25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
• — . • — -î- SAYFA CUMHURİYET 10 MAYIS1993 PAZARTESİ HABERLER Sezgin: PKK uyuşturucu kaçakçısı • ANKARA (AA). Güvenlik ve Yargı Muhabirleri Demeği Genel Kurulu dûn yapıldı. Genel Kurul toplantısına katılan İçişleri Bakaru İsmet Sezgin yaptığı konuşmada, yıllardır acunasızca kan dökenlerin silah bırakmalan dolayısıyla ödüllendirilmesıni kimsenin bekleyemeyeceğini söyledi. Sezgin, PKK'nın azınJık mücadelesı veren bir örgût olmayıp, büyük oranda Batı gençliğini zehirleyen, uvuşturucu kacakçıhğı yapan bir terörist ve eşkjya çetesi olduğunu söyledi. Sezgin konuşmasında basının ülkenin birlik ve bütünlüğünün sağlanmasında büyük payı olduğuna da değindi. Genel Kurul sonucunda Dernek Başkanı Ünal Jnançyeniden secilirken yönetim kuruluna Ersin İmer, İzzet Dağıstanü, Nurettm Şimşek, Hakkı Aldoğan, KadirErcan, Bünyamin Şahin, Varol Bektaş, Adnan Gerger, Aziz Kürkçü ve Tolga Şardan getirildi. Türkiye, göç baskısı altında • İST ANBUL (AA). Devlet Bakanı Orhan Kilertioğlu, Kafkasya ve Balkanlar'da istikrarolmadığını belirterek Türkiye'nin büyük göç baskısı altında bulunduğunu söyledi. Türkiye'de kurulu olan göçmen derneklerinin başkanlanyla fl Genel Meclısi salonunda bir toplanü yapan Bakan Kilercioglu, hükümet olarak Türk kökenli vatandaşlara her zaman büyük önem verdiklerini kaydetti. Bakanhğının Türkiye'nin dışmda yaşayan Türkkrin göçleri ve onlara insani yardım yapılmasj konusundan sorumlu olduğunu hatırlatan Kilercioğlu, '"Bu konudaki çalışmalanmızı sürdürüyoruz. Çünkü Kafkasya ve Balkanlar'da istikrar yok ve Türkiye büyûk bırgöç baskısı altındadır. Biz hükümet olarak Türk kökenlilerin doğduğu toplumda huzur ve güven içınde yaşamalannı •• arzuluyoruz" diye konuştu. Balcı'nın cenazesi getirildi İstanbul Haber Servisi- ABD'de geçirdiği kaJp krizi sonucu ölen eski İstanbul Emniyet Mûdürü Şükrü Balcı'nın cenazesi Istanbul'a getirildi. Şükrü Balcı'nın cenazesi, dün Atatürk Havalimanı'ndan törenle ahndı. Polis araçlanndan oluşan uzun bir araç konvoyu ile İstanbul Üniversitesi Tıp Fakütesi'ne götürülen Şükrü Bala için salı günü İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde bir tören düzenlenecek. Bala'nın aynı gün Fatih Camii'nde kılınacak cenaze namazından sonra Aşiyan Mezarlığı'nda toprağa verileceği bildirildi. Dryapbakıp-da açhkgpevibrtti • DtYARBAIOR (Cumhuriyet) - Diyarbakır Kapah E Tipi Cezaevi'nde, 3 aydan beri sürdürülen açhk grevı yapılan anlaşmayla sona erdirildi. İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Sedat Asiantaş ve Bölge Baro Başkanı Av. Fethi Gûraöş ile Cumhuriyet Başsavası Faüıri Kasırga. tutuklu temsilcileri A. Hakim Güven ve Bedrettin Kavak arasında önceki gün geç saatlere kadar süren toplantı sonucu 17 maddelik biranlaşma kabul edilerek açbk grevi bitirildi. TÖDEF'den kampanya • İstanbul Haber Servisi- Türkiye Öğrenci Dernekleri Federasyonu (TÖDEF), Moda'da öldürülen Şengül Yddıran ve UğurYaşar Kılıç için bugünden itibaren "Umudu Kaüedemezsiniz Güneş Hiç Uyumaz" adlı protesto kampanyası başlaüyor.TODEFden yapılan açıklamada, 30 Nisan günü Moda'da devletin bir kez daha görgü tanıklan önünde cinayet işlediği öne sürülerek herkesin tepkisini göstermesi istenildi. Taş plak dinleyip rakı içmek ister misiniz ? Süha Tugtepe ABD'nin bugüne kadar vermeyi reddettiği 'Süper Cobra' helikopterleri geliyor Terör, gecede vurulacak EVREN DEĞER ANKARA - Türkiye, bundan böyle terörü gece de vuracak. ABD'nin bugüne kadar vermeyi reddettiği gece görüş sistemli Super Cobra helikopterlerden bu yıl sonuna kadar 5 adetalinacak. Daha önce Türkiye'ye gelmiş bulunan Cobra helikopterlerine gece görüş sistemı takılabilmesi için de, sistemlerin üretecisi olan ABD'nin Bell fırması ile görüşmeler yapıhyor. Yıl Yargıtay Makhlufun dosyasını iade etti ANKARA (AA) -Yargıtay, Fnmsa'va sığmmak üzere Tür- kiye'den çıktş yaparken yakala- narak tırtukîanan ve ûlkesine iadesi tarttsmalara neden olan Tunuslu Riyad Makhhıf dosya- suıı belge eksikliği nedenyle ia- de etti. Riyad Makhluna Ugüi gdiş- mderşöyle: Tunus'ta gerçekieştirüen ban- ka soygunlarının eiebaşKi ola- rak Interpol tarafmdan bötün dûnyada aranan Riyad Makh- luf, Fransa'a sığuunak üzere Türkiye'den çıkış yaparken 29 Ocak 1993 tarihinde yakalandı. Makhhıf, totuklanarak Krtla- reb" Cezaevf ne kondu. Makhlufun dariMnaiMi inceie- yen Kırklareli Asb'ye Ceza Mah- kemesi, TCK'nn "suctubnn iadesi" başhklı 9. maddesi çerçe- resinde ve dosya fizerinden yap- tığı incekme sonucu, Makhluf- un "adi suçhT olduğuna karar verdi. Makhlufun avukatlan, kara- nn, "eksik soruşrurma" sonucu verildiğini iddia ederek müvek- killeriıûn savunması alınmadığı gerekçesiyle itirazda bulundu- lar. Kırklareu Ağv Ceza Mahke- roesi, itirazı yerinde gönneyerek reddetti. Türk Ceza Kamınu'mm 9. maddesi 5. fıkrasa gereği (adi suçlulann iadesmn Bakanlar Kunda karanyla mömkân oldn- ğuau hükme bağhyor) konu Bakanlar Kurulu'na intikal etti. YetkiKlerden alman bügiye göre Makhhıf dosyasmı incele- yen Yargıtay 6. Ceza Dairesi, belge eksiklikleri nedeniyle dos- yayı iade etti. Yetkiuler, dosyanm tekamûl ettirOerek kendüerine göoderil- mesnden sonra koaunun yenj- den ele aJınabüeceğini kaydetti- ler. . Yargrtay'm, bozma isteınim reddetmesi dunmunda ise Makhlufun iade edflip edihne- mesi Bakanlar Kurulo'nun kara- nnakalacak. sonuna kadar Eurocopter fırmasmdan 20adet Super Puma helikopteri ahnacak. Savunma sanayiine yakuı kaynaklann verdiği bilgiyegöre, gece görüş sistemleri takıh AH-1W Super Cobra helikopterlerinin ABD'den alımı için bu ülke nezdinde yapılan temaslar son aşamaya geldi. Kaynaklar, 5 adet Super Cobra'nın alımı yolunda kesin anlaşma sağlandığını, bu arada Türkiye'ye daha önceden gelmiş bulunan Cobra ve Super Cobra helikopterlerine gece görüş sistemi takılabilmesi için ABD'nin Bell fırmasıyla görüşmelerin devam ettiğini kaydettiler. Kaynaklar, daha önceden," ülkedışırta gece görüş sistemli savaş helikopteri satılmaması" yolunda karan bulunan ABD Kongresı'nden de bu kez sorun çıkmadığını ve alımı gerçekleşeceğini belirttiler. Alınan bilgiye göre, gece görüş sistemli SuperCobra helikopterlerinin ber biri yaklaşık 12-13 milyon dolara mal olacak. Kaynaklar, PKK'nın bir süreönceilanettiği, "süresizateşkesin", taktik olarak, yeniden toparlanma ve kaybettiği gücünü yenileme olasılığı çerçevesinde bu yıl sonuna kadar gelecek helikopterlerin Güneydoğu Anadolu bölgesinde konuşlandınlacağını belirttiler. Bu arada daha önceden Türkiye'ye gelmiş olan 20'nin üzerindeki Cobra ve Super Cobra helikopterlerine de "en kısa sürede gece görüş sistemi" takılabilmesi planlanıyor. Polisin mödahalesi ûzerine törene katüaniar eDerindeki karanfüleri babçeye serperek dağüdı. (HAYRETTİN SAĞANAKj Annta tövemnepoHsengeS tştanbui Haber Servia-YıldızTeknik Üniversiteşi'nde 15 yıl önce öldürülen üç öğrenci için arkadaşlannın yapmak istediği anma törenine polis izin vermedi. YıldızTeknik Üniversitesi mezunlanndan birgrup, 9 Mayıs 1978 tarihinde öldürülen üç arkadaşlannı anmak için dün saat 11.00 de üniversitenin önünde toplandılar. Kırnuzı karanfıllerle süslenmiş "9 Mayıs 1978'i unutmadık" yazıh çelengj okul girişine bırakmak ve saygı duruşunda bulunmak isteyen gnıba polis engel oldu. Gece bölümünde okuyan öğrencilere 9 Mayıs 1978 günü okul çıkışında saat 20.00 sıralannda 3 araçtan ve okul yanındaki postane önünden otomatİk silahlarla ateşaplmışü. Saldında Müjdat Çelikyay ve Hasan Okut olay yerinde, Renan Eriş ise olaydan bir hafta sonra kaldınldığı hastanede yaşamlannı yitirmişlerdi. Aynı olayda 12 öğrenci de yaralanmıştı. EmekDergisi,gözaltınaalınanlardanüçününyayınaolduğunuaçıkladı: Töre ve arkadaşlanterörist değil UtmM Haber Serrisi- Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu kuruculanndan ve Tür- kiye Komünist Emek Partisı Genel Sekre- teri Teslim Töre ve arkadaşlannın Istanbui Emniyet Müdürlüğü tarafmdan "terörist" ilan edilmesine tepki göstenldi. Emek Der- gısı'nden yapılan açıklamada gözaluna alı- nanlardan üçünün yayıncı olduğu bildiril- di. Sosyalist Birlik Partisi (SBP) Genel Ge- nel BaşkanıSadun Aren yaklaşık altı aydır bu çevreden insanlarla parti kunnak için bir araya geldiklerini açıkladı. 23 yıkdır aranan 54 yaşındaki Teslim Tö- re'nin Üsküdar'da birevdeyakalanması ve aynı operasyonda 14 kişınin gözaluna aknması çeşitli çevrelerde tartışma- lara neden oldu. Emek Dergisi'nden yapı- lan açıklamada Töre ile birUkte gözaltına alınanlann polis tarafmdan kamuoyuna "suçlu" olarak tanıühnaları eleştirildi. Açıklamada gözaltında bulunan K< Kalyon'un 15 günlük haber-yorum-politi- ka dergisi Toplumsal Dayanışma'nın Ge- nel Yaym Yönetmeni olduğu belırüldi. Üçü de yazar Gözaltındaki Mustafa Çobuk'un Emek/ Sosyalizm Dergisi'nin yayın yönetmenliği görevirri sürdürdüğunün bildirildiği açıkla- mada, gözaltındaki Ahmet Fethi Yıkfanm'- ın çevirmen olduğu ve bu derginin yazan olduğu belirüldi. SBP Genel Başkanı Sa- dun Aren, düzenlediği basın toplantısında Teslim Töre'nin terörist olmadığını, politık rnücadele adamı olduğunu söyledi. Teslim Töre ve arkadaşlanrun yasal, siyasal müca- deleyi hedefleyen bir çevre olarak uzun za- mandır örgütsel arayış içinde olduklannı açıklayan Aren, şunlan söyledi: '"Nitekim, bu çerçevede. bu çevreyle bir yıh aşkm zamandır bu amaçla diyaloglan- mu olmuştur. Yaklaşık 6 aydır yasal bir partide biraraya gelme amaayla bu çevre- den bir grup arkadaşla partinrîizden bir he- yet görüşmeler yapmıştır. Teslim Töre ve arkadaşiannın şimdiye dek yasal, siyasal zeminden uzak kalmış olmalan Türkiye'- deki antidemokratik siyasi yapı nedeniyle- dir.'" Aren, TCK 141-142'nin ortadan kalktığı koşullarda yasal-siyasal mücadeleyi be- nimsedigıni açıklayan bir partiye ve onun tanınmış liderine, "Terör operasyonu" ya- pümasının demokraükleşme süreciyle bağ- daşmayacağını beürtti. Aren, Töre ve arka- daşlannın serbest bırakılmasını istcdi. BIZBIZE ERDAL ATABEK Yaygn Eğnhıu Şans, Kader, KısmeL. Televizyonda bir yanşma programı. Programın adi 'yarışma', ama aslında yanşmayla ilgisi yok, 'şans ka- der kısmet' Telefonda ağlamaklı bir kadın sesi, 'biraz yardım edilmesini' istiyor. Eğer yardım edilipde aranan kartı bulursa 100 milyon kazanacak, ev alacaklarmış.' Kendisine acındırabilirse belki sunucu insafa gelecek, yardım edecek. Sunucu böyle şeylere alışkın, şakacıdan çok alaycı bir tavırla yardım eder görünüp çekiliyor, yar- dım etmez görünüp yaklaşıyor, kendi oyununu oynuyor. Programda sızlanıp duran yanşmacı parayı kazandı, bu kez de sevinc çığlıklanyla, 'Allah sizden razı olsun, sa- ğolun' dualarıyla program neşeyle kapandı. Program kapandı, ama oynanan oyun bitmedi. Her gece birçok kanalda, böyle 'eğlence-yarışma programı' sürüp gidiyor. Televizyonla eğitim denilen yöntem bu o\- malı. Bu eğitimle insanlar öğreniyor ki: - Şansın yaver giderse istediğin şey beleşten senin olur. - Kaderin nasıl yazılmışsa öyle yaşarsın, boşuna uğ- raşma. - Kısmetinde ne varsa kaşığında o çıkar. öyle öğrenmekmiş, çalışmakmış, kendini geliştir- mekmiş, davranışlarını gözden geçirmekmiş, boşver gitsin. Çalışıp çabalamakla bir şey olmaz. Kısa yoldan yırtmaya' bakacaksın. Arka bulacaksın, dayı bulacak- sın, gözünü acacaksın, oraya buraya girip çıkacaksın. Gerisi şans, kader, kısmet. Toplumun yaygın eğitimi bu- dur. Bu adi konmamış eğitim belki de bütün eğitim uygula- malarından daha etkin olarak uygulanmaktadır. Gide- rek daha çok sayıda insan başarının kendi anlayışına, kendi çalışmasına, kendi etkinliğine bağlı olduğu inancı- nı yitiriyor, kader'ini değiştirebileceği inancını terk edi- yor. Böylece 'şans-kader-kısmet' üçlüsüne bağlanan umutlar, kendisine ne verilirse onunla yetinmesi gerek- tiği inancı, çektiklerinin kendisi için haklı bir ceza oldu- ğuna ilişkin kanılar tam bir 'bilinc körleştirilmesi' sonu- cunuyaratıyor. Dikkat edelim, bir toplum için en büyük tehlike, 'bilin- cin körleştirilmesi'dir. En tehlikeli uyuşturucu budur. İnsanlar oyun oynuyorum sandıkları sırada, eğleniyc- rum sandıkları sırada, yanşıyorum dedikleri sırada, en büyük yaşama gücü olan değiştirici, üreüci, yarahcı güç sahibi olma' bilincini yitirmektedirler. Böyle biryitimden sonra onlara söyleyeceğiniz sözler, onlara anlatacağı- nız doğrularçok etkili olmayacaktır. Bilinci körleşmiş in- sanlar bir toplumun 'prototip'i olduğu zaman artık top- lumsal ideoloji de değişim sürecini bitirmiş olur. Dürüst- lük gibi, emeğiyle kazanma gibi, dayanışma gibi insani insan yapan toplumsal ilkeler gözden yitip gittiği zaman, geriye iyıce bencilleşmiş bireyler kalır. Bu da altta kala- nın canı çıksın' toplumunu yaratır. Kendi yanlışlarını göremeyip de 'şansım yokmuş 1 di- ye boş bir avuntuya Sığmmak, yazgısını değiştirmek için hiçbir şey yapmaya cesaret edemeyip 'kaderim buy- muş' sığınağına çekilmek. hayatla ilgili seçimleri için uğ/aşmak yerine "kısmetim bu kadarmış' zayrflığını sa- vunmak insanın değişimini bütünüyle kapatır. O zaman da insanlara ve topluma kızmanın hiçbir anlamı kalmaz, çünkü söylenen sözleri duyacak kulaklar tıkanmıştır. Hele de çocuklarımızla gençlerimiz gibi yirmi birinci yüzyılda yaşayacak kuşaklarımızı böyle bir şartlanma- nın içine itmek, sorumluları, yetkilileri harekete geçire- cek önemdedir. Bir yandan 'nasıl yapalım da, genç ku- şaklarımızı gelecek yüzyılın etkin insanları olarak yetiş- tirelim' diye çalışılırken, öbür yandan onları medya eliy- le 'şans-kader-kısmet' tuzaklarına teslim etmek toplum- sal sorumluluğun hiçbir biçimiyle bağdaşmıyor. Kitle iletişim araçları tüketimi pompalamak için rek- lam alıp para kazanacak diye toplumun her kesimini 'bi- linç körletme eğitimi' içine itmek, kanımca, uyuşturucu maddelerle savaş kadar önemli bir konudur. Bütün eğitim, kültür yetkililerinin, üniversitelerin, ruh- bilim, eğitbilim, toplumbilim uzmanlarının, meslek kuru- luşlarıntn, sendikaların, toplumdan sorumluluk duyan herkesin bu konuya eğilmesi gerçek bir görev olmalıdır... Oımhurbaşkanı adayı Ali Fuat Başgü'i MBK üyeleri kendi yöntemleriyle 'ikna' edince adaylıktan çekildi Medis,kuşatma ahmda GürsePicumhurbaşkanı Çankaya'dan gelip geçenler Atatürk'ten özal'a ALPAY KABACALI 9 Yapı Kredı Bank. yanı istiklal Cd. AcaraSok. Tel : 2SI II 39 Ankara'ya hareket eden Başgil'in geçtiği yol boyunca, AFnin topladığı kalabalıklar tarafından gösteriler yapıldı. Bu yüzden, bindiği tren Ankara'ya on buçuk saat gecik- meyle gelebildi. Milli Birlik Konütesi üyeleri "21 Ekim Protokolü'nün uygulanmasını önlemek için ellerinden geleni yapıyorlardı. Cuntaalar ise sıkıyönetim komutanlıklan araahğıyla An- kara, İstanbul ve Izmir radyolannı dene- timleri aitına almışlardı. Milli Birlikçiler, Adalet Partisi'nin ileri ge- lenlerini çağırüp çok sert bir dille cumhur- başkanüğına Cemal Gürsel'in seçilmesi ge- reküğini anlattılar. AP'liler ise BaşgU'i aday gösterme karan aldıklannı söyleyerek, gene) merkezlerine döndüler ve olup biteni anktü- lar. Durum Başgil'e yansıüldıysa da çevre- sinde geniş bir "taraftar" kalabalığı top- lanmış olan profesör söz dinlemedi. Aynı gün MiUi Birlik Komitesi üyelerin- den üçü; Fahri Özdilek, Sıtkı Ulay ve Hay- dar Tunçkanat, silahlannı çekerek Başgil'i "ikna" ettiler. O gün Başgil, gazetecilerin "Hocam, cumhurbaşkanbğına adaybğınızı koyacak mısınız" sorusunu, "Ben böyle bir şeyden söz etmedim" diye yanıtladı. Senatörlükten de istifa eden Prof. Ali Fuat Başgil. sabahın beşinde kaldığı otelden aynlarak İstanbul'a hareket etti... "Çankaya Protokolü" ve Gûrsei'in seçilişi Milli Birlik Komitesi üyeleriyle Genel- kurmay Başkanı Orgeneral Cevdet Sunay, Kara, Hava, Deniz, Jandarma ve Birinci, fkinci, Üçüncü Ordu Komutanlan 24 Ekim 1961 akşamı siyasal partilerin genel başkan- lannı toplanüya çağırdılar ve önlerine koy- duklan, sonradan 'Çankaya Protokolü' adıyla anılan yükümtenme belgesini imza et- tirmek istediler. Bu belge üç maddeden olu- şuyordu: "1. Anlaşmanın altında imzalan bulunan biz siyasal parti başkanlan, partilerimizce cumhurbaşkanı adayı gösterilmeyeceğine ve böyle bir kimsenin desteklenmeyeceğine söz veririz. 2.27 Mayıs'tan bugüne kadar ordu ile ilgi- li olarak çıkanlmış kanunknn sömürü ko- nusu yapılmayacağı, degiştirümeyeceği yo- lunda görüş biriiği içindeyiz. 3. Yassıada mahkûmlannın bsmi ya da genel af konusunda yapüacak bir öneriyi yersiz buluyoruz." İkina madde, özelükte 27 Mayıs'tan son- ra emekli edilen ve "Eminsu" denilen subay- larla ilgüiydi. Üç saat süren görüşme ve tartışmalar so- nucu, liderler Cemal Gürsel'in adaylığında birleştiler. AP Genel Başkanı Gümüşpala, üçüncü maddeyi kabul etmiyor, "sine-i mil- lete dönmek"ten söz açıyordu. Inönü'nün girişimleriyle, eski Demokratlann "şimdi- lik" affedilmeyecekleri kaydı konularak uz- Jaşma sağlandi. Bu anlaşma, aynı gün Genelkurmay Baş- kanı Cevdet Sunay'ın imzasını taşıyan bir bildiriyle kamuoyuna açıklandı. 25 ekimde açüan Meclıs, ertesi gün muha- fız alayı tarafından kuşaüldı. Bütün askeri birlikler de alarma geçirildi. Meclis'in içi si- lahh subaylarla doluydu. Oylama başlarken Meclis'in kaptlan kapaüldı. En yaşlı üye sı- fatıyla oturuma başkanlık eden Yakup Kad- ri Karaosmanoğhı, oylar sayılırken milletve- kili ve senatörleri (cumhurbaşkanı, anayasa- ya göre Millet Meclisi ve Senato'nun ortak toplantısında seçiliyordu) uyarmak gereğini duydu: "Arkadaşlar, tasnif bitinceye kadar kimse dışanya çıkmasın. kapılar kapaolmıştır." Cemal Gürsel, kullanılan 607 oydan 434'- ünü alarak yedi yıl için cumhurbaşkanı seçil- di ve kabineyi kurmakla CHP Genel Başka- nı İsmet İnönü'yü görevlendirdi. Inönü, CHP-AP Karma Hükümeti'ni güçlükle kurabildi... 1960'lann ilk yansı zayıf koalisyon hükü- metlerinin yönetiminde, iç çekişmeler, darbe Demirel cumhurfoaşkanbğına seçilen Cemal Gürsel'i tebrik ediyor. girişimleri(22Şubat 1962ve21 Mayıs 1963), eski Demokratlann affı tartışmalan, Kıbns bunalımı gibi iç ve dış olaylann kargaşası içinde geçti. Bir yandan da yeni anayasanın öngördüğü Devlet Planlama Teşkilatı, Ana- yasa Mahkemesi, TRT gibi kurumlann oluşturulması, devletin yeniden yapılanması sorunlanyla uğraşıhyordu. 10 Ekim 1965'te yapılan genel seçimde AP 240 milletvekili-79 senatör, CHP 134 millet- vekili-48 senatör, Cumhuriyetçi Köylü Mil- let Partisi 11 milletvekiü-4 senatör, Yeni Türkiye Partisi 19 miIletvekili-8 senatör, Millet Partisi 31 milletvekili-2 senatör, Tür- kiye İşçi Partisi 15 milletvekili, Sosyal De- mokrasi Partisi 1 senatör, bağunsızlar 1 mil- letvekili 8 senatör çıkardı. 23 ekimde başbakanlığa Süleyman Demi- rel getirildi. Uç ay sonra da cumhurbaşkanının kim olacağı sorunu ortaya çıktı. 1960'ta,MilliBirlik Komitesiiçindeki"On- dörtler"in komiteden uzaklaştınlması sırası- nda felç geciren Cemal Gürsel'in rahatsızlığı artmıştı. Hükümetin karan üzerine 2 Şubat 1966'da Başkan Johnson'un gönderdiği özel bir ucakla tedavi edilmek üzere ABD'ye yol- lanan ve VValter Reed Hastanesi'ne yaünlan Gürsel, iki gün sonra komaya girdi. Cum- hurbaşkanına Senato Başkanı Ibrahim Şev- ki Atasagun vekillik ediyordu. Gürsel'in komadan çıkamayıp bitkisel ya- şama gırmesiyle cumhurbaşkanı sorunu gündeme geldi. Başbakan Süleyman Demire!, üzerinde tarüşılmayacak bir aday aramaya başladı. Cevdet Sunay'a öneri 27 Mayıs'ta yönetime el koyan ordu, kimi konulardaki duyarlıüğmı sık sık açığa vur- maktaydı. Bu nedenle, seçilecek cumhurbaş- kanına ordunun sıcak bakması gerekiyordu. 27 Mayıs'ta iktidardan uzaklaşunlmış bir partinin devamı olduğunu ifade eden Adalet Partisi'nin Genel Başkanı Demirel, "Amaç bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek" mantı- ğıyla, kendi partisi içinden bir aday çıkarma- yı denemekten bile kaçuıdj. Genelkurmay Başkanı Cevdet Suany adını ortaya atü ve "sondaj"lara başladı. Sunay, bir ara Süahlı Kuvvetler Biriiği adlı cunta içinde yer ahmş olmakla birlikte, 22 Şubat 1962 ve 21 Mayıs 1963'te Talat Aydemir'in başlatüğı darbe gi- nşımlerini desteklememişti. Bu nedenle İsmet İnönü, görüşü sorulduğunda, "Yapa- cak başka bir şey yok" dedi. Demirel, Milli Savunma Bakanı Ahmet Topaloğlu aracılığıyla Sunay'ın nabzını yoklamış, hevesli olduğunu öğrenmişti. Bir akşam kimseye duyurmadan Sunay'ı ziyaret ederek görüştü. Bu görüşmede, Cüneyt Ar- cayürek'in yazdığma göre, "Sizden sonra kimi Genelkurmay BaşkanlığVna getirme- mizi düşünürsünüz" sorusunu da yöneltti. Sunay: "Kara Kuvvetleri Komutanı Cemal Tu- ral'ı salık veririm" dedi. "İyi de olur. Sert ve iyi bir askerdir. Orduyu disipb'ne eder. Endi- şe etmeyiniz, size bir 'zorluk' çıkarmaz." Ordu ile siyil yönetim arasında sürtüşme- ler başgösterir ve Geneîkurmay Başkanı bu sürtüşmelerde başrolü oynarsa cunihurbaş- kanının nasıl bir tutum takınacağını öğren- mek isteyen Demirel, üstü kapalı olarak bu kuşkusunu da dile getirdi. Sunay, onun ne demek istediğini kavrayıp güvence verdi: "Böyle bir durum olursa gereğini düşünü- rüz." SÜRECEK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear