14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 AĞUSTOS1993 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA BREZÎLYA YERLİLERİ Yahiç ölmediler yasayı saymayı bibniyorlar DUNYADAN lUmut21. yüzyıldaKambocya I lk mavibereli taburlar Kam- boçya'yı yavaş yavaş terk ederken Japon askeri mühen- dıslen. kara yoluvla ağır yükleri- nı Sıanukvil nhtımına boşaltıyor. Himaye eylül ayı sonunda jasal olarak sona ereceği ıçın. Bırleş- miş Milletler"in Kamboçva'da görevlı askerleri. bavullannı topluyor. Böylece. 3 \ıl Kızıl Kmerler'in teröründen. lOyıl Vi- etnam'ın askeri işgalınden ve 18 ay BM gözetiminden sonra. eski krallık. kendi kendinı >önetmek için çalışmaya başladı. BM kuv- vetlerinin çekilmesi. Kamboçva'- da banşın sağlandığı anlamına gelmiyor. Çünkü bölgede silah- sızlanma tam olarak sağlanmış değil. Savaşa devam etme kararı ve- ren ve Kamboç>a"daki Vıemamlı topluluklan hedefle\en saldınla- ra yeniden başlayan Kızıl Kmer- ler. Kambocya'nın geçicı hiikü- metini istemiyor. Pol Pot \e adamlan. Kamboçya'nın. mayıs ayında vapılan Kurucu Meciis se- çimlcrinde rahat bir çoğunluk sağlayan eski müttefikleri, kralcı FUNCİ- NPEC ve Son Saım'ın LDPS (Lıberal De- mokrat Budist Parti) tarafindan yöneulmesini îstivor. E^ki mütte- fikleriyle Halk Partisi'nden olu- şan bugünkü geçici koalisyon hü- kümetini. "içi boş bir kabuğa" benzeten Kızıl Kmerler. hükü- meti "Vietnam'ın kuklası" olarak tanımlıvor. £t Kızıl Kmerler. son 2 ay içinde, Batı Kamboçya'yı ba^kenıe bağ- lavan yollar üzerindeki 20 köprü- >ü havaya uçurdu. Battambang'- la Phnom-Penh arasındaki yol- da. trafik birçok kez kesildi ve 10-12 ağustos arasında tamamen trafiğe kapandı. SianukvıTden Phnom-Penh'e gi- den trene 2 ağus- tosta yapılan saldın sonucu. yolculardan IO"u öldü. 4O'ı yara- landı. Treni sovan Kızıl Kmerler, yükler arasında bulunan lOOithal motosıkleti de aldı. Bu tür saldı- nlannın vanı sıra. özellikle Tay- land sınınnda BM'nin Tayland"- la olan ilışkilerinde de sorunlar çı- kardılar. Bangkok'un jalanla- malanna karşın. BM. 21 mavibe- B rezilya'da altın madencılerinin 73 verliyı öldürmesi üzerine. Devlet Başkanı Itamar Franco. Ulusal Savunma Konseyi'ni acil ön- ' lem için toplantıya cağırdı; ordudan katillerin bulunması için yardım istedı. Askeri ve sivil yetkililerden oluşan konsey, ulusal savun- ma konusunda Devlet Başkanı'na bilgi ver- mekle yükümlü. Brezilya ordusu. yer- li haklanna pek sıcak bakmıyor. Ancak Bre- zilya'nın yıllardır tanık olduğu yerli kıyımının bu boyutlara varması karşısında. kamuoyu olağanüstü tepki gösteriyor. Ağustos ayının 15'inde altın arayan madencilerin Venezüela sının yakı- nlannda Yanomami bölgesinde ger- çekleştirdigı toplu kıyımda ölenlerin sayısı biiyük güçlüklerle belirlenebildı. Çünkü olay yerinde yalnızca 5 ceset bulundu. Brezılya Yerlilerini Koruma Örgütü"nde görevli. Yanomami yerli dilini konuşan Francisco Bezerra Di Lima. öldürülen 73 kişinınarasında 34 çocuk ve iki hamile kadının olduğunu belirtiyor. Di Lima. sağ kalan 4 kişiyi sorgulayarak ölenlenn kimliklenni saptayabildi. Tanıklar. olaydan he- men sonra çevrede gördükleri cesetle- rin yok olduğunu belırttiler. Yerlileri Koruma Örgütü. madenalerin olav- dan hemen sonra geri gelerek cesetleri yakınlardaki bir nehre attıklannı tah- • Ağustos ayının 15'inde altın arayan madencilerin Venezüela sının yakınlannda Yanomami bölgesinde gerçekleştirdiği toplu kıyımda ölenlerin sayısı büyük güçlüklerle belirlenebildi. min ettiğinden. nehrin dalgıçlar tarafi- ndan aranmasını istedı. BreziKa'nın yüksek tirajlı gazetesi "Sunday in Folha de Sao Paulo'da olay hakkında görüşlerini belırten Se- natör Jarbas Passarinho. katliamı la- netleyerek. "Suçlular kesinükle va- kalanıp cezalandırılmalıdır" dedı. Di- ByORAI'l n | ( M i < İW Svrvt . ğer bir gazetede de olay. "Be>azlann Vahşeti" olarak yorumlandı. Bölgede >apılan araşurma ve ince- lemeler, Yanomami yerlilerinin gele- nek ve görenekleri yüzünden sürekli engellenivor. Dış dünya ile çok kısıtlı ilişkiler ıçınde olan yerliler, ölülerinin isimlerini \ermeye pek istekli görün- miiyor. Olülerını yakmalan ve ikiden fazla sayı saymayı bilmemeleri. araştırmacı- lann işini aüçleştiriyor. 1980 yılında altın arayıcılannın. Yanoma- mi yerlilerinin bulundu- ğu ormanlık araziye el koyması. >erlılerın so- nunun başlangıcı oldu. Brezılva'da ve Venezüe- la'da yaşayan 20 bin Ya- nomami verlisi. 1987 yılından sonra dış dün- ya ıle ilişkne girmelen sonucu. »ıtma ve verem başta olmak üzerc. çeşitli hastalıklardan yaşamını vıtırdi Aynı dönemlerde 460 madenci uçak kazalannda ya da kendı aralanndaki çatışmalarda öldü. Yerlilerle madenci- lerin arasında çatışma çıkması. sıkhkla gorülen bır durum değıl. An- cak Adalet Bakanlığı yctkilileri. bira> önce yerliler ve madcnciler arasında çıkan çatışmanın. olaylara zemin hazı- rladığını belirtiyor. IMadenciler, yerlilerin kökünü kazıyor Yaym organlannın bildırdiğıne göre. Yanomami \erlilen. Venezüela sınır karakolunda görevli askerlere rehberlık yaparak stnınn Venezüela tarafında altın arayan Brezilyalı ma- dencilerin çalışmalannı görmezlikten gelmelerini sağlıvor. Buna karşılık as- kerler. madendlerden büyük miktar- larda altını. rüşvet olarak sızdınyor. Brezilyalı madenciler. aralanndan bazılannın kaynlmasına kızarak mi- silleme vapıvor ve bölgedeki verlılenn hemen hemen tümünün kökünü kazı- yor. Yerlilerin Şefi Antonio Yanomami. madencilerin. köyü kuşatarak verlilen öldürdüğünü bildıriyor ve "kadınları karnından, göğüslerinden ve boynun- dan bıçaklatarak parçalanmış vücut- larını üstüste >ığdılar" diyor. Ormana kaçanlan da kovalayarak orada öl- dürdüklerinı ilen sürüyor. Madencilerin. katİiamdan sonra Venezüela sınınnı geçerek kaçtıklan sanılıyor. James Brooke GEN ERAL BABANGIDA SEKIZ YILDIRIKTIDARDA Adt 'geçişhükümeti'olıınca demokrasiyegeçiş biraz zor D iktatör General İbra- hım BahaııgiJa, 1985 yıhnda, Sijerya'daki tüm darbelere artık son vermiş gibi görünen bir darbeyle yönetime geçmişti. Bir başka generah devi- rirken otoriter tutumlara son ve- rilmesi gerektiğinden, özgûr bir basının öneminden söz ediyordu. Bu sözler, Mijerya'mnsonunda demokrasiye geçeceğine, Afri- ka'nın en zengin ülkesi olarak kı- taya ısık tutacağına duyulan umutlan güclendirdi. Babangida'mn. iklidann sivil- lere teslim edilme\i için belirledi- ği süre, yarından sonra, yani cuma günü doluyor. Fakat au'ş kırıkhklarıyla geçen bir yılın ardından, bu tarihe degüven duy- mak zor. Detnokratik geçiş için yapılan onca hazırhktan sonra (ordu. iki rakip parti kurdıtrdu) Babangi- da, seçimleri iki kez erteledi. 12 hazhranda seçimlerin yapılması- na izin verdi,fakat bu kez de se- çimlerde hazı usulsüzlüklerin ya- sandığmı re partilerin oy satın aUhğını öne sürerek sonuçlan açtklamadı. L'lke, şimdi bir çalkantmın eşi- ğinde gibi gözüküyor. Ekonomik sorunlar giderek hüyüyor, ordu- da iç çekişmeler yasanıyor. Babangida, geçen hafta yaptığı bir konuşmada, ülkenin askeri liderlerine istifasını rerdi- ğini ve yeni bir hükümet kurul- masını kabul ettiğini açıkladı. Fakat istifasının kabul edilme- yebileceğini açıklamadı. Bu bir yana, yeni "geçıs hükumetı'nin yapısı, hangigüçlerden olusabile- ceğiyle ilgiu' en küçük bir bilgi bile vermedi. Kısacası, hcr za- manki Babangida 'ydı: Büyük m- atler, küçük ayrıntılar... Doğal olarak, konusma pek çok Sijeryab'nuı kafasındaki çok tetnel bir soruyu yanıtsız bıraktı: Ordu, iktidan sivillere bı- rakacak nu? Bölgenin en zengin SİKüfa»JJorkEimes ve en kalabaltk nüfuslu ülkesinde demokrasi kurulamazsa, kıtaıun başka yerlerinde kurulması şansı çok azalacak. Bu yüzden Afri- ka'ntn önemli bir kesimi, ülkede yaşananları dikkaıle izh'yor. Zaten haziran seçimlerinin ip- tali.yeterince büyük hirjelaketti. Yüzde 70'lere varan enjiasyonla ve 32 tnilyar dolarhk dış borçla General İbrahim Babangida başa çıkmak için, Sijerya'nm yardım beklediği Batılt ülkeler, ordunun verdiği sözleriyerine ge- tirmemesi durumunda, yaptınm uygulama tehditleri savurdular. Fakat ekonomik durumun kötü- lüğü gö'zönüne ahndığtnda, yaptırımlann cezai değil, sembo- lik olacağı düşünülüyor. Komşu ülkeler, ekonomik ve politik açıdan baskın bir konum- da olan Sijerya'daki huzursuzlu- ğun körüklediği ayaklanmalann, kendi topraklarına sıçraması- ndan korktıyor. Sijerya, bu bölgede, kendi otomobil endüstrisine sahip olan tek ülke. Ajaotuta 'da kurulan çe- lik fabrikusı, Afrika'daki Japon ve Avrupah çetik iireticilerinin ayağtm kaydtrabilir. Sijerya'ya poHtik birgüç olnta firsatım veren de bu ekonomik başanlar. Orneğin, LJberya'da yaşanan içsavaşa banşçı bir çö- züm getirme görevi, Sijerya'ya düşmüştü. Sijerya, demokrotik bir yönetime kavuşamadığı tak- dirde, Afrika'daki otoriter dev- letlerden birfarkı kalmayacak. Zaire Devlet Başkanı \fohutu Sese Seko. ülkesinin Batıh tarzda bir demokrasi benimseyeceğini söyledikten sonra, Belçika, Fran- sa ve ABD'nin ısrarlanna karşın bir arpa hoyu yol almadı. Babangida 'nın da hatırı sayıhr muhalijleri var. Hükümet in hazi- ran seçimlerindeki en büyük mu- hatifi Moshood Abiola ya, askeri iktidan uzatmaya yönelik her türlü planın meşruiyetine karşı çıkacağı konusunda güvenifebi- lir. Öteyandan Babangida, ordu- daki huzursuzlukla ilgili dediko- dularla da başa çıkrnak zorunda. Sijerya flalkının, Babangida'nın askerlerine duyduğu güvenin sarsılması da başka bir kaygı ne- deni. Bakahm önümüzdekihafta- lar neler gösterecek. General, şö'z verdiğigibi istifa edecek mi? İsti- fa etse bile, perde arkasında önemli bir rol üstlenecek nû? Eğer, konseydeki yetkililer ordu tarafindan atanırsa, geçiş hükü- meti ne kadar özerk olabiür? Bu durumda, muhaliflerin gözünde, hükümet konseyinin askeri bir cuntadan farkı kalmayacak. Son olarak, Moshood Abiola sorunu var. Yeni hükümet işbaşı- na geçerse, Moshood Abiola'yı, en önemli politik tabanı Yoruba etnik gruhunu uzaklastırmadan susturmanın bir yolunu bulması gerekecek. Generalle muhah'fleri arasında politik anlamda bir uz- laşmaya varma olasıbğt ise, an- cak demokratik bir yönetime he- men geçilmesi olasıağı kadar yakın. Kenocth B. Noble relinin Kızıl Kmerler tarafından 1 ağustosta 11 saat boyunca Tay- land topraklannda tutulduğunu ve Taylandlı askerlenn buna se- yirci kaldığj iddiasında ısrar edi- yor. Kızıl Kmerler. Tayland'ın ormanlık bölgelerinde ve özellik- le ormanlarla kaplı kuzey Kam- bocya"da denetimi arttınyor. BM araştırmacılan. "kraJlar"- ın ordusunu oluşturan 10 bin sa- vaşçının artık savaştan bıktığını ve yorulduğunu belirtiyor. Buna karşın kızıllar. ellennden geleni yapıyor: İletişimi bozmak. ulaşa- bildikleri köylere saldırmak. tren- leri so>mak, kuzey ve batıda ağaç ve değerli taş ticaretini kontrol et- mek gibi. Gelişmeler karşısında. dıyalog yanlılan bile sertleşmeye başladı ve Kamboçya Silahlı Kuv- vetlen saldınya geçü. Kamboçya hükümetinin baş- kan ortaklanndan Prens Rana- ridh. 8 ağustosta Bangkok'a yaptığı ziyarette, Kızıl Kremerler'in resmi (emsilcisi Khieu Sampfaaa'- la görüştü. Ama görüşmede so- mut ve olumlu bır sonuç elde edi- lemedi. Kamboçya'yla Kızıl Kmerler arasında anlaşma sağla- namadığından, bugünlerde yalnı- zca sılahlarkonuşuyor. Kamboç- ya güvenlik güçleri, özellikle Kızıl Kmerler'in kontrolünde bulunan kuzey bölgesine saldırma emrini almış durumda. Geçici hükümet. ülkede düzenı sağlama ve Kızıl Kmerlere karşı girişüği savaşı kazanmak için çalışmalannı sür- dürüyor. Ama hükümetin en bü- yük sorunu, para bulmak. Son olarak 3 milyon dolarhk bir fonu bu işe ayıran hükümet. askerleri tatmin edecek bir ücret ödeyemi- yor. Japonya'nın 4.2 milyon do- larhk yardımına karşın, asker maaşlan çok düşük. IHırsızhklara karşı acil önlem Kamboçya yeni anayasasının 25 ağustosta meciis tarafindan kabul edilmesı bekleniyor. Bu ge- lişmelerin dışında. BM güçleriyle devlet polisleri arasında yapılan görüşmeler sonucunda, başkent- te büyük boyutlardakı hırsızlıkla- ra karşı acil önlemler alınmasına karar verildi. Geçici hükümet, bölgede gü- venliğın sağlanabilmesi için kom- şu ülkelerle ilişkileri gehştirmeye çahşıyor. Hükümet, Laos'tan ve Tayland'dan sonra, bu ay sonun- da Vietnam'a gitmeyi planlarken ülke içindeki sonınlar. özellikle Kızıl Kmerler sorunu çözümlen- rniş değil. Kıal Kmerler. kaybet- tikleri köyleri geri almak için sa- vaşıyor. Bir yetkili şöyle diyor: " Aniaçları devlet güçleriyle büyük bir savaşa girmek değil; çünkü on- lar da yıllardır süren çatışmalar- dan dolayı yorgun düştü." Gözlemciler. Kamboçya'nın yaşamını sürdürebilmesi için, ya- bancı yardımj derhal gereksınimi olduğunu belirtıyor. Bu gereksi- nim. BM'nin ülkeden çekilmesiy- le kendini daha çok gösterecek. Kamboçya. önümüzdeki birkaç yıl daha ciddi sorunlarla karşı karşıya kalacak. Jean-Claude Pomonti Geçenyıl fırlatılan Mars Observer'dan hiçbirhaberyok Uzayauçan 12trilyonlira NASA'nın Mars'a gönderdiğı "MarsObserver'N adh uyduyla baelantısı kesildi. NASA. uydunun normal yörüngesini izlediğini, ancak hiçbir bağlantı kurulamadığını açıkladı. Mars Obsener'ın, gezegenin üzerine geldiği üçüncü gün olan geçen cumartesi günü yeryûzûyle bağlantısı kalmadı. Uçuş kontrolünü yapan uzmanlar, bağJantının yeniden kurulamayacağından endişe ediyor. Uzmanlann tek umudu, anzanın. uydunun sistemlerini çalıştıran saatte • Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA). sürekli aksayan bilgisayan onardığını düşünüyordu. oiması. Mars Observer. uzaya 11 ay önce fırlatılmıştı. Bu türolaylar, uydunun uzaya fırlatıldığı giinden bu yana sık sık yaşandı. Ancak her seferinde uydu. bağlantıvı otomatik olarak yeniden kurdu. NASA. sürekli aksayan bilgisayan onardığını düşünüyordu. NASA, bu kez uydunun kontrolünü yeniden ele alamazsa. bu 1 milyardolarlik(12triiyonlira)bir kayıp ve Mars gezegenini inceleme programında önemli bırgecikme anlamına gelecek. 1720 milyon kilometre yol katetti Geçen yıl. Cape Caneveral üssünden 25 eylülde fırlatılan Mars Observer. bugüne kadar 720 milyon kilometre katetti. Uydunun. bir Mars yılı süresince(687gün) gezegenin yörüngesinde kalması planlanıyor. Uydu, bu süre içerisinde Mars'ın binlerce fotoğrafını çekecek, ölçümleryapacak, meteoroloji ve jeolojisini inceleyecek. 250 bin sayfa buminik alette Haber Merkezi- Giderek daha fazla şirket. bilgisayardisketleri yerine, 600 megabyte'lık veri içerebilen (yaklaşık 250 bin sayfa eder) CD-Romlar kullanmaya başladı. CD-Romlar hem daha dayanıklı hem bilgileredahaçabuk ulaşılmasını sağlıyor hem de bilgisayar virüslerinden zarar görmüyor. Oldukça ucuza üretilebilen CD-Romlar, video klip ve animasyonlar içerebiliyor. Bazı CD-Romlar, şirket kayıtlannı, veri tabanlannı saklamakta; bazılan ise eğitim amaçlı olarak kullanılıyor. Uzmanlar. disketlerden CD-Romlara geçişin kaçınılmazlığını viirgularken Apple da. yeni makinelerinin yüzde 43'ünde CD-Rom sürücüsünün standart olarak alındığını söylüyor. BM'ninçokuluslulukanlayışı, birtedaviyöntemidir Gali: BM çokulusluluğu, bölgesd. iki vanlı ve ba- ğunsız uluslararasj etkiniiklerin yerini almayacak. BUTROS BLTROS GALİ BM Genel Sekreteri Ç okulusluluk, uzun süredir hedcf- lenen ancak çok az gerçekleştinl- miş bir ideali temsil ediyor: Ulus- lann banş ve kalkınma için gö- nüllü işbirliği. Bugün, çokulusluluk. ta- rihte olduğundan çok daha ı> ı bır biçinı- de işlıyor. Birleşmış Milletler'e üye ülkeler, örgü- teyeni sorumluluklaryükledi. Yeni ope- rasyonlann tehlikesi. pahalılığı ve bovu- tu, BM tanhındekı herşeyi geride bırakı- yor ve uluslararası ılışkılenn tarihinde ver alan ıck örneğı oluşturuyor. Angola. Kamboçya. El Sahador. Gürcistan. Haiti, Somali. Tacikistan ve eski Yugoslavva gibi ülkelerde olan bi- tenler. devlet sistcminin kurumlannı ko- rurken soğuk savaş sonrası banş ve gü- venlik yapısını biçimlendirmeye çalı- şmaktan başka birçabası yok BM'nin. Bu. uzak ve belırsız sonuçlan olan zor bir çaba. İki tür çirkin milliyetçiliğin; aşın milliyetçilık ve mikromilliyetçiliğin yükselişiyle bunu başarmak daha zor halc geldi. Bir vöndcn aşın milliyetçilerin yö- nelttıği saldınlargeliyor. Biryada birkaç büyük gücün her şeyi belirlediği yıllara özlem duyan aşın milliyetçiler, Bideşmiş Milletler'in. bu tür çıkarlan için bır örtü olmasını ve önceki yıllarda oynadığı görece marjinal role geri dönmesini isti- yor. Bosna ve Somali gibi durumlarda. ge- nel sckreter. politik görüşmeleri. insancıl yardımı ve banşı sağlama operasyon- îannı koordıne ettiği ya da askeri eyle- min zamanını onayladığı zaman, bunu güç ihtirasından değil. Güvenlik Konse- yi. kendisine bu >önde bir sonımluluk yüklediği için yapıyor. Şu anda gerçekleştirilençok sayıda ço- kuluslu operasyonda. Bırleşmiş Millet- ler. devletlerin parçalanmasına neden olan mikromilliyetçiliğin ve etnık ya da kabilc güçlennın yarattığı tehditlerle başa çıkmaya çahşıyor. Somali'dc devlet. onun egemen otori- tesi ve ülke bütünlüğü. bu baskılar sonu- cunda artık yok. Birleşmış Mılletlerin yapmaya çalıştığı. üyelerinden bırinin yasallığının yeniden kurulmasını sağla- mak. BM, aşın ve mikromilliyetçiliğin ara- sında, ulus devlctini uluslararası ya- şamın temel bır unsuru olarak korumayı ve devlctleri aydınlık bir çokuluslulukta bırarava getirmeyi amaçlıyor. Bövlece. bir yandan ortak bir amaç ıçın birlikte yürünürken. öte yandan ülkelcrin özel çıkarlannı korumalan mümkün ola- caktır. Bu başanlacaksa, hükümetler çok uluslu ya da tek uluslu olarak harekete geçmeyı umabilir. ancak bu iki yol, aynı anda kullanılmamalıdır. Bugün üye ülkeler. Birleşmiş Milletler güçlerinden. kendi askerlerini gönder- mek istemedikleri yerlere gitmesini isti- yor. Bazı ülkeler ise, kendi çabalan ye- terli olmadığı ya da yasal olarak kabul edilmedikleri zaman. Birleşmiş Millet- ler'den görüşmeleri >ürütmesini ıstiyor. Gittıkçe artan sayıda üye ülke. bazı so- runlann. BM'nin çabalanyla daha etkin bır bıçımde çözülcbilcccği sonucuna va- nyor. Böylelıkle. ortak güvenlik, düşü- nüldüğü gibi işlemeye başhyor. Atılan geri adımlara karşın, bu türça- balar, işleyen bir uluslararası sistem için umutlan canlandınyor. Bu sistem inşa edilecek ve korunacaksa, milliyetçiliğin çokuluslulukla birlikte yürümediği ve çokulusluluğun gerektirdiği disiplin sağ- lanamadığı zaman. hükümetler kökleş- miş tutumlannı aşmalı. Etnik ve mikro- milliyetçi gnıplann, sonu gelmeyen ayn- lıkçı hareketler nedeniyle işlemeyen bir dünyada. adalet ve refahın sağlanama- yacağını anlamalan gerekiyor. BM çokulusluluğu, bölgesel. iki yanlı ve bağımsız uluslararası etkiniiklerin ye- rini almayacaktır. Dünya halkı. demokrasinin adalet içinde ilerlemek için temel unsur olduğu- nu anlamıştır. Çokulusluluk, uluslarara- sı topluluğun demokrasisidir.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear