25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 20MAYIS1993 PERŞEMBE 12 DIZIYAZI MMli İHU'MT JOSMSI K YP'li Devlet Bakanı Mehmet Ali Yılmaz'ın TEKPA adlı fırmasının hayali ihracat yoluyla devletten bugünün rakamlanyla 250 milyar lirahk teşvik primi aklığı ortaya çıktı. Bakan Yılmaz, TBMM Hayali İhracatı Araştırma Komisyonu'na verdiği ifadede, TEKPA adlı bir fîrmasının olduğunu, ancak bunu devrettiğini belirtmiş ve hayali ihracat suçlamalannı reddetmişti. PT yetkililerince; anılan firmalann gerçekleştirildiği görülen ihracatın gerçek dışı olduğunu belirleyen inceleme ve soruşturma raporlanna ve ödemelerin durdurulihasına rağmen, iadelerin banka teminat mektubu ve imalatçı faturası olmaksızın ödenmesi talimatını vennek suretiyle devletten üçüncü kişilere çıkar sağlanmıştır. DYPIi bakan hayalici çıktı- — « ^ YP"li Devlet Bakaru Mehmet .41i M ^ Yılmaz'ın TEKPA adlı firması- m • mn hayali ihracat yoluyla devlet- m m ten bugünün rakamlanyla 250 M ^M mılyar hralık teşvik primi aldığı •• ^ ortaya çıktı. Bakan Yılmaz. TBMM Hayali İhracatı Araştırma Komisyonu'na verdiği ifadede. TEKPA adlı bir firmasırun olduğunu. ancak bunu devrettiğini belirtmiş ve hayali ihracat suç- lamalannı reddetmişti. Yılmaz, "Türkiye'de Mehmet Ali Yılmaz adı çok. Trabzon rehberini açın daha çok bu adla karşılaşırsınız" demişti. Ancak 1988 >ılında TEKPA firmasının sahibi- nin Yılmaz olduğu ve şirketin Antalya gümrü- ğünden yaptığı hayali ihracat yoluyla 13.5 mil- yar liralık prim aldığı belirlendi. Şirketin Yı- Imaz'a ait olduğu; MİT raporu. TEKPA için Yılmaz'ın verdiği imza sirküleri ve Ticaret Sicılı Gazetesi'nin incelenmesı sonucu saptandı. TEKPA'ya ödemenin durdurulmasına ilişkin müfettış raporlannın da DPT tarafından uygu- lamaya konulmadığı ortaya çıktı. Aralannda Yusuf Bozkurt özal'ın da bulunduğu dönemin ekonomı yöneticilen için dava açılması istendi. Devlet Bakanı Yılmaz'ın TEKPA adlı şırketı- nin hayali ihracat vaptığırun ortaya çıkanlması. Yılmaz'ın ımza sirküleri. ilgili MİT raporu ve TEKPA'nın ortaklanyla başka bir şirket daha kurduğunun saptanmasıyla gercekleşti. Yıl- maz'ın 1982 yılında TEKPA'nın sahibi olarak Istanbul Kadıköy İkinci Noterliği'ne verdiği im- za sirküleri bulundu. Sirkülerde, Yılmaz ile bir- likle TEKPA'nın birinci derecede imza yetkilisi olarak kardeşi Necmettiıı Yılmaz ile Fahrettin Cebed ve Hasan Basri Eres'in adlannın da oldu- ğu görüldü. Yılmaz'ın bu ortaklarla birlikte 9 Arahk 1982 günü Eres İnşaat Malzemeleri Sa- nayi ve Ticaret AŞ'yi kurduğu. aynı tarih ve 645 sayilı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nin incelen- mesiyle belirlendi 'HabriamadığHn kadar çok şirketim var' Yılmaz daha önce hayali ihracat suçlama- lanyla ilgili olarak, "Ben Türkiye'de belli bir yere gelmiş insanım. Gazete sahipliği yaptım. Kamuoyu beni sever, bilir, tanır. Sayısını hatı- rlamadığım kadar çok şirketim oldu. TEKPA bunlardan biridir. Ama mesele bu şirketin bana ait olup olmadıgı değil. Hayali ihracat yapmış mı, ona bakmak lazım. Ben bunu sonradan dçv- retmiştim" demişti. Yılmaz'ın TEKPA ile ilişkisi, aynca Başba- kanlık eski Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş'- ın haarladığı MİT raporu incelemesinde de aldığı 13.5 milyar liralık teşvik ve adıyla yer aldı. Raporda konuyla ilgili olarak 30. sayfada şu gö- rüşler dile getirildi: "Nitekim DPT yazısıyla Para Kredi Kurulu karanna yorum getirilmiştir. DPT'nin bu yetkisi elbette yoktur. Merkez Bankaa, bu konuda ait birimlerden gelen itirazı değerlendirmek ve hiç değilse problemi Para ve Kredi Kuruiu'na gö- türmek zorundaydı. Oysa İdare Merkezi, Kam- biyo Şubesi'nin itirazını DPTye bildirmekle ye- tinmiş; aldığı sert cevabı şubeye intikal ettirerek, nötr bir rol oynamış ve şubenin prim ödemeleri- ni yerine getirmesini sağlamıştır. Sadece bir ihra- cat olayında Para ve Kredi Kurulu'nun yanlış yorumu ve Merkez Bankası'mn sessiz kalışı ile Mehmet Ali Yılmaz'a 13.5 milyar lira Destekle- me ve Fiyat İstikrar Fonu primi ödenmesine yol açmıştır." Mufettiş raporian Mehmet Ali Yılmaz'a yapılan ödemeyle ilgili olarak Başbakanhk Teftiş Kurulu müfettişleri raporlannı sonuçlandırdılar. TEKPA'nın An- talya gümrüğünden 8 diğer fırmayla birlikte yaptığı hayali ihraç olayının seyri mufettiş ra- porlanndan şöyle: "Dosya içindeki belgelerde kayıtlı 9 adet fir- ma ihracat işleriyle iştigal etmekte olup, muhte- lif vergj dairelerine kayıtlıdır. Bu şirketlerin. Antalya Limanı'ndan yapmak istedıkJeri ihracat işlemlerinin Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı hazine kontrolörleri ile Maliye ve Gümrük Bakanlığı gümrük müfettişi tarafından ıncelenmesi sonucunda düzenlenen "TRABZONSPOR KULÜBÜ BAŞKAM DEMÎYOR KÎ...'-Devlet Bakanı Mehmet Ali Yılmaz'ın hayali ihracatla suçlandığı için "Bir zamanlar böyle bir fir- mam vardı. ancak sartım" diyerek sahip çıkmadığı TEKPA'nın "Hayali ihracat yaparak. devletten bugünün rakamlanyla 250 milyar liralık teşvik primi aldığı" kesjnleşti. Yılmaz, Hayali İhracatı Araştırma Komisyonu'na verdiği ifadede "Tür- kiye'de birçok Mehmet Ali Yılmaz. TEKPA şirketi var. Ben Trabzonspor Kulübü Başbakanhğ] yaptun.Güneş Gazetesi'nin sahibivdim. Beni herkes tanır. Raporda 'Trabzonspor Kulübü'nün Başkanı' demiyor ki. Bu kesinlikle iftira" demişti. An- cak, TEKPA'nın hayali ihracat yaptığı ve de Ydmaz'ın şirketi olduğu, MİT rapo- ru ve imza sirküleri ile Ticaret Gazetesi'nin incelenmesiyle ortaya çıktı. raporlarda hayali ihracat yaparak hakşız yere BilgisayarSan. veDışTic. AŞ., Tekpa Dış Tica- ihracatta vergi iadesi. Destekleme Fiyat İstikrar ret AŞ. olarak isimleri kayıtb firmalar tarafın- Fonu primi ile kaynak kullanımı destekleme pri- mi almak istedıği belirtilerek yapılan ödemelerin durdurulması, ihracat rejimi karannın 12. mad- desinin uygulanması istenmiştir. Antalya Limanı'ndan Şafak-1 gemisi ile 9 ihracatçı firma tarafından ihraç edilmek istenen 13. 366.926 dolar tutanndaki ihracat işlemleri- nin Hazine kontrolörleri Cahh Büyüktüık. Ze- kiye Z. EHnç, Oğuz ve Fikret Demirbüken tarafı- ndan ıncelenmesi sonucunda 29.9.1986 gün ve 83/9-13,4-12/5 sayilı rapor düzenlenmiştir. Sözü edilen raporda özetle; gümrük çıkış be- yannamelerinde. Has-Al Dış Ticaret AŞ., Gür- pa İhracat İthalat Pazarlama Ltd. Şti., Mesa Dış dan, G.Ç.B'nde ve eki belgelerde beyan edilen mallar yerine, gerek mal niteliği ve gerekse fiyat- lan itibanyla düşük kaliıclı ve değersiz mallar ihraç edilmek istendiği; bu firmalara ait G.Ç.B'- de imalatçı firma olduğu belirtilen Kalpat Kalıp Aparat Yedek Parça Imalat İhracat ve Pazarla- ma Ltd. Şti. tarafından satılan malın gerek nite- bk ve gerekse fiyat bakımından değersiz olduğu; Antalya Gümrük Müdürlüğü nezdinde yapı- lan incelemelerde ise Ekol Pazarlama Ticaret Ltd. Şti., Komeks Pazarlama Tic. Ltd. Şti. ve Kolmeks Dış Ticaret Ltd. Şti. unvanlı firmalann da Şafak-1 gemisine mal yüklemek üzere Şafak Uluslararası Denizcilik Nakliyat AŞ. ile anlaş- Ticaret AŞ., İstanbul Dış Ticaret ÂŞ., Atlas mayapuklan. bufirmalaraait herhangi bir yük- Uluslararası Pazarlama AŞ., Mepa Merkezi Pa- leme işleminin realize edilmediği ve ancak firma- zarlama AŞ., Menteks Dış Ticaret AŞ., Boğaziçi lann ortaklannın aynı zamanda, hayali ihracata tam olarak teşebbüsettiği kesin olarak saptanan firmalann da ortakJan olduğu açıklanarak, ih- racatçı firmalar nezdinde inceleme ile gümrük yetkilileri hakkında gerekli inceleme yapılabil- mesi için raporun bir ömeğinin Maliye ve Güm- rük BakanlîğVna göndenlmesi istenmiştir. Açıklamalarda görüleceği üzere; Zararın sorumlulardan tazmini gerekir - Mezkur firmalar hakkında düzenlenen olumsuz raporlara paralel olarak DPT, ödeme- lerin durdurulmasmı, ancak anılan firmalann sonraki diğer ihracatlanna ait vergi iadelerinin banka teminat mektubu karşüığında ödenmesi- ni, - DPT, bu konuda göriiş değiştirerek gerçek dışı ihracat yaptığı tespit edilen firmalara ince- lemede olmayan ihracatlan ile ilgili vergi iade ödemeleri sırasında banka teminat mektubu ah- nmamasıru, alınmış olanlann iadesini, - Mezkur firmalann Antalya olayı dışındaki ihracatlannda vergi iade ödemelerinde imalatçı faturası aranılmamasını istemiştir. Gerçek dışı ihracat yaptığı tespit edilen mez- kur firmalara, yapılan bu tespit ve açıklamalara göre; ihracatta vergi iadesi ve diğer teşviklerin ödenmesinde hatah işlemleri nedeniyle hazine zaranna sebebiyet veren DPT Müsteşarlığı yet- kilileri hakkında tahkikat açılması ve açıklanan nedenlerden doğan hazine zarannın saptanan sorumlulardan tazmini gerekir. Netice itibanyla DPT yetkililerince; anılan fir- malann gerçekleştirildiği görülen ihracatın ger- çek dışı olduğunu belirleyen inceleme ve sonış- turma raporlanna ve ödemelerin durdurulması- na rağmen, iadelerin banka teminat mektubu ve imalatçı faturası olmaksızın ödenmesi talimatını vermek suretiyle üçüncü kişilere çıkar sağlan- mıştır. Raporda açıklandığı üzere, muhtelif tarihler- de gerçekleştirilen ve gerçekleştirilmek istenen ihracatlann gerçek dışı olduğunun inceleme ve soruşturma raporian ile belirlendikten sonra ihracatta vergi iadesi ve diğer teşviklerin öden- mesinde hatah işlemlere yol açarak ve daha önce ödemeler durdurulduğu halde yazılı ödeme tali- matı vermek suretiyle bir yandan hazine zaran- na neden olurken, diğer yandan üçüncü kişilere çücar sağlayarak görevini kötüye kullanan yet- kililerle, bu çerçevede görevini kötüye kullanan; DPT Müsteşarlığı'nda görevli; "Görevini kötüye kullananlar" Yusuf Bozkurt Özal (Müsteşar), t. Ertan Yû- lek (Müşteşar Vekili), Dr. AH Tigrel (Müsteşar), Bülent Öztürkmen (Müsteşar Yardımcısı), Fah- rettin Kunak (Teşvik Uygulama Başkanı, Müs- teşar Yrd.), Ünal Altmtaş (Müsteşar Yrd.), Mus- tafa \ uruşkaner (Daire Bşk. Vekili. Teşvik Uyg. Bşk. V.), Tûrkan Aküzüm (Daire Başkanı). Arif özmen (Daire Bşk. V., Daire Bşk.) hakkında, TCK'nın 240'ıncı maddesine göre, Memurin Muhakematı Hakkında Kanuni Muvakkat uyannca soruşturma açılması,düzenlenen dene- tim raporlannda uygulanması talep edilen ihra- cat rejimi karannın 12'nci maddesini uygulama- yan Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarhğı'nda gö- revli; Müsteşar Yardımcılan Mahir Banrtçu. Ertuğ- rul önen. \ . Kemal Kdıç, Özgen Akat, Yalçın Burçak. İbrahim Çakır. İhracat Genel Müdürle- ri Ertuğrul önen, Haluk özelçi, Yaşar Yazıcıoğ- lu hakkında; TCK'nın 240 ve 230'uncu madde- lerine göre, Memurin Muhakematı Hakkında Kanuni Muvakkat uyannca soruşturma açı- lması, görevini kötüye kullanarak veya ihmal ederek üçüncü kişilere menfaat sağlayan sorum- lulardan, meydana gelen Hazine zarannm Borç- lar Kanunu'nun ilgili hükümleri çerçevesinde müteselsilen sorumlu olarak tazmini cihetine gi- dilmesi. Raporun bir örneğinin, soruşturma neticesin- de haklannda lüzumu muhakeme karan verilen kamu görevlilerinden sebep olduklan kamu za- rannın tazmini için açılacak hukuk davasına esas olmak üzere, Hukuk İşleri Müşaviriiği'ne gönderilmesi gerektıği sonucuna vanlmıştır." SÜRECEK ICIN YAZDI Seıı hep emeğimizde olacaksınTam baâmsız Türkiye. demok- Sevgili Uğur Mumcu, 'baâm- mezler. Bilakis bu aydınlık me- Sen sözlerle çok şey aTam bağımsız Türkiye. ratik Türkiye. özgür ve kardeş- ce yaşanılacak bir ülke arzusu ve düşüncesiyle uzun yıllar ka- leminle bizlere ışık tuttun, kale- mi kıranlann kafalan kınlınca- ya kadar düşüncelerini yaşat- mak görevimizdir. Bu görevi bütün engellere rağmen yerine getireceğiz. Ayten Guler Sevgili Uğur Mumcu, 'bağım- sız Türkiye içm verdiğin de- mokrasi ve özgürlük mücadele- sinde, seni daima yaşatacağız. Rahat uyu. AlevGüİer Sayın merhum Mumcu, seni aramizdan yok etmek isteyen kanalık güçler sizin yakmakta olduğunuz meşaleyi söndüre- mezler. Bilakis bu aydınlık me- şale vefikirlerbirleşerek seni ve düşüncelerini sonsuza kadar yaşatacağız. Bundan hiç şüphe- niz olmasın. Seni her an saygıy- la anacağun. Mustafa Aslan Sizin bayrağınızı Sizi seviyorum. . MeralUsta taşıyacağız. Sen sözlerle çok şey anlattın ama bizim bu acıyı anlatmaya sözlerimiz yetmiyor. Bütün gü- cümüzle senin doğrulannı so- nuna kadar savunacağız. Sen hep gönlümüzde ve emeğimiz- de olacaksın. Seni çok seviyo- ruz. Cansel Azime Erdoğan SÜRECEK Uğur Mumcu9 ya destan Rahat uyu Uğur um yiğidim aslmım Gözyaşlanmızla yıkanth Taşları Ankara'nın Ve de bütün vatanm O karanfiller o mumlar Karlı Sokak 'ta olanlar Miyonlarca Türk insanı Se.gisini saygısını Sana sunmak istiyordu Karanfilyureğimizin Mvm ise senin için Ymdığunızın simgesiydi Haıipaylaşıltnca Azalırdı acılar Haıi zaman her yarayı Sarardı Ah, ah içimde biryangm Biı öfke bir öfke ki çılgın Dnmiyor gözvaşlarım 24Ocak 1993'pazarı Kanlı pazar Kara haberiokuyunca ekranda Mahvolduk diye bağırmışım Şimdi hem kör hem sağır olduk Sen hergün evimize gelirdin Dostumuz aydınımız kardeşünizdin Cumhuriyet 'in sayfalarında Senin bilgilerinle aydmlandık Anladık Hanyayı Konya'yı Laiklik nedirne değildir Atatürk ilkelerinin en önemlisi Demokrasinin temeli Laikliği Sonra hırlıyı hırsızı Haini uğursuzu Kendi çıkan için milletiezipgeçeni Rüşvet ilepahalılığı körükleyenleri İkiyüzlü dindarları Gözleri doymayanları Tarikat ticaret siyaset üçlüsünü Ve suçlusunu vegüçlüsünü Senin o eşsizyazılarından Yerleştirdik belleğimize Teşekkürler Sakıncalı Piyademize Okuduk tartıştık anlattık Silah kaçakçıhğı uyuşturucufalan Dünya düzeni düzensizliği talan Sömürû her lürlüsömürü Amerikan 'ı İngiliz 'i Kürt 'ü Karanlık güçler Seni bizlerden koparan Satdmış kanlı nankör eller Gerçeğin oklarıydı kalemin parmaklarm Yılmadan korkmadan bıkmadan yazdın Ömrümün kalanmı Senin yazdıklanm Demokrasiyi tam bağımsızhğı Atamızm ilkelerini . Herkese anlatarak •Geçirınek karanmdır Dinmedibir türlügözümünyaşı Sabahları Uyandığonda Eyvah bir sızı yüreğimde Yitirdim yaşam sevincimi Seninyckluğuna ahşılmaz ki Oysa ki ben seni Ancak televizyondagördûm Ama hergün her gün Cumhuriyet te Dur bakalım bugün Neyazmıs Uğurkardeşim İlhan ağabeyim demişim Ve Akbal ve Sirmen ve Ekmekçi Mehmed Kemal ve diğerleri Böyle geçtiyıllar Onyediyübu Sen bizlere kardeşten de yakındm Mumcu Ve şehitsin şimdi Çanakkale şehidi dedem gibi Kuvay-i Milliyecisin Sakaryagdzisibabam Mehmet Nurigibi Onu kaybettiğimde Kırk gün burnumun kemiği Sızlamıştı şimdi de # Senin için aynı şey Hey Uğurhey Sen laiklik şehidisin Tanrım bize sabır versin Sakıncalı Piyade'ydm Atatürk'eyaveroldun • Kalplerimizdedir yerin Hepimize önder oldun Rahat uyu Uğur 'um yiğidim aslanım Gözyaşlarıyla yıkandı Taşları Ankara 'nm ve de bütün vatanm. GÖNÜL EREZ ÇETİNKAYA ANKARA NOTLAKI MUSTAFA EKMEKÇİ Şevket Süreyya ile Nâzım Hikmet... Nâzım Hikmet, uzun hapıs yıllarından sonra, Bursa Cezaevi'nden ç/kıp, Istanbul'a gelince, eşi Münevver, oğlu Memet'le birlikte, Vâ-Nû'larda (Vala Nurettin) kalır- lar. Ressam Balaban anlatmıştı; Nazım'a "Geçmiş ol- sun" demeye gelir Balaban, köyden bir de horoz getir- mektedir. Horozu yolmuş, temizlemiştir. Nâzım ise o sırada mutfakta yemek hazırlamakla uğraşmaktadır. Münevver'e seslenir: - Bak Münevver, Balaban geldi, horozumuz da geldi, yaşadık... Nâzım'ın hapisten çıktığını öğrenen Şevket Süreyya da eski arkadaşına "Geçmiş olsun"a, istanbul'a gelmiş- tir. Önce, arkadaşı Vâ-Nû'ya uğrar. Vâ-Nû, gazetecidir, yazardır. Müzehher Vâ-Nû, Salihli'de olayı anlatmıştı. Yeniden arayıp. Nâzım'la Şevket Süreyya'nın son karşı- laşmalarını anlatmasını rica ettim: - Şevket'i kırmak istemedik vaktiyle. Ama, size anlatth ğım sahne aynen vakidir... Bakm, herhalde haziran ayı mıydı neydi, Şevket, Ankara'dan Istanbul'a gelmiş, çok görmekistedi. Vâlâ'yagidiyor, Nâzım'ı görmekistediği- ni söylüyor; geldi Vâlâ; Nâzım a anlattı. Nâzım oralı ol- madı. Yemekten sonraydı, Vâlâ, tekrar rica etti. Sahne gözümün önünde şu anda. Elleri cebinde, odanın orta- sında anlattı bunu. Dedi ki: - Şevket seninle görüşmek istiyor. Hulasası bu. Nâzım oralı olmadı. "Ha ha" dedi, geçti. "Ankara'dan geldi!" fi- lan diye izah etti biraz. Gene oralı olmadı. Yemek yedik, yemekten sonra Vâlâ, Nâzım'la Münevver aşağıya yat- maya gitmeden önce: - Ne olur, yarın bir haber verecegim Şevket'e, dedi. Ne olur cantm, bu kadar sene arkadaşlık ettik, gör! diye onu yatıştırıcı sözler söyledi. - Pekala, madem sen istiyorsun, burda da misafiriz! dedi Nâzım. Kendi evim değil nasıl olsa.. Ertesi akşam, Şevket Süreyya ile beraber geldi. Normal olarak Nâzım, Vâlâ'nın sesini duyunca, hani koridora filan çıkar "Ooooo" filan demek için; kımıldamadı yerinden, odaya girerken Nâzım kalktı. oda kapısının yanında durdu. Ön- ce Şevket girdi, kucaklamak ister gibi yaptı Nâzım'ı. Nâzım, arkaya doğru çekildi. Şevket Süreyya rica etti: - Kulağımda hep şiir okuyan sesin vardı, dedi, bana şiirokur musun lütfen? Gittik, Nâzım 'ın şiirlerini getirdik. Okumaya başladı, ştp diye elektriklersöndü. Nâzım: - Felek istemiyor şiir okumamı! dedi. Onun üzerine: - Kolayı var! dedi Şevket Süreyya, mum görünüyor, mum var odada, mumu yakarız dedi. Mum yandı, Nâzım 'ın başucuna kondu, şiiri okumaya devam etti. Böyle bir sahne geçti. Sonra Şevket Süreyya gitti. Nasıl gitti? Ve- dalaştılarmı, onu da hatırlamıyorum. Bir daha birbirler'h ni görmediler. Biliyorsunuz Şevket o sırada Ankara day- dı. Onun üzerine, Nâzım biliyorsunuz yurt dışına gitti. Kırgındı Nâzım ona, bunu da saklamazdı. Sebebi de ga- yet basitti, çünkü, Nâzım hapishaneye girdikten sonra, cezaevindeyken, bence yani, benim tefsirim (yorumum) bu. Vâlâ da böyle düşünürdü bunu- Cezaevine girdikten sonra, Şevket hiç ilgilenmedi. Yani bir "merhaba" de- medi. Ne bileyim, bir gönül almadı. Hiç, yokmuş gibi far- zettıNâzım'ı. Niye, neden bilmem... - Müzehher Hanım, Nâzım'ın Atatürk'e bir mektubu var, cezaevindeyken yazılan, ancak bir türlü Atatürk'e verilemeyen, bu mektubu ben de yayımlamıştım; Uğur Mumcu'nun kitabında da var. Bu konuda, bir telkin mi oldu?Yahut... - Hiç bunu bilmiyorum. Nâzım'ın bu mektubunun girişi şöyle: "Cumhurreisi Atatürk ün Yüksek Katına, Türk ordusunu 'isyana teşvik' ettiğim iddiasiyle 'on- beş yıl ağır hapis cezası' giydim. Şimdi de Türk donan- masını 'isyana teşvik etmekle' töhmetlendiriliyorum. Türk inkılabına ve senin adına and içerim ki suçsu- zum. Askeri isyana teşvik etmedim. Kör değilim ve senin yaptığın her ileri dev hamlesini anlayabilen bir kafam, yurdumu seven bir yüreğim var. Askeri isyana teşvik etmedim. Deli, serseri, mürteci, satılmış, inkılap ve yurt hainı değilim ki, bunu bir an olsun düşünebileyim..." Mektup daha uzun, Uğur'un "Kırklann Cadı Kazanı" kitabında var. Mektubu, Nâzım'ın dayısı Ali Fuat Cebe- soy, sayrı yatağında yatan Atatürk'e ulaştırmaya çalışır, mektup Atatürk'e verilmez bile. Artık çook geçtir. Sovyet yazarı Aleksandr Fevralski "Nâzım'dan Anı- lar" kitabında anlatır. Nâzım 5 Eylül 1956'da şunları söy- ler: "Ulusal sorunu yeterînce değerlendiremedik ve bu yüzden geniş emekçi yığınlarınt kazanamadık. Oysa, ulusumuzun geçmişindeki tüm en iyi şeylerin mirasçıla- rı olmak gerekir. Anti-emperyalist savaşımlann da öncü burjuva öğelehni desteklemek gerekirdi. Mustafa Ke- mal üç ya da dört kez yanına davet etti beni, fakat ben şair plduğumu, istiyorsa onun bana gelmesini söyleye- rek ya da onu yoldaşlarımın (1921 yılında öldürülen on beş komünistin) katili diye adlandırarak reddettim bu çagrıları. Doğru bir davranış değildi bu." Şevket Süreyya, arkadaşına, yıllarca bunları anlat- mak istemiş, ancak başaramamıştı... BULMACA SOLDANSAĞA: 1 2 3 1/Salâh Birsel'in, dene- melerini içeren bir yapıtı. 2/ Torun sahibi kadın... Kacak ve yasak şeylerin saklandığı yer. 3/ Eski Mezopotamya halklan- nın gök tannsı... Geniş- lik. 4/ İki peygamber ya da ikı padışah arasında peygambersiz ya da padi- şahsız geçen süre... Bir nota. 5/ Kemiklerin yu- varlak ucu... Hile... Salgı oluşturan organ. 6/ Ken- disine aziz süsü vererek yerleştiği sarayda türlü entrikalar çevirme- siyle ünlü Rus papazı. 7/ Boru se- si... Gün. 8/ Ahmak. sersem... Taş kınklan üzerine kum döşenip si- lindir geçirilerek yapılan yol. 9/ Bilgiçlik taslayan kımse... EnisBa- tur'un bir şiir kitabı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Erhan Bener'in bir romanı. 2/ Sinemafilmlerininsanat, eğitim ve kültür amaçlan göz önünde tutu- larak toplandığı ve korunduğu yer. 3/ İnatçı... Yüz, çehre. 4/ Bir soru sözü... Şarkırun sert bir biçimde vurgulandığı disko müzik üslubu... İskambil oyunlannda kâğıt atma sırası. 5/ Ka- dife. 6/ Bitkisel ya da hayvansal maddelerin etkili özü... Haldun Taner'in bir öykü kitabı. 7/ Salatası ve ruleti ünlüdür... Ame- rika'da yaşayan yaban öküzü. 8/ Reçinesi hekimlikte kullanı- lan bir ağaççık... Bir nota. 9/ Sırtında büyük dikenleri olan bir balık... Romatizma ağnsı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear