22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24 HAZİRAN1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER BM'den Aidid'in başınaödül • Dt* Haberier Servisi- Birleşmış Milletler (BM) Somali'dekı çete liderlerinden Mufaamroed Fanh Aidid'in başına ödûl koy duğunu açıklarken, Mogadışu'da bulunan lider, masum olduğunu öne sürerek teslım olmayacağını söyledi. Başkent Mogadişu'daki evinde AmerikanNBC Tekvizyonu'na açıklama yapan Aidid, Pakistanlı BM askerlerinin öldürülmesi olayıyla ilgisi bulunmadığını söyledi. Amerika'nın Sesi Radyosu'na da demeç veren Aidıd, tutuklama karannın kendisini rahatsız etmediğini belirterek "Kaygımyok. Halkrm beni korur. Mogadişu'yu terketmeyecegim" dedi. Alman ordusuna Somaliizni • Dış Haberier Servisi - Almanya Yüksek Mahkemesi, Bonn hûkûmetinin, Somali'deki BM Banş Gücû bûnyesinde görev almak üzere silahlı birlik gönderme yolundaki karannın anayasaya aykın olmadığı karanna vardı. Alman askerlerinin Somali'den geri çağnlacaği endışesıyle BM ve AT nezdinde merakla beklenen karar dün akşam açıklandı veHelmutKohl hûkûmetinin Somali'ye yardım operasyonuna silahlı birhk kaüua hukuken onaylanmış oldu. NATO'tfa • BRÜKSEL(AA)- Gürcistan Devlet Başkanı Eduard Şevardnadze, eski SSCB'nin parçalanmasmdan sonra oluşan yeni cumhuriyetlerin "N ATO'nun acil yardımına" ihtiyaçlan olduğunu söyledi. Şevardnadze, dün N ATO üyes ülkelerin daimi temsilcilerinden oluşan Kuzey Atlantik Konseyi'nden yapüğı konuşmada, "Henüz vakit çokgeçdeğilken" NATO'nun yeni cumhuriyetlere maddi yardım yapması çağnsında buhmdu. Mafyayakarşı savaş • CATANZARO (AA) - ltalya'da mafyaya karşı başlaulan savaş bütûn hıayla devamediyor. Ülkenin gûneyindeki Catanzaro bölgesınde önceki gece yapdan bir operasyon sırasındamafya üyesi 173 kişinin tutuklandığı bildirildı. Azerbaycan'da Talişler ve Avarlar egemenlikilaûetti Azııılıklarlııızıırsıız• Etnik gruplar merkezi hükümetin Azerbaycan topraklan üzerinde kontrolü yitirmiş olmasından yararlanmaya çalışıyor. HİCRANÖGEGOLTZ BAKÜ - Azerbaycan'da tam bir siya- si kargaşa yaşanıyor. tsyana lider Suret Höseyinov'un başı yeşil bantlı askerleri Bakû sokaklannda dolaşıyor. Hükü- metin Azerbaycan topraklan üzerinde kontrolünü yitirmiş olması nedeniyle, ûlkede yaşayan bazı etnik azınlıklar bundan yararlanmaya çahşıyor. Elçi- bey'in Nahcivan'a gidişinden sonra Halk Cephesi ük kez önceki gûn bir mi- ting düzenledi. Mitınge çoğunluğu öğ- renci bin dolayında kişi kauldı. Halk te- dirgın. Geüşen olaylann ne zaman ve nasıl sonuçlanacağını bilememenın en- dişesını yaşıyor... Azerbaycan'da bugüne kadar yöneti- Kürtlerin de iç kanşıklıktan yarar- lanmak istedıkleri belirtiliyor. Henüz Suret Hûseyinov'- un askerlerinin gjr- mediği, Azerbay- can'ın Iran sının- ndaki Lenkeran kenünde önceki gûn saat 13.40'da azınlıklar Taliş Mugam Cumhuriyeti'ni ilan ettiler. Avar azmlığm yaşadığı böl- gede ise eski fabrika müdürü ve Yüksek Sovyet milleryekili AB Ansovskinin Be- lokan kentinin yönetimini ele geçırdiği Bakü'ye gelen haberier arasında. Halk Cephesi, Elçibey'in Nahci- van'a gidişinden sonra ilk kez önce- ki gûn mıting yapu. Mitingi izle- yen AB Asker Si- yaplı adh öğrenci, Aİerbaycan'da son yaşanan olay- lann planlayı- cısının Moskova olduğuna dikkat çekıyor ve "Azer- baycan parçalan- mak isteniyor" diyor. Firuze Abbasova (45) da "Bagımsız, demokratik Azer- beycan'ın yaşaması Elçibey'le olur. Onu desteklemek hepimizin görevi" dıye ko- nuşuyor. Mitinge katılanlann "Elçi- bey", "'Elçibey" diye haykınşlan miting alanında yûkseürken Abbasova, Hûse- yinov'un ûlkede yaşanan siyasi oyun- lann bir "figûranı" olduğunu ileri sürü- yor ve "Onu yönetenler var" yorumunu yapıyor. Hüseyinov'dan devlet televizyonlan- nda ise "milli kahraman" olarak söz edüiyor. Azerbaycan'ın yöneticilerin- den hiçbiri Hüseyinov'un aleyhinde ko- nuşmuyor. Gence'de öldûrülen esirler hakkında bilgi verilmezken, milliyetçi- lik idealinin Hitler'i ve Almanlan hangi noktaya götürdüğü anlatılıyor... önceki gûn bir basın toplantısı dü- zenleyen Haydar Aliyev, Elçibey'in 10-15 gûn önce Bakü'de silahlı gruplar oluşturduğunu, bunlann her an bir pro- vokasyon yaratabileceğinı ve sonra da suçu Hûseyinov'un askerlerinin ûzerine atacağını söyledi. Elçibey'e yakın kay- naklardan edinilen bilgiye göre de, Elçi- bey bir süre daha Bakü'ye dönmeyecek. Dönerse kan döküleceğine inanıyor. Deıııirel ve InönüMen Elçîbey'e telefon desteği ANKARA (Cımhuriyet Börosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demird, dün Bakü'den aynlarak Nahavan'- daki köyûne giden Azerbaycan Cumhurbaşkanı Ebulfez Elçibey'i dûn tekfonla arayarak, bu ûlkede olanlardan "ciddi şekilde rahatsız- ük" duyduğunu belırtü. Başbakan VekiU Erial lnönö de önceki gûn Azerbaycan Cumhur- başkanı Eboifez Elçibey i telefonla arayarak, kendısine Türkiye'nin manevı ve maddi her tûrlü desteği verdiğini iletti. Cumhurbaşkanı Demirel dûn El- çibey ile yapüğı telefon görüşmesın- de, Azerbaycan'da meydana gelen olaylardan ciddi şekilde rahatsvzlık duyduğunu kaydederek, Türk hü- kümetinin, halkoyuyla seçılmiş cumhurbaşkanı olan Elçibey'i des- teklediğini vurguladı. Eİemirel, "Azerbaycan'daki bütûn iç huzur- s\ızhık ve gerginliğin banşçıl yol ile anayasa çerçevesınde çözüm bula- cağma inanıyorum. Ben bunun ola- cafcndan ümitvanm" dedi. Inönü dün dûzenlediği basın top- lantısında, zamanımızda artık silah göndererek sorunlann çözulmedıği- nı ve Ankara'nın girişimlerinin dip- lomasi kurallan çerçevesinde yürû- tüldüğünü söyledi. Inönü basın toplanüsında, "ön- ceki akşam Sayın Elçibey ile telefon- la görüştüm. Kendisi hâlâ Naha- van'da bir kasabada. Görûşmede, Elçibey'in meşru cumhurbaşkanı olarak görevine devam ettiğini, TBMM'de gerek muhalefet gerekse iktidar partilennin de aynı görüşü paylaştığmı ılettim. Manevi ve mad- di her türlü desteğin kendisine veril- diğini söyledim" dedi. B\ı arada, Cumhuriyet'in sorula- nnı yanıtlayan Azerbaycan'uı An- kara Büyûkelçisi Mebmet An Nev- razoğju, önceki gün ögleden sonra Cumhurbaşkanı Elçibey ile kal- makta olduğu Nahavan'ın Ordu- bat kasabası Keleki köyûnden bir telefon görûşmesi yaptığını bildirdı. Nevruzoğlu, Elçibey'in moralının yerinde olduğunu ve Bakü'de nor- mal bir ortamın oluşması halinde geri dönebilecegini kendisine yinek- diğinı söyledi. Büyükelçı Nevruzoğ- lu, Elçibey'in, 'güvenli bir ortamın sağlanması gereküği ve Bakü'de si- lahlı adamlar ortabkta dolaşüğı sû- rece kentte durumun normal ola- mayacagını' kendisine aktardığını belirtti. Hükümetin, Ordubat ile telefon görüşmesı sağjanamaması nedeniy- le Elçibey'le irtibat kuramadığının hatırlatılması üzErine Nevruzoğlu, Azeri Cumhurbaşkanı ile görüşme- sinin ardmdan Inönü'yü ziyaret ederek telefon görüşmesinin müm- kün olduğunu kendisine uemğmı kaydetti. öte yandan ANAP, Azerbay- can'da Ebulfez Elçibey'in Bakü'den aynlmasına yol açan ve "darbe" olarak nitelendirdiği olayı Avrupa Konseyi'ne götürme karan aldı. Avrupa Konseyi Parlamenter Mecüsi (AKPM) üyesi ANAP'h milletvekillerinin, Türk deklarasyo- nunun yanı sıra yabana parlamen- terlerin imzasına açılmak üzere, "darbeyi protesto eden ve darbecile- ri tanımama" çağnsında bulunan bir deklarasyon hazırladıklan açık- landı. AKPM üyesi ANAP'h mületve- kılleri ile birlikte dün TBMM'de bir basın toplantısı düzenkyen ANAP Grup Başkanvekıli Ülkü Güney, Azerbaycan'da Ermenüer tarafın- dan yapılan zulme, hükümetin yete- rince ilgi göstermediğını savundu. Suret Hüseyinov'a bağlı askerler mevzi değiştinnek üzere emir bekliyor.( REUTER) POLTTÎKADA SORONLAR ERGUNBALa Azepbaycan ve DüşündürtJüklepi Azerbaycan olayı son derece karmaşık, çok boyutlu bir bunalım. Elçibey'in devrilmesine sadece Ankara'nın yanlış politikasının yol açtığını söylemek pek doğru bir değerlendirme olmayacaği gibi, hükümetin yaptığı şe- kilde "Başka ne yapabilirdik? Azerbaycan bağımsız bir ülke; iç işlerine müdahale edemezdik. Biz yapabilecek- lerimizi yaptık" demek de Ankara'nın kararsız ve çekin- gen politikasını gözlerden saklayamaz. Gercek şu ki, Ankara'nın Azerbaycan politikası başırv dan beri kararsızlıktan kurtulamamıştjr. Geçen yıl Ermenilerin Hocalı katiiamını gerçekleştir- dikteri sırada, Demirel hûkûmetinin aklına gelen en etki- li(!) önlem, sorunu, yaptrım gücü olmayan ve elinden "Durdurun şu katliamı, ayıp edıyorsunuz" demekten başka bir sey gelmeyen AGIK'e götürmek olmuştu. An- kara, o sıralarda BM Güvenlik Konseyi'ni katliamı gö- rüşmek üzere toplantıya çağırmaya bile yanaşmamıştt. Ermenilerin bu yıl Kelbecer'e saldırısında, hükümetin aklına Güvenlik Konseyi'ne başvurmak geldi. Ama koa- lisyonun davranışlarında kararlılık yoktu. Daha ne yapabilirdi Türkiye? Karşı tarafa gerekii mesajları vermek için klasik yön- temler vardır. Sözgelişi, sınıra asker kaydırılabilir ya da birlikler hareket ettirilebilir. Bunlar ne saldırıdır, ne de başka bir ülkenin iç işlerine müdahale. Sadece hoşnutsuzluğun, yüksek sesle "ho- murdanarak" ifadesidir. Mesaj hem Ermenilere, hem de Azerbaycan'da darbe ile iktkjara gelme özlemini du- yan Suret Hüseyinov gibi pamuk zengini "savaş lordla- nna" verilmiş olurdu. Geçen yılın sonlannda Ankara, Erivan'la elektrik san- şı konusunda anlaşma imzaladı; sonra da Bakü'nün sert protestoları üzerıne anlaşmayı askıya aldı. Şöyle denebilir: Ankara'nın anlaşmadan vazgeçmesi- ne karşın, Azeriler Ermeniler karşısında.yenildi. Ama sorun psikolojiktir. Elektrik anlaşmasının imza- lanması, Erivan'a Ankara'nın Elçibey'i destekleme ko- nusunda çok kararlı olmadığı mesajını vermiştir. Bu olgu da, Kelbecer'e saldırı konusunda Ermenileri yürek- lendirmiştir Içerde ise Ebulfez Elçibey güç duruma düş- müş; muhalıflerinde, onun en güvendiği kale olan Tür- kiye'nin bile Azerbaycan Cumhurbaşkanı'nı artık fazla ciddiye almadığı izlenimi doğmuştur. Elçibey'in yaralıları taşımak için istediği helikopterle- rin gönderilmeyişi, Azerbaycan Cumhurbaşkanı'nm iç ve dış düşmanlannı yüreklendiren diğer bir hataydı. Ankara'nın kararsız politikasında rol oynayan etken kuşkusuz, "Aman fazla ileri gidip, Ermenileri kollayan ABD ve Batı Avrupia'yı öfkelendirmeyelim" korkusu ol- muştur. Ancak Ankara'nın "Batı'yı öfkelendirme" korkusuyla unuttuğu nokta, yasal açıdan haklı olduğu idi. Sınırlann zorla değiştirilemeyeceği, BM Anayasası'nın temel ilke- lerinden biridir. Bu bakımdan Türkiye'nin tavır koyması, BM ilkelerinin ve uluslararası hukukun ihlal edilmesine karşı takınılan bir tutum olacaktı. ONFOR VE ESTETIK DUNYASININ K L R E.C.A. armarürlerle başlıyor güzellikler dizisi banyolarda, mutfaklarda. E.C.A.'nın bataryadan vanoya yüzlerce çeşit ürünüyle de devam ediyor. SEREL yer ve duvar seramikteriyle; Şimdi gelelim madalyonun öteki yüzüne. Azerbaycan'daki olaylan sadece Ankara'nın hatalı politikasına bağlamak da, eksik bir değerlendirme olur. The Economist dergisi, ûlkede enflasyonun %1300'e ulaştığını, ruble yerine Azeri parası 'manat'ın tedavüle sokulmasının geciktiğini, ekonomik bunalımın yanı sıra bazı politikacıların yolsuzluklannın, huzursuzluğuarttır- dığını bildiriyor. Elçibey'in birkaç kez genel seçim vaat edip sonra ertelemesi, hoşnutsuzluğu arttıran diğer bir etken. Reuter ajansı, "Azeri halkında, eski komünist Haydar Alıyev'e karşı nostaljik bir duygu var. Aliyev, otoriter ama istikrarlı ve kanlı çabşmalann yaşanmadığı eski dönemın bir simgesi" diyor. Bir Bakülü, News- week muhabirine, "Bu ül- kede, demokrasi deyince herkes her istediğini yapa- bileceğini sanıyor. Aliyev, buna izin vermez" şeklirv de konusuyor. Hüseyinov gibi bir ma- I ^ ^ _ ceracının 3-4 bin askerle fV Gence'den kalkıp, Bakü- ^ V ye kadar efini kolunu sal- ^m layarakyürümesivehtçbir ^ ^ direnme ile karşılaşma- ^ V ması düşündürücüdür. Elçibey, uluslaşma sü- recini henüz tamamlama- mış, devlete sahip çıkan bir orduyu ve siyasi kadro- larını oluşturamamış bir ûlkede işbaşına geldi. Ankara "Atlantık'ten Çin Seddi'ne kadar Türk dürv yası" ya da "21. yüzyıl Türk asn" gibi bölge ülke- lerini kuşkulandıran ge- reksiz sloganlara başvur- madan, Elçibey'e siyasi kadrolarını ve ordusunu kurması için yardım edebi- lir, özellikle Ermenilere karşı daha kararlı bir tavır sergileyebilirdi. Ancak bunlan belirttjk- ten sonra şu kurala dikkat çekmekte de yarar var. Son tahlilde toplumların yazgısını belirleyen etken, kendi iç dinamikleridir. renkler sevinçlere, desenler tutkulara dönüşüyor. SEREL vitrifiye malzemeleriyle alışılmışın sınırları bir bir aşılıyor. ODÖKSAN küvetlerle, duş tekneleriyle, temiz.liğin estetik boyutlan değişiyor. SEREL ! 0 • A N K A R A C n i o - C o d N o 1 , ' A < A V A I C ı l D E 8 E T e 4 | 4 6 7 C 5 C 3 • Z M I f f C u - n ^ u - y e ' M e y d o - ı N o < ? ' A K O N A t ! T e l ( 5 1 | 2 1 8 7 6 1 • S A M S J \ B o h c e l ı e » l e ' 1 0 0 Y ı l B j l v O n u i A p t N o 2 6 ! T e 1 | 3 6 | 3 4 C l ODOKSAIM ELMOR A.Ş. bir ELGINKAN TOPLULUĞU kurulusudur. 2. ULUS'TA satılık kat. Üç oda, salon. Otopark, çift hidrofor, kalorifer. Tel.: 257 23 35 15.00'ten sonra Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu'ndan (tletişitn Fakültesi) 1990 yılında almış olduğum çıkış belgemi kaybettim. Hükümsüzdür. DİLEK GtROtN KÖYENSTÎrÜSÜ YILLAM Talip Apaydın Çağdaş Yayınları Türkocağı CatL 39-41 Cağaloğlu-îstanbul Ödemeli gonderttmez.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear