17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet tmtivaz sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmeni. özgen Acar •Genel Görsel Yönetmen: Ali Aor •Duzenleme: Mostafa Sağluner Yayın Koordinatörü Hikmet Çetinkaya • •lstanbul Haberien: Şemy KaUtan »Dış Haberler Eıgm Bakı Genel Yayın DanışmanııOrhan Erinç »Yazı- +h - Ekonomı Dinç Tayanç »Yurt Haberien: Metaoet S ^ işlerı Müdürü CelalBaşlangn; «Haber Mer- »Makaleler S»mi Karaören »Spor AMûlkadir Yücefanan «Dü- kezı Müdürü. Mustofa Balbay zeltme: AbtMbh Yıaa Ankara Temsilcisr Cineyt Arcayûrek • HaberMüdürten lşıkKansn, H«kkı Erdem AtatürkBulvanNo 125, Kat. 4, Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 (7 Hat), Telex: 42344. Fax (4)4195027 •lzmir Temskisi. Serd*r Kmk, H.Zıya Blv. 1352 S.2/3 Tel 831230 Telex 52359, Fax: (51 )89536O • Adana Teraakaa: Çetin Yiğeooğlu İnönü Cd. 119S.No-1 Kat: I,Tel. 522550-522601-522492,Teka: 62155. FM: (71)52 25 70 Müessese Müdurü Erol Erkot •Koordınatör Afamet Konisuı •Muhasebe: Bütent Yener •tdare HüseyinGürer • îşleune.ÖwlerÇeHk •Bügı-îşlem. Nafl İnal •Bılgısa>ar Sıstem: Mürüvet Çiler • Reklara Reh* Işrtman YtymbyMw B m c Yetu Gûn Haber Ajansı, Baan veYavıncılık A Ş. Tûrkoca&Cad 39 41 Ca&üoflu 34334 îst PK 246 tstanbul Tel 512O5O5Tetes 22246, Fax (1)5138595 2TEMMUZ1993 İmsak:3.30 Günes: 5.29 Öğle 13.13 İkınd;. 17 12 Akşam: 20.46 Yatsr. 22.37 2000'e doğru veteriner hekimlik •BIRSA (AA) - Veteriner heJumliğin, klasık göre\lerinin yanı sıra, çevre ve gen konulannda çalışmalaryaparak. 2000 yılına gırmeye hanrlandığı bıldirildı. Uludağ Üniversıtesı Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hazm Gökcen, yaptığı açıklamada, veteriner hekımliğin sınırlı imkanlarla çağa ayak uydurmaya çahşnğım söyledi. Veteriner hekımliğin 2000'li yıllann eşiğinde. üç boyut kazandığını behrten Prof. Gökçen. "Bunlar, bio-teknoloji. ekoloji ve gen çalışmalandır" dedi. Orellikle gen konusunda yürütülen çalışmalar sonucu küçük evcil hayvanlann sayrsında önemli artış saglandıgj bildirildi. Kıskançaşığa AIDSsuçbııtası • MELBOURNE(AA)- Avustralya'da, AIDS hastası kıskanç aşık. kız arkadaşına kasıtlı olarak hastalığını bulaştırmakla suçlanıyor. Melbourne Sulh Mahkemesi'nde vapılan ön duruşmada, aşıj&run kurbanı olan 26 yaşındakı kız, 36 yaşındaki erkek arkadaşmın. 1992 yılında kendisıne kasıtlı olarak AIDS bulaştırdığını söyleyerek, "Benim, kendi ağabeyi ile ilişkiye girdiğımi sandı. Kjskançhk dolayısıyla bana hastahğını bulaşurdı" dedi Sulh mahkemesi, AIDS hastası aşığın yargılarup yargılanmayacağına karar verecek. Yargılanması durumunda, başkasınm hayatım tehlikeye atmakla suçlanacak olan AIDS hastası, suçlu bulunması durumunda en fazla 10 yıl hapiscezasına çarptınlabılecek. Kendinizi aUatmayın •ADANA (AA) - Çukurova Cniversitesi Psıkıyatri Anabilim Dah Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ünal, alkol ve sigara bağımlılanndan çoğunun doğru olmayan bilgilerle kendilenni kandırdığını. gerçekleri görmezden geldiğinı söyledi. Sigara ve alkol kullanmanın, özellikle gençler arasında güçlülük, saygınlık simgesi gibı görüldüğünü, büyükler arasında da bazı yanlış saplantılar olduğunu, bir araştırma yazısında dile getiren Prof. Dr. Ünal.şu bilgileri verdi: "Sigara ve alkol, önemli. öncelikli bir zevk aracı gibi görülüyor. Bağımlılann çoğunda, 'İnce sanlmış sıgaranın nıkotıni azalır. Sigara ve alkol birden kesilirse, kalp-damar-beyninde tıkanma olur. Alkol kalp damarlannı düzenler. yorgunluk ve gerginliği giderir, zihin açar, güç verir. Bırakıhrsa şişmanlama olur' gibı gerçeklerden uzak, yanıîtıcı bılgileryaygın. Oysa gerçekler hiç de böyle deği'dir. Böyle yanlış bılgilere değer verenler, üzülerek söylemek gerekirse, kendilenni aldaüyorlar." kıyılamelden gidiyor •TRABZONÇUBA)- Doğu Karadeniz kıyılannın insan eüyle tahrip edildiğj ve bölgede doğal dengenin her geçen gün biraz daha bozulduğu öne sürûldü. Türk Mimar ve Mühendis Odalan Birliği ÇTMMOB) Trabzon Şubesi'nin konuyla ilgili olarak yaptıgı bir araştırmaya göre, Doğu Karadeniz sahillerine insanın etkısi, doğal erozyunu dahi maskeleyecek ölçüde arttı. Bölgede, insanlann yaptığı yapılardan önce varolan dinamik doğal denge, insan eliyle tahrip edildi. Raporda, problemin çözümü için ilgili kurumlann birlikte hareket etmesı gerektiği, kıyılar içın uzun vadeli planlamalann yapılmasının ve acil önlemlere önderlik edecek idarelenn oluşturulmasırun zorunlu olduğu beürtildi. Raporda, "'Doğu Karadeniz kıyı bölgesi içın, bölgenin sosyo-ekonomik durumu göz önüne alınarak bir dizi ulusal öncelikler tanımak ve kapsamlı bir kıyı koruma polıtikası gelıştırmek gerekmektedır" görüşü savunuldu. ^Rekabetineskisiyenisi olmaz Fenerbahçe ve Galatasaray'ın eski şöhretlerini bir araya getiren maç önce» toplu halde poz veren futbolcular. 1- Halit Deringör F.Bahçe. 2- Ahmet G.Saray. 3- öner G.Saray, 4- CemG.Saray, 5-OsmanF. Bahçe. 6-Gûngör G.Saray 7-Yaşar F.Bahçe. 8-tsa F.Bahçe, 9-Cüneyt G.Saray, 10-Hasan Özaydın F.Bahçe, 11-Selahattin Torkal F.Bahçe, 12-CengizG.Saray, 13-CevherF.Bahçe. 14-OgünF.Bahçe, 15-GûnayG.Saray, 16-CemF.Bahçe. 17-ErsoyF.Bahçe. 18-ŞeooLF.Bahçe, 19-EserG.Saray. (Fotoğraf: LEVENT YÜCELMAN) Fenerbahçe ve Galatasaray'ın bir dönemine imzasını atan şöhretleri Florya'da yine karşı karşıya gelerek kıyasıya bir mücadele verdiler. Rekabetin heyecanını sımsıcak yaşayarak. ABDÜLKADtR YÜCELMAN 30'una basan futbolcu tri- bündeki seyırciler için artık bir efsanedir. Fırtınalar estiren o futbolculann "zamanında" futbolu bırakmasını isterler, çünkü yaşam boyunca onlan golleri ile kurtanşlan ile ça- Umlan ve tribünleri havaya kaldıran keyıf veren görüntü- leri ile yaşamak ve anımsa- mak isterler. Ne var ki 30'unu aşmışlar için acaba futbol bitıyor mu? Nerdeee, bırakın bitmesini, parasız pulsuz bir futbol keyfi- ni yaşamaya henüz başlamı- şlardır onlar. Gazozuna, bak- lavasına yapılan maçlar inanın bugünkü profesyonelliğe bu- laşmış futboldan daha sami- mı, daha hırslı, hatta bazen daha ilginç görûntüler veriyor. Nereden girdik bu eskiler olayına? Bır futbol olayından daha da ilginç olanı, ezeli reka- betin yaşsınırlan tanımadan sürTnesı. İşte bu rekabet bu- günlerde Florya'daki bir yeşil sahada sürüp gidiyor. Futbolu bırakmış eskiler kıran kırana maçlar yapıyorlar, kendi aralannda yine rekabetin tatlı ve keyifli ortamı içinde eski günleri bugünlere, yeni kuşak- lara taşıyorlar. Eskiler turnuvası Florya'da bir saha, bu saha- da bugünlerde oynanan turnuvaya katılan takımlann içinde bir Galatasaray bir de Fenerbahçe var. O gûn Fener- bahçe'nin maçı vardı, Kadı- köy Belediyesi ile. Ama Kadı- köy'ün kaptanı Belediye Baş- kanı Cengiz özyalçm eski bir G.Saray'lı futbolcu. Belediye- nin kalesinde kaleci Eser, rûzgânn oğlu diye tanımlanan öner, Günay Kayarlar var. Hepsi Galatasaraylı. Fenerbahçe'de hepsi forma gjymişler Ogün, gol kralı Os- man, Cem. Cevher, Ersoy. Henüz maç baş- lamamış, futbolcular ısınma hareketleri yapıyorlar. Ogün yukandan aşağıya dik- dörtgen prizma gibi olmuş, göbek hizası- nda ise dışanya doğru bir eğri çizen profıli ile sahada en çok dikkati ceken kişi. Cev- her, ayaklannı oğuşturuyor. bellı kı kan deveram içın yapıyor bunu, sonradan öğ- rendik, biraz da romatızmal durum var ga- üba. Öbür takımm kaptanı Cengiz Özyalçın. Ogün'e bakıp bağınyor, "Adam benım be- lediye encümen üyesi, bana karşı oynuyor, olacak şey mi?"Olacak şeyler olmuyor bu Bir zamanlann golcüsü Ogün ile bir zamanlann geçihnez savunma adamı Güngör. Birisi Fenerbahçe'ye ayağı alçılı halde transfer oMu, ötekisi >ıllarca Galatasaray'da oynadı. Sonra Fenerbahçe'ye geçip kananah oldu. Yeşil sahaların bu renkli ikilisi yılİar sonra bir tunıuvada karşı karşıya geldfler. Yine birbirleri ile mücadele etti- ler yine birbirleri ile tatlı sert çekiştiler. Zaman onlan değiştiriyor ama anüarımızdakileri asla. ıse maçta. 3 adımdan gol atamayanlarçoğun- lukta, ama maç çok sert geciyor, sonra dü- şene ayaktakiler destek oluyor, eünden tu- tup kaldınrken '"kusura.bakma. olur böyle şeyler'" gibi daha nazik laflar. Ama Galata- saray"ın eski kaptanı Cüneyt ile Fenerbah- çe'nin o günlerdeki delişmen futbolcusu Cem birbirlerine ustura gibi giriyorlar. Et- raftan uyarmalar "Yahu ne bu haliniz, ufak ufaİc oynayın bakalım..." Bir başkası "Hakem dikkat et bunlara, bunlann niyeti kötü..." Onlann niyeti kötü değil asbnda, onlarezelirekabeühâlâyaşayanlardanbirer kesit sunuyorlar izlcyenlere. Hakem hepsinden toleranslı, Derimod'- un sahibi Ümit Zaim. Ümit, Bakırköy- spor'da oynadı, yöneticilik yaptı, futbol âşı- ğı... öylesine futbol âşığı ki Cem'in, Cü- neyt'in salvolanna bile "Futbolda olur böyle şeyler, erkek oyunu bu" deyip gör- mezlikten geliyor. Neyse biz maça dönelim, belediyeciler daha diri, Fenerbahçe ise hem eksik hem yorgun. Aynen geçen sezonun Fenerbah- çesi gibi. Takımda yedek oyuncu olarak Ogün'ün çıkmasmı bekleyen Hasan Özaydm ise çok kızgın, "Cemil bu maça gelmedi bizi sattı. Ona cezalann en ağınnı, vereceğim" diye stzlanıyor. Gerçekten de Cemil olsaymış bu maçı alırlarmış. Fenerli- ler. şimdi her kaçan golde, her yenilen gol- de "Ah Cemil, yaktın bizi" naralan atıyor en çok kızan da Fenerbahçe'- nin futbolcu transferinde "number one'ı oynayan kahve- a Yavuz. "Ne o öyle diyor, hanımevlatlan gjbi, vurun be." Nereye vuruyorsun be Yavuz diyen ^-ok, diyemiyor zaten kımse. "Yavuz. bu" dıyorlar, başka şey demiyorlar, dıyemı- yorlar. Belediye takımında kalede Eser harikalar yaraürken emnıyet müfettişi Yaşar Bey kale önünde ayağına gelen topa vuruyor, gool. Ama sevin- miyor Yaşar Bey, nedeni de: koyu bir Fenerbahçeliymiş. "Ayağım kınlsaydı" diye hayı- flanıyor. Ama raslarftı bu ya 5 dakika sonra bir gol daha at- maz mı Yaşar Bey... "Ben bu takımda oynamam: Fener'e gol atarsam kafır olurum" de- yip sahadan çıkıyor. Fenerbahçe yandaşlan, Fe- ner'e gol attığı içın Yaşan la- netliyorlar ve hemen ısım takı- yorlar "KGB Yaşar"... Maçı Kadıköy Belediyesi gö- türüyor, fark olur mu diye ba- kıyoruz, 6-4 bitiyor maç. Ama sonra bir açıklama geliyor Fe- nerbahçe takımından, "Biz Fe- nebahçeliyiz, ama turnuvaya Hasan Özaydın'ın fırması adı- na girdik, yani Seferoğlu takımı olarak." Çevir kazı yan- masm. Fenerbahçe böylece Se- feroğlu oluverdi sonunda. Maç 35 dakikadan 2 devre olarak oynandı, ama maç bitti- ğınde doğrusu öylesine bitkin yoktu. 40 ile 50 yaş arasındaki eski futbolculardan örneğin Cüneyt.Cem.Önerhâlâistimüs- tünde görünüyorlar. Öner hâlâ toptan hızlı gidiyor, kafası önünde koşuyor, o yüzden de çok gol kaçırdı. Sonunda da eleştirildi, "Yahu kardeşim, geldin gidiyorsun hâlâ şu kafanı kaldınp etrafına bakmıyorsun. Bu futbolu sadece sen oynamı- yorsun ki..." İki tarafın teknik direktörleri, bakük birbirleri ile bir başka sohbeti koyu- laştırmışlar. Fenerbahçe'nin teknik direk- törü Yılmaz Yücetürk, beledıyenin ise Sela- hattin Torkal. Maç bitince birisi sigarasına. dğen Coca cojasına saldırdı. Belediye Baş- kanı Cengiz Özyalçın ise takım arkadaş- larından bazılanna bas bas bağınyor, belli ki stres atıyor. Eeee kolay iş değil. Kadsköy gibi bir yörenin belediye başkanlığını yap- mak. Sonunda sahanın sahibi işadamı Bavram Aslan'ın hazırlatuğı sandviçler ile meşrubattan oluşan açık büfede tartışma- lar sürüyor. Ve tabii kahvecı Yavuz ile ko- yulaşan bir transfer sohbeti maç sonrasının akşam keyfi oluyor. Eşcmsel zirvesbıe yasak • İnsan Haklan Derneği, "Gökkuşağı" grubu tarafından düzenlenen toplantımn yasaklanması karanmn kaldınlması için mahkemeye başvuruyor. ENİSONAT "Gökkuşağı" adh eşcinsel grubun düzenledeği "'Cinsel Özgürlük Etkinlikleri" kapsamında bu- gün yapılması planlanan sempozyum, tstanbul Vaüliği'nce yasaklandı Özellikle Almanya'nın destek verdiği ve söz ko- nusu ülkeden eşcinsel mılletvekıllerinin de kaüla- cağı toplantıyla, toplumdakı yanlış imajlann sılin- mesi amaçlanıyordu^Çeşitlı üniversitelerden bilim adamlannın da konuşmacı olarak katılacağı sem- pozyumun yasaklanmasına gerekçe olarak, "ge- nel ahlaka aykm olduğu" gösterildi. Söz konusu kararla ilgıh Cumhuriyet'e bir açık- lama yapan komite üyeleri. yasal olmayan her- hangı bır eylem yapmayacaklannı önemle vurgu- ladılar. Sozkonusu etkinlikler için ızin almak amacıyla vahüğe ılk başvurduklannda herhangi bir olumsuz tavırla karşılaşmadıklannın alünı çi- zen komite üyeleri, yetkililerin "Bize. herhangi bır ızin belgesine gerek yok. Sadece yedi kişinin, tsim ve ikâmetgâh bildirerek toplantımn günü, yeri ve saatinı belirtmesi yeterli" dediklerini be- lirrtiler tstanbul Vali Yardımcısı Nihat Kemal Eren, ya- saklamayla ilgili olarak, "Toplumun huzurunu bozacağını gözönüne alarak böyle bır karara vanldı" dedi. Toplantımn yasaklanması ıstemiyle bir bildıri yayınlayan ve d'ini etkınlikleriyle taru- nan bazı vakıf ve demeklerle valilık yasaklaması- nın peşpeşc gelmesi, dikkat çekiyor. Toplantıya destek veren İnsan Haklan Derneği yöneticilen ise. vahlik karannın kaldınlması için bugün mahkemeye başvuracaklannı bildırdıler. Yeniden canlanıyor IpekYolu tutkusu • Belçika Peyzaj Mimarlan Odası'nın kurduğu bir araştırma ekibi 10 bin kilometrelik İpek Yolu'na ait kültürel mirasın evrenselliğini canlandırmak amaayla araştırma gezisi düzenledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İpek yüklü deve kervanlan, belki yeniden bir geçit töreni yapabilecek. İnsanhk taribinin en büyük mirası ve kültürel ağı olan 'ipek yolu'. yeniden canla- nacak ve prestij kazanacak. Belçika Peyzaj Mimarlan Odası uzmanlann- dan oluşan bir araştırma ekibi, ipek yolu güzer- gahı üzerinde bir inceleme gensi yapacak. '"10 bin kilometrehk "ipek yolu'na ait ortak mirasm kültürel değerini \e evrenselliğini canlandır- mak" üzere yapılacak olan geziyle. bu güzerga- hı gehşürmek eski canlılığını ve presüjini yeni- den kazandınnak amaçlanıyor. Peyzaj Mımarisi Derneği'nden yapılan açık- lamaya göre araştırma 4 peyzaj miman, 2 şehir plancısı, 1 ekolog, 1 jeolog, 1 biyolog ve 1 ar- keolog tarafından oluşturulan bir araşUrma grubu tarafından yürütülecek. 8 günü Türkiye'- de geçecek olan "Ipek Yolu Peyzaj Projesi 93'ün çahşmalan 1 temmuz tarihinde İstanbul'da başlayacak. Türkiye, tran, Türkmenistan, öz- bekistan, Tacikistan üzerinde sürerek Çin'de sona erecek olan inceleme gezisinin Türkiye bö- lümünde Istanbul, Bursa. Isparta, Ürgüp, Sıvas ve Erzurum illerindeki doğal ve kültürel eserler ile Selçuklu mımarisinin örnekleri olan kervan- saraylar ıncelenecek. Alman fotoğrafçı Ferdinand von Ritchtho- fen'ın 1870'li yıllarda 'ipek yolu' olarak adlan- dırdığı bu kervan yolu, ipek üretıminin merke- zinden porselen. kağıt, baharat ve değerli taşla- nn yüzyıllar boyunca taşındığı binlerce kilo- metrelik bir kültür yoluna dönüştü. İpek yolu ve çevresinin 'peyzaj karakteri", 'insan ve peyzaj ilişkileri', 'peyzaj sorunlan', 'botanik özellikle- ri' ile 'arkeolpjı ve peyzaj ilişkileri'nin değerlen- dirileceği inceleme gezisi sonunda oluşacak bil- giler ve izlenimler; belge. rapor, kitap ve kon- feranslar aracılığıyla kamuoyuna duyurulacak. Yunanistan,çöpünüTürkiye'yeatıyor Türkiye zehirli atıklann sınırlanmız içine sokulması konusunda hazırlıksız. Zehirli atık yönetmeliğinin 'taslak halinde kalması' nedeniyle konuya ilişkin yasal düzenlemeden yoksun durumda bulunuyoruz. ATİNA (.A.4) - Yunanıstan'ın Füoti- da bölgesi, iplik-kumaş ürenminde hammadde olarak kullanılan 150 ton zehirli "akrilik nitrilin'in Türkıye'ye nakledilmesi nedeniyle, 'alarm' duru- muna geçinldi. Edinılen bilgılere göre, 1990 yılında kapanan 'Vomvikril' isimli fabrikanın depolannda bulunan 150 ton zehirli hammadde, cumartesi günü önce İtalya'dan getirtilen özel tankerlerle La- mia şehri yakınındakı Stilida lımanına götürülecek; buradan da" Kemal K.A.' isimli Türk gemısıne yüklenecek. Dün sabah Halkida limanına 100 ton tutkal boşaltan "Kemal K.A.". bu ak- şam saatlerinde 150 ton aknlik nıtrili yüklemek üzere Stilida limanına hare- ket edecek Yunan yetkılıler, zehirli hammadde- nin, gerek "Vomvikril' fabrikası depo- sunda özel tankerlere doldurulması veı gefekse "Kemal K.A.'ya yuklenmesı sı- rasında. herhangi bır kazanın meydana gelmemesi için geniş güvenlik önlemleri aldılar. Zehirli hammaddeyi taşıyan tankerlerin, sozkonusu fabrikadan Sti- lida limanına kadar gececekleri tüm yol- lar trafiğe kapatılacak. Ftıotıda Mühendisler Odası Başkanı Nikos Papadopulos, aknlik nitrilin ze- hirli olmakla birlikte normal durumda bir tehlikesı bulunmadığını belırterek. "Türkıye'ye gönderilen akrilik nitrilin zehirli atık değil, zehirli hammaddedir. Bu maddenin 450 dereceden aşağı bir ısıda bulunduğu sürece hıçbir zaran yoktur" dedi. 4.5 milyara ihale edildi Papadopulos. 150 ton akrilik nitnlin Türkiye'ye göndenlmesınin nasıl ger- çekleştiği konusunda ıse şunlan söyledi: ••Vomvikril fabnkasına 1990 yılında bankalar tarafından el kondu ve doğal olarak Yunan devletının eline gecti Bu fabrikadakı zehirli hammaddeyi, ya ım- ha etmek ya da başka bir yere naklet- mek zorundaydık. Zehirli hammadde- nin imhası Yunan devletine, 22.5 milyar liraya malolacaktı. Böylelikle başka bir yere nakledilmesi için ıhale açıldı. İhale- yi kazanan Hermes şirketi, 150 ton ze- hırli hammaddeyi 4.5 milyar lira karşılı- ğında ülke dışma çıkarma yükümlülü- ğünü üstlendi. Herhalde söz konusu hammaddeye Türkiye'den talip çıktı." Bakanlıktan açıklama Çevre Bakanbğı, Yunanıstan'dan ıt- hal edilen 150 ton zehirli maddenin atık değil hammadde olduğunu bildirdi. Ba- kanlık. Türkiye'de hiçbir zaman zehirli, tehlikeli atık ithaline izin verilmediğini açıkladı. Çevre Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, söz konusu hammadde- nin, iplik üretimi yapan Yalova Elyaf Fabrikası'nda kullanılmak üzere ıthal edıldiği bildirildi. Açıklamada, ithalat için bazı şartlann gözönüne alındığı kaydedilirken, bu önlemler şöyle sıra- landr "Gümrüklerle ilgili gümrük mevzuatı çerçevesinde kimyasallardan numune alınrnasma, alman numunenin yeniden analızıne ve neticesinde aynı kımyasal maddelerin olduğunun tespıtine. bu iş- lemler sırasında bakanlığımızm yetkilı- lerinin de hazır bulunmasına karar ve- rilmiştir" Türkiye zehirli atıklann sınırlanmız içine sokulması konusunda hazırlıksız. Zehirli atık yönetmeliğinınin yıllardır 'taslak halinde kalması' nedeniyle, Tür- kiye konuya ilişkin biryasal düzenleme- den yoksun. ANAP hükümetleri döne- minde hazırlanan tasanya göre. Tür- kıye'ye zehirli kimyasal atıklann sokulması denetım altma ahnıyor. ülke- ye sokulacak zehirli kımyasal maddele- rin nerede ve nasıl kullamlacağının açık beyanı ısteniyor. gümrüklerde sıkı bır denetim sistemi geüriliyordu. Budeneti- mı sağlamak üzere, gümrüklerde uz- man bulundurulması öngörülüyordu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear