22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
60CAK1994 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLEREVDEVAMI 15 OLAYLAKEV ARDINDAKI GERÇEK UBaştarafi 1. Sayfada fanna zaman zaman kapıl- maktan kendisini alamadı; yerli yersiz açıklamalarıyla olumlu bir izlenim yaratma- dı. Adalet adamlannın, k o nuşmaktan çok, görevlerinin gereğini hiçbir etkiye ve güncel rüzgarlara kapılma- dan yerine getirmelerinin yargıda ternel kural olduğu tartışma götürmez bir ger- çektir. /stanbul 10 milyonluk bir ülke sayılabilir; Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı sayısı çok şirketin birisinde yaşa- nan yolsuzluk, yargıda hesa- bı görülecek bir sorun yara- tır. Bu o/ayı çerçevesinden ıkararak yorumlamaya kal- kışmak, elbette akla başka sorular getirecektir, Bugün eski iktidar döne- mine ilişkin 130 yolsuzluk dosyasının ve davasının so- ruşturma, kovuşturma ve yargılama aşamalarında ol- duğunu basınımız biliyor. Bu dosyaların içinde çap bakı- mından İSKl'yi kat kat aşan- lar pek çoktur; ama, neden- se pek ilgi çekmiyorlar. Yerel seçimler yaklaşır- ken İstanbul Büyükşehir Be- lediyesi'ne ve özellikle Baş- kan Sözen'e yönelik "med- yatik seferberlik" gerçekten planlı bir politikanın ürünü müydü? Bu soruya olumlu ya da olumsuz bir yanıt vermek is- temiyoruz. Ancak yargının kararına saygı duymak ge- reğirtin bi/incini bile hiçe sayabilecek bir medyanın sakıncalarını vurgulamak is- teriz. Sonuçta Sayın Sözen ve Sayın Çengel aklanmış- lardır. Şimdi sıra medyanın ak- lanmasına gelmiştir ki bu- nun pek kolay olmadığı gö- rülüyor. • • • TÜRKİYEDE DÜNYADA Meteorotott Işien Genel Müdufluğu nden alınan bügıye göfe. yurtta ya^ış betc- lenmtyor Bulijn bolgeterııvız az bufuOu ve açjk Marmaraıleyurdunıçvedoğu kesımterı sabah saaîlennde yer yer yağun olmak uzere SJSII geçecefc Hava sıcakltğı batı bolglenmızde arîacak, doğuda ıse b<raz azalacak Devıztertmtzöe ruzgar Ooğu Karadenız tle AKdenız de gunöatısr ve ı<x)os.flığerdenızlerımızde kıble ve odostan3-5 Karadentzdeyeryer6lciJwetırKtesaatte1(K21 demzmılı hızia esecek Van Cofu nöe hava, çarçatt az bufuflu geçecefc Adana Atyon AJn Ankara Araaiya Aydın Bursa Çanakkate Dıyartıator Edıme Erzumm Eskışehrr Istanfcul izmır Kars Konya Sa/nsun Trabzon Zonguldak j Yağrnurlu Bulutlu Sislı Güneşlı DemirePdenuzlaşma çasnsı GöknePin sorgu banfJarıııı kim sattı? ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Kamuoyunda İSKİ Komis- yonu olarak bilinen, tstanbul belediyeleriyle ilgiL iddialan araşürmak amaayla oluşturulan TBMM Araştırma Komisyonu- nun Başkam DYP'li Cernal Öz- taylaji. Sabah gazetesinın, fergun Göknel'in savcılıktan gızlenen sorgu bantını edinmek için mil- varlarca lira verdiğjni söyledi. Oztaylan, bu sözlerinin tutanağa geçmesme ise itiraz etti. Komis- yonda, araştırmanın Bedrettin Dalan dönemini de kapsayacak biçimde genişletilmesi gündeme gelirken, bu konuda Meclis Baş- kanlığı'run görüşünün ahnması kararlaştınldı. Toplanüda, ANAP ve DYP'liler, Göknel'in tahliyesinden duydukJan rahat- sızlığı dajdile getirdiler. Komisyonun dünkü toplantı- sında, Başkan Öztaylan'ın yakla- şımı ve basına yaptığı açıklama- lar eleştirildı. Edirulen bılgive göre SHP'li üyeler, gizli sorgu bantlanrun komisyonda izlenme- den bir gazetede nasıl yayımJan- dığı ve bu sorgunun hangi amaç- la, kimJer tarafından yapıldığırun açıklığa kavuşturulması gerekü- ğini söylediler. Başkanın tutumu ve açıklamalan nedeniyle komis- yonun görev yapamaz duruma düşürüldüğünü belirten SHP'li üyeler Mustafa Yümaz ve Ural K^Jû, Öztaylan'ı şov yapmakla suçladılar. öztaylan'ın ise kendisini savu- nurken, bantlann buJunduğu mühürlü torbayı TBMM Başka- nı ile birlikte açtıklannı sövloiiğı ve "Sabah gazetesi bu bantlara mflyariarca lira para vermiş" de- diği öğrenıldı. Bunun ûzerine. RP'Ii Mustafa Baş, u Bu çok giizel bir cûtnle, tutanağa geçirilsin" derken, Özta> lan, "Dememiş ola- yun, tutanağa geçûilmesin" karşı- üğını verdi ve itiraz etti. Bunun üzerine, Öztaylan'a bantlan ço- ğaJtüğı anımsatıldı, ancak öztay- lan, bantı vermediğineyemin etti. Sabah gazetesinin bantlan edin- mek için parayı kime verdiğinin araştınünası istemi ise ortada kaJdı. oztaylan, Sabah'ın milyar- larca lira verdiği yolundaki sözle- rini toplantı sonrasında yatanla- dı. Toplantıda aynca Öztaylan'ın. komisyonun bilgisı dışında ve ka- rar alınmadan cezaevinde Ergun Göknel ve Ziya Kurtaran ile gö- rû'şmesi eleşürilirken, Öztaylan'- ın bu kez de Adalet Bakanı Seyfi Oktaj'ı suçladığı öğrenildi. Öz- raylan, SHP'iilerin konuşmalann tümüniin tutanağa geçirilmesi ve bu amaçla yeminlı stenograf gö- rev lendinlmesi önensinı de red- dettı. DYPveANAFta rahatsıziık Göknel'in savcıJığa verilmeyen sorgu bantlannjn da izJendiğı toplanüda. ANAP ve DYP'li üyeler, Ergun Göknel iJe yardım- cısı Ziya Kurtaran hakkında tah- liye, Nurettin Sözen ile Yüksel Çeıçel hakkında da beraat kara- n venlmesinden duyduklan ra- hatsızlığ] dile geürdiler. Tahlıye karan ahnmasında yargıya baskı yapıldığı endişesini ta^ıdığını bil- diren DYP ve ANAP temsilcileri. "Fiâkim hızlı karar teriyor, bûün araştırnıarmzın anlamı kalmaya- cak" dediler. SHP'li üyeler 'ise buna karşı çıktılar ve yargıya ka- nşjlmamasj, komisyonun da ken- disini yargınm yerine kovTrıaması gerektiği uyansında bulundular. BFli Mustafa Ba^'ın., İstanbul belediyeleriyle ilgili iddialar araş- tınlırken 1989 önccsi dönemin de incelenmesi gerektiği görüşü, ba- n DYP ve ANAP'lılann itirazına karşın benimsenirken, bu konu- da TBMM BaşkanlığVnın görü- şünün alınması kararlaştınldı. Başkanhk görüşünün almmasin- dan sonra. araştirmanın Bedret- tin Dalan dönemini de kapsaya- cak biçimde genışletıleceği belir- tildi. Ancak Komısyon Başkanı Oztaylan, ara^îinnalann sadece 1989 sonrası dönemle ılgıli oldu- ğunu belirterek Dalan dönemini kapsamayacağını söyledi* Oztay- lan. "Keşke miüetvekili olarak vaktim olsa da, 1946'dan bu jana olaylan inceksem. Ama sadece 1989 sonrası dönemi araştırıyo- ruz" diye konuştu. • Boştarafi 1.Sayfada Demirel, Çukurova Gazete- ciler Cemiyeti"ni ziyareti sıra- sjnda bir soru üzerine. Bedrettin Dalan ın istanbul Büyükşehir Be/ediye BaşkanJığı'na adaylı- ğıyla birlikte tartışma konusu olan anayasanın 84. maddesi ile ilgili görüşlerini açıkladı. Ola- yın siyasi olmadığını vurgula- yan cumhurbaşkanı, şunJan söyledi: "Anavasanın 84. maddesine göre, millettekjlinin istifa etmesi durumunda, TBMM'de onay- lanması gerekJr. MilleOekili is- ter istifa ederek, isterse istifa et- meden aday olsun bu oylama yapıiır. Bana göre bu j anlış. İsti- fa tek taraflı bir şeydir. İstifayı kabuie bağlamak. Meclis oyla- masına bağlamak hukuka aykı- n. Bu hukuki bir tartışmadır. Anavasa"nın değişmesi çok ko- lay. Meclis isterse arıavasayı iki günde ya da 10 günde değiştirir. Lstelik sivasi partilerin de buna karşı çıkacaklannı sanmıyo- rum. İlgili değişiklik vapılır ve bn mesele halledilir. İkinci yön- tem ise TBMM üvesi olup da aday olmak isteyenJerin istifası, hemen topianılarak kabul edilir. Mesele çözûlür." Fransa'da mılletvekillerinın belediye başkam olabildiklerini de anımsatan Demirel, "Tür- kive'de ikisi beraber olmayaca- ğına göre yapılacak şey ıstifası- nı seçıldıkten sonra yapar' diye bir madde konulur. Âksi halde anayasanın bu halivle tartışma sürer. Partilere buradan çağnda bulunuvoruın. Partiler arasında uzlaşma olmalıdır. Bir araya ge- lip anayasayı, bu maddeyi ve böylece bu tartışmaları kaldır- malıdırlar" dedi. Başbakan Çiller DYP Genel Başkam ve Baş- bakan Tansu Çiller de dünkü DYP grup toplantısında bu ko- nuya değındi. Çiller, milletve- kıllerinin adaylığına engel bir anayasa ve yasa hükmü olma- dığını belirtirken. 84. madde değişikliğinin aynca üzerinde durulacağını söyledi. Çiller, Dalan'ın adaylığı ile ortaya çıkan tartışma konusun- da görüşlerini dile getirirken. "Anayasa ve kanunJarda millet- vekillerini aday olmaktan men eden nerhangi bir madde yok. E^ğer beledive başkam seçiürse, ki Allah'ın iznivle seçilecektir, o zaman da 15 gün içinde ne yapa- cağmı kanunlar çerçevesinde or- ta\a kovacaktır. Tercih hakkını kullanacaktır" dedi. Anayasa'nın 84. maddesinin değiştirilmesi konusunda ka- muoyunda oluşmuş bir görüş olduğunu ve bunun üzerinde aynca duracaklannı belirten Çiller, "Bu konuda bu kadar çok polemik yapmanın anJamı vok- tur" diyerek, kestınp attı. ket Kazan olumlu yanıt verdi- ANAP Genel Başkanı Mesut ler. Ancak, ANAP'Grup Baş- Yılmai'ı. Dalan'ın önünü kes- ~" mek için çeşitli gırişimlerde bu- lunmakla suçladı. ANAP'tan olumsuz yaklaşım Çiller'in bu görüşleri dile ge- tırdiği DYP grup toplantısının ardından toplanan TBMM Danışma Kurulu'nda, 84. mad- de değişikliği gündeme getiriJdi. Meclis'te grubu bulunan siyasi parti temsilcilerinin katıldığı toplanüda. DYP Grup Baş- kanvekili Turban Tayan, miilet- vekillerinın belediye başkan adayı olması ile ilgili olarak başlaülan tartışmalara dikkat çekti ve "Gelin bu tartışmaiarı ortadan kaldırmak için anaya- sanın 84. tnaddesini değiştirelim. Biz öneriyi getiriyoruz, siz de destek »erin" 1 dedi. Turhan Tayan, yalnızca DYP Milletvekili Dalanın de- ğil, ANAP'ın İzmır Milletvekili Işın Çelebi'nin de aday olduğu- nu belirterek. SHP'nin İstan- bul'daErcanKarakaşı. RP'nin de Ankara'da Melüı Gökçek'ı aday göstereceğini savundu ve sorunun birlikteçözümekavuş- turulmasını önerdi. Tayan'ın bu önerisine. SHP grup temsilcisi Mustafa Ydmaz ile RP Grup Başkanvekili Şev- kanvekili Oltan Suoguıiu, kişi- sel olarak anayasanın 84. mad- desinin değiştirilmesine karşı olduğunu belirlti ve "Kişiler için böj le düzenlemeler yapmak da doğnı değil. Önemli olan sis- tem" diye konuştu. Sungurlu, öteki parti temsilcilerinin deği- şiklik konusunda ortak tavır koyması karşısında da, konuyu Gene) Başkan Mesut Yılmazile görüşeceğini söylemekle yetin- di. Karayalçın kararlı SHP Genel Başkanı ve Baş- bakan Yardıması Murat Kara- yalçın şöyle konuştu: "Sağ partiler kent merkezli değil, aday merkezli bir seeim yapmak tadır. Fehmi Işıklar'ın milietvekiiliğini düşüren, Tiirki- ye siyasi yaşamında daha çok soruıt çıkarmava aday olan 84. maddenin başka gerekçelerle tartışıuTiası önem taşımamakta- dır. Bir millet>ekilinin millerve- kiliğinin diişmesi. bu maddenin Türkije sivasctinin işleyisi açı- sından çok ciddi sakıncalarla dolu olması sağ partiler için önem taşımamaktadır. Sağ siya- si partiler bu maddeden ancak kendi adaylarının engeileneceği bir ortamda etkilenmek duru- munda kalnnşlardır." KarayaJçın: istanbul içinkiınsedüş görmesin Basm ve TV'nin İSKİ (Baştarafi Arka Sayfada) luyordu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Mo- ğoltay da bu yayınlardan nasi- bini alarak rüşvetle suçlandı. Çok sayıda müteahhit de rüşvet vermek suçlamâsıyla basına mâlzerneoldu. Davalann ilerle- mesinin ardjndan bir de "irti- kap M davası açıJdj. Savlara göre Sözen, Göknel'i partiye yardım toplamaya zorlamıştı. Göknel de, tüm savlar arasında "açık- faunaJan yapan kişi" olarak hem SHP'liler hem diğer parti- ler hem de basm tarafından to- pa tutuJdu. 27 Mart 1994'te yapılacak yerel genel seçimler öncesi önemli olan bu türden savlann Doğa MBaştarafi 1.Sayfada mlanarak yürürlüğe girdi. Tür- kiye'de uluslararası öneme sa- hip Göksu Deltası. Sultan Sazlığı, Burdur. Manyas ve Soyfa gölleri de Ramsar alanı ilan edildiler. Çevred kuruluşlar Türkiye'- nin sözleşmeye taraf olmasını doğanın korunmasında bir dö- nüm noktası olarak değerien- dirdiler ve "Bn çevTeciler için en giizel yeni yıl hedivesi oldu" de- diler. Türkıye'nin 22 yıl sonra onayladtğı sözleşme, ülkelerin sahip olduklan sulak alanlan korumalannj, bu yönde ulusal politikalar belirlemelerini ön- göriiyor ve koruma için ulusla- rarası işbirliğjni arttırmayı he- defüyor. , Türkiye'nin sözleşmeyi onaylamasıyla özellikle Ram- sar alanı olarak belirlediği 5 alanı korumayı tüm dünyaya taahhüt ettiğini belirten Av ve Yaban Hayatı Koruma Geliş- irme ve Tanıtma Vakfı Başka- u Süha L mar, "Şimdi, bilinçsiz- e kurutuJan, yok edilen ve kıyı- ına sanayi ve turizm tesisleri urduğumuz sulak alanlanmızı orumada daha şanslıyız"dedi. gazete ve televızyonlarda kap- ladığı alanın boyutlan, davala- nn birbiri ardına sonuçlanma- sıyla küçüldükçe küçüldü. beraat davalan gazete sayfala- nnda ve televizyon ekranlann- da ya kayboldu ya da saat 24.00 bültenlerine kaydınldı. Gök- nel'in eski ve yeni eşleri arasın- daki tartışmalar ise olayın siya- si boyutu ön plana cıktığı için artık "haber değerini" yitirmiş- ti. SHP dışındaki siyasi partiler de basınla özdeş bir yapıda da- valann sonuçlanmasını bekJe- meden açıklamalanyla suçla- malara katıldılar. Geçen süreç ıçınde SHP'li bakanlar ile Sö- zen ve Çengel'in istifalan iste- nirken. koaüsyonun da bozul- ması önerildi. "Bakan ve beledi- ye başkanlarmm yuıtdışına kaçacakları" savlan da haber- ler arasında yer aldı. Çalışma Bakanı Mehmet Moğultay, hakkındaki dosya, günlerce gazetelere konu olma- sma karşın takipsizlik karanyla rafa kaldmldı. Göknel de, hak- kındaki davalann birinden ge- çen ay beraat etti. Önceki gün sonuçlanan "irtikap" davasın- da ise ile Sözen ve Çengel bera- at ettiler. Yargı öncesi gazete- lerde yer alan "para havuzu". "Partiye usulsüz para aktar- mak" gibi savlar da bu beraat karanyla noktalandı. Göknel ise "görevini kötüye kullandığı" savıyla Memurin Muhakematı Kanunu'na göre "şimdilik" bu davadan kurtulmuş sayıldı. Eski İSKİ Gene! Müdürü Er- gun Göknel'in bir yakmı. "Ce- vap hakkı doğdu. Basm kendi kendisini yargılayıp bir özeleştiri yapmaJıdır" derken SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardım- ası Murat Karayalçın şunlan söyledi; "Kendilerini yargıç ve savcı verine koyanlann, beraat karar- İannı neredeyse üzüntü ile karşı- lamaianm da çok büyük bir üzüntüyle izlemiş bulunuyo- rum." I Baştarafi 1.Sayfada şeyen yönetimler olarak göre- meyiz." BakanJarbile aday otabilir Türkiye siyasi tarihinde ilk kez milletvekillerinin belediye başkanlığı için aday olduklannı vurgulayan Karayalçın, parti meclislerinin engelİememesi ha- linde bakanlann bile aday ola- cağını öne sürdü. Karayalçın. milletvekillerinin belediye baş- kanlığına aday olmalannın ne- denini. "Kentlerin elde ettiği güctûr" diye açıkladı. Ancak sağ partilerin kentlerin gücünü görmemezlikten geldiğinı öne süren Karayalçın. bu nedenle de sağ partilerin yerel vönetim- lerle ilgiL sistem değişiklığini düşünmediklerini söyledi. Karayafçm, "Sağ partiler bu seçime yalnızca aday isimleri ile hazırlar. \ itrin değerininyüksek olduğu sanılan kişiieri aday ya- pıyoriar. V itrin değerinin yük- sek olduğu sanılan kişiİerin önünde engel varsa, bunlaruı kaldu-üması için de çalışmalı- yız"dedi. Yerel yönetim programlannı Karadeniz. Güneydoğu Ana- dolu ve İstanbul olmak üzere üç bölgeye ayırdıklanm belirten Karayalçın, İstanbuJ için son beş yılda yapılan çalışmaJardan örnekler verdi. KarayaJçm, "Ben İstanbul programmı sun- ma durumunda olmamalıyon. Programı biçimlenmiş olarak halka, İstanbul bûyüksehir bele- diye başkan adayı sunmalıdır" dedi. SHP Genei Başkam, ko- nuşmasının son bölümünde birlik çağnsma yer verdi. Kara- yalçm'ın birlik çağnsı şöyle: fSKİ davasındaki son kararla iviee rahatlayan Karayalçın'ın, Parti Medisi toplantısından sonra Polat Renassaince Oteli'nde verilen koktevlde, Genel Yayın Yönetntenimiz Özgen Acar ve Hür- riyet Gazetesi Haber Araştırma Müdürü Valçın Bayer'le (sağda) görûşörken, neşesinin yerinde olduğu görüldü. (Fotoğraf: HATİCE TUNCER) "Törkiye''nin çağdaşlaşmasın- dan yana olanların. iaik cumhu- riyetin korunmastndan yana olanların. kentlerin Tûrkiye'nin çekici gücü biçimine dönüştürül- mesinden yana olanların, bu gü- ne kadarki kırgmlıklan, küs- künlükkri bir yana bırakarak SHP çatısı altında İstanbul'dan baslayarak toplanmalaruu bu- rada bir çağrı olarak ortaya koymak istiyonmı." Karayalçınönseçime karşı Karayalçın. PM'nin basına kapalı bölümünde yaptığı ko- nuşmada İstanbul'da ön seçime karşı olduğunu açıkladı. Edini- len bilgiye göre bazı PM üyeleri İstanbul'da ön seçim yapılması konusunda ısrarJı görüşlerini dile getirdiler. Bunun üzerine karayalçın'ın sert birses tonuy- la "3 ayn kuruluşa anket yaptır- dık. İzjnir. Ankara ve Gazian- tep'te birinci partjyiz. İstanbul'- da partinin oy oranı yüzde ll'e düşmüs. Sözen'in oy oranı ise yüzde 8. Buyrun, bu koşullarda ön secün yapmak istiyorsanız yapın" dedi. Toplantıda, İstanbul için ha- zırlanan yeni yerel yönetim modelini ise Uluslararası Bele- diyeler Birliği Genel Sekreteri Selahattin Yıldınm okudu. Toplantıda aynca partinin ön seçim yapacağı yerlerde YSK'- nın tarihlerine uyma zorunlulu- ğu olmadığı görüşü benimsen- di. Gaziantep ve Karadeniz bölge toplantılanntn da yapıl- masına karar "eriJen PM'de partiye geçmek isteyen CHP'- lilerin katılım törenlerinin bu toplantılarda yapılması karar- laştınldı. PM'de aynca Gazian- tep Belediye Başkanı Celal Doğan dışında hiç bir adayın he- nûz netleşmediği, ancak nitelikli adaylann partiye kazandınlma- sı gerektiği görüşü de benünsen- di. Park Otel üraşlanıyor MEHMET DEMÎRKAYA Yerel seçimlerin yaklaşmasıyla Nurettin Sözen ile Bedrettin Dalan arasında yeniden tarüşma konusu olan Park Otel'in fazla katlanmn yıkımı hız kazanıyor. Yıkım iha- lesini kazanan Çağdaş İnşaat yetkilileri, yıkımın taahhüt edılen tanhden önce. se- çimlerde bitirilmiş olabileceğini söylüyor. Park Otel"in sahibı Yalçın Sürmeli, oıelin fazla katlanmn yıkımının teknik açıdan da olanaksız olduğunu söylemesine karşın. bir katın yıkımı tamamlanmak üzere. İstanbul Büyükşehir Belediyesı'nin yan kuruluşu olan İSTON tarafından 29 kası- mda geçici olarak fazla katlanmn yıkımına başianan Park Ötel, daha sonra Çağdaş İn- şaat ve Almanyada müşavirlik işleri yapan Gencer Akbulut'a ihale edilmişü. 37 milyar iiraya Park Otel'in fazla katlanmn yıkımını altı a> içinde gerçekleştireceğini taahhüt eden ortaklık, tam kapasiteyle çahşmaya cumartesi günü başlıyor. •Park Otel'de yıkımı yöneten Çağdaş İnşaat'ın yetkilısi. inşaat müheridisi Yöcel Öner, yıkımı taahhüt ettikleri tarihten önce gerçekleştireceklerini söyledi. Yıkımın, yüksekte olmasından başka bir zorluğu bu- lunmadığını belirten Yücel Öner. "Biz bu yıkımı 27 mart seçimleriue kadar yetiştiri- riz. Yetiştiririz diyorsak yetiştiririz. Aksi takdirdcsapkamrnaJıpgideriz r> dedi. Yıkım danışmanlığını, yıkımda ortaklık kurduk- lan şirketin yetkilisi olan ve bu konularda büyük bir tecrübesi bulunan mimar- mühendis Gencer Akbujut'un yaptığmı be- lirten inşaat mühendisi Öner. WS 1200 BB TEK perde beton kesici elmas aletin Ai- manya'dan geldigini sö)ledi. Söz konusu aletin günde 150 metre kare beton perde kesme kapasitesi olduğunu belirten Öner. "Eğer yıkımın planladığunız zamanda ger- çekleşmemesi gibi birdunım doğarsa, Alman ortağımız, uzaktan kumandaiı beton kırma robotu gönderecek. Ama şimdilik bu robota gerek yok. Bu robot o kadar marifetli ki ABO'de yapılan bu tür ukımlara dahi bu makine gönderiliyor" dedi. Yücel Öner, yıkımla ilgili şu bilgileri ver- di: "Yıkımı engeUemek için çeşitli sabotajlar yapdıyor. Kompresörlerin hortumlan ktsil- di. Bir keresimle de yincio ceiik ayakları ok- sijen kaynağı ile kesildi. En son >ılbasında in- şaatın girişjne bir bomba konuldu. Boınba patlamadan fark edildi. Biz de gtivenlik ön- lemlerimizi daha fazla arttırdık. Tam kapasite ile çalısmaya cumartesi günü başlıyoruz. İnsaatın kalıpları vardı, on- ları söktük. Yıkım yapılacak yerler A ve B bktklarda. Aslısda bir konu hep yanlış an- laşıklı. Turizm teşvik kredisi alınan Park Otel'in, otel olacak olan C bloku neredeyse daha temel seviyesinde. Biam yıkım yaptığımız A ve B bioklar ticaret merkezi olacak yerler. Yani yıkılan yerler otel değiL ticaret merkezi. Yıkımda geceb' günduzlü iki vann'ya halin- de 260 kişi çaüşacak. Bunlardan 80 kişi kompresör tabancası kullanacak, 40 kişi yükleme yapacak 40 kişi de diğer işlerde çalı- şacak. Japon malı Toko marka kompresör tabancalart aldık. verimleri oldukca yüksek. Çalışanlann güvenliği için yıkım yapılan ye- rin etrafını kafes tellerle çevireceğiz. insaatın dış yüzeyine 60 santün çapında boru döşeye- ceğiz. Çıkan molozlar bu borudan aşağıya bırakıiacak. Hava durumlarının yıkımı etki- lememesi için gereken önlemler alınacak." Çağdaş İnşaat şirketinin sahibı Yüksel Çağlar, yıkımı halka nizmet olarak gördük- lerini ve yıkmakla da gurur duyduklanru söyledi. ÇağJar, Park Otel'ın teknik açıdan yıkılmasının olanaklı olmadığı iddiası ile il- gili şöyle dedi: "Biz inşaatçıyız. İnşaat alttan yukanya doğnı vapılır, yukardan da aşağıva doğnı yıkılır. Taksim'de topiumun alnına bir kara İeke süren çıkıvorsa. onu temizieyecek olan adara da çıkar. Yıkılamaz gibi iddialar boş laf. Yıkımı üç avda lamanılayacağız." IVOTLAR/MUSTAFA BALBAY Bastıran kazanıyor • Baştarafi 1.Sayfada ra, özel radyo-televızyonlann yayınjlkelerini saptayacak bir yasanın hazırlanması gerekiyordu. İktidar ve muhalefet, or- tak bir metinde karar kıldı ve yasa meclise geldi. Yasa, rad- yo televizyonlann yayınlannın Avrupa Sınırötesi Yayın Sözleşmesi ilkelerine uygun olmasını ve gelirlerinin denet- lenmesini içeriyordu. Ne var ki, özel radyo-televizyonlar bastırdı ve yasanın çıkmamasını sağladı. Şimdi yasa buzdo- labında. - Terörle Mücadele Yasası'nda değişikJîk yapan bir tasan hazırlandı. Tasanya göre ülkeyi bölme düşüncesinin yanı sıra. laikliğe aykın düşünce ve propagandalar da yasaklanı- yordu. Dinci ve şeriat eşlimli gazeteler, yasadaki laikük iba- resini ambızla cekip günlerce üzerine gittiler. Bu yasa da buzdolabına kondu. - Yeni bir vergi yasası hazırlandı ve kamuoyuna "refonn" olarak sunuldu. Taslak günlerce kamuoyunda tartışıldı. Genel kurula geldi. İlk maddelen tarüşmasız geçti. Ama en önemli maddelergörüşülmeye başlandığında iş aJemi devre- ye girdi, her şey değişti. İşadamlannın Ankara'ya gönder- dikleri mektuplar etkismi gösterdi. Yasaya refonn ruhunu veren maddelerden yatınm indirimleri ile ilgili bölümün uy- gulanması ileriye bırakıldı. 225 milyon lirayı aşan tüm gelir- lerden yüzde25 vergi alınması 1997'ye bırakıldı. Özel sektö- rün şiddetle karşı çıktığı reel faizlerin'gider yazılması ertelen- di. 1997'ye yeni bir hükümetie girilecek. O hükümetin bun- )an uygulayıp uygulamayacağı da belli değil. Yani reform da buzdolabına kondu. - Son olarak. geçen hafta hükümet, yerel seçimlerde par- tilerin ve yayın organlannın uyması gereken kuraUan içeren bir yasal düzenleme yaptı. Buna göre seçim yasaklan 1 ocakta başlıyor ve bu yasak kapsamında özel radyo ve tele- vizyonlann parti ilanı alamayacağı hükme bağJanıyor. Tıpkı Radyo-Televizyon Yasası'nın çıkışınm engellenmesi gibi. yasanın bu maddesi de özel televizyonlann hışmma uğ- radı. Başbakan ÇiDer. Başbakan Yardıması Karayalçın, SHP Grup Başkanı Aydın Güven Gürkan ve iki partinin diğer kurmaylan önceki gece Başbakanlık Konutu'nda bir araya geldijer ve kara kara düşünmeye başladılar: - Özel televizyonlann isteğini nasıl yerine getiririz? Sonunda orta yol bulunmuş görünüyor. ilk aşamada, ya- sak ileri bir tarihe ertelenecek. Ama özel televizy onlar belki bundan da hoşnut olmaz. O zaman yeni bir düzenleme gere- kebilir. Genel olarak hukuk. teknolojinin arkasında kalır. Huku- kun. teknolojideki başdöndürücü hıza ulaşmasında güçJük- ler yaşanıyor. örneğin son yıllarda "bilgisayar suçlan" diye bir kavram ortaya cıktı. Bu tabii ki hukukumuzda yoktu. Nasıl bir düzenleme yapılacağı konusunda da görüşbirliği yok. Bu bir yana, herhalde dünyanm hiçbir ülkesinde özel yayınlar bu kadar başıboş ve yasasız bırakılmamıştır... Bunu istemek yasakçılık değildir. Demokrasi, kontroJ edilemeyen bir gücü tanımaz... Merak ettim, Avrupa'daki muhabirlerimizesordum. Ber- lin muhabirimiz Dilek Zaptçıoğlunun verdiği bilgiye göre, televizyondan yapılacak pani reklamJan sıkı bir denetime tabi tutuluyor. Örneğin, aşın sağ partilerin reklamlannın çoğunda ırkçı yaklaşımlar göriilüyor ve bunlar engelleni- yor. Bu ve benzer ilkelere uymayan televizyon ve radyo ka- nallannın ruhsatı iptal ediliyor. Paris muhabirimiz Mişel Perlman, Fransa'da televizyon- da parti reklamj yapılmasının tümüyle yasak olduğunu söyledi. Londra muhabirimiz Edip Emil Öymen, İngiltere'de siya- si parti reklamlannın önceden kontrol edildiğini, kamu vicdanına uygun bulunmayanlann yayınının yasak- landığını beiirtti. İngiltere'de hükümet en son Danimarka'- dan yapılan bir yayını aşın erotik bulduğu için bu kanalı al- mayı sağlayan elektronik aygıtlann saüşını yasaklanuş. Türkiye'de ise ortada ne yasa var, ne kural... Bir şeyler yapılmak istense hemen engelleniyor. Hükümete bir önerimiz var. Laiklikle ilgili düzeniemeleri dinci gazetelere yaptırsın. ekonomiyle ilgili düzenJemeyi işa- damlanna yaptırsın. Radyo Televızjon Yasası'nı özel televiz- yon şirketlerine hazırlatsın... Böylece başı hiç ağnmaz! Yoksa. hazırlayıpdonduruyorlar... Dolapta yerkalmadı... Irak ile boru Iıattı görüşmesi haftaya ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Irak Dışişleri Bakanlığa Müsteşan Riyad El Kaysi'nin. \ umurtalık petrol boru hattı- nın boşaltılmasını görüşmek üzere gelecek hafta içinde Tür- kiye'ye geleceği bildirildi. Dışişleri Bakanlığı Şözcü Ve- kili Ferhat Ataman dün düzen- lediği basın toplantısında, Irak'ın BM ile işbirliği yapma- smın. bu ülkenin petrol dışsatı- mını engelleyen ambargonun kaldınlması yolunda önemli bir adım oluşturacağınj beiirtti. Görüşmede bu unsurun tek- rar Irak makamlannın dikkati- ne getirileceğini kaydeden Ataman. "Türkiye, Irak'ın ken- di iç işlerini ilgilendiren yönetim usuUerinin ancak Irak balkuın hür iradesi ile belirlenebileceğiıu düşünmektedir. Bizim bugüne kadar Irak yönetimine teUdırie- rimiz, sorunlan banşçı yoilaria çözmesi, kendi halkıoı tecrit et- mesinin kendi zaranna olacağı şeklinde özedenebflir" dedi. Ataman, Türkiye-Suriye Or- tak Güvenlik Çalışma Grubu'- nun 3 ocakta Şam'da toplandı- ğını, görüşmede iki tarafın ehnde terör konusunda mevcut olan isühbari bilgilerin teati edildiğini beiirtti. Lideriıı gözünegirmeyanşı Baştarafi 1.Sayfada Herkesin merakla beklediği soru, "İstanbul Büyükşehir Be- lediye Başkan adayı kim olacak"- tı. Bazı genel merkez yöneticileri, gazeteci-yazar Altan öjmen'in olumlu yanıt verdiğini belirterek, "Bu iş bitmiştir, adayımız Öy- men'dn-"diyordu. PM'den bir gün önce sonuçla- nan İSKİ davası ise yeni bir aday ortaya çıkardı; "Yüksel Çen- gei..." Mahkeme karannın ardından İl Yönetim Kurulu üyeleri. İl Başkanı Çengel'in aday olması için baskıya başladı. Çengel ise sorular karşısında, "örgütten çok baskı var. Sabaha kadar tele- fonlarun susmadı, ama ben düşün- cemi daha önce de söylemiştim; aday değüim ve mutfakta calı- şmak istiyorum" yanıünı veriyor- du. Bazı il yöneticileri ise önseçim olması halinde aday alternatifleri olduğunu. Kadıköy Belediye Başkanı Cengizözyalçın ve Yük- sel Çengel'i de bun'lann arasında değerlendirecekJerini söylüyor- du.İstanbul için adı geçen Fehmi Işddarise üç büyük kentten birin- de mutlaka aday adayı olacağını anJatıyordu. Işıİclar. önseçim ol- ması halinde İstanbul, Izmir veya Ankara"dan yanşa girmeyi dü- şündügünü belirtiyor ve "Önse- çim obnazsa da zorlarun" diye de ekliyordu. İSKÎ mutluluğunu yaşayan başkan Sözen'in ise adaylık için aday tespit yöntemini beklediği konuşuluyordu. Karayalçın'ın konuşmasından sonra gazetecile- rin ısteği üzerine objeküflere poz verirken, Sözen'in Karayalçın'ın elıni tutması, bazîpartilüerce "Sö- zen adaylığını garantiye aimai is- tiyor" diye yorumlandı. PM toplantısının ilginç bir yanı ise Karayalçın'ın, Ergun Göknel'in genç eşi Feray Gök- nel'den gelen görüşme talebine sıcak bakmasıydı. Aday belirleme yöntemi 7-8 ocakta yapılacak PM toplatı- sında kesinleşecekti. ama parti içerisinde "önseçim, merkez yok- (aması ve farketmez" diyen üç grubun söz düellosu ise bitmiyor- du. Grup Başkanı Aydın Güven Gürkan ve Grup Başkanvekili Ercan Karakaş önderliğindeki grup. önseçim isteğini Kara- yalçın'a yanlı olarak iletirken, Karayalçın'ın ise büyük şehirler- de merkez yoklamasından yana olduğu belirtiliyordu. Toplantı öncesi partililerin en fazJa ilgi gösterdikleri kişi ise Baş- kan Sözen'di. Herkes geçmiş ol- sun dileğini iletiyor ve kendisini kutluyordu. 12 Eylü/'den sonra yargılanan eski CHP İstanbul Belediye Başkanı Ahmet fsvan, yıllar sonra kendisiyle aynı kade- ri paylaşan Sözen'i sanlarak kut- larken, Gürkan ise kutlamasını Sözen'in alnından öperek gerçek- leştirdi. KarayaJçın ve Sözen'in öğte arasında adaylık konusunu gö- rüşmek üzere bir araya gelmeleri bekleniyordu. Ancak PM'ne ara verildiğinde yemek salonuna gi- ren KarayaJçın, Mehmet Mogırf- tay, Fıkri Sağlar ve Seyfi Oktay'- la birlikte oturan Sözen'in masası yerine Sakarya Belediye Başkanı Ünal Ozan'ın bulunduğu masaya gitmeyi tercih ettiği görüldü.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear