Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 20MAYIS1993 PERŞEMBE
12 DIZIYAZI
MMli İHU'MT
JOSMSI
K
YP'li Devlet Bakanı Mehmet Ali
Yılmaz'ın TEKPA adlı fırmasının hayali
ihracat yoluyla devletten bugünün
rakamlanyla 250 milyar lirahk teşvik primi
aklığı ortaya çıktı. Bakan Yılmaz, TBMM
Hayali İhracatı Araştırma Komisyonu'na
verdiği ifadede, TEKPA adlı bir fîrmasının
olduğunu, ancak bunu devrettiğini belirtmiş
ve hayali ihracat suçlamalannı reddetmişti.
PT yetkililerince; anılan firmalann
gerçekleştirildiği görülen ihracatın gerçek
dışı olduğunu belirleyen inceleme ve
soruşturma raporlanna ve ödemelerin
durdurulihasına rağmen, iadelerin banka
teminat mektubu ve imalatçı faturası
olmaksızın ödenmesi talimatını vennek
suretiyle devletten üçüncü kişilere çıkar
sağlanmıştır.
DYPIi bakan hayalici çıktı- — « ^ YP"li Devlet Bakaru Mehmet .41i
M ^ Yılmaz'ın TEKPA adlı firması-
m • mn hayali ihracat yoluyla devlet-
m m ten bugünün rakamlanyla 250
M ^M mılyar hralık teşvik primi aldığı
•• ^ ortaya çıktı.
Bakan Yılmaz. TBMM Hayali İhracatı
Araştırma Komisyonu'na verdiği ifadede.
TEKPA adlı bir firmasırun olduğunu. ancak
bunu devrettiğini belirtmiş ve hayali ihracat suç-
lamalannı reddetmişti. Yılmaz, "Türkiye'de
Mehmet Ali Yılmaz adı çok. Trabzon rehberini
açın daha çok bu adla karşılaşırsınız" demişti.
Ancak 1988 >ılında TEKPA firmasının sahibi-
nin Yılmaz olduğu ve şirketin Antalya gümrü-
ğünden yaptığı hayali ihracat yoluyla 13.5 mil-
yar liralık prim aldığı belirlendi. Şirketin Yı-
Imaz'a ait olduğu; MİT raporu. TEKPA için
Yılmaz'ın verdiği imza sirküleri ve Ticaret Sicılı
Gazetesi'nin incelenmesı sonucu saptandı.
TEKPA'ya ödemenin durdurulmasına ilişkin
müfettış raporlannın da DPT tarafından uygu-
lamaya konulmadığı ortaya çıktı. Aralannda
Yusuf Bozkurt özal'ın da bulunduğu dönemin
ekonomı yöneticilen için dava açılması istendi.
Devlet Bakanı Yılmaz'ın TEKPA adlı şırketı-
nin hayali ihracat vaptığırun ortaya çıkanlması.
Yılmaz'ın ımza sirküleri. ilgili MİT raporu ve
TEKPA'nın ortaklanyla başka bir şirket daha
kurduğunun saptanmasıyla gercekleşti. Yıl-
maz'ın 1982 yılında TEKPA'nın sahibi olarak
Istanbul Kadıköy İkinci Noterliği'ne verdiği im-
za sirküleri bulundu. Sirkülerde, Yılmaz ile bir-
likle TEKPA'nın birinci derecede imza yetkilisi
olarak kardeşi Necmettiıı Yılmaz ile Fahrettin
Cebed ve Hasan Basri Eres'in adlannın da oldu-
ğu görüldü. Yılmaz'ın bu ortaklarla birlikte 9
Arahk 1982 günü Eres İnşaat Malzemeleri Sa-
nayi ve Ticaret AŞ'yi kurduğu. aynı tarih ve 645
sayilı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nin incelen-
mesiyle belirlendi
'HabriamadığHn kadar çok şirketim var'
Yılmaz daha önce hayali ihracat suçlama-
lanyla ilgili olarak, "Ben Türkiye'de belli bir
yere gelmiş insanım. Gazete sahipliği yaptım.
Kamuoyu beni sever, bilir, tanır. Sayısını hatı-
rlamadığım kadar çok şirketim oldu. TEKPA
bunlardan biridir. Ama mesele bu şirketin bana
ait olup olmadıgı değil. Hayali ihracat yapmış
mı, ona bakmak lazım. Ben bunu sonradan dçv-
retmiştim" demişti.
Yılmaz'ın TEKPA ile ilişkisi, aynca Başba-
kanlık eski Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş'-
ın haarladığı MİT raporu incelemesinde de
aldığı 13.5 milyar liralık teşvik ve adıyla yer aldı.
Raporda konuyla ilgili olarak 30. sayfada şu gö-
rüşler dile getirildi:
"Nitekim DPT yazısıyla Para Kredi Kurulu
karanna yorum getirilmiştir. DPT'nin bu yetkisi
elbette yoktur. Merkez Bankaa, bu konuda ait
birimlerden gelen itirazı değerlendirmek ve hiç
değilse problemi Para ve Kredi Kuruiu'na gö-
türmek zorundaydı. Oysa İdare Merkezi, Kam-
biyo Şubesi'nin itirazını DPTye bildirmekle ye-
tinmiş; aldığı sert cevabı şubeye intikal ettirerek,
nötr bir rol oynamış ve şubenin prim ödemeleri-
ni yerine getirmesini sağlamıştır. Sadece bir ihra-
cat olayında Para ve Kredi Kurulu'nun yanlış
yorumu ve Merkez Bankası'mn sessiz kalışı ile
Mehmet Ali Yılmaz'a 13.5 milyar lira Destekle-
me ve Fiyat İstikrar Fonu primi ödenmesine yol
açmıştır."
Mufettiş raporian
Mehmet Ali Yılmaz'a yapılan ödemeyle ilgili
olarak Başbakanhk Teftiş Kurulu müfettişleri
raporlannı sonuçlandırdılar. TEKPA'nın An-
talya gümrüğünden 8 diğer fırmayla birlikte
yaptığı hayali ihraç olayının seyri mufettiş ra-
porlanndan şöyle:
"Dosya içindeki belgelerde kayıtlı 9 adet fir-
ma ihracat işleriyle iştigal etmekte olup, muhte-
lif vergj dairelerine kayıtlıdır.
Bu şirketlerin. Antalya Limanı'ndan yapmak
istedıkJeri ihracat işlemlerinin Hazine ve Dış
Ticaret Müsteşarlığı hazine kontrolörleri ile
Maliye ve Gümrük Bakanlığı gümrük müfettişi
tarafından ıncelenmesi sonucunda düzenlenen
"TRABZONSPOR KULÜBÜ BAŞKAM DEMÎYOR KÎ...'-Devlet Bakanı
Mehmet Ali Yılmaz'ın hayali ihracatla suçlandığı için "Bir zamanlar böyle bir fir-
mam vardı. ancak sartım" diyerek sahip çıkmadığı TEKPA'nın "Hayali ihracat
yaparak. devletten bugünün rakamlanyla 250 milyar liralık teşvik primi aldığı"
kesjnleşti. Yılmaz, Hayali İhracatı Araştırma Komisyonu'na verdiği ifadede "Tür-
kiye'de birçok Mehmet Ali Yılmaz. TEKPA şirketi var. Ben Trabzonspor Kulübü
Başbakanhğ] yaptun.Güneş Gazetesi'nin sahibivdim. Beni herkes tanır. Raporda
'Trabzonspor Kulübü'nün Başkanı' demiyor ki. Bu kesinlikle iftira" demişti. An-
cak, TEKPA'nın hayali ihracat yaptığı ve de Ydmaz'ın şirketi olduğu, MİT rapo-
ru ve imza sirküleri ile Ticaret Gazetesi'nin incelenmesiyle ortaya çıktı.
raporlarda hayali ihracat yaparak hakşız yere BilgisayarSan. veDışTic. AŞ., Tekpa Dış Tica-
ihracatta vergi iadesi. Destekleme Fiyat İstikrar ret AŞ. olarak isimleri kayıtb firmalar tarafın-
Fonu primi ile kaynak kullanımı destekleme pri-
mi almak istedıği belirtilerek yapılan ödemelerin
durdurulması, ihracat rejimi karannın 12. mad-
desinin uygulanması istenmiştir.
Antalya Limanı'ndan Şafak-1 gemisi ile 9
ihracatçı firma tarafından ihraç edilmek istenen
13. 366.926 dolar tutanndaki ihracat işlemleri-
nin Hazine kontrolörleri Cahh Büyüktüık. Ze-
kiye Z. EHnç, Oğuz ve Fikret Demirbüken tarafı-
ndan ıncelenmesi sonucunda 29.9.1986 gün ve
83/9-13,4-12/5 sayilı rapor düzenlenmiştir.
Sözü edilen raporda özetle; gümrük çıkış be-
yannamelerinde. Has-Al Dış Ticaret AŞ., Gür-
pa İhracat İthalat Pazarlama Ltd. Şti., Mesa Dış
dan, G.Ç.B'nde ve eki belgelerde beyan edilen
mallar yerine, gerek mal niteliği ve gerekse fiyat-
lan itibanyla düşük kaliıclı ve değersiz mallar
ihraç edilmek istendiği; bu firmalara ait G.Ç.B'-
de imalatçı firma olduğu belirtilen Kalpat Kalıp
Aparat Yedek Parça Imalat İhracat ve Pazarla-
ma Ltd. Şti. tarafından satılan malın gerek nite-
bk ve gerekse fiyat bakımından değersiz olduğu;
Antalya Gümrük Müdürlüğü nezdinde yapı-
lan incelemelerde ise Ekol Pazarlama Ticaret
Ltd. Şti., Komeks Pazarlama Tic. Ltd. Şti. ve
Kolmeks Dış Ticaret Ltd. Şti. unvanlı firmalann
da Şafak-1 gemisine mal yüklemek üzere Şafak
Uluslararası Denizcilik Nakliyat AŞ. ile anlaş-
Ticaret AŞ., İstanbul Dış Ticaret ÂŞ., Atlas mayapuklan. bufirmalaraait herhangi bir yük-
Uluslararası Pazarlama AŞ., Mepa Merkezi Pa- leme işleminin realize edilmediği ve ancak firma-
zarlama AŞ., Menteks Dış Ticaret AŞ., Boğaziçi lann ortaklannın aynı zamanda, hayali ihracata
tam olarak teşebbüsettiği kesin olarak saptanan
firmalann da ortakJan olduğu açıklanarak, ih-
racatçı firmalar nezdinde inceleme ile gümrük
yetkilileri hakkında gerekli inceleme yapılabil-
mesi için raporun bir ömeğinin Maliye ve Güm-
rük BakanlîğVna göndenlmesi istenmiştir.
Açıklamalarda görüleceği üzere;
Zararın sorumlulardan tazmini gerekir
- Mezkur firmalar hakkında düzenlenen
olumsuz raporlara paralel olarak DPT, ödeme-
lerin durdurulmasmı, ancak anılan firmalann
sonraki diğer ihracatlanna ait vergi iadelerinin
banka teminat mektubu karşüığında ödenmesi-
ni,
- DPT, bu konuda göriiş değiştirerek gerçek
dışı ihracat yaptığı tespit edilen firmalara ince-
lemede olmayan ihracatlan ile ilgili vergi iade
ödemeleri sırasında banka teminat mektubu ah-
nmamasıru, alınmış olanlann iadesini,
- Mezkur firmalann Antalya olayı dışındaki
ihracatlannda vergi iade ödemelerinde imalatçı
faturası aranılmamasını istemiştir.
Gerçek dışı ihracat yaptığı tespit edilen mez-
kur firmalara, yapılan bu tespit ve açıklamalara
göre; ihracatta vergi iadesi ve diğer teşviklerin
ödenmesinde hatah işlemleri nedeniyle hazine
zaranna sebebiyet veren DPT Müsteşarlığı yet-
kilileri hakkında tahkikat açılması ve açıklanan
nedenlerden doğan hazine zarannın saptanan
sorumlulardan tazmini gerekir.
Netice itibanyla DPT yetkililerince; anılan fir-
malann gerçekleştirildiği görülen ihracatın ger-
çek dışı olduğunu belirleyen inceleme ve sonış-
turma raporlanna ve ödemelerin durdurulması-
na rağmen, iadelerin banka teminat mektubu ve
imalatçı faturası olmaksızın ödenmesi talimatını
vermek suretiyle üçüncü kişilere çıkar sağlan-
mıştır.
Raporda açıklandığı üzere, muhtelif tarihler-
de gerçekleştirilen ve gerçekleştirilmek istenen
ihracatlann gerçek dışı olduğunun inceleme ve
soruşturma raporian ile belirlendikten sonra
ihracatta vergi iadesi ve diğer teşviklerin öden-
mesinde hatah işlemlere yol açarak ve daha önce
ödemeler durdurulduğu halde yazılı ödeme tali-
matı vermek suretiyle bir yandan hazine zaran-
na neden olurken, diğer yandan üçüncü kişilere
çücar sağlayarak görevini kötüye kullanan yet-
kililerle, bu çerçevede görevini kötüye kullanan;
DPT Müsteşarlığı'nda görevli;
"Görevini kötüye kullananlar"
Yusuf Bozkurt Özal (Müsteşar), t. Ertan Yû-
lek (Müşteşar Vekili), Dr. AH Tigrel (Müsteşar),
Bülent Öztürkmen (Müsteşar Yardımcısı), Fah-
rettin Kunak (Teşvik Uygulama Başkanı, Müs-
teşar Yrd.), Ünal Altmtaş (Müsteşar Yrd.), Mus-
tafa \ uruşkaner (Daire Bşk. Vekili. Teşvik Uyg.
Bşk. V.), Tûrkan Aküzüm (Daire Başkanı). Arif
özmen (Daire Bşk. V., Daire Bşk.) hakkında,
TCK'nın 240'ıncı maddesine göre, Memurin
Muhakematı Hakkında Kanuni Muvakkat
uyannca soruşturma açılması,düzenlenen dene-
tim raporlannda uygulanması talep edilen ihra-
cat rejimi karannın 12'nci maddesini uygulama-
yan Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarhğı'nda gö-
revli;
Müsteşar Yardımcılan Mahir Banrtçu. Ertuğ-
rul önen. \ . Kemal Kdıç, Özgen Akat, Yalçın
Burçak. İbrahim Çakır. İhracat Genel Müdürle-
ri Ertuğrul önen, Haluk özelçi, Yaşar Yazıcıoğ-
lu hakkında; TCK'nın 240 ve 230'uncu madde-
lerine göre, Memurin Muhakematı Hakkında
Kanuni Muvakkat uyannca soruşturma açı-
lması, görevini kötüye kullanarak veya ihmal
ederek üçüncü kişilere menfaat sağlayan sorum-
lulardan, meydana gelen Hazine zarannm Borç-
lar Kanunu'nun ilgili hükümleri çerçevesinde
müteselsilen sorumlu olarak tazmini cihetine gi-
dilmesi.
Raporun bir örneğinin, soruşturma neticesin-
de haklannda lüzumu muhakeme karan verilen
kamu görevlilerinden sebep olduklan kamu za-
rannın tazmini için açılacak hukuk davasına
esas olmak üzere, Hukuk İşleri Müşaviriiği'ne
gönderilmesi gerektıği sonucuna vanlmıştır."
SÜRECEK
ICIN YAZDI
Seıı hep emeğimizde olacaksınTam baâmsız Türkiye. demok- Sevgili Uğur Mumcu, 'baâm- mezler. Bilakis bu aydınlık me- Sen sözlerle çok şey aTam bağımsız Türkiye.
ratik Türkiye. özgür ve kardeş-
ce yaşanılacak bir ülke arzusu
ve düşüncesiyle uzun yıllar ka-
leminle bizlere ışık tuttun, kale-
mi kıranlann kafalan kınlınca-
ya kadar düşüncelerini yaşat-
mak görevimizdir. Bu görevi
bütün engellere rağmen yerine
getireceğiz.
Ayten Guler
Sevgili Uğur Mumcu, 'bağım-
sız Türkiye içm verdiğin de-
mokrasi ve özgürlük mücadele-
sinde, seni daima yaşatacağız.
Rahat uyu.
AlevGüİer
Sayın merhum Mumcu, seni
aramizdan yok etmek isteyen
kanalık güçler sizin yakmakta
olduğunuz meşaleyi söndüre-
mezler. Bilakis bu aydınlık me-
şale vefikirlerbirleşerek seni ve
düşüncelerini sonsuza kadar
yaşatacağız. Bundan hiç şüphe-
niz olmasın. Seni her an saygıy-
la anacağun.
Mustafa Aslan
Sizin bayrağınızı
Sizi seviyorum. .
MeralUsta
taşıyacağız.
Sen sözlerle çok şey anlattın
ama bizim bu acıyı anlatmaya
sözlerimiz yetmiyor. Bütün gü-
cümüzle senin doğrulannı so-
nuna kadar savunacağız. Sen
hep gönlümüzde ve emeğimiz-
de olacaksın. Seni çok seviyo-
ruz.
Cansel Azime Erdoğan
SÜRECEK
Uğur Mumcu9
ya destan
Rahat uyu Uğur um yiğidim aslmım
Gözyaşlanmızla yıkanth
Taşları Ankara'nın
Ve de bütün vatanm
O karanfiller o mumlar
Karlı Sokak 'ta olanlar
Miyonlarca Türk insanı
Se.gisini saygısını
Sana sunmak istiyordu
Karanfilyureğimizin
Mvm ise senin için
Ymdığunızın simgesiydi
Haıipaylaşıltnca
Azalırdı acılar
Haıi zaman her yarayı
Sarardı
Ah, ah içimde biryangm
Biı öfke bir öfke ki çılgın
Dnmiyor gözvaşlarım
24Ocak 1993'pazarı
Kanlı pazar
Kara haberiokuyunca ekranda
Mahvolduk diye bağırmışım
Şimdi hem kör hem sağır olduk
Sen hergün evimize gelirdin
Dostumuz aydınımız kardeşünizdin
Cumhuriyet 'in sayfalarında
Senin bilgilerinle aydmlandık
Anladık
Hanyayı Konya'yı
Laiklik nedirne değildir
Atatürk ilkelerinin en önemlisi
Demokrasinin temeli
Laikliği
Sonra hırlıyı hırsızı
Haini uğursuzu
Kendi çıkan için milletiezipgeçeni
Rüşvet ilepahalılığı körükleyenleri
İkiyüzlü dindarları
Gözleri doymayanları
Tarikat ticaret siyaset üçlüsünü
Ve suçlusunu vegüçlüsünü
Senin o eşsizyazılarından
Yerleştirdik belleğimize
Teşekkürler Sakıncalı Piyademize
Okuduk tartıştık anlattık
Silah kaçakçıhğı uyuşturucufalan
Dünya düzeni düzensizliği talan
Sömürû her lürlüsömürü
Amerikan 'ı İngiliz 'i Kürt 'ü
Karanlık güçler
Seni bizlerden koparan
Satdmış kanlı nankör eller
Gerçeğin oklarıydı kalemin parmaklarm
Yılmadan korkmadan bıkmadan yazdın
Ömrümün kalanmı
Senin yazdıklanm
Demokrasiyi tam bağımsızhğı
Atamızm ilkelerini
. Herkese anlatarak
•Geçirınek karanmdır
Dinmedibir türlügözümünyaşı
Sabahları
Uyandığonda
Eyvah bir sızı yüreğimde
Yitirdim yaşam sevincimi
Seninyckluğuna ahşılmaz ki
Oysa ki ben seni
Ancak televizyondagördûm
Ama hergün her gün
Cumhuriyet te
Dur bakalım bugün
Neyazmıs Uğurkardeşim
İlhan ağabeyim demişim
Ve Akbal ve Sirmen ve Ekmekçi
Mehmed Kemal ve diğerleri
Böyle geçtiyıllar
Onyediyübu
Sen bizlere kardeşten de yakındm
Mumcu
Ve şehitsin şimdi
Çanakkale şehidi
dedem gibi
Kuvay-i Milliyecisin
Sakaryagdzisibabam Mehmet Nurigibi
Onu kaybettiğimde
Kırk gün burnumun kemiği
Sızlamıştı şimdi de #
Senin için aynı şey
Hey Uğurhey
Sen laiklik şehidisin
Tanrım bize sabır versin
Sakıncalı Piyade'ydm
Atatürk'eyaveroldun •
Kalplerimizdedir yerin
Hepimize önder oldun
Rahat uyu Uğur 'um yiğidim aslanım
Gözyaşlarıyla yıkandı
Taşları Ankara 'nm ve de bütün vatanm.
GÖNÜL EREZ ÇETİNKAYA
ANKARA NOTLAKI
MUSTAFA EKMEKÇİ
Şevket Süreyya ile
Nâzım Hikmet...
Nâzım Hikmet, uzun hapıs yıllarından sonra, Bursa
Cezaevi'nden ç/kıp, Istanbul'a gelince, eşi Münevver,
oğlu Memet'le birlikte, Vâ-Nû'larda (Vala Nurettin) kalır-
lar. Ressam Balaban anlatmıştı; Nazım'a "Geçmiş ol-
sun" demeye gelir Balaban, köyden bir de horoz getir-
mektedir. Horozu yolmuş, temizlemiştir. Nâzım ise o
sırada mutfakta yemek hazırlamakla uğraşmaktadır.
Münevver'e seslenir:
- Bak Münevver, Balaban geldi, horozumuz da geldi,
yaşadık...
Nâzım'ın hapisten çıktığını öğrenen Şevket Süreyya
da eski arkadaşına "Geçmiş olsun"a, istanbul'a gelmiş-
tir. Önce, arkadaşı Vâ-Nû'ya uğrar. Vâ-Nû, gazetecidir,
yazardır. Müzehher Vâ-Nû, Salihli'de olayı anlatmıştı.
Yeniden arayıp. Nâzım'la Şevket Süreyya'nın son karşı-
laşmalarını anlatmasını rica ettim:
- Şevket'i kırmak istemedik vaktiyle. Ama, size anlatth
ğım sahne aynen vakidir... Bakm, herhalde haziran ayı
mıydı neydi, Şevket, Ankara'dan Istanbul'a gelmiş, çok
görmekistedi. Vâlâ'yagidiyor, Nâzım'ı görmekistediği-
ni söylüyor; geldi Vâlâ; Nâzım a anlattı. Nâzım oralı ol-
madı. Yemekten sonraydı, Vâlâ, tekrar rica etti. Sahne
gözümün önünde şu anda. Elleri cebinde, odanın orta-
sında anlattı bunu. Dedi ki:
- Şevket seninle görüşmek istiyor. Hulasası bu. Nâzım
oralı olmadı. "Ha ha" dedi, geçti. "Ankara'dan geldi!" fi-
lan diye izah etti biraz. Gene oralı olmadı. Yemek yedik,
yemekten sonra Vâlâ, Nâzım'la Münevver aşağıya yat-
maya gitmeden önce:
- Ne olur, yarın bir haber verecegim Şevket'e, dedi. Ne
olur cantm, bu kadar sene arkadaşlık ettik, gör! diye onu
yatıştırıcı sözler söyledi.
- Pekala, madem sen istiyorsun, burda da misafiriz!
dedi Nâzım. Kendi evim değil nasıl olsa.. Ertesi akşam,
Şevket Süreyya ile beraber geldi. Normal olarak Nâzım,
Vâlâ'nın sesini duyunca, hani koridora filan çıkar
"Ooooo" filan demek için; kımıldamadı yerinden, odaya
girerken Nâzım kalktı. oda kapısının yanında durdu. Ön-
ce Şevket girdi, kucaklamak ister gibi yaptı Nâzım'ı.
Nâzım, arkaya doğru çekildi. Şevket Süreyya rica etti:
- Kulağımda hep şiir okuyan sesin vardı, dedi, bana
şiirokur musun lütfen?
Gittik, Nâzım 'ın şiirlerini getirdik. Okumaya başladı,
ştp diye elektriklersöndü. Nâzım:
- Felek istemiyor şiir okumamı! dedi. Onun üzerine:
- Kolayı var! dedi Şevket Süreyya, mum görünüyor,
mum var odada, mumu yakarız dedi. Mum yandı, Nâzım
'ın başucuna kondu, şiiri okumaya devam etti. Böyle bir
sahne geçti. Sonra Şevket Süreyya gitti. Nasıl gitti? Ve-
dalaştılarmı, onu da hatırlamıyorum. Bir daha birbirler'h
ni görmediler. Biliyorsunuz Şevket o sırada Ankara day-
dı. Onun üzerine, Nâzım biliyorsunuz yurt dışına gitti.
Kırgındı Nâzım ona, bunu da saklamazdı. Sebebi de ga-
yet basitti, çünkü, Nâzım hapishaneye girdikten sonra,
cezaevindeyken, bence yani, benim tefsirim (yorumum)
bu. Vâlâ da böyle düşünürdü bunu- Cezaevine girdikten
sonra, Şevket hiç ilgilenmedi. Yani bir "merhaba" de-
medi. Ne bileyim, bir gönül almadı. Hiç, yokmuş gibi far-
zettıNâzım'ı. Niye, neden bilmem...
- Müzehher Hanım, Nâzım'ın Atatürk'e bir mektubu
var, cezaevindeyken yazılan, ancak bir türlü Atatürk'e
verilemeyen, bu mektubu ben de yayımlamıştım; Uğur
Mumcu'nun kitabında da var. Bu konuda, bir telkin mi
oldu?Yahut...
- Hiç bunu bilmiyorum.
Nâzım'ın bu mektubunun girişi şöyle:
"Cumhurreisi Atatürk ün Yüksek Katına,
Türk ordusunu 'isyana teşvik' ettiğim iddiasiyle 'on-
beş yıl ağır hapis cezası' giydim. Şimdi de Türk donan-
masını 'isyana teşvik etmekle' töhmetlendiriliyorum.
Türk inkılabına ve senin adına and içerim ki suçsu-
zum.
Askeri isyana teşvik etmedim.
Kör değilim ve senin yaptığın her ileri dev hamlesini
anlayabilen bir kafam, yurdumu seven bir yüreğim var.
Askeri isyana teşvik etmedim.
Deli, serseri, mürteci, satılmış, inkılap ve yurt hainı
değilim ki, bunu bir an olsun düşünebileyim..."
Mektup daha uzun, Uğur'un "Kırklann Cadı Kazanı"
kitabında var. Mektubu, Nâzım'ın dayısı Ali Fuat Cebe-
soy, sayrı yatağında yatan Atatürk'e ulaştırmaya çalışır,
mektup Atatürk'e verilmez bile. Artık çook geçtir.
Sovyet yazarı Aleksandr Fevralski "Nâzım'dan Anı-
lar" kitabında anlatır. Nâzım 5 Eylül 1956'da şunları söy-
ler:
"Ulusal sorunu yeterînce değerlendiremedik ve bu
yüzden geniş emekçi yığınlarınt kazanamadık. Oysa,
ulusumuzun geçmişindeki tüm en iyi şeylerin mirasçıla-
rı olmak gerekir. Anti-emperyalist savaşımlann da öncü
burjuva öğelehni desteklemek gerekirdi. Mustafa Ke-
mal üç ya da dört kez yanına davet etti beni, fakat ben
şair plduğumu, istiyorsa onun bana gelmesini söyleye-
rek ya da onu yoldaşlarımın (1921 yılında öldürülen on
beş komünistin) katili diye adlandırarak reddettim bu
çagrıları. Doğru bir davranış değildi bu."
Şevket Süreyya, arkadaşına, yıllarca bunları anlat-
mak istemiş, ancak başaramamıştı...
BULMACA
SOLDANSAĞA: 1 2 3
1/Salâh Birsel'in, dene-
melerini içeren bir yapıtı.
2/ Torun sahibi kadın...
Kacak ve yasak şeylerin
saklandığı yer. 3/ Eski
Mezopotamya halklan-
nın gök tannsı... Geniş-
lik. 4/ İki peygamber ya
da ikı padışah arasında
peygambersiz ya da padi-
şahsız geçen süre... Bir
nota. 5/ Kemiklerin yu-
varlak ucu... Hile... Salgı
oluşturan organ. 6/ Ken-
disine aziz süsü vererek yerleştiği
sarayda türlü entrikalar çevirme-
siyle ünlü Rus papazı. 7/ Boru se-
si... Gün. 8/ Ahmak. sersem... Taş
kınklan üzerine kum döşenip si-
lindir geçirilerek yapılan yol. 9/
Bilgiçlik taslayan kımse... EnisBa-
tur'un bir şiir kitabı.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Erhan Bener'in bir romanı. 2/
Sinemafilmlerininsanat, eğitim ve
kültür amaçlan göz önünde tutu-
larak toplandığı ve korunduğu yer. 3/ İnatçı... Yüz, çehre. 4/
Bir soru sözü... Şarkırun sert bir biçimde vurgulandığı disko
müzik üslubu... İskambil oyunlannda kâğıt atma sırası. 5/ Ka-
dife. 6/ Bitkisel ya da hayvansal maddelerin etkili özü... Haldun
Taner'in bir öykü kitabı. 7/ Salatası ve ruleti ünlüdür... Ame-
rika'da yaşayan yaban öküzü. 8/ Reçinesi hekimlikte kullanı-
lan bir ağaççık... Bir nota. 9/ Sırtında büyük dikenleri olan bir
balık... Romatizma ağnsı.