25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 12 EKİM1994 ÇARŞAMBA HABERLER Meclis 'in açılışutm 3. günüLenin 'e telgrafçeken Mnstafa Kemal, Sovyet devrimini tanıdığını da bildirmiştir TKP'yiAtatürkkurdurdu H,iç lcuşku yok, Mustafa Kemal de kuzey komşusunun tam desteğini sağlama- dan Anadolu'yu emperyalist güçlerden te- mizkyebilmesinin güçlüğünü çok iyi bildigi için olsa gerek, daha Büyük Millet Meclisi"- nin açılışının üçüncü günü Lenin'e bir telg- raf çekerek, hem Sovyet devrimini resmen tanıdıklannı, hem de Sovyetlerle işbirliği yapmak istediklerini bildirmiştir. Hemen ardından da bir komünist partisi kurdurt- muştur Ankara'da. Ama ilginçtir, Mustafa Kemal'in bu danı- şıklı (muvazaa) partisine karşı Bakü'de gizli Türkiye Komünist Partisi'ni kuran aydınla- nmızın daha önceden Marksizmi bildikleri- ni, Marksist olduklannı söyleyebilmek de doğrusu olanaksızdır. Çünkü gördüğümüz kadanyla onlann da neredeyse hepsi, Birinci Dünya Savaşı yıllannda Yusuf Akçura ve Ziya Gökalp'ın etkisiyle Türkçüdür. Hatta banlan Turanadır. Ömeğin TKP kurucusu ve ilk genel baş- kanı(veyagenel sekreteri), Ocak I92l'dede TKP adına Mustafa Kemal ile görüşmek üzere Ankara'ya giderken, 14 arkadaşıyla birlikte Trabzon'da tuzağa düşürülüp öldü- rülerek denize atılan ünlü Mustafa Suptıi de. ansiklopedilerde verilen bilgilere göre mark- sizmle 1917 Devrimi'nden sonra Rusya'da tanışmış. olsa gerektir. 1883'te Giresun'da doğan Mustafa Sup- hi, 1910'da İstanbul Hukuk Mektebi'ni bı- tirmiş, sonra da Fransa'ya gitmıştir. 1912'de yurda dönünce de bir süre öğretmenlik yap- rruştır. Daha sonra da ünlü Türkçüler Yusuf Akçura ile Ferit Tek'in kurduklan, tarihi- mizdeki ilk ırkçı parti olan Milli Meşrutiyet Fırkası'na girmiş ve gene onlarla birlikte partinin yayın organı olan İflıam adlı bir ga- zete çıkarmışür. Nitekim 1913 yılında Sad- razam Mahmut Şevket Paşa'nm bir suikast- la öldürülmesi üzerine, fttihat ve Terakki hükümetince Mustafa Suphi de Ferit Tek'le birlikte tutuklanarak Sinop'a sürgün edil- miştir. Mıstafa Suphi'nln Rnsya'ya kaçışı Ahmed Bedevi Kuran'ın "Osmanlı tmparatoriuğu'nda ve Türkiye Cumhuriyen'"- nde lnkılap Hareketleri" adlı kitabındaki açıklamalanna göre de, Türkçü düşüncele- rini yaymak amacıyla Kafkaslar'a gitmek üzere kendileriyle birlikte Mustafa Suphi de Sinop'tan Rusya"ya kaçmışür. Kafkaslar'da bir Türkçü gazete çıkarmayı düşünmekte- dir. Ne var ki Rusya'ya ayak basmalanndan kısa bir süre sonra Birinci Dünya Savaşı patlamıştır Birkaç ay sonra da Osmanlı Ah şu biz göçebeler DEMİRTAŞ CEYHUN ustafa Kemarin bu danışıklı (muvazaa) partisine karşı Bakü'de gizli Türkiye Komünist Partisi'ni kuran aydınlanmızın Marksizmi bildiklerini, Marksist olduklannı söyleyebilmek olanaksızdır. Gördüğümüz kadanyla onlann da neredeyse hepsi, Birinci Dünya Savaşı yıllannda Yusuf Akçura ve Ziya Gökalp'ın etkisiyle Türkçüdür. Hatta bazılan Turancıdır. Imparatorluğu, Türk bayrağı çekmış ıki Al- man zırhhsının Karadeniz'e açılıp Rus top- raklannı topa tutması üzerine biroldubittiy- le savaşa katılınca Mustafa Suphi ve arka- daşlan da 'siyasi mülteci' olarak kabul edil- dikleri ülkede. birden 'dtheli muhasıma te- basj" (düşman ülke vatandaşı) durumuna düşmüşler ve derhaj bir toplama kampına gönderilmişlerdir. Önce Moskova yakı- nlanndaki Kaluga kentıne sürgün edilen Mustafa Suphi. Alman ordulannın Rusya içlerine doğru ilerlemesi üzenne. oradan alı- narak Ural Dağlan'run ardında. Hazar çu- kurundaki Uralsk kentındeki bir kampa gönderilmiştir. Ve tahminlere göre de bura- da karşılaştığı Bolşevik askerlerin etkisiyle ilk kez Marksizmle taruşmıştır. Görüldüğü gibi, İstanbul'da hukuk. Pa- ris'te siyasal bilgiler okumuş. TKP'nin kurucusu Mustafa Suphi de. Marksizmi ki- taplardan teorik olarak öğrenmemiştir. Bir rastlantıyla taruştığı marksizmi, toplama kampı koşullan içinde iyi bildiği dillerde ki- taplar getirterek öğrenebilmesi de kuşkusuz söz konusu değüdir. Gene Bakü'dekı ilk kongrede TKP Merkez Yönetim Kurulu'na seçilen ünlü Marksistlerimizden Etfaem Ne- jad da, hakkında verilen bilgilere göre. 1918 öncesinde solculuktan habersiz. aşın ulus- çulardan birisidir. Soylubirailedengeldiğiy- le övünen bir Türkçüdür. 1908'den önce Itti- hatçılarla olan sürtuşmesi yüzünden yurtdışına kaçmak zorunda kalmış ve önce Fransa'ya, ardından da Amerika'ya gitmiş- tir. Meşrutiyet'in ilanından sonra yurda dö- nen ve öğretmen olarak çalışmaya başlayan Ethem Nejad. Manasür'da, Bursa'da ve Izmir'de öğretmen okulu müdürlüğü görev- lerinde de bulunmuştur. Bu süre içinde "TürkJük Nedir?" adlı bir de kitap yazmıştır. Eskişehir'de Milli Eğitim Müdürü iken de imparatorluğun Birinci Dünya Savaşı'na katıldığını duyunca gönüllü askere gitmiştir. 1918'de eğitim yayınlan üzerinde inceleme- ler yapması için bakanlıkça Berlin'e gönde- rilmiştir. İş Marksizmle de ilk kez bu yıllar- da Berlin'de tanışmış olsa gerek. TKP Genel Sekreter Yardımcılığı göre- vinde bulunmuş Şevket Süreyya Aydemir de A . nımsanacağı gibi ülkemizde "komünizm" denilince akla gelen ilk ad Nazım Hikmet de 1921 yılında yakın arkadaşı Vala Nureddin'le birlikte Mustafa Kemal'e katılmak üzere Ankara'ya giderlerken İnebolu'da karşılaştıklan bir arkadaş grubundan ilk kez işittikleri sosyalizmle, Marksizmle ilgili sözler bütün dünyalannı allak bullak etmiştir birden. Ve Mustafa Kemal'e katılmaktan vazgeçip, topu topu 6-7 ay sonra "komünizmi öğrenmek" üzere Moskova'ya gitmişlerdir. **Suyu Arayan Adam" adıyla yayımladığı anılannda anlattıklanna göre Çarlık Rus- yası'nın yıkılması üzerine Turan ülkesini kurmak üzere Orta Asya'ya koşarken, Azerbaycan'da Marksizmle ansızın burun buruna gelmiş hızlı Turancılardan birisidir. Öğretmenlik yaptığı Kafkaslar'daki Nuha kentinde bir akşamüstü sevgilisini beklerken, aralık bıraktığı bahçe kapısından Azerbaycan Sovyet Cumhuriyeti'ni kuran Kızıl Ordu'nun subaylanndan biri ansızın girivermiştir içeriye. Ve arük bu evde birlik- te kalacaİdannı söylemiştir. Yani Kızıl El- ma'ya doğru koşan Şevket Süreyya. hiç bek- lemediği bir anda bir Kızıl Bolşevikle oda arkadaşı olmuştur çaresiz. Bu olaydan bır- kaç ay sonra da gene kendi anlatımıyla "Ha- zar Denizi'yle Karadeniz arasuıda bir ortaçağ şövalyesi gibi'" "gayesiz, maksatsı/, başıboş" dolanır dururken bir "somnambül'" (uyurge- zer) gibi. tutmuş TKP'ye girmiştir. Anımsanacağı gibi ülkemizde "komû- mzm" denilince akla gelen ilk ad Nazrnı Hik- met de 1921 yılında yakın arkadaşı Vala Nu- reddin'le birlikte Mustafa Kemal'e katılmak üzere Ankara'ya giderlerken İnebolu'da karşılaşüklan bir arkadaş grubundan ilk kez işittikleri sosyalizmle, Marksizmle ilgili söz- ler bütün dünyalannı allak bullak etmiştir birden. Ve Mustafa Kemal'e katılmaktan vazgeçip. topu topu 6-7 a\ sonra "komüniz- mi öğrenmek" üzere Moskova'ya gitmişler- dir. Görüldüğü gibi Marksistlerimizin de Marksizmi yetennce bildiklerini söyleyebil- mek, galiba gerçekten olanaksızdır. Mapx'ın Doğulu toplumlara verdiği ipuçları Üstelık gördüğümüz kadanyla başlangı- çta Marksizme karşı son derece hoşgörülü davranan hükümetlerin. artık her nedense daha 1921'den itibaren birden tutum değiş- tirip. ülkede komünist avina çıkmalan ve bunu sık sık yinelemeleri yüzünden de doğ- rusu bu insanlann kaçıp saklanmaktan. Marksizmi öğrenmeye ayıracaklan zaman- lan da olmamıştır galiba. Yani gerek Manc'ın. gerekse Marksist ku- ramın Doğulu toplumlann çözümlenmesin- deve kavranmasında bizlere son derece önemli ipuçlan vermesine karşın, ne yank kı Marksistlerimizin ta 1965'lerdeki ATÜT tartışmalanna kadar bu konularda herhan- gi bir bilimsel katkıda bulunduklannı söy- leyebilmemiz de galiba olanaksızdır bu yüz- den. Kuşkusuz, ATÜT tartışmalan da, yu- kanda belirttiğinuz gibi belki toplumsal yapımızla ilgili birtakım özgün araştırmala- ra neden olmuştur, ama genel anlamda bizce bazı saplantılar yüzünden istenilen katkılar sağlanamamıştır, eksik kalmıştır. Çünkü Doğulu toplumlann bugünkü so- runlannın çözümleri de bizce bu varsayı- mda gizli olsa gerektir. 'Komünizm gerekirse, onu da biz getiririz' Ama ne yazık ld hiçbir zaman gereken ciddiyette olmamıştır bu kurama yak- laşımımız. Hep bir poüsiye olay olarak bakmışızdır Marksizme. Bu kuramla ilgili kitaplann dilimize aktanlmasına bile izin vermemişizdir. Marksist klasikler, ancak 1965-70'lerden sonra Türkçeye de çevrilme- ye başlanmıştır. Oysa Çetin Altan'm 26 Mayıs 1993 günlü fıkrasında verdiği bilgilere göre örneğin bu- gün "Ingiltere kitaplığında Marx üstiine ya- zılmış tam 40 bin kitap bulunmasına karsılık" ülkemiz kitaplığında sadece "ondört özgün" kitap vardır. Onlar da yeni jazılmışlardır. "Çevirifcrle birtikte de ancak 200'dür." bu ki- taplann sayısı. Çünkü yalnız yöneticilerimizin de değil. bütün aydınlanmızın mantığı Vali Tando- ğan mantığıdır sanki. Anımsanacağı gibi, 1929'dan ta 1946'ya kadar tam 17 yıl boyunca Ankara Valisi ol- muşNevzatTandoğan,tevatüregöre, 194O'lı yıllarda. karşısına getirdikleri, aralannda kodamanlann çocuklannın da bulunduğu bir meyhanede kendi aralannda emekten, emekçiden, sömürüden filan konuşurlarken yakalanmış bir avuç yazar-çizer gence: "Ulan zibidiler!.." demiştir. "Siz kjıtı oluyor- sunuz da memlekete komünizmi getirmeye kalkışıyorsunuz, ha!... Llan, bu memlekete komünizm lazım olursa, onu da biz getiririz!.. Anladınız mı?.." Nitekim Kazım Karabekir Paşa da "İstik- lal Harbimiz" adlı kitabında. Mustafa Suphi ve arkadaşlannın Türkıye'ye gelmek ısteme- leri üzerine. ordudaki bütün subaylara bir yazılı emir çıkararak. ta 1920'lerde "Eğer komünizm kabul edibnek lazunsa bunu ancak Millet Meclisi kabul edebilir" dediğmı belirt- mektedir. İlginçtir, 1991 yılı sonlannda da Orta As- ya'da, kendisini ziyarete gelen bir Türk he- yetine, Türkmenistan Cumhurbaşkanı Sa- parmurad Niyazov da; "Ülkeme demokrasiyi getirebilmek için, ilk işün Türkmenistan Ko- münist Partisi'ni kapatmak olmuştur" de- miştir, tıpkı Vali Tandoğan gibi. Marksizm polisiye olay gibi değerlendirilmiş Oysa 1948 depreminde bütün ailesini yiti- ren Saparmurad, Türkmenistan Komünist Partisi tarafından büyütülmüş, üniversiteyi bitirdikten sonra da parti üyeliğine alınarak 1985te başbakanlığa. 1990'da da Türkme- nistan Sovyet Halk Cumhuriyeti'nin Yük- sek Sovyet Başkanlığı'na (cumhurbaşkanb- ğına) getirilmiştir. Yani Sovyetler Birliği dağılmadan önce 1991 başlanna kadar Türkmenistan Komünist Partisi'nin birinci sekreteridir. Ülkesinin bir numaralı komü- nistidir. Parti okullannda yetiştirilmiştir. Ama şimdi Türkmenistan'ın bir numaralı antikomünisti oluvermiştir kolayca, görül- düğü gibi. 'Ama halkımızı da bize, gene soJcu yazarlarımız tanıtmış...' Fakat burada hemen şunu da belirtmek isteriz ki, egemen çevrelerin daha 1921'ler- den itibaren Marksizmi salt bir polisiye olayrruş gibi değerlendirip Marksistlerimizi sürekli kovalamalan, sık sık tutuklayıp hap- setmeleri belki onlann Marksist kurama toplumsal yapımızla ilgili (Doğulu toplum- larla ilgili) bilimsel katkılarda bulunma- lannı engellemiştir. ama ilginçtir, öte yan- dan da gene kendilerinin hiç de hoşuna git- meyecek bir başka gelışmeye neden olmuş- tur gördüğümüz kadanyla. Bilindiği gibi. Osmanlı aydınlannın haJk- la karşılaştıklan tek yer asker ocağı olmuş- tur. Yani aydınlanmız halkını ya kışlada ya da cephede emir komuta zinciri içinde tanımıştır. Bu yüzden de halkı gercek yüzüy- le tanıdıâ kuşkuludur. Nitekim YakııpKad- ri "Yaban"da bu gerceğe parmak basmak- tadır. Birinci Dünya Savaşf nda bir kolunu yitirmiş Osmanlı subayı Ahmet Celal, tstan- bul işgal edilince. kışlada ve cephede emir komuta zincin içinde tanıdığı ve çok sevdigi emir eri Mehmet Aü'nin köyüne sığmmaya karar verir. Ne var ki köydeki Mehmet Alı, kesinlikle kışlada tanıdığı Mehmet Ali değil- dir. Aydmlanmızın halkia kışla veya cephe dı- şında ilk kez karşılaşması da sanınz 1913 yı- lındaki Sinop sürgünü dolayısıyla olmuştur. Bilindiği gibi Tanzimat'tan sonra başlayan bu sürgün cezalannda aydınlar genellikle Kuzey Afrika'nın veya Arabistan çöllerinin ıssız köşelerine gönderilmişlerdir. Yarın: Cezalandırılan aydınların Anadolu'ya sürgünü 293 89 78 (3HAT) IULIETTE BINOCHEUN YENIDEN DOĞUŞU ÜÇ RENK; MAVİ Günümüz Sinctnasının 1 Numaralı Yaratıcısı K. KIESLOWSKI'nin bütün büyük \ festrvalleri silip süpüren başyapıtı I W \cncdık 1"OMI\JII l.n 1\ ı I ılm Hu\uk Oclulu lln l\ ı K.ıdın t)\ııneıı Oclukı Uulıetıc Bın(XİîLı ) \'c clııha 2(> LilusLtr.tnı^ı ockıl 14 Ekim'den itibaren ALKAZAR'da Tel: 245 73 83 "Bu (ilm Eunmages kalkılarıyla gosterılmcktedir IFA Gösterildiği ülkelerdeki hasılatı 200 Milyon Dolar'a ulaştı. Four VVeddinp and a funeral. Oyooyontor Haluk BILCINER>AhM*t LEVENDOĞLU Nilüfer AÇIKAUN • Cüneyt UZUNLAR 12-16 EKİM KADIKÖY HALK EĞİTİM MERKEZİ <ADtKO> &SE [0216Uİ8 6' 86 VAKKORAMA SUADI V E 102' 6| 350 8 ' ii BULUNMAZ TIYATRO MUAMMER KARACA İZLEYİCİ REKORLARI TİMtKİYE'DE İLK KEZ KIRAN OTUN HER YAŞTAN COCUĞA OTUN İ N E K SİHİRLİ SANDIK Yazan Nazım Hikmet Yon H. Hilmi Bulunmaz Cumartesi 21.00 Yazan-Yoneten H. Hilmi Bulunmaz Sal. 15.00 ~ SESSIZLİĞIN RENKLERİ ) y ç 'Aslan Tirmır Çarşamba 20.30 Bılet satış: ÇARŞI Capıtol: 391 16 34 (3hat) Maslak: 285 05 2O (8 hat) B.köy: 572 84 OS-07 Tel: 513 74 31-522 65 85-251 6O 9O-638 14 84 S SİTE '2476947) 11 00 13 45 16 30-19 00-21 45 Cuma-C tes 2 1 t=e. ıSlıı ALKAZAR (2457383) 12 15 14 30-16 45-1900-2115 f^i'c'bançe PYRAMID (348 3150) 1200 U 30-1700-1930 21 45 Bal-ırkov AVŞAH 1583 14 971 11 30 14 00-16 30 19 00 21 15 Ç (484 66 1" KraliçeMargot "La Reine Margot" Beyoğlu BEYOGLU (251 32 40) '?00 1 5 CC-18 00-21 00 A K B A N K ULl SLAR.\RASI CAZ FESTİVALİ i , Kültür Sanat ilanlarınız için: 293 89 78 (3 hat) inmeıdi KOÇ£RO...Ydlar bir $itr krtabındo rosfladmı KOÇERO'ya. Töykrim dikert döreı* otodum KOÇ£RO'y«.töyterimdiken dlken besteJedim.Hapis yattım, hayahmda hiç yüzünü görmediğim KOÇERO için... Onco engeflemeterden sonra KOÇERO'yu sizİJi de ^ k - y » j - dnfeyebibeniz ^482^ ŞIMDL. «KI wmMajör Müıik Yoptm Tel {0.2İ2J527 6I 28 s ı ı: \ \ ı ı ( ı \ ı ı K AKBANK 4. ULUSLARARASI CAZ FESTİVALİ S a b a a c ı C e n t c r H a ı - i O m c r s j 1 m « 12 Ekim Çaışamba 13 Ekım Perşembu M l m a r S l n ı n 14 Ekun Cunu 15 Ekım Cumanesı 16 Ekım Pazar Aktlsıt P Ekım Pazane^ı 18 Ekım Salı S a b a n c ı C c 19 Ekım Çarçambj 20 Ekım Perşembc 21 Ekım Cuma 22 Ekım Cumanesı 23 Ekım Pazar 20 30 20 30 C o 1 i ; r 1X30 21 1» İH.10 2100 18 30 2100 18 V) 211» 21 00 D 1 e r H . 20 01 20 ı» 201» l"ı»J 201X1 20 00 TtBK CAZ YTLDÜOARJ TtKK CAZ YILDIZLAU 8 i 1 e s 1 O d ı l o ' u n ı ALAIN JEAN MABIE SOLO PAUL RUTHEBFOKD a KETTH TIPPETT PAUL RUTHEKFORO * KETTH TIPPFrT GEORG GRAEWE TRIO GEORG GRAEWE TRIO ALAIN JEAN MAR1I SOLO ZUSAAN KAU FASTEAU tLHAN ERŞAHIN TRIO tLUAN ERSAHIN TRIO ZUSAAN KAU FASTEAU Î c ı Ö m e r ^ a 1 t> n u* RAY ANDERSON S ALUGATORY BA.YD RAY ANDERSO.VS ALUGATORY BAND DAVE UEBMAN GROUP DAV1 UEBMAN GROCP MARTY EHRUCH Q l AKTFT MARTY EHRUCH OIARTET C A N K O Z L U D A V Aksanat 15 Ekım Cumanesı Saat C A N K O Z L U A F R İ K A R \k5anat 22 Ekım Cumartesi baat U L A T Ö L Y E S t 14 00 İ T M L E R t P R O J E S İ 1-i 00 Kattlım ücrelsızdtr Yer a\ırımak ıçtn Tel 287 22 ĞJ B t L ' E T S A T I Ş M E R K E Z L E R İ • Akbsnk Nışantaşs Beştktaş. Suadı\e Kızılay-Ankara ve Konak-lzmır subelen • Vakkorama Magazalan - Taksım (0212» 2512H XX Rumelı Cad (0212) 254 42 81 - GaİIena. f02U) 5S9 54 H4 Suadıye. (0216) 350 8^ 42 • Aksanat Tel- (0212) 252 35 00 - 01 - 02 (Aksanat'ta gerçekleştırilecek konserlerın hiletlen \alnızca Aksanat'la satılacaktır > B 1 L E T F İ Y A T L A R I • Tum konserler ıçın 120 000 TL • Akkan ve J Kart sahıpien %50 (60 000 TL ) ındmmlı bıledennı yukanda behmlen Akbank şubelennden veya .\ksanatun satın alaijılırier I Y e r l e r n u m a r a s ı z d ı r Akbank 4 Cluslararası Caz Festtıalı'nın gelın Akbank Öğrentm Bursİart içtn kullanüacaktır AKBANK BULUNMAZ TIYATRO İ S T A N B U L H. Hilmi Bulunmaz Yöneîımınde Her yaştan insana OYUNCULUK EĞİTİMİ Istiklal Cad. No: 186/2 Beyoğlu Tel: 513 74 31 -522 65 85- 251 60 90-638 14 34 Kültür Sanat ilanlarınız ıçın 293 89 78 (3 hat) MUJDAT GEZEN TIYATROSl MSM OYUNCULARI YALNIZ KADIN YAZAN : DARIO F0 YÖNETEN : MÜJDAT GEZEN Cuma : 21.00 • C.tesi: 18.00-21.00 I Altunizade CAPITOL Gişe : 391 65 38 (Gişe Açılmıştır) ŞEHİR TİYATROLARI 1O-16 EKIM 1994 HARBIYE MUHSIN ERTUGRUL SAHNESI (240 77 20 E K R E M R E Ş İ T R E Y / C E M A L LUKUSHAYAT YONETMEN HA1DLN DOP' (I2-I3-U I5-14EKİMI KADIKOY HALDUN TANEH SAHNESI (349 04 63) Y E Ş İ M D O R M A N / Y 1 L D I R I M T U R K E R GOLGE USTASI " YONETMEN ORHAN ALKAYA (12 13 14-15-16 EKIM) U S K U D A R M . C E L A L S A H N E S I ( 3 3 3 03 9 7 ) A N T O N ÇEHOV VANYA DAYI TURKÇESI MAZLUM BEYHAN YONETMEN t£ONfD HöfETZ (I2-I3-I4-I5-I6EKİM) FATIH RESAT NURI SAHNESI (526 53 80) İLK GENÇLIĞIM TURKCESI • CEMİL BUrUKUTKU YONETMEN ENGIN UIUDAĞ (12-13-14-15-16 EKIM) GAZİOSMANPAŞA SAHNESI (S78 60 67) G U R P I N A R İSTANBUL'UN COZLERI MAHMUR YONETMEN HAKANA^-Nc" r 1500 ZOJOfc' IÖ 10 Cum liı 30 Ct IS 00. 10 30 Puır 15 00,IB K StLETLERI Ş£HW TİYATROLARI GISELER) İLE VAKKOHAMA TAKSIM, SUADIYE. RUMELI MAĞAZALARI, KADIKOY HALDUN TANER (MERKEZ GIŞESl) TC KULTURBAKAMJĞIDEVLETTİYATflOLARI İSTANBUL DEVLETTİYATROSU TAKSİM SAHNESİ 293 31 08 14EKİIWdenBAŞLAYARAK CADI KAZANII ARTHUR MILLER Yöneten : Cüneyt Gökçer Çevıren: Sabahattin Eyüboğlu Vedat GÜNYOL Dekor: Refik EREN Kostüm: Hale EREN Işık: Nun ÖZAKYOL 14-29 Ekim arasında Hatta ıçı saat: 20.00. Crat: 15.00-20.00, Pazar15.00 Toplu Satışlar için: 244 28 11 SEYİRCİLERİMİZİN DİKKATİNE! Oda Tiyatrosu nun onarıma gırmesı nedenıyle YEŞIL PAPAĞAN Ltd. adlı oyunumuz Ekım programından çıkarılmıştır. Kasım ayında I TAKSIM SAHNESİ'nde perde dıyecektir. Sanatseverlere duyurulur. Ayrıntılı bılgı ıçın gişe te! 251 56 00/254
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear