Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET2 9 AĞUSTOS1993 PAZARTESİ
1868'de meteoroloji gözlemleriyle çalışmalanna başlayan rasathane, 125. yaşını çeşitli etkinliklerle kutlayacak
Kandilli Rasathanesi, büyük kutiamayahazır
UFUK A. ÖZLEM
Kandilli Rasathanesi. 125 yaşı-
nda. 1868 yıhnda meteorolojı göz-
lemleriyle faaliyete başlayan. sonra-
lan ağırlığı deprem araştırmalanna
veren rasathanenin 125. yaşı.
1993 94eğitim-öğreümyıh boyunca
bir dizi etkinlikle kutlanacak. Dü-
zenlenecek çeşitli panel ve toplantı-
lann yanı sıra. rasathanenin kurulu-
şundan bugiine. kullanılan araç-
lann sergileneceği bir müzenin
açılışı da gerçekleştirilecek.
Türkıye'nin en köklü bilimsel
kuruluşlanndan biri olan Kandilli
Rasathanesi. 1983 yıhnda Boğaziçi
Üniversitesi'ne bağlandı ve enstitü
statüsüne kavuştu. Böylelikle gö-
revlerinde genişleme, organizasyo-
nunda da yenilenme oldu.
Değişim öncelikle "Kandilli Ra-
sathanesi ve Deprem Araştırma Ens-
titüsü" şeklinde adına yansıdı. dep-
reme dönük çalışmalar ilk hedef
oldu.
Enstitü Müdürü Prof. Ahmet Işı-
kara'nın belirttığine göre de bugiine
değin deprem araştırmalannda
epeyce yol katedildi. Kandilli Ra-
sathanesi ve Deprem Araştırma
Enstitüsü'nün ilk hedefı. Türkiye'-
nin deprem nabzını tutabilmek. Bu
konuda önemli adımlar atılmış.
İkinci hedef ise deprem erken uyan
sistemini getirebilmek.
Bunun ardından da önceden be-
lirleme sistemi geliyor. Ama bu
üçüncü sistem. tüm dünyada hala
araştırma safhasında.
Kandilli Rasathanesı'nin 125. yılı
etkınliklerinin açılışı. 1993'94 eği-
tim-öğretim yılının açıbşıyla eşza-
manb olacak. Gerçekleştirilecek et-
kinliklerebirgözatahm... Ekimayı-
nda "Büyük yerleşim yerlerinde,
deprem basar sefiaryolannın gelişti-
rilmesi yöntemJerinin irdelenmesi"
başhğı alünda, NATO desteğiyle bir
toplanü gerçekleştirilecek. Istan-
bul'da uygulamarun ne olacağı be-
lirlenecek; toplantı aynca. İstan-
bui'un deprem master planırun
oluşturulmasma da hazırlık olacak.
İstanbul'u yakjndan ilgilendiren bir
başka toplanü ise 10 Temmuz
1894"te meydana gelen Istanbul
depreminin 100. yılı nedeniyle Tem-
muz 1994'te düzenlenecek "İstanbul
ve Deprem" konferansı.
Bu toplantıda, 1894 İstanbul dep-
reminin aydınlatılmasınaçahşılacak
ve şehrin deprem tehlikesi tartışıfa-
cak. Ahmet Işıkara. Edirnekapı,
Fatih, Topkapı. Samatya, Balat,
Bakırköy, Yeşilköy ve adalarda ha-
sar, Cerrahpaşa ve Davutpaşa gibi
semtlerde ise ağır hasar meydana
getiren. bir kaç bin kişinin de yaşa-
mına malolan 1894 depreminin, bu-
güne kadar yeterince irdelenmediği
kanaatinde.
O tarihte neler olduğunu tartı-
şmanın, nedenlerini araştırmarun,
geleceğe yönelik dersler çıkarmada
önemli bir faktör olacağma ınanı-
yor. İstanbul'da meydana gelebile-
D.üzenlenecek
çeşitli panel ve
toplantılann yanı
sıra, rasathanenin
kuruluşundan
bugiine, kullanılan
araçlann
sergileneceği bir
müzenin açıüşı da
gerçekleştirilecek.
oek depremierie ilgili olarak da ens-
titü adına şu açıklamada bulunu-
yor:
"Istanbul şefari, tarihi boyunca
depremleriıı etkisi altında kalmıştır.
Bu zaman zarfında, hasar yaptcı dep-
remlerin sık ve seyrek olarak oluştu-
ğu değişik zaman aralıklan mevcut-
tur. Gerek gecmiş deprem tarihçesi
ve gerekse İstanbul'u etkileyebilecek
depremlerin kaynaklanacağı fay hat-
lanndaki deprem faaliyetleri göz
önüne aundığında, İstanbuTu geJe-
cekte de hasar yapıcı depremlerin et-
kilevebüeceği bir vaka olarak ortaya
çıkmaktadır. Gelecekteki hasar
yapıcı bir depremin ne zaman meyda-
na gelebileceğinin önceden kestiril-
mesi, üzerinde bilimsel araştırmala-
nn yapıldığı bir konudur. Ancak, bu
hususta en gelişmiş ülkelerde bile ula-
şümrş bir teknoloji henüz mevcut de-
pdir."
Etkinlikler çerçevesinde tartışıla-
cak diğer iki konu ise "Türkiye'nin
depremselliği ve deprem tehlikesi" ve
"Büyük şehirlerimizde ve sanayi böl-
gelerinde deprem riskinin azaltılma-
sı" (Ekım 1993). Ahmet Işıkara.
Türkiye'nin bir deprem ülkesi oldu-
ğunu vurgulayarak, görevlerinin
tüm ülkeyi kapsayan deprem şebe-
kesini çabşürmak olduğunu söylü-
yor. Bunun için de bazı adımlar atıl-
mış. "Marmara Denizi'nin etrafuı-
daki deprem etkinliğini on-line şekli-
ne de dönüştüriilmüş telemetrik sis-
tetnle Lzliyoruz. İznik"de de ölçümler
yapıyoruz ve Marmara'nın güneyine
kadar uzanıyonız. Yalnızca Marma-
ra bölgesi değil, Türkiye de yakından
izleniyor. Türkiye genelinde mevcut
bulunan sabit 22 deprem istasvonuna
ve Marmara Bölgesi'ndeki on-line
şekline de dönüştürülmüş 13 telemet-
rik istasyona ilave olarak, Doğu ve
Güneydoğu Anadolu'dan iribaren
başlatılan on-line ve direkt telefon ile-
tişuıüi (diap-up) saytsal deprem istas-
yonlannın kurulmasına başlandı. Di-
yarbakır ve Erzincan deprem istas-
yonlan, şu anda faaliyettedir. Bun-
ların sayısı daha da artacak. Türki-
ye'nin deprem nabzını, varı on-line
dediğimiz bir sistemle fstanbul'dan
izleyeceğJz. Türkiye'nin deprem şe-
bekesini modemkştiriyor, gümin tek-
nolojisine uygun olarak anında izle-
mek için çalışmalar yapıyoruz. Bir
deprem oiduğunda, kaydedilir ve
odak noktası tespit edilir. Yeni sis-
temde ise otomatik olarak algılana-
biliyor. Bu sistemlerin uzun vadeli he-
defi de şu: Türkiye''ye deprem erken
uyan sistemini getirmek. Once, Tür-
kive'nin deprem nabzı tutulacak,
ardından da bu gelecek."
Etkınlıklerin bir başka toplantısı
ise ünlü Türk bilgıni Mirza Uluğ
Bey'ın doğumunun 600. yıh nede-
niyle gerçekleştirilecek "Türk dün-
yasında bilim" konulu toplantı. Bu
toplantı da UNESCO Milli Komis-
yonu'nun desteğiyle Mart 1994'te
düzenlenecek. Şu anda yapımı süren
Kandilli Rasathanesi Müzesi de
1994 yıhnda açılacak. Aralannda
küreler. dürbünler, sismograflar, el
yazması kitaplann da bulunduğu
400e yakın parçanın sergileneceği
müze, kültürel mirası geleceğe taşı-
ma ve bilim dünyasına açma
amacıyla oluşturulacak.
Yunanistan'da gizli
servis skandalı
ATtNA (AA) - yunan Gizb Haberalma
Teşkilatı'nın(EİP), ülkede "Ortodoks"
olrnayan vatandaşlara aynmcı muamele
öneren raporu, Atina'da şok tesiri yarattı.
Hükümet sözcüsü Vasilis Manginas, "Yazanın
kendi görüşlerinı yansıtıyor. Hükümet
yazılanlan kabul etmiyor" derken, raporun
varlığını doğruladı.
Manginas, rapordakı değerlendirme ve
önenlerin "gerçek dışı" olduğunu ve bu
nedenle de raporun yayımlanmasından kısa bir
süre sonra iptal edildiğini belirtti.
Sözcü, "Anavasa gereğince. Yunanistan'da
dini inaç tamamen hürdür ve güvence altına
alınmaktadır'" dedi.
Ana muhaefetteki PASOK iseaçıklamasında
söz konusu raporun. EİP'nin bugün yasalarla
öngörülen görev sınırlan dışında hareket
ettığinin kanıtı olduğunu vurguladı.
EİP'dederhaltedbirleralınmasıistenilen
açıklamada. raporun iptal edilmesinin, Yunan
Gizli Haberalma Teşkilatı'ndaki "mantığı"
değiştirmediği belirtildi. Ülkenin üçüncü
büyük siyasi partisi sol ittifak da
açıklamasında. "Din-millet unsuruesas
ahnarak hareket etmek, tehlikeli boyutlar
kazanıyor. Böyleeylemlerin sorumlusu olan
Yunan hükümeti. derhal tedbirleralmabdır"
ifadesini kullandı. EİP'nin Ortodoks olmayan
Yunan vatandaşlanran "yaşamlannın
zörlaşünlması" önerisinin yanı sıra,
Balkanlar'da Yunanistan'ın önderliğinde bir
"Ortodoks ekseni" kurulmasını öneren
rapora, aydınlar da büyük tepki gösterdiler.
ABD'li komedyenlerin
yenimalzemesi
başkan Clinton
12 yıldır Cumhuriyetçileri ve politikalannı
kendilerine çerez ilan etmiş komedyenler.
Arkansas valisi başkan seçilince bir anda
paniklediler. Dan Quayle'siz politik komedinin
birgeleceği olabilirmiydi?
Bül Clinton ve demokrat iş arkadaşlan, bu
dürüst yenilikçiler. bu sade poh'tikacılar komik
olabibr miydi?
Pek çoğu liberal veCbnton'la aynı kuşaktan
olan bu komedyenler. kendilerini öz
kardeşlenne kötülük yapıyormuş gibi
hissetmeden Demokratlarla dalga
geçebılecekler miydi?
Komedyen Mark Russell. yeni yönetimin
yarattığj kaygılarla ılgıli olarak şunlan söyledi:
"35 yıldır bu meslekteyim ve hiçbir partinin bir
diğerinden daha komik, daha namuslu, ya da
daha rezil olmadığını artık bUiyorum. Yeni
hükümet görev başına gectikten birkaç ay sonra
ne olursa olsun çarklar dönmeye başlar ve olağan
tuzaklar, olaylar ve gaflarla yeniden
karşılaşmaya başlanz."
" Demokratlar da en az cumhuriyetçiler kadar
komik olabilir ancak tamamen değişik
sebeplerden dolayı. Herşeyden önce
demokratlarda yaramaz bir hava var.
Washington'lu komedyen Dave VVerner, T a m
Clinton, Kimba W'ood"u başsavcı tayin etmeji
düşünürken, onun eskiden bir Playboy güzeli
olduğunu ortaya çıktı" diye anımsıyor.
Komedyenler. bu konuyla ilgili bir de sav
atıyorlar ortaya: "Demokraüardan bahsederken
seks ve içkiyle ilgili espriler yaparsınız.
Cumhuriyetçilerden bahsederken ise konu para
vekudrertir."
Arkeologlar Muğla'da
MUĞLA (AA) - Muğla ve yöresinde 1993 yılı
içinde 14 yerde arkeolojik kaa ve 11 yerde de
arkeolojiİc yûzey araştırması yapılacağı bildirildi.
Temmuz ayırun ikinci yansında başlayan
kaalann, ekim ayı sonuna kadar süreceğini
bildiren Muğla Kültür Müdürlüğü yetkilileri, şu
bilgileri verdiler
'"Yörede yapılan kazılann 2'si. yabana bilim
adamlannca yapılırken, 12'si de Türk bilim
adamlarınca gerçekleştirilecek.
Fethiye ilçesi sınırlan içindeki Xantos-Letoon
kazısı. Fransız Anadolu Araştırma Enstitüsü
adına Prof. Dr. Christian Le Roy tarafından,
Milas-Kıyıkışlaak Kö\ü'ndeki İassos kazısı da
Italyan Ferrari Arkeoloji Müzesi adına Prof. Dr.
Fede Berti başkanhğında gerçekleştirilecek.
Kaunos. Lagina Hisarönü, Knidos, Halikarnas,
Fethiye Anfî Tiyatro, Pmara, Peynirçiçeği
Mağarası, Bodrum Anfı Tiyatro. Strotonikya ve
Milas kurtarma kazılan Türk bilim adamlan
başkanbğmda yapılacak."
Kaa ve araştırmalarda ortaya çıkan taşınabilir
tarihi eserler, Fethiye. Milas, Marmarisarkeoloji
müzeleri> le, Bodnım Sualtı Arkeoloji
Müzesı'nde koruma altına alınıyor. Bu
müzelerde halen 30 bin dolayında tarihi eser,
koruma altında bulunuyor.
KULTUfl BAKANLIGI
C O C A C O L A
S U L T A N A I B
P R E S I D E N T O T E L
2. Beyin Takımı'm seciyoruz
Bu yıl Çek Cumhuriyeti'nin Brno kentinde 28 eylül-3 ekim
tarihleri arasında yapılacak olan yanşmaya götürülecek 'Türk
Beyin Takımı'nın belirlenebilmesi için ilk aşamayı oluşturan
Eleme Sınavı'nda ilginç bir soru yer alacak. Yanşmacılanmızı
bu sınava hazırlayabilmek ve okurlanmıza zevkli dakikalar
(yoksa saatler mi?) geçirtebilmek amacıyla bu türden bir
oyunu burada veriyoruz.
Burada negörüyorswuz?Gördüğünüzşeyin ne olduğunu kısaca
yaztn.
DIKKAT: Bu oyun bilgisayarlarda üretilen yeni bir bulmaca
türüdür. Gerektiği biçimde bakıîdığında, üç boyutluluk izlenimini
verir. Burada nasıl bakmanız gerektiğine ilişkin kısa bir yönerge
veriyoruz:
1. Göriintünün alt taranndaki iki siyah daireye bakın. Bu ikı daire
birleşiyormuş şbi görünene dek, gözlerinizi sayfanın ötelerine
doğru dikin. Aıtık üç daire göreceksiniz. Şimdi de ortadaki daireye
odaklanın ve gözlerinizi ondan ayırmaksızın, resmin ortalanna
doğru kaydınn. Yavaşyavaş birderinlik
görmeye başlayacaksıruz. İşte o zaman, üç boyutlu sahne ortaya
çıkacakür.
2. Bir de ikinci bir yöntem var ki, benim daha kolayıma geliyor.
Görüntüyü yüzünüze doğru iyice yakJaştınn. Yukandaki iki
dairenin bulanıklaştığını göreceksiniz. Bu arada gene ortada
üçüncü bir daire belirecektir. Gözlennizi ortadaki bu daireden
ayırmaksızın, gene resmin ortalanna doğru kaydınn ve sabırla,
derinlik boyutunun belirmesini bekleyin. Ne görüyorsunuz? Ne
güzel, değil mi? Hatta, harika!
Bunlan, sakin bir odada, iyi ışıklandırma koşullannda
uygulamanızda yarar var.
Annesütüne
zaman kesilmeli?
%±JNICEF tarafından desteklenen
bir proje, anne sütünün yararlannı ve iki
yaşına kadar çocuklara verilmesi
gerekliliğini ortaya koyuyor. Özellikle
gelişmekte olan ülkelerde, anne sütünün
yaşamsal bir önemi var.
Haber Merkezi - Anne sütünün
bebekler için en uygun beslenme
olduğuna herkes inanıyor. Ancak
kaç yaşına kadar verilniesi gerekti-
ği konusunda kesin bir yargıya
vanlamıyor.
UNICEF tarafından destekJenen
bir proje, anne sütünün y ararlannı
ve iki yaşına kadar çocuklara veril-
mesi gereklibğini ortaya koyuyor.
Ozelbkle gelişmekte olan ülkeler-
de, anne sütünün yaşamsal bir
önemi var. Çocuğu uzun süre me-
meden kesmemenin yararlan şöy-
le sıralanıyor: Beslenmeyi kesinti-
siz götürmek, bağışıkbğı kuvvet-
lendirmek. böylece çocuk ölümle-
rini olabildiğince engellemek. Pa-
kistan'da iki yaşmdan önce sütten
kesilen çocuİdann yeterince bes-
lenmediği düşünülüyor. Tayland'-
da ise ortalama sütten kesilme yaşı
15 ila 18 ay arasında değişiyor.
Ingiltere'de, anne sütüyle bes-
lenme konusunda çebşen görüşler
ileri süriilüyor. Anne sütününün
yararlan herkes tarafından kabul
edilse de çalışan
kadınlann iki yıl
boyunca emzirme
zamarunı nasıl bu-
lacaklan bilinmi-
yor. Batı toplu-
munda kadın göğ-
sü, annebkten çok
erotik çağn-
nşmlan olan bir
nesne. Ozelbkle
Jngiltere'de iki yaş
civannda olup da
hala anne sütüyle
beslenen çocuklar-
da, cinsel
sapıkhğın oluşa-
cağı düşünülüyor. Ulusal Çocuk
Doğum Vakfi'ndan Hilary Eng-
lish, ülkede herkesin vücut salgı-
lanndan iğrendiğini bebrterek.
"Emzirmek, her zaman doğal bir
olgu olarak görülmüyor. Vücut
salgıiarının temiz olmadığı düşünü-
lüyor" diyor. İngiltere'de bebekle-
rin genelde 4 ila 6 aylıkken meme-
den kesildiğini bebrten Engbsh. 2
veya üç yaşına kadar çocuklannı
emziren annelerin azmlıkta
kaldığma dikkat çekiyor.
Batı'run gebşmiş ülkelerinde, 6
aybktan sonra emzirmenin, bes-
lenme dışında başka yararlan ol-
duğu kabul edibyor. 6 aydan sonra
çocuğa dengeb bir diyet uygu-
landığından. emzinnenin çocuğa
güven, rahatlık ve huzur verdiği
öne süriilüyor. Çocuk iki yaşına
kadar sürekli yeniliklerle karşı-
laşügından. aradığı güveni emzir-
me sırasında buluyor.
İki yaşından sonra çocuk, anne
sütünden vazgeçmeye niyetb değil-
se ne yapmalı? Psikiyatri Enstitü-
sü'nden Sue Jeoner. çocuğun iki
yaş ötesinde. hala annenin göğsü-
ne gereksinim duymasırun, anne
ile çocuk arasında doğal olmayan
bir durumdan kaynaklandığıru ile-
n sürüyor. Annenin insiyatifıyle
çocuk memeden kesibrse, anne ço-
cuğun kendisine karşı düşmanca
hisler besleyeceğinden ve yakın
ibşkilerinin bozulacagından kor-
kabilir.
Psikolog Judith Beil ise bir yaşın
üzerindeki çocuğu emziren kadı-
nlann eşleriyle sorunu olduğunu
bebrterek, "Anne ve çocuk arası-
ndaki, başkalarını dışlayan sıkı fıkı
ilişki, babayla annenin beraberiiğini
bozabüir"diyor. Annelerin emzir-
meyı işe dönmemek ve görevlerini
yapmamak için bir gerekçe olarak
kuilandıklanna da dikkat çekea
Bell. "Çocuklann uzun süre emzi-
rilmesi çocukta, anneye aşın
bağımlılık >e ileri yaşlarda kendine
güvensizlik varatabilir" diyor. Em-
zirmeyi kesmenin ideal yaşının ol-
madığını, her çocuğun farkb tepki-
ler göstereceğini kaydeden Bell,
çocuğun konuşmayı öğrendikten
sonra anne sütünden vazgeçmesi-
nin daha zor olacağını ifade edi-
yor. Başka bir görüşe göre çocu-
ğun, en az bir yaşına kadar emziril-
mesinin gerektiği, kesilme zamanı-
na çocuğun karar vermesinin doğ-
ru olduğu vurgularuyor. Bell ise
çocuklann. hiç bir zaman emmek-
ten kendi kendilerine vazgeçme-
yeceklerini kaydediyor.
Genel olarak. emzirme konu-
sunda yeterb araştırmarun yapı-
lmadığı ve kesin dogrulann bibn-
mediği düşünülüyor. Emzirmenin
yararlanna inanan uzmanlar,
Bau'daki toplumsal dayaru-
şmanın azabnasını. emzirme alı-
şkanlığının giderek terk edibnesine
bağlıyor. Ancak bu olguyu kanı-
tlayacak herhangi bir çalışma
yapıbnamış. Psikolog Sue Jenner,
doğru ve yanlışlann kesin ol-
madığı oıtamlarda, annelerin iç-
güdülerine güvenmesi gerektiğini
öne sürüvor.
Uluslararası OlofPalme Merkezi
B'ireylerin,
yalnız bir ada gibi
yaşadığı top-
lumun, tehlikeli
toplum olduğu
vurgulanıyor.
GÜRHAN UÇKAN
STOCKHOLM - Geçen yılın
güzünden beri Stockholm'de
araştırmaa bireyler, örgütler için
yeni bir merkez oluşturuldu.
Adını, İsveç sosyal demokrasisi-
nin ve işçi hareketinin uluslararası
üne sahip bderlerinden Olof Pal-
me'den alan Olof Palme Uluslara-
rası Merkezi. sosyal demokrat
ağırlıkb sendikalann, halk eğıtim
örgütlerinin ve çeşitli parti kol-
lannın bir araya gelmesiyle hizme-
te açıldı. Kısaca "Palme Merkezi"
olarak arulan yerin en temel gö-
revi. "dış yardım" ve "uluslararası
sorunlar". Merkezin çabş-
malannın üçte ikisi; üye örgütlerin
dış yardım projeleri ve uluslararası
girişimlerini yönlendirme ve orga-
nize etme.
Kalan üçte bir ise; banş ve si-
lahsızlanma, karşıbklı güven.
ırkçıbk ve yabancı düşmanlığı gibi
bebrb konularda yapılan araştır-
malan desteklemeye. kamuoyunu
bilgilendirmeye aynlmış durum-
da...
Ülkenin en ağırlıkb sendikalan-
ndan Metal-İş'in başkanı, sosyal
demokrat partinin ağır toplan-
ndan Leif Blomberg, Pabne Mer-
kezi'nin yönetim kurulunun baş-
kanı. Onun için Avrupa'nın en
önemli sorunlanndan birisi olan
işsizbk, bir sınıf sorunu:
- Avrupa'nın öncelikle ilgilenil-
mesi gereken sorunlannın başında
işsizlik geliyor. Bugün toplum için-
de, iş sahibi olanlar \e olmayanları
ayıran kesin bir sınır >ar. Ortaya,
kaynaklan paylaşma politikası
çıkıyor. Kişinin iş sahibi olma
hakkını nasıl garantileveceğiz?
İşsizlik sorunu, u-kçılık ve yabancı
düşmanlığı gibi diğer toplumsal so-
runlardan bağımsız olarak ele
almamaz. Rekabet arttıkça, birey-
ler arasındaki ilişkiler de sertleşir.
Bugün, söz ve eylem olarak göç-
menlere karşı giderek artan şiddete
tanık oluyonız. Bir toplumun denge
içinde var olması için, önce
ırkçdıkla baş edilmelidir.
Blomberg; geçım güçlüğünün,
ışsızbğin, bıreyleri pobtikadan
uzaklaştırdığı ve umutsuz bir ya-
şam biçimine sürükJediği görii-
şünde. Bu noktada, ideoloji konu-
sunun üzerine ozelbkle eğilmenin
yararlı olacağını savunuyor. Bi-
reylerin. yalnız bir ada gibi ya-
şadığı toplumun, tehlikeli toplum
olduğunu vurguluyor. :