22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 2 1 TEMMUZ1993 PERŞEMBE DUNYA MIMARLAR GUNU'NDE MIMARLARTARTIŞIYOR 2000'edoğrumimarlarveIstanbul UFUK A. ÖZLEM - AVŞE ANIL • .X kiıkincı Dünya Sa\ası larıhın en büyûk ınsan katlıamına yolaçtığı gıbı avnı anda larihin en büyük "uvgarlık kallıamına nedenoldu Ağırbombardvmanuçaklarılanhsel kentleritahrıpeltıler Sıvılvedinselyapılar yıkıldı.müyonlarca insan e\sız kaldı. tnsanlığm vüzlerce ve bmlerce \ ıllık kültüre! birikımi büyuk zarar gördü. Sa\astan sonra bu yıkımm bir daha \ inelenmemesini' esenliğı içın vasamsalsorun olarak gören insanlık, barıs ve ınsan haklan düzleminde uluslararas) davamşmayı güçlendıren çabalarmı da voğunlastırdı. Bırleşmıs Mületler işte boyle bır süreçıe doğdu. Aynı süreç içersinde duny a munarları da vıııe BM şemsiyesı altında bır araya geldıier ve Uluslararası Mimarlar Birlıği'm (VIAI kurdular. Bırlığm temelamaa. 'mimarlann ve mimarlığm. u\garlığm gelifmesıne evrensel sorumluluklar ıçersinde katılması'' olarak ılan edıldi. Turk11 e Mimarlar Odası naıda üyesı olduğu VIA, yüze yakın ülkeden l nuh on kadar mimari çaıısı altında lopluyor. 30 ülke temsilcisının yer aldığı UIA Merkez Konseyi'ndebırkaçyıldır Turkiye'den mimarlar da lemsıl edıhyor UIA 'va üyeulkelerde 1970 lıyıllaraanbu\anaheryü I Temmuz tarihi ' Dünya Mımarlık Günü'' olarak kutlanıyor Bugunlerdeyine VIA 'nın önerdiğı' mimarhğın evrenselyükümlülüklerıne 'yönelik konular ulusal ve uluslararası mımarlık plaıformlarında \e kamuoyu onünde yoğun larlışmaya açılıyor UIA nın 20. vüzvtlın şu son mımarlık gimleri içın evrensel düzeyde lartısma gûndemmegelirdiğikonuise,''20001iyıllaradoğrumimarlık" Hemenher ülkemn munarları kendı ülkelerinde ve dünyada mimarhğın geleceğını ve ' geleceğm yaşanılır çevrelerı ıçın'' 2000 lerdekı ı eni mısyonları üzerıne kafa voruyorlar. Bız de avnı bağlamda ülkemiz mımarlarına. Cumhuriyel okurlan ıçin spruyoruz 1 Temmuz Dünya Mimarlık Günü nde, I- 2000 yılma doğru hıanbul'un mımarlıkla ılgilı baslıca sorunu nedir 9 2- Mimarlığm, 2000 yılma doğru sorumluluğu nedir? NURDOĞAS ÖZKAYA < Mimarlar Odası Genel Başkanı) İstanbul, dünya başkenu olarak kurulmuş bır şehırdir. tlk yerleşi- mi planlı başlamış. öyle gelişmiştir. Bugün yaşadığı sıiuntılar plansızhkıan, sahipsizlikten (daha doğrusu çok sahıplilikten) kaynaklanmaktadır. Kurulduğundan 1960'lara kadar "şe- hır" olma nitelığiru koruyan İstanbul, günümüzde "kentleşe- meme" yi yaşamaktadır. Kentlısı olmayan kent olmaz. İstan- bul'da yaşayanlann, hatla onu temsıl edenlenn •'hemşenm" dedikleri başka kentler varsa, İstanbul. İstanbul olmaktan çıkar. İstanbul'dan başka İstanbul yokken, İstanbul başka- laşır. kasabalaşır, köyleşir. Mimarlık üzerine yasa koyan Fransızlar. 1. md. olarak, "Mi- marlık. kültürün bır ifadesidır" demişler. İstanbul ıse mi- marlık eserlerinde, yaşadığı farklı kültürlen en güzel yansıtan bir müzedır. Beş yıl kenti yönetmek ıçın yetkı alan birisı, bın- lerce yıllık kentin tüm değerlenni, doğasını, topografyasını değjştirme hakkına nasıl sahip olur? Kentin geleceğını. dar si- yaset ve menfaat gruplan kendı çıkarlan uğruna nasıl yapı- landırmaya kalkar? Bütün bunlar, İstanbul'da oldu, olmakta ve 2000'h yıllarda da olacak. Plansızhk. sahipsızlık. saygısızlık hakim kıbnacak. İstanburda. yeni İstanbul değil de. başka İstanbul olacak. îs- tanbul'da yaşayan insanlann (İstanbullu demiyorum) kültü- rünü yansıtan bir miman çevre. dar bakış, çıkarcı yapılan- manın yaratüğı mimari-kentsel mekanlar, birbiriyle anlaşa- mayan, paylaşamayan insanlar. Kenıliler. Oysa kentsel ya- şamın en belirgin özelliği, günün 24 saatinı beraber yaşamak ve paylaşmaktır. Apartmanda. yolda. hastanede, postanede, otobüste, dolmuşta. kütüphanede, sinemada. nerde yaşarsa yaşasın, komşusuyla. dostuyla tanıdığı veya tanımadığıyla be- raber yaşar insan. Başkalannın da hakkı olduğu bir meİcandır kent. Kullanımda ıse tek unsur, "başkalannın haklanna saygı" geçerhdir. Böyle yaşanan vere kent denır istanbul böy- le bır kenuı. Bütün yapılan. mevdanlan böyle oluşmuştu. Şımdı değişiyor. İstanbul büyümüyor. küçülüyor. Çünkü yapılanlar İstanbullu değil. 2000'li yıllarda İstanbul'un mi- marlık-kentsel tasanm açısından tek sorunu vardır. Tarihiyle. doğasıyla. tüm kültür varhklanna sahip olacak planlı yaşam. Bunu vapabılecek uygar, İstanbulluyum diyebılen tarihe, ın- sana. ıhtisasa saygılı bir başkan ve onu var edebilecek demok- ratık yapılanma. DOĞAN HASOL (İstanbul Yapı Endüstrısı Merkezi Başkanı ı En büyûk problem nüfus. Her geeen gün büyük bir hızla artuğını görüyoruz. İstanbul'un ise bu nüfusu taşımadığı ortada. Bu durum karşısında hiçbir önlem alınrnadığj da bir gerçek ve bir diğer önemli problem. Bu aşamada. İstanbul'un planlanması- ndan ve genel bir mimari projeden söz etmek çok zor. Önce- likle söz edilmesi gereken sosyal, ekonomik ve poliük sorun- lardır Problem çok geniş boyutludur ve yalnızca mimarlann sorumluluğunda değildir. Bütün partılerin nüfus patlamasını istısmar ettikleri görülüyor. Sürekli olarak çıkanîan imar af- lan bunun en göze çarpan örneğı olarak gösterilebilir. Mimarlığm 2000 yılına doğru sorumluluğu konusunda iki ayn bakış açısından söz edilebilir. Ciddi boyutlarda nüfus patla- masının yaşandığı ılk grubu oluşturan ülkelerde mimarbğın en önde ğelen sorumluluğu, insanlann insanca yaşayabilecek- leri bannaklar yapmak aşamasındadır henüz. Bu tür ülkeler- de yaşayan her kesimden insanın insanca yaşayabileceği çev- reler yaratmak bile şu an eldeki olanaklara bakıldığında ne yaak ki çok zor görünüyor. İkinci grubu oluşturan, çok fazla nüfus sorunu olmayan ülkelerde ise mimarlann, bannmarun ötesındeki sonımluluklanndan söz edilebilir. BÖylesi ortamlarda mimarlann mesleklerini gerçek anlamda icra etmeleri, örneğin fantezilerini ortaya koymalan söz konusu olabilir. Prof. Dr. METE TAPAN (Amtlar Kurulu Üyesi, İst. Büyükşehir Bl. Genel Sek. Yrd.) İstanbul'un en önemli sorunu, kentleşme ve kentlileşme sorun- " landır. Her şeyden önce bu şehrin son derece önemli altyapı sorunlan vardır. Bu. mimarhktan ziyade hem sosyolpjik açı- dan hem de yerleşme politikalan açısından bakılması gereken bir sorun. İstanbul'un henüz doğru. dürüst bir nazım planı yokken mimarhktan söz edüemez. öncelikle, göç olayı göz önünde bulundurularak doğru bir naam planının gerçekleşti- rilmesi gerekiyor. 2000 yılına doğru mimarlığm çok önemli sonımhıluklan olduğu bir gerçek. Öncelikle çevreyle ilgili sorunlarda mımarlara çok büyük sommluluklar düşüyor. Görsel çevTe kirlıhğini yok etme amaçlı bir mimarlık çalışması gerekiyor. Bu anlamda, mimarlann sermayeye teslim olmamalan gerektiğini açık ola- rak vurgulamak isterim. Bugün eğer İstanbul'da bir Süzer Oteli ya da benzerleri yapılıyorsa. onu yapan mimar sermaye- ye boyun egmiş demektir. UMUT/NAN (Yüksek Mimar) Günümüz İstanbul'u artık birkaç ülke nüfusuna birden sahip, hemşehnlıği olmayan. devasa bir göçerler kentı. Ülkenin de- ğişik yörelennden. birbırleri ıle ilk kez bir araya gelen yığınlar, bugüne kadar çözülemeyen ve varlığı görmezlikten gelinen tüm sorunlannı buraya taşıdılar. Burada insanlar önce taban bulup yeni kımlikleriru anyorlar. Sonra olabilirse burayı memleketi, toprağı belleyecek, çevre ıle bütünleşecek ve hem- şehri olacaklar. BİR MEYDANIN DEĞışiMİ/burçak evren 1895 HENÜZ EL DEĞMEMİŞ Evliya Çele- bi'nin "Ahalisi alüftemeşreb ve der- vişanı meslek'tir..." dediği eski esnaftn yerini, devletı haraca kesen Galata ban- kerleri almıştır, ama meydan yine aynı meydandır. Bir yan- da meydanm cum- huriyet döneminde başına gelecekleri simgelercesine ufak bir dukkanda belkideyaşamının son demlennı süren Tütüncü Hay rı Ejendı, oburyanda London Hou- se'lar, York-shire'lar, Aachen-Münichler... Sokaklarda ise her milletten insan mozayiği: Melonlu bastonlumösyöler, çi- çek demetli şapkalarm altında madamlar ya da matmazeller. Kısacası gümrüksü: gıren İngiliz mallarım tezgahlayan le- vantenler ve aileleri. Meydanm lam ortasmâa Osmanlının dar gelirli zabiti biraz şaşkın, biraz da yalnız. Meydanm değil de Osmanlmm kaygısmda. Bankerlerle beyzadeleri Pera iie Boğaz 'a tastyacakfaytonlar da az bır dönyv sonra kendiyer- lerinegeçecek elektrikli tramvaylardan habersız. Tıpkı me\ dangibi... 1950 İLK KURBAN AZİZİYE KARAKOLU TJL. arihi köprü- nün meydana bakan cephesindeki o süslii püslü Aziziye Karako- lu'nun yerinde yeller esiyor. Yerini Deniz- yolları 'nm o yıllara göre biçimsiz ama görkemli yapısına bırakmif. İstanbul'un ilk modern mağaza- larından Tring ise yapıstnı değil, ama adını değiştirip Galata Bonmarşesi olmuş. Meydana ve dolayısıyla köprüye dönük cephesinde kristal vitrinler ve onlarm içinde deyabancısı oldu- ğumuz cansız mankenler. İstanbul'da ilk ve en etkili \itrin denemesi. 1956 MERZİFONLU MESCİDİ DİRENİYOR A :iziye Kara- kolu'nun yerini alan görkemli Denizyollan binası da 1956 kamu- lastınlmasında yerini dolmuş duraklarma bırakarak meydana veda ediyor. Domuz Sokağıyakınlartndakı Galata Bonmarşesi '• nino güzelim vıtrinı ise bomboş. Belli ki o da az sonra veda edenler kervantna katüacak. Tek direnen ise Raimond D'Arenco'nun onardığı Merzifonlu Karamustafa Paşa Mescidı. Ama nafile Bugün o da öyiesine gidecek ki izine rastlamak bile mümkün olmayacak (Son olarak caminin kimiparçaları Kmahada da görülmüş- tüj.Arabacılarmahmı alan elektrikli tramvaylar isegeleceğinden habersız. İnsan selinin yerini Demokrat Parii'nin her mahallede bir milvoneryaratma düsüncesinin ürünü 56 Şevrole 'ler ile kimi özel otolar almıs. Mey darnn üstündekı operas- yonlar şimdilik bu kadar. Ya altı? 1975 ÜSTÜTAMAMİL^ SIRA ALTTA I M.eydanm üstü tertemiz. Binalar- dan sonra insanlar da fazlalık olunca bu kez altmda çaltsmalar yapılıp altgeçit hızmete giriyor. Tramvaylar nostalji, onlara nere- deyse rahmet okutacak troleybüsler ise gele- cek. Yerinde bir tek meydanm onca trajedi- sine tanıklık etmiş olan Alman MAN fır- mastnuı 1912 tarihli emektar köprüsü duruyor. Gerçı o da hu\ rat elleı ın UL unasızcayaktığı ateşin kurbanı olupgazi mertehesııu cı ı^nK Sw!i'- ce'nin yolunu tutacak ama, zaman daha çok erken. Onca hengameden her nasılsa kurtulmuş Ziraat Bankası'nm bması ıle Banko di Roma ise geçmişe duyulan özlemi şimdilik dindirmekle yetiniy orlar. dilendiğınce uygulanabilir bir yetki ve ayncahk olarak algı- lanmakta; mesleki birliktelikler, üyelerinin birer dayanışma örgütü olarak görülmekledir. Böylece tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibi topluma karşı yüküm- lü ve sorumlu birer görevlı olması gereken mimarlann bu ko- numunu belirleyen, mimarlık mesleğinın uygulanmasmda halkın çıkannı, yaranru koruyup gözeten. riskini sıfırlayan, mesleğin evrensel "mesleki davranış ve ahlak ilkeleri"ni yü- rürlüğe koyan ve mimarlık mesleğini kurumsallaşuran, disip- line alan "Mimarlık Meslek Yasalan"mız yoktur. Bu nedenle de mesleğin bilimsel yanına ılışkın teknik yönetmeliklerimiz, şartnamelerimiz. standartlanmız ya hiç yoktur ya da çok U- keldir. Pek yakındığımız 'benzemecilik'. 'gösterişçilik' ve 'kimliksizlik* doğal sonuçlardır. DOÇ.DR.CESGİZ ERUZUN f Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi 2. Başkanı) İstanbul'un 2000 yılına doğru mimarhkla ılgjli sorunlannın başı- nda eski kent dokusunun ve bu doku içindeki kültür mirası yapılann korunabilme güçlüğü gelmektedir. Bu güçlükleri yaratan etkenler ıçınde, 1- Koruma ile ılgıh yasal boşluklann giderilememesi, 2- Tanhsel mirasın korunmasını amaç edinen gerçek bir planlamanın yapılamamış olması, 3- Mimar- lanmızın koruma konusunda yeterince bilinçlenememiş ol- ması, 4- Kamu bilincı oluşturulamadığından kültürel mi- rasımıza karşı işlenen suçlann denetlenememesi, 5- Tunzmi Teşvik Yasası'run sağladığj aşın yoğunluklann ortaya çıkardığı gökdelenlere hâlâ olanak tanınması. 6- Doğa ve to- rx)grafyayı koruyabilecek kararlıhğın mımarlar, şehirliler ve karar \ericilerce henüz oluşamaıruş olması, sayılabilir. Mimarlığm sorunlan planlama sorunlan ile ıç içedir. Ülke- mizde henüz bölge ve çevre ölçeğjnde planlamaya geçileme- miştır. Bu nedenle hangı topografyanın, hangı arazı par- çasının ne amaçla kullanılacağı konusunda büyük boşluklar vardır. Tanm arazisıne fabnka, orman arazisine toplu konut, su havzalanna villalar yapılabılmektedir. Bu yanhş uygula- malar sürdürüldükçe. kendi içinde tutarlı, mimari üslubu ve estetıği belli bir düzeye erişmış yapılar inşa edilse bile sonuç olumsuz olacaktır. Bu yüzden öncelikle bölge ve çevre plan- lannın sağlıkb üretilmesi ve bu çalışmalann alternatif yerle- şim alanlan açılarak çağdaş mimari ile desteklenmesi gerekir. Geleneksel çözümlerimızın yeni yorumlarla gehştirilmesi top- lumun ıhtiy açlanna göre mekanlar üretilmesi gerçekleşürilebi- lirse mimarlığın gerekliliğine inanç pekişecektir. V.BEHRUZÇİNİCİ (Büyükelçi-Mimar-Başbakan Başdanısmanı) İstanbul'un kentsel ve mimarhk üzenne sorunlan iki ana başlık altında toplanabilir. İlkı. altyapı yanı bıyolojık, fıziksel, sos- yal ve ekonomik; ikincışı ıse, kültürel ve estetik olarak açıkla- nabilir. 2000'li yüfarda İstanbul ile ilgili planlamalann. ancak politikalar üstü ulusa! kararlar doğrultusunda ve süreklilik içersinde bılinçli bir programlama, kaynak ve fınansman so- • runlannı içeren bir planlama olgusu içinde, kentin fonksiyo- nel ilişkileri kapsammda bütünleşüğı alanlannın, bir başka deyişle mikro, mezo ve makro bölgelerinin öncelikle saptan- masıyla mümkün olabılecektır. Böylesine bir mekân organi- zasyonuna yönelik planlamanın siyasal bir araç olma dışında, kitle ve yöneticilerin de eğitilmelerini hedef alan, eğitimsel, kültürel ve estetik ağırlıklı yenilikçi metotlara dayalı olarak sürdürülmesi gereği vardır. Öncelikle, dakikada bir artan nü- fus ve göç gerçeğini dikkate alan, tahribine yönelik durdurma ve koruma planîan > apılmalı. Yasal kurallar ve büyük bir yet- kı ve kavram karmaşası içindeki tüm kurumlar arası çelişkiler çözümlenmelidir. Uygar ülkelerdeki geleneklerle, ülke ve kente özgü gelenekler doğrultusunda yeni standartlar gelişti- rilmeli. İstanbul'un metropolisi içinde yeri ve önemi belirlen- melıdir. Bugûne kadar yapılagelmiş yüzlerce nazım planın İstanbul'un bünyesine uymadığı bir gerçek. Bu planlar O'nu görmemış ve duymamıştır. Bunlar sadece devreleri içinde parsiyel ve polya- tif kararlara dayalı yüzeyler ve ıçeriksiz nesnelerden pteye geçememiştir. Ana sorurîlann dışlandığı bu planlar, İstan- bul'a çok pahalıya malolmuştur. Başta, İstanbul'un yeraltı sonınlanyla sahjp oiduğu su yolu da, kı farkedilmemiş, aksi- ne ınkâr edilmiştir. Oysa İstanbul'da bir yeraltı şehirciliğine ve su planlamasına bir an önce geçilmesi zorunludur. Ve İstan- bul'un tarihi sürecinin tabıi gelişimi içinde yeni bir bilinçlen- me dönemine ihüyacı olduğu kesin. Kımb'ği ve geleceğe doğna mimansınin de çözümü buna bağlı. Böylelikle çevresel bütün- lük ve insicamını kay betmış yörelerinin restitüe edilerek, oriji- nal değerlerinin otantık bır anla>ışla yeniden canlandınlması, tarihi, geleneksel ve estetik değerlerinin izlenimsel etkilerine bağlı kalınarak, yeni. aktüel, çağdaş bir dille yorumlanarak gelişimi içinde. kente bağlı mimarisi de O'nunla bütünleşen halkalar ve sorumluluklar altında çözumlenebilir. AYDANERİM (Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı, Mimarlar Odası MYK üyesi) Amerika'da 18-21 Haziran tarihleri arasında düzenlenen Ulusla- rarası Mimarlar Birhği'nin toplanüsına biz de 7-8 kişilik bir heyetle kaüldık. Bu toplantı "bağımlılık deklarasyonu" nun kabulüyle sona erdi. Bu bağımlıkk deklarasyonu, meslekkrin ve insanlann çevreye bağımlıbğını simgeb'yor. Mimarlar, sür- dürülebılır bir geleceğin tasanmını yapmalı. 21. yüzyıl deği- şim ve dönüşüm yüzyıh olmalı. Başta ciddi bir sorgulama, meslek ahlâkına yeni öğeleri sokmak gerekir. Çevre du- yarlıbğından geri dönüş yok. Her meslek de buna göre kendi- ni uyarlamaya çahşmah. BARANİDİL Kanımca 2000 yılına doğru kentin mesleğimızle ilgili en önde ge- len sorunu, binlerce yıllık kültürel mirası ile çevreyi ve doğayı bu süreç sonuna kadar düzeltilebilir, yeniden yaşama gecirile- bilir ve hiç olmazsa arta kalanlan ile içinde yaşanabilir olarak koruyabibnek, süreç boyunca da kuşaklann. ortaya koy- duğumuz kötüleri, çirkinleri ve yanlışlan görenek bellemesini önlemektır. Mimarlık mesleğinin 2000 yılına doğru genel kapsamdaki so- rumluluğu, kanımca diğer ülkelerden temelde farklıdır. Yapı- lan araştırmalar, diğer birçok meslekierde de olduğu gibı. mi- marhk mesleğinin uygulanışının toplum bilincınde algılanışı, buna bağlı olarak düzenlenışinın ve yapılanmasının vanlış ve eksıkolduğunuortayakoydu. Meslek ülkemızdehâlâbirdıplo- ma ile elde edilebilir, hiçbir kural ve dısıphne bağlı kalmaddn. ( Yüksek Mimar, Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı) 20001i yıllarda. çevre sorunlan yalnızca biyolojik ya da fıziksel olarak değil, estetik ve kültürel boyttuyla da tüm insankğın "baş konusu ve sorunu" olacak gıbi gebşiyor. Ve doğal olarak da coğrafı ve kentsel mekâna ait estetik sorunlar gündeme gel- diğinde, mimarlık "tüm sanatlann önüne geçmek" gibi bir ayncabk kazanıyor. Dünyada karnı tok insan sayısının art- ması. insanlararasındaki iletişiminve turizmin giderek "evren- sel bir tutku" haline gelmesi, kent mekânlannın daha doğru ve "görsel keyiflerle" yaşanmak ve algılanmak istenmesi, bireyin yaşadığı konutmekânmı kişiliği vekimliğinin aynhnazbirpar- çası olarak görmesi. kent toplumunun yaşadığı kent mekânını kendi kültürünün ayncabkla ve makro kirnliğinin simgesi olarak görmesi ve yaşadığı kentin hemşehriliğjyle gunır duy- ması (bir Venediklı. Floransah. Parisb gibi), şimdiye kadar yalnızca "toplu yapı" üreten inşaat teknolojisinin, kişi ve top- lumlardaki nıtelik ıstemlerine göre, "kendinı uyarlama" aşa- masma geçmesi (Batı dünyasının uzunca zamandır yaşadığı süreç) ve en önemb'si, "doğa ve kültür değerlerinin korun- masının", insan haklannda olduğu gibi "evrensel hukuk ko- şullan haline dönüşmesinin" kaçınıbnaz bir sonuç olacağı şeklindeki gehşmeler. mımarlık ve mimarlara tarihi bir mis- yon yükleyecektir. Türidye henüz bu oluşumun farkında gözükmüyor, oysa sahip olduğu doğal ve mimari kültür değerlen, bu uluslararası "kül- tür ve kımlik savaşunında" kendisine müstesna bir şans sağla- yabilır. Sanıyorum, devletimizin ve siyasal partilerimizin "amaç ve hedefleri belırlenmiş bır kültür politikası olmama- sı" ve bu durumu üzüntü ile ızleyıp ancak bu doğrultuda ör- gütlenmeyı beceremeyen "düşünür ve kültür adamlanmızın ya da kurumlanmızın ataleti", bu günün aşılması gereken te- mcl sorunudur.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear