlennı parçalayıp satanlar belki "ünlü kişiler'' değil, ama bu kültür mirasımızdünyanınen ünlü mimari zenginlikleri arasın- da sayılıyor. Üstelik, "bize" emanet edil- miş olarak... Japonya Öğrenciler arasında intiharlar artıyor Çeviri Servisi - Japon okullannda giderek yaygınlaşan intihar olayı, olaydan etkilenmeyen ülkelerdeki eğitimcileri de düşündürecek nitelikte. Ortaokul çağmdaki çocuklar ' arasında karşılaşılan intiharlarda bırakılan mektup • ve benzeri belgelerde çocuklann. baskıya, tehdide, zorbalığa daha fazla dayanamayacaklannı' belirtmeleri konuyu daha da çarpıcı hale getiriyor. Ülkenin önde gelen gazetelerinden Yomiuri Shimbun, son intihar olayı - üzerine yayımladığı bir haberde, yılbaşından bu yana '• 177 çocugun intihar ettiğini ' duyurdu. Geçen yılın bir önceki yıla göre rekor olan intihar sayısı ise 133'tü. Okazaki kentindeki devlet okulunda okuyan 13 yaşındaki bir çocuk, kendinı tavana asarak yaşamına son verirken geride hiçbir ipucu bırakmadı. Ama ondan kısa bir süre önce ' aynı yöntemle kendini asan 13 yaşındaki Kiyoteru Okouchi, - bıraktıgı dört sayfalık mektupta şöyle diyordu: "Bu kadar erken öunek istemiyorum, ama bugünlerde' beni öylesıne çok tehdit ediyoıiar ve o kadar çok para istiyoriar ki buna daha fazla dayanamayacağun." Okouchi'nin okuduğu okulun ' müdürüne bu konudan söz açıldığında alınan yanıt, olayın kendisinden daha ürkütücü oldu: "Bu, sadece buzdağuun su üstünde kalan böJümü." Başbakan Tomikhi Murayama, konu hakkında ulusal düzeyde bir soruşturma açılmasını istedi. Milli Eğitim Bakanlığı olaylann görüldügü okullardan başlayarak aynı düzeydeki tüm okullan kapsayan araştınnalan daha önce başlatmıştı. Şu anda araştırma ve soruşturmalar sürerken ıntiharlann da aralıkJı olarak * sürdüğü bildiriliyor. ••