13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHUBİYET 29 TEMMUZ1993 PERŞEMBE 12 DIZIYAZI R A' iı: A ... Franko Ispanyası ve Kürt Sorunu Kemal Burkayia iki ay önce AbduUah Öcaİan'uı basın toplantısında karşılaşmıştık. O - zaman, nereden nereye demiştim kendi kendime. Burkay 1a çok eski birdostluğumuz>ar. 12Mart 1971 ydındaki askeri darbe sonrasmda, biriikte Türkiye tşçi Partisi (TİP) davasında ruruklanmış ve yargılanmıştık. Arşivdeki resimleri kanştırırken 22 yıl önceki resmimizi buldum. Mahkemede yan yana otunıyorduk. Kemal Burkay sosyalist. TtP'in 6O'lı yiUarda Tunceii il başkanlığını yapti ve merkez yönetiminde bulundu. Kemal Burkay, kendi ifadesiyle Dersim'li. KemalBurkay Kürt. İ970'liyülarda TİP'in Kürt sorunundaki tutumunu yetersiz bularak Kürdistan Sosyalist Partisi'ni kurdu. O dönem Kemal Burkay'ın önderliğindeki hareket, yayın organının ismi nedeniyle "Ozgürlük YolıT diye anılır. özgürlük Yolu grubu, 12 Eylül öncesi Doğu ve Güneydoğu Anadolu yöresinde en etkili solcu gnıplardan birisiydi. Örneğin Diyarbakır Belediye Başkanltğını kazanan ve 12 Eylül'e kadar bu şehrin başkanlığını yüriiten Mebdi Zana da bu gnıbun desteğini alarak seçilmişti. ^ ^ Kemal Burkay. TtP davasından tahliye olmuş. arkasından 8 yülık hüküm gelince yurtdtşına çıkmıştı. 1974 affıyla Türkiye'ye geri döndü. 12 Eylül askeri darbesine kadar siyasi çahşmalarını Türkiye'de yüriiten Burkay, darbe sonrası yeniden yurtdışına çıktı ve halen yurtdjşında yaşıyor. Askeri yönetim tarafuidan vatandaşlıktan da çıkanlan Burkay, Kürt siyasetçüeri içinde en tecriibelilerden. 12 Eylül askeri y önetiminin baskrcı ve şiddet yanbsı politikası, Kürtlerin yoğun olarak y aşadığı Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da, y asal >e bartşçı siyasi mücadeleyi savunan gruplann hızla erimesine y ot açtı. PKK, Kürtlerin şiddete karşı şiddet alternatifi olarak hızla gelişti. Burkay'ın önderlik ettiği Kürdistan SosyaÛst Partisi ile PKK arasında ölümlü çatışmalara varan bir kavga süreci yaşandı. Öcalan'ın geçen mart av ında ateşkes ilan etmesiy le biriikte, Kürt örgütleri arasındaki kavgalar da sona erdi. Öcalan, Burkay ve Talabani bir araya geldüer. PKK'nın ateşkes karannı desteklediklerini ilan ettiler. Burkay 1a basın toplantısında karşılâştığımızda Kürt sorunu üzerine sohbet etmiştik. Burkay o göriişme sırasında, Türk devletinin bazı adımlar atması gerektiğini savunuyordu. Daha sonra uzun bir görüşme yapmak üzere randevulaştık ve Avnıpa'da konuştuk. Burkay, Kürt sorununun banşçı çözümünde ısrarlı, PKK'yla ittifakına rağmen bu tutumunu sürdürüyor. Burkayia Türkiye'ye dönmesi, Bingöl olayianndan sonra ortaya çıkan dunım, federasy on. Kemalizm, 12 Mart 1971, TIP Davası. Yer Ankara. Sanıklar bölümünde Turgut Kazan, Adfl OzkoK Behice Boran, Şaban Erik, Osman Sakalsız, Yalçm Cerit ile ikinci sırada sağdan sola: Oral Çabşiar ve Kemal Burkay yan yana oturu- vorlar. sanat, edebiyat ve kadın özgürlügü üzerine uzun bir sohbet v aptık. Burkay, şu anda tırmanan şiddete rağmen banş umudunu koruyor ve bir kaç aylık bir süre sonunda yeniden ateşkes ortamına gelinebüeceğini düşünüyor. Ama, bartşçı çözümde esas adım atması gereken taraf olarak Türk hükümetini görüyor. Bizim de dileğimiz, Güneydoğu'daki sav aşın bir an önfe sona ermesi. Ancak bunun için önce si> asi çözüm noktasında Türkiye'de bir mutabakat ounası gerekiyor. Hâlâ askeri çözümde ısrar edenlerin, bunun bir işe yaramadjğmı kabul etmeleri şart. Kürt sorununun bu ölçüde kanlı bir hale gehnesinin en büyük nedenlerinden birisi. 12 EylüTün baskı rejimidir. Şiddet şiddeti körükledi. Franko fspanyası'nda yaşanan süreç bizde de yaşandı. İspanya'nın Bask yöresindeki ET A örgütünün gelişmesinin ana nedeni Franko diktatörlüğu idi. Franko diktatörlüğünün yıküması ve demokratik ortanun gelişmesiyle biriikte, Bask sorununun çözümünde de olumJu adımlar atıldı. Bask \ öresine özerklik tanmdı ve ET A örgütunün şiddet eylemleri etkisini yitirerek lokalize oldu. Bizde hâlâ 12 Eylül kafasıyla Kürt sorunu çözübnek isteniyor ve siyasi çözüntü dile getirenlerin önüne çıkılıvor. Fakat bunun sonu yoktur. Türkiye, sonunda sorunu demokrasi ve barış ortamında çözecektir. Daha çok kan dökülmeden bu noktaya gelinmesi dileğimizi bir kez daha vurgulamak istivonız. DRAI. < VI/-/SSV- İR ^teşkesin, tek taraflı devaııı edemeyeceği açıkü'KEMAL BURKA Y'LA KÜRT SORUNU ORAL CALISLAR -ı- on görüşmemizde, Bekaa -—--•-— Bekaa vadi- ^ S doğmuştu. Türkiye'de yeni- den Kürt mesetesine iiişkin bazı adımlann atdabikceği koşullanmn doğduğuna inanıyorduk hep birlikte. Ve böyle bir umutlu ha\a içindetdik. Ama öte yandan Türk doletinin tutumuna iiişkin çok da umut verici gelişmeler olmadığı noktası- A iJL teşkes ve ardından diyaloğun gerçekleşmesiiçin eümizdengeleni yaptık.Hem tarafları Sav.nKema.Bur- uyaraık.ortamın kay diyerek, daha önce yeniden ISltllmamaSl kuflandıklan üsluptan ol- : r : n hpm dp vprrplitpn dukça farkb bir üdup kul- ıçın, nem ue gerçenıen smde ikinci ateşkes dönemiy- lanarak, "Biz araşördık, bariŞ lÇin,ÇOZÜm IÇin di. Ve ikinci ateşkes dönemi Sayın Burkay'ın Türkiye'- .,nf,,M n/,/lmns, ^in >e gelmesinde hiçbir sakı- yOUUl OÇlimOSl IÇin. nca yoktur" ifadesi kul- Ancak bu hûkümetin lanıldı. Bir üslupdeğisüdjği , , » ^» . ». hissettik. Ben sJze^SunS tutumuna bügll idi. sormuştum: •Türkiye'ye BunUtt İçİtt de KÜtt dönecek mısınız bu açıkla- . . . -î madan sonra" di>e.Siz de IStekierUUn tUttUİ ^ d ^ İ T a t ohnasabile,parça parçadaolsa, karşılanmasıgerekirdi. BURKAY - Bu, içtenlikli olsaydı güzel Niye kullanmayı dü- birşeydi. Yani yumuşama ortamının bir şûnmü\orsunuz? parçası sayılabiürdi. Ama ne yazık ki BURKAY - îgte bence içtenlikli değildi. Çünkü benım onusöylüyorunrÖn- Tûrkiye'ye dönme koşullanm. özgürce celikle hala yurttaş dönme koşullanm yok gerçekte. İçişleri değilim. Bir yabana Bakanı bunu çok iyi biliyor. Vatandaş değilim bir kere. Vatandaşlık elimden ahnmış, verilmemiş. Benimle birlikte yûzlerce kişinın dosyalan parlamentoda bekhyor, komisyonda... olumsuz bir noktadayız. Nasd degeriendiriyorsumız bu birkaç aylık geüşmeyi? " BURKAY - Yeniden olumsuz bir noktaya döndük. Ancak o zaman da ben fazla lyimser değıldım. Diğer yan- dan doğru olan oydu. Yani ateş kesip di- yaloğun başlaması, banşçı bır çözümün aranmasıydı. Doğru olan buydu. Ve biz bunun gerçekleşmesi için elimizden gele- ni yaptık. Yani herrt taraflan uyardık, ortamın yeniden ısıtılmaması için, hem de gerçekten banş için, çözüm için yolun açılması için Ancak bu hûkümetin tutu- muna bağlı idi. Ateşkesin tek taraflı uzun süre devam edemeyeceği belliydi. Bunun için de Kürt isteklerinin tümü ol- masa bile, parça j>arça da olsa, karşılan- ması gerekirdi. Belli adımlar atılması ge- rekirdi. Ne yazık kı, hükümet bunu yapmadı. O sadece bu süreçten yararlan- maya çahştı. Yani oyalama politikası iz- ledı. Bu arada operasyonlan sürdürdü. Hûkümetin tutumu güven veria' olmadı. İJslup \Timuşadı - Fakat ateşkeste birlikte Türk hükü- metinin ifadeterinin oldukça yumuşadı- ğını da birlikte izledik. Gerek Demırerin, gerekse İçişleri Bakanı İsmet Sezgın'uı konuşmalannda, geçmişten farklı olarak çok daha dikkatli bir üslup göze carpıyor- du. İkincisi operasvonlann ve özellikk ba- bar operasyoou adı verilen operasyonlann da durdurulduğunu resmen televizyonda •çıkladUçişieri Bakanı. Yani bu tiir bazı geüşmekri de saptiyorduk. Ben bunu Ab- doDah öcalan'a sorduğum za- man, "Hiçbir şey olmadr dedi. "Bazı şcyler oldu ama, bunlann hiçbir anlamı yoktur" dedi. Sizce bunlann hiçbir an- lamı yok mu>du? BURKAY - Belh bir yumu- şama oldu. Ancak yine de kullanılan üslup bence yeterli değildi. Sezgin'in açıkla- malannda devamlı olarak "Eşkıya ile oturulmaz" vur- gusu vardı. Sonradan değiştı- rildi biraz. Ama sorun sadece bu değil. Yani sorunun banşçı çözümü için, diyaJog falan bu konuda hiçbir adım atmadı lıükümet. Baa aksı- Kkler de oldu tabii. Mesela özal'ın ölumü, bir hükümet sorununun ortayaçıkışı; bun- lar ister istemez gündemi de- ğjştirdı. Bu sırada Bingöl olaylannın gelmesi. ne yazık ki bu sürea sabote etti. - O dönemde sizinle ilgili, İçişleri Bakanı'nın açıkla- masında, dikkat çekid bir şe- "Türkiye'ye dönme koşuüan olsa yann dönerim" - Siz yeniden vatandaşlık için başvu- ruda bulundunuz mu? BURKAY - Hayır biz başvurmadık. Kendiliğinden. 3.5 yıl kadar önce bir gi- rişim olmuştu. Yani bir gnıp insanın va- tandaşlık haklannı iade etmek için çalı- şmalar yapılmıştı. Politik nedenlerle. Ne yaak ki bunlar komisyonda bekletiliyor, üç yıldır bekletiliyor. Bu da bilinçli şekıl- de yapılıyor. Yani hükümet bu konuda cesaretli bir adım atamıyor. - Peki ben şunu söytesenu mesela siz şimdi Türkiye'ye dönseniz, sirinle ilgili çok ciddi girişimlerde bulunacaklannı zannetmhorum. Benim şahsi kanaatim bu yönde! Belki farkb da olabilir. Bu da bir şeydir. Kürt mesetesi bakunından önenili bir adım olur. Gelirsiıüz Türkiye'- ye ve bir yasal Kürt hareketi yarabnak konusunda çaba sarf edersiniz. Sizin geç- misten gelen önemli bir ağıriığınız da var. ğ y gibi geleceğiz. Eğer gerçekten Türkiye benim politik çalışma yapmamı istiyorsa, legal çalışma kapı- lannı açmak istiyorsi belli adımlar atar. Bunlardan bir tanesı; bizim yurttaşlık hak- lanmızın iade edilme- si. Bunu niye göze alamıyor? Demek kı hala bu hakkı vermek istemiyor. bu olanağı vermek istemiyor. İkincisi ben bir parti- nin genel sekreteriyım Benim kışisel so- runum değıl. Benim partım yasaklı. Te- rörle Mücadele Yasası'mn kapsamma ginyoruz. Bizim şiddet eylemleriyle bır ilişkimiz olmadı bugüne kadar, sılahlı eylemlere girişmedik. Ama buna rağmen böyle sayıhyoruz. Kaldı kı bence silahlı eylem her zaman terör demek değildir... Demek ıstedığim, hükümet kapılan aç- mak istemiyor. Bunu ben elbette tercıh ederim. Türkiye'ye dönme koşullan olsa hemen yann dönerim. - Bunu yaratmak biraz da sizin göre- Kemal Burkay: Türkiye'ye döndükten sonra eğer şu anda sahip oldu- ğum ö/gür çalışma ortamını bulamayacaksam dönmem. Yurtdışma çüuşımm nedeni de belltdir. Ben çıkniasaydım nıtuklanacaktım.Belki yaşamım da tehlikeye girecekti. eğer şu anda sahip olduğum özgür çalışma ortamını bu- lamayacaksam dönmem. Yurt dışına çıkışımın nedeni de bel- lidir. Ben cıkmasaydım tutuk- lanacaktım. Politik çalışma olanaklanm büyük ölçüde sınırlanacaktı. Belki yaşamım da tehlikeye girecekti. Legal kapılar açılmalı - Omı anlıyorum, o dönem öyle>di. O zaman hakhydmız... BURKAY - Bugun'bu ol- mayabilir. Bunu zorlayabiliriz elbette. Ama bir yabana ola- rak dönmem gerekiyor şu anda Dediğim gibı bir vatan- daş bile değilim. Döndükten sonra he olacak? Bu kez vatan- daşlığın iadesi için, yok bıl- mem ne için bir sürü uğraş. Bu arada gerçekten özgürce çah- şabılecek miyim? Görüşlenmi yazabilecek miyim, söyleyebi- lecek miyim? Toplantılar dü- zenleyebîlecek miyim? Böyle olacağıru sanmıyonım. Üste- lik öyle bir ortam var ki, can güvenliği de yok. Insanlar için can güvenliği de yok. O halde eğer sorunda belK uzlaşmalar sağlanacaksa, bugûnkü kötü ortamı değıştirmek için. ger- çek bir yumuşama sağlamak için, legal olan kapılan açmak için, bu konuda hûkümetin cıddi adımlar atması gerekir. Bunlar, bu türden adımlar de- ğil. Sezgin'in sözleri de bu an- lamda değil. Dediğim gibi iç ve dış kamuoyunu sırf yanıltmak için, propaganda amaayla söylenmiş bir söz. İçtenliği yok. Öyle olunca benım bunu algılamam için bir sebep yok. Tuzak gibi GULUMSE Hadigülümse bulutlargiîsin İşçiler iyi çalışsuı, gülümse Yoksaben nasılyenilenirim Belki şehre birfilm gelir Birgüzel orman oluryazılarda İklim değişir, Akdeniz olur, gülümse. Sazlarım vardı, ırmaklarım vardı çok Çakıl taşlarım vardı benim Ama sen başkasın anlıyor musun Tut kikarnım acıktı, anneme küstüm Tüm şehir bana küstü Bir kedim bileyok anlıyormusun İklim değişir, Akdeniz olurgülümse. Kemal Burkay siyaset adamı olmanın yanında şairdir. Sezen Aksu'nun Hadi Gülümse şarkısının sözleri Kemal Burkay'a ait. Burada Sezen Aksu'nun seslendirdiği ve kasetine adını verdiği "Hadi Gülümse" şiirinin tamamı yer alıyor. viniz değil mi? Bizler de Türkiye'deki ya- sal şartlanmtn, yasal yaşama imkan- lanmızı biraz da çabavla elde ettik. Hak- larunızı aradık girrik, oraya vurduk. bu- raya vurduk, riskleri de göze aldık. Bir- çok insan riskleri göze aidı. Sizin de böyle bir riski göze almanız gerekmiyor mu? BURKAY - Ben daha iyi politik ça- lışma ortamı bulacağımı büsem elbette dönerim. Ama hûkümetin amacı salt dış ve ıç kamuoyunu yanıltmak. Propagan- da amaayla söylenmiştir bu sözler. Aynca ben Türkiye'ye döndükten sonra Türkiye benimpolitik çahşmayapmamı istiyorsa, legalçahsma kapüaruuaçmak istiyorsa belliadımlar atar. Bunlardan biri; yurttaşhk haklarunızuı iadeedilmesi. İkincisi partimyasakh. Terörle Mücadele Yasası'nın kapsammagiriyoruz- Demek istediğim, hükümetkapüan açmak istemiyor. Bunu benelbette tercih ederim. Türkiye'ye dönmekoşullan olsa hemenyann dönerim. - Ama, bütün bunlara rağ- men, sizin bütün bu açıklama- lannıza rağmen, Türki\e'de bulunmanız ve bütün bu olumsuz koşullara rağmen Türkiye'de siyasi mücadele yüriirmeniz, Türkiye'nin ihtiyaçtarı bakunından daha yararlı oimaz mı? Türkiye'nin şu ortamı içinde, mesela belli ölçülerde Kürtkr HEP vasıtasıyla belli bir politika yürütü- yoriar. Çok riskli bir politika. bir sürü aç- mazlan olan bir politika. Sıkıntı çekiyor- lar ama, bütün bu sıkıntüara rağmen, ora- da bir politik ortam yaratmak, bir poti- tika alanı açmak.. mesela sizin agırlığınız bütün bunlardan daha fazla ounaz mı? Yani buniarı he- sap ediyor musunuz? BUHKAY - Benim dönüşüm sadece kişısel bır olay değil. Ikin- asi birbinne bağlı birtakım du- rumlar var. Örneğin. bir taraftan "PKK'yı biz muhatap olarak ka- bul etmeyiz", "Eşkıya ile otur- mayız" deniyor. Diğer taraftan "Kemal Burkay mutedil bir kişi- dir; o gelebilir, onun bır şeyi yok- tur" düşüncesi dile getiriliyor. Burada içten olmayan, samımi obnayan bir tuzak var bence. Tu- zak bile diyebilinm buna. Kürt hareketini tekrar birbirine karşı kışkırtmak. Böyle bır durumda gelişmelenn nasıl olacağnı tah- mın edersiniz? Yani benim Kürt kamuoyunda suçlanmam için, Kürt kamuoyunu birbinnden ayırmak için yapılmış bir şeydir. Sorun eğer çözülecekse böyle ol- maz. YARIN: Yasal Kûrt partisi ANKAR4 NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ Işıklar'ın Savaşımı: (2) "Hedef BenM"12 Eylül Anayasası'nın 84. maddesiyle, milletvekilliği, Anayasa Mahkemesi'nce düşürülen TBMM Başkanve- kili Fehmi Işıklar, ÇGD yöneticilerine içinde bulunduğu durumu anlatıyor, kaygılannı dile getiriyordu. Bir soru yöneltildi: - Bu aşamada, siyasal olarak bir gereksinim var mıy- dı? Fehmi Işıklar karşılık veriyordu: - Hayır, bilmiyorum. Ondan kuşkulanıyorum, şimdi. Bunu yapan adam acaba başka ne yapacak? Siyasi ka- rar bu. Onu çok düşünüyorum, bilgiler almaya çalışıyo- rum; neyin nesi? Bundan sonrası ölümdür! Belki beni öldürecekler, bilmiyorum ben, topluma yönelik, daha kötü şeyler yapılacağından korkuyorum. (HBB'de, birde "ÖzgürGündem"de, "Öldürülmekten korkuyorum" biçiminde çıkan tümcesi, kanımca kişisel değildi; Fehmi Işıklar'ın gözlerinde korkunun izini gör- medim.) Fehmi Işıklar, Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör özden'le bu konuyu görüşüp görüşmedikleri sorusuna da özetle şu yanıtı veriyordu: - iki (üç) defa kokteyllerde karşılaştık. Bir defa Polis Teşkilatı 'nın kuruluş yıldönümü törenlerine katıldık; ben Meclis Başkanlığı na vekalet ettiğim için, protokol gere- ği katılıyorum. 0 da Anayasa Mahkemesi Başkanı. Üç defada da benzer sozcüklerle: - Yahu, bu sizin HEP'li arkadaşlar, bölge milletvekilleri niye telaşa düşüp, durmadan parti kuruyorlar; bizim bu kadar kötü karar vereceğimizi nereden biliyorlar? Niye kuşkuya düşüyorlar? diyor bana. Şimdi ben safbulunup, arkadaşlara söylesem: - Ayıp oluyor, millet ayıplıyor; kötü bir görüntü veriyor; desem ve tedbirlerini almasalar, hepsi gitti güme! Onun da ötesi, HEP'i boşaltmışlar, milletvekiliyok, pa- ra yok! Bir, 30 kişilik kadro kalmış, hiç politika yapmaya- cak olan türden. Tedbirlerini (önlemlerini) almışlar. Onlar için verilmiyor bu karar. Ve sen bunu biliyorsun, bana söylüyorsun "Niye tedbir alıyorlar?" diye. 0 za- man, karar verilen tek kişi var: tedbir almayan ben. Ne- den? Çünkü ben kendime güvenmişim; suç işlemediğim kanısındayım. Vicdanen rahatım. Bugün basında, be- nim konuşmalarımın yüz misli daha konuşuluyor bu konular. Yazılıyor, çiziliyor; cumhurbaşkanı konuşuyor, başbakan konuşuyor. Ve ben bütün konuşmalarımda, birlik, kardeşlik, eşitlik, ülke bütünlüğü demişim. Ama Kürt insanınm da ezUdiğini söylemişim. Ama, kim derse ki, "ezilmiyor" gelsin tartışalım... Şimdi, o zaman hedefbenim. Ve hemen elden gönde- riyorburaya (TBMM Başkanlığı'na) özetbir karar, alışıl- mışın dışında. Ve HEP'e göndermiyor yani; bir parti kapatıyorsun, orayı daha çok ilgilendiriyor, hemen Mec- lis Başkanı na niye gönderiyorsun? Hüsamettin Bey boş bulunsa, uygulasa, bugün ben burada değilim! Bu- na hakkınız yok! Beni halk seçmiş göndermiş. Ben, 18. dönem yapmışım bu konuşmaları. Partim seçime girme hakkını kaybetmiş; (Meclis) bir kanun çıkarmış acele, yetiştirememişiz. SHP ile işbirliği yapmışım, SHP liste- sinden aday olmuşuz; bu konuşmalarımı biliyor bölge halkı; çünkü ben bu konuşmaları kapalı kapılar arkasın- da yapmamışım ki. Basının önünde, kitlelere konuşmu- şum. Halk biliyor bu konuşmaları. Beni böyle tanıyor. Şoprajynbiryerde mitingyapmışım, seçimlerdekonuş- muşum; (halk) beni seçmiş yüzde 85 oy almışım. Halkın iradesine karşı bu! Yani, (halk) beni tanımadan seçme- miş ki. Sonra, sen bu kararı 18. dönem verseydin, ben 19. dönem gene seçilecektim. Kabahat senin, verme- mişsin kararı zamanında işletmemişsin hukuku. Eee, başsavcı verecekmiş de iddianameyi, raportör hazırla- yacakmış da.. Bana ne? Ben uygulanan hukuku bilirim. Şimdi, bundan sonraki seçimde seçilme şansım var; bu ara niye? Bu, 18. dönemi ilgilendiren bir husus. Hukuk- çuların bir kısmı öyle diyor. "Soruşturulduğu dönemi ilgilendirir" diyor. "Bu dönemi niye ilgilendirsin?" Sen gitmişsin, halkbir daha seçmiş. Benzerkonuşmalardan dolayı, DGM Savcısı dokunulmazlığın kaldırılmasını is- temiş, komisyon kaldırmamış. Sen, Meclise rağmen de bu kararı veriyorsun! Hak-iş Genel Başkanı Necatl Çelik'le, DİSK Genel Sekreteri Süleyman Çetebi, HEP'in kapatılması, Işıklar'- ın milletvekilliğinin düşürülmesi konusuna, açıklama- larla tepki gösterdiler. Necati Çelik, özetle şöyle dedi: - Öncelikle, Anayasa Mahkemesi'nce, seçilmiş bir milletvekilinin üyeliğinin düşürülmesi, bize göre milli iradenin en üst irade olması bakımından doğru değil. Bize göre, mahkemenin, şayetSayın Işıklar'ın üyeliği ile ilgili aleyhte bir düşüncesi olacaksa bu düşüncesini Meclis Başkanlığı'na bildirmesi, Meclis'in bu sorunu kendi içinde düşünmesi gerekirdi. Böyle yapılmamıştır, kendisini, düşüncelerini halka takdim etmiş ve onay ala- rak seçilmiş bir üyenin üyeliğinin, Anayasa'nın lafzına sıkı sıkıya bağlı kalınarak ortadan kaldırılması, düşürül- mesi, bize göre kabulü mümkün olmayan bir karardır. DİSK Genel Sekreteri Süleyman Çelebi de, özetle şöy- le diyordu: - HEP'in kapatılması, toplumda farklı düşünen kesim- lerin sözcülerine dönük bir saldındır. Fehmi Işıklar'ın milletvekilliğinin düşmesi ise, salt teknik bir zorunluluk olarak değerlendirilemez. Sayın Işıklar, bazı çevrelerce topluma verilmek istenen gözdağının örneğihalinegeti- rilmek istenmektedir. BULMACA SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 5 1/ Cemal Süreyanm, , 1965 Türk Dil Kurumu Ödülü'nü kazanan şürki- 2 tabı... Yan memnunluk « belirten bir ünlem. 2/ Ta- nmda kullanılan azotlu 4 gübre... Birkaç renkli ip- c fîkten yapılmış dokuma. 3/ Annın kovandaki ya- 6 nklan kapatmak için sal- -, gıladığı siyah ve koyu sıvı... Olta ya da tuzaga 8 konulan yem. 4/ Bir adın g ya da sözcüğün baş harfi. 5/ Türkçede ilgi adılı... Eli işe yat- r= kin, becerikli. 6/ Bir cetvel türil. Lh "Alay" anlamında argo sözcük. 7/ Ankara keçisinin, yünü kahveren- gi ya da siyah olan türü... Müstah- kem yer. 8/ Görimmeyen, mey- danda bulunmayan... Uluslararası Çalışma Örgütü'nün simgesi. 9/ Bireylere, işletmelere ait ana var- lıklan, devlet gelirlerini yönetim bilimi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Şirazlı Sadi'nin ünlü mesnevisi. 2/ Edremit Körfezi'nde turis- tik bir yer... Arap abecesinin ilk harfi. 3/ Eskiden mest üzerine giyilen san pabuç... Fürüvvet şeyhi. 4/ Yardımct. 5/ Kurucu... Erden Kıral'ın. bırçok ödül kazanmış bır fılmi. 6/ tskambil oyunlannda kâğıt atma sırası... Dik yokuş. 7/ Kuzeybatı Kaf- kasya'da yaşayan bir halk... Duman lekesi. 8/ "Vaktinize haar olun'— vardır gelir bir gün" (Yunus Emre)... Şube, dal. 9/ lş- yeri olarak kullanılan birkaç katlı yapı... Kent ya da kasabada dış mahalle.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear