22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURtYET 26HAZİRAN1993CUMARTESİ HABERLER Insan Hakları Komisyonu'nun çalışmaları • HaberMerkezi-TBMM tnsan Haklan Komis>anu'na geçen nisan ayı içerisinde vapılan 84 başvunıdan 44'ü hakkında işlem yapıldığı. 40 başvurununda değerlendirilmek üzere sırada beklediği belirlendi. Komisyon Başkanı Kırşehir Milletvekıli Sabri Yavuz'un verdiği bilgiye göre komisyonda değerlendinlen 44 başvunıdan 24"ü hakkında ışlemler tamamlanarak başvuru sahiplerine bilgi verildi. 20 başvuru hakkında ise yapılan ilk değerlendirmelerden sonra ilgili kurum ve kunıluşlarla yazışmalar ve incelemeler sürdürülüyor. Politikaya atılan gazetecilerin albûmû Haber Vlerkezi - Türkiye Gazele Sahipleri Sendikası (TGSS). basın camiasından atılarak senatör, milletvekili ve Temsilciler Meclisine seçılen gazetecileri konu alan biralbüm haarlauyor. Albümde. Meşruüyeı'in ilanından günümuze kadarki sürede politikaya atılan gazetecilerin fotoğraflan, kısa özgecmişleri ve yaptıklan hizmetler yer . alacak. Albümü. 50 yıh aşkın bir süre basmda hizmet verdikten sonra Anadolu Ajansı İç Haberler Müdürlüğünden emekliye aynlan Mahmut Erhan hazırlıyor. 'KaraSes'e büyükdarbe• İSTANBUL(AA)- Almanya'da şeriata dayah bir örgüt kurarak "Anadolu Federe İslam Devleü" adını veren "Kara Ses' Cemalettin Kaplan'ın, İstanbul'a yönetici olarak gönderdiği bazı kişilerin yakalandığı ve operasyonlann şürdürüldüğü bildirildi. Istanbul Terörle Mücadele Şubesi'nin yürüttüğü operasyonlar sonucu yakalanan lOkadarsanıkla birlikte, 3 kamyon dolusu yasakyayın ele geçirildi. Yakalananlar arasında Kaplan'ın İstanbul'a 'vali' ve 'emniyet müdürü' olarak görevlendirdiği kişilerde yeralıyor. ANAP, RP ve CHP, kabine dışı kalanmilletvekillerinin sorunyaratacağınıiddiaetti: Çiller'inseçîmhükümeti UZlin SÜPCİİ değİI Ekrem Pakdemirli, Çiller kabinesinin uzun süreli program hükümeti görünümünde olmadığını söyledi. Pakdemirli, hükümetin seçime gitme amacıyla kurulduğunu savundu. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Muhalefet partileri ANAP, RP ve CHP, Tansu Çil- ler hûkümetinin oluşumu nede- niyle DYP ve SHP içinde ba- kanlık bekleyen pek çok millet- vekilinin sorun yaratacağını ile- ri sürdüler. ANAP Genel Baş- kan Yardımcısı Ekrem Pakde- mirli. bakanlar kurulunun uzun süreli program hükümeti görü- nümünde olmadığını belirterek kısa dönemli ve seçime gitme amacıyla kurulduğunu söyledi. RP Grup Başkanvekili Şevket Kazan, "Yeni hükümetin olu- şumu iki parti içinde de kıya- metkre neden olacak" dedı. CHP Grup Başkanvekili Ali Dinçer, hükümetin oluşumu- nun güvenoyu almasında sorun yaratabileceğini söyledi. SHP-DYP koalisyon hûkü- metinin yeni oluşumu konu- sunda en olumlu yaklaşan ana l Soriin ÇlkaCSk 1 Ali Dinçer, hükümetin oluşumunun güvenoyu almasında sorun yaratabileceğini söyledi. Şevket Kazan, "Yeni hükümetin oluşumu iki parti içinde de kıyametlere neden olacak" dedi. DYP'de îbakan dışmda tama- mının yeni isimler olduğunu söyleyen Pakdemirli, "Demek ki, hükümetin DYP kanadı ba- şanlı değilmiş. Bu, onu gösteri- yor" dedi. Pakdemirli, Çiller hükümetine başan düediğini belirterek yeni hükümetin gü- venoyu almasının ise her iki partinin iç dengeleri sonucu gerçekleşeceğini ifade etti. Ersin Taranoğhı da hükümette deği- şen bir şey olmadığını belirterek "Baba gitti, kızı geldi. Şapka gitti, fular geldi" diye konuştu. Çiller'etepki Şevket Kazan muhalefet partisi ANAP oldu. ANAP Genel Başkan Yardım- ası Ekrem Pakdemirii, daha önce ismi geçmeyen 12 kişi bu- lunduğunu belirterek "Tansu Ali Dinçer Hanım sürpriz yaptı" dedi. Hü- kümet yapısmın uzun vadeli bir program hükümeti olarak gö- rünmediği söyleyen Pakdemir- li, "Kısa dönemli ve seçime git- Ekrem Pakdemirli meye yönelik bir hükümet yapısı var" diye konuştu. Erdal Inönü'nün, SHP'nin başanlı bir hükümet görevi yaptığmı belir- terek değiştirmediğini, ancak Yargıtay'danAl-Baraka'yaret 4. HukukDairesi'Cumhuriyetgazetesininbenimsediği ükelerdoğrultusundayayınyaptığma'karar verdi İstanbu) Haber Servisi - Al Baraka Türk Özel Finans Ku- rumu'nun bir haber nedeniyle gazetemiz aleyhine açtığı bir milyar liralık tazminat istemini reddeden Istanbul 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin karan Yargıtay'ca onandı. Mahke- menin verdiği ret karannın 'ge- rekcesini' değiştiren Yargıtay 4. Hukuk Dairesi "Cumhuriyet gazetesinin benimsediği ilkeler doğrultusunda yayın yaptığı- na" karar verdi. 4 Ocak 1990 günü yayımla- nan 'Tarikatlar Devlete Sızdı' ve 'Orduda trtica Soruşturma- sı' başlıklı haberler nedeniyle Al Baraka Türk Özel Finans Ku- rumu, 1 milyar lira tazminat is- temiyle dava açmıştı. Al Ba- raka'nın avukatlan. kuruluşla- nnın finans sektöründe yeni bir müessese olduğunu, tiddi, ağır- hkh bir kurum olduğunu beür- • îstanbul 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nin Al-Baraka'nın 'Tarikatlar devlete sızdf başlıklı haberimizle ilgili olarak gazetemize açtığı 1 milyarhk davayı ret karannı Yargıtay da onadı. terek haberde kurum hakkında haksız suçlamalarda bulunul- duğunu öne sürmüşlerdi. Gazetemiz avukatlan Fikret İlkiz. Gûlçin Çaykgfl ve Öznür Gundoğdu tarafından mahke- meye verilen yanıt dilekçesinde ise haberin Missouri Üniversi- tesi Politika Büimi Bölümü'nde görevli Dr Birol Ali Yeşflada- mn "tslam. Dolar ve Politika- lar: Türkiye'de Suudi Arabis- tan Sermayesinin Politik Eko- nomisi" başlıklı raporundan alınblarla yazüdığuıı açıklamı- şlardı. Bu raporun. Geocay Şaylan ve Uğur Mumcu'nun ki- taplanndan yararlanarak ha- zırlandığının belirtildiği yanıt dilekçesinde şöyle denilmişü: "Cumhuriyet gazetesi kurul- duğundan bu yana Atatürk il- kelerini, laikliği savunan, irtica tehlikesine karşı halkı uyarma- yı, şeriat düzenine karşı olmayı görev bilen bir gazetedır. Bu ni- telikteki bir gazete için Tür- kiye'ye girmiş Arap sermayesi- nin ekonomik, politik, dini bo- yutlannı inceleyen, bu sermaye- nin Türkiye için tehlike oluştu- rabilecek yönlerini açıklayan bir rapordan özetler ahp yayı- tnlamak, sadece ve sadece bir gazetecilik görevidir." Asliye Hukuk Mahkemesi. verdiği kararda "istemin huku- ka aykın olduğu" gerekçesiyle Al Baraka Türk özel Finans Kurümu'nun 1 milyar liralık tazminat istemini reddetti. Mahkeme karannda, haberin içeriğinin, Arap Suudi serma- yesinin Türkiye'de Nakşibendi Tarikaü'na mensup şahıslarla birlikte ortaklık kurmalan ol- duğunu belirtti. Haberde, fi- nans kurumlanna ANAP ikti- dannın kolaylık gösterdiginin açıklandığının bildirildiği ka- rarda şöyle denildi: "Yayımlanan yazıda, İslam sermayesiyle güçlenen Nakşi- bendilerin eskıden riskli bul- duklan laikliğe saldınyı artık doğrudan yürütebildikleri, eği- tim sahasına imam hatip okul- lanmn sayısınm artünlmak su- retiyle gereksinme fazlası me- zunlann doktor, avukat. mü- hendis mesleklerine tarikatlar ile organik bağ oluşturduklan belirtilmektedir." Refah Partisi TBMM Grup Başkanvekili Şevket Kazan ise yeni hükümet oluşumunun SHP ve DYP içinde 'kıyametle- re' neden olacağını ileri sürdü. Kazan, DYP'de bakan olama- yanlann Çiller'e tepki göstere- cegini ve "SHP bakanlannı de- ğiştirmedi, siz neden değiştir- diniz?" diyeceğini ileri sürerek SHP kanadında, "DYP bakan- lannı degiştirdi, siz neden değiş- tirmediniz?" tepkilerininortaya çıkacağını söyledi. Bu duru- mun SHP ve DYP içinde kavga çıkaracağını öne süren Kazan. "Bir kargaşa çıkacak. Bu gö- rüntü ortaya çıkıyor" dedi. Hü- kümet oluşumunun, TBMM'- de yapılacak güvenoylaması- nda da büyük sorun yarata- cağını söyleyen Kazan, "Her iki partiden de bakanbk bekleyen çok kişi vardı. Bu bekl«ntilerin suya düşmüş olması güvenoy- lamasında kendini gösterecek- tir. Güvenoyu alamama duru- mu ortaya çıkabilir" dedi. CHP Grup Başkanvekili Ali Dinçer de hükümet yapılanma- sında DYP ve SHP gruplannın tam anlamıyla göz önünde tu- tulmadığını söyledi ve "Her iki parti grubunun da kavranma- dığını görüyoruz. Koalisyo- nun, DYP ve SHP gruplannı arkasına alarak güveonyu alma sıkmtısı ortaya çıkabilir" diye konııştu. Çiller'in, uygulamak istediği programı Reagan ve Thatcher'in 'vahşi kapitatizm' modeli olduğunu belirten Din- çer. bu programın Türkiye'de başanlı olamayacağmı söyledi. AVRUPA'DAN EDİP EMİL ÖYMEN Bosna'da Son Perde Bosna'da "son" aylar önce yaşandı. Şimdi yaşanan, "uzatmalar." Iş.olacağına vardı. Tabii.başkalarınınfelake- ti hakkında' böyle konuşmak kolay. işin içine duygular gir- meyince, bir işin, olacağına nasıl varacağı hakkında fikir kolay yürütülür. Onu bir de orada yaşayanlara sormak ge- rek. Sormak da yetmez, yaşamak gerek. Ama dünyanın her yerindeki felaketleri bizzat yaşamak mümkün değil. Bunla- ra Bosna da dahil. Sırplar, artık Büyük Sırbistan'larına sahip oluyorlar. Ce- nevre'de Boşnaklar ne derse desin, onların değil; Sırp ve Hırvatlann dedikleri olacak. Boşnaklara Batı'nın yardım edeceği yok. Bu zaten en başında belliydi. Ama basın, ister Batı'da ister hele Türkiye'de olsun, maytap alevi gibi parla- yıp tutuşup sonra sönüveren ipuçları ile yaşar. Yine öyle oldu. Bat'nın Bosna siyaseti hakkında en olmadık çözüm önerileri ûzerinde en olmadık senaryolar üretildi. Hele Tür- kiye'de hala üretiliyor. Türk askerlerinin Bosna'ya gitmesi gibi hiç ama hiç olmayacak safsatalara sütunlar ve demeç- leraynldı. Haladaayrılıyor. Olmayacak duayaamindeme- nin alemi yoktu. Ama içimizden öyle geldi ve dedik. Havaya yazılan senaryolar hava çıkınca da kırıldık, bozulduk. Oysa bölgedeki gelişmelere iyice baksak biz ne dersek diyelim, ne kadar şahin kesilsek de hiçbir dediğimizin gerçekleşme olasılığı bulunmadığını anlamamız gerekirdi. Komşumuz Yunanistan hiç olmazsa soruna taraf olanla- n, sonuçsuz kalacağı besbelli de olsa, bir masa etratına toplayacak diplomasi becerisini gösterdı. Mitsotakis, hiç olmazsa kısa bir süre için dahı olsa Balkanlar'da 'barış ara- yan adam' rolünü oynayabildi. Biz ise oyuna alınmayan çocukların burukluğu içinde nerenin nasıl bombalanacağı- nı Batılılara anlatmaya çalıştık. Onların, bu konuda hiç mi hiç umurları olmadığını anlamadan. Türkler, haklılıklarını hiçbir zaman Batılılara anlatama- mıştır. Çünkü bunu yapacakolanların, fenni birhalklailişki- ler alışkanlıklan yoktur. Kıbns davasından Bosna'ya varın- caya kadar hep kem-küm-kem. Medyayı kullanamamak, doğru düzgün yabancı dille meramını anlatamamak. Batılı demagoglarla başedecek kadar Batı'yı tanımamak, bilme- mek ve tabıi iş dönüp dolaşıp yine meramını anlatamama- ya gelip dayanıyor. Medyayı iyi kullanan "merhum" da ne yazık ki dil özürlüydü. En hassas konularda en olmadık laf- ları edebilecek anları yaratıyor. bu anları kullanıyordu. Ka- fasını gözünü yararak ise olmuyordu bu işler. Oysa devir, artık medyayı kullanma ve mesajı hızla, doğru ve tam he- defe iletme devri. Sırplar şimdi en fenni halkla ilişkiler faaliyeti içindeler. Ruh hekimi Karadzic, tıp fakültesinde okuduğu tüm ruhbi- lim yöntemlerini dünya kamuoyunun gözünü boyamak için belki de artık son kez kullanıyor. Hiç usanmadan, bıkma- dan, bezmeden, Bosna-Hersek haritası önünde Ingiliz, Ital- yan, Fransızdemeden hertelevizyon ekibine Yeni Bosna'yı anlatyor. Ve hepsine hemen aynı şeyi anlatıyor. Gözünü kırpmadan. Boşnaklara nasıl toprakların yüzde 30unun ka- lacağını, nasıl kuzeyde Sava, güneyde Adriyatik kıyısına uzanabıleceklerını, Saraybosna'ya nasıl sahip olacaklarmı anlatıyor. Buna karşılık Boşnaklar, Doğu Bosna'da birkaç kasabadan vazgeçsınler ne çıkar? Zaten olan olmuş biten bitmiş. O yanmış yıkılmış virane kasabalara artık hangi Boşnak döner? *Karadzic'in aynı senaryoyu, her önüne gelen televizyon ekibine nasıl aynı jest ve mimiklerle, aynı el kol hareketle- riyle anlattığını evvelki gece Hırvat televızyonu gösterdi. Sunucu, yüzünde hem alaylı hem de takdir dolu bir ifadeyle Karadzic "şov'u ekrana getirdı. Sırplar, meramlarını, Batı'- ya, Bat'nın anlayacağı biçimde anlatıyorlardı. Hoş Batı za- ten bu olayda hangi tarafta duracağını seçmişti. Ama olsun. Karadzic, Batı'nın dilini ve frekansinı kullandı hep. Hala da öyle. İKİNCİ KOALİSYON PROTOKOLÜNÜN TAM METNİ Aııayasaıuııtanıdığısıııırakadardemokratikleşıne Anayasa degişikükleri gerçekleştirilinceye de- ğin; varolan temel rejim yasalan bugünkü anaya- sanın tanıdığı son sınıra kadar demokraukleştiri- lecektir. Bu çerçevede aşağıdaki yasalar yeniden düzen- lenecektir: - Siyasal Partfler Yasası -Seçim yasası - İş, sendikalar, Toplusözleşme ve Grev Yasa- lan - Yerei Yönetimlerie îlgfli Yasalar - Basınla İlgili Düzenlemeler - Ünıversıteler Yasası - Dernekler Yasası - Toplanü ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası -TRT Yasası - Sıkıyönetim ve Olağanüstü Hal Yasalan - Terörie Mücadele Yasası - Pasaport Yasası - PoKs Vafife ve Selahiyederi Yasası Demokratik parlamenterrejimimizinbugün te- mel darboğazlanndan birini, yasama çalışma- lannın çok yavaş yürümesi oluşturmaktadır. Bu- nun aşılması için Meclis içtüzüğünde gerekli dü- zenlemeler yapılacakür. 49'uncu hükümetin bugün değin TBMM'ne göndermiş buhmduğu yasalann bir an önce yasa- laşması için çaba harcanacaktır. Insan haklannm daha güçlü bir biçimde konın- ması amacıyla yeni yasal düzenlemeler ve kurum- laşmalar yapılacaktır. Düşünceyi yayma özgürlüğü genişletilecek, ki- tap toplama, yasaklama ve ağır cezalar uygulama gibi kısıtlamalar. cağdaş demokrasilerdekı stan- dartlara ulaşünlacakür. 12 Eylül doneminde çeşitli mağduriyetlere uğ- ramış kişi, kuruluş ve örgüüerin mağduriyetleri hızla giderilecektir. Güvenlik soruşturması, istisnai durumlar dışında kaldınlacakür. Adaletin hızlandınlması, bağımsızlığın pekişti- rilmesi ve savunma hakkının güçlendirilmmesi yo- lunda başlatılmış bulunan "adli reform" çabşma- lan hızlandınlarak sürdürülecektir. Adaletin ken- dine yakışır çahşma ortamında ve yeterli maddi olanaklarla donatılarak gerçekleştirilebilmesi için bütçe payı zaman içinde artünlacaktır. Devlet personel rejimi, kamu çalışanlannın sen- dikal haklannın sağlanması ve geliştirilmesi de gö- zetilerek yeniden düzenlenecektir. Devlet, istih- dam sorununu aşmanın bir araa olarak değil; et- kin, ekonomik, demokratik ve hakça işleyen bir hizmet birimiolarak görülecektir. Devletim buyur- gan, kanşmacı, bürokratik, merkeziyetçi, doğru- dan işletmeci ve yürütüçü nitelikleri anndınlacak, demokratik ve sosyal nitelikleri güçlendirilecektir. Devlet, her kademesinde temel tercihleri belir- leyen, yönlendiren, denetleyen; daha saydam, daha sosyal daha demokratik ve daha etkin bir devlet haline getirilecektir. Hükümetimizin temel hedeflerinden biri olan açık ve dürüst yönetim anlayışını gerçekleştirebil- mek için devlet işlerinde ve ihalelerinde her türlü • İnsan haklannın korunması amaaylayasal • Kamuçalışanlannın sendikal haklan düzenlemeler ve kunımlaşmalar yapılacaktır. Kitap düzenlenecektir. Devlet personel rejimi, istihdam toplama, yasaklama ve ağır cezalar uygulama gibi sorununu aşmanın bir aracı olarak değil; etkin, kısıtlamalar; çağdaş demokrasilerdeki standartlara ekonomik, demokratik ve hakça işleyen bir hizmet ulaştmlacaktır. birimi olarak görülecektir. yolsuzluğu önleyici, yeni ve kalıa düzenlemeler yapılacakür. Devlet denetim organlan yeniden düzenlenerek daha etkili ve bağımsız bir hale geti- rilecektir. Yolsuzluklardan hesap soruhnasına de- vam edilecektir. GUNEYDOfiU, GÜVENLİK VE İÇ BARIŞ Terörle. bütün olanaklar ve büyük bir kararhlık içinde mücadeleye devam edilecektir. Ancak her koşulda hukuk devleti ilkelerine ve insan haklan- na saygı gösterilecektir. Hükümeti oluşturan par.- tilerin; tüm halkımıza saygı, sevgi ve insan haklan anlayışı ile yaklaştığı ve hep böyle yaklaşacağı ko- nusunda kimsenin kuşkusu olmamahdır. "Olağanüstü Hal" rejimi. yetki boşluğu yarat- mayacak yeni yasal düzenlemelerin yapılmasıyla birükte, yürürlükten kaldınlacakür. Koruculuk sisteminin tasfıye ilke olarak benimsenmektedir. Ancak bunun yaratacağı istihdam ve güvenlik so- runlan zaman içinde çözülerek, bu hedefe vanla- caktır. Hükümetimiz, yurttaşlanmızın etnik, kültürel ve dile ilişkin kimlik özelliklerinin özgürce ifade- sinde, konınmasında ve geliştirilmesinde karşı- laşüklan yasal ve fıili eksiklik, engel ve sınırlama- lan Türkiye'nin de imza koyduğu Pariş Şartı'na uygun bir biçimde ve ulusal bütünlük içinde gide- recektir. Türkiye'nin üniter yapısı içinde çeşitli et- nik, kültürel. dil ve inanca ilişkin kimlik özellikle- n özgurce ıtade edılebılecek. özenle konınabilecek ve rahatça gelişürilebilecektir. Hükümetimiz bun- lan toplumumuz için bir zenginlik saymaktadır. Bölgenin kalkınması, yaşam koşullannın iyileşti- rilmesi, bozulan dengeleria düzeltilmesi, haksızh- klann önlenmesi, istihdamın arttınlması Güney- doğu politikalannın vazgeçilmez temelini oluştu- racaktır. Bu amaçla sağlam kaynaklara bağ- lanmış bir bölge planlaması hızla yürürlüğe ko- nulacaktır. HONOMİ Ekonomi yönetiminde Maüye, Hazine. DPT ve Merkez Bankaa'nın tam bir uyum içinde çalışma- lanru sürdürecek ortam ve koşullar mutlaka sağ- lanacakür. Türk ekonomisi bugün kabuğuna sığmamak- tadır. Dünyadaki geüşmeler, ekonominin geldiği nokta çok daha süratle hareket etmemizi gerek- mektedir. Bunun için de kararh çözümlere ve farklı yaklaşımlara ıhüyaç vardır. Halkımızı başka türlü refaha kavuşturmak imkânı yoktur. Amaç, devleti aslı görevlerinde etkinleştirmektir. Dünya ekonomisi ile entegrasyonda Türk eko- nomisinin makro dengeler yönünden önemli so- runlan vardır. Yaptsal özellık arzeden bu sorun- lar kamu kesiminde yoğunlaşmaktadır. Bu so- runlar kamu ekonomik kesiminde küçülerek ye- niden yapılandırma ve reform programı ile çö- zümlenecektir. Bu kapsamda KITreformu,özel- leştirme, vergi reformu öncelikle ele alınacak ko- nulardır. KrT reformu programı yaygın ve hızlı bir özel- leştirme programı ile birlikte yürürlüğe konula- cakür. Ozelleştirme, 2000'li yıllarda Türkiye'yi KTT yükünden kurtaracak şekilde uygulana- caktır. ÖzeUeştirme, halkın öncelikleri öne aluıa- rak ve sağlam kaynaklara ulaşmak amaayla uy- gulanacaktjr. Bu konuda gereken yasal değişik- Ukler kararlıhkla yapılacakür. Özelleştinneden sağlanacak kaynaklarla iç borçlar azalülarak faiz yükü düşürülecektir. Aynca bu kaynaklar küçük ve orta boy işleünelere. esnaf ve zanaatkâra, çiftçi- lere ek kredi imkânı saglayacak ve onlann ek istih- dam yaraünalanna katkada bulunacakur. Özelleştirme, büyük zararlara yol açan ve saüşı mümkün olmayan kunüuşlann tasfiyesi ve ka- gaülması uygulaması ile birlikte yürütülecektir. Özelleştirme gerçek bedel üzerinden ve saydam yöntemlerle gerçekleştirilecekur. ÖzeUeşürmede mülkiyet elden geldiğjnce yaygınlaşünlacak ve rekabetin korunması ve sağlanması ilkelerine uyulacakür. KİT reformu ve özelleştirme nedeniyle işsiz ka- lan işçiler için pilot işsizlik sigortası başlaülarak; böylece mağduriyetler önlenecektir. KİT açıklan aslında halkın cebinden alınan pa- ralardır. Bunlar enflasyonun da önemli bir nede- nidir. 21'inci yüzyila girerken halkın sırtındaki bu haksız yükü kaldırmak zorundayız. 2000'li yülara girerken toplum için gerekli istisnalar dışında KİT kalmamasını amaçlıyonız. Tanm ve kredi kooperatiflerinin çiftçiye gerekli desteği verebilmeleri ve esas amaçlan dışmdaki ti- can ve sınaı faaliyetlerden anndınhnalan sağla- nacakur. Yerel yönetimlerin temel görevleri dışında açmış olduklan ve karb yürütemedikleri tican ve sınai kuruluşlardan kurtulabilmeleri için gerekli ozendırmeler yapılacaktır. Yeralü kaynaklannın özelleştirilmesine imkân verecek düzenlemeler yürürlüğe konulacakur. Kamu kurum ve kuruluşlannın taşınmaz- lannın sağhklı bir envanterinin yapüarak halka saüşma imkan veren düzenlemeler kısa sürede yapılacakür. Vergi yükünün vatandaşlar arasında adaleüi ve dengeli dağjbmına özen gösterilecek ve gelir dağılımı bu yoldan da düzeltilecekür. Bu çerçeve- de vergi oranlan yeniden gözden geçirilecek ve vergi kaçak ve kayıplan önlenecekür. Kayıt dışı sektör denetim aluna almacaktır. Böylece, sosyal devletin gerektirdiğj harcamalan karşüayacak sağlam kaynağa dayah gelir arüşlan sağlana- caktır. Yeniden yapılanma ve reform programı uygu- laması sonucunda kamu açığı küçültülerek mali denge sağlanacak, enflasyon ve ona baglı olarak faizler düşürülecektir. Bu konunun üzerine cesa- retle gidilecektir: çünkü başka çare yoktur. Finans kesimi ve sermaye piyasası reformlan, dünyadaki geüşmeler paralebnde sürdürülecek, böylece sermayenin tabana yayılması. gelir dağılımındaki dengesizliğin giderilmesi sağlana- cak; bu yolla da para ve sermaye piyasalan derin- lık kazanacakür. Buna bağli olarak Îstanbul, dünyanın sayıh finans ve ticaret merkezlerinden birisi haline getirilecektir. Ülkemizin önündeki 20 yü içinde nüfusu 85 milyona yaklaşu-ken, millı geliri 3-4 kat arta- cakür. Bunun yaratacağı altyapı ihtiyaçlannın karşjlanması için özellikle enerji üretimi, havaa- lanı, liman ve ulaşım gibi altyapı alanlannda "mega projeler" gündeme gelecektir. Verimhlik il- kesi de dikkate ahnarak bu projekrin yurt sathı- nda dağılımına özen gösterilecektir. Bu amaçla "yap-işkt-devret" vb. yeni fmansman saglayacak yöntemler geliştirilecektir. Bölgesel entegrasyonlan, uluslararası serbest ti- caret ortamının yaratılması için bir geçiş uygula- ması olarak görüyor ve benimsiyoruz. Bu çerçe- vede ülkemiz, bir yandan çok yönlü ticaretin geüş- tirilmesine gerekli katkıyı sağlamayı sürdürürken; öte yandan da bölgesel entegrasyonlardan en üst düzeyde yararlanmaya çaba gösterecektir. Bu perspektifte, Türkiye'nin ATna üyelik baş- v'urusu çerçevesinde başlattığı hazırUk ve uyum çalışmalan önem kazanmaktadır. "Gümrük Bir- hği"ni oluşturma süreci ve topluluk hukuk düzeni ve vergi yapısı ile Türk hukuk düzeninin ve vergi yapıanın uyumlaşünlması çalışmalan hı- zlandınlacaktır. Türk sanayici ve ihracatçısına uluslararası re- kabet gücüne sahip mal ve hizmet üretimi için ge- rekli koşullar sağlanacak ve bu amaçla dünya fi- yatlannda girdi saglayacak özendirme mekaniz- malan işletilecektir. Türk müteşebbislerinin ve yabana ortaklannm Orta Asya Cumhuriyetleri'nde yaünm yapmalan teşvik edilecektir. Bu çerçevede, Türk müteşebbis- lerinin ve müteahhiüerinin ülke riski konusunda Eximbank Risk Sigortası uygulaması ön planda tutulacakür. Türk denizcilik sektörü, Türkiye'nin coğrafı konumu da dikkate alınarak özellikle teşvik edile- cektir. Turizm sektörü, ödemeler dengesi içinde önemli bir yere sahıptir. Altyapı projeteri yoluyla da bu sektör teşvik edilecektir. Turizm faaliyetle- rinin dünya ile bütünleşmedeki rolü de dikkate alınarak, bunlar çeşitlendirilecektir. Tam istihdama ulaşmak, orta vadeli bir hedef- ür. Buna, ekonomik istikrar hedefıne ulaşıldıktan ve gerekli kurumsal düzenlemeler yapıldıktan sonra kalıa, sürekli ve yüksek büyüme hızına an- cak sanayileşme ve bilgi toplumunun gerekleri ye- rine getinlerek ulaşılabilecegine inanmaktayız. DEĞİŞİM VE REFORM POÜTİKALARI Türkiye'de hayaü her yönüyle olumlu olarak degiştirecek, kolaylaşüracak, dünyadaki degişim rüzgânm yakalamayı ve dünya ile bütünleşmeyi saglayacak degişimler gerçekleştirmek başhca amacımız olacakür. Bu konuda toplumun her kesimine görev düşmektedir. Reformlarda sûrek- lilik esastr. Hükümet her alanda degişim ve re- formlan yürütmek ve yenilerini başlatmak ka- rarlılığı içindedir. Şüphesiz bunlann neüceleri bu-' günden yanna ahnamaz. Sosyo-ekonomik istikrar ve uzlaşma ortamı büyük öneme sahiptir. Bu amaçla Baü'daki ör- neklerine paralel olarak bir "Ekonomik ve Sosyal Konsey" kurulacakür. Devletin ekonomideki rolünün değişmesi doğ- rultusunda planlamanın yapısında ve yaklaşunı- nda değişiklik yapılacaktır. Buna göre Devlet Planlama Teşkilaü, bilgi ve beyin merkezi haline dönüştürülecek, uluslararası kunıluşlarla iletişim içinde çahşacak; ileriye dönük stratejileri geliştire- rek, ufku olan politikalar belirlenmesinde öncü- hlk edecekür. DPT uygulamayı yönlendiren dina- mik bir yapıya kavuşturulacakür. Planlar, kaülan ve uzlaşma ile gerçekleştirilecek ve özel kesim için orta ve uzun vadeli belirsizlikleri giderici genel bir yönlendinne görevini üstlenecektir. Yerel yöneümlere idari ve mali özerklik ka- zandınlacakür. Kamu yönetiminin aynlmaz par- çası olan yerel yönetimlerie ilgili mali reformun amacına ıılaşması için bu reform, idari reformla birlikte ele ahnacakür. Yeni ve sağhkh kentleşme modeli uygulanacaktır. Belediye sınırlan içindeki kamuya ait arazi ve arsalar projelendirilmek sure- tiyle halka saülacakür. Konut sorunu kentleşme olgusu ile birh'kte ve arsa/altyapı/konut bütünlü- ğünü gözeten bir yaklaşımla çözülecek ve bu amaçla gerekli kaynaklar aynlacaktır. Belediyelerin fmansman sorunlanna sağhklı ve kalıa çözümler bulmak amaayla gelirleri yeni dü- zenlemelerle artınlacakür. Demokratikleşme sürecinin aynlmaz bir par- çası olan özel televizyon ve radyolar kurulması halkın açık arzusudur. Hükümet bu yönde ka- rarlıdır. Bunun için hazırlanan yasa da hızla çı- karülacaktır. SÜRECEK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear