29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 EKİM1994 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMÎ ATİADJTO'yu ziyanet etti • İSTANBUL(AA)- Alman-Türk İşadamlan Derneği (ATİAD) Başkanı Kemal Şahın başkanhğındaki Almanya'da iş yapan Türk işadamlan heyeti İstanbul Ticaret Odası "nı (İTO) ziyaret ederek ITO Başkanı Atalay Şahinoğlu'ndan bilgi aldı. Görüşmede Bonn Büyükelçisi Onur Öymen de bulundu. ATİAD Başkanı Kemal Şahin, derneğin 35 bin iiyesi bulunduğunu belirterek, üyelerin toplam cirosunun 6.5 milyar mark dûzeyinde olduğunu kaydetti. Hazine'denhalka arz • ANKARA (AA) - Toplam 10 trilyon üralık 3 ve 6 aybk Hazine bonolannın 'halka arz' yöntemiyle satışına dün başlandı. Ilk gün 3 ay vadeli Hazine bonolannın 1.5 trilyon liralık, 6 ay vadeli Hazine bonolannın da 675 milyar liralık bölümünün satıldığı öğrenildi. Hazine yetkilileri. aracılık edecek bankalann dün sabah belirlenmesi nedeniyle saüşlara ancak öğleden sonra başlanabildiğıni belirterek, "Saüşlar yanm gün yapılabildiği için sonuçta ilk günkü saüşlar düşük düzeyde gerçekleşti" dediler. TOBBAImanya'ya gidiyor •ANKARA (AA) - Türkiye Odalar Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Yalım Erez, bazı üst düzey ekonomi bürokratlan ve bir grup işadamıyla birlikte resmi temaslarda bulunmak üzere 14 ekim cuma günü Almanya'ya gidecek. Heyet ile birlikte Devjet Bakanı Aykon Doğan'ın da Bonn'a gitmesi bekleniyor. TOBB ile Türk-Alman İşadamlan Dernekleri Federasyonu, Bonn'da ortaklaşa bir sempozyum düzenleyecek. Toplu konuta 569 dönûmarazi • ERZURLM(AA). Erzurum'da. konut sıkınüsının giderilmesi amacıyla Toplu Konut Jdaresi'ne 569 dönüm arazi verilecek. Vali Oğuz .Berberoğlu, Erzurum'un, Doğu Anadolu bölgesinde bir 'cazibe' merkezi olduğunu, çevre illerden kente göçün devam ettiğini, bu nedenle toplu konuta ihtiyaç duyulduğunu söyledi. TİSK'ten kesinti şikayeti • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Türkiye İşveren Sendikalan Konfederasyonu (TİSK), işgücü maliyetinin yansının, kesintiler ve istihdam vergilerinden oluştuğuna dikkat çekerek, çalışma banşının bundan zarar gördüğünü savundu. TİSK'in "Çalışma İstatisükleri ve İşgücü Maliyeti" konulu çalışması, tamamlanarak İşveren dergisinin eylül sayısında yayımlandı. Araşürmada, 1993 yılında işgücü maliyetinin yüzde 69, net giydirilmiş ücretin de yüzde 71 oranındaarttığı belirlendi. 12 işkolunda 495 işletmedeki 216bin932çahşanı kapsayan araştırmada, çalışılan saat başına işgücü maliyetinin 45 bin 595 liradan 77 bin 18 liraya yükseldiğj ortaya çıktı. Kamu çalışanlanı eylem planlıyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 5 ay sonra, yeniden TBMM gündemine gelen memur sendikalan yasa tasansının, 'ANAYOL' ittifakıyla budanması girişimleri, kamu çalışanlan tarafından tepkiyle karşılanıyor. Kamu çalışanlan, bugün ülke çapında düzenleyeceği alan ve kapalı salon toplantılanyla grev ve toplusözleşme haklannı budama girişiminde olan tüm siyasi partileri protesto edecek. GoldStar'dan taksitli satış • Haber Merkezi - Dünyanın renkli tüp üretebilen üç elektronik üreticisinden biri olan GoldStar firması Türkiye'deki atağına devam exlıyor. GoldStar, 'Yıldız Kampanyası' adıyla ekim ayında taksitli satış kampanyasını başlatıyor. GoldStar televizyonlan, Beylikdüzü'ndeki Besel AŞ tesislerindeyapıbyor; müzik setleri ve buzdolaplanysa ithal ediliyor. 1.3 katrilyonluk bütçenin yansı, borç faizine gidecek. Memura yüzde 50 zam yapılacağı belirtiliyor 1995'teborç-faiz bütçesiŞEBNEMGÜNGÖR ANKARA -Başbakan Tansu Çiller'in, 5 Nisan ekonomik tedbirlerinin sonuçlannı yo- rumlarken verdiği "1995 de zor bir yıl olacak" mesajı, koalis- yon ortaklannın hazırladığı 1995 bütcesinde yer alan ka- lemlerle, somutlaştı. Hükümetin, giderlerini 1 kat- rilyon 300 trilyon lira olarak öngördüğü 1995 bütçesinin 575 trilyonu, iç-dış borç-faiz öde- meleri ile kamu iktisadi teşeb- büsleri (KİT), sosyal güvenlik kuruluşlan ve Hazine'ye yapı- lacak transferlere (faiz) aynldı. "İyimser bir yaklaşımla" açık hedefi 200 trilyon lira olarak saptanan bütçede, personel harcamalan 475 trilyon lira olarak öngörüldü. Taslak uya- nnca, memurlara verilecek maaş zammı oranın, ancak yüzde 50'ye ulaşacağı bildirildi. Başbakan Çiller'in, "Yatırun seferberliği başlatıyoruz" açık- lamalanna karşın, 130 trilyon lira ile 1995 bütçesinin sadece yüzde 10'u yatınmlara aynldı. Bütce taslağında, büyüme he- Çillerbütçeyidddiyealmadı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Geçmiş hükümetler dönemınde, TBM M'de görüşülmeye başlamadan günlerce önce Başbakan başkanlığındaki uzun görüşme maratonlannm ardından şekiilenen bütçe, bu yıl Başbakan Tansu Çilter tarafından, Meclis'e sunulmasma 3 gün kala incelemeye alındı. Çiller'in, genel ekonomik hedeflerde sımrlamalan belirterek, bürokratlara bıraktığı bütçe rakamlan, YüksekPlanlama Kuruhı'ndadün başlayan görüşmelerden sonra son şeklini alacak. Anayasaya göre, 1 ocakta başlayan mali ytldan 75 gün önce Meclis'e sunulması gereken bütçe taslağmm, 15 ekime kadar TBMM'ye sunulması gerekiyor. Başbakan Çiller'in, yalnızca "borç ve personel harcamaları dtsındakj tüm ödeneklerde kısıntıya gidin" ve "toplara bütçe harcamaları 1 katrilyon 300 trilyon lirayı geçmesin" talimatları ile ekonomi bürokratlan tarafından şekillendirilen 1995 yıh bütçe taslağı dün YPK'de ele abndı. Maliye Bakanlığı bürokratlan, Çiller'in, harcamalar, bütçe açığı, ortalama döviz kuru ve enflasyon hedefı gibi genel ekonomik hedefleriçin belirli rakamlara sınırlama ge- tirerek, "Bütçedeki diğer harcamalan, bu hedefler çerçevesindehazıriaym" talimatı verdiğini beürttiler. Yetkilıler, "Sajın ÇiUer, çahsmalar konusunda bilgi almayı tercih etti. Bütçe programram hazırianmasina kaülmadı" diye konuştular. defı yüzde 4.5, yıllık ortalama enflasyon rakamı da yüzde 40 olarak hesaplandı. 1995 bütce- sinde, yılbaşı için 42 bin lira ola- rak öngörülen dolar kurunun. yıl sonuna kadar 3 bin 500 lira değer kazanarak, 45 bin 500 li- raya ulaşması hedeflendi. Vergi gelirlerinin 810 trilyon lira ola- rak hedeflendiği taslakta, ek vergilerden sağlanacak gelir de 70 trilyon lira olarak öngörül- dü. Başbakan Çiller'in, aylardan sonra dün ilk kez topladığı Yüksek Planlama Kurulu'nda (YPK), "faiz bütçesi'' nitelığinı taşıyan 1995 yıh bütçe taslağına son rötuşlar yapıldı. Toplantı- da, ilk calışmalar sonucunda hükümete sunulan taslakta yüzde 40 olarak öngörülen me- mur maaş artışının, SHP'li ba- kanlann isteği üzerine yüzde 50'ye çıkartılmasının program- landığı öğrenildi. Cumhuriyet'in edindiği bilgi- lere göre Türkiye Cumhuriyeti tarihinde büyüklüğü ilk kez katrilyonu aşan bütcesinde, I katrilyon 160 trilyon lira, per- sonel harcamalan. can harca- malar ve transfer kalemlerine aynldı. Buna göre bütçenin yaklaşık yüzde 50'sine karşılık gelen 575 trilyon lira, iç-dış borç faizlerinin ödemeleri, KİT borçlan, Emekli Sandığı ve Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) ile Hazine'ye aktanlacak katkı paylannı içeren transfer ödemeleri için kullanılacak. Başbakan Çiller'in, 1994 yılı için "Bir kereye mahsus olmak üzere" uygulamaya koyduğu "ek vergi" sistemi. önümüzdeki yıl da devam edecek. Vergi ge- lirleri 810 trilyon lira olarak öngörülen 95 bütçesine, 70 tril- yon liralık ek vergi kalemi de ekJendi. Hükümet. 95 için vergi dışı gelirlen de 290 trilyon lira olarak hedefledi. Hükümetin ihracat hedefınin 19.5 milyar dolar olarak yansı- tıldığı bütçe taslağında, ortala- ma dolar kuru, yılbaşı için 42 bin lira, yıl sonu için de 45 bin 500 lira olarak hesaplandı. 1994 yılı için 59.2 trilyon lira prog- ramlanan KİT açıklannın, yıl sonunda 74 trilyon lira olarak gerçekleşmesi öngörülen tas- lakta, KIT'lerin 1995'te verece- ği toplam açık da 70 trilyon lira olarak tahmin edıldi. Ege'yi ortak ekonomik alan olarak gören anlayışın yerleşmesinin şart olduğu belirtiliyor Gerginliğin maliyeti 1.5 milyardolar BEHİÇ GÜRCİHAN Türkiye ile Yunanistan arasındaki banş sürecinin hayata geçirilmesinde, Ege'yi bir ortak ekonomik alan olarak gören anlayışın egemen kılınmasının şart olduğu belirtiliyor. İki ülke arasında 1993 rakamlanna göre 1.5 milyar do- larlık kullanılmamış ticaret potansıyeli bulunuyor. Dış Ekonomik İlişkiler Ku- rulu Türk-Yunan İş Konseyı tarafından yapılan çalışma. Türkiye ile Yunanistan arasındaki ekonomik ilişkilerin zayıflığı- na dikkat çekiyor. Konuyla ilgilı olanlar ise ekonomik alandaki işbirliğınin art- ması durumunda iki ülke arasındaki ger- ginlıklerin azalacağını ve banşın güçle- neceğini belirtiyorlar. 9 yıldır Yunanistan'la ticaret yapan Bilgen Dış Ticaret'in sahibi Tevfik Bil- gen'in. "Dünvada hiçbir komşu ülke bizim kadar az ticaret yapmıyor" şeklındekı sözlerini rakamlar doğruluyor. Fransa ye Almanya ticaretlerinin yüzde 20"sini, İspanya ve Portekiz ise yüzde 13'ünü kendi aralannda gerçekleştirirken, bu oran Ege'nin iki kıyısındaki komşular için yüzde 1 'in altında. Bu rakamın yüz- de 7-8'lere çıkanlabileceği ifade ediliyor. Türkiye ve Yunanistan arasındaki karşılıklı ziyaretlerin sayısı oldukca az. DEIK Türk-Yunan İş Konseyi'nden so- rumlu Ayşe Yenel, gösterdikleri ilginin karşılığını bulamamaktan şikayetçi. Ge- EşrefCerrahoğlu: Hraıalaryakın ilişkide. • Türkiye ile Yunanistan arasında 1993 rakamlanna göre 1.5 milyar dolarlık kullanılmamış ticaret potansiyeli bulunurken, ekonomik alandaki işbirliğinin artması durumunda iki ülke arasındaki gerginliklerin azalacağı belirtiliyor. • Türkiye ile Yunanistan arasındaki ticaretin sınırlı kalmasında önemli etkenlerden biri de Türk işadamlannın Yunan pazannı küçümsemeleri. çen mayıs ayında 45 kişi ile yapılan ziya- rete Yunan tarafının gerekli ilgiyi göster- memesi sebebiyle, ortak fuar girişimi so- nuçsuz kalmış. Şu sıralar Yunanistan iş çevreleri daha bir ilgili. En son yapılan ziyarette, Yunan İşadamlan Konfede- rasyonu, Türk işadamlanna yazışmalan- nda yardımcı olmayı taahhüt etmişler. Türkiye ile Yunanistan arasındaki toplam ticaretin 250 milyon dolar ile sınırlı kalmasında önemli etkenlerden biri de Türk işadamlannın Yunan pa- zannı küçümsemelen. İzmir Ticaret Odası Başkanı Oğuz Tatış. Yunanistan'- ın AB'ne giriş kapısı olarak görüldüğü takdirde Türk işadamlan için değerinin anlaşabileceğini belirtiyor. Çimento ve alüminyum dışında Yunanistan'ın bü- yük bir sanayi altyapısına sahip olmadı- ğına dikkat çeken Tatış. AB ıçinde en bü- yük tican ortaklığın Ege'de gerçekleşece- ği konusunda ümitli. Sınır tıcaretı konusunda calışmalan bulunan Çeşme Belediye Başkanı Nuri Ertan ise. iki tarafın da gayretli ve lyi ni- yetlı olduklan takdirde Yunanistan'ın sınır ticaretinın > üzde sekseninın Türkiye ile gerçekleştireceğini iddıa ediyor. Karadeniz Ekonomik İşbirliği ile ilgili ortak çalışmalann hızlandınlması ve 90'- da ortaya atılan 'Türk-Yunan bankasf fıknnın takıp edılmesi de iki ülkenın bir- likte kalkınmanın yollannı aramalan açısından önemli bir başlangıç. Örnek sektör Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı Eşref Cerrahoğlu. sektörde faaliyet gös- terenfirmalannçok yakın ilişkiler içinde olduklannı belirtiyor. Tuzla'daki tersa- nelere Yunanlı armatörler gemilerini ta- mıre gönderiyor ve Türk anmatörler de Yunan fılosundaki gemikri kiralıyor. Gecen haziran ayında toplanan iki ülke deniz ticaret odalan yönetim kurul- lannın 12 Ekım'dekı toplantısının gün- demi ortak sigortaalık şirketi kurmak. tersaneleri ortaklaşa kullanmak gibi maddelerle yüklü. Cerrahoğlu. Tuzla'daki tersanede şu ana kadar tamır edilen on Yunan gemi- sınden 3-4 mılvon dolar gelir elde edildi- ğini ıfadeetti. Dünya Bankası kredilerinde aslan payı Türkiye Teknoloji Vakfı'nın kurucu üyelerine Vakfi kur, projeyi yap, krediyi kap!.. ÖZLEM YÜZAK Dünya Bankası'ndan alınan krediden en fazla yaran Türkiye Teknoloji Geliş- tirme Vakfı'nın (TTGV) kurucu üyeleri sağlıyor. Bugüne kadar desteklenen pro- jeler için toplam 9.5 milyon dolar ödeyen vakfuı kurucu üyelerinden Profılo, Beko Teknik, Aselsan, Arçelik, Teletaş. Netaş, STFA-Savronik, Petkim ve EKA fırma- lannın aldıklan TTGV katkısı 4.5 mil- yon dolar. Şu ana kadar 127 proje başvu- rusu yapılırken 30 tanesi kabul edildi. Söz konusu 30 projden 10 tanesi ise TTGV kurucu üyesı fırmalara ait. TTGV Yönetim Kurulu'nca belirlenen alanlarda desteklenecek teknolojik ve stratejik projeler ile ilgili bilgiler yönetim kurulunca tespit edilen yöntemle yılda 2 kez basında ilan yoluyla duyuruluyor. HDTM Dış Ekonomik İlişkiler Daire Başkanı özgür Pehlrvan desteklenecek projelerin özenle tetkik ediidiğıni belirte- rek, ödemelerin sunulan belgelerjn titiz- likle incelenmesi neticesinde projeyi yü- rüten fırmalara yapıldığını söyledi. Türkiye'deki sanayi üretiminin dünya- daki gelişmeleri yakalayabilmesi ve tek- noloji geliştirme faaliyetlerinin artması ve destekJenmesi amaayla hükümet ta- rafından başlatılan çalışma Dünya Ban- kası'ndan alınan kredi ile destekleniyor. 1992 yılında HDTM'nin girişimleri so- nucu 4 yıl olarak belirlenen 'Teknoloji Geliştirme Projesi' adı altında Dünya Bankası'ndan 100 milyon dolar tutan- nda kredi alındı. Söz konusu kredinin 43.3 milyon dolarlık kısmı Araştırma- Geliştirme (AR-GE)'ye aynlarak TTGV tarafından destekleme projelerinde kul- lanılırken. kalan meblağ 'standardizas- yon projesi' adı altında Türk Standart- lan Enstitüsü (TSE) ve TÜBİTAK'a kullandınlıyor. 100 milyon dolarlık kredi 1996 yıhnda tamamlanması gereken Teknoloji Geliştirme Projesi için Dünya Bankası'ndan sağlanan 100 milyon dolar tutanndaki kredinin sadece 14.3 milyon dolarlık kısmı TÜBİTAK bünyesinde kurulan 'llusal Metroloji Enstitüsü'ne aynlmış durumda. Türkiye içinde yapı- lan bilimsel ve teknolojik ölçümieri gü- vence altına almak ve uluslararası star- dart uygulamalannda Türk fırmalannın güvenilirliğini arttırmak amacıyla Geb- ze'de kurulan enstitü çalışmalannı ba- şanyla yürütüyor. Dünya Banİcası kredisinin 42.4 milyon dolarlık son dilimi ise TSE tarafından kullanılmaya çalışılıyor. Zıra TSE' de iş- ler içler acısı. 1996 yılında bitmesi gere- ken stardardızasyon projesinin sadece yüzde 4'ü tamamlanabilmiş. TSE'nın projesi ile de ilgili olarak kredi ve proje denetiminden sorumlu kurum olan HDTM. TSE'de işlerin kağnı arabası gibi yürümesınden şikayetçi. Pehlıvan soruşturmanın başlatıldığını söyleyerek TSE'nin dikkatini çekeceklerini belirtti. HÜLYA GENC Cumhurlyat Oaz»f»s/ TurKocaö' Cad. 39/4 1 CaöaloğTu/ISTANBUL TEL: 512 OS OS FAX: 51A O7 51 Ceyoterlik değiştirildi Ş ükrü Kundura mağazasından almışolduğum Ceyo markaterliğimin bir hafta içinde üst bandı koptu. Durumu ilettiğim mağaza sahibi Şükrü Çorap, Ceyofirmasıyla ırtibat kurup terliği yenisiyledeğiştirebileceğinı söyledi.Bir hafta sonra bir çift Ceyo markayenıterliğim geldi. Gösterdikleri hassasiyetten dolayı Ceyo firması ve Bursa/Yenişehır Şükrü Kundura mağazası sahibi Şükrü Çorap'a teşekkür ediyorum. Celol Tar S u havzaları etrafındaki plansız yerleşim, büyük kentlerde yaşayan insanların mikrobiyolojik ve kimyasal atıklarlakirlenmişsuları kullanmasına neden oluyor. Seçimden seçime gündeme gelen kentlerinaltyapı vesusorunları, yıllar sonra altından kalkılamayacak boyutlara ulaşmaya başladı. Mikrobiyolojik kirlenme klorlama, kaynatma ve benzeri yöntemlerle büyük bir ölçüde gıderılse bile, kimyasal atıklar etkisiz hale getirilemıyor. Yaz aylarını su sıkıntısıvehastalıktehdidi altında geçiren insanlar, su ihtiyaçlarını giderebilmek için su istasyonları başta olmak üzere, artezyen kuyularına, tanklara, kaynaksularına, damacana ve petşişe sulanna yöneldiler. Sağlık Bakanlığı genelgesiyle açılrnasına ızin verilen su istasyonları, kaynak suları ve damacana sularının da sağlığı olumsuz yönde etkıleyecek yabancı maddeler içerdiği, çeşitli kuruluşlarca hazırlanan raporlarca tespit edilmiş bulunuyor. Hastalık ve susuzluk tehdidi altında kalan S ultan Su'yunSatış Koordinatörü tüuut'a okurumuzun göndermış olduğu 5 litrelik suyu teslım ettik. Suyu ınceleten Mustafa Bey, sonkullanmatarıhınin2yılöncedolmuş olduğunu söyledi. Petşışelerin uzun süregüneş ışığındabekletilmesihalindesudayosunlanma. meydana geldiğini söyleyen Mustafa Bey, kapağın ve petieri de sardı tüketicinin ise son aylarda 'pet şişe suyu' tüketimini 3-4 kat arttırdığı gözlenıyor. Bu arada petşişe sularıyla ilgili birtakım sorunlara rastlanıyor. Korsan firmalar tarafından etiketleri taklit edilerek piyasaya sürülen pet şişelerin yanı sıra, tüketicinin dikkat etmesi gereken bazı noktalar da bulunuyor. Son kullanım tarıhi geçen, güneş ışığında bekletilen ve kapakları açılan sularda bozulmalar görülüyor. Tüketicinin pet ~~ şişelerdesusatınalırken öncelikle bunlaradikkat etmesi gerekiyor. Okurumuzun şikayeti de sanırım tüketicilere bu konuda uyarıcı özellik taşıyacak. Malkara civarından 5 Irtrelik Sultan Su aldık. Karanlık olmasına rağmen pet şişenin ağzını açmadan suyun içinde irili ufaklı partiküllerin bulunduğunu gördük. Orijinal kapağını açmadan sakladığımız Sultan Su'yu tüketicilere örnek olması açısından size yolluyorum. Erhal Güngönn/ tSTANBVL açılması, şişenin hava alması durumunda da suyun bıyolojik yapısında bozulmalar görüldüğünü belirtti. Pet şişelerin kullanmasüresinın bir yıl olduğunu hatırlatan Mustafa Bey, kuçük yerleşim merkezlerinde pet şişe sutüketimınınaz olduğunu vurgulayarak tüketicilerın son kullanma tarihını kontrol etmeden su satın almamalarını ıstedi. • EKONOMtYE BAKIŞ TANER BERKSOY İp Neden ve Nasıl Kopar? Son iki ay çalkantılı geçti. Bugünlerde piyasalarda ye- niden bir durağanlık var. Merkez Bankası ve kamu ban- kalarını yanına alan Hazine, bir kez daha piyasalara ve mali göstergelere hakim oldu. ipin kopacağını düşünür- ken yeniden sakin görünüşlü günler yaşamaya başladık. Peki bu, işlerin düzeldiği, ekonominin rayına oturduğu, yani ipin artık kopmayacak ölçüde sağlamlaştığı anlamı- na mı geliyor? Korkarım bu soruya olumlu yanıt vermek olanaksız. Uzunca bir süredir mali piyasalarımızda bir yanda ki- şiler ve özel finans kurumları, öteki yanda kamu otorite- sinin rol aldığı bir oyun oynanıyor. Burada oyun kelime- sine illa olumsuz bir anlam yüklemek gereksiz. Oyun pi- yasa ekonomisinin doğasından kaynaklanıyor. Bizde gö- rece yeni olabilir, ama tüm piyasa ekonomilerinde ben- zer aktörlerle başından beri oynanıyor bu oyun. Ortada mali göstergeleri dengeleyecek bir ip olduğunu düşünün. İpin bir ucu özel, öteki ucu da kamusal aktörler- de. özel aktörler alternatif mali araçlarda en yüksek ka- zancı kovalıyor. Kamusal aktörler ise hem kamunun fi- nansman açığını karşılamak, hem de genel dengeyi kol- lamak durumunda. özel ve kamusal aktörlerin amaçları genellikle zıt yön- de hareket ediyor. Örneğin, özel aktörler mali araçlar arasında çogu kez spekülatif beklentilerden de etkilenen yüksek kazancı amaçlarken, kamusal aktörler bunun ter- sini hedefleyip finansmanı ucuza mal etmeye çalışıyor- lar. İpin iki ucundaki aktörler zıt amaçlarla ipe asılınca, ip geriliyor. Tarafların gücüne ve ipe asılma güdülerine bağlı olarak ip, ya mali göstergeleri dengeleyecek ger- ginlikte kalıyor ya da kopuyor. ipin neden ve nasıl kopabileceğini kavramak için oyun- da rol alan aktörlerin oyun alanlarmı, güçlerini ve birbirle- rine karşı konumlarını irdelemek gerekiyor. özel aktörlerin oyun alanı belli. En yüksek kazanç alanı bu. Alan belli ama bu alanda atacakları adımlar, alacak- ları pozisyon belirsiz. Belirsizlik bunların olasılıklara göre pozisyon alma zorunluluğundan kaynaklanıyor. Genellik- le geleceğe dönük vadeli işlem yapnkları için olasılıkların doğru kestırilebilmesi önemli. Olasılıkları, kendi beklentilerinden kaynaklanan spe- külasyonların yanı sıra öteki aktörün, yani kamu otorite- sinin gücü ve davranışları da etkiliyor. Örneğin, kamunun davranışı aynı yönde spekülasyonları besliyor ve kamu- nun bunu engelleyecek güce sahip olmadığı görülüyor- sa, özel aktörler büyük bir güçle ipe asılıp, kopartıyorlar. Tersine, kamu dengeleri ve gücünü koruyabilıyorsa, bu kez özel aktörlerin gücünü sınırlıyor ve onlara istediği oyunu oynatabiliyor. Dikkat ederseniz kamunun oyun alanı ve gücü oyunda belirleyici bir etkıye sahip. Kamunun oyun alanını ve bu- radakı gücünü belirleyen iki önemli boyut var. Birisi kamu açığının büyüklüğü, öteki de bunun finansman biçimi. Açık büyüyüp, mali piyasalardan finansman zorunluluğu artarsa, kamu ya özel aktörlerin koşullarını kabul edip onların spekülatif kazanç rüzgarlarına uymak zorunda kalıyor, ya da kendi koşuilarını zorlayıp ipi kopartıyor. Açık büyürken bunun finansmanı mali piyasalar dışın- dan sağlanabiliyorsa kamu güçleniyor ve ipi kopartma- dan özel aktörlere kendi oyununu oynatabiliyor. Mali pi- yasalar dışından finansman kamuya doğrudan ek kaynak sağlama olanaklarına bağlı. Bunun en etkin yolu vergile- me. Ardından dışarıdan borçlanma geliyor. Özelleştirme- yi böyle bir kaynak olarak algılayanlar da var. Bu çok basitleştirilmiş örneği kendi koşullarımıza uy- gularsak ipin neden ve nasıl kopabileceğini görmek mümkün olacak. Bizde kamu açığı büyük. Vergilemeye yanaşmayan kamu otoritesi, geçen yıl işi büyük ölçüde dış borçlan- mayla götürdü. Kriz sonrasında bu kaynak kuruyunca açık finansmanın hemen tamamının mali piyasalardan karşılanması gerekti. Başlangıçta kamu otoritesi özel ak- törlerin koşullarına uymak zorunda kaldı. Mayıs ayında özel aktörlerin beklentisini de aşan bir kazanç önererek mali piyasalara girdi. Yüksek faiz kazancını sürdürmek olanaksız. Yüksek faiz her şeyden önce kamu açığını büyütüyor. Mayıs ayı faizi önemli bir fazlalık marjı taşıyordu. Faizin düşmesine rağmen ipin kopmamasının bir nedeni bu. Kaldı ki kamu, bir yandan finansman gereğini, öte yandan alternatif ka- zanç alanlarmı da denetleyince faizi düşürme operasyo- nunu ipi kopartmadan sürdürdü. Şimdi faizi indirme lüksünün sonuna yaklaştıkça ipin kopma olasılığı da artıyor. Kamu açığının ve enflasyonun yeniden artıyor olması, özel aktörlerin kamunun ihtiyacı- na ve piyasaları denetleme gücüne ilişkin değerlendir- melerini etkiliyor. Mali piyasalar dışında kaynak yarata- mayan kamunun kendi oyununu sürgit oynatamayacağı biliniyor. Bu mantık çerçevesinde bizde oynanan oyuna bakar- sanız. yaz boyunca kamunun istediği oyunu oynayan özel aktörlerin yeniden güçlendiğini ve ipe asılmaya baş- ladığını göreceksiniz. İpin kopmaması için üç koşul var. Ya kamu açığı azaltılacak, ya vergi veya dış borçlanmay- la ek kaynak sağlanacak ya da özel aktörlerin istediği oyun oynanacak. Açığın azaltılması kısa dönemde ola- naksız. Tersine bu açık büyüyor. Vergi alternatifi özellikle kriz koşullarında çok güç bir yol haline geldi. Dış kay- nağın uzunca bir süre söz konusu olmayacağı anlaşılıyor. Bu durumda ya kamu diretmekten vazgeçecek ve faiz oranı hızla yükselecek veya özel aktörler ipi bir kez daha kopartacaklar, döviz kuru alıp başını gidecek. iktidarın özelleştirmedeki acelesi kopma noktasını erteleyecek kaynağı sağlama kaygısını gösteriyor. Bunların hiçbirisi ekonominin düze çıktığı, ipin kopmayacak ölçüde sağ- lamlaştığı anlamına gelmiyor kuşkusuz. .,.Şimdi zamanıl Yalnızca bu kampanyamız için Peşin alımlarda %23.63'e varan indirimler... fe Yuva Kredisi faiz oranlarımızda özel indirimler... EMLAK BANKASI., " O o g r u Y a t ı r ı m E v e Y a t ı r ı m "
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear