22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 27TEMMUZ1993SAU HABERLER Menzip'in açıktaması • İstanbal Haber Senisj - İstanbul Emruyet Müdürü Necdet VJenzir, Kâğıthane Belediyesi'nden çıkanlan işçılenn iirenişi sırasında, ne RFlı Beediye Başkanı'ndan. ne sendikacılardan. ne de Kâğıthane işçilennden kendisine görüşme talebi gelmediğini söyledı. Emniyet Müdürii olarak da bu konuda araa olma gibi bır durumunun söz konusu olmadığnı behrten Menzir, "Bu nedenle. benimle görüşmek isteyen sendikaalara, 'Ben sendika yöneticilerini muhatap almam' gibi bir cevap vermem de söz konusu olmadı" dedi. Medis'tekomık heyecanı • ANKARA (ANKA)- Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin anayasa gereğj 1 eylülde başlayacak 19'uncu dönem 3"üncü yasama yılı calışmalan öncelikle seçim heyecanına sahne olacak. Anayasa ve TBMM içtüzüğü gereği.TBMM Başkanı. başkanvekilleri, başkanlık divaru üyeleri ve komisyon başkanlan için seçim yapılacak. Bu yasayılı başında seçilecek kişiler 3 yıl görev yapacak. 48 makam için yapılacak seçimlerde en fazla çekışmeninTBMM idarc amırlikleri için yaşanması beklenıyor. 48 makam için yapılacak seçimlerde DP'ye 24, SHP'ye 10.ANAPa8,RPye3, CHP'yede 3 koltuk düşüyor. 1 eylülde açılacak TBMM'de,lbaşkan,4 başkanvekili, 3 idare amiri, 7 kaüpüye, 16komisyon başkanı, 3 DYPgrup başkanvekili, 2 SHP grup başkanvekili, 3 ANAP grup başkanvekili, 2 RP grup başkanvekili. 2 CHP grup başkanvekili ve 5 uluslararası bırlik başkanı seçilecek. Orcnan köylösüne Itpflyonüpa • ANKARA (Cumhuriyet Börosu)-Onnan Bakaru Hasan Ekinci, orman kö>lüsune 1 trilyon hralık yenı kaynak aktanlacağını bildirdi. Ekinci, dün düzenlediğı basın toplantısında, "kesme, sûrûtme ve son depo nakiT hizmetlerindeçaûşanlar için yûzde 20 zam yapüklannı, böylece orman çahşanlanna 450 milyar liralık ek kaynak aktanldığmı söyledi. Trafikcanavan doymuyor • Haber Merkezi- Kayseri-Ankara karayolunun Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesi Kızılağıl Köyü gjnşinde önceki gün meydana gelen kazada ölenlerin sayısı 53'e yûkseldi. Kayseri-Ankara karayolundaki kazada yaraİanan ve Erciyes Üniversıtesi'nde tedavi altma alınan Orhan Sönmez. dün sabah hayatını kaybetti. Böylece iki otobüsün hatalı sollaması sonucu meydana gelen kazada yaşamlannı kaybedenlerin sayısı 53'e ulaştı. Samsun'un Havza ilçesinde Hasan Çelebi, Mustafa Öztûrk, Ayşe Şahin, Birsen Yeşilyurt. Ka> seri'de Hamit Öztürk. Bolu'da İbrahim L sta ve oğlu Emrullah L'sta, Şanlıurfa'da Fatma Oturakçı, Kahramanmaraş'ta Doğsuı Karazeybek. İskenderun'da Recan Almaz. Erzurum'da Erol AbduUahoğlu. Tekirdağ'da Nevin Öztürk ile 4yaşındaki kızı Cansu Öztürk. dün meydana gelen trafik kazalannda hayatlannı kaybettikr. Er toprağa verildi •tSTANBUL(AA)- BitJis'in Hizan ilçesinde arazi taraması sırasında mayıfta basarak ölen Jandarma Komando Er Sedat Gûl. İstanbul'da toprağa verildi. Gül'ün cenazesi Levent Camü'nde kılınan öğle namazından sonra Edirnekapı Şehitliği'nde toprağa verildi. Törende, Kara Harp Akademisi Komutanı Tümgeneral Ramazan özşahin ve üst rütbeli subaylar ile Gül'ün yakınlan bulundu. İstihbarat birimleri, örgüte mali yardım ve lojistik kolaylık sağlandığını bildiriyor PKK'ya5 ülkedendestek Atina'dan para yardımı Fransa'da yayımlanan 'Notes Etudes' dergisine göre Yunanistan bu yıl içinde PKK'ya 10 milyon dolar nakit bağışta bulundu. • İstihbarat birimlerinin saptamalanna göre PKK'ya yapılan dış destek, mali, lojistik, eğitim, üs ve sınırdan geçme kolaylığı olarak tanımlanıyor. EVREN DEĞER ANKARA- İstihbarat binm- leri, PKK'ya, Türkiye'nin komşulan İran, Irak, Suriye, Ermenistan ve Yunanistan'ın, açık mali ve politik desteğin ya- nı sıra lojistik, eğitim ve üs ko- laylığı sağladığını belirledi. İs- tihbarat birimleri, Avrupa'da bulunan ülkelerin de PKK'ya, bu ülkelerde organize olma, dergi çıkararak yayın hakkj ve bağış toplamalanna izin yolun- da olanak tanıdıklannı da belir- ledi. Fransa'da yayımlanan Notes Etudes dergisine göre Yunanistan bu yıl içinde PKK'- ya 10 milyon dolar nakit bağış- ta bulundu. İstihbarat birimlerinin, çeşitli dış yayınlar. muhtelif raporlar, Genefkurmay Başkanlığı'nda, ıkı hafta önce hükümete ve ga- zetelerin temsilcilerine verilen brifıng ile bugüne kadar yaka- lanan PKK'lılann verdikleri ifadelerden yaptığı saptamaya göre PKK'ya, Türkiye'nin komşulannın verdikleri destek, şu noktalarda toplaruyor: Mali ve politik destek Bu grupta Yunanistan. Er- menistan ve Kıbns Rum kesimi bulunuyor. Aynca Türkiye'nin komşulannın dışında, Av- rupa'daki birçok ülke de başta politik destek olmak üzere. ya- yın hakkı ve bağış kampanyala- nna göz yumarak bu örgüte destek veriyor. İstihbarat birimlerinin yaptı- klan çalışmalar sonucunda elde ettikleri verilerine göre, 10 Batı Avnıpa ülkesı (Almanya, Belçi- ka. Hollanda. İsveç, Fransa, İsviçre, Avusturya, Danimar- ka, Ingiltere ve Norveç) bu tür uygulamalara göz yumuyor. İstihbarat birimlerinin verile- rine göre PKK bu ülkelerde or- ganizasyonunu da spor kulüp- leri, dernekler, komiteler, tem- silcilikler, partiler, kültür der- nekleri. kadın birliklen, işçi der- neği kisvesi altında yaparak, si- yasi örgütlenmesini sürdürü- yor. Mali ve politik desteğe ek olarak sağlanan bu destekle ör- güt, lojistik eksiklerini gideri- yor. Bu ülkeler arasında Suriye ve Irak başı çekiyor. Verilere göre mevcut Irak yönetimi ör- gütü desteklemiyor. Teçfaizat desteği Ancak Kuzey Irak'taki yöne- tim boşluğu nedeniyle örgüt burada lojistik bakımını yapı- yor. Örgütün elinde bulunun si- lahlar itibanyla Suriye ve Irak, her türlü teçhizat ve mühimmat yardımını yapıyor. Suriye, Lübnan'da bulunan kamplar araalığıyla kısmen de olsa PKK'ya eğitim olanağı da sağlıyor. Üs ve geçiş olanağı Bu desteği veren ülkelerin en başında İran geliyor. İsühbarat birimlerinin verilerine göre İran'ın PKK'ya destek verme- sinin ıkı nedeni bulunuyor. Bunlardan ilki, rejim ihracı için, ikincisi de, "düşmanımın düş- maın benim dostumdur" felsefe- si. Bu çerçevede, PKK'ran. İran'ın Urumiye, Mako, Bed- kar ve Şehidan dağlannda eği- tim aldığı ve üslendiği saptan- mışdurumda. PKK'nın bu ülkedeki üst dü- zey yöneticilerinin Urumiye şehrinde hangi adreste otur- duklan bile belirlenmiş durum- da. İran aynca, PKK militan- lannı, askeri araçlarla sınıra ka- dar taşıyarak Türkıye'ye giriş- lerinde yardımcı oluyor. iran aynca, Türkiye sınınndakı ka- rakollanru da sınırdan 10-15 ki- lometre içeriye çekti. Kaynaklar, bunun sınırda PKK'ya hareket serbestisi sağ- lamaya yönehk olduğunu bildi- riyorlar. İstihbarat verilerine göre üçüncü grupta ruyet bakımından Ermenistan da yer alıyor. Ancak kaynaklar. Ermenis- tan'n içinde bulunduğu koşul- lar nedeniyle, "himmete muhtaç dede" durumunda olduğuna işaret ederek, "Yapabildiği tek şey, niyet olarak Suriye gibi, İran gibi destek sağlamak. Şûn- di Ermenistan'da bir gazete ÇH karıyorlar. bir de büro açma girişimleri var. Ama Ermenis- tan'ın kendi sıkıntısı kendisine yettiği için PKK'yı arzu ettiği öl- çüde desteklejemiyor" diye ko- nuştular. Tıkanan görüşmelere çare Bakaıı Cevheri ara bulacak• Başbakan Tansu Çiller'in tıkanan toplusözleşme görüşmelerinde arabulucu olarak görevlendirdiği Cevheri, dün Türk-İş'i ziyaret etti. Cevheri, görüşmelerde sonuna kadar uzlaşmadan yana olduklannı söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Türk-İş ile hükümet ara- sında kesilen toplusözleşme görüşmelerinde Başbakan Tan- su Çiller, Devlet Bakanı Nec- mettin Cevheri'yi "arabulucu" olarak devreye soktu. Cevheri, dün Türk-İş'i ziyaret ederek, iş güvencesi ve taşeronlaşmanın önlenmesine ibşlrin isteklerini bir kez daha dinledı. Çalışanlan ve devleti rahatlatacak bir so- nuca bir an önce ulaşmak iste- diklerini vurgulayan Cevheri, "Sözleşmelerin bu hafta içinde bitirümesine çalıştıklarınT söy- ledi. Türk-İş. "hükümetin yam- tmı bekkme" karan aldı. Türk- İş Genel BaşkanıBayram Me- râl, "L'muyoruz, Sayın Başba- kanunız kısa sürede bizi çağınr" dedi. Devlet Bakanı Cevheri, dün eylem takvimini beürlemek "Saym Bakan'a görnştenmm üzere toplanacak olan Türk-İş •» k e z d a h a "^ e t t i k - E" f a z l a Kamu Koordinasyon Kurulu üzerinde durulan iki madde. On- toplanusmdan önce, Türk-İş 'a™ deyimiyle iş güvencesi ve yönetimini ziyaret etti. Saat 09. taseronlaşmayla Ugili maddeler. ' * Buna ilişkin sözlesmelerde mad- ter? Ne biz isteriz, ne de Türk- İş'in sayın yöneticileri. Anlaşa- rak, konuşarak haUedilmesi ge- reken bir şeyi, varsa o imkan sonuna kadar kullanılmadan, kim onu ister? Türk-İş'in saym yöneticileri de, hiçbir zaman is- temezler. Bugün yine istemiyor- lar. Ama bir yere varacak bu. Bugün yine istemediklerinden eminiz. Ni>e istesinler? Ülke he- pimizin, çalışan da bepimizin olduğuna göre" dedi. Türk-İş Genel Başkanı Bay- ram Meral de, bakana iş güven- cesi ve taşeronlaşma konusun- daki isteklerini bir kez daha aktardıklannı belirterek, şunla- n söyledi: "Çiller'den haber beklivoruz" Çiller'in arabulucu olarak görevlendirdiği Cevheri, Türk-İş yöneticfleriyle dün görüştü. OO'da Türk-İş'e gelen ve bir saat kalan Cevheri, görüşmeden ay- nlırken yaptığı açıklamada. sözleşmelerin bitmesinden "umuthı" olduğunu söyledi Cevheri, "Görüşmede sözleş- melerin imzalanması konusunda bir mesafe alındı mı?" sorusuna. "Alınır tabii, niye alınmasın?" yanıtını verdi. Cevhen. bir ga- zetecinin "Hükümetin eylemle- re gidilmemesi yönûnde bir isteği oidu muT sorusu üzerine de, ""Eylemlere gidiknesini kim is- de hükmii olarak yer almasmı ıstediğimiz metinleri Sayın Cev- heri'ye de bir kez daha verdik. Bir gözden geçirmesini istedik. Oturduğu jerde bir göz gezdirdi. Kendi ölçüleri iribarıvle pek so- run olmadığını bize izah etmeye çaltştı. Biz düşüncelerimizi çok açık bir şekilde hükümete ilettik. Bugünlerde Sayın Başbakan ile bir görüşmemiz olabilir. Kendi- sinden haber beklivoruz." Meral, Türk-İş yönetiminın ve koordinasyon kurulunun hükümet tarafından tekrar gö- rüşmeye çağnlabileceğini de kaydederek, Türk-tş Kamu Ko- ordinasyon Kurulu'nun iki gün daha bekleme karan aldığmı açıkladı. Meral, öğieden sonra yapılan ve 2.5 saat süren toplan- tıdan sonra v aptığı açıklamada, "Savuı Başbakan, kısa sürede bizi çağıracaklannı, durumu gö- rüşecekierini söylemişti. Lrau- yoruz, Sayın Başbakanmuz kısa sürede bizi çağnnr. Soruna bir çözüm buluruz. Bu beklenti or- tadan kalkar. Bunun olrnadığı takdirde, en ktsa sürede, ama yarm, ama yanndan da yakm bu- gün, üretimden gelen gücümüzü harekete geçiririz" dedi. Meral'in cumartesi günü Başbakan Tansu Çiller'den randevu istemesi üzerine, Dev- let Bakanı Menmet Gölhan da, önceki gün devreye girerek, Türk-İş Genel Mali Sekreten Enver Toçoğlu ile bir görüşme yaptı. Görüşmede hükümetin, ücret konusunda "bütçe aç^ı"- nın, iş güvencesi konusunda da "özelleştinnelerin duracağı en- dişesinin"' gerekçe olarak göste- rildiği belirtildi. Taraflar arasmda bir görüş- me plmaması durumunda Türk-İş, bugün memur sendi- kalan genel merkez yöneticile- riyle bir araya gelecek. Memur sendikalannın "zamlann geri alınması" \e •'hükümeti topju- sözleşmeye çağrı" önerilerini götürecekleri toplantıda, Türk- Iş'le birlikte "eylem şekflleri" tartışılacak ve karara bağlana- cak. Genelkurmay Başkanı Güreş'in görev süresinin uzaülması Yüksek Askeri Şura gündeminde Yaş haddi somnıuıaformül aranıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ge- nelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Güreş'ın görevinde kalış süresini uzat- mak için formül arayışlan sürüyor. As- keri kaynaklar, 926 sayıh Türk Silahlı Kuvveüeri Personel Yasası'na göre Ge- nelkurmay başkanlanrun yaş haddinin 67 olmasına karşın, görev sürelerinin 4 yıl olduğunu bildirerek, "Bu göreve 66.5 yaşında bir komutan atansaydı, görevini 6 ay mı yapacaktı" diye sordular. Yüksek Askeri Şura (YAŞ), önümüz- deki pazartesi günü top- lanarak Türk Silahlı Kuvveüeri'nde bu yıl gerçekleşecek tayin ve terfıleri karara bağla- ı. 2-5 ağustos tarih- lar, 926 sayıh Türk Silahlı Kuvveüeri Personel Yasası'nın 49. maddesinin (h) bendinde bir boşluk bulunduğunu be- lirterek, "Yaş haddi 6Tdir deniliyor, an- cak görev süresi 4 \ ıldır ibaresi \ ar. Bu durumda 66.5 yaşında böyie bir göreve atanan komutan, yalmzca 6 ay mı Genel- kurmay Başkanuğı yapacak" diye sor- dular. TSK Personel Yasası'nın ilgili mad- desi de aynen şöyle: "Genelkurmay başkanlan, Kara, De- Körfez Savaşı sırasında izlenen politika nedeniyle dönemin Cumhurbaşkam Turgut Özal ile anlaşmazhğa düşerek 3 Arahk 1990 tarihınde istifasından son- ra. bu göreve atanmıştı. Orgeneral Güreş, arahk 1990'da gö- revine başlamış ve ataması da 30 Ağus- tos 1990 tarihinden geçerli olmak üzere yapılmışü. Yasaya göre, Orgeneral Güreş, 30 ağustos 1990 tarihi itibanyla görevine atandığı için, bugüne kadar 3 yıl görev yapmış durumda bulunu- yor. Yine yasaya göre yaş general Güreş, 1990 yılında bu göreve atamasmm yapılmasma ve oiması nedeniyle ı yü dahay ğ leri arasında yapılacak .. •• • • A \ \ YAŞ topiantısmda tayin gorev süresinin 4 yıl olmasma ele Güreş'in görev süresinin yaş haddi en- gelinden kurtardmasına çahşılıyor. munun da yeniden alınması bekleniyor. Bu yıl Türk Silahlı Kuvvetleri'nin üst kademesınde önemli değişikliklerin yapılması da söz konusu olacak. Genel- kurmay Başkanı Orgeneral Doğan Gü- reş, 1990 yılında bu göreve atamasının yapılmasma ve Genelkurmay Baş- kanhğı görev süresinin 4 yıl olmasına karşın. yaş haddi nedeniyle emekli olma durumuyla karşı karşıya bulunuyor. 1926 doğumlu olan Orgeneral Güreş, Genelkurmay başkanlan için geçerli olan 67 yaş sınınnı yasaya göre doldur- muş bulunuyor. Ancak askeri kaynak- karşın, yaş haddi nedeniyle emekli olma durumuyla karşı karşıya niz ve Hava Kuvveüeri Komutanlığı yapmış, orgeneral ve oramiraller arası- ndan, Bakanlar Kurulu'nun teklifi üzeri- ne C umhurbaşkanı'nca atanır. Genel- kurmay Başkanlığı'na atanan orgeneral ve oramirallerin y aş haddi 67 olup, bu gö- revde kalış süreîeri 4 yıldır. Görevdeki kalış sürelerinin tespitinde, atanmış bu- lundukları yüın 30 ağustos tarihi esas alınır." Genelkurmay Başkanı Orgeneral Güreş, bir önceki Genelkurmay Baş- kanı Orgeneral Necip Torumtay'ın, y y bu görevde kalabiliyor. Hükümetin, Türk Silahlı Kuvveüeri mensuplannı kapsamamasına karşın, 3559 sayılı Yetki Yasası'na dayah bir kanun hükmün- de kararname çıkararak ve Emekli Sandığı Yasası'nda yapılacak bir değişiklik ile Orgeneral Güreş'ın görev süresini uzatmaya plan- ladığı bildirih'yor. Orgeneral Güreş'in emekli olması ha- linde, Genelkurmay Başkanlığı görevi- ne, prosedüre uygun olarak Kara Kuv- vetleri Komutanı Orgeneral Munittin Fisunoğlu'nun getirilmesi gerekiyor. Or- general Fisunoğlu'ndan boşalacak Kara Kuvveüeri Komutanlığı'na da 1. Ordu Komutanı Orgeneral tsmail Hakkı Karadayfnın ataııacağı bclinıli- yor. GONDtJZ GÖZÜYLE MELİH CEVDET ANDAY Kanun Konçertosu Geçen hafta salı günü öğleyin TRT 3'te Ferit Alnar'ın "Kanun Konçertosu"nu dinledim ilgi ile ve bir çok ba- kımdan ilginç buldum. Bir müzik yapıtı nasıl dinlenir? özellikle çoksesli müzik için bunu öğrenmek gerekir. llk yapılacak olan, işı sadece kulağa bırakmamaktr; başka bir deyişle, ezgi ile melodi ile yetinmemektir. Çoksesli müzik akılla dinlenen bir müziktir; akıl, müziksel yapıtın yapısını anlamağa yönelik olmalıdır. Melodi, müziğin yüzeysel görünüşüdür; asıl önem verilmesi gereken ar- moni için ise "melodinin giysisi" deyimi kullanılır. Buraya değin yazdıklarımdan melodiyi küçümsedi- ğim anlamı çıkarılmasın; melodi, müziğin temel özelliği olmuştur ve kulağımız armoniden çok melodiye yatkın- dır. Bizimeski birhastalığımızolanentellektüalıteeksik- liği toplumu armoniden yoksun bırakmıştır. Alnar'ın konçertosu (konçerto denmesinden de anla- şılacağı üzere) çoksesli, demek armonik yapıda bir mü- ziktir. Ama araya bir alaturka çalgının katılması (hem de baş olarak katılması) aşağı yukarı altmış yıllık müzik ya- şantımıza yöneltiyor aklımızı. Biz Tanzimat'tan kalma bir korku ile tam Batılı olmak- tan her zaman çekinmiş, geri durmuşuzdur Bunda Ziya Gökalp'in de etkisı büyüktür. Kendimiz olmaktan çıkma korkusudur bu. Teksesli müzikten yana olanların 'Türk sanat müziği" adında direnmeleri bir korkutmayı göste- rir. Burada elbet sormamız gerekiyor: Armoni, Türk'ün düşmanı mıdır? Armoni müziğine yönelmemizi yaratıcılıkları ile sağ- layan sanatçılanmız da, hep o korkudan ötürü, melodiyi bizden kılmakta özenli davranmışlardır. Formülün çok basit olduğu anlaşılıyordu: Melodi bizden, armoni ga- vurlardan. Işte "Kanun Konçertosu" bu anlayışla yara- tılmış, çok güzel bir yapıt. Bir peşrevi armonize etmiş Alnar. Belki de dünya müzik sanatı için bir yeniliktir. Çünkü bizden baska peşrev bilen yoktur dünyada. Ama peşrev neden Türk olsun, bunu anlayamıyorum. Benim için evrensel olan herşeyTürktürde. Armoni için de böyle düşünüyorum. Armoninin gavurluğunu aklım almıyor. Ah bu bizim sentez düşkünlüğümüz. Nedir armoni? "Müzik Ansiklopedisi"nden alıyorum: "önümüze konan yazılı nota sayiasından, bestecinin kombinasyonlannı iki şekilde analiz etmek mümkündür: Yatay ve dikey. Eğer kavrayış açımızı sadece bir yöne uygularsak, notalan üst üste getirilmiş ses ya da ton ta- bakaları olarak görürüz." Bu tabloda yatay çizgi melodiyi, dikey çizgi armoniyi gösterir. Armoni, çeşitli çalgıların çıkardığı başka başka fakat uyumlu seslerden oluşur. Çokseslilik buradan kay- naklanıyor. Demek teksesli müzikte armoni yok gibidir; bütün çalgılar aynı melodiyi çalar. Ferit Alnar'ın yapıtında orkestra ile konunun uyumu çok başarılı idi. Bir besteci, yara^rken her türlü melodiden yararlana- bilir. Benim, yeni çoksesli müziğimizde tanıdık eski ezgi- letle karşılaşmaktan pek hoşlanmadığımı bilen eşim, "Batılı bestecilerin hangi eski ezgileri kullandıklarını bi- liyor muyuz?" diye sordu. Haklıydı. Teksesli müziği yazgımız sayanlar yanılıyorlar. Ferit Alnar bunun tanıtıdır. Mahkemenin karan Uvey anneninmanevi tazminathakkı yok • Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, sınır karakolundaki çatışmada yaşamını yitiren astsubayın üvey annesinin acı duymayacağına, bu nedenle kendisine manevi tazminat verilemeyeceğine karar verdi. ANKARA (ANKA)- Askeri Yüksek İdari Mahkemesi, ço- cuğun bakım, gelişme ve büyümesinde katkısı bulun- mayan üvey anne ile 11 yaşı- ndan küçük kardeşlerin, yakı- nlannın ölümünden manevi acı duymayacağı yönünde gö- rüş bildirdi. Mahkeme, sınır karakoluna yapılan baskın so- nucu şehit edilen astsubayın üvey annesinin ve 11 yaşından küçük iki kardeşjnin bu olay- dan manevi acı duymayacağı gerekçesıyle manevi tazminat ödenmemesini kararlaştırdı. Askeri Yüksek tdare Mahke- mesi, üvey anne ile babanın evlendiği sırada çocuğun 20 yaşında olduğunu ve kısa bir süre sonra da astsubaylık görevine başladığını, bu ne- denle üvey annenin çocuğun bakım, gelişme, yeu'şme ve bü- yümesinde katkısı bulun- madığı görüşünü benimsedi. Ölen astsubayın bakım, büyü- me ve gelişmesine katkısı ol- mayan üvey anne ile 11 yaşv- ndan küçük iki kardeşin bu olaydan manevi acı duymaya- cağı görüşünü savunan mah- keme, üvey anne ile 11 yaşı- ndan küçük kardeşlere mane- vi tazminat verilmemesi gerek- tiğıru bildirdi. Mahkeme, ölen astsubayın babasının ve 11 yaşından bü- yük üç kardeşinin ise olay karşısında ömurboyu acı çeke- ceği görüşünü dikkale alarak baba ve kardeşlere manevi taz- minat ödenmesini karar- laşürdı. Askeri Yüksek İdare Mah- kemesi, babanın Emekli San- dığı'ndan aldığı gelirin, ölen astsubayın babaya sağlaya- cağı desteğin üstünde olduğu- nu belirterek baba ve kardeşle- re maddi tazminat ödenme- mesı gerektiğjni bildirdı. Ayn- ca ölen astsubayın üvey anne- sine de mali destek sağlamaya- cağı ve kocanın kadına bak- makla yükümlü olduğu görü- şünü de dikkate alan mahke- me. üvey anneye de maddi taz- minat ödenmemesi gerektiğini belirtti. Cağdaş Hukukçular Derneği 6 Hakim, görev ve konumuna göre ıııaaş alnıab' İstanbul Haber Servisi- Çağdaş Hukukçular Derneği, 20.7.1993 tarihinde yaptığı basm toplantısımn ardından gazetemizde , "Hakim Maaşı Çok Fazla" başlığıyla çıkan haberdeki yanhş anlaşılmala- nn giderilmesi için bir açıkla- ma yapü. ÇHD İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Baş- kanı Avukat Ali Rıza Dizdar- ın gönderdiği açıklamada şöyle denildi: "Türkiye'de eşitükçi, hukuka dayah, insan haklanna saygılı bir yargı dü- zeni gerçekleştirilmesi zorun- ludur. Bunun koşuUanndan biri de yargıç bağunsızlığıdır. Yargıç bağunsızlığı bir yandan ekonomik bağımsızlığı gerek- tirmektedir. Bu nedenle yar- gıçlann görev ve konumlanna uygun maaş almalan kaçuul- mazdır. Ekonomik bağımsızk- ğın yanında önyargı ve siyasi basküardan uzâk, bilimsel ge- lişmeleri takip eden ve yargıyı çabuklaştıran yargıç hukuk te- minatı için temeldir. Aksi tak- dirde yalmzca ekonomik hak- lar verilmesi çözüme yeterti değildir. Yargıç bağımsızlığı- nın yanı sıra adüye çauşanlan- nm ekonomik durumlannm iyileştirUmesi, teknolojik gefi- şimin adliyeye yansıması ve diğer tedbuier yargınm siyasi ve feodal baskılardan ve mafya gölgesinden kurtuunasmın ol- mazsa olmaz koşullandır. An- cak, bozuk ve kokuşmuş dü- zenden çıkar sağlayan egemen- ler bu tür düzeniemelerin her zaman karşısındadıriar."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear