Catalog

24HAZİRAN1993PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 15 GtİNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada taya çıkacak"rr\\ş. Yeni bir değerlendirme ne ola ki? AcabaTansu Çiller, kendi partisinden bakanlığa atayacaklarına inönü'nün bakış açısını mı araştıracak, yoksa iki lider "kendi ba- kanlarının isimlerini birbirine vererek görüş mü sapta- mak istiyorlar" bu sorular askıda. Oysa gecikmeler sürekli İnönü'nün aleyhine oluyor, daha doğrusu SHP Genel Başkant'nı rahatsız ediyor. Inönü "mevcutlarıEylül'ekadarmuhafazaya çalışırken" yanına gelen giden bakanlık peşinde. Kurultay'da seçi- lecek yeni lidere hak verme yerine iki aylık beylik, bey- liktir diyen kabineye girmek istiyor. inönü'nün formülü ise daha gerçekçi. iki ay sonra bu- günkü bakanlarm hepsi istifa edecek, yeni genel başkan dilediğini, çalışabileceğine inandıklarını kabineye ala- cak! Oysa bakanlık hevesi ferman dinler mi? İki aylık beyliği siyasal sağduyuya yeğleyenlerin sayısı 30 mu, 40 mı kimse bilmiyor, ama sayının hayli yüksek olduğu söyleniyor. Evet, hükümet gecikiyor, Çiller zaman kazanıyor. Bir olasılık yaygın. Ne var ki güçlü bu olasılığa göre Çiller, kabineye alacağı isimleri saptayamamanın baskısı al- tında. Çarşambadan perşembeye, şimdilerde cumaya ya da cumartesiye. Çiller, başbakanlık koltuğuna yaklaştıkça siyasetçar- kının dişleri yavaş yavaş kendini gösteriyor. örneğin, ANAP lideri Mesut Yılmaz, Çiller hükümetinin Demirel'- in başkanlığındaki koalisyonun sürgiti olduğunu söyle- yerek avanstanımayacağını söylemesi, önceleri birfan- tezi, bir muhalefet dürtüsü olarak degerlendirildi. Parlatmak Ne çare Yılmaz'ın görüşlerini, TÜSİAD gibi dernekler, Çiller'e tam destek veren para babaları benimsemiş gö- rünüyor. TÜSİAD Başkanı Halis Komili, Çiller'in açmazını dile getirirken; "Çiller, koalisyon hükümetinin kuruluşundan beri, ekonomiden sorumlu devlet bakanı olarak görev aldı. Ekonominin durumunu ve sorunlarmı çok iyi bili- yor. Durum tespiti ve çözüm üretimi için herhangi bir zamana ihtiyacı yok' diyor. Çiller, bu saptamanın peşini bırakmayacağını daha önceden sezmiş olacak ki arada bir demeçlerinde "ge- çen hükümette ekonomiden sorumlu bakan olmadığmı" vurgulamak zorunda kalıyor. Bir başka savı daha var Çiller'in; DPT, Merkez Banka- sı ve Hazine arasında "uyum sağlanmadıkça sağlıklı so- nuçlar alınamayacağını" söylüyor. Böylece geçen aylardaki başarısızlığı bir yandan ön- ce direksiyona tek başına oturmamış, daha doğrusu -Demirel engeliyle- oturtulmamış olmasına, öte yandan da üç önemli odağa dilediği atamaları yapamadığından uyumlu çalışmalardan yoksunluğa bağlıyor. Şu günlerde sıralanan, ancak üstü örtülü kimi uyarı- lar, yarın sert eleştirilere dönebilir. Üzerinde tehlikeli bir başka baskı daha var ki Çiller'i zorluyor. Iktidann ilk günlerindeki sıra sıra 'reformcu adımlar' ile başarı şan- sının yükseleceği söyleniyor, yazılıyor. 'Reformcu adımlann' mutlaka başarılı olacağı varsa- yımıyla başlayan baskıların tersine sonuçlar verecek içerikte olabileceği -nedense- hiç hesap edilmiyor. Daha tehlikeli başka bir yol ise Çiller'in sürekli parla- tılması, olağanüstü değerlerle yüceltilmesi! Başbakan adayımız da sürekli beyaz sayfa açmaktan', ama eski günlerin kara sayfalar olduğu izlenimi verecek sözler söylemekten kaçınmıyor. Gazetelerin Çiller'e prim veren başlıklarına karşın; 133. madde, -DYP Grup Başkanvekili Daçe'nin bize söy- lediğine göre- partiler arası bir çözüm bulma umuduyla gelecek haftaya kalıyor. Dün de belirttiğimiz gibi, hemen her sorunda olduğu gibi 133. maddede -Çiller'in hesaplarının tersine- köprü- lerin altından daha çok sular akacağa benziyor.. Acele değerlendirmeler, çoğu kez yanılgılar getiriyor. TÜRKİYEDE DÜNYADA OLAYLAREV ARDHNDAKI GERÇEK • Baştarafi 1. Sayfada lıklar olsa da "inkâr" yoluna sapan komşu bir devlete kar- şı kullanılacak yaptınmlar da sınırlıdır. Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Çetin Emeç, Turan Dursun cinayetlerinde ortak nokta, bu eylemlerin laiklik •İdüşmanı çevrelerce tezgâh- «Clanmasıdır. Türkiye'de laikli- t ği savunan aydınları, yazar- • ları, bilim adamlarmı sindir- " mek ve şeriatçı devlet ,modeline giden yolları aç- . mak için gerçekleştirilen te- rör eylem'eri, bir kaynaktan . besleniyoriar. Bu kaynak da büyük olası- lıkla Iran'dır. Nitekim dün ve bugün ga- zetemizde yayımlanan "sa- ~nık ifadele-i", Tahran yöneti- minin Islami terörle bağlantı- sını sergilemektedir. Bu durumda Uğur Mumcu cinayetinin izini sürerken kuşkular aynı yolda yogunla- şıyor. Biz yine de, sergilenen bü- tün sanık ifadelerine karşın "ihtiyatlı olmayı yeğliyoruz. Çünkü yazımızın başında be- lirttiğimiz gibi Ortadoğu, dün- yanın en karışık ve sıcak bölgelerinden biri, belki de birincisidir. Bu alanda cirit atan terör örgütlerinin iç içe geçtikleri, kimi zaman sui- kastları birbirlerine "ihale" ettikleri biliniyor ya da bir ül- kede "destabilizasyon" poli- tikası uygulayan dış güçler, etki-tepki bağıntısını kullan- mak için görüntüsü aldatıcı cinayetler tertipliyorlar. Bütün bunların üstesinden gelmek için faili meçhul cina- yetlerin katillerini yaka!amak gerekir. Mumcu suikastının üstündeki kara örtü kalktığı zaman Türkiye geleceğine güvenle bakabilecektir. ••• Muhalefet Elçibey'e karşı birleşti Baştaraji 1. Sayfada Başkanı Hay- da Aliyev başkanhğında ger- •çekJeşti Elçbey'in Nah- cıvan'daki Leleci kcyüne giden .-ve kendisimiknaya çalışan dev- let heyeti, cturumda değerlen- dirrnelerini aktardılar. Milli Istildal Parisi lideri İtibar Me- metiov da ^apüğı konuşmada. . "Elçibey'in ja istifa etmesi ya da azledilmesiıin arük bir gerekli- lik olduğuru savunarak, cum- hurbaşkannın görevlennı yeri- ,ne ^etirmedğini ileri sürdü. Bu konuda vediği önerge dün oy- lanunadı. Eski Savonma Bakanı ve is- yaxı perdeırkasmdan yönettığı savunulan Rahim Gaziyev de dün Meclis'teElçibey'inyetkileri nın derhal geri aknmasıru ister- ken, Cumhurbaşkanı için refe- randum yapüması çağnsında bulundu. toplanüda aynca isyancı lider Suret Hüseyinov'- un bir mesajı okundu. Hüseyi- nov mesajmda, şimdiye kadar ortaya koyduğu bütün istekle- rinde ısrarh olduğunu ve Elçi- bey ile kesinlikle görüşmeyece- ğıni vurguladı. Curnhurbaşkaru Ebulfez El- çibey ise Meclis'e gönderdiği mesajda. Milli Meclis'in alacağı karan beklediğini, bugün mil- letvekillerine sunulmak üzere, düşüncelerini yazılı olarak ilete- ceğini duyurdu. ANJİYONUZ İçin Türk /^m\ E n k ı s a zaman » Kalp C ^ F J E n u y9 u n Şartlar, Vakf ^ ^ ^ ^ ^ n s a ğ | l k İ 1 sonuç T e : 275 12 44/45 - 248 58 66 - Fax : 266 47 12 ytfres: 19 Mayı» Cad. No. 8, Şişli, İSTANBUL > Meîecro op Genel Mudu'iuğu ndei a'tnan bılg/e gore yuıtta /aç s beklerrn yor ButbM bcge'er mız az bulutlu ve ac<k gecece-; hava sıcakiıgi artacak Ruzgar kuzey ^e batf yon erden haftf ara sıra orta kuwvetle esecek Denızler m zde ruzgar gunbatısı ve lo- dosîan 3-5 Kuvvetmde saatte 10-21 öenız m. lF hızla esecek Van Gc'u nde hava az bu'utfu ve acık çececek Ruzgar kuzey yonier- den ha'ıf darâK esece* Adaoa Afyon Agr, Ankara Antalya Bursa Canakka e Dıyartakır tdırne Eskısehır *s:anbu 2mr Kofiya Samsun Trabzotı Zonguldak A » 20 A 30 15 A23 6 A X 14 A3» TS A 33 15 A » 1B A 32 '6 A 3â '5 Sî -5 A 22 4 A 3TI "3 A 31 18 A » 19 A23 8 A» 13 A 25 16 A 26 16 A 28 19 Afrstersam Amrran Atına Bağda1 Bonr Bruksel Cenevre Cezayır Franklun Lefltoşa Peîersburg .oodra Madrıd Mılano Wosko--a Munıh Os o Parıs Prag Rıyad Roma B Z A 38 A3» A 4D Y22 B22 Y26 A32 Y2» A 32 B 2C B 24 A 28 Y30 B 2t) Y2S Y T8 BZH Y22 A42 Y 32 Y26 j Yağmurlu Bulutlu Sıslı Guneslı Karlı Iran, Türkiye'deki şeriatçıları destekliyor TUNCAYÖZKAN EVTtEN DEĞER ..ANKARA.- Islami Hareket Örgütü'nün İstanbul'da yaka- lanan sanıklanndan Adil Ateş polise verdiği ifadesinde, İran'- ın İstanbul eski Başkonsolosu Mir Cafer Zafer Enci ile ilişkile- ri olduğunu söyledi. Ateş, En- ci'nin kendisine tanıştırdığı İranlı Ahmet Kerimi yle Şah yanhsı Sadık El Hasani'nın e\i- ni tespite gıttiklerini açıkladı. Anlcara'daki istihbarat bi- rimleri, tslami Hareket ör- gütü'nün, İran bağlanüsını, Iran Kültür Merkezi aracıbğıy- la kurduğunu saptadı. İstihba- rat birimleri, Iran Kültür Mer- kezi'nin, "Türkiye'de mevcut anayasal düzeni yıkarak yerine şeriat düzenine dayalı bir İslam devletinin kurulması amaayla hareket eden örgütlere destek verdiğini" de belirledi. Yazanmız Uğur Mumcu'nun katledilmesi sonrasında İstan- bul"da başlaulan operasyonlar çerçevesinde yakalanan Islami Hareket Örgütü davası sanıkla- nndan Adil Ateş, emniyette verdiği ifadelerde örgütün İran bağlantısı ile ilgili olarak eski konsolos Enci'nin ismini verdi. Ateş, örgüte üye olmadan önce, Güneydoğu'da faaliyet göste- ren Hizbullah Örgütü içinde bulunduğunu, Baıman'da MoUa Şerif ve MoUa Mahmut isimli hocalardan Arapça ders- leri aldığını anlatü. Daha son- ra, Hizbullah'tan aynlarak İs- lami Hareket Örgütü'ne geçti- ğini ifade eden Ateş, tstanbul'a geldiğini, burada örgütün önde getenlennden Mehmet Kaya ve Kudbettin Gök ile ilişki kurdu- ğunu açıkladı. İran Konsolosu devrede İstanbul'da İslami eğitim al- dıklanru, kaldıklan evde 'Seyit Kutup'a ait kitaplar okudukla- nnı anlatan Ateş, "Aynca Bat- manlı Abdullah Yiğit (örgütün İran eğitim kamplan ile bağlan- tısını kuran önde gelenlerinden) ve Hizbullah'ın Güneydoğu Anadolu Bölge Sonımlusu, Ankara SBF mezunu Hüseyin Velioğlu, bu eve gelip gidiyor- lardı" dedi. Ateş, Tarabya üs- tünde kaldıklan evde Batman'- dan tanıdığı. şu anda cezaevin- de tutuklu bulunan ye İslami Hareket Örgütü'nün İran bağ- lantısını sağlayan Mehmet Ka- ya'nın kendisini İran'ın İstan- bul Konsolosu Mir Cafer Zafer Enci ile tanışürdığını söyledi. Konsolos'un da kendisini kon- soloslukta görevli olduğunu tahmin ettiği Ahmet Kerimi isimli şahısla tanışürdığını bil- diren Ateş, 1988 yılmda bu şa-. hıstan aldıgı 8 bin dolarla Mal- tepe semti Küçükyab Cami So- kak, Acar Apt. No: 10/42 şayıh yerde ev tuttuğunu belirtti. Bu evde Ahmet Kerimi ile birlikte kaldjklannı da anlatan Ateş, Kerimi'nin kendisini örgütün liderlerinden Mustafa Kayacan (Mesut) ile tanışurdığını da vurguladı. Kerimi ile beraber Şah yanhsı İranlı Sadık El Ha- sani'nin oturduğu evı tespit edebilmek için Ataköy 9. Kısım'daki evine gittiklerini, emin olrnak için daireye çıktığı- nı ve zili çaldığını, bu olaydan sonra kapıcı ve çok iyi Türçe konuşamayan birisinin kendisini polise teslim ettiğini ifade eden Ateş, "Aşağıda bekleyen Ahmet Kerimi, beni polisler ka- rakola götürürken kaçmıştı. Bu tarihten sonra da Kerimi ve Konsolos'la görüşme- dim. Ancak daha sonra Beşiktaş'ta kazak satarken Kayacan ile karşılaşüm. 'Gel bi- zimle kal" dedi. Kabul ettim" dedi. İslami Hareket Örgütü elemanlanyla birlikte yanlannda silahlar olduğu halde bir soyguna giderken polislerin şüphelen- meleri üzerine, arabayı terk ederek kaçtık- lannı da anlatan Ateş, daha sonra İslami Hareket Örgütü operasyonlan sırasında yakalandığını kaydetti. Ateş ifadesinin son bölümünde, "Ben bu örgüte Mehmet Kaya ve Ekrem Baytap isimli şahıslar ta- rafmdan bilinçsiz olarak katıldım, yaptık- lanmın hepsinden pişmarum. bu hadise- lerden vatana zarar geleceğini bilseydim, bu tür olaylara kanşmazdun" diye konuş- tu. İstihbarat birimlerin son yapüklan çalış- ma İcişleri Bakanlığı kanalıyla, Türkiye ile Iran arasında oluşturulan Alt GüvenÜk Komitesi toplantılannda, incelenmek ve araştınlmak üzere İran'a iletildi. İletilen bulgular şöyle: Ankara Emniyet Müdürlüğü tarafın- dan > r ürütülen operasyonlar sırasında ya- kalanan sanıklann sorgulan ve alınan ifa- delerinden, İran İslam Cumhuriyeti'ne Hey Girldergisi tarafindan Duygu Asena'jiafairiiktevin gazeteciaseqkn yazamuz Uğur Mumcu'- nun ödülünü Yazn^eri Mûdürinıüz Celal Başlangıç aldı. (Fotoğraf: MUHARREM AYDIN) Mumcu'ya'Yıbn Gazetecisi9 ödülü Magazin/TV Servisi - Milliyet Grubu'nca yayınlanan "Hey Girl" dergisi okuyuculan arasında düzenlenen geleneksel ankette "Yıhn Gazetecisi" secilen yazanmız Uğur Mumcu'nun ödülü, Rumelihisan'nda düzen- lenen törende gazetemizin Yazıişleri Müdürü Celal Başlangıç'a verildi. Törende aynca sine- ma, tiyatro, müzik, basın-yayın, spor ile moda dünyasmdan sanalçı. kişi ve kuruluş- lara da ödülleri dağıtıldı. Hey Girl dergisi okuyuculan arasında ger- çekleştirilen anket sonucu ödüle değer göriı- lenler şöyle sıralanıyor: Yıhn Gazetecileri: Uğur Mumcu ve Duygu Asena. Yıhn Protest Müak Şarkıcılan: Selda ve Ahmet Kaya, Yıhn Protest Müzik Şarkısı: Ziller ve İpler, Yıbn Pop Müzik Şarkıcılan: Nilüfer ve Kayahan, Yıhn Şarkısı: Şov Yap- ma, Yıhn Grubu: lzel-Çelik-Ercan. Yıhn Ümit Veren Şarkıcılan: Tayfun ve Sertab Erener, Yıhn Tiyatro Sanatçılan:Yasemin Yalçın ve Levent Kırca, Yıhn Sınema Sanatçı- lan: Zuhal Okay ve Kadir İnaıur, Yıhn Fihni: Düş Gezginlen, Yıhn TV Dızisi: Bizimkiler, Yıhn TV Programı: Arena. Yıhn Talk-Show Programı: Rüstem Batum Sbow, Yıhn Müzik- Eğlence Programı: Bir Başka Gece, Yıhn TV Güldürü Programı: Olacak O Kadar Televiz- yonu, Yıhn Modacısı: Neslihan Yargıcı, Yıhn Mankeni: Esin Moralıoğiu. Yıhn Özel Radyo Kanalı: Number One FM, Yıhn Sporcusu: Okan Buruk (GS'U futbolcu). Halka açık olarak düzenlenen şölen çerçe- vesinde gerçekleştirilen ve sunuculuğunu Ah- met Selçuk Ilkan ın üstlendiği gecede gazeteci- vazar Duygu Asena">la birlikte "Yıhn Gaze- tecisi" seçilen Uğur Mumcu'nun ödülünü, Yazıişleri Müdürümüz Celal Başlangıç. Hey Girl Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Hulusi Tunca"nın elinden aldı. Sunucu Ahmet Selçuk İlkan'ın okuduğu şiir- lerin yanısıra Selda, Kayahan. Tayfun. ve İzel- Çelik Ercan'ın şarkılanyla renk kattığı gecede. Ahmet Kaya şarkı söylerken üzerine hücum eden çılgın bir hayranı. zabıtanın uzun süren uğraşlan sonucu güçlükle dışan çıkartıldı. CHP Şişli örgütünden Mumcu aıutına çicek CHP Şişli örgütü Uğur Mumcu'nun katiinin üzerinden 150 gün gecmesine karşın katUlerinin hâlâ bulunmamasmı Mumcu anıü- naçiçek koyarak protesto erti. (Foioğraf: ZAFER AKNAR) İstanbul Haber Servisi - Ya- zanmız Uğur Mumcu'nun öl- dürühnesinin ardından 150 gün gecmesine karşın. katil ya da katillerin bulunmamasmı pro- testo eden CHP Şişli ilçe örgütü Uğur Mumcu anıtına çiçek koydu. CHP Şişli ilçe Başkanı Erhan Alptekin, yeni Başbakana verdikleri namus sözünü hatırlamak için böyle bir giri- şimde bulunduklannı belirte- rek," Uğur Mumcu öldürüleh 150günoldu. O haksızlığın herçeşidine karşı koyan çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'nin oluş- masından. Türkiye'de yaşayan insanlann mutluluk ve esenh- ğinden başka amacı ohnayan yürekli bir demokrattı. Vahşice ölümüne yol açan katillerin. olayı planlayan odaklann orta- ya çıkanhnası ise, hem dostlan- nın göre\i idi hem de bunu 'namus borcu'kabul eden so- rumlulann" dedi. Daha sonra bir grup partili, "Gendz, güçlü- yüz. Atatürkçüyüz", "Katiiler bulunsun, hesap sorulsun" slo- ganlanattılar. Bu arada Osmanbey meydanındaki Uğur Mumcu aratının üstüne ise "Uğur Mumcu "nun katledilişinin 150. günü katiiler nerede?" pankartı asüdı. bağh olarak çahşan İran Kültür MerkezT- nin, Farsça dil kurslan. seminer ve kon- feranslann yanı sıra İran İslam Cumhuri- yeti'nin kurucusu Ayetullah Humeyni'ye sempati duyanlarla ilgilenmek suretiyle kültür merkezi tarafindan bastınlan yayın- lan, bu sempatizan kadro ile ücretsiz ola- rak dağıttıklan saptandı. Aynca, bu sem- patizan kişilerden iran'a gitmek isteyenle- re de gerekli kolayhklar sağlandı. İstihbarat birimlerinde ver alan. Anka- ra'da yürütülen operasyonlar sırasında ya- kalanan Ankara"nın Kalecik ilçesi Ahbeyli nüfusuna kajıth Hasan ve Sultan oğlu 1945 doğumlu Nevzat Yıldınm sorgusuna dayanılarak İran ile nasıl bağlantı kurul- duğuna ilişkin bilgiler de şöyle: "Yıldınm. 1980 yıhnda Kültür Ba- kanhğı'nda çahştığı dönemde, İran'da İslam Devrimi sonrasında. İran Büyükel- çiliği'nde görevh Said Sehavend adlı kişiy- le temasa geçer. Yıldınm, Sehavend ile bir- kaç kez görüştükten sonra, Kültür Bakan- hğı'ndaki görevinden aynhr ve Sehavend'- in otosu ile İran BüyükelçihğTne gider. Burada Sehavend kendisine, elçilik bina- sında oda vereceklerim, bunun karşıhğın- da da İran Kültür Merkezi tarafindan bastınlan kitaplan dağıtmasını teklif eder. Yıldınm, 'işsiz olduğunu, bu işi para alma- dan yapamayacağını' belirtir. Sait Seha- vend, her kıtap dağıtımında kendisine para vereceklerini söyler. Yıldınm. Anka- ra'da Mamak semti çevresindeki camiler civannda ücretsiz olarak kitap dağıtır. Aynca, Sehavend kendisine. 125 adet ki- tap verir ve bu kitaplan. Demetevler'deki Kuran kursundan Seyfi Bülbül'e teshm et- mesini sövler. Yıldınm. bu kitaplan teshm eder ve bu iş karşılıgı toplam 7 bin lira para ahr. Sait Sehavend bir süre sonra Yıldmm'ı acil olarak elciliğe çağınr. Yıldınm. Seha- vend ile birlikte Iran Kültür Merkezi'ne gi- der ve burada Yahya isimli bir kişi ile tanışır. Sehavend, Yahya'ya, 'Nevzat bi- zim adamımız, bundan sonra senin yanına gelecek. sen de kitaplan Nevzat'a verecek- sin. Nevzat kitaplan dağıtır' diye talimat verir. Yahya da. YıldınırTa, "Bundan son- ra elçihğe gitmeyeceksin, beni arayarak ir- tibat kuracaksın' der. Yıldınm kitap dağjt- ma işini, 1984 yıh sonuna kadar Yahya ile bağlantıh olarak sürdürür. Yıldınm, her kitap dağıtımından sonra Yahya adh kişi- den bin lira para ahr. Yıldınm'a daha son- ra Sehavend üç koli kitap verir ve bunlan Mamak Kuran Kursu'nda bulunan İsmail Yıldız'a vermesini ister. Sehavend, Yıldınm'dan kitaplan dağıttığı kişilere, "Humeyni için ne düşünüyorsunuz" diye sormasını da ister. Yıldınm bu sorulanna, "Pek makbul adam değü' şekhnde yanıt ahr ve bunu Sehavend'e iletir. 150.CÜI1 Mumcusııikastıhâlâ soruşturmaaşamasmda ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu)- Yazanmız Uğur Mumcu'- nun, 24 ocak günü evınin önündeki arabasına C-4 tipi plastik pat- layıa yerleştirilerek katlediknesinin üzerinden tam 5 ay geçerken soruşturmada 'halen' bir adım öteye gidilemedi. Olayın ardından hükümet yetkilileri tarafindan katillerin bir an önce yakalanacağı konusundaki, 'namus sözleri' yinelenirken ne katiiler bulunabildi ne.de olayı aydınlatabılecek somut bir bulguya ulaşılabildi. İcişleri Bakanı İsmet Sezgin, soruşturmayla ilgili olarak Cum- huriyet'e bilgi verirken suikastın, uluslararası boyutunun da he- sap edilerek araşunldığjnı söyledi. Sezgin. olayla ilgili olarak İsla- mi Hareket Örgütü ile ilgili çahşmalann devam ettiğini ve Mum- cu suikasünda kullanılan C-4 tipi plastik patlayıcüann üreticisi konumundaki ülkelerle bu örgütün bağlantısımn araşünldığını kaydetti. Bilindiği gibi Mumcu suikasünda kullanılan C-4, Çe- koşlovak yapısı bir patlayıaydı. İsmet Sezgin, araşürmalann çok yönlü olarak devam ettiğini belirttiği açıklamasında şunlan söyledi: "Merhum Uğur Mumcu'nun otomobih'ne yerleşürilen pat- layıa maddenin temin şekh ve temin eden kişiler hakkında,'konu- nun uluslararası bov'utu da hesap edilerek çahşmalar yapıhnak- tadır. Bu cümleden olarak. baa uzman ülkelerin bilgisine başvu- nıhnuştur. Aynca, ocak ve nisan 1993 aylannda İstanbul ve An- kara'da perçekleştirilen İslami Hareket adım kullanan örgüte yö- neük operasyonlarda elde edilen bilgiler de çahşmalarda kullanıl- maktadır. Aynı şekilde patlayıcı maddenin üretildiği ülkelerin anılan örgütle bağlanüsı da araşürmalanmız arasındadır." Hızla sonuçlanamıyor Sezgjn açıklamasında, ola>m başından bu yana 'mevcut olan zor koşullara' rağmen faillerin behrlenmesı yolundaki çahşmala- ra 'ısrarla' devam edildiğini behrterek "Olayla ilgili her türlü id- dia, ihbar ve ipucu teşkil edecek hususlar titiz bir şekilde toplan- makta, aynnüh olarak araşünlmakta ve değerlendirilmektedir. Ancak çok iyi planlanmış pasif (failleri olay anında ve olay yerin- de aktif ohnayan) bir eylem türü olması nedeniyle, araşürmalar hızla sonuçlandınlamamaktadır" dedi. DGM Başsavcısı Nusret Demiral, soruşturmaya ilişkin olarak konuşurken "Henüz bir gelişme yok. Eski araştırmalanmız de- vam ediyor. Eski takip ettiğimiz kişilerin peşindeyiz. Biz emniyete gerekli emirleri verivoruz. onlar da takip ediyorlar" dedi. Demi- ral, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın. 1970'h yıllarda Ankara'- daki Sıkıyönetim Mahkemesi'nde yargılandığı dönemdeki dos- yalannın, soruşturma kapsamında incelenip incelenmediğine ihşkin bir soruya. "O belgelerin Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde olması lazım. Orası soruşturmayı yürütüyor diye biliyorum" yanıünı verdi. Demiral, "Diyarbakır DGM'nin incelemesi, APO'nun, MİT'le ihşkisi olup olmadığı konusunda mı?" şekhndekı soruya da. "Bilemiyonım. o soruşturmayı biz yapmayu tabii. O bizim yöremizde değü*' karşıhğını verdi. APO'- nun son aynldığı yerin Diyarbakır ohnası sebebiyle. usulen ince- lemenin Diyarbakır DGM tarafindan yapıldığını kaydetti. Suikastın İran bağlanüsıyla ilgili somut bir bulgu olup ol- madığı konusunda, "O hususta hiçbır şey söylemek doğru olmaz. Zaten elimizde kesın somut bir bulgu da yok. O 5 kişinin yakalan- masıyla hangi devlet, fıangı illegal örgütle bağlantıh olduklan or- taya çıkar" diye konuşan Demiral. "Baülı bir ülkenin gızli servisi- nin parmağı olabihr mi" şeklindeki soruya, "O hususta da bir şey şöyleyemeyiz. Aranan kişiler bulunduktan sonra ortaya çıkar. Önce o kişilerin olayla ilişkileri var mı, bunu bulmak gerekir. Son- ra da hangi örgütle işbirhği yaparak bu işi gerçekleştirdiler, bunu araşünnz" yanıünı verdi. Radyo siyaset kufbam ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - özel radyo ve televiz- yonlara olanak sağlamak ama- cına yönelik anayasa değişikh- ğinin önceki gün Mechs'te kabul edilmemesi üzerine DYP'liler, dün ANAP'hlar ile uzlaşma zemini aradılar. DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, anayasanın 133. madde- siyle ilgili değişikhğin, ANAP'- ın tavn nedeniyle Mechs'ten geçirilemediğini söyledi. "ANAP bugün toplumun öz- lemlerinin gerisinde kahpışür" diyen Çiller. anayasa değişikliğj için DYP'nin öncülük yapaca- ğını ve buna bütün muhalefet partilerinin kaülmasuu istedi. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, DYP ve SHP'nın kendi başansızhklannı ANAP'a ciro etmeye kalkışmaması gerektiği- ni söyledi. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit de, DYP, SHP ve ANAP'm suç ortağı olduğunu dile getirerek, bu üç partinin olumsuz sonucun suçunu bir- birlerinin üzerine attıklannı söyledi. Tansu Çiller, DYP'nin çağ- daş Türkiye özlemine cevap verecek tutum ve kararhhk için- de anayasa değişikhği için çaba gösterdiğini söyledi. TBMM'- deki anayasa değişikliği görüş- mesine DYP'nin 174. SHP'nin de 47 milletvekiliyle kaüldığmı behrten Çiller, "Bugün Tür- kiye'de yediden yetmişe herkes televizyonlannı, radyolannı, çokseshhği istemektedir. Bu anayasa değişikhği çağdaş Tür- kiye özleminin âdeta bir göster- gesi ohnuştur. Ancak bizim 249 oyumuz. değişikliği gerçekleş- tirmek için yeterli olmadı" dedi. Anayasa değişikhğinin halk önünde bir samimiyet sınavT olarak ortaya çıküğını ifade eden Çiller, "Gehn, beraberlik içinde diğer muhalefet partile- riyle bırhkte toplumun 'Radyo- lanmızı isü'yoruz' çağnsına cevap verehm. Türk halkına hizmet birhği yapahm. Bunun onurunu, heyecanını paylaşa- hm" diye konuştu. İşbirliğine davet DYP'nin, anayasa değişikhği konusunda öncülük yapüğını ve bundan sonra da yapacağını söyleyen Çiller, "Bu bir Çağn- dır. Türk halkı bu beraberhği, hoşgörüyü istemektedir. Biz. Türk toplumunun istediğı doğ- rultuda bütün partileri işbirliği- ne davet ediyoruz. Ben halkın sözcülüğünü yapıyorum. Çok- seshhkten, demokrasiden yana- yız" dedi. Çiller, Mesut Yılmaz'ın, "244 oyun bulunması halinde üzerini tamamlayacağız" sözle- rini hatırlatarak "249 oy bulun- du. Taahhüdüne sanınm uyar" dedi. Tansu Çiller, DYP'nin genel kurulu terk etmesinin, anayasa değişikhğinin bir yıl ertelenme- sini engellediğıni ifade ederek, ANAP'ı da zor durumda kal- maktan kurtardıklarmı söyledi. TBMM Başkanı Hüsamettin Cindonık ile görüştüğünü ve yetkih kurullara danışüğım söyleyen Çiller, anayasa deği- şikhğinin tekrar görüşülmesi- nin yoUannı aradıklannı bildir- di. Çiller. anayasa değişikhği için siyasi parti liderleri arasın- da bir görüşme ohnası hahnde de buna memnuniyetle uyaca- ğını söyledi. Özel Radyo ve Televizyoncu- lar Derneğj'ni de kutlayan Çil- ler, "Çünkü yasal dayanağı ohnadan teşebbüse geçmeyerek özveri göstermişlerdir. Türk toplumu için de ömek bir dav- ranış sergilediler" dedi. Yılmaz: Sorumluluk ANAP'a yüklenemez ANAP Genel Başkan Mesut Yıhnaz, özel radyo ve TV ya- yınlanna olanak sağlayan ana- yasa değişikhğinin Meclis'ten çıkanlamaması nedeniyle ba- sında yer alan yorumlann yan- hş olduğunu dile getirerek, önceki gün yapılan oylamaya kaülan ANAP'h 73 milletveki- linden aldıklan bilgiye göre bu üyelerin olumlu yönde oy kul- landıklannı söyledi. "Gizli ve grup karan ahnamayan bir ko- nuda Sayın Çiller ve Sayın İnönü'nün sorumluluğu ANAP'a yüklemeye nasıl cüret etüklerini kestiremiyorum" di- ye konuşan Yıhnaz, şu görüşle- re yer verdi: "İktidar gruplannın üye sayı- sı 235 olmasına rağmen dünkü (önceki günkü) oylamada 221 milletvekili oylamaya kaüldı. Bu fire. SHP grubunda birsüre- den beri devam eden sorunlann ve DYP'de kongre sonrası kır- gınhklann sonucudur. Kendi başansızhklannı ANAP'a ciro etmeye kalkışmalan gerçek bir samimiyetsizliktir." Yıhnaz. bir gazetecinin, "Bulsunlar 244'ü, üzerini ta- mamlanm, demiştiniz. Bu sö- zünüz geçerh mi?" yolundaki soru üzerine, "249 oyun 73'ü ANAP'ın. İktidar gruplan 221 kişi getirebilmişler. Gruplannı tam olarak getirsinler, ben üze- rini tamamlanm" dedi. TBMM'de önümüzdeki haf- ta hükümet programınm oku- nacağı, güvenoylamasının ger- çekleşürileceği, bu nedenle anayasanın radyo-televizyon tekehne ihşkin 133. maddesinin görüşmesinin eylül ayına kala- bileceği ifade edihyor.