25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24 HAZİRAN1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 11 Akaryakıt pompa fiyatları • Ekonomi Servisi - Tûrkiye Petrol Rafinerikri AŞ'nin (TÜPRAŞ)yüzde4ilel3 oranlannda yaptığı zamdan sonra, akaryakıt pompa fiyatlan yeniden belirlendi. Buna göre İstanbuTda süper benzin 7 bin 97 lira, norma] benzin 5 bin 634 lira, kurşunsuz benzin 7 bin 31 lira, motorin de 5 bin 129 liradan saülacak. Bundan önceki fıyat ayarlamasını bir buçuk ay önce yapan TÜPRAŞ'ın son zamma daha önceden birikmiş fiyat farklannın tümünü yanatmadığı için önümüzdeki günlerde yenidenfiyatayariamasına gitmesi bekleniyor. Gümrük Birliği lnzlı gjdîyor •ANKARA(ANKA)-Tür- kiye ile Avrupa Topluluğu (AT) arasında 1995 yıhnın sonuna kadar, bir gûmrûk birliğinin oluşturulmasını amaçlayan sûreç, hızlanarak sürüyor. Gümrük Birüği ça- hşmalan çerçevesinde, önûmûzdeki aylarda. Turkiye ile AT arasında bir dizi görüşme yapılacak. Dışışleri Bakanhğı AT Genel Müdürü Akın Alptuna, temmuz ayının ikinci yansında Brüksel'de görüşmelerde bulunacak. Türkıye-AT Gümrük Birliği yönlendirme komitesi, eylûl ayında ikinci toplantısını ya- pacak. ATKomisyonu'nun gümrük birliğinden sorumlu üyesi Sir Leon Brittan, 20 ey- lûlde Türkiye'yi ziyaret ede- cek. Gümrük Birliği,4 ekimde toplanacak olan Dışışlen Bakanlan düzeyindekı Türkiye-AT Ortaklık Konseyi'nin gündeminin başbca maddele- rinden birini oluşturacak. Yankupuhış • ANKARA (ANKA)- Şirketler. faaliyet alanlannda yan şirketlcrini kurarak genişliyor. Çolakoğlu Metalurji İnşaat, Denizli Çimento ve Modern Çimento, beton üretimi, Tepe Grubu da inşaat malzemesi pazarlaması için şirket kurdu. Bir süre önce özel sektöre satılan Denizli Çimento da Modern Çimento'yla birlikte beton santrah kurmak amacıyla şirket kurdu. Denizli'de kurulan 10 milyar lira sermayeli şirkete, aynca Absaranlar İnşaat Malzemeleri AŞ, Eren Kağıt Sanayi AŞ veAtilla Uras or- tak oldu. Atridanngeri kazanmu • IZMtR (AA)-1992 yıhnın ocak ayından itibaren yürür- iüğe giren. kab aüklann kontrolü yönetmeliğinin, devlet tarafından denetim sistemi kurulmadığı için, amaana ulaşamadığı belırtıldi. Pınar Su Sanayi ve Ticaret AŞ Genel Müdürü Salim Sayır, Pet, PVC, polietilen, metal ve cani kutu üretenfirmalann,yönet- roeliğe göre her yıl artan kotalarla, ürettiklerinin bir kısmını geri toplamak zorun- da olduklannı söyledi. Migros zincipi •Ekooomi Servisi-2000 yılma kadar mağaza sayısmı lOP'e çıkarma>ı hedefleyen Mıgros, son bir ayda 5 yeni rnağazayı hizmete soktu. Şilivri, Marmaris, Yalova, İstanbul Kadıköy ve Antalya mağazalannın açıhşıru yapan Migros, tatil beklelerine öncelik tanıyor. Migros yetkilileri, amaçlannın tatil bölgelerinde oturanlann yanı sıra yerü ve yabana turistlerin de hizmetlerinden yararlanması olduğunu söylediler. KrgDSomu' • ANKARA (ANKA)- Ankara, Kırgızistan'da ulusal para birimi Som'un tedavüle çıkanlmasıru olumlu karşıladı. Dışışleri Bakanhğı, "Kırgız hükümetinin bu kararuu, si- yasi ve ekonomik bağımsızh- ğunn doğal bir unsuru olarak değerlendiriyoruz" dedi. Dı- şişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazüı açıklamada, Tûrkiye'nin Kırgızistan'ın ekonomik istıkrannın sağlanması için uygulamaya koyduğu reformlan yakından izledıği belirtildi. KJT'lerde özelleştirme uğruna iştençıkartmanın adı 'emeklilik' oluyor 125 bin çalışaııa 'yol göründîf • Tansu Çiller ile kurmaylan, KİT'lerde 20-25 yıl çalışrnış olan personelinemeklilikyoluylatasfiyesinisağlayabilmekiçin'formül' arayışını sürdürürken, bir yandan da kıdem tazminatı ve emekli ikramiyesinin devlete getireceği yükûn ne olacağını hesaplamaya çalışıyorlar. ki bu imkan ancak çok arazi hallerle sınırlıdır. 50 bin kişiyi birden bu şekilde emekli edemezsiniz" diye konuştular. 20 yıllıklann ise resen emeklilik uygula- maian kapsamına zaten gLrmeyecekleri- ni belirten yetkililer şunlan söylediler: NURSUNEREL ANKARA - DYP Genel Baskanı Tansu Çiller, "Başbakan"hk için gün sayarken, ekonomi kurmaylan ile bir toplanü yaparak."KİTlerde 20-25 yü kıdemı bulunanlann listesinin çıkanl- masını" istedı. DPT Müsteşar Yardım- alan Cengiz Aysun ve Necati Özfırat'la hafta sonunda bir araya gelen Çiller, "KİTlerde başlaülacak bir personel azaltunının. devlete kıdem tazminatı ve emekli ikramiyesı olarak yükü ne olur" sorusuna yanıt anyor. Çiller'in bu tali- matı üzerine başlatılan çahşmalarda. toplam 550 bin kişinin istihdam edildiği KİTlerde; 25 yılın üzerinde hizmeti bu- lunanlann sayıanın 50 bin kişiyi buldu- ğu, 20 yıllıklann ise 75 bin kişinin üze- "Dolayısıyla, bu istihdam fazlasını eritmenin yolu, büyük ölçüde yeni yasal düzenlemelerle olabihr. Ya da özendir- yöntemi gündeme getirilebihr.me rinde olduğu ortaya çıkü. Çiller'in ekonomi bürokrasisi ile yaptığı toplantıda, "TBMM'ye bütçe için ek ödenek talebi ile gidilmesi" de kararlaş- tınldı. Bu duruma. bütçe açığının daha yıhn ilk yansında hedeflerin çok üzenne çıkarak 100 trilyon liraya ulaşması, KİT Erken emeklilik fınansman gereğinin de 70 trilyon lira olarak belirmesinin yol açüğı belirtildi. "Bu yasaya ilaveler yapılmak suretiy- le, bahsedilen bicimde borçlanarak emekliliğin gündeme getirilmesi müm- kündür. Sonuçta bu bir siyasi karardır. Bu uygulamanın bize yükleyeceği ilave fınansman yükünün de tabii ki hesap- lanması gerekir. Emekli Sandığı'nm emekülikte yaş sınırlamaanın kaldınl- maa dolayısıyla karşılaştığı darboğaz da biliniyor" Emeklüık bıraz daha teşvık edılebılır. Acıilaçbumu?. "Aa ilaç, önce KİT çahşanlanna mı içirilecek" sorulanna yol açan Çiller yaklaşımının "yaşama geçirilebilmesi- nin" köklü yasal değişiklikler gerektir- diği ifade edîliyor. Devlet Personel Dai- resi yetkilileri, "Yasalarda mevcut resen emeklilik alternatifi, kullanılmak iste- nen yöntemlerden biri olabihr. Ne var Tansu Çiller'in, "Diyelim ki 17 yıl ça- lışrnış olup da, emekli oimak isteyenlere acaba borçlanma yolu ile bu imkanı ve- remez miyiz?" diye gündeme getirdiğj konu üzerinde EmekH Sandığı yetkilile- rinin de görûşünü aldık. Üst yetkililer, "borçlanarak emeklilik" imkanının 5434 sayılı yasada sadece "Yurtdışına tayin, annelik dönemınde kullanılan üc- retsiz izinler ve askerlik görevi" ile sınırlı rutulduğunu kaydederek şu bilgileri verdiler: Bûrokrasi çevreleri, KİTlerde özel- teştinne öncesigündemegelebilecek "zo- runlu emekhhk" uygulamalannın SHP tarafından kabul görmeyebileceğine de dikkat çekiyorlar. Bu çevreler, "Çah- şma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Moğul- tay'ın "İş Güvencesi Yasa Tasansı" üzerinde ne kadar ısrarh olduğu bilini- yor. Dolayısıyla, zorunlu emekhhk gibi bir uygulamaya da karşı çıkması bekle- nir. Kaldı ki bunca kişiyi ılgılendiren bir uygulama üzerinde siyasi uzlaşmanın ötesinde toplumsal uzlaşma da şarttır" görûşünü dıle getiriyorlar. EMEKLİ SANDIĞI 'Benimemekümin' maaşıtehlikede • 6 trilyonluk ödeneğini 5 ayda tüketen Emekli Sandığı, 900 bin memur emeklisinin maaşlannı ödeyememe tehlikesiyleyüz yüze. ANKARA (Curahuriyet Bö- rosu) - Emekli Sandığı, 900 bine yakın memur emeklisinin aylık- lan için para anyor. Yasa gere- ği açıklan Hazine'ce kapatılan Emekli Sandığı, yılın ilk 5 ayın- da, 1993 yılı bütçesine koyulan 6 trilyon Bralık ödeneği tuketti. Aybklann ödenmesine araalık eden Ziraat Bankası, para yaü- nlmazsa aylıklan ödemeyecegi- ni bildirince, Hazıne'den yar- dım isteyen Emekli Sandığı yet- kilileri, ek ödenek talebinde de bulundular. Yaklaşık 1.5 milyon memur- dan prim toplayarak 900 bin dolayındaki emekliye ayhk ödemesi yapan Emekli Sandığı, gelirlerinin giderlerini karşıla- maması durumunda bütçeye koyulan "sosyal transfer öde- neği'*nden yararlanıyor. Emeklilerine yapacağı ayhk ödemelerini gerçekleştirebil- mek için paraya gereksinim du- yan Emekli Sandığı, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşanlığı'ndan, bütçede kalan 700 milyar lirahk ödeneği ve Tahkim Yasası ne- deniyle doğan 600 milyar lirahk alacağmın kullanılır duruma geünbnesıni talep etti. Emekli Sandığı, bu 1.3 tril- yon hralık kaynakla kısa bir süre daha idare edebilecek. An- cak önümüzdeki aylardan iti- baren bütçeden ek ödenek sağ- layamazsa, ayhk ödemelerinde ciddi nakit sikıntısıyla karşıla- şacak. Halen ayhklann ödenmesin- de araalık yapan Ziraat Ban- kası yetkılilerinin ise önümüz- deki ay başında yapılacak öde- meler için Emekli Sandığı'nm para aktarmasını talep ederek "Eğer gerekli parayı yaürmaz- sanız, ödemeleri yapamayız" mesajı gönderdiği ögrenildi. Emekli Sandığı Genel Mü- dürü özcal Korkmaz ise bir açıklama yapmaktan kaçındı. 1980'h yıllarda kronik açık- lar veren Emekli Sandığı, 1990 ve 1991 yülannda bütçesini faz- la vererek kapatü. Geçen yıl ge- ür ve giderleri başabaş olan ku- rumun, bu yıl önemli bir açık verecegi behrtih'yor. Bloku ülkekrinden gelen turistlerin art- py ^ y a p ı s m d a ciddi bir değişüdiğe ne- den okfaı. Bir zamanlar oto kaportacılanndan ve lokantaJardan geçOmeyeo piyasa, gûnümüzde Doğu Bloku turistlerine çalışır durumda, tş değjştireıılerin terdh ettiklerialanlann başında ha- zır giyim geüyor. Ancak bunlann çoğu bugün tam bir pişmanlık içinde. Şeker Bayramı'ndan sonra piyasada böyük bir durgunluğun yaşandığını belirten esnaf, bunun, 'hazır giyimde para rar' diyerek iş değişterenkrin çokluğundan kaynaklandığı inancında. Ocak-nisan dönemindeihracatyüzde 7, ithalat yüzde 31.5 Dış ticarette 'kmtuualcuıri• Verilere göre geçen yıl ocak-nisan döneminde 2 milyar 77 milyon dolar olan dış ticaret açığt, yüzde 85.7 artışla bu yıl aynı dönemde 3 milyar 858 milyon dolara yükseldi. ANKARA (AA) • Devlet fstatistik Enstitüsü (DtE), bu yıl ocak-nisan dö- neminde 4 milyar 931 milyon dolaıiık ihracat, 8 milyar 789 milyon dolarük ithalat yapıkhğını açıkladı. DtE verflerine göre bu yü ocak-nisan dönemi geçen yıbn aynı dönemiyle karşdaştffikbğmda ihracat arbş oranı yüzde Tde kalırken, ithalat yüzde 31.5 oranında artış gösterdi. Verilere göre geçen yıl ocak-oisan döneminde 2 milyar 77 milyon dotar olan dış ticaret açığı, yüzde 85.7 artışla bu yıl aynı dönemde 3 mflyar 858 mQ- yon dolara ynksekM. İhracatm ithalat] karşdama oranı ise bu yıl söz konusu dönemde yüzde 56. • İhracatın ithalatı karşılama oranı ise bu yıl söz konusu dönemde yüzde 56.1 'e indi. Geçen yılın ilk 4 ayında bu oran yüzde 68.9 idi. mflyar 258 milyon dolarhk ihracat, 2 mflyar 881 milyon dolarhk da ithalat yaptkü. Nisan ayı Hîbanyla geçen yıl 685 milyon dolar olan dış ticaret açtğı da yüzde 136.9 artışla bu yıl söz konusu ayda 1 mflyar 623 milyon dolara ulaşü. DtE verilerine göre bu yıl ocak-nisan döneminde 4 milyar 931 milyon dolar olarak gerçekleşen toplam ihracat içinde tanm ürünlerinin payı yüzde 16.9, madencflik ve taşocakçıhğmda payı yüzde 1.2'ye gerikrken, sanayi ürünlerinin payı yüzde Sl.^a yükseldi. Tûrkiye'nin dış ticaretî İhracat (milyon dolar) hhalat (milyon dolar) Dış Ticaret Den. (miiyon dolar) Dış Ticaret Hac. (milyon dolar) Ihr.Kh. Karşılama Oranı 1Wz Ocafc-NlsM 4.608 6.685 -2.077 11293 6a9 1W3 OcaJHHsaı 4.931 8.789 -3.856 13.720 56.1 l'e indi. Geçen yüın ilk 4 ayında bu oran yüzde 68.9 idi. öte yandan, bu yıl nisan ayında 1 İMALATSANAYÖ İlerleyen teknoloji, emeği yutuyor • İmalat sanayiinde çalışanlann sayısı 1989'den beri sürekli azahyor. ANKARA (ANKA) - İmalat sanayii işyerlerinin, sermaye yoğun teknolojilere yönelmele- ri işçileri vurdu. Türkiye'deki imalat sanayii işyerlerinde çah- şanlann sayısının 1989 yıhndan bu yana gittikçe azaldığı, buna karşıhk bu işyeıierinin daha az süreyle çahşmalanna rağmen daha fazla üretim yapüklan be- lirlendi. TÎSK, "Türkiye'de ..İmalat Sanayiinde Ücretlerin, Üretim, İstihdam ve Yatınmlarla İhşki- si" konulu bir araştırma yapü. Araştırmaya göre 1987 ve 1988 yıllannda bir önceki yıla göre imalat sanayiinde istihdam, sı- rasıyla yüzde 3 ve yüzde 3.3 oranlannda artış gösterdi. 1989 yıhndan itibaren ise bu alandaki istihdamda daralma başladı. İmalat sanayii işyerle- rinde üretimde çahşanlann sayısı, 1989 yıhnda yüzde 3.3, 1990 yıhnda yüzde 9, 1991 yıhnda yüzde 11.5,1992 yıhnda da yüzde 7.7 oranlannda azaldı. İstihdamdaki azahşa paralel olarak üretimde çahşılan süre de aynı yıllarda önemli ölçüde azaldı. Buna göre üretimde ça- hşılan saatler, 1989 yıhnda yüz- de 4.5, 1990 yıhnda binde 9, 1991 yıhnda yüzde 12.6, 1992 yıhnda da yüzde 6.1 oranında azaldı. İstihdamda ve üretimde çah- şılan süredeki azahnaya karşı- hk aynı yıllarda imalat sanayii üretiminde arüşlar yaşandı. İmalat sanayii üretimi 1989 yı- hnda yüzde 2.1, 1990 yıhnda yüzde 9.5, 1991 yıhnda yüzde 1.8 ve 1992 yıhnda yüzde 4.3 oranına artış kaydettı. TÎSK, istihdam ve üretimde kaydedilen bu gelışmeleri şöyte açıkladı: "Son yıllarda imalat sanayi- inde, işletmelerin, otomasyona yönehneleri ve teknoloji yeni- lemesine gitmeleri sonucu üre- tim artmış, istihdam ise azateuştır. KONUK YAZAR HİKMETKURNAZ Kutsal sermaye uran'da, "Insanlar ara- sında ayrım yapmayınız. Haklarında karan, ancak Allah verir" der. Bu yargı, Islam ekono- misi söylemiyle, "Kurumlar arasında haksız kazanç sağlar şekilde yarısa yol açan duzenlemelerden kaçınınız" diyor. Ancak anlayış, özel fi- nans kurumları için düşü- nülmemiştir. Bu konuda hazırlanan kararname ve tebliğlerde, özel fınans ku- rumlarına, diğer finans ku- ruluşlanna tanınmayan ayncalıklar, özendirme ge- rekçesiyle verilmiştir. Deni- lebilir ki, Islam Fıkıh Komi- tesi'nce yayımlanan, "Islam finans kuruluşlarına gelmekle sevap kaza- nanların yanı sıra, bu hare- keti başlatanlara da Allah ecrini verecektir. Içerikli fet- va, diğer yabancı bankalar- dan esirgenen ayrıcalığı do- ğurdu. Doğrusu, faize karşı Isla- mi bankacılık ilkeleri teme- linde, Türk finans sistemine 1985 yıhnda katılan özel Fi- nans Kurumlan (ÖFK), faize dayalı bankacılığın bilinen tüm işlemlerini ve görevini yapmaktadır. Islam ekonomisi, serma- yeyi bir üretim etmeni ola- rak kabul etmemektedir. Dolayısıyla, etmen geliri faiz yerine kar-zarar ortak- lığı kavramı eksen alınmış- tır. Gerçekte paranın para •İslam Fıkıh Komitesi'nin fetvası, diğer yabana bankalardan esirgenen ayncalığı finans kurumlanna sağladı. yaratma işlevine karşı çıkıl- makla birlikte, değerin nasıl belirlendiğini açıklamada yetersizdir. Bu eksende, bu- gün de "Islami" olma titizli- ğinde Islam bankacılığı ör- nek arayışı sürdürülmekte- dir. Ne var ki, Islam ban- kacılığının uygulamada ne ölçüde faizden arındıgı kuş- kuludur. Diğer yandan, Türkiye'de 1980 ve sonrası, dünya ile ekonomik ve finansal bü- tünleşme doğrultusunda yabancı sermayeyi "ima- rta" getirmek için, özel Fi- nans Kurumlan munzam karşılık, KKDF gibi kesinti- lerde bankalara göre ayn- calıklı tutulmuştur. Buna karşın, istenen Islami ser- maye girişi sağlanma- mıştır. Nitekim, 1980 yılı ortalan- nda Islam ülke kaynaklı ser- mayenin, toplam yabancı sermaye içindeki payı yüz- de 16'larda olduğu, sonraki yıllarda bu oranın yüzde 9 ve altına indiği görülür. Kaldı ki, gelen sermaye de ülkemiz ekonomisinin "se- meti" için ticaret kesiminde toplanmıştır. Ancak yakından değer- lendirildiğinde, ÖFK'nın 6224 sayılı Yabancı Serma- ye Kanunu ve ilişkin çerçe- ve kararlarına aykırı onca özendirmeye karşın, Islami yabancı sermaye girişi sağ- lamada etkisiz kaldığı söy- • • IŞÇİNİN EVREMINDEN ŞÜKRAIN KETENCİ AnaŞefkaU Tansu Çiller, DYP grubunda yaptığı konuşmada, PKK'lılara, "Devletin anne şefkati ellerine" kendilerini bırakmalan çağrısında bulundu. Eskiden sığınacağımız, derman dileyecegimiz bir" baba'mız vardı. Şimdi bir "ana"mi2 oldu. Devleti, sığınacağımız bir "baba-ana" kucağı olarak görmekten, "şefkat" beklemekten, kurtulamadık gttti. öyle olunca da birileri, kendilerini devletin yerine ko- yup, babalık- analık yapmaya özeniyorlar. Bu nasıl analık- babalıksa, sonunda, hep sığınanların, evlatların anası- babası ağlıyor. Şu, bizim devlete bakış açımızda bir terslik var galiba. Birileri, kendilerini devleti kurtarmakla sorumlu görü- yor. Onlar, her devleti kurtarmaya kalkışında da, devleti oluşturan bireylerin, toplumun canı çok fazla yanıyor. Bizim bildiğimiz; anayasalar, bireyi devlete karşı ko- rumak, daha doğrusu devlet gücünü elinde tutanlann, bireyin hakkını gaspetmesini önlemek üzere düzenle- nir. Bizim Anayasalarımız ise devleti, bireyden, toplum- dan korumak amacına yönelik hazırlanmıştır. Tersilkler böylece tepeden tırnağa, yaşamın her alanında sürüp gider. Şimdi "baba"mızın yerini, "ana"mız aldığına ana şefkatinin baba şefkatinden daha güçlü ve daha sıcak olduğu da kabul gördüğüne göre, devlet anadan umut bekleyen kitleler, daha mı çok kollanacak? Yoksa kurtuluşu devlet babadan beklemenin, bugüne kadar bir işe yaramaması gıbı, ondan da öte, işier daha mı sarpa saracak? Tansu Çiller'in seçilmesinde önemli katkılan olan medya araçları, bir yandan da Çiller'in "cesur" kararlar almasının pompalamasını yapıyorlar. Çiller'i seçtiren gerçek güç sahipleri, işveren örgütleri de, beklentilerini çok açık dile getiriyorlar. Seçim ekonomilerirKJen uzak kalınmasını, beklenen ekonomik kararlarda, "tavizsiz" hızlayol alınmasını istiyorlar. öte yandan koalisyon görüşmelerinde, SHP kanadı, partinin de çizgisinin kurtanlması anlamında, Çillerin önceliklerini biraz yumuşatmaya çahşıyor. Tabii ki, ikin- ci DYP-SHP koalisyonunda, birincisinin program ve pro- tokolünün sözcükler olarak aynen korunması, fazlaca bir anlam taşımıyor. Herkes12 Eylül'e karşı oluşmuş bir koalisyon ittifakının demokratikleşme, insan hakları he- deflerinde hızının çok yavaşladığını biliyor. Çiller'in ön- celiğinin, kendisini seçtiren işveren cephesinin bekledi- ği "acı reçete" ekonomik kararlar olduğunu biliyor. Bi- rinci koalisyon hükümetinin demokratikleşme, insan hakları önceliklerinde fren, ağırlıklı olarak DYP'den gel- mişti. Bu kez, başarabilirlerse SHP lilerin baştaözelleş- tirme, "acı reçete" olarak bilinen işveren cephesinin ekonomik beklentiferi doğrultusundaki kararlarda, fren görevini üstlenmeleri gerekiyor. Tansu Çiller; dediklerini değil, dediklerinin çok azını dferçekleştirmeye kalkışırsa. kitlelerin, çoğunluk ücreti ile geçinenlerin, canının çok çok fazla yanması kaçını- Imaz olacak. Tabii ortalığı toz- duman kaplıyacak. Çil- ler'in yapmak istedikleri ile, yaratmaya çalıştığı "ana" imajı öylesine çelişiyor ki... Demirel kadar başanlı ola- cağını, hem 24 ocak kararlannın mimarı, hem demokra- si mücadelesinin neferi, hem de işçinin babası imajını birlikte taşıyan, kurt politikacı başarısını gösterebile- ceğini hiç mi hiç sanmıyoruz. Hay vancılık sektörü Bakanlıkve bankaistiyoruz Ekonomi Servisi - Ziraat Odalan Bû-hği, SETBİR, Ve- teriner Hekimler Birhği, TMMOB Ziraat Mühendisle- ri Odası ile, üretici kooperatif ve birhklerinin düzenlediği Hayvancıhk 2000 Kongresi sonucunda, hükümetten. Hayvancıhk Bakanlığı ve hay- vancıhk bankası kurulması is- tendı. 9-10 Haziran tarihlerinde Ankara'da toplanan Hayvan- cıhk Kongresi Sonuç Raporu ile birlikte Cumhurbaşkanı Süleyman De- mirel'e gön- derilen mek- tupta, hay- vancıhğın son ması 10 yılda katle- dildiği savu- nularak"İslam- köylü olarak, zarar görenle- rin tarafındası- nız. Lütfen ağırhğınızı peri- şan haldeki üre- tidden yana koyunuz. Bü- tün fımidİTniz sizde ve yeni hükümetinizde saym Cumhur- başkanımız" denildi. Hayvancıhk 2000 Sonuç Raporunda hay- vanahğm desteklenmesi için, hayvansal ürünlerden topla- nan KDV, ithal fonlan ve sto- pajın bir fonda toplanarak 6.5 trilyon urahk kaynak yaratda- bileceği behrtildi. Besicihğin desteklenmesi için ihtiyaç duyulan 10 trilyon hrahk kredinin sıfır faizle ve- rihnesi talebinden de vazgeçi- lerek, Ziraat Bankası'nın yüz- de 43'lük kredisine tahp olun- du. Bu kredinin yüzde 20'sinin üreticiden, yüzde 23'ünün ise devletten sağlanması gerektiği behrtildi. Toplam 8.5 milyon h'treük süt, 1.2 milyon kilo et üretimi- nin ancak yüzde 30'unun kontrollü ve hijyenik şartlarda tüketiciye ulaştığı ve et, süt, ta- vukta vergi dışı kalan sektör faahyetlerinden devletin KDV ve Gehr vergisi kaybının 31.8 trilyon lira olduğu savunukhı. Hayvancıhkta vergi kaçağının azalühnası için et teşvik pi- riminin 4 bin, süt teşvik pirimi- nin de bin lira olarak tespit edilerek ödemelere gecihnesi istendi. Kongre sonucunda yayınla- nan "Hayvanahk sektörü acil yeni kararlar bekliyor" isimli broşürde Hayvancıhk Bakanlığı ve bankası kurul- talebinde de bulunula- rak, "Bizkr 'hayvancıhk Bakanhğı' iste- dikçe, dün- yanın hiçbir ye- rinde bu isimde bir bakanhk yoktur' diyor- lar. Peki, dünyanın hangi ülkesinde " Yolsuzluk Ba- kanhğı" var?" diye soruldu. Çok acil ta- lepler listesinde ise şu isteklere yer verildi: • Derhal Başbakan veil- gili bakanlar ile TZOB. SETBIR, Tûrk Veteriner Hekimler Birhği ve TMMOB Ziraat Odası ortak bir toplanü yapmahdır. Mechs'ten en bsa sürede Tanm bakanhğı Teşkilat ka- nunu çıkanlmahdır. •Acilen ahnması gereken teşvik ve önlem tedbirleri, dört örgütle birlikte tesbit edilmeü- dir. • Jşlemeyen sıfır faizli hay- vanahk kredisi yerine, yüzde 20 faizli teşvik kredisi uygula- maya konuhnahdır. •Her tür hayvansal gıdanın ithal fonlan AT sevi- yesine yükseltilmelidir. • Entegre tesisler, HamiThlc üniteler ve gıda sanayi önce- hkli olarak teşvik edilmelidir. • Bin hra süte, 4 bin lira ete teşvik pirimi derhal verümeü- dir. • Hayanalık2000 Kongresi'nin Sonuç Raporu'nu daekledikleribir mektupla Cumhurbaşkanı DemirelV'Siz Islamköylüsûnüz. Lütfen ağırhğınızı üreticiden yana koyun" diyen hayancılık sektörü temsilcileri,sonlO yılda hayyancılığın katledildiğini ileri sürdi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear