Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
26 HAZİRAN1993 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Sirketlerden haberler
•SKODAyeniliklerine
devam ediyor. Favorit ve
Formen'de gerçekleştirilen
548 yenilik ve yaratılan
Sport-Line ve Silver-Line
modellerind.en sonra şimdi
deözel birçizgiye sahip
Black-Line'ı piyasaya
sunuyor
•ŞEKERBANK, Üsküdar
Şubesi'ni yeni binasına
taşıdı.
• BOYUTSATIŞ
HİZMETLERİ, şirket
merkezinde verdiği
kokteylle açılışını kutladı.
Bilgi işlem müşavirlik
kuruluşu olarak hizmet
verecek şirket, bilgisayar,
elektroruk büro
malzemeleri ve yaalımlan
pazarlayacak.
• DEPARDETEKS'in
geçen hafta Uşak'ta
düzenlediği 'deri
kimyasallan sernineri'ne'
UşakJı deri üreticileri
kaüldı.
• YASAD Genel Kurulu
The Marmara İstanbul'da
düzenledi. Emrehan
Halıcı'nıntekrar
başkanlığa seçüdiği
toplantıda I994yılı faaliyet
programı da belirlendi.
• HALICIBılş İşlem AŞ,
Doğru Yol Partisi'nin üç
aşamalı 'bilgisayar ve
otomasyon projesi'ni
üstlendi.
• ŞARKHAYAT
SİGORTA, sağlık sigortası
alanında iki yeni uygulama
başlattı. Böyleceyıl
sonunda sigortalısına en az
üç yıl poliçe yenileme
imkanı taruyacak ve poliçe
kapsamında bulunan
'yatakh tedavi'
teminatlannı yılük yüzde 50
artışa kadar dövize
endekslevecek.
• EGE SİGORTA,
Petrokent Side ve Abant
tesislerini tümrisklerekarşı
sigortaladı. Aynca bu
tesislerden yararlanacak
kişileri her türlü kazaya
Jcarşı sigorta teminatına
aldı.
• INTERBANK,
Yurtdışından 40 milyon
dolar tutannda
sendikasyon kredisi aldı.
Sendikasyon işlemlerinin
hepsi tamamlandı.
• MERCEDES-BENZ
Türk Aş yeni otobüs
fabrikasının temelini
lstanbul Hoşdere'de attı.
MERKEZ SİGORTA'nın
Bursa Kervansaray Termal
Otel'de düzenlediği
Marmara Bölge Acenteler
Toplantısı'na tüm
acenteleri ve üst düzey
veıkililen kaüldı.
• ULUSOY OTOBÜS
İŞLETMESİ'nin, mayıs
ayında Kuşadası. Bcxlrum
ve Marmaris'e başlattığı
yeni haüardan sonra,
Izmir-Antalya arası tarifeli
seferlere de başlandı.
BAR
RESTAURAJNT
ÇANU TERAS 7 GÜN AÇK
18.3O-02.0O
Yemek müziğinde
GRUP SENTEZ
SolisfcSERAP
&
ÇILER-ULUG
TEMEL
İ ClİSl M)KN 11)1' Mİ7.İK
AjiRızaTannŞefliğinde
TÜRK-FRANSIZMVrFAĞI
PJI* / t.ttâ I Salt % 20 rtrimli
Bw • Lokanta
232 64 26 «246 97 3
YAZARLARIN
EVİ
Osmanbey
MEYHANEMÎZDE
Hergün fasıl
Rez: 2464418
ORMAN-DENIZ-SESSİZLIK
nıcıcn OTCI
AKÇAKOCA
O.K. 175.OOO.- TL
R«staurant*Havuz*Pİ8J
Jtoz: Akfokoco: ».4614.2574
Istonbul: 9.1.265 29 65
AKTAŞ'ın 'borsa kalkaıır• Daha önce yetki
belgesinin Danıştay'ca
iptal edilmesine karşın
Aktaş Elektrik'in
SPK'yabaşvurarak27
Mayıs'tan itibaren halka
açılması tasarruf
sahiplerinin gücünü
kullanarak kendini
kurtarma taktiğine
bağlanıyor.
Ekonomi Servisi - Danıştay-
ın 28 nisanda yetki belgesini ip-
tal etmesine karşıhk Aktaş
Elektrik'in Sermaye Piyasası
Kurulu'na başvurarak 21 ma-
yıstan itibaren halka açılması,
"tasarruf sahiplerinin gücünü
yaruna alarak kendini kurtar-
ma taktiğine" bağlanıyor.
Aktaş'ın. yetki belgesinin ip-
tal edilmesinin ardından hükü-
metle pazarlığa oturup yine
aynı bölgenin elektrik dağıtîmı-
nı abnak için küçük tasarruf
sahiplerinin mağduriyetini kal-
kan olarak kullanabileceği be-
lirtiliyor. Aktaş yöneticilerinin
bunu yapmasa dahi. halka açıl-
mayla ilk fıyatı üzerinden en
azından 20 rnilyar maliyetsiz
para topladığına ışarei ediliyor.
Bu arada Cumhuriyet'i ara-
yan ve adının açıklanmasını is-
temeyen bir borsa broken, ta-
sarruf sahiplerini çaresiz bıra-
kan bu durumdan önoelikle
şirket yönetiminin ve Sermaye
Piyasası Kurulu'nun sorumlu
olduğunu söyledi. "Şirket yö-
neticilerinin ve Sermaye Piyasa-
sı Kuruiu'nun halka açılma
sırasında tasarruf sahibini ay-
dınlatması ve bu konuda bilgi-
lendirmesi gerekirdı. Borsa'da
broker olmama rağmen benim
bile böyle bir davadan haberim
yoktu" diyen broker. bugüne
kadar 4 rnilyar lira değerinde
Aktaş hissesi sattıgını söyledi.
Aktaş yöneticilerini bu durumu
bile bile halka açılmış olabilece-
ğini savunan broker, sözlerini
şöylesürdürdü:
"Halka açılırsa, sözleşmesi-
nin iptal edilmeyeceğini düşün-
müş olmalılar. Bunun başka bir
izahı olamaz. Burada Aktaş'ın
suçu ayn, Sermaye Piyasası
Kurulu'nunki daha da ayn."
Sürekli bundan sonra ne ola-
cagıru soran ve bizden aynnülı
bilgi almaya çahşan broker, his-
selerin büyük bir bölümünün
emniyel mensuplannın elinde
olduğunu belirterek, "Ne yapa-
cak bu kadar insan? Hepimiz
mahvolduk'* diye yakındı.
Sermaye piyasası hukukçusu
Prof. Ünal Tekinal ise Aktaş
Elektnk hisselennden mağdur
olacaklann. halka arz ılanında
eksik bilgilendirmeden dolayı
Aktaş Yönetim Kurulu üyeleri
ile aracüık eden bankayı so-
rumlu tutabileceklerini söyledi.
Tasarruf sahiplerinin mağduri-
yetı halinde tazminat davası
açarlarsa kazanma ıhtımallen-
nin yüksek olduğunu belirten
Tekinalp, '"Böyle bir davanın
varlığmı, ancak şirket yönetici-
leri bilebilirler. Ve gizlememele-
ri gerekliydi. Yönetim kurulu
ve haika açılmaya aracıiık eden
banka direkt sorumludur."
Tes-Jş Sendikasından Oktay
Işleker, Aktaş Elektrik'in abo-
nelerinden başka, "giderayak
halkı dolandırdığını" belirterek
şu noktalara dikkat çekti: "'Da-
nıştay'da bu karar 29 Nisan
1993 tarihinde alınmış. Aktaş,
bu karardan bir ay sonra, yani
27 mavısta hisse senetlerini hal-
ka açtı. Bunu kim bir rastlan-
tıyla açıklayabilir? Aktaş'ın o
gün 6 bin liradan satmaya baş-
ladığı hisse senetlerinin değeri
bugün 39 bin lira, dolayısıyla
şirket, 18 milyarhk hisse sene-
dinden 150 milyar gjbi bir para
topladı. Giderayak, üstelik bi-
lerek yaptı bu işi. Hisse senetle-
rini alanlann bu saatten sonra
yapacaklan bir şey yok. Bu 150
milyar lira artık bu adamlann
cebinde. Eğer hisse senedi sahi-
bi Aktaşzedeler, ille de bir şey
yapmak istiyorlarsa, orada
mağdur olan arkadaşlara katıl-
sın, ortak yürüyüş yapalım."
Vurgun dediğinböylevurulurİstanbul Haber Servisi - AKTAŞ
Eiektrik, TEK'ten elektriği kalkınmada
öncelikli Ulere verilen elektrik fnatından
çok daha ucuza aldı. Ancak aboneye,
elektriği çok daha pahalıya alan TEK ile
aynı fıyattan sattı.
Şirket üç yıl boyunca 'Elektrik Tarife-
leri YönetmeliğTni çiğneyerek, abonele-
rinin sntından haksız kazanç sağladı.
AKTAŞ'ın usulsüzlükleri 'özetle' şunlan
• Anadolu vakasındaki eiektrik dağı-
tnn hizmetini devTaldığı 1 Eylül 1990 ta-
rihinden bu yana; kompanzasvon tesisle-
rini (reaktif enerji üreten tesis) kuracağı-
m söyleyerek, TEK'e reaktif enerji
bedelierini ödememe iıntiyazı aldı. An-
cak şirket, bu tesisi kendisi kurmayıp,
TEK'e yaptırttı. Şirketin bu >olla sağla-
dığı haksız kazanç 884 milyar lira dola-
ymda.
• Her ay yayımlanan Elektrik Tari-
fekri Listesi'nde, *Sözleşmede bağlantı
gücü 6 kilovata kadar olan abonekrden
reaktif bedel alınmaz' deodiği halde, AK-
TAŞ, bağlantı gücü 3 kilovatı aşmayan
aboneierinden bile bu bedeli aldı.
• Yönetmelikte, 'Abone malı olan sa-
yaçiardan, sayaç kirası alınmaz' kea'n
hükmüne karşın AKTAŞ, bir milyon
aboneden 'sayaç kirası' ya da 'bakım üc-
reti" adı altında abonelerilen yaklaşık 128
milyar 400 milyon lira civarında haksız
kazanç sağladı.
• Geç ödemeleri v a da abonelere gon-
dermediği halde göıiderdiğini öne sürdü-
gü faturaları. elektriğin tüketildiği tarife-
deki fivattan değil, o günkü zamlı tarife
üzerinden fatura etti. Anta kendisi
TEK'e olan borcunu, en son tarifeden de-
na ait borçlan ödemeyen yeni abonelere
elektrik bağlamadı.
• AKTAŞ 'Enerji Müsaadesi' komı-
sunda da yönetmelik hükümlerini ciğne-
di.
TEK lstanbul Dağıtım Müessesesi'-
nde bin 600 kilovata kadar olan enerji
isteklerinde. abone trafo yerinin irtifa
hakkmı (kullantmını) vermekle veya 49
yduğına kira sözlcşmesi yapmakla >ü-
TEK'ten çok ucuza aldığı elektriği, abonelerine
TEK'infîyatmdanbile pahalıya satan AKTAŞ'ın
elde ettiği 'haksız kazanç' trilyonu aştı.
ğil, ne zaman tüketmişse o döneme ait
fiyat üzerinden ödedi.
• Yönetmelikteki 60. maddenin son
paragrafında, "Borcunu ödemeden ayn-
İan abonelerden sonra, aynı yere abone
olacaklardan hatta mülk sahiplerinden
eski aboneye ait borçlaruı ödenmesi tale-
bi ve şartı koşulmay acaktır" denmesine
karşm şirket; "Eski borçları ödemezseniz
elektriğiniz bağlanmaz" dedi. Başkaları-
kümlü tutuyor. AKTAŞ'taki uygulama-
da ise bin 600 kiloıat saat sınırlaması,
TEK u\gulamasından farklı olarak bunu
200 kilovata düşfirdü.
• AKTAŞ, vatandaşı yasal haklann-
dan mahrum bıraktı. Trafodan sonra
abone tarafından yapılması gereken şe-
beke tesislerini, 'Kendim yapacağım' di-
yerek mesnedi belli olnıayan birim fiyat-
İarla bu işi > an şirketlerine > aptırdı.
• TEK uygulamasında 'usul gereği'
hicbir şekilde gece ya da hafta tatili önce-
sinde elektrik kesilmezken AKTAŞ 'zor-
la ve baskıvla' gece yanlarında ve hafta
soniannda vatandaşın elektriğini kesti.
• Yönetmelikte belirtildiği gİDİ TEK,
AKTAŞ'ın 'usulsüzlükleri saymakla bit-
meyecek gibi ama en önemlisi; abonelerin
sırtından, hem de tam üç yıl boyunca,
haksız kazanç sağlaması.ilk kez elektrik
bagiatacakların ödemesi gereken kaülım
paymı yüzde 2.5 ile takside bağlıyor. AK-
TAŞ ise önceikle bu ödemeyi takside
bağlamaya yanaşmayarak vatandaşı,
borcunu peşin ödenıeye zorladı.
• Hektrik Tarifeteri Listesi'nde Ha-
yır kurumları ve kamu yararına çahşan
demekler ve spor tesisleri ile resmi ve ka-
mu kuruluşlarından elektrik ücreti alın-
maz' denmesine karşm AKTAŞ camile-
rin elektriğini kesti. •. ••••.••
• Elektrik birimfiyatJannmbakanlık
tarafmdan her ay otomadkman yiizde 3
zam gördüğü bir döneriıde, AKTAŞ,
"kazançlannın denetlenmeyeceğinin ga-
rantisi içinde'" bunu yüzde 100lere çıkar-
dı.
Elektrik Mühendisleri Odası
'Mücadeknüz
şimdibaşhyor*
• EMO İstanbul Şubesi'nin basın toplantısında
biraraya gelen elektrik aboneleri ve muhtarlar,
Eneni ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile TEK'e,
karann bir an önce uygulanması için telgraf ve
faks çekmeye başladılar.
LÜ. 'den aknış olduğum pasomu
ve okul kimliğimi kaybettım.
Hükümsüzdür.
TUFANASLAN
Nüfus cuzdanımı kaybcttim.
Hükümsüzdür.
TÜRKAN GÖYNÜ
lstanbul Haber Servisi - Da-
nıştay'ın, İstanbul'un Anado-
lu yakasında hizmet veren
•imtiyazlı' şirket AKTAŞ
Elektrik'in sözleşmesini iptal
etmesinden sonra elektrik abo-
neleri ve muhtarlar, Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile
TEK'e, karann bir an önce uy-
gulanması için telgraf ve faks
çekmeye başladılar. Elektrik
Mühendisleri Odası İstanbul
Şubesi ise dün bir basın toplan-
tısı düzenledi. Oda yetkilileri,
"Danıştay karan derhal uygu-
lansın. Bir milyon abone, yak-
laşık 4 milyon kişi, AKTAŞ
Elektrik'in haksız kazancın-
dan ve keyfiliğinden kurtanl-
sın. 'Hukuk Devleti var' diyor-
lar. Eğer varsa TEK gelir,
işlevi biten AKTAŞ'ı devrahr.
Bu karara uyulmadığı takdir-
de, AKTAŞ'ı Danıştay'ın da
üzerinde bir yere oturtmak ge-
rekecektir. Bunun yanıtım kim
verecektir"' diye soruyorlar.
Elektrik mühendisleri ayn-
ca, İLKSAN olaymda fırüna
koparan bakan ve milletvekil-
lerinin hiçbirinin, denetlenme-
yeceğinin garantisi içinde.
vatandaşın üzerinden sağladı-
gı haksız kazançlarla 1.5-2 tril-
yonu götüren AXTAŞ konu-
sunda tek laf etmediğine
dikkat çekiyorlar. AKTAŞ
yetkililerinin bugüne dek yap-
tığı vurgunlann rakamsal tuta-
nnı soran gazetecüere de "Bize
bir haftahğına yaünmlannı.
hesaplannı açsınlar, size he-
men söyleyelim" diyorlar.
Elektrik Mühendisleri Oda-
sı Kadıköy Şubesi binasında
dün 'AKTAŞ bayramı' yaşan-
dı. Toplantıda konuşan oda
başkanı Mefamet Turgut, AK-
TAŞ'a karşı, odalar, sendika-
lar, tüketici dernekleri ve elekt-
rik aboneleriyle dayanışma
içinde sürdürdükleri mücade-
leyi bir maça benzetti. Danış-
tay'ıp karanndan sonra "ma-
çın birinci devresi'ni bitirmiş
olduklanru söyleyen Turgut,
"Ancak, asıl mücadele bundan
sonra başhyor. TEK bu uygu-
lamayı durdurabüme çaresi
arayacakür. Ama sivil toplum
örgütleri kararlıkla bu müca-
deleyi sürdürdüğünde, sonuç-
ta kazanacak olan yine huku-
kun üstünlüğü ve demokrasi
olacakür. Danıştay karannın
uyguJanmasını istiyoruz. Bu
konuda kamuoyunu bize des-
tek vermeye ve duyarh olmaya
çağınyoruz" diye konuştu.
Elektrik enerjisi altyapı yau-
nmlan içinde ve temel mal ni-
teliğinde olduğu için hizmet
unsurunun kar unsurundan
önde geldiğini, bunun da an-
cak hizmetin kamu ehnde bu-
lunması ile olanaklı olduğunu
vurgulayan Turgut şunlan
söyledi: "Serbest piyasa koşul-
lannın en önemli unsuru olan
rekabeti elektrik sektöründe
sağlamak, yatınm maliyeti çok
yüksek olduğu için olanaksız-
dır. ..
Ozelleştirmeden amaç; re-
kabet ise elektrik sektöründe
bu rekabetin oluşturulması
imkansızdır. Öyleyse amaç,
devlet tekellerinin yerine, özel
tekeller tni oluşturmakür? Bu
bağlamda olaya bakıldığında,
kamuya ait elektriğin kaliteli
sunumu özelleştirme ile müm-
kün değildir. Kaldı ki bizdeki
özelleştirme değil, peşkeştir; si-
yasi tercihlerle, buralan kendi-
lerine yakın kişilere bırakmak-
tır. Özelleştırilen yerler de
'batan' kuruluşlar değil, en iyi
durumda olanlardır. Bugün
TEK'in özeHeştirilmesi kapsa-
mında, özel girişimcilerin talep
ettikleri yerler, hep Batı'da,
altyapının son derece iyi, sana-
yinin de bol olduğu, çok fazla
elektrik tüketilen yerlerdir.
Vahap Eycan 'özlük haklan için' dava açtı,
dava şirketin sözleşmesinin iptaliyle sonuçlandı
Işvereımıi ^işsiz
9
bırakb
• 39 yaşındaki, 5 çocuk
babası Eycan, bundan
üç yıl önce açtığı davanın
toplumsal birkararla
sonuçlanmasının
şaşkınlığı içerisinde.
HÜRRtYETUYMAZ
Danıştay'ın AKTAŞ Elekt-
rik'in sözleşmesini oybirligi ile
• iptal etmesıyle sonuçlanan da-
vayı açan TEK çabşanı Vahap
Eycan, AKTAŞ Elektrik ele-
manı. TEK'in, İstanbul'un
Anadolu yakası elektrik iletim
ve-dağıtım hizmetlerinin 1990
yılında özel şirket AKTAŞ'a
devredilmesinden sonra, 'özlük
haklannın gasp edildiği' gerek-
çesiyle dava açan elektrik işçisi
Eycan, o tarihten bu yana AK-
TAŞ Elektrik'te çabşıyor.
Eycan, "Biz bu davayı açar-
ken amacımız, AKTAŞ olayı
değildi, TEK'ti. Devir teslimle,
TEK'teki özlük ve yasal hakla-
nmızın, gasp edilmesi yüzün-
den biz bu davayı açtık" diyor.
Bunlan anlaürken de son üç
yıldır aynı konumdaki 650 ar-
kadaşıyla verdiği mücadelenin
sonunda, gazetecilerin kendisi-
ni soru yağmuruna tutması ve
ansızın TV kameralannın kar-
şısında boy göstermeye davet
edilmesinden duyduğu şaşlunlı-
ğı gizlevemivor.
Danıştay tarafından alınan
karardan da oldukça memnun
görünen Eycan, AKTAŞ'ın
TEK ile sözleşmesinin iptaliyle
sonuçlanan davayı nasıl açtığı-
nı şöyle anlatıyor:
"Ben 1978 senesinden beri
TEK'te çahşan bir işçiydim.
Türkiye'nin ekonomik politi-
kasından kaynaklanan ve önü-
müze sürülen KİTlerin özelleş-
tirilmesi olayı var, biliyorsunuz.
Siyasal iktidann KİT'lerden
kurtulmak gibi bir sorunu var.
ANAP iktidan sorun olarak
gördüğü KİT'lerden kurtul-
mak için, öncelikle TEK'in
Anadolu yakasındaki elektrik
hizmetlerinden başlandı. Ben
orada şöför olarak çalışıyor-
dum. TEK, usulsüz bir şekilde
650 iş arkadaşımızın iş akdini
feshederek, bu özelleştirmeyı
gerçekleşürdi. Biz de buna isti-
naden, kamuda çahştığımız için
özel şirkete devrolduğumuzda
yasal birtakım haklanmızın
kaybolacağına dayanarak bir
dava acma zaruretini hissettik.
Davayı benim adıma açtık. 850
kişi bu davaya müdahil olarak
kaüldı."
Eycan, davayı açuktan sonra
AKTAŞ_ Elektrik'te çahşmaya
devam etmişti. Bu üç yıl içinde
kazanmaya çalıştığı davanın,
halen çalıştığı işyerini altüst
edeceğini. işverenini 'işsiz' bıra-
kacağını bir an bile aklından
geçirmediği her halinden belliy-
di. Buna karşın Eycan'a, yeni
işyerinde bu üç yıl boyunca hiç
iş yaptırtılmadı. Maaşı da dü-
zenli olarak ödendi.
Eycan'a AKTAŞ yetkilileri-
nin gösterdiği bu tutumun ne-
denini anlamak için, dava di-
lekçesine göz atmak yetiyor.
Avukat Kenıal Keleşoğlu, 12
Nisan 1990 tarihinde Ankara
îdare Mahkemesi'ne açtığı da-
vanın başvurusunda, müvekki-
linin özlük haklannın yanı sıra
TEK ile AKTAŞ Elektrik ara-
sında yapılan sözleşmeye ilişkin
şu savlara da yer veriyordu:
"Toplu Konut ve Kamu Ortak-
lığı Kurulu, devri yapılacak
olan iş birimlerini ve yerlerini
belirlememiştir.
- İhale açılmamıştır.
- Gazete ilanı yapılmamışür.
Böylece başka şirketlerin katıl-
ması önlenmiştir.
- Sözleşme 15 yıl yerine 30 yıl-
lık yapılmıştır."
Eycan. Danıştay karanna
göre TEK, AKTAŞ'ı devral-
dıktan sonra özlük haklanna
yeniden kavuşmayı bekliyor.
Dünden bu yana karan duyan
vatandaşlann çok sevindikleri-
ne taruk olduğunu belirten Ey-
can, "Hem kendi adıma hem
650 arkadaşım adına hem de
970 bin AKTAŞ abonesi adına
karan memnunlukla karşılıyo-
rum" divor.
IŞÇENINEVRENINDEN
ŞÜKRANKETE1VCİ.
Güneş Balçıkla Sıvanmaz
Gündemde bu kadar sıcak sorun varken, yine ILO mu
diyenler olacağını bile bile, ILO Genel Kurulu'ndaki Türki-
ye görüşmesinin yayımlanan tutanağı ile bağlantlı bazı
köylü kurnazlıklanmızın üzerinde durmayı anlamlı bulu-
yorum. Sorunların asıl bu kafalar. bu anlayiş değişmediği
için çözümlenemeden devleştiğine inanıyorum.
Türkiye 12 Eylül uygulamaları nedeni ile ILO gündemi-
ne 1982 yılında girmişti. Bu yılın genel kurulundaki Türki-
ye tartışması, yayımlanan tutanaklar da gösteriyor ki ILO
sözleşme ve ilkelerine aykırı anayasa ve yasa rtükümleri
değişmedikçe gündemden düşmeyecek. ILO'ya hesap
vermekten kurtulamayacak.
Birinci koalisyon hükümeti döneminde başta 87, önem-
li yeni ILO sözlesmelerinin imzalanmış olması, Türkiye'-
nin ILO düzeyinide saygınlık kazanmasını sağlamıştr.
Ancak daha önce imzalamış olduğu ve ihlal ettiği sozleş-
meler nedeni ite hesap sorulması konumunda bir değt-
şiklik olmamıştır. Çünkü Türkiye ILO'da görüşüldüğü 96
ve 111 sayılı ILO sözleşmeleri ile ilgili yasa ve uygulama-
daki ihlallerini ortadan kaldırmamıştır.
12 Eylül hukuku ve uygulama düzeni olduğu gibi yürûr-
lüktedir. Üstelik Türkiye önümüzdeki yıllarda yeni imzala-
dığı sözleşmelerle ilgili aykırılıklar anlamında da hesap
verme yükümlülüğünü üstlenmiştir. 87 sayılı ve yeni im-
zalanan diğer ILO sözleşmeleri ile ilgili yükümlülükleri,
98den çok daha önemlidir. Artık sadece meslekte ayrım-
cılık ve toplusözleşme hakkına ilişkin değil, asıl sendikal
özgürlüklerin tüm alanlanna ilişkin yasaklamaları orta-
dan kaldırmak durumundadır. Yeni koalisyon pıotokolü-
ne konulmuş olan ILO standartları ilkesi artık çok daha
ciddi bir zorunluluk halini almıştr.
1982'den bu yana ILO'da hesap veren Türk hükümetle-
ri, özelikle. değişik bakanlar dönemlerini kapsayan
ANAP hükümetleri izledikleri politikalar ile ILO ve ulusla-
rarası platformlarda Türkiye'yi olduğundan da daha kötü
bir konuma sokmuşlardır. Günü kurtarmak üzere, ILO'da
hesap verilirken, resmen yalan söylenmiştir. Bir bakan,
"Bana süre verin, anayasa ve yasalardaki yasaklı düzeni,
sadece 98 sayılı sözleşme anlamında değil, 87'yi de kap-
sayacak biçimde ortadan kaldıracağız" demiştir. Hükü-
metin resmi beyanı ciddiye alınıp sevinçle karşılanarak
işçi grubunun önerisi ile o yıl Türkiye görüşme günde-
minden çıkarılmıştr.
Bir yıl sonra hiçbir şey yapılmadan gidildiğinde yalan
ortaya çıkmış, Türkiye çok daha büyük bir tepki almıştr.
Türkiye'nin ILO'da çok ağır eleştirilere hedef olması, sa-
dece sendikal hak ihlallerinden değil, güvenilir olmama-
sından da kaynaklanmıştır. Türkiye'nin özel paragrafa,
kara listeye girmesinde bu köylü kurnazı, yalancı politika-
ların katkısı da önemlidir. Çünkü ANAP hükümetleri ba-
kanlannın ILO'yu aldatması sürüp gitmiştir. ILO için yapıl-
mış, makyaj yasa değişikliklerinin içeriği hakkında yalan
bilgi verilerek, ILO'nun atlatılması denenmiştir. O da tırt-
mayınca bir sonraki yıl, çifte barajlar konusunda "Hazır-
lanmış yasa tasarımız yar" denilerek yalan söylenmiştir.
Aslında böyle de bir tasarı yoktur.
Aslında bu yıl ILO'nun en yetkili uzman kadroları, bü-
rokratlarının eğilimi Türkiye'nin genel kurul gündeminde
kalması, ancak görüşme gündemine alınmamasıydı. 12
Eylül düzenini ortadan kaldırmayı program ve protokolü
ile vaat etmiş yeni bir hükümet vardı. ILO için çok önemli
yeni sözleşmeleri imzalamıştı. Bunlan da içerecek biçim-
de, köklü, anayasayı da kapsayan düzenlemeler ve hak-
lar sözünü veriyordu. Ona şans tanınmalıydı.
Ancak işçi grubu, geçmiş hükümetlerin atlatmalann-
dan, yalanlarından Türk hükümetlerine güvensiz bakıyor-
du. Yeni sözleşmelerin imzalanmasını sevinçle karşıla-
makla birlikte, eski sözleşmelerden doğan yükümlülükle-
rin yerine getirilmemiş olmasına, üstelik geçmişte
verilmiş sözlerdururken ILO'da hükümetlerin devamhlığı
esas alındığına göre hoşgörü ile bakılamayacağı görüşü-
nü taşıyordu.
Gerek işçi grubunun yaklaşımı, gerekse Türkiye görüş-
mesinde ortaya çıkan sonuçtan, 'Türkiye'de yasa ve uy-
gulama arasında mevcut her çelişkinin ortadan kaldınl-
masının sağlanmasını" diyen sonuç karardan artık ders
almamız gerekiyor. Sadece sorumlu hükümetler olarak
mı?
Bizce ILO'da açtğa düşen ve ders alması, utanması ge-
reken asıl taraf Türk-lş olmalı. Sadece 35 kişilik en kala-
balık turistik heyetle gidip komisyonlarda, çalışma grup-
lannda hiçbir iş yapmayıp, işçinin parasını boşuna
yedikleri için de değil. Türkiye nin gündeme girmesi üze-
rine sonradan lütfedip katıldıkları Türkiye'nin durumunun
tartışıldığı ILO Aplikasyon Komitesi'ndeki konumlanndan
da. ILO'nun ve ilgili sözleşme ilkesinin, işçi grubundaki
bütün katılımcıların önemli bir hak ihlali olarak gördükleri
çifte barajlan savunarak işçi değil, hükümet cephesinde
yeraldılar.
Bunu örtbas etmek için, gerçek bir köylü kurnazlığı ile
yaptıkları 12 Eylül'e yönelik sert eleştirilerle prestijlerini
kurtardıklarını sanıyorlarsa çok yanılıyorlar. Yanıldıklan
ILO görüşmesi tutanakları ile sabü Onlardan sonra söz
alan bütün işçi grubu sözcüleri, dahası işverenler, Türk-
Iş'in söz konusu aykırı konumu üzerinde durmuşlar. So-
nuç kararda da çifte barajlann gündemden çıkmasını
sağlayamadıkları gibi, hükümetin Tûrk-iş'in oluruna rağ-
men, barajları kaldırma yükümlülüğü ortadan kalkma-
mış. Dahası Türk-lş'in üzerinde durduğu diğer hak ihlalle-
ri, belli ki Türk-lş dersine iyi çalışmadığı için, görüşmeler-
de hafif geçmiş. Koalisyon hükümetinin yasalardaki
yasakları kaldırmanın ötesinde, uygulaması ile ek ayıp iş-
lediği grev yasaklamalan düzeni. "yasaklama niteliğin-
deki ertelemeler ve grev oylaması uygulamaları", hükü-
met lehine olarak sonuç karara, "istisnai hallerde"
başvurulduğu kaydı ile geçmiş.
Evet görüldüğü üzere ILO'da olup bitenler, anlayanlar
için "güneşin balçıkla sıvanamayacağı" atasözüne uy-
gun bir ders olabilir. Anlayanlar, anlamak isteyenler olur-
sa tabii ki..
1SKI, AKTAŞ'a dava
açmaya haznjanıyor
Haber Merkezi - İstanbul'un
Anadolu yakasına elektrik da-
ğıümı yapan AKTAŞ Elekt-
rik'in sözleşmesinin Danıştay
tarafından iptalinden sonra,
AKTAŞ'a borcu olan kişi ve
kurumlar borçlannın geleceği-
ni ve şimdiye kadar ödedikleri
paranın akıbetini düşünmeye
başladılar. AKTAŞ'a en çok
borcu olanlardan İSKİ Genel
Müdürii Ergun Göknel, geç-
mişte ödedikleri paralar için
dava açabileceklerini söyledi.
AKTAŞ Elektrik ile İSKİ
arasında elektrik borcu nede-
niyle şimdiye kadar birçok kez
tartışma çıkmış ve 40 milyar li-
raya ulaşan borç bir süre önce
bir protokole bağlanmıştı.
AKTAŞ sözleşmesinin Danış-
tay tarafından iptali üzerine^
İSKİ şimdiye kadar ödenen
paralan ve ödenmesi gereken
borç üzerine incelemelere baş-
ladı. İSKİ Genel Müdürü Er-
gun Göknel. Danıştay'ın iptal
karannın henüz AKTAŞ
Elektrik'e tebliğ edilmediğini
söyleyerek karann kendi elleri-
ne de gecmediğini söyledi. Ka-
rann tebliğinden hemen sonra
hukuk danışmanlanyla birara-
ya gelerek sorunu yeniden in-
celeyeceklerini belirten Gök-
nel, bu süre içerisinde borçlan-
nı protokole uygun olarak
ödeyeceklerini bildirdi.
Gerekirse şimdiye kadar
ödedikleri parayı almak için
dava açacaklannı da açıkladı.