25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 2 23 EYLÜL1993 PERŞEMBE Türk sinema tarihinde günümüze kadar sürdürülen bir yanlış daha Ülkemizdeilk sinemagösterisiniWeinbergmi yapti? BL'RÇAK EVREN Ülkemizde herhangi bır sanatın tarihini yazmak. hem keyifli hem de oldukça zorlu bır uğraştır. Kevfi. bi- Iinmeyenı ya da az bilineni günümü- ze taşımak, zorluğu ise bılınmeyenın peşinde yorucu ve çoğu kcz de düş kınklığı ile noktalanan bir araştır- ma yapmaktan kaynaklanmakta- dır. Hele söz konusu. ardında çok az belge bırakmış sinema olunca. zor- luğa bir de olanaksızlıklar eklen- mektedir. Gerçekten de sinemamı- zın geçmışine ilişkın belgeler yok de- necek kadar azdır. 1900'lenn ba- şında bu hareketli görüntülerin 'ayıp' ve 'gûnah' sayılması. daha sonraki yıllarda ise bir panayır eğ- lencesi ile bir tutulması. sinemanm ciddi bır sanat dalı olarak benimsen- mesini güçleştirirken. ipuçlan yaka- layacağımız belgeleri de bu bakış açılanntn gereği yok etmeye süriik- lemiştir. Ülkemizde Türk sinema tarihine ilişkin çalışmalar birelin parmak sa- yısından da azdır. Ve ne yazık ki çoğu. belgelerden çok gözlemlere ve anılara dayanmaktadır. Belgelerin oldukça az oluşu. sinema tarihçileri- ni ister istemez bu tür bir yaklaşım içine itmiştir. Tabiı böylesine bir yaklaşımın sonucunda da bir dizi yanlışlıklar günümüze dek 'değiş- mez doğrular' biçiminde gelmiştir. Örneğin ilk Türk filmi "Ayastafanos- taki Rus Abidesiııin Yıkıhşfnda ol- duğu gibi. sinema tarihçilerinin ağı- zbirliği etmişçesine sürdürdükleri bir diğer yanlış da. ülkemizdeki ilk sinema göstensınin Sigmund Wein- berg tarafından yapıldığjna ılışkm iddialandır. Oysaki bugüne kadar bu gösterinın \Veinberg tarafından >apıldığına ilişkin hiçbir belge ele geçmemıştir. Oysaki bu gösterinın tanıklann- dan bıri de Ercüment Ekrem TalıT- dur. Talu. bu gösteriyle ilgılı anıla- nnda VVeınberg'den hiç söz etme- mektedir. Aynca bu gösterinın ilanında da Weınberg"in adı yoktur. Ama nedense tüm tanhçiler Galata- saraydönemecindekı Sponeck Bıra- hanesi"ndekı ilk göstenyi hep Weın- berg'e mal ederler. Nedeni ise kay- naklann azlığı ve ilk kaynaklara inilme gereksiniminın duyulmama- sıdır. Bu ilk gösteriden söz eden ka\- naklardan bin. Hilmi A. Malik'ın I933'te yayımlanan "Türkiye'de Si- nema ve Tesirieri" adlı kıtabıdır. Sözü edilen kitapta. "İlk sessiz rdro- lcr 1901 senesinde Beyoğlu'ndaki Concordia Tiyatrosu'nda 30-40 met- re uzunluğunda ve vodvil numaraları arasında V\ einberg isminde bir ecne- bi tarafından gösterilmeye başlan- mıştır" denilmektedır. Malık'ın yapıtı tümüyle okuduğunda pek çok bilginin sağlıklı olmadığı ortaya çıkmaktadır. Onun ıçın bu ilk göste- riye ilişkin bilgi de hem yetersiz hem de yanbştır. Kaldı ki elımizde ilk gösterinin tarihi ve yeri hakkında belgeler de bulunmaktadır. Daha sonraki tüm sinema tarihle- rine kaynakhk eden Rakım Çala- pala'nın 'Türkiye'de Filmcilik ve Fılmlerimiz' adlı yapıtında da (1947). bu ilk gösteri VVeinberge mal edilmektedir. Türk sinema tari- hi üzenne en kapsamlı araştırmayı yapan Nijat Özönde ilk gösteriye ait >er ve kişi hakkında dipnoi vcrme- den şöylc vazmak tadır: "Weinberg"- s,ınema tarihçilerinin hemen hemen tümü ülkemizde ilk sinema gösterisinin Sigmund Weinberg tarafından Sponeck Birahanesi'nde yapıldığını yazıyor. Oysa ki bunu kanıtlayan hiçbir belge yok. Sponeck Birahanesi'nde 1897"de yapılan ilk gösterinin ilanı. Ama nedense diğer ilanlarda olduğu gibi bunda da Sigmund NVeinberg'in adı \ok. SALLE SPONECK YI«-A-%U de GaUla Serai, PnEMlEB ETASE PHOTOGRAPHIB VIVANTB GRA\DELR SATIİRELLE Şpectacle merveilleuı et saisissart, qui a fait courir tout Paris. Vlslblc pour la |>mulrre fols A Conslaullnople REPRESEHTATIOK TOUS LCS ÎOIBS â s M. « 'l ' 'l« ** 9 •,',.. inbu ilk gösteriyivapmak için seçtiği zamanın iinlü birahanesi Sponeck berg tarafından düzenlenen ilk göste- \er. İstanbul'da Galatasaray'daki idi" Giovanni Scognamillo ise Türk rinin ilanı elimi/dedir" dıycrek ılanı tramvav voludönemecindebulunano Sinema Tarihi' kıtabında "Wein- \avımlamakla.ama bu ilanın Weın- berg tarafından düzcnlendiğıne iliş- kin hiçbir bilgi \ermemektcdir. Ls- telik ilanda da NVeinberg'in adı geç- memektcdir. İlk gösteri ile Spo- ncck'in, Sponeck ile de Weinberg'in özdeşleşmesı böylesine cksik bir bil- gi hiç araştırmaksızın günümüze *doğnT olarak taşımıştır. Bu konu- da en dikkatli davranan ise Metin And olmuştur. Yazar 'Türkiye'de Sinema Arkeolojisi' adlı derleme- sınde Sponeck'den söz etmekte. ama Wcinbcrg"in adını hiç kullan- mamaktadır. Sinema tarihine ilişkin belgelen aramakla ünlenen Mustafa Gök- men ise ilk gösterinin VVeinberg ta- rafından yapıldığına ilişkin hiçbir yazılı belge olmadığını iddia elmek- tedir. Gerçekten de Sponeck'deki ilk gösteriyi yansıtan o günkü ga- zete-dergilerde ne VVeınberg'in ne de bir başkasının ismi yer almıştır. Sponeck sulonunda seyinüer sine- vitografın tfiklı projeksiyonlarmı fcanlı fotoğraflarınıj dikkatle seyre- cliyor Akşumlun suat 6 ile 10 urası. Theoriental Adrertiser-Le Moıd- teur OrientaJ (16.1.1897) Suıevitograft ve sürekli olarak ye- nileşen tahlolan ile Sponeck salonu hüyük rağhet görmektedir. Seyirciler canlı foioğraf gösterisini sevmekte, hilhassu Çarın Paris'e gelişi, Sen Nehri'ndeki gcmiler, deniz hanyosu ve saire görüntüler ilgi ile seyredil- mektedir. Gösteriler akşam 5.10-8. 30 ve 9.30 da The Oriental Advertiser-Le Moniteur Oriental (22.1.1897) Sinevitograf. hıı gece re yarın Sponeck Sakmunda akşaın saat 5 ile 10 ıiniM veni tablolur gö.Mcrecek- tır. The Oriental Adrertiser-Le Moniteur Oriental (23.1.1897) Sponeck Birahanesi'nde ilk göste- ri\i \apan kişinin ilanda adının yazılmaması çeşitli şckillcrde yo- rumlanabılır. Ercüment Ekrem Ta- lu'nun anısının bır yerinde "•Kimi, bu sihirli icadı gidip görmeyi günah sayıvor; kimi, gördüğünden dolayı tövbe istiğfar ediyor" denilmekte- dir. Belkı de ilk göstenvi \apan kişi ahlaksal ve dinsel nedenlerden ölü- rükamuo>ununbu\eni buluşagös- tereceği tepkıden tedırgın olduğu için isminın yazılmasını pek uygun görmcmiştır. Ama avnı yıllarda benzer gösterinın İstanbul'un Pera"- ya oranla daha tutucu çe\resi olan Fcvziye Kıraathanesi bahçesinde hem de ramazan ayında yapılması sırasında çıkan bır ilanda kumpan- ya müdürü Hanri'nin adına rastla- mak mümkün olmuştur. Öte yandan her yeni buluşu. her yeniligi İstanbul haîkma tanıtmakla ünlenen Sigmund Weinberg'in iyi bir tüccar olduğu da bilinmektedir. Dışandan getirdiği mallan satmak içın her bir reklam-promosyonu de- neyen. bu arada vitnnıni kandillerle ışıklandınp bir otomobili rahatlıkla teşhir eden. fotoğraf malzemelerini satmak için banyolannı bedava ya- pan. kısacası tanıtımı çok iyi kulla- nan bir kişinin böylesine önemli bir gösterive adını kovmaması düşün- dürücüdür. Kaldı ki. VVeinberg işiyle ılgih her tanıtımı, dönemin ga- zete-dergılerine ilanlar vererek sür- dürmeyi kendineprensipedinmiştir. Tüm bu varsayımlar. VVeinberg'in ilk gösterivle pek ilgili olmadığını ortaya kovTnaktadır. Isveçli ressam ve diplomat Carl Gustaf Lövenhielrrnn suluboyalan Stockholm Akdeniz Müzesfnde sergileniyor Stockholm eski Istanbul'u soluyor GÜRHAN L ÇKAN STOCKHOLM - İsveçin Pera- dakı başkonsolosluğunda karaka- lem eski İstanbul manzaralannı gördüğüm zaman. iki yıl sonra aynı resimleri. yetmış kadannın eklen- mesiyle Stockholrn'de de göreceğim aklımın ucundan geçmemışti. Me- ğer o sıralar. İsveç'in Türkiye Büyü- kelçisi EricCornell. 1824-1827 \illa- nnda İstanbul'da yaşayan İsveçli diplomat C.G.Löwenhielm"in ya- pıtlanndan Türkiye motifli olanlan- nın sergilenmesi için ilk adımı at- mak üzere>Tniş... Uppsala Üniversitesi'nin kütüp- hanesınde. daha doğrusu. Harita ve Sanat Bölümü'nde. Lövvenhielm"in toplam 20 albümü var. Dikişlenerek ciltlenmiş albümlerdeki resimlerin çoğu suluboyayla yapılmış. Bu al- bümlerden 4'ü tümüvle Türkiye motifli. Diğerleri. ressamın daha uzun süre bulunduğu Viyana ve Or- ta Avrupa'yla ilgili. Eric CornelPin önerisi üzerine. başta bölüm başka- nı Doçent Margareta Lindgren ol- mak üzere genış bırekip kollan sıva- mış, Lindgren'lc işın hazırlık kısmı- nı görüştüm. Anlattı: - En büvük sorun. resimlerin oi- duğu sayfalan. daha sonra aynen gen koyabilecek şekilde albümden çıkartmaktı. Bu konumda. bölümü- müzün koruma (konserve etme) uz- manına çok iş dü^tü. Dört albümün hiçbir sayfasında en küçük bır değı- şiklik olsun istemiyorduk. Akvarel- carl Gustaf Löwenhielm, Livorna'da bindiği II Patiente adlı Avusturya gemisiyle 19günsürenbir yolculuktan sonra 25 Haziranl824'te Galata'ya gelmiş. lerden 8'ini Ankara'daki büyükelçi- liğimızden, 5'ini de İstanbul'daki başkonsolosluğumuzdan getirttik. Sergi süresince yerleri boş kalmasın dıye. aynı boyutta fotoğraflannı çe- kip gönderdik. Bunlara, 60 kadar kendi elimizdeki akvarellcri ckledik. Carl Gustaf Lövvenhielm. Livor- na'da bindiği II Patiente adlı Avus- turya gemisiyle 19 gün süren bir yot- culuktan sonra 25 Hazıran 1824'te Galata'ya gelmiş. Görevi. İsveç ge- milerinin Karadeniz'e çıkıp dönme- leri için gınşimde bulunmak. O za- manlar 34 yaşındadır. ama oldukça deneyimlidir. Petersburg'da 1812- 1814 yıllan arası askeri ataşelik yaparken gönüllü olarak üç kez Rus bayrağı altında Napoljon'un askerleriyle çarpışmıştır. İstanbul'- daki görevinin bır yıiı geçmeyeceği düşüncesindedir. Ancak bu süre 3 yıl 2 ayı bulacaktır. C.G. Lövvenhielm. İsveç'in yurt- dışındaki en eski taşınmaz malı olan PalaisdeSuede'dekalır. 1757'desa- tın alınan bina, 1818'de bir yangın Uppsala Üniversitesi'nin kütüphanesinde, Lövvenhieim'in toplam 20 albümü var. Albümdeki Yeniçeri Halil çalışması. sonucu yerle bır olmuştur. Binanın varıındakı küçük pavvon. Lovvenhı- elm'e veter de artar bı!e. A> nca Bu- vükdere'de. anılannda vazdığı gibi. "çok sevimli, kır havası içinde" bir devazlığı vardır. Doçent Margareta Lindgren anlatıyor: - Biz bu devirde yolculuk ederken küçük istamatik kameralanmızı çı- kanp çat çat resim çekıyoruz. O\sa o devirde böyle bir şev \oktu. Gor- düğü manzaravı. göz bclleğı dışında saklamak istcycn bın. oturup resım yapmak zorundaydı. Lövvcnhıelm'- in yaptığı da budur Bunu. bir çcşıt boş zaman değerlendırme gıbı gör- sveçli diplomatın geçen yüzyıla ilişkin çalışmalan gelecek yıl İstanbul'da sergilenecek. müştür ve üzerinde fazla durmamış- tır. Bu nedenledir ki anılannda. 20 albümü dolduran resimlerinden çok az söz eder. C.G. Lövvenhielm'in çalışmalan. sergi nedeniyle hazırlanan albümün giriş bülümünde yazıldığı gibi. yal- nızca sanatsal değere sahip değil; be- lirgin bir topografik ve tarihsel bilgi de taşıvorlar. Hiçbir çahşmasında valnızca doğa görülmüyor. Hepsı- nin bir köşesınde. insan eli değmiş bir şc\ var. Aynı zamanda, giysi ve mimari biçimlerinı yansıtırken bir fotoğraf gerçekçiliğine sahipler. Anılannın bir köşesinde sokaklann pisliğinden. yangınlann çokluğun- dan ve adam öldiirmelerdcn söz edcr. ama bunlann hıçbiri akvarcl- lerine konu olmamıştır. Hava hep az bulutlu. güzeldir: yağmur belirtisi bile yoktur. Pera'dan Üsküdar'a Ayasofya, Pera, İ sküdar. Galata. Okmevdanı ve İncili Köşk, mimarisi üzerinde en çok durduğu verlerin başında gclir. Manzara olarak ise Boğaz'ın her iki kıyısını, Tarabya'>T ve bir gidişinde 6 ay kaldığı Heybe- liada'vı yeğler. Bu arada. hem mi- mari hem dc manzara olarak, Ana- dolıı ve Rumcli hisarlanna gcniş yer dolu ve Rumclihısarlanna genış yer hüyük ılgısiniçekmışıir. C.G.Lövvenhielm. motıf peşinde koşarken. Bıırsa ve Çanakkale'ye de gıımiş. O devirde Bursa'ya gitme- nin epev yorucu olduğunu yazıyor. Gemiyle Izmit'e. oradan at sırtında İznik üzerinden Bursa'ya... Ulu- dağ'a çıkmış. Bursa veçevresineöy- le hayran olmuş ki. aynı yolculuğu bir süre sonra yeniden yapmış. Ös- man Gazi Türbesi. Hamza Paşa Ca- misi ve Orhan Gazi Cami ve Türbesi. bu gezileri sonucu ortaya çıkan ve Stockholm'deki sergide en dikkat çeken yapıtlan arasında. Lövvenhielm. 1827yazındaTruva ve çevresıni de gezmiş. Çeşitli hara- be görüntüleri çizmiş. boyamış. Böl- geyi gezmcnin üç hafta aldığını yazı- yor: Truva. "...ilk bakışta fazîa il- ginç değil, ama tarih süresince çok önemli olaylara sahne olduğu için, Fesimleştirme açısından öneme sa- hip." Bu bölgeyi yansıtan yapıtlan- nın önemli bir bÖlümü karakalem kalmış. Geziden hemen sonra İs- veç'e dönmüş olmasının. çalışmala- nnı renklendirmesini engellediği sanılıyor. Serginin açılışı için hazırlanan da- vetiyede sanatçının, en beğenilen çahşmalanndan biri olan "Yeniçeri Haiil" yer alıyor. Nargile çeken yaş- lılar. çubukla tütün içen delikanİılar ve peçeli kadınlar. Lövvenhielm'in yakaladığı görüntülerin başında ge- liyor. Margareta Lingdren bu konu- da şu açıklamayı yaptı: - Bazı insan tiplerinin. fon ve çev- re çalışmalan bittikten sonra yerleri- ne oturtulduğu hissi uyanıyor akva- rellere bakanlarda. Bazen de. gitme- diği yerleri gezip de resmini yapmış sanatçı dostlanndan **motif aMığı" ızlenimi uyanıyor. Bu davranış o de- virde son derece alışılmış bir şeydi. İnsanlar birbirlerine. anılannı anla- tır eibi. yaptıklan resimleri verirler- dı." ^Yolculuk pitoreskr' "C.G. Löwenhielm: Görev yeri istanbul: 1824-1827" sergisinin" al- bümüne önsözü yazan Mikael Borr- man, fotoğrafın olmadığı bır devir- de sanatçının resimlerinin tarihsel birer belge olduğunu vurguluyor: "Lö'»enhielm, Avrupa'da birçok yolculuk yaptı; sanatçıların çalışma- lannı i/leme\i asla ihmal etmedi. Tarih bilgisi gayet genişti. Hem gele- neksel İsveç resim sanatını temsil edi- yordu hem de 17. yüzyılda doğan ve 'yolculuk pitoreski' denilen söz ve re- sim gelcneğini sürdürenlerdendi." C.G. Lövvenhielm'in yapıtlannın kasım ayında İstanbul'da, Türk ve îslam Sanatlan Müzesi'nde sergile- neceği şeklınde duyuruda bulunul- du, ama Margaret Lindgren. Türk tarafının sergiyi ocak ayının sonuna ertelemcyi düşündüğünü söyledi. Öte yandan, Büyükelçi Eric Cor- nell. serginin şubat başında An- kara'da açılması için gerekli anlaş- mayı yapmış durumda. Ortaya çıkan kanşıklığın nasıl çözümlene- ceği henüz belli değil. Lövvenhiclm'- in yapıtlan. orijinalleri Türkiye'den gelenler dışındakilerin en son Upp- sala'da sergilenmesinden sonra al- bümlerine yine özenle kaldınlacak. Tıbbi araç ve gerece denetim ANKARA(LBA)- Yurtdışından getınlecek tıbbi araç ve gerece denetim cetiriliyor. Sağhk Bakanı Rıfat Serdaroğlu. bakanlığın bu konuda'önithalizni" vereceğiniveithalatınbu şekilde çok ciddi biçimde denetleneceğıni söyledi. Serdaroğlu yapuğı açıklamada. Sağlık Bakanlığı Tcşkilat Yasası'nda değişiklik yapılması için bir kararname hazırlandığını. bu kararnameyle Biyomedikal Daıre Başkanbğı adı altında yeni bir bırim kurulacağını bildırdı. Serdaroğlu'nun verdiğı bilgiye göre kurulacak Biyomedikal Daire. tıpalanında faaliyet gösteren fırmalann yurtdışından ithal etmey i düşündükleri araç ve gereçleri denetleyıp "ön ithal izni' verecek. Bu uygulamayla hem ülke için gerekli araç-gerecin ithalinin sağlanacağı hem de tıbbi cihazlann etkin ve sağlıklı bir biçimde kullanılmasırun gerçekleşeceği kaydedildi.. Türkiye'de 5milyon yaşlı var İZMİR - Yaşlanmaya karşı en iyi önlemin çalışmak ve sosyo-kültürel ılişkilen sürdürmek olduğu bildirildi. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Psikiyatrist Prof. Dr. Turan Örnek. 65 y aşın üstündeki kişılenn yaşlı kabul edildiğinı. gelişmiş ülkelerde yaşlı nüfusyüzde 10-15'ler düzey ınde iken Türkiy e'de 65 yaş üstü nüfusun genel nüfus içindcki oranının y üzde 9.5 olduğunu (yaklaşık 5.5 milyonlbelırtti. Prof. Dr. Örnek. toplumsal bakım veıcdaviyleyaşlılığın geciktinlmcyeçalışıldığını. yaşlanmaya karşı en iyi önlemın ise sosyo-kültürel ilişkilerden kopmamak ve düzenli çalışmak olduğunu itade ederek şöy le konuştu: "Yaşlılar. çevresiylc işbirliğı ve dayanışma içinde tutulmalıdır. Bunun için ailenin desteği gereklidir. Yaşlılığa. korkulacak bır yaşantı değil. çözülebilecek bir sorun olarak bakmalıyız. Yaşlılaröncelikle sigarayı bırakmahlar. egzersiz yapmalılar. dengeli vedü/enli beslenmelidırler. Kesinliklede hayattan kopmamalıdırlar. Çünkü toplumsal rolün kalkması kişıde umutsuzluğu arttınr." Tıp Fakültesi Dekanı Örnek. genatrinin tıp fakültelerindc bır bilinı dalı olarak ele alınmasınıngercğineışaret . ederken. geriatrik konsültasyonbırimlerinin açılmasının zorunlu olduğunu kaydetti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear