25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
27 AĞUSTOS1993 CUM A CUMHURİYET SAYFA HABERLER Suikast Göztepe'de MİT göırevM ökUhiildii tstanbul Haber Servisi - ! Göztepe'de silahlı üç kişinin ! şaldınsına uğrayan bir Milli ; İstihbaratTeşkilaü(MİT) • görevlisi öldü. Olayı Devrimci ' Sol Silahlı Devrim Birlikleri • üstlendi.Göztepe'dekibirhalı . sahada futbol oynayan MİT ; görevlisi 35 yaşındaki Recep ; Sflo, dün gece silahb üç kişinin saldınsına uğradı. Olay • yerinde hayatıra kaybeden • Silo daha sonra, Kartal '• Devlet Hastanesi'ne jkaldınldı. Silahlı ! saldırganlann olay yerine ; Kozyatağı'ndagaspettikleri ; 34 TCM 40 plakalı ticari ! taksiyle geldikleri. şoförünü ' ise bagajına kilitledikleri beürlendi Polisin olaydan sonra yaptığı araştırmalar , sonucu gaspedilen taksi, • Erenköy Güven Sokak'ta ' terkedilmiş olarak ele geçirildi. Taksi şpförü ise ; bagajda elleri bağlanmış ; vaziyette bulundu. Edinilen ; bilgiye göre, M İT'te görevli • olduğu belirlenen Recep • Silo'nun her çarşamba ! Göztepe'deki halı sahaya ; futbol oynamak için geldiği | belirtildi. Gazetemizi ; telefonla arayan kimliği ; belirsiz bir kışi, olayı • Etevrimci Sol Silahlı Devrim i Birlikleri adına üstlendi. i Telefondaki kişi. Güneydoğu ! başta olmak üzere ülkedeki ; baskılan ve işkenceleri ; protesto ettiklerini ; belirterek/'İşkencecilerden j hesap sorulacak, ! cezalandırmalanmız devam '• edecek" dedi. Batman iFestivali'ne ikiııei kez ret ; BATMAN (Cumhuriyet) - ; însan Haklan Demeğj ile | Petrol-İş, Sendikası'nm 1 ortaklaşa düzenlemek • istedikleri "Banş ve Kültür ! Festivali"ne ikınci kez izin , verilmedi. Vali Zeki Şanal, ! "Ben de düzenlenmesinden yanayım, ama hassas günler geçiriyoruz" dedi. Daha önce 7-8 ağustos günlerinde yapılması beklenirken bölgedeki olaylarda artış görülmesi üzerine 27-28-29 ağustos ; tarihlerinde yapılması kararlaşünlan Banş ve Kültür Festivali. valilik karanyla belirsiz bir tarihe ertelendi. İHD ve Petrol-İş Sendikası yetkilileri, Vali Zeki Şanal'ın bölgedeki olayiarda görülen artış üzerine festivali ertelediğini söylediler. Petrol-Iş Sendikası temsildleri, Vali Zeki Şanal'ın festıvalin düzenlenmesi konusunda olumlu bir yaklaşım içinde olduğunu belirttiler. Diyarbakır Festivali yasaklama endişesi DİYARBAKIR (Cumhuriyet) - Diyarbakır'da 3-4 eylül tarihlerinde yapılması planlanan Banş ve Kardeşlik Festivali'ne il valiliğinin izin vermemesi halinde, dünyanın çeşitli yerlerinden gelecek konuklann ülkelerine değişik izlenimlerle dönebilecekleri belirtildi. Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti'nde; demokralik kitle örgütlerinden oluşan Demokrasi Platformu, Tes-İş 1 Nolu Şube Başkanı Ali Öncü ve DEP İl Başkanı Edip Yüdız önderliğinde dün bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda konuşan Ali Öncü, Diyarbakır'da düzenlenecek olan 'Banş ve Kardeşlik Festivali'ne il valiliğinin izin vermemesi halinde dünyanın çeşitli yerlerinden gelen konuklann ülkelerine. devletin banşa karşı çıktığı ve mevcut sorunlann çözümünün silah ile düşünüldüğü yönünde görüşlerle dönebileceklerini belırtti. Öncü. 1984'ten başlayarak 1993 yılının ilk altı ayına kadar olan süre içinde bölgede sürmekte olan kirli savaşta on bınin üzerinde insanın yaşamını yitirdiğini ve milyonlarca insanın da her an ölebileceğı psikolojisini taşıdığını vurguladı. Baki Erdoğan'ın babası Mahmut Erdoğan polis, savcılık ve doktorlan suçladı: POLÎTÎKA GLÖVLÜGÜ GözaltındaişkenceyeörtbasİZMİR (Cumhuriyet Ege Bü- rosu)-Aydın Emniyet Müdûr- lüğü'nde gözaltındayken ölen Baki Erdoğan'ın babası Mah- mut Erdoğan, oğlunun gördüğü işkence sonucu yaşamını yitir- diğini öne sürürek "Polis, savcı- uk ve hastane yetkilileri olayı örtbas etme çabası içindeler" de- di. Baki Erdoğan'ın ölümüyle sonuçlanan olayla ilgili Aydın- da incelemelerde bulunan ÇHD, İHD, İHV. İzmır Tabip Odası ve İzmir Barosu'ndan bı- rer üyeden oluşan heyet, İzmir İHD'de düzenlediği basın top- lanüsında Baki Erdoğanın parmaklannda. ayaklannda. • Aydın Emniyeti'nde gözaltına almdıkan sonra ölen Baki Erdoğan olayıyla ilgili Aydın'da incelemeler yapan demokratik kitle örgütleri, Erdoğan'ın parmaklannda, ayaklannda, kollannda ve başmda yara izlerinin bulunduğunu öne sürdüler. kollannda ve başında yara izle- rinin bulunduğunu, klasik otopsi yapılarak olayın örtbas edilmeye çalışıldığmı öne sür- düler . Erdoğan sağlıklıydı İHD İzmir Şubesı'nde Ay- dın'a giden heyetin düzenlediği basın toplantısına katılan Baki Erdoğan'ın babası Mahmut Erdoğan. 29 yaşındaki oğlunun hasta olmadığını, sağlık duru- munun çok iyi olduğunu belir- terek olayı şöyle anlattı: "Baki'nin 10 ağustos günü gö- zaltına alındığını öğrendim. Aj- dın'a giderek ÎHD Başkanı Avu- kat Erol Ertuğrul'dan vardım is- tedün. Oğlumun Avdın Emnfvet Müdürlügü'nde gözaltında oldu- ğunu öğrendim. Emniyet Mü- dürlüğü yetkilileri, 23 ağustosta mahkemeye sevk edileceklerini söylemişler. Oğlumun sağlık du- rumunun iyi olduğunu öğrenince Muğla'ja döndüm. Avdın'dan aynldıktan 9 saat sonra jandar- ma bana oğlumun öldüğünü ha- ber \erdi ve cenazesini almam için Avdın'a gitmemi istedi. Aydın Devlet Hastanesi'ne gitti- ğinıde polisler etrafımı sardılar. Oğlumun vüzünü görmek >e otopsisinde bulunmak istedim, buna izin vermediler, biraz dire- nince beni Merkez Karakolu- nda 3 saat gözaltında tuttular. GÜndem'de ii özGİin BASIN susTimı AMAI açlıkgnevi 5. gününde Özgür Gündem gazetesi çauşanlannuı, açlık grevi 5. gününde. Özgür Gündem gazetesi çaltşanları gazetelerinin kapatma istemini ve muhabirlere yönelik gözaltı ve baskılan protesto amacıyla salı günü tnsan Haklan Derneği'nde açlık grevine başlamışlardı. Gazete çalışanlarının eylemine destek amacıyla dün DEP Maltepe örgütü üyeleri de açlık grevine katıldı. Ispartalılar Civan'ın karannda sadece paranın rol oynamadığını düşünüyor: Ihanetin gerekçesiruhsaldengesizfik GÜLÇtN ÎLCİ ISPARTA - Isparta Belediye Başkanı Altan Raşit Civan'ın DYP'den RP'ye geç- mesinin kentte yaratüğı şaşkınlık sürüyor. Ispartalı şaşkm, DYP sessiz. belediye çalı- şanı yorgun ve sıkıntılı. Isparta'da tek gü- len RP'nın çiçeğı burnunda Belediye Baş- kanı Altan Raşit Civan ve tabii Refahçılar. Civan'ın makam odası, kendisini kutla- maya gelenlerle dolup taşıyor. Ziyaretçileri makam odasının kapısında, sağ tarafta RP İl Başkanlığı. sol tarafta da RP İlçe Baş- kanlığj çelenkleri karşıhyor. Isparta'da yoğunlaşan. "Demirel Ispar- ta'ya hiçbir şey yapmadı" söylentileri ve Demirel'e tepki, Süleyman Demirel'in poü- tikadan uzaklaşmasından sonra Civan'ın RP'ye geçmesinde kimlik buldu. DYP'nin kalesi Isparta'nın RP'li Beledi- ye Başkanı Civan. "Süleyman Demirerin üzerinizde hiç hakkı hukuku yok muydu? Ayıp olmadı mı Süleyman Bey'e" sorumu- za. şövle yanıl verdi. "Valla efendim. hak hukuk meselesine geiince... Gücümün yettiği ölçüde hizmetimi \erdim. Daha artık gücüm kaunadı. Bu hakkı ödedim." RP'ye geçişi- nin parayla pulla ılışkısı olmadığını söyle- >en Civan. Inanç meselesidir. Daha iyi hiz- met edeceğine inandığım için geçtim" dedi. Transferde para yok' Civan'a. Isparta'dan tüm partilen silece- ği ve DYP'yi Isparta'da tek parti yapacağı sözünü hatırlatınca Civan'ın yanıtı şöyle oldu: "Seçimlerden önceydi bu söz. Zaten secimlerde de yüzde 82 oy aldık" dedi. Isparta'nın RP'li beledive başkanı Altan Raşit Civan. RP'ye transferolayında para- nın söz konusu edilmediğinı sövledi. Ancak Altan Raşit Civan ne derse desın. Ispartalı buna inanmıyor. Herkes transfe- rin kaça yapıldığını konuşmor. Kiminin dilindc 20 milyar. kimininkınde 40 miljar. kimine göre ise RP'nin Ci\an'a ödediği transfer bedeli 50 milyar lıra. Bir Ispartalı şövle konuşu\or "Civan DYP'den a\rılmadan önce bana 'R P ile çok ciddi görüşmelerim siiriij or. Tek şartım. Isparta'da başladığun işleri tamam- layacak maddi desteği sağlamaları" diye açı- klama yapmıstı. Refaha geçtiğine göre bu desteği sağladı. para kopardı." Bir başka Ispartalının görüşü ise şöyle: U DYP ile arası iyi değildi. Son zama'nlar- da bir ruhsal dengesizliği de var. Yleblağ yüklü geldi herhalde." Otopsi bittikten sonra polis oto- su> la hastaneve geldim. Oğiumu morgda gördfiğümde, ayak par- maklannda. kollannda ve başı- nda yaralarvardı. A)Tica yüzün- de morlukların olduğunu gör- düm. Doktarlar bana oğlumun tüberküloz hastası olduğunu ve solunum vetmezliğinden öldüğü- nü söylediler. Ellerinde bir film vardı filme bakmak istedim, an- cak görevli doktorlar 'Belki ka- raciğer kanseridir. Parça aldık, Adli Tıp'a gönderdik. Adli tıp raponından sonra konulan teşhis size bildirilecektir' dediler. Ben bu arada otopsi sırasında savcı ve doktorlann yanı sıra bir avukatın bulundurulmasını iste- dim. ancak bu istemim yerine ge- tirilmedi. Oğlum gördüğü işken- ce sonucu ölmüştür. İlgililer hak- kında yasal işlem yapılması için savcılığa suç duyurusunda bulu- nacağım, aynca ikinci kez otosi- sinin yapıünasını talep edece- ğim."" Defin tartışması Erdoğan. "Polis cenazeyi Muğla'ya götürüp tören yapma- dan defnetmemi istedi. Ben de memleketim olan Sıvas'ın İmranlı ilçesine bağlı Karaca- öğren iiçesindeki aile mezarlığı- na defnedeceğimi söyledim. Bu sırada polislerle aramızda tartış- ma çıktı. Ancak uzun bir tarttş- ma sonucunda polis tarafından temin edilen bir araçla Sıvas'a götürmeme izin verildi. Polis bizi vollarda sürekli izüyordu, bu iz- İeme cenazeyi defnedinceye dek sürdü"dedi. Baki Erdoğan'ın işkence so- nucu öldüğünü öne süren İHD İzmir Şubesi Yönetim'Kurulu üyesi Günseli Kaya. "Bu tür olaylar ne bir başlangıç ne de bir sondur. Aydın'a heyet olarak gittiğimizde yetkililer Baki Er- doğan'ın tüberküloz olduğunu ve solunum yetmezliğinden öldüğü- nü öne sürdüler ve olayı örtbas etmeye çalıştılar"dedi. ÇHD İzmır Şubesi Başkanı Avukat Mehmet Yatar da Cumhuriyet Savası Hüseyin Erkan'la yaptığı görüşme ile il- gili olarak şu bileileri verdi: "Savcı, Baki Erdoğan'ın bilekle- rinde sıynkların olduğunu, bu- nun da kelepçelerin sıkması so- nucu meydana geldiğini, otopsi yapılarak iç organlarından par- çalar alınarak Istanbul Adli Tıp Kunımu'na gönderdiklerini söv- ledi. İşkencenin ispatlanması için kaslardan alınan parçalann inceienmesi gerekmektedir." Mercedes-Benz işte size dev imkan. Son model O-304 Mercedesler.., Neoplanlar sahibini bekliyor... 2000 yılının yolculuğunu uçak konforuyla süper lüks Neoplan otobüslerle İstanbul-Ankara- İstanbul hattında.,non stop, first class hizmetle başlatan Hola; Gerek artan talebi karşılamak gerekse yeni hatlarda bu uygar yolculuğu en iyi şekilde sunmak için, çağdaş ve yüksek standartlarına uyum sağlayacak İşletmecileri, Yatırımcıları ve Usta Kaptanları işbirliğine çağırıyor..ve iki dev imkan sunuyor. l)Türkiye'nin en büyük,dünyanın önde.gelen otobüs üreticisi Mercedes-Benz Türk A.Ş. işbirliğiyle ,özel donanımlı, çok özel yapım son model O-304 Mercedes'ler...Hepsi Hola için.., hepsi Hola'mn uçak konforuyla verdiği First Class hizmet için.... 2)Kendi konusunda diinya standartlarının en ileri teknolojisiyle üretim yapan Alman Neoplan çift katlı orjinal Skylinerler... Megalinerler...Hola için...sizler için... Hola şimdi bu dev iki imkanı size sunuyor..,sizleri hem iş sahibi hemde iyi bir yatırımla son model otobüs sahibi yapıyor...,çok uygun taksitlerle... Bu özel imkan sadece 18 seçkin kişiye.,.yararlamn... 2000 yılının yolculuğundan kazançlı çıkın...şimdi... Aynntılı bilgi için şahsen başvurunuz. Ankara Cinnah cad. 11/4 Çankaya-Ankara Tel.(4) 428 17 74-75-76 Fax.427 24 51 İstanbul İnönü Cad.33/1 Taksim-İstanbul Tel.293 22 11 (4hat) Fax.293 22 16 2000 yılının yolculuğu bugünden HIKMET ÇETİNKAYA Adaylar Atakta» SHP'de genel başkan adayları atağa kalktı... Üç genel başkan adayı Gürkan, Karayalçın ve Çakmur dün Ko- caeli'de düzenlenen böfge toplantısına katıldılar. Adaylar neler diyor? Üç genel başkan adayı da deneyimli politikacı. ikisi büyük şehir belediye başkanı, diğeri SHP Grup Başkan- vekili. Uçü de iyi konuşmacı, kitleleri sürükleyici. Aydın Güven Gürkan ın sloganı şu: "Temiz parti, temiz toplum..." Sanırız İSKİ olayından etkilenerek böyle bir kitapçık hazırlamış Gürkan. Başarıya ulaşmanın yolunun altını çizerken de sol değer ve ilkelerden sapılmaması gerek- tiğini söylüyor. Gürkan, zaman zaman gazetecileri eleştiriyor. Elbet haklı olduğu yanları da var, haksız olduğu yanları da. Bi- ze göre Aydın Güven Gürkan, diyalog kurmada zorluk çekiyor. Bunun için de fazla alıngan oluyor. Diyor ki: "Basında birtakım odaklar beni hükümeti bozmaya hevesli bir kartal gibi göstermeye çalışıyor. Ben iki koa- lisyonun da yapımına katkıda bulunan bir kişiyim. Kurul- masma yardım ettiğim hükümetlerde görev almayarak dışandan katkıda bulundum..." Doğru söylüyor Gürkan... Ama bir politikacı eleştirildiğinde kızmamalı, öfkelen- memeli. Eleştiren gazeteciye öfkeleneceği yerde onun- la oturup konuşmalı. Kendisini anlatmalı. Bunu yapmıyor Gürkan! Ya ne yapıyor? Kızıyor, öfkeleniyor... Aslında bu, tüm sosyal demokratların hastalığıdır. Eleştirdiğiniz zaman tüyleri diken diken olur hepsinin. Hemen karşı saldırıya geçerler. Üstelik acımasızca eleştiren kişiye yüklenirler. Aydın Güven Gürkan'ın DYP-SHP hükümetini bozma- ya yönelik elbet bir amacı olmaz. Ancak SHP Grup Baş- kanvekili olarak her zaman hükümeti eleştirmeye hakkı vardır. Zaten işlevi de bu olmalıdır. Gürkan eleştirir, ama bir bakan haber sızdırır gazete- lere: "Aydın Bey, SHP'nin hükumetten çekilmesini isti- yor..." SHP'de genel başkan adaylarının yartşı gerçekten de- mokratik bir ortamda başladı. Bunda Genel Sekreter Cevdet Selvi nin payı büyüktü. Selvi'ye göre üç adayın ayrı toplantılar yapması, parti tabanına etki yapmaya- caktı. Delegeler. üç adayı aynı ortamda dinlediklerinde yine "küçük hesaplar" bozulacaktı. Murat Karayalçın a geiince... Karayalçın "toplumsal dönüşüm projesini" açıklar- ken şu noktalara değiniyordu: "Sosyal demokratlar, rekabetçi piyasayı, tüm iktisadi kararlarda, genel gösterge olarak kavrarlar ve işleyişi- nin zorunluk olmadıkça özgür olmasmı yeğlerler. Bu, ekonomik demokrasinin en temel öğesidir. Dolayısıyla pîyasalardaki özgürluğü kısıtlayan uygulamalar, tekel- ler, uyum anlaşmaları, sosyal demokratlara göre kaldı- nlmalıdır. Türkiye'deki dört kişiden sadece biri vergi ödemektedir ve bunların çoğunluğunu ücretliler'oluştur- maktadır. Vergi tabanını yaygınlaştırmak gerekmekte- dir. Yaşadığımız sanayileşme süreci beraberinde etiun bir gelirler politikası ile donatılmadığından, ciddi bir sosyal adaletsizliği doğurmaktadır. Oysa sosyaldemok- ratlar, sanayileşme ile birlikte sosyal güvenlik sistemi- nin ve istihdam politikalarmm yaygınlaştırılmasını zo- runlu görürler." Yüksel Çakmur ise üç aday arasında "köktenci" bir tavır izliyor. Konuşmalarında kontrgerilladan hesap so- rulacağını, Milli Güvenlik Kurulu'nun kaldırılacağını söylüyor. Şöyle diyor Çakmur: ''Parlamentonun üzerinde hiçbir kuvvet ve kudret ota- maz, olmamalıdır. Genel başkan seçilirsem vepartimizi iktidara taşıyınca Milli Güvenlik Kurulu'nu kaldıraca- ğım. Yargısız infazlar oluyor ülkemizde. Hiç kimse bun- lara alkış tutamaz. Hukukun üstünlüğüne uymak zorun- dayız. Ülkemizde kontrgerilla konusu da çözülecektir. Bu konu da kalkacak, hatta sözü dahi edilemeyecek." SHP'de üç aday atakta. Şu anda şans ibresi ücünün de eşit. Bakalım önümüzdeki günlerde hangisinin şansı artacak? ANAP Yılmaz'dan rüşvet ve yolsıızluk öııerilerine destek ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Başbakan Tan- su Çfller'in, rüşvet ve yolsuzlu- ğu önlemek amacıyla getirdiği önerilere sıcak baktıklannı be- lirterek destek vermeye haar olduğunu açıkladı. Çiller'in. so- runun çözümünün dışmda ken- di imajını güçlendirme amacın- da okluğundan endişe ettikleri- ni söyleyen Yılmaz. "Ancak Sayın Başbakan'ın bu konudaki samimiyetini kanıtlaması lazun. Sayın Başbakan'ı. samimiyetini de ortav a koyması için, toplumu rahatsız eden İLKSAN ve İSKİ rezaletlerini açıklığa kavuştura- cak mekanizmaları çalışürmaya çağınyonK" dedi. Son toplantı ANAP MKYK, kongre ön- cesinde Mesut Yılmaz başkan- lığmda son toplantısını yaptı. Toplantıdan önce yaptığı ko- nuşmada. Başbakan Çiller'in rüşvet ve yolsuzluğa karşı mü- cadelede yeni öneriler getirdiği- ni ifade eden Yılmaz, "ANAP olarak, bu toplumsal hastalığın kökünün kazınması için getirile- cek her önleme sıcak bakıyonız. Bunun için Meclis'te destek sağ- lamaya hazınz" diye konuştu. Çiller'in getirdiği bazı somut önerilerin, üzerinde düşünül- memiş ve aceleyle hazırlanmış olduğunu söyleyen Yılmaz, önerilerin amacına hizmet et- mesi ve kötüye kullanılmaması- nı sağlamak için gereken katkı- yı sağlayacaklannı bildirdi. Çiller'in açıklamalanyla ilgili "Sayın Başbakan'ın bu konuyu samimiyetle çözümlemek, toplu- mu rahatsız eden uygulamalan ortadan kaklırmak amacnn dı- şında, bu konuyu kendi ima^m güçlendirmek için bir fırsat ola- rak değerlendirdiğinden eadişe ediyorum'* değerlendirmesini yapan Yılmaz, Çiller'in, endişe- İenni gidermek ve samimiyetini ortaya koymak için ÎLKSAN ve İSKİ olaylannın açıklığa ka- vuşmasını sağlamasını istedi. Başbakan'ın, mal beyanıyla ilgili uygulamayı dinamikleşti- receklerini ve mal beyanlannı bilgisayarla izleyeceklerini açıklamasını ise 'eksik' olarak niteleyen Yılmaz, servet beya- nının yanı sıra nereden buldun beyanının da yaşama geçirilme- si gerektiğini kaydetti. Yalnızca servet beyanının yeterli olma- yacağını savunan Yılmaz, kişi- lerin nereden bulduklannı da açıklamalannm sağlanmasını isteyerek "Sayın Başbakan bti- yorsa kendisi bizzat topluou bu konuda öncülük yapmak «fcıru- mundadır" dedi. Soruşturmalar yetersiz İLKSAN ve İSKİ olaylan- nın soruşturmalannın yetersiz olduğunu ileri süren Yılmaz, İLKSAN'da yalnızca devlet memuru durumunda olan yö- netim kurulu üyelerinin, İSKİ'- de ise sadece genel müdürün araşünldığını söyledi. Toplu- mun. her iki olayla ilgili olarak hangi siyasetçilerin bağlantısı olduğunu merak ettiğini ve bu- nun açıklığa kavuşturulması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, Başbakanhk Teftiş Kurulu ko- ordinasyonunda Maliye, Ada- let, İçişleri ve Bayındırlık ba- kanlıklan müfettişlerinden'bir soruşturma heyeti olusturul- masını istedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear