25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 31OCAK1994 PAZARTESİ .' t OLAYLAR VE GORUŞLER Gümrük Birliği'ne geçiş sürednde Türk gümrük idaresinde ciddi biçimde reorganizasyona gidilmesi bir zorunluluktur. Türk gümrük idarelerinin Öte yandan Türk gümrük idaresin- rebilecektir. de ciddı bıçımde reorganizasyona gi- dılmesı bır zorunluluktur Türk güm- bugünkü envantennebak^ ile teknık donanım eksikliğı goze çarpmaktadır. & y v * RAMAZAN ULUDAĞ Gümrükler Genel Müdürü 995 yıhnda geçılmesı planla- ması'nda öngörülen yükümlülükleri 1 y g nan Gümrük Bırlığı tartış- malannda, Gümrük Birliği'- ne dahil olmanın ışlem bazın- da hukukı ve fıziki sorumlu- luğunu üstlenecek olan gümrük ıdarelerirun altyapi. personel ve teknık donanım açısından yetersız- liginin gündeme getinlmemesı, sanki bu işlemJenn Gümrük Birliğj'ne geçiş- te fazla önem arzetmediğı ızleniminı vermektedır. Gümrük Bırlıği demek, basit bir gümrük ındınmının yapılması demek değildir. Sanayı mallan arasında ser- d l l ü yenne getırebilecek duruma gelmiş bulunmaktadır. 1994 yılı Ithalat Reji- mi Karan ile 12 yılhk listede yer alan mallarda % 90, 22 yılhk listede yer alanlarda % 80 oranında indirirn ve uyum taahhütlerini yerine getirmiş ve eşya bazında % 98 oranında bir uyum yapmış olacağını 10 Aralık 1993 tari- hinde yapılan 4. yönlendirme komitesi toplanlısında dıle getirmişür. 1995 yıh içinde Gümrük Birliği'ne Türkiye'nin dahil olması, 1.1.1993 ta- rihi ıtibanyla kendi aralannda her tür- P5r - sonel ile teknik donanım eksikliğı göze çarpmaktadır. Bu sorunlann halli ise tümüylc bütçe olanaklanna bağlı gö- rünmektedır. Bununla bırlıkte. mev- zuat uyumu konusunda ciddı çalışma- lar başlatılmış ve halen sürdürülmek- tedir. Avrupa Topluluğu ile Gümrük Bir- liği'ne geçildiğinde; - Türk gümrük mevzuatı ile toplu- luk gümrük mevzuatı uyumlaştınla- cak ve Türk Gümrük Tarifesı yenne topluluğun gümrük tarifesi uygulan- maya başlanacaktır. - İthalat ve ihracat prosedürleri re- jim kararlanyla topluluktan bağımsız olarak düzenlenmeyecek. topluluğun uyguladığı esaslar göz önünde bulun- durulacaktır. Dolayısıyla, dış ticarete ilişkin lisans, izin ve yasaklama konu- _.„ J lü fızıkı, mali ve teknik engelleri kaldı- best dolaşımı sağlamak içın, üçüncü ran ve tek pazar oluşturan Avrupa ile ülkelere karşı ortak bır tıcaret politı- kapsamlı ve dengelı bır uyumun sağ- kasınm uygulanması, ortak gümrük lanmasına bağlıdır Özellikle, gümrük lanndakı tek taraflı yetkıler ortadan tarifesınenayetedılerek ortak gümrük vergisi indirimi ve ortak gümrük tari- kalkacak ve topluluğun dış ticaret il- fesine uyum dışında ortak tanm politi- kası, ortak tıcaret politıkası, transit, rekabet, kamu alımlan. devlet yardım- lan ve teşvikler, patent yasası, fıkri ve sınai mülkiyet yasası, işçilerin serbest dolaşımı, hizmetler ve sermaye akımı- nın serbestleştirilmesi ele ahnması ge- reken başlıca konular olmaktadır. y g Î ve koruma İcoşullannın tarafı olmak - anlamına gelır Gümrük Bırlığı, güm- > rük mevzuatı uyumu olgusunun ya- - nında. öbür ulusal mevzuatın son derece kanşık, teknik yapısırun uyum- laştınlması demektır. Uyumlaştınlan mevzuat ve gümrük tekniklennın uy- • gulama yen gümrük ıdareleridir Gümrük ıdarelennın üstleneceği gö- . rev yetkı ve sorumluluklann önemi, Gümrük Birhğı'ne dahıl olunduğunda •' daha da farklılaşacaktır. Gerçekten. Türkiye Ortaklık Anlaş- keleri uygulanacaktır. - Türk Gümrük Kanunu yenne, topluluğun ortak gümrük kanunun- daki esaslara uyulacaktır. - Topluluğun ortak gümrük tarife- sindekı gümrük vergileri oranlan Tür- kiye içinde bağlayıcı olacak, madde politıkası veya iç pıyasanın düzenlen- Bunun dışında ortak karar alma süre- mesi gibi gerekçelerle sık sık vergı cıne katılma, sorunlann çözüm yolla- oranlan ile oynanmayacaktır. Türkiye n,kuramsalvemaliişbirliği,konulan- bakımından herhangi bir maddenin na da açıklık getirilmesi gerekmekte- gümrük vergisi oranında sorun olursa, dir. topluluk konsey toplantılanna götü- Gelişmiş sanayı ülkelennde ve bu arada Avrupa Topluluğu'nda olduğu gibi gümrük vergisi yerli sanayinin ko- runması ıçin tek araç olmaktan çıka- cak ve mah amaçh olarak kullanıla- mayacaktır Bunun yanı sıra, ycrlı sanayı "tarife dışı engeller" ile koruna- caktır. Mıktar kısıtlamalan, kalite kontrolleri ve çevre koruma önlemleri gibi unsurlardan oluşan tarife dışı en- gellerin düzenleyiasi ve uygulayıcısı. topluluk üyelerinde olduğu gıbı Türk Gümrük İdaresi olacaktır. Türkıye neden 1995 yılında Avrupa Topluluğu ile Gümrük Birliği'nı ger- cekleştırme çabası içindedir? Türkıye. 1968 yılında Ankara An- laşması'na ımza koyarken hep Avru- palıhk düşüncesinden hareket etmiş- tır. Avrupa ile bütünleşmek, Türkiye ıçin dünya ile bütünleşmekle eş anlam- lıdır. Çünkü. Avrupa sadece coğrafı bır kavram olmaktan öte başta de- mokratik etkileşım olmak üzere, mal- lann, kişilerin. hizmetlenn ve serma- yenin serbest dolaşımı anlamına gelmektedır. Öte yandan, yüzyıhmızın son çeyre- ğınde meydana gelen ekonomik, sos- yal ve polıtık gelışmelerin ışığında, küreselleşme yenı ve çok önemli bir kavram olarak karşımıza çıkmakta- dır. Bilindığı gıbı 15 Aralık 1993 tanhi itibanyla Uruguay Round görüşmele- rinın başanyla sonuçlanması, önü- müzdekı 10 >ıl içinde dünyanın adeta bir tek pazar halıne getınlmesını amaçlamaktadır İşte tüm bu gelişmelenn ışığında Türkiye, önümüzdekı dönemde gerek küresel, gerek bölgesel olanaklan en iyı şekilde değerlendirmek zorunda- dır. Dolayısıyla sorulması gereken so- ru: Küresel ve bölgesel olanaklardan yararlanmak ıçin Türkıye nasıl bır stratejı ızlemelıdir? Bu sorunun yanıtını verebilmek içın dünyada mevcut ve muhtemel enteg- rasyon hareketlerini ve Türkıye'nin bu hareketler içindekı yerinin ne olacağı- nı iyi analiz etmek gerekır. Bir tarafta Kuzey Amerika'da NAFTA, diğer ta- rafta Asya-Pasifık kuşağında APEC, Avrupa'da AT bloklaşması dünyada- kı ticari entegrasyonlan ve dünya tica- retındeki Managed Trade (Menıcd Treyd) eğilimini göstermektedir. Do- layısıyla bu entegrasyonlann dışında kalmak. dünya teknoloji ve refah tre- nını kaçırmaİc demektir. Sonuç 1995 yılında Gümrük Bırliğı'ni ger- çekleştırmek, şüphesız kolay ve basit bir ış değildır. Ancak, ortaya çıkan ve- ya çıkacak sorunlar. aşılmaz nıtelikte de görülmemektedır. Çünkü, bugüne kadar gerçekleştinlen yapısal değışık- likler, Türkıye'yi, altyapi yatınmlan. dış tıcaret, mali sektör ve sermaye ha- reketlen bakımından dünya ekonomı- sıyle entegre olacak konuma getırmış- tır Bu nedenle yapılması gereken şeyler topluluk istedi diye değil, dünya ticaretindeki yukanda bahsettığımiz entegrasyon ve rekabet nedenıyle ya- pılması gereken ışler olarak algılan- makta ve bu çerçevede yapılmaktadır. ARADA BIR BEKİR ÖZGEN Eğitimci Eğitimde Nereye Koşuyoruz... Turkıyenınçağı yakalayab.lmesı,erınç vegonencekavu- şabılmesı, bır toplumsal değışım ve kalkınma sorunudur Bu da, nıtelıklı ınsan gucu yetıştırılmesıyle olanaklıdır. Başkabır deyışle, gunun getırılerıne egemen olabılmek, belırlı bır bılgı bırıkımını elde edebılmek ve gelışen teknolojıyı yaratacak güce ulaşabılmekle ozdeş gorunmektedır. Bu erının bır adı da "çağdaş eğıtım"dır Eğıtımı çağdaş duzenlemde ışlevsel kılan değışkenler var- dır. "Akılcılık, bılimsellık, yenı teknoloji, yaratıcılık, ozgur duşunce, laıklık ve demokrası" gıbı. Bu dısıplınlerın yaşama geçırılebılmesı, eğitimde nıtelık gelıştırmenın uygar olçutlere uyarlanabılmesınden geçmek- tedır OysaTurkıyenın, eğıtımındekı kımı darboğazları aşa- bıldığını söylemek guçtur örneğın: - Turkıye, okullaşma durumuyla, kalkınmış ulkelerden yaklaşık %50 gerıde görul- mektedır. - Turkıye'dekı okulların yarısından çoğunda ıkılı öğretım, kımılerindeyse üçlu oğretım uygulaması bulunmak- tadır - Turkıye'dekı hemen tum orgun eğıtım kurumlarının derslıklerınde aşırı yığılmalar gozlenmektedır Sınıflar aşırı dşrecedekalabalıktır. -Turkıyedeeğıtım-oğretımortamları sağlıklı değildır Gerekti fızık ortamlar sağlanamamıştır Çağcıl teknolojık yenılıkler ve donanımlar okullarımızayete- rınce gırememıştır. - Zorunlu eğıtım, Turkıye'de 5-8 yıl; ılerı ulkelerde 10-12 yıl surelıdır. - Turkıyede oğretmen başına duşen oğrencı sayısı, ılerı toplumlardakınden oldukça fazladır Sozgelımı ılkoğre- tımde oğretmen başına Tur- kıye'de 32. Avrupa ülkelenn- de 22; ortaöğretımde Tür- kıye'de 31, Avrupa toplumla- rında 14 oğrencı duşmekte- dır ilköğretım aşamasında, bır oğretmenlı ve beş sınıflı 14 546 okulumuz bulunmak- tadır - Turkıye'de okul çağın- da olup da, Turkçe bılmeyen oğrencılerın sayısı kabarıktır. Ustelık bu kesımde nufus ar- tış hızı da %4'u geçmektedır Bu çocukların eğıtımı, sorun- ları arttırmaktadır - Turkıye- de ilköğretım çağında olma- larına karşın oğrenım dışında kalan ıkı mılyona yakın çocuk bulunmaktadır Bunların okullaşabılmelerı ıçm once- hkle 11 000 yenı okula; 45 000 yenı derslığe 51 000 yenı oğ- retmene gereksınım bulun- maktadır. Turkıye, tum bu açıkları ka- patabılır mı? Ulkemızde,1924'ten bu ya- na nüfus 4.5 kat artarken, oğ- rencı sayılarr a) llkokullarda 20, b) Ortaokullarda 243, c) Genel hselerde 720 kat art- mıştır Buna karşın beklenen okullaşma standartları yaka- lanamamıştır Başka bır yak- laşımla, oğrencı sayısındakı artış oranı %35'ı aşarken; okul sayısındakı artış oranı %13.7'de kalmıştır. Bu tıka- nıklığın temel nedenı, Tur- kıye'dekı "aşırı nufus artışı"- dır. TARTIŞMA Türkçe'nin aşığı ÖmerAsımAksoy T ürkdılının yorulmak bilmez ustası, vaklaşık vüzvıllıkçınar. Ömer Asım Aksoy'udayıtırdık L'zun süredirevınde hasta yatıyordu Aksoy olaylara ve sorunlara hep yalın, bılimsel ve manüksal bır b^ığlamda yaklaşırdı. Butün ömrünü Türk dılınm gelişmesı yolunda harcadı Benlığını, özleşmış Türkçe'yle özdeş bır anlama ulaştırmıştı tlışkilennin yumuşak. ınce ve çelebıce bir yanı vardı Olgunve alçakgönülfü tavnyla. karşısındaki kimselere hep saygınlık aşılardı Türkçe'nın özleşmesı, güzelleşmesı ve zengınleşmesı yolunda lam 43 yıl çaJıştL Gençlığinde Antep-Fransız savaşına katıldı. L'ğraşı alanı olarak bulunduğu savcilık. avukatlık.edebiyat öğretmenlığı vemılletvekıllığı donemlerınde bile kendısını Türk dilınin hizmetıne adamıstı. Çevresının onu "hoca dıyeanmasından büyük mutlulukdu>ardı. Dılcı. eleştirmen.derlemecı.yavıma. dernekçı ve v onetıcı olarak başanlanyla ülkemızde haklı bırunvaptı. Değerlı vazar Ömer Asım Aksov, Türk ulusuna bırçok el kıtapfan yanında: 11 cıltlık Derleme Sözlüğü. 8 cıltlık Tarama Sözlüğü. 3 cıltlik Atasözlcn ve Dcyımlcr Sözlüğü. 2 cıltlık Bolge Ağızlannda Atasözlen ve Deyımler. Gazıantep Ağzı gıbı dev yapıtlarjtnraktı. Gaziantep Üniversitesı kendısıne "fahri doktor" sanı söyledi: "Hizmet-i devlette verdı 15Haziran 1993 tarihınde. Türk Eğıtım Derneğı Bılım Kuruiu.değerlı bılgıne. "Ömriinün hemen tümünü ulusal dil, eğitim \e kültüre adaması dolay ısıvla" Ankara Hılton Otelı'nde bır törenle. Eğıtım Hızmet Ödülü sunup. 6 oğretmen kuruluşu da onu şükran plaketıy le onurlandırdı. 26Ekiml980'deeskıTDK konferans salonunda bır kutlama törenı yapılacaktı. Herkes yer kapmak içın salona koşuşunca. ameliyattan daha y eni kalkmış olan Ömer Asım Aksoy. kurumun gınş katı kondorunda tek başına kalakalmıştı. Kolunagirip yavaşvavaş. konferans salonunaındık Bana;"Senin de koluna girenkrin olsun, aydın!.." dıyerek, şu dörtlüğu erdim Asım'a son rütbeye/Zevk-i hürriyet nedir gördüm esaret kimdedir/ Azli v ok, tenzili > ok, tahvili > ok, tes>ili yok/ Şimdi mcmuriyetim yalnız benim emrimdedir." Ö, bılıme ve sanata tutkun çok vonlübırınsandı Türk kültürünü varlığına tam anlamıylasındırmıştı Ne mutlu y urduna köklü hızmet görevını yenne getırerek ölene. Değerlı Ömer Asım Aksoy. böyle bır gönül erincıyle aramızdanaynldı. Dılseverler onun anısını. hep vüreklennde yaşatacaklardır Dılenmtemız ruhu sonsuza değın ışıklarla dolugeçsın. Mehmet Aydın Emekli Yazın Öğretmeni Bir toplumda eğıtımın nıcel ve nıtel gelişmesı, ulusal ge- lırdekı artış oranının, nüfus artış oranından yuksek olma- sına bağlanmaktadır. Tur- kıyede 1950 sonrasında nü- fus artış hızı, ortalama, %2 5 çevrınınde kalmıştır Oysa, ulusal gelırden (GSMH) eğıtı- me aktarılan pay, çoğu oğre- tım yıllarında bu artış oranı- nın gerısıne düşmüştur. örneğin 1983-1990 yılları ara- sındakı 8 yılda, GSMH ıçınde- kı MEB (Mıllı Eğıtım Bakanlı- ğı) butçesının ortalama payı, yıl başına %1.95'dır. Hızlı nüfus artışı, okullas- mayı yavaşlatan ve eğıtımın nıtelığını olumsuz yonde etkı- leyen oğelerın başında gel- mektedır Turkıye nın çağ- daşlığı yakalayamama şans- sızlığı da, oncelıkle buradan başlamaktadır Sırtındakı2 5 kıloluk nufus kamburuyla bu yarışı başanyla bıtırmesı guçtur Mavi gezegen Dünyamız, mavı gezegen dıye anılır. Dışbank'ın kurumsal rengı de mavıdır ve Dışbank, dış tıcaret ış- lemlerını dünyanın her köşesınde ba- şanyla yürutur Dışbank'ın kurumsal rengınm mavı olması, rastlantısal değildır Çunku Dışbank, mavının gücune ınanır Mavının sembolızeettıklerı, Dışbank'ın kurumsal ılkelerıdır Dışbank, kuruluşundan bu yana, gelecegı gozetmeyı ve guve- nihrlığı ön planda tutmuş, ozellıkle son yıllarda, Turkıye ve dunya ekono- mısının yaşadığı hızlı gelışmelere ve degışım ruzgârlarına, yenılıkçı, ama ıl- kelerınden ödün vermeyen polıtıka- DIŞBANK" M a v i n i n g ü c ü " sıyla ayak uydurmayı başarmıştır. Yenı atılımlann içindekı Dış- bank, dunyadakı gelışım surecının bı- lıncınde ve ızleyıcısı durumundadır Açıklık, bılgı akışkanhğı, ış dunyasının sınyallerıne duyarlııık, yuksek per- formansa dayalı bır güç ve her zaman, her koşulda guvenılırlık işte bu degışmez ılkelenyle Dışbank, kalıcı başarılara koşmaya devam edıyor Sız de dunyadakı gelışımı ız- leyın Dışbank'ı ızleyın Dışbank. bır Lap'S Holdıng kuruluşudur PENCERE Zeli Kampı'nın bombalanmasındansonratelevizyona çıkan Başbakan Tansu Çiller: "-6u"dedi "siyasibirkarardır." Sonra "siyasi karar" deyişinin altını çizmek ister gibi tümceyi bır kez daha yineledi. Ne demek istiyordu?.. Söylenmesinde bir yarar ya da zorunluk bulunmayan bu gibi sözler, kişiyi düşündürür; "asker ile sivil arasın- da, daha başka deyişle, Hükümet ile Genelkurmay ara- sında, bir görüş ayrılığı mı var" sorusunu gündeme getirir "Siyasi karardır" tümcesınin üstüne basarsan, "asfceri karar değil mi?" ikirciklenmesi başlar. Acaba askerlerZelı'yebirhavasaldırısınıgereksizmigörüyor- lardı? Ya da zamanlama konusunda bir çekinceleri mi vardı? Teröre karşı sonuç alma bakımından harekâtın yetersiz kalabıleceğinı mı hesaplıyorlardı? Hukümet bastırınca mı "evet" demek zorundakalmışlardı? Bir Başbakan harekâtın "siyasikarar"oiduğunu üstü- ne basarak söyleyınce her şey akla gelebılir. • Terörün yuvalarını kurutmak için elbette hava harekâ- tı da yerinde ve zamanında gerekli olabilir; bu işin kara- da ve toplumun yapısında bitirıleceğinı bilmek için aske- ri uzman olmaya da hiç gerek yok... Hava Kuvvetlerinin ılk harekâtı Zeli'ye yapılmadı, da- ha önce bu yöntemler denendi. Ancak kimi çevrelerde Başbakan Çiller'in tutum ve davranışlarma artık bır başka bıçımde bakılıyor, Tansu Hanım'ın "gerçeklerle temas" yetilerinm ölçüleri konu- sunda derın kuşkular dile getirilıyor, "ayakları yerden kesik ve hayallerıyle yaşayan bır hanımın Başbakanlığı surecını mı yaşıyoruz?" kuşkusu ortalığı sarmaya baş- ladı. Zalim bır kuşku, değil mı?. Genelkurmay Başkanı Başbakanın yamacında durur- ken, Sayın Çiller'in "bu bır siyasi karardır" tümcesinin altını çizmesı anlamlıdır; Tansu Hanım her zamanki "benci" yaklaşımıyla demek istiyor kt - Ben karar verdim!.. Başbakan koltuğa oturduğundan ben ne DYP var, ne DYP Meclis Grubu, ne Koalisyon ortağı SHP, ne Koalis- yon Hükumetı, ne Bakanlar, ne de çalışma arkadaşları... Yalnız Tansu Çiller var. Yaptıklarıdaortada!.. • Tansu Çiller'in Başbakanlığında bir açmaz oluştu, DYP'nın sıkıntıdan kıvrandığı goruluyor, Koalisyon orta- ğı SHP batağa saplanmıştır, DYP-SHP Hükumeti'ne ta- rıhsel anlamını veren ve kıymet-i harbıyesini sağlayan "demokratikleşme programı" suya düştü, ekonomide başıboşluk -daha doğrusu başıbozukluk- bunalıma dö- nuştu, toplumun her kesımını karşısına almakta Çiller rekor kırdı, ışçıler, memurlar, esnaf, koylüler, işadamla- rı ve aydınlar hoşnutsuzlukla kopuruyorlar Medyanın belli takımı başlangıçta Tansu Hanım'a ta- kılmıştı, Tansu Hanım da bu takıma takılmıştı. Sonu duş kırıklığı oldu Pekı, Tansu Çiller'ı elinden tutupçok kısa surede Baş- bakan yapan kuvvet neydı?.. • Eğer Tansu Çiller'in, ekonomide patlayan bunalımı ve başarısızlığını örtmek ıçm Zelı Kampı'na saldırı düzen- lendıyse, pes 1 Saldırının zamanlaması Çiller'in takvi- mıne gore ayarlandıysa, yıne pes!. Yok Tansu Hanım kamuoyu karşısında bu harekâtı ben duzenledim" ha- vasını basıyorsa... Onadapes!.. ATILLA COŞKUN UĞUR MUMCU CİNAYETİ L'ğur Mumcu'yu kım ya da kımler öldürdü? Aınaçlan neydı?. Cınay etın soruşturması ne ölçüde addı yüriitülüyor? Mumcu cınayetının uzenndekı esrar perdesı kaldınlabılecek ve İcatılleryakalanabılecek mi? . Türkıye Cumhunyeti Devletı veılgılı kuruluşlan, bucinayeti aydınlatmay a gerçekten kararlı mı? Atılla Coşkun'un tıtız bıraraştırma ve ınceleme sonucunda hazırladığı bu yapıtı, Uğur Mumcu cınayetını çeşitlı boyutlany la kamuoy unun gündemine getınyor, oynanan oyunlaradıkkatçekıyor 60.000 TL 'e 243 05 50 2^3 2C 23 • Foks lii 5 33 Odetneli gönderenıivonc. Lütfen ederi kadar posta pulu gönderiniz. ACIKAYBIMIZ SHP Adalar ilçe üyesi ve delegesi ÖNDER ÇİDAM vefat etmişlir. Merhuma Tann'dan rahmet kederli aılesine sabır ve başsağlığı dileriz. SHP AD ALAR İLÇE BAŞKA1NTJĞI İyilik ve dürüstlük simgesi ÖM)ERÇİDAM'ı yiğit ve onurlu yaşamında kaybettik. Dostlannın başı sağolsun. HEYBELİADALI ARKADAŞLARI BOLU ASLİYE HUKÜK HÂKtMLtĞİ'NDEN 1992 887 Davacı Mekk Gokaşan tarafından davalı Şerafettin Gökaşan dlevhıne davalı ile uzun sureden ben anlaşamadıklannı. 10 yıl kadar ayn yaşadıklannı, ancak sonra tekrar bır araya geldıklenru, davalı- nın kendısı ile hıç ılgılenmedığıni. aıle bırbğıne hıçbır zaman uyum göstermedığını. halen de ayn yaşadıklannı bıldırerek açtığı boşanma dayasında. İstanbul Tarlabaşı Kardeşler Kıraathanesı Tarlabaşı Bulvan adre- sınde çalıştığı -ıkamet ettığı bıldınlen- davalı Şerafettın Gokaşan'ın adresme >apılan teblıgat ıade edılmış \ezabılaca da adresı tespıt edı- lemedığınden. Duruşmdnın 17 3 1994 gunu saat 10 00'a bırakıldığırun dava di- lekçcsı vennedavalıya teblığı ılan olunur Basın 45591
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear