Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 2 23 EYLÜL1993 PERŞEMBE
Türk sinema tarihinde günümüze kadar sürdürülen bir yanlış daha
Ülkemizdeilk sinemagösterisiniWeinbergmi yapti?
BL'RÇAK EVREN
Ülkemizde herhangi bır sanatın
tarihini yazmak. hem keyifli hem de
oldukça zorlu bır uğraştır. Kevfi. bi-
Iinmeyenı ya da az bilineni günümü-
ze taşımak, zorluğu ise bılınmeyenın
peşinde yorucu ve çoğu kcz de düş
kınklığı ile noktalanan bir araştır-
ma yapmaktan kaynaklanmakta-
dır. Hele söz konusu. ardında çok az
belge bırakmış sinema olunca. zor-
luğa bir de olanaksızlıklar eklen-
mektedir. Gerçekten de sinemamı-
zın geçmışine ilişkın belgeler yok de-
necek kadar azdır. 1900'lenn ba-
şında bu hareketli görüntülerin
'ayıp' ve 'gûnah' sayılması. daha
sonraki yıllarda ise bir panayır eğ-
lencesi ile bir tutulması. sinemanm
ciddi bır sanat dalı olarak benimsen-
mesini güçleştirirken. ipuçlan yaka-
layacağımız belgeleri de bu bakış
açılanntn gereği yok etmeye süriik-
lemiştir.
Ülkemizde Türk sinema tarihine
ilişkin çalışmalar birelin parmak sa-
yısından da azdır. Ve ne yazık ki
çoğu. belgelerden çok gözlemlere ve
anılara dayanmaktadır. Belgelerin
oldukça az oluşu. sinema tarihçileri-
ni ister istemez bu tür bir yaklaşım
içine itmiştir. Tabiı böylesine bir
yaklaşımın sonucunda da bir dizi
yanlışlıklar günümüze dek 'değiş-
mez doğrular' biçiminde gelmiştir.
Örneğin ilk Türk filmi "Ayastafanos-
taki Rus Abidesiııin Yıkıhşfnda ol-
duğu gibi. sinema tarihçilerinin ağı-
zbirliği etmişçesine sürdürdükleri
bir diğer yanlış da. ülkemizdeki ilk
sinema göstensınin Sigmund Wein-
berg tarafından yapıldığjna ılışkm
iddialandır. Oysaki bugüne kadar
bu gösterinın \Veinberg tarafından
>apıldığına ilişkin hiçbir belge ele
geçmemıştir.
Oysaki bu gösterinın tanıklann-
dan bıri de Ercüment Ekrem TalıT-
dur. Talu. bu gösteriyle ilgılı anıla-
nnda VVeınberg'den hiç söz etme-
mektedir. Aynca bu gösterinın
ilanında da Weınberg"in adı yoktur.
Ama nedense tüm tanhçiler Galata-
saraydönemecindekı Sponeck Bıra-
hanesi"ndekı ilk göstenyi hep Weın-
berg'e mal ederler. Nedeni ise kay-
naklann azlığı ve ilk kaynaklara
inilme gereksiniminın duyulmama-
sıdır.
Bu ilk gösteriden söz eden ka\-
naklardan bin. Hilmi A. Malik'ın
I933'te yayımlanan "Türkiye'de Si-
nema ve Tesirieri" adlı kıtabıdır.
Sözü edilen kitapta. "İlk sessiz rdro-
lcr 1901 senesinde Beyoğlu'ndaki
Concordia Tiyatrosu'nda 30-40 met-
re uzunluğunda ve vodvil numaraları
arasında V\ einberg isminde bir ecne-
bi tarafından gösterilmeye başlan-
mıştır" denilmektedır. Malık'ın
yapıtı tümüyle okuduğunda pek
çok bilginin sağlıklı olmadığı ortaya
çıkmaktadır. Onun ıçın bu ilk göste-
riye ilişkin bilgi de hem yetersiz hem
de yanbştır. Kaldı ki elımizde ilk
gösterinin tarihi ve yeri hakkında
belgeler de bulunmaktadır.
Daha sonraki tüm sinema tarihle-
rine kaynakhk eden Rakım Çala-
pala'nın 'Türkiye'de Filmcilik ve
Fılmlerimiz' adlı yapıtında da
(1947). bu ilk gösteri VVeinberge
mal edilmektedir. Türk sinema tari-
hi üzenne en kapsamlı araştırmayı
yapan Nijat Özönde ilk gösteriye ait
>er ve kişi hakkında dipnoi vcrme-
den şöylc vazmak tadır: "Weinberg"-
s,ınema
tarihçilerinin
hemen hemen
tümü ülkemizde ilk
sinema gösterisinin
Sigmund Weinberg
tarafından
Sponeck
Birahanesi'nde
yapıldığını yazıyor.
Oysa ki bunu
kanıtlayan hiçbir
belge yok.
Sponeck Birahanesi'nde 1897"de
yapılan ilk gösterinin ilanı. Ama
nedense diğer ilanlarda olduğu
gibi bunda da Sigmund
NVeinberg'in adı \ok.
SALLE SPONECK
YI«-A-%U de GaUla Serai,
PnEMlEB ETASE
PHOTOGRAPHIB VIVANTB
GRA\DELR SATIİRELLE
Şpectacle merveilleuı et saisissart,
qui a fait courir tout Paris.
Vlslblc pour la |>mulrre fols A Conslaullnople
REPRESEHTATIOK TOUS LCS ÎOIBS
â s M. « 'l ' 'l« ** 9 •,',..
inbu ilk gösteriyivapmak için seçtiği zamanın iinlü birahanesi Sponeck berg tarafından düzenlenen ilk göste-
\er. İstanbul'da Galatasaray'daki idi" Giovanni Scognamillo ise Türk rinin ilanı elimi/dedir" dıycrek ılanı
tramvav voludönemecindebulunano Sinema Tarihi' kıtabında "Wein- \avımlamakla.ama bu ilanın Weın-
berg tarafından düzcnlendiğıne iliş-
kin hiçbir bilgi \ermemektcdir. Ls-
telik ilanda da NVeinberg'in adı geç-
memektcdir. İlk gösteri ile Spo-
ncck'in, Sponeck ile de Weinberg'in
özdeşleşmesı böylesine cksik bir bil-
gi hiç araştırmaksızın günümüze
*doğnT olarak taşımıştır. Bu konu-
da en dikkatli davranan ise Metin
And olmuştur. Yazar 'Türkiye'de
Sinema Arkeolojisi' adlı derleme-
sınde Sponeck'den söz etmekte.
ama Wcinbcrg"in adını hiç kullan-
mamaktadır.
Sinema tarihine ilişkin belgelen
aramakla ünlenen Mustafa Gök-
men ise ilk gösterinin VVeinberg ta-
rafından yapıldığına ilişkin hiçbir
yazılı belge olmadığını iddia elmek-
tedir. Gerçekten de Sponeck'deki
ilk gösteriyi yansıtan o günkü ga-
zete-dergilerde ne VVeınberg'in ne de
bir başkasının ismi yer almıştır.
Sponeck sulonunda seyinüer sine-
vitografın tfiklı projeksiyonlarmı
fcanlı fotoğraflarınıj dikkatle seyre-
cliyor
Akşumlun suat 6 ile 10 urası.
Theoriental Adrertiser-Le Moıd-
teur OrientaJ (16.1.1897)
Suıevitograft ve sürekli olarak ye-
nileşen tahlolan ile Sponeck salonu
hüyük rağhet görmektedir. Seyirciler
canlı foioğraf gösterisini sevmekte,
hilhassu Çarın Paris'e gelişi, Sen
Nehri'ndeki gcmiler, deniz hanyosu
ve saire görüntüler ilgi ile seyredil-
mektedir. Gösteriler akşam 5.10-8.
30 ve 9.30 da
The Oriental Advertiser-Le
Moniteur Oriental (22.1.1897)
Sinevitograf. hıı gece re yarın
Sponeck Sakmunda akşaın saat 5
ile 10 ıiniM veni tablolur gö.Mcrecek-
tır.
The Oriental Adrertiser-Le
Moniteur Oriental (23.1.1897)
Sponeck Birahanesi'nde ilk göste-
ri\i \apan kişinin ilanda adının
yazılmaması çeşitli şckillcrde yo-
rumlanabılır. Ercüment Ekrem Ta-
lu'nun anısının bır yerinde "•Kimi,
bu sihirli icadı gidip görmeyi günah
sayıvor; kimi, gördüğünden dolayı
tövbe istiğfar ediyor" denilmekte-
dir. Belkı de ilk göstenvi \apan kişi
ahlaksal ve dinsel nedenlerden ölü-
rükamuo>ununbu\eni buluşagös-
tereceği tepkıden tedırgın olduğu
için isminın yazılmasını pek uygun
görmcmiştır. Ama avnı yıllarda
benzer gösterinın İstanbul'un Pera"-
ya oranla daha tutucu çe\resi olan
Fcvziye Kıraathanesi bahçesinde
hem de ramazan ayında yapılması
sırasında çıkan bır ilanda kumpan-
ya müdürü Hanri'nin adına rastla-
mak mümkün olmuştur.
Öte yandan her yeni buluşu. her
yeniligi İstanbul haîkma tanıtmakla
ünlenen Sigmund Weinberg'in iyi
bir tüccar olduğu da bilinmektedir.
Dışandan getirdiği mallan satmak
içın her bir reklam-promosyonu de-
neyen. bu arada vitnnıni kandillerle
ışıklandınp bir otomobili rahatlıkla
teşhir eden. fotoğraf malzemelerini
satmak için banyolannı bedava ya-
pan. kısacası tanıtımı çok iyi kulla-
nan bir kişinin böylesine önemli bir
gösterive adını kovmaması düşün-
dürücüdür. Kaldı ki. VVeinberg
işiyle ılgih her tanıtımı, dönemin ga-
zete-dergılerine ilanlar vererek sür-
dürmeyi kendineprensipedinmiştir.
Tüm bu varsayımlar. VVeinberg'in
ilk gösterivle pek ilgili olmadığını
ortaya kovTnaktadır.
Isveçli ressam ve diplomat Carl Gustaf Lövenhielrrnn suluboyalan Stockholm Akdeniz Müzesfnde sergileniyor
Stockholm eski Istanbul'u soluyor
GÜRHAN L ÇKAN
STOCKHOLM - İsveçin Pera-
dakı başkonsolosluğunda karaka-
lem eski İstanbul manzaralannı
gördüğüm zaman. iki yıl sonra aynı
resimleri. yetmış kadannın eklen-
mesiyle Stockholrn'de de göreceğim
aklımın ucundan geçmemışti. Me-
ğer o sıralar. İsveç'in Türkiye Büyü-
kelçisi EricCornell. 1824-1827 \illa-
nnda İstanbul'da yaşayan İsveçli
diplomat C.G.Löwenhielm"in ya-
pıtlanndan Türkiye motifli olanlan-
nın sergilenmesi için ilk adımı at-
mak üzere>Tniş...
Uppsala Üniversitesi'nin kütüp-
hanesınde. daha doğrusu. Harita ve
Sanat Bölümü'nde. Lövvenhielm"in
toplam 20 albümü var. Dikişlenerek
ciltlenmiş albümlerdeki resimlerin
çoğu suluboyayla yapılmış. Bu al-
bümlerden 4'ü tümüvle Türkiye
motifli. Diğerleri. ressamın daha
uzun süre bulunduğu Viyana ve Or-
ta Avrupa'yla ilgili. Eric CornelPin
önerisi üzerine. başta bölüm başka-
nı Doçent Margareta Lindgren ol-
mak üzere genış bırekip kollan sıva-
mış, Lindgren'lc işın hazırlık kısmı-
nı görüştüm. Anlattı:
- En büvük sorun. resimlerin oi-
duğu sayfalan. daha sonra aynen
gen koyabilecek şekilde albümden
çıkartmaktı. Bu konumda. bölümü-
müzün koruma (konserve etme) uz-
manına çok iş dü^tü. Dört albümün
hiçbir sayfasında en küçük bır değı-
şiklik olsun istemiyorduk. Akvarel-
carl Gustaf
Löwenhielm,
Livorna'da bindiği II
Patiente adlı
Avusturya gemisiyle
19günsürenbir
yolculuktan sonra 25
Haziranl824'te
Galata'ya gelmiş.
lerden 8'ini Ankara'daki büyükelçi-
liğimızden, 5'ini de İstanbul'daki
başkonsolosluğumuzdan getirttik.
Sergi süresince yerleri boş kalmasın
dıye. aynı boyutta fotoğraflannı çe-
kip gönderdik. Bunlara, 60 kadar
kendi elimizdeki akvarellcri ckledik.
Carl Gustaf Lövvenhielm. Livor-
na'da bindiği II Patiente adlı Avus-
turya gemisiyle 19 gün süren bir yot-
culuktan sonra 25 Hazıran 1824'te
Galata'ya gelmiş. Görevi. İsveç ge-
milerinin Karadeniz'e çıkıp dönme-
leri için gınşimde bulunmak. O za-
manlar 34 yaşındadır. ama oldukça
deneyimlidir. Petersburg'da 1812-
1814 yıllan arası askeri ataşelik
yaparken gönüllü olarak üç kez
Rus bayrağı altında Napoljon'un
askerleriyle çarpışmıştır. İstanbul'-
daki görevinin bır yıiı geçmeyeceği
düşüncesindedir. Ancak bu süre 3
yıl 2 ayı bulacaktır.
C.G. Lövvenhielm. İsveç'in yurt-
dışındaki en eski taşınmaz malı olan
PalaisdeSuede'dekalır. 1757'desa-
tın alınan bina, 1818'de bir yangın
Uppsala Üniversitesi'nin kütüphanesinde, Lövvenhieim'in toplam 20 albümü var. Albümdeki Yeniçeri Halil çalışması.
sonucu yerle bır olmuştur. Binanın
varıındakı küçük pavvon. Lovvenhı-
elm'e veter de artar bı!e. A> nca Bu-
vükdere'de. anılannda vazdığı gibi.
"çok sevimli, kır havası içinde" bir
devazlığı vardır. Doçent Margareta
Lindgren anlatıyor:
- Biz bu devirde yolculuk ederken
küçük istamatik kameralanmızı çı-
kanp çat çat resim çekıyoruz. O\sa
o devirde böyle bir şev \oktu. Gor-
düğü manzaravı. göz bclleğı dışında
saklamak istcycn bın. oturup resım
yapmak zorundaydı. Lövvcnhıelm'-
in yaptığı da budur Bunu. bir çcşıt
boş zaman değerlendırme gıbı gör-
sveçli diplomatın
geçen yüzyıla
ilişkin
çalışmalan
gelecek yıl
İstanbul'da
sergilenecek.
müştür ve üzerinde fazla durmamış-
tır. Bu nedenledir ki anılannda. 20
albümü dolduran resimlerinden çok
az söz eder.
C.G. Lövvenhielm'in çalışmalan.
sergi nedeniyle hazırlanan albümün
giriş bülümünde yazıldığı gibi. yal-
nızca sanatsal değere sahip değil; be-
lirgin bir topografik ve tarihsel bilgi
de taşıvorlar. Hiçbir çahşmasında
valnızca doğa görülmüyor. Hepsı-
nin bir köşesınde. insan eli değmiş
bir şc\ var. Aynı zamanda, giysi ve
mimari biçimlerinı yansıtırken bir
fotoğraf gerçekçiliğine sahipler.
Anılannın bir köşesinde sokaklann
pisliğinden. yangınlann çokluğun-
dan ve adam öldiirmelerdcn söz
edcr. ama bunlann hıçbiri akvarcl-
lerine konu olmamıştır. Hava hep
az bulutlu. güzeldir: yağmur belirtisi
bile yoktur.
Pera'dan Üsküdar'a
Ayasofya, Pera, İ sküdar. Galata.
Okmevdanı ve İncili Köşk, mimarisi
üzerinde en çok durduğu verlerin
başında gclir. Manzara olarak ise
Boğaz'ın her iki kıyısını, Tarabya'>T
ve bir gidişinde 6 ay kaldığı Heybe-
liada'vı yeğler. Bu arada. hem mi-
mari hem dc manzara olarak, Ana-
dolıı ve Rumcli hisarlanna gcniş yer
dolu ve Rumclihısarlanna genış yer
hüyük ılgısiniçekmışıir.
C.G.Lövvenhielm. motıf peşinde
koşarken. Bıırsa ve Çanakkale'ye
de gıımiş. O devirde Bursa'ya gitme-
nin epev yorucu olduğunu yazıyor.
Gemiyle Izmit'e. oradan at sırtında
İznik üzerinden Bursa'ya... Ulu-
dağ'a çıkmış. Bursa veçevresineöy-
le hayran olmuş ki. aynı yolculuğu
bir süre sonra yeniden yapmış. Ös-
man Gazi Türbesi. Hamza Paşa Ca-
misi ve Orhan Gazi Cami ve Türbesi.
bu gezileri sonucu ortaya çıkan ve
Stockholm'deki sergide en dikkat
çeken yapıtlan arasında.
Lövvenhielm. 1827yazındaTruva
ve çevresıni de gezmiş. Çeşitli hara-
be görüntüleri çizmiş. boyamış. Böl-
geyi gezmcnin üç hafta aldığını yazı-
yor: Truva. "...ilk bakışta fazîa il-
ginç değil, ama tarih süresince çok
önemli olaylara sahne olduğu için,
Fesimleştirme açısından öneme sa-
hip." Bu bölgeyi yansıtan yapıtlan-
nın önemli bir bÖlümü karakalem
kalmış. Geziden hemen sonra İs-
veç'e dönmüş olmasının. çalışmala-
nnı renklendirmesini engellediği
sanılıyor.
Serginin açılışı için hazırlanan da-
vetiyede sanatçının, en beğenilen
çahşmalanndan biri olan "Yeniçeri
Haiil" yer alıyor. Nargile çeken yaş-
lılar. çubukla tütün içen delikanİılar
ve peçeli kadınlar. Lövvenhielm'in
yakaladığı görüntülerin başında ge-
liyor. Margareta Lingdren bu konu-
da şu açıklamayı yaptı:
- Bazı insan tiplerinin. fon ve çev-
re çalışmalan bittikten sonra yerleri-
ne oturtulduğu hissi uyanıyor akva-
rellere bakanlarda. Bazen de. gitme-
diği yerleri gezip de resmini yapmış
sanatçı dostlanndan **motif aMığı"
ızlenimi uyanıyor. Bu davranış o de-
virde son derece alışılmış bir şeydi.
İnsanlar birbirlerine. anılannı anla-
tır eibi. yaptıklan resimleri verirler-
dı."
^Yolculuk pitoreskr'
"C.G. Löwenhielm: Görev yeri
istanbul: 1824-1827" sergisinin" al-
bümüne önsözü yazan Mikael Borr-
man, fotoğrafın olmadığı bır devir-
de sanatçının resimlerinin tarihsel
birer belge olduğunu vurguluyor:
"Lö'»enhielm, Avrupa'da birçok
yolculuk yaptı; sanatçıların çalışma-
lannı i/leme\i asla ihmal etmedi.
Tarih bilgisi gayet genişti. Hem gele-
neksel İsveç resim sanatını temsil edi-
yordu hem de 17. yüzyılda doğan ve
'yolculuk pitoreski' denilen söz ve re-
sim gelcneğini sürdürenlerdendi."
C.G. Lövvenhielm'in yapıtlannın
kasım ayında İstanbul'da, Türk ve
îslam Sanatlan Müzesi'nde sergile-
neceği şeklınde duyuruda bulunul-
du, ama Margaret Lindgren. Türk
tarafının sergiyi ocak ayının sonuna
ertelemcyi düşündüğünü söyledi.
Öte yandan, Büyükelçi Eric Cor-
nell. serginin şubat başında An-
kara'da açılması için gerekli anlaş-
mayı yapmış durumda. Ortaya
çıkan kanşıklığın nasıl çözümlene-
ceği henüz belli değil. Lövvenhiclm'-
in yapıtlan. orijinalleri Türkiye'den
gelenler dışındakilerin en son Upp-
sala'da sergilenmesinden sonra al-
bümlerine yine özenle kaldınlacak.
Tıbbi araç
ve gerece
denetim
ANKARA(LBA)-
Yurtdışından getınlecek tıbbi
araç ve gerece denetim
cetiriliyor.
Sağhk Bakanı Rıfat
Serdaroğlu. bakanlığın bu
konuda'önithalizni"
vereceğiniveithalatınbu
şekilde çok ciddi biçimde
denetleneceğıni söyledi.
Serdaroğlu yapuğı açıklamada.
Sağlık Bakanlığı Tcşkilat
Yasası'nda değişiklik yapılması
için bir kararname
hazırlandığını. bu
kararnameyle Biyomedikal
Daıre Başkanbğı adı altında
yeni bir bırim kurulacağını
bildırdı.
Serdaroğlu'nun verdiğı bilgiye
göre kurulacak Biyomedikal
Daire. tıpalanında faaliyet
gösteren fırmalann
yurtdışından ithal etmey i
düşündükleri araç ve gereçleri
denetleyıp "ön ithal izni'
verecek. Bu uygulamayla hem
ülke için gerekli araç-gerecin
ithalinin sağlanacağı hem de
tıbbi cihazlann etkin ve sağlıklı
bir biçimde kullanılmasırun
gerçekleşeceği kaydedildi..
Türkiye'de
5milyon
yaşlı var
İZMİR - Yaşlanmaya karşı en
iyi önlemin çalışmak ve
sosyo-kültürel ılişkilen
sürdürmek olduğu bildirildi.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi
Dekanı, Psikiyatrist Prof. Dr.
Turan Örnek. 65 y aşın
üstündeki kişılenn yaşlı kabul
edildiğinı. gelişmiş ülkelerde
yaşlı nüfusyüzde 10-15'ler
düzey ınde iken Türkiy e'de 65
yaş üstü nüfusun genel nüfus
içindcki oranının y üzde 9.5
olduğunu (yaklaşık 5.5
milyonlbelırtti.
Prof. Dr. Örnek. toplumsal
bakım veıcdaviyleyaşlılığın
geciktinlmcyeçalışıldığını.
yaşlanmaya karşı en iyi
önlemın ise sosyo-kültürel
ilişkilerden kopmamak ve
düzenli çalışmak olduğunu
itade ederek şöy le konuştu:
"Yaşlılar. çevresiylc işbirliğı ve
dayanışma içinde tutulmalıdır.
Bunun için ailenin desteği
gereklidir. Yaşlılığa.
korkulacak bır yaşantı değil.
çözülebilecek bir sorun olarak
bakmalıyız. Yaşlılaröncelikle
sigarayı bırakmahlar. egzersiz
yapmalılar. dengeli vedü/enli
beslenmelidırler. Kesinliklede
hayattan kopmamalıdırlar.
Çünkü toplumsal rolün
kalkması kişıde umutsuzluğu
arttınr."
Tıp Fakültesi Dekanı Örnek.
genatrinin tıp fakültelerindc
bır bilinı dalı olarak ele
alınmasınıngercğineışaret .
ederken. geriatrik
konsültasyonbırimlerinin
açılmasının zorunlu olduğunu
kaydetti.