25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23AĞUSTOS1993 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DUNYADAN IÇM'ninknedikarüda boyunauygun|^"*V lay, ani bir ekonomık çıkışla I ~7 ~ ~ I I yorsunuz. Akşam, piyanoda, eski- '• • Baü'nın diklcatinj çeken * V T l M t i Î H P den Maoculann hiç sevmediğı Beet- ı I \ J F Çin'in, Beidaihe kenunde, <u * -*'*-V»*F * hovençalınıyor. **- lay, ani bir ekonomık çıkışla Batı'nın dikkatini çeken Çin'in, Beidaihe kentınde, jyerli ve yabancı yetkililerin kaldı|ı otelin resepsiyonunda yaşandı. Kentin görkemli binalanndan biri olan bu otelde, dünyanın en kala- bahk nüfusuna sahip ülkesmin gele- jceğini elınde tutan insanlar, zaman izaman biraraya gelir. Aktardığımız ı'olay sırasında müşteri, resepsiyon- daki görevliye hesabını kapatmak [için uluslararası bir kredi kartı j uzatlı ve aralannda şu konuşma ya- şandı: ı Görevli: Hayır, kredi kartlannı îkabul etmiyoruz. ! Müşteri: Peki ni- •—•—™ |çin? ; Görevü: Böyle bir hizmet sunmuyoruz. j Müşten: Bubırhız- ımet değıl. bütün dün- lyada kabul gören bir ;ödeme yöntemi. j Görevli: Burası Çin fve bizde bö>le bir uy- gulama yok. Müşteri: Uluslara- rası uygulamalar sizi — _ _ _ _ ilgilendirmiyor mu? Görevli: Hayır, bizi ilgilendirmi- yor. Görevli, en sonunda, günlerden pazar, bankalar da kapalı olduğun- jdan. Amerikan Dolan almayı kabul ietti... ! Devlet yöneticilerinin yazlan din- üenmek için geldiği Beidaihe, yaz gü- ,'neşi alünda rehavçte kapılmış ha- ıvasıyla, Deng Şiaoping'ın Çıni'ndekı |toplumsal değışımı frenleyen etken- 'leri gözler önüne seriyor. Burada. Çin'in bütün dünyada "yeni zengin- ,1er"den biri olduğu- ,'nu ileri sürerek pro- pagandasını yaptığı •değerler, lüksün tadı, 'hatta gösterişin izi lyok. Kentin caddele- Irinde Hongkong'dan ,ithal edilmiş ya da içalıntı otomobilleriy- ;le gezınenler, kişisel işleri için, önemli bir jyerdeki bir "amca" jüe göriişmek için jkente bırkaç gün- îüğüne gelmiş olan- jlar. Polis otomobille- riyle çevrilmiş kortej- jeri, Pekin Caddesı'- nde sabahtan akşa- ^na son hız gıdıp geli- yor. Ancak fazla jiızun kalmıyorlar. Çünkü Çin'de, parası olanlar için daha çe- kici yerler var. Beidaihe, Mao dönemine ait bir- çok ahşkanlığın sürdüğü bürokrasi- nin bir merkezi görünümünde. Ko- münist rejimin yöneticileri, halkın gözlennden ırak villalannda (kaldı- klan semtlere giden yollar ölümlüle- re kapalı, yabancılann ise girme şanslan hiç yok) dinknmeye geldiği kent, ternızlenmiş, çiçeklenmiş, daha gösterişli bir hale getirilmiş ve bir ölçüde küçük çaplı özel ticarete Vitrinde sergilenen çikletlerden satın almak isteyen bir anneye satıcı, çocuklann artık çok şımardığını söyleyerek, "Çiklet de ne işe yararmış!" diyor ve vazgeçmesini öğütlüyor. açılmış. Ancak yaz nüfusunun bü- yük bölümünü devrim emeklileri. yetkililer, hak eden ışçiler ve yurtdışından geri dönen diplomat- lar oluşturuyor. Bu hürokratik kastın, tüketimin zevklerinden ve belirli bir batılılaş- madan uzak kaldığı söylenemez. Plajlarda mayolu kadın ve erkekler, bırbirlerinin fotoğraflannı çekiyor ya da video kameralanyla görüntü- lüyor. Lokantada, "uluslararası tarzda sabah kahvaltsı" yapabılı- yorsunuz. Akşam, piyanoda, eski- den Maoculann hiç sevmediğı Beet- boven çalınıyor. Eskiden yalnızca yabancılann gı- rebildiği otel, bugün yerli yabana görevlilerle dolup taşıyor. Sokakta, kaldınmlar elektronik oyunlarla dolu. Ancak bütün bunlar. Çin'i re- formlardan önce görmüş herhangi birinın hemen fark edebileceği gibi. kökleri sökülemez davranışlann üzerine yerleştirilmiş gibi duruyor. örneğin, vitrinde sergilenen çiklet- lerden satın almak isteyen bir anne- ye satıcı, çocuklann artık çok şımar- dığını söyleyerek, "Çiklet de ne işe yararmç!" diyor ve — — vazgeçmesini öğütlü- yor. Unutmuş olabi- lecekler için. silahlı askerler, plaja kadar uzanan yolda devriye geziyor. Bu ortam içinde, Uzun Yürüyüş'ün üst yönetidlerinden hangilerinin yazın buraya gelip' kaldı- klannı belirlemek „ ^ — ^ ^ _ mümkün değil. Dün 89 yaşına basışını kutlayan Deng'in sağlığıyla ilgili söylentiler, etkin olan yönetıcilerin carunı sıkıyor. Ancak, rejimin gi- zemliliği içinde sorulan yaruthyor- lar. Dışişleri Bakaru, testis kanseri nedeniyle ameliyat olduğunu nere- deyse yalanlayacaktı. 22 ocaktan bu yana televizyonda bile hiç görülme- di. O zamandan beri. daha önce em- rinde çaiışmış birçok general öldü. Deng, 1976"da ölen Mao'nun uzun yaşama rekorunu çoktan gen- de bıraktı. Mao, öldüğünde 83 ya- şındaydı. Çan Kay- Şek ıse 1975"te öldü- ğünde 89 yaşındaydı. Deng, bu ıkı liderden daha uzun yaşa- masının vanı sıra.ta- rihte onlardan daha ıyi bir iz bırakacak. Uygulamalan. Mao'nun öldükten sonra arkasında bir bunalım yaşanma- ması için uyguladığı yöntemleri anımsatı- yor. Deng'in kalıcı zafen. bugünlerde anlatılmaya başlanı- yor. Küçük kızı Deng Rong. babasının ya- şamı üzenne kişisel anılannı topladığı kı- tabını yayımlıyor. Kitapta, Deng'in in- sancıl kışılığinin Şangay, geceleri 3. sûpergücün bir simgesidir. Ama cebinizde Çin parası yoksa, kentin ışıklan söner gider. yanısıra ne kadar yüce bir insan ol- duğu da anlatılıyor. Mao, yakınlan- nın böyle bir şey yapmalannı yasak- lamıştı. Bu olayı daha fazla gündeme geti- rcbilmck için, "Babam Deng Şiao* ping" adlı kitaptan bazı bölümler, "Ordu Cünlüğü" adlı gazetede 1 ağustostan itıbaren yayımlanmaya başladı. Herkes. Deng'den sonra Çin'de herhangi bir politik program çerçevesinde ordunun tam saygınlı- ğım kazanabilecck tek bir adam bu- lunmadığını bıliyor. Deng'den son- ra gelmcsi planlanan Jiang Zemin'in hiçbir zaman komutanlık yapma- masına karşın, askeri çevTeleri iyi bi- len bir kişi olarak gösterilme caba- lan, inandıncı değil. Başbakan Li Peng'in uzun süredir ortalarda gözükmemesi nedeniyle.' bunalım kuşkulan artıyor. Li, hasta yatağından bazen yazılı notlargön- dermekle yetiniyor. Yaşadığı doğ- rulanan Li'nin çok duyarlı dengeler üzerinde yürütülen sosyo-ekono- mik politikalara katılmamak için geri çckildıği iddialannı da gözardı etmemek gerekıyor. Li'nin "de facto* yerini alan Baş- bakan Yardımcısı Zu Rongji. eko- nomiyi kontrol altına aidığını söyle- yedursun. basında sürekli aşın böl- gecilik eğilimine karşı uyanlar yer abyor. Ekonominin aşın ısınmasına karşı alınan ilk önlemlere karşın, 146.8 mihon işsiz. ciddi bir sorun oluşturuyor. 36 milyonu kentlerde yaşayan bu ışsizlerin büyük bir ço- ğunluğu sosyal haklardan yoksun. Parasızlık nedeniyle ıkı avdır üc- retlerini alamayan memurlardan söz ediliyor. Beidaihe'deki yaz reha- veti. köylülerin yaptıklan gösteriler- de. üç yüz kadar resmi binava sal- dırdıklan gibi söylentileri engelle- meye yetmiyor. Çinüler. bu \ılın so- nuna kadar bir toplumsal çalkantı yaşanması endişelerini gizlemtyor. Deng yaşadığı sürece, kendisinden sonra görevi devralmak ıçın oluş- turduğu "ekjp". bu kadar çok belir- sizliğe karşın. halkın önünde tartış- maktan kaçınıyor. Ancak. birlık için sık sık yinelenen çağnlar. bu ekibın yapay olduğunu ve Deng'ın ölümününardından sorunlann baş- göstereceğini ortaya koyuyor. Francis Deron OOMPABAfl Rusyaya dahaçok Mississippıde zirveyebitmeyenyolcıduk erekü B azı Rus polid'kacılanna özgü, Batılı ülkelerle ve Japonya'- yla ılişkilerin her şeyden once geldiği saplantısı, ekonomık ve en- Büstriyel gelişmelerinde göz ka- inaştıncı sonuçlara ulaşmış oian Çin ^e Türkiye gibi komşu devletlerle . flişkilerin çok yönlü geüşmesine, ne yazık ki engel oluyor. ı Türkiye örneği, bizim açımızdan ayn bir öğreü'ci değer taşıyor. Özel- likle de bu ülkenin 10-15 yıl kadar önce Rusya'run bugün yaşadığı tür- den sorunlar ve zorluklar yaşamış olduğu gözönüne alınırsa. I Türkiye"yle ticari ve ekonomik ılişkilerin yararlan, yalnızca onun Rusya'nın komşusu olmasma da- yanmıyor; ayru zamanda Türklerin ürettiği mallann standartlannın, ^usya'nın gereksinimlerine hayli fiygun olmasında yatıyor. I İTürkiye'ye doğalgaz satışı ı Bir ay sonra. Türkiye ve Rusya hükümetJeri arasında, Türkiye'ye tioğal gaz ihraç edilmesi üzerine im- îalanan anlaşmanın dokuzuncu yıl- dönümü kutlanacak. Bu anlaşma uyannca, ülkemize bu yıl içinde 100 milyon dolar tutannda Türk malı it- hal edilmesi gerekiyor. ı Eczacıbaşı gibi firmalar tarafın- dan üretilen Türk ılaçlan, en yüksek uluslararası standartlarla uyum jçindedır. Rusya başkentinin binfcr- çe sakini ve konuğu, bunu kendi de- neyimiyle öğrenmiştir. ; Rusya ilaç pazannın özelliklerini göz önüne alan söz konusu firma, Moskova temsilcılıği ve eczanesinin Vanısıra, pekçok eski Sovyet Cum- puriyeti'nde de şubeler açmıştır. [ .Fırmanın. Rusya ılaç endüstrisi- pin gelişmesıne elinden geldiğince yardımcı olması da önemli bir kat- kıdır. İlaç paketleme malzemeleri üretecek bir ışletmenin altyapısı ta- tnamlanmıştır. Yine aynı fırmanın katkılanyla. Kazakistan ve Özbe- jcistan'da da benzeri ortak bir ilaç paketleme fabrikası kurulmuştur. Ivan Şarov D erme çatma kulübelerden ku- rulu, ısstz bir kasaba olan Jo- nestown, ABD'nin güneyin- deki Mississippi Deltası 'ndayer alan vepamuk tarlalarıyla çevrilipek çok kasabadan biri. Tıpkı güneyın öteki kasabaları gibi, Jonestonn da, ABD nin tüm ırkları aynı toplumsal çatıda birleştirme tarihıne, acı bir sonsözyazıyor. Bir zamanlar daha is- tikrarh bir ekono- mik yapıya ve daha karışık bir nüfusa sahip olan bütün bu kasabalarda, şimdi nüfusun yüzde 75- lÖO'ünü siyahlar oluşturuyor ve hep- si, yoksulluk ba- lağma giderek dahafazla saplanıyor. Uzmanlar, bu kasabaları, "Kent sornnlannın hüküm sürdüğü ktr'get- tokm" olarak tanımhyor. Çünkü tıp- kı kentlerin siyahlara ayrılan kenar mahalklerinde olduğu gibi, beyazlar, bu kasabaları terk ediyor; yoksulluk, issizlîk giderek bü- yüyor; giderek da- ha fazla sayıda in- san, işssizlik pa- • Jonestovvnlılar, siyah belediye başkanından mucize beklıyor. O ise, " Yetki var, ama ne işe yarar" diyor. £b?Scto £}orkS'ımcs rasınagüvenmeye başlıyor; suç oranı artıyor ve toplumsal yalıtdmışltk kendisini adamakıllı gösteriyor. Yaşananlar, güneyin en büyük ba- şarılarından birini, seçimlerde san- dıklardan siyah çıkarma başarısını gölgeliyor. Bütün ülkede, seçimle iş- başmagelen siyahyöneticilerinyüzde 20 si Mississippi ve Alabama 'dan çı- kıyor. IDikkate aknmaması gereken bölge Bu kasabalarda, siyahların daha çok tarımsal ekonomıye bağlı olma- smm izlerigörülüyor. Tarım sektörü, makineleşmeyüzünden şimdi çok da- ha az insana gereksinim duyuyor. Jonestotvn gibi yalıtdmış kasaba- lar, kentgettolarının oluşumu, bunla- rın oluşmasınaa ırkçılığın oynadığı rol, yoksulkesim için hazırlanan eko- nomik programlarm geleceğiyle ilgili tartışmaları da gündeme getirdi. Tennessee Üniversıtesi'nde coğrafya uzmanı olarak çalışan Charles S. Ai- ken, "1%0'Iardan bu yana Yazoo Deltası 'nda yeni bir çeşit siyahgetto- suortaya çıktı"dı\or. "Pek çok kişi, bu bölgelerisiyahİara ait, dikkate ah- nmaması ve yabtılması gereken yer- kr olarak görüyor." Delta 'da toplumsal yapı. Itep eşit- sizlik üzerine kuruiuydu. Birleşmeye kadar, nüfusun tamamını siyahların oluşturduğu Mound Bayou ve Wins- tonville kasabaları dışınaaki kasaba- ların hepsi, toplumsalenteg- rasyona kadar, siyah köle- leri kullanan beyazların kontrotii altındaydı. Jonestown, toplumsal en- tegrasyondan önce desiyah- ların çoğunlukta olduğu bölgelerden biriydi. 1950'de yapılan nüfus sayımında, kasabadaki 741 kişinin üçte ikisini si- yahların ohışıurdu- ğu görül- müştü. Fakat özellikle 1960'lar- da ' okul- lartn karışmaya başla- masıyla, beyazlar Memp- his, Cleveland gibi büyük kentlereyerleşmek üzere bu kasabayı terketmeye baş- ladı. Bugün nüfusun yüzde 95 'ini siyahlar oluşturuyor. Siyah- ların çoğu kır get- tolarının, eski gü- ney ırkçüığınm yeni bir türü oldu- • Alltgator •Shalby 1 • Glandor| •Rutovlll* î Mississippi Deltası'ndaki değişimler Gunnisof) Arcola Stedge Beooıt Sunfknvef ^ Crenshaw FriarsPoint " Jonestown ShtMby Mısstesip^ Oetası'ndaU _ kasabalarda siyah nOfusün Toplam nûfusa orant (yozde) 916 74! 1.M4 1,467 1,521 3.24$ ya bakıyor. Yatakta âylece yatsaıuz ve birileri sizi beslese, yataktan kalk- mazsuuz; olacağı bttdur." Bölgedeyaşaı angereksiyahgerek beyaz nüfus, sorunun, ırkçılığın çok ö'tesinde olduğunu, kavnak eksikliği- nin fe koşulları güçleştirdiğini dûşü- ü P k k k i i ^ kaS abalaruı geleceğiyle ilgili ikı tuhminde bulımu- \ or. Birincisi. kasahanm giderek çö- keceği ve sonunda belki de haritadan silineceği. İkincisi -ki belki bu seçenek çok daha korkımç- kasaba halkıntn•çare- sizlik içinde yaşanıaya devam edece- ği. 64 yaşındaki Bertha Saxston, "Marthin Lutfıer King, dağın tepesi- ne ulaşmak istediğini söylemişti" di- \or. "Öylegörünüyor ki, dağın tepesine yaklaşttğınuz her seferinde, hhileri hep bizi aşağı çekiyor." Peter Applebome ğunudüşünüyor. Küçük delta kasa- bai f'ü ~erine f?hm sosyologBru- n ü v o r "pek'çok%"iş"i, ce Hilhams, "Bütün Birle- v v • şik Devletler'de ırkçıhk var. Ama bu hiçbir yerde, Mis- sissippi'de olduğu gibi siste- matik değil. Burada hem di- nseltemellere hemgüneyge- leneğine dayandmlnuş güç- tii bir ırkçıhk var. Kırsalke- simdeki seçkinler bu duru- mu korumaya çabştyor" diye konuşuyor. Jonestovvn'daki bir servis istasyonunun sahibi olan Donald Lee Burnett, kasa- badaki birkaç siyah işada- mmdan biri. Burnett 'a kasa- bantn sorunlarıyla ilgtli so- rular sorulduğunda, 14 yaşı- ndaki annelerden, 30 ya- şındaki büyükannelerden ve aile kurumunun yozlaşması- ndan söz ediyor. Jones- town'a yeni iş olanakları sağlanması gerektiğini söy~ lüyor, ama ekonomik ham- lelerin tek başma sorunlara yanıt olamayacağuıı vur- guluyor: "İnsanlar, yaşadt- klan topluluğun sorumlulu- ğunu üstlenmetidir. Ya- şadığumz kasabada bunu görmüyorum. Yeni işler açı- larpu sağlayacak sonımhı- Jonesttnra'daki birkaç siyah işadamından biri olan Bumett, ırkdaşiarının vurdumduyma/lığından yakmıjor: "İnsan- btk duygusundan yoksunsa, 'ar < yaşadıkları topluluğun sorumluluğunu üstlenmelidir. Yaşadığımız kasabada bunu görmüyorum. Yeni işler açılsa hiçbir yere varamazsuuz. ^ a insan'ar. çalcsmalannı sağiayacak sorumluluk duygusundan yoksun olursa, varacağınız bir hedef yoktur. Yataktan Herkesyardımparası alma- Çikmadan öylece yatsanız \e birileri sizi besJese, yataktan hiç kalkmazsınız." Köşekapmaccı Olimpiyat Oyunlan vetuhaf biroyun • Han Dongfang, birişçi lideriyken gözden düşmüştü. Çin'edönüşü, güvenliğin gözünden kaçmadı. B ağımsız bir işçi lideri olan Han Dongfeng'ın tek amacı, ülkesi Çin'e geri dönebil- mek. Son bir yılını ABD'de geçi- ren, geçen nisan ayında Başkan Clinton'la tanışan Han, böylesine basıt bir isteğin bile kolay kolay elde edilmediğiru öğreniyor bu günlerde. Geçtiğimiz hafta içinde gizlke Çin'e geri dönen, ancak polis tara- fından yakalanan ve apar topar sı- nırdışı edilerek Hong Kong'a yollanan Han'ın şu anda elinde yalnızca yedi günlük Hong Kong sizesi var. Vizenın uzaülması için ya da yeni bir ABD vizesi almak için hiç bir başvuruda bulunma- yan Han, HongKong'daki yetkili- lerin kendisini anavataruna geri yollamak zorunda kalacaklannı umuyor. Bir demiryolu işçısiyken 1989'- daki Tiananmen Meydanı olaylan sırasında gayriresmi işçiler birliği lideri olan Han, daha sonra hapse atılarak işkence görmüş ve idamla tehdit edilmişti. Yapuklannın yanlış olduğunu kabul etmeye yanaşmayan Han'a sinirlenen cezaevi yetkilileri, onu veremli hastalarla aynı koğuşa yerleştirmişler. Han, 1991 nisaru- nda serbest bırakıldığında vereme yakalanmışu ve öylesine ağır du- rumdaydı ki, yetkililer ellerinde öl- mesinden korkuyordu. Han, iyileş- tikten sonra baoh gazete- cilere, kendi- sine yapılan- lan anlatma- ya başladı. Bir yandan da bağımsız bir işçi birliği kurma plan- lannı da du- yuruyordu. Hükümet, dış baskılara boyun eğerek pasaport çıkartmasına ve veremini tedavi ettirmek için ABD'ye gitmesine izin verdi. Han, geçen hafta kimli- ğini gizlemeyi başararak küçük bir sınır istasyonundan Çin'e geri gir- di. Ancak otellerdeki müşteri kayı- tlannı inceleyen güvenlik ajanlan. sınır görevlilerinden daha dıkkatli pktılar ve Han ertesi sabah kaldığı otel odasına baskın düzenleyen polis tarafından gözaluna alınarak sınırdışı edildi. Olay şimdiden Washington ve Pekin arasındaki ilişkileri gergin- leştirmeye başladı bile. NVashing- ton'dan yapılan bir açıklamada, Çin'in hareketinin, Uluslararası Insan Haklan Evrensel Bildirisi'- nin tüm insanlara anavatanlanna dönme hakkı tanıyan maddesine aykın olduğu belirtildi. Öfkelenerek bu bildiriye karşıbk veren Çin ise, Batı'yı, Han'ı kul- lanarak ülkede kanşıklık yarauna- ya ve Pekin'in 2000 Olimpiyatlan'- na evsahipliği yapma şansını elin- den almaya çalışmakla suçluyor. Çin kontrolündeki bir Hong Kong eazetesi olan "Weo Wei Po", "Clkesine ihanet etmiş bulıt- nan bu Çin karşıtı adam, Çin'den nefret eden uluslararası begemoo- yacıların körü nivetlerinin oyuncağı olmuştur. Kesinlikle ülkede kanşıklık çıkarmayı amaçlayan Batılı güçler tarafından kontrol edi- len bir piyondur" diye yazdı. Dışiş- leri Bakanlığ] ise, Han'la ilgiu' yo- rum yapmayı reddetti. NicnolasD.Kristof Rusçuklu ayyaş Ustünden tren geçti sigara içti H aber Merkezi - Demiryolu raylan üzerinde sızıp kalan ve üzerinden tren gecen bir adam, burnu bile kanamadan aya- ğa kalktı. Rusçuk'ta arkadaşlanyla birlik- te bir barda aşuı derecede içki içen 45 yaşındaki Hrista Dobrev, de- miryolunda sızıp kaldı. Polis yetki- lileri, dün gece tren gectiği sırada raylar üzerinde bir adamın yat- makta olduğunu son anda fark et- tiler. Ancak tren gittikten sonra şansb sarhoş birdenbire ayağa kal- karak çevredekilerin şaşkın bakı- şlan arasında polısten sigara istedi. Doktorlar, sarhoşun hayatını alkolün kurtardığını belirterek, "Trenin geçerken çıkardığı gürûl- tüyle kendine gelip kıpırdasaydı, paramparça olması işten bile değfl- dj"dediler.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear