13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 OCAK1994 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Çiller'in Büyûkerşen markajı • ANKARA (Camlıariyet Bürosu)-Başbakan Tansu Çiller, Ankara adaybğı için ismi yeniden ön plana çıkan eski Anadolu Üniversitesi Rektörü Yılmaz Büyükerşen 'le dün konutunda görüştü. DYP Genel İdare Kurulu'nun bugünyapılacak toplantısında Büyükerşen'in adaylığmın açıklanması ihtımalınin yüksek olduğu belirtiliyor. Karayalçın Öymen'le göpüştû •ANKARA (ANKA)- Başbakan Yardımcısı ve SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, Türkiye'nin Bonn Büyükelçisi Onur Öymen'i kabul ederek bir süre görüştü. SHP Genel Merkea'ndegerçekleşen Karayalçın-Oymen görüşmesi, yaİclaşık yanm saat sürdü. Büyükelçi Onur Öymen. görüşmeden sonra gazetecilerin sorulannı yanıtlarken Almanya ve İngiltere Dışişleri bakanlanmn Tiirkiye'ye ziyaretleri dolayısıyla Ankara'ya geldiğini ve Dışışleri Bakanlığt'nın ziyaretiyle ilgili olarak Başbakan Yardımcıs Karayalçın'a bilgi sunduğunu söyledi. milyon verecek • ANKARA (AA) - Yüksek Seçim Kurulu, mahaili idareler genel seçiminde bağımsız aday olacakJann ödemesi gereİcen adaylık ödentisini 8 milyon 330 bin liraolarak belirledi. Yüksek Seçim Kurulu'nun konuya ilişkin karanna göre seçimlerde bağımsız aday olacaklar, 8 milyon 330 bin lirayı ilgili mal sandığına yatırarak buna ilişkin makbuzu eklemek süreliyle başvuruda bulunabilecekler. 'Yılmaz kaçak şampiyon' • ANKARA (Cumhuriyet fgürosu) - DYP Genel Başkan Yardımcısı Esat Kıratlıoğlu, Başbakan Tansu Çiller'i NATO zırvesinde başansız olmakla suçlayan ANAP Genel Başkanı Mesut Yıhnaz'm, Bulgaristan'ın Türkilere yönelik zulmü üzerine gelişen olaylardan kaçarakDışişleri BakanlığYndan istifa ettiğini öne sürdü. Memursendikası Bakanlar Kurulu'nda • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)-DYPiieSHP arasında kurulan koalisyon hükümetinin programında yer verilmesine karşın 2 yıldır haarhklan tamamlanamayan kamu çahşanlanna sendikal haldar tanınmasına ilişkin yasa taslağı, Bakanlar Kurulu'nun bugünkü toplanüsında ele alınacak. Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanj Mehmet Moğultay, hükümete. "sendika, sendıka ve kaülım. sendika ve toplusözleşme, sendika toplusözleşme ve grev" haklarmı içeren 4 secenek sunacak. Ankara'da deprem • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Ankarada dün akşam saat 20.35'te 3.8 şiddetinde bir deprem oldu. Depremin herhangi bircan ve mal kaybına yol açmadığı bildirildi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi yetkilileri, rasathaneye 360 kilometre uzaklıkta, merkez üssü Ankara olduğunu söylediler. 11 köylüden haber yok • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Diyarbakır'ın Kulp ilçesi yakınlannda üç ayönce güvenlik güçlerince gözalüna alındıklan öne sürülen 11 köylüden haber alınamıyor. Köylülerin yakınlan, güvenlik •birimlerine yaptıklan başvunıdan sonuç alamayınca, "gözalünda kayıp" olayını Avrupa İnsan Haklan Komisyonu'na götürdüler. İnsan Haklan Derneği, "Köylülerin durumuyla yakından ilgilendiklerini. gözaltında kayıp ve benzer olaylann yaşanmaması için Güneydoğu'daki kirli savaşa son verilmesi gerektiğini" belirttiler. SHP'den aynlan Tutuve Kul, dönüş için Kumbaraabaşı'nın istifasını şart koştu Istifacılargeriaclııııatmıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ba- yındırlık ve İskan Bakanj Onur Kumba- raabaşTnın; Genelkurmay BaşkanlığY- nın "PKK'ya yardım ediyoriar" iddia- sıyla görevden aldığı Erzincan Bayın- dırlık ve îskan ll Müdürü Metin Çetin'- in göreve döndürülmemesi üzerine ön- ceki gün akşam istifa eden SHP Erzin- can milletvekilleri Mustafa Kul ve AK tbrahim Tutu ile örgüt yöneütileri, ka- rarlanndan dönmeyeceklerini açıkladı- lar. Kul ve Tutu, istıfalannı geri almala- n için Kumbaraabaşı'nın istifa etmesi gerektiğini belirtirken gelişmeleri değer- lendiren milletvekilleri, Kumbaraabaşı hakkında grup gensorusu vermeyi ka- rarlaştırdılar. Kumbaracıbaşı'nı bakanlıktan dü- şürmeyi hedefleyen önerge, dün öğleden sonra imzaya açıldı. Genel Başkan Mu- rat Karayalçın, gelişmeleri değerlendir- mekten kaçındı ve "Üzgünüm" demekle yetindi. Grup Başkanvekili Ercan Kara- kaş ise Kumbaracıbaşı'nın gruptan gü- venoyu istemesi gerektiğini belirtti. Kul ile Tutu, Genel Başkan Murat Bakan düşürme haziPlıgiGeUş değerlendiren milletvekilleri, Kumbaraabaşrm düşürmeye hazırlanıyon Karayalçın yorum yapmaktan kaçınarak "Üzgünüm" demekle yetindi. Karakaş, Kumbaraabaşı'nın gruptan güvenoyu istemesi gerektiğini söyledi. Karayalçın ve Merkez Yürütme Kuru- lu (MYK) üyelerinin çeşitli girişimlerine ve ısrarlanna karşm, dün geri adım at- madılar. Karayalçın, birkaç kez telefon- la aradığı milletvekillerine ulaşamadı. Genel Sekreter Halil Çulhaoğlu ile bazı parti yöneticileri ise "İstifaıuzı geri alın" çağnlanndan sonuç alamadılar. İki mil- letvekili, Erzincan il örgütüyle dün SSK eğitim tesislerinde toplanarak, gelişme- leri değerlendirdiler. Toplantıya Grup Başkanvekilleri Ercan Karakaş ve Nihat Matkap ile Kırşehir Milletvekili Sabri Yavuz ve Amasya Milletvekili Cemalet- tin Gürbüz de katıldı. Karakaş, toplantı- dan sonra gazetecilerin sorulannı yanıt- larken "Arkadaşlanmızın haklı talep ve istekleri var. Bu istekler yerine getirildiği takdirde, parti güç kazanır" dedi. Kara- kaş, TBMM'de gazetecilerle sohbet ederken Kumbaraabaşı'nın milletve- killerinden sürekli tepki gördüğüne dik- kat çekerek bakanın bu tepkileri değer- lendirmesi gerektiğini vurguladı. Kara- kaş. "Bence bir bakanın kendi ba- kanlığıyla ilgili çausmaları sağlıklı gö- türmesi için grubun gü>eninin oiup olma- dığı konusunda bir karar vetmesi lazun. Bu desteğin olup olmadığmı test eünesi gerekir" diye konuştu. Genelkurmay BaşkanlığVnın istemi üzerine "PKK'ya yardımcı oluyorlar" iddiasıyla görev yerleri degiştirilen kamu çalışanlannın sayısının 956*ya ulaştığı, bunalıma neden olan Metin Çetin'in ise bunlardan sadece biri oldu- Ana muhctlefet ANAP lOüde dahaadayını belirledi • ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, 27 Mart seçimleriyle halkın, vaatlerini yerine getirmeyen koalisyon partilerinden hesap sorma ve kendi beldesine en iyj hizmeti getirecek partiyi seçme fırsatı yakalayacağını söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Genel Baş- kanı Mesut Yılmaz, 27 Mart yerel seçimlerinde, halkın önüne Türkiye'nin genel yö- netimini ve beldesine verilen yerel hiz- metleri değerlendirme fırsatı çıkacağıru be- lirterek, "Milletimiz bu fırsatı en iyi biçunde değerlendirecektir. Kendisini aldatanlardan mutlaka hesap soracaktır" dedı. Yılmaz, iktidarlan döneminde, belediyeleri hükü- metlerin gölgesinden çıkanp çağdaş hiz- met veren kurumlar haline getirdiklerini belırterek. "2.5 yıldır belediyeler bizim sağ- ladığunız olanakların özlemini çektiler" dedi. ANAP, 10 ilde daha belediye başkanlığı- na göstereceği adaylan belirledi. Açıkla- nan 10 adayla birlikte ANAP'ın il belediye başkan adayı sayısı 44'e ulaşü. Parti genel merkezinde davul-zurna eşliğinde halaylar çekilerek yapılan törende konuşan aday- lar, Mesut Yılmaz'a seçimi kazanma sözü verdiler. Partideki törende, Kınkkale ve Edimeli partililer halay çekerken Ispartalı partililer törene katılanlann üzerine ilaçlama pom- palanyla gülsuyu sıktılar. Daha önce açı- klanan Bursa büyükşehir belediye başkan adayı Ural Duraner'in kanser olması nede- niyle çekilmesi üzerine, yerine DSİ Bölge Müdürü Erdem Sater aday gösterildi. Bü- yük çoğunluğu parti yöneticileri ve eski be- lediye başkanlannın oluşturduğu ANAP adaylan şunlar: Adıyaman- Mehmet Erdem, Burdur- Remzi Yanık. Edirne- Zeki Geüş, Gümüş- hane- Halil İbrahim Çetinkaya, Iğdır- Ali Ağn, Ordu- Fikret Türkyıunaz, Tokat- Hüdai Sanbaş, Isparta- Ziya Zeynelgil, Kınkkale- Cemalettin Akdoğan. Çok sayıda parti yöneticisi ve milletveki- linin kaüldığı törende konuşan Mesut Yılmaz, 44 ilde belediye başkan adayını açıklayarak bu konuda birinci parti olduk- lanru belirterek, "Inşallah 27 Mart'taki bü- yûk yarışta da birinci parti olacağız" diye konuştu. Yerel yöneümler alanında iküdar dönemlerinde büyük reformlar gerçekleş- tirdiklerini söyleyen ve belediyeleri çağdaş hizmet verebiîme olanağına kavnşturduk- lannı savunan Yılmaz, "Belediyeleri bükü- metkrin gölgesinden çıkardık, yetki ve büt- çeden daha fazla pay aktardık" dedi. SHP lideri Karayalçın, istifalar nedeniyle çok üzgün oiduğunu söyledi. (AA) ğu belirlendi. SHP kulislerinde, Genel- kurmay BaşkanlığTnın, istihbarat çah- şmalan sonucu somut kanıt bula- maması üzerine PKK ile iüşkide bulun- duklannı öne sürdüğü memur ve işçile- rin isimlerini Milli Savunma Bakanhğı'- na bildirdigi, bakanlıgın da "gereği yapdmak" üzere listeyi ilgili bakarüıkJa- ra gönderdiğj dile getirildi. İstifacdar: Yargısız infaz Kul ile Tutu ise Cumhuriyet'e yapük- lan ortak açıklamada, "Bizinı soyleye- cek bir şeyimiz yok. Konuşması gereken Genel Başkan ve MYK'dır" dediler. Ba- yındırlık II Müdürü'nün görevden abn- masını "yargısız infaz" olarak niteleyen iki milletvekıli, il müdüriinün görevden abnmasırun "bardağı taşıran son damla oldugunu" söylediler. Kul ile Tutu, şu görüşleri dile getirdiler: "Erzincan II Müdürü'nün görevden alınması sabnnuzı taşıran son işlem ol- muştur. Dün Genel Başkan'a 'Bu ışlem geri alınmazsa istifa ederiz' dedik. Ciddi- ye almadı. Sonra istifa dilekçe- mizi verince işin ciddiyetini an- ladılar. Bir bürokratın bizim dö- nemimizde PKK'ya yardım ediyor' gerekçesiyle görevden alınması şaşırrjcıdır. Bunun doğ- ru olduğuna inanmıyoruz. Çün- kii ö> le olsa bu kişj tutuklanır, en azından gözaltına alınırdı." Kul ile Tutu, gcçen dönem- lerde bazı SHP'li örgüt yöneti- cileriyle beledi>e başkanlanrun "PKK'ya yardım ettikleri" ge- rekçesiyle gözaltına alındığını anımsatarak Genelkurmay'ın yazısına dayanılarak yapılacak işlemlerin sonunun gelmeyece- ğıni belirttiler. İki milletvekili, Kumbaraabaşı'nın istifa etme- si durumunda, istifalaruıı geri alacaklannı kaydetüler. Önceki akşam bir araya ge- lerek durum değerlendirmesi yapan milletvekilleri, istifa yeri- ne Kumbaraabaşfnı grup içi gensoru yoluyla düşürmeyi ka- rarlaştırdılar. Bu amaçla hazır- lanan gensoru önergesi imzaya açıldı. Milletvekilleri, Kumbaraa- başı'nın önseçim isteyen bildiri için "soytanük" nitelemesinde bulunmasının yanj sıra örgütü ciddiye almadığını, son olarak da iki milletvekiİini istifaya sürükleyen bir işlemi "Ben PKK'ya yardım eden bakan ola- mam" gerekçesiyle yaptığını be- lirten milletvekilleri. "Eğer grup toplantısında özür dilemiş ol- saydı iş kapanmtş olacaktı. Oysa özür dilemek yerine, biz- leri küçümseyen tavnnı sürdür- dü. Arkasuıda grup desteğinin olup oünadığmı göreceğiz" dedi- ler. SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın ise dün, genel mer- keze gelişinde gazetecilerin so- rusu üzerine, "Üzüntüyle karşı- ladığımı tekrar etmek istiyo- rum" dedi. RP adayı Erdoğan, Dalan ve Kesid'yi kiralık olarak tanımladı: Istanbul'darakibimiz ANAP MÎYASE tLKNUR Refah Partisi İstanbul Bü>-ükşehir Belediye Başkan Adayı Recep Tayyip Erdoğan, isim vermeden rakipleri Dalan \ e Kesici'v e çatarak "İstanbul'un sorunlarından birinci derecede sorumiu olan zihnh etin temsilcileri, birbirlerirtden aday kiralaj arak halkunızuı karşısına çıkıyor. Rakiplerimin hiçbir ciddi projeleri yok, ancak Türkiye'nin genel sorunlaruun arkasma saklanarak şov yapıyorlar" dedi. Adaylığı pazargünü açıklanan RP Adayı Tayyip Erdoğan, Ankara'ya gidip Genel Başkanı Necmettin Erbakan'la görüştükten sonra İstanbul'a döner dönmez seçim kampanyasını başlattı. Sheraton Oteli'nde düzenlenen basın toplantısıyla seçim starüru veren Recep Tayyip Erdoğan, bıryıl önce kurulan Mahaili İdareler Enstitüsü'nde İstanbul'un sorunlanyla ilgili aynntılı çahşmalar yaptıklannj ve yerel yönetim uzmanlan yetiştirmeye yönelik eğitim programı uyguladıklanru açıkladı. Final rakiplerinin ANAP oiduğunu vurgulayan Erdoğan, İstanbul'un sorunlanna ve sorunlann çözümüne ilişkin görüşlerini şöyle açıkladı: "İstanbul'un somnlarmın başında göç, çöp, su, hava, ulaşını ve yeşil alan sorunu gehnektedir. Bütün bunlardan birinci derecede sorumiu olan zihniyetin temsilcileri, şimdi iki ayrı parti kılığında birbirlerinden ada v kiralav arak, yine bildiğimiz ve artık hepimize illallah dedirten ba> at senaryolarmı tezgahlav arak karşımıza çıkmav a çaİışı> orlar. Biz İstanbul'un sorunlarını da bu sonınların çözümlerini de bilen,ehliyetli >e emin bir ekip çalışması vaat ediyoruz. Bu ekip oluşturulurken dikkate alınan temel ilke, ehliyet, liyakat. adalet ve emnivettir. 28 mart sabahı Saraçhane'ye kuracağunız 'knz masası'mn ilk işi, İstanbul'unişte bu günlük, hatta saatlik sorunlan için geliştirdiğimiz acil eylem planını yürürlüğe koymaktır." Konuk yazar Fikret Başkaya için kamuoyuna duyuru Doç. Dr. M. SEMİH GENULMAZ Türk hukuk düzeni, yürürlükte bulunan ve olağanüstü yargı yer- leri eliyle tüm şeditliğı ile uygu- lanmakta olan Terörle Mücadele Ya- sası örneğinde de göriildüğü gibi, 'dü- şünce suçu' kategorisini tanımaktadır. Düşünce suçunu, demokratik hiçbir sistem kabul etmemektedir. Türkiye'nin 1954 yılından beri taraf olduğu ve 1982 Anayasası sistemine göre de anayasaya aykınlığı ileri sürül- meyecek yasa hükmünde olup ulusal hukuk sisteminin bir parçasmı biçim- lendiren ve ulusal tüm yetkili makam ve mercileri hukuken bağlayan ve dahası yürütme ve özellikle yargı organlan yet- kiiileri tarafından 'doğrudan ve kendili- ğinden uygulanması' bir yükümlülük olan Avrupa İnsan Haklan Sözleşme- si'nin hem normatif, hem de jurispurü- dansiyel standartlan. hiçbir bicimde 'düşünce sucu'nu benimsememektedir. On yıldır siyasal erklerin demokratik- leşme süreci içinde bulunduğumuzu ileri sürmelerine karşın, yürürlükteki hukuk düzeni, 12 Eylül faşizminin tüm tortu- sunu taşımayı sürdürüyor Düşünce suçu, bu hastaüklı yapının bir boyutu- dur. Bu haliyle ne Türkiye'de demokra- sinin asgari koşullan ne de Türkiye'nin uygar dünyada yeri vardır. Doç. Dr. Fikret Başkaya, gazeteci, yazar, akademisyen, siyasetçi, avukat, sendikaa, hekim, vb çok değjşik uz- manhklan olan yüzlerce kişi gibi, Terör- le Mücadele Yasası (md.8) hükmüne dayanılarak mahkum edilmiştir. Doç. Dr. Fikret Başkaya. üniversite hocası- dır; suçu, kitap yazmaktır. Sadece kitap yazdığı için Sayın Başkaya hapsedil- mektedir. Sadece kitap yazdığı için bir bilimadamı, terörist ilan edilmekte ve cezalandınlmaktadır. Bir üniversite hocasını kürsüden ala- şağı edip hücreye ükmaya kalkan bu ta- sarruf, asla meşru olamaz. Bu tasar- rufun yasal dayanağı olduğu savı da tü- müyle yanıltıadır. Çünkü söz konusu olan yasanın ilgili normu, böyle bir hük- mü tesis etmeye elvermemektedır. Dün- yanın hiçbir demokratik ülkesinde, banşal yöntemlerle düşünce açıklama, eleştiri getirme, değerlendirme yapma, terör ya da terör propagandası sayılma- makta ve ülkenin bütünlüğüne yönelik bir tehlike olarak kavranmamaktadır. Kalem, kitap. bir caninin elindeki silah- la özdeş sayıbyorsa kim, hangi yüzle or- taya çıkıp bu ülkede demokrasinin var oiduğunu iddia edecektir? Böyle bir iki- yüzlü, gerçekdışı sav ileri sürene, kim inanacaktır? İhlaietescil Doç. Dr. Fikret Başkaya'yı mahkum eden hüküm, o hükme dayanak olduğu ileri sürülen yasa, kesin bicimde Tür- kiye'nin insan haklan alanındaki ulus- lararası yükümlülüklerini ilılal etmekte- dir ve bu nedenle Türkiye'nin sistemü bir insan haklan ihlalcisi devlet oiduğu- nu tescil edip dünyaya duyuracak ulus- lararası bir mahkumiyet almasına yol acacaktır. Doç. Dr. Fikret Başkaya'nın kitap yazdığı için mahkum edilmesi, Terörle Mücadele Yasasfnın uygulamasında yeni bir evreye girildiğini gösteriyor. Bugüne dek, söz konusu yasanın uygu- lanmasının mağdurlan, aralannda aka- demik formasyona sahip olanlar bulun- makla birlikte, halihazırda kürsüye çıkıp ders veren üniversite hocalan de- ğildi. Ve elbette ki o mahkumiyetler de bütünüyle hukuka aykınydı. Ancak Başkaya'nın mahkum edilmesinin anla- mı. mağdurun kimliğini aşmaktadır; aslında mahkum edilen, terörist ilan edilen üniversitedir. Türkiye üniversiteleri, 12 Eylül dar- besinden sonra, kendi içlerinden de muhbirler çıkararak, 1402sayıb Sıkıyö- netim Yasası'yla kendi mensuplannın keyfı bicimde üniversiteden uzaklaştınl- masına sessiz kalmıştı. YÖK düzeni, o sessizliğin sonucu idi. Şimdi, Sayın Başkaya'run mahkum edilmesi, yeni bir tırpanlama futursuz- luğuna yeltenilmesi, o edilgenliğin süre- gitmesinin, Başkaya'nın mahkumiyeti- nin aslında üniversitenin mahkumiyeti oiduğunu idrak etmemekte direnmenin, bir sonucudur. Siyasal görüşleri, inançlan ne olursa olsun, bu ülkede üniversite hocalan, her gün hiçbir şey olmamış gibi, kürsüye çı- kıp ders anl.atmaya nasıl devam edebile- ceklerdir? Üniversiteye, üniversite ho- calanna daha ne yapılmalıdır ki bir sil- kiniş gerçekleşebilsin? Bu vurdumduymazlığımızdan ötürü, tepkiyi üç beş kollegimize bırakma du- yarsızlığımızdan ötürü. mağdurlardan, kolleglerimizden. öğrencilerimizden utanmıjor isek kendimizden de mi utanmıyoruz? POLITIKA GUINLUGU HHÜV1ET ÇETİNKAYA Kayıkçı KavgasL.. SHP Parti Meclisi 22-23 ocak günleri Gaziantep'te top- lanacak. PM Gaziantep'te yapacağı toplantı sonunda büyük kentlerin belediye başkan adaylarını açıklayacak. Kendi iç sorunlanyla karşı karşıya kalan SHP'nin sıkı- nıtılı günler yaşadığı bir gerçek. önceki gün Bayındırlık ve İskan Bakanı Onur Kumbaractbaşı ya tepki gösteren Erzincan milletvekilleri Mustafa Kul iie Ali İbrahim Tu- tu'nun istifaları, SHP içindeki "çarpıklığı" iyice ortaya çıkardı. SHP, neden çalkantılı bir dönem yaşıyor? Bir başka deyişle SHP, niçin içine dönük hesaplaşmadan bir türlü kendini kurtaramıyor? Kimi SHP'lilerle konuşuyoruz... Diyorlar ki: "Bugün hükümette bulunan bakanlardan üçü konten- jandan milletvekili seçilmişlerdir. Yani bu üç bakanın örgütle ilişkisi yoktur. O yüzden örgüt disiplinine uymu- yorlar..." Sorun sadece bu kadar mı? Elbetdeğil... Anlatıyorlar: "Bugün SHP Parti Meclisi ni oluşturanlarm çoğunlu- ğu, ülke sorunlarını bir kenara itip kendi geleceklerini düşünüyorlar..." Gerçekten öyle. Salt PM üyeleri değil, milletvekilleri ve kimi bakanlar da kendi siyasal geleceklerinin hesabını yapıyorlar. Yurtta ve dünyada olup bitenler umurlarında değil. Laik- lik karşıtı eylemler tırmanıyor, kıllarını bile kıpırdatmı- yorlar. Dün öğle saatlerinde istanbul'da bombalar patlıyor- du. Bu arada Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Gün- gdr özden'in konuşma yapacağı Tarık Zafer Tunaya Salonu'nun tuvaletinde patlamaya hazır bomba bulunu- yordu. Acaba aynı saatlerde DYP'nin hükümet ortağı SHP ne yapıyordu? Belediye başkan adaylarımn kulisini... Sonra? Erzincan milletvekilleri Mustafa Kul ile Ali İbrahim Tu- tu'nun istifalarını geri almalan için yoğun birkulis... Kul ile Tutu diretiyorlardı: "Erzincan Bayındırlık ve İskan ll Müdürü Metin Çetin görevine geri dönsün..." istanbul'da bombalar patlıyor, dolar 20 bin liraya fırlı- yor, işsizlik kol geziyor, memurlar coplanıyor, SHP'nin umurunda degil... Erzincan Bayındırlık ve İskan ll Müdürü ile diğer yöne- ticiler niçin görevden alındı? iddiaya göre müteahhitlere ödenen kimi hak edişler- den PKK'ya haraç ödenmesine müdür ve yöneticilerin göz yumması... Doğru mudur, değil midir bilmiyoruz. Ama burada ya- pılacak olan "istifa etmek" değil, olayın doğru olup ol- madığının araştınlmasıdır. SHP'de asıl gürültü istanbul, Ankara, izmir Belediye Başkan adaylarımn açıklanmasından sonra çıkacak. Şimdilerde yoğun bir kulis var. Herkes devrede. Ayak oyunları herzaman olduğu gibi sürüyor. İstanbul için Nuretnn Sözen'in adı ağır basıyor, An- kara'da Korel Göymen ın adı PM üyelerince benimseni-ı yor. SHP eski Genel Başkanı Erdal İnönü devrede. Kimi' bakanlar Inönü'nün yamnda. izmir için üç ad var. Yüksel Çakmur, Cevdet Selvl ve Alev Coşkun. Her şey Gaziantep'te çözümlenecek. CHP'li Celal Do- ğan da SHP'ye geçecek. SHP bir türlü durulmuyor. Bu yüzden Murat Karayal- çın sıkıntılı. İki Erzincan milletvekilinin istifaları da işin "tuzu biberi" oldu. Unutmadan yazalım... Birde "soytarı"tartışması gün- deme girdi SHP'de. Aslında "sevgisizliğin" simgesi olma yolunda bir siyasal parti SHP. Ne diyorlar birbirlerine: "Grupta ne kadar soytarı varsa bir de soytarıbaşı ol- malıdır..." Güler misiniz, ağlar mısınız? Bakın sağdaki partilere ne yapıyorlar. 27 Mart'ta seçi- mi almak için yarışıyorlar. Bizim sosyal demokratlar ise birbirini yiyor... "İstifa ettim, müdürü görevden aldılar..." Olmadı... "Soytarı senin babandır!" Yetmez... Daha hızlı, daha çabuk... Ha gayret! Şurada 27 Mart'a kaç gün kaldı? Yiyin birbirinizi. Zaten geri kalanını yurttaşlar yiyecek. Ne zaman mı? 27 Mart akşamı, sandıklar açıldıktan sonra... Afiyet olsun! MİLLETVEKİLLİĞİNDEN İSTİFA ANAP, Dalan'ı Cindoruk'a ilıbar ettiANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - ANAP. İstanbul Bü- yükşehir Belediye Başkan- lığı'na aday olduğu halde milletvekilliğinden istifa et- memekte direnen DYP'li Bed- rertin Dalan a karşı harekete geçti. ANAP, DYP istanbul Mil- letvekili ve Anakent Büyükşe- hir Belediye Başkan adayı Bedrettin Dalan'ı, TBMM Başkanı Hüsamettin Çindo- ruk'a ihbar etti. ANAP İstan- bul Milletvekili Yusuf Pamuk, TBMM Başkanlığı'na sundu- ğu dilekçede, Anayasa'nın 84. maddesinde yer alan, "Meclis çalışmalarına özürsüz olarak bir av içinde toplam beş birle- şim günü katılmayanlann üye- liğinin düşmesine" ilişkin hükmü hatırlattı. Bedrettin Dalan'ın aylardır Meclis'e gelmediğini veçalışmalara ka- tılmadığını belirten Pamuk, Dalan'ın Meclis'e devam du- rumunun saptanmasını istedi. Pamuk, dilekçesinde. "Hak- kında Anayasa'nın 84. madde- sinin birinci fıkrasında öngöru- len işlemlerin tekemmülünü ve millervekilliğinin düşüriilmesi yolunda karar ittihazı için ge- reğini arz ederim" dedi. Dilekçenin işleme konula- rak, uzun süredir Meclis'e gel- meyen Dalan'ın durumunun tespit edilmesi halinde millet- vekilliğinin düşüriilmesi gere- kiyor. ANAP'lılar Dalan'a, "cesaret ve fazilet ömeğj" ola- rak sunduklan Işın Çelebi'nin istifası konusunda da ısrarla- nnı sürdürüyor. Çelebi'nin is- tifasının kabul edilmesi için. TBMM Başkanı Cindoruk'- un Genel Kurul'a sunacağı is- temin 226 oyla desteklenmesi gerekiyor. SHFden InterStar'a yalanlaıııa ANKARA (Cumhurnet Bü- rosu) - SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardıması Murat Karayalçın. İnterStar televizyo- nunun EMkmen Vadisi projesiy- le ilgili iddialannı yalanladı ve televizyon hakkında yeni bir dava açacağmı bildirdi. Karayalçın, yaptığı yazılı açıklamada, proje hakkında bir denetçinin Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin, Sayıştay deneti- mi dışında bir şirket kurmasının gerekçesini araştırdığını Sayış- tay Başkanhğı'ndan öğrendiği- bildirerek soruşturmayanı konu olan Metropol İmar'ın 1986 yıhnda dönemın ANAP'lı Belediye Başkanı Mehmet Al- tınsoy tarafından kurulduğunu anımsattı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear