Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
10NAYIS 1993PAZARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 15
GUNCEL
CÜNEYT ARCAYt'REK
• Baştarafi 1. Sayfada
iki pa'ti, kulislerdeki habere göre bir anayasa önerisi
hazırlanış, imzayaaçmak üzereymişler.
Gene seçimlerle cumhurbaşkanını halkın aynı gün
seçmesıni önereceklermiş. Böylece ilk genel seçimde
Demire in Çankaya'daki konukluğu sona erecek, daha
bugünden "geçici cumhurbaşkanı" damgasını yiyecek.
Anayasa önerisi ne ölçüde başarıya ulaşır, elbette
kestirmek olanaksız. ANAP ile RP'nin anayasayı değişti-
recek yeterli sayıda milletvekili yok. Yan destekler? Ora-
sı daha şimdiden bilinemez, kestirilemez.
Örneğin; CHP, cumhurbaşkanının geniş uzlaşmayla
seçilmeyişini ağır biçimde eleştiriyor. Ancak, geleceğe
bakış açısı, ANAP ile RP'den farklı.
CHP'ye göre cumhurbaşkanı "anayasal sınırlar için-
de kalarak görev yaparsa " sorun yok. Aksi halde, kuşku-
suz CHP de Meclis'in şu ya da bu sayıyla seçtiği cum-
hurbaşkanı üzerindeki tartışmalara kendi açısından
katılacak demektir.
Böylece, gerginlik yaratacak siyasal tartışmaların biri
bitmeden öteki başlıyor. Cumhurbaşkanı seçimi sona
ermeden yeni başbakan arayışları üzerindeki tarbşma-
lar her gün yeni boyutlar kazanıyor.
Örneğin, Tansu Çiller, yeni boyutlarda kendine özgü
özellikler gösteriyor. Gazete yöneticilerini sabah kah-
valtılarına çağırarak geleceğe dönük ideallerini aşıla-
maya çalışıyor, gazetelerle yakın ilişki içinde kalmaya
özen gösteriyor.
Ne var ki, başbakan olacak genel başkanı kongrenin
sececeğıni, üstelik cumhurbaşkanı Demirel'in soruna
yön vereceğini unutmuş görünüyor.
DYP'deki öteki başbakan adaylan ıse siyasal alanın
geçerli kurallarına göre savaşımı göze almış, sürdürü-
yorlar.
Demirel'den sonrası günleri üstlenecek olan genel
başkanın ya da başbakanın her şeyden önce uzlaşmaz
bir kimliğe sahip olmaması gerekiyor. Kısacası geçim-
siz bir doğanın, zaten çalkantı içine düşecek olan partiyi
ve hükümeti nerelere götüreceğini iyi hesaplamak zo-
runluğu başta geliyor.
Masum yüz çizgilerinin altında çevresiyle sürekli çatı-
şan bir başkanın, zaten türlü fırtınalara girip çıkacağına
kesin gözle bakılan DYP'yi salim limanlara götüremeye-
ceği gün gibi aşikâr.
Doğru saptamalar
Günlerdir bir bölüm milletvekilinin ağır baskısı altında
yaşayan Cindoruk'un bir saptaması ne kadar doğru;
aday olmasını dayatanlara, son girişimleri, 26 yıllık bir
"liderin"ayrılışından sonra şimdi "genelbaşkan arayı-
şı" diye tanımiamış. Lider olmakla genel başkan seçil-
mek arasındaki önemli ayrıma dikkatleri çekmiş.
Cindoruk'un altın tepsiyle önüne sunulmak istenen,
pek çok kişinin iştihasını kabartan görevleri bir çırpıda
kabul etmeyişi. öteki aday adaylarına mesajlar niteliğin-
de değil mi?
Bir başbakanın Çankaya ile "uyum içinde" bulunma-
sından söz ederken, Cindoruk, daha geniş önemli olası-
lıkları hesaba kattığmı ya da katmak gerektiğinı çevresi-
ne ve kamuoyuna duyurmak, hiç değilse duyumsatmak
istiyor.
Bu uyum yeni hükümetin nasıl kurulacağından baş-
layarak, kurulduktan sonraki dönemde hükümetçe alı-
nan kararlara, kararnamelere, hatta Meclis'in çıkaraca-
ğı yasalara Çankaya'nın takınacağı tavra kadar çok ge-
niş biryelpazedeki önemlr öğeleri amaçlıyor, işaretedi-
yor.
Kısacası, yürütmenin tek sahibi hükümet ise "uyum"
ne denli, nasıl sağlanabilecektir, Cindoruk her şeyden
önce belki de bu önemli kuralın önemli koşullarını araş-
tırıyor.
Kulıslerde Cindoruk'un genel başkanlıkla başbakanlı-
ğı kabul ettiği yayılıyor.
Oysa. Cindoruk'un söyledikleri iyi okunup iyi değer-
lendirılmeli.
Şu anda olmuş bitmiş, kararlaştınlmış bir şey yok or-
tada.
Köprülerin altından daha çok sular akması gerekiyor.
TÜRKİYEDE DÜNYADA
OLAYLAREV
ARDENDAKİ
GERÇEK
• Baştarafi 1. Sayfada
harbiyesi yoktur.
DYP ıçindeki liderlık he-
saplaşmasında, Demirel'in
ağırlığı, ne ölçüde saptayıcı
olabilir?
Bu soruya yanıt vermek
güç olsa bile, zamanla her
şeyin yerli yerine oturacağını
düşünmek daha sağlıkhdır.
Parti içı dengeleri bir süre dı-
şardan etkilemek olanağı el-
bette vardır; ama, siyasal ya-
şamın dinamikleri, kısa bir
süre sonra ağır basıyor. Çün-
kü bir siyasal parti iktidara
geçmek amacıyla kurulmuş-
tur; politika savaşımının do-
ğasında liderliğin itici gücü
de yatmaktadır ve uzaktan
kumandalı bir yapı, bu doğa-
ya ters düşmektedir.
Sağ kesimdeki siyasal par-
tilerin dönüşümleri, artık
özal'ın ve belirli bir ölçüde
Demirel'in dışında gerçekle-
şecek. Sol kesimdeki partıler
arası rekabet ve yarışmanın
da bu yeni ortamda değişik
olacağı öngörülmelidir.
SHP'nin Demirel'in cumhur-
başkanlığına verdiği destek,
koalisyonu kurtarmak için bir
zorunluk gibi de görülebilir;
geleceğe dönük bir siyasetin
gereği desayılabilir.
DYP ile köprüleri atmış ve
Çankaya ile ilişkilerini soğut-
muş bir SHP, akıllıca bir taktik
uygulamış sayılamazdı.
Sonuçta Cumhurbaşkanlı-
ğı seçiminde ilk tur bittikten
sonra Çankaya sorunu çözül-
müş, hükümet sorunu günde-
me girmiştir.
Yeni dönemde yine koalis-
yon ortakları söz sahibi görü-
nüyorlar; ama, Türkiye'nin si-
yasal yaşamında belirleyici
hesaplaşma, 1994yılındaye-
rel seçimlerin yapıldığı gün
gerçekleşecek. Koalisyon or-
takları o güne kadar iktidarda
bulunmanın avantajlarını kul-
lanmak zorundadırlar.
Bu avantajı ne kadar kulla-
nabilecekleri sorusu, bir ayrı
konudur. *•**
Fatih'te 'hücre evi'ne
baskuı: 1 ölü
İstanbul Haber Servisi - Fa-
tih'te. "hücre e\i'" olduğu öne
süriilen birevedüzenlenen bas-
kında bir kişi öldürüldü.
Emnivet görevlileri ve Fatih
Cumhunyet Savcısı hiçbir açık-
lama yapmadılar ve basın
mensuplannın eve gırmelenne
izin vermediler
Öldürülen kişinin THKP/C
Halkın Devrimci Öncüleri adlı
örgütün üyesi olduğu öne sü-
rüldü.
Fatih Çarşamba Mahallesi,
Ahmet Naki Sokak'ta bulunan
Şen Apartmanı'nın 5 numaraü
dairesi "hücre evi" olduğu id-
diasıyla dün Terörle Mücadele
Şubesıek plerincebasıldı.
Görgu tanıklannın anlatınu-
na göre, saat 12.00 sıralannda
polisin takip ettiğı ve örgüt üye-
si olduğu ileri süriilen bir kişi
oturduğu eve gırdı. Daha sonra
polisle çatışmaya gırdiğı iddıa
edilen bu kişi kısa bir süre sonra
öldürüldü.
Olay yerine gelen Fatih
Cumhunyet Savcısı Sedat Ça-
kar. incelemelerde bulundu.
Olay yerinde bekleyen basın
mensuplanna gerek Terörle
Mücadele Şubesi görevlileri,
gerekse Şavcı Çakar tarafından
herhanei bir açıklama yapılma-
dı.
Öldürülen kişinin kimliğı
hakkında bilgı verilmezken. ba-
sın mensuplan eve sokulmadı.
Kapısı mühürlenen evden
çok sayıda paket ve çanta çıka-
nlırken. naylona sanlmış ceset
de olav yerine gelen ambulansa
konuldu.
Bu arada apartman sakinleri
dairenin 1,5-2 yıl önce kira-
landığını belirttiler, ancak ki-
min tarafından tutulduğunu
bilmedikJerini söylediler.
M«teorotO)i Genel Mûdurluğu nden alınan bılgıye göre Marmara'nrn batisı ile
kıyı Ege parçalı ve az bulu*iu dığer Dolgetenmız parça ı çok buluTlu sağâ-nak,
yer yer gökgurultulü sağanak yaflıslı geçec* Hava stcak'.Jı bıraz azalacak
Ruzgâr guney ve baft yonlerden haftf ara sıra orta kuvvette ypğış anında kuv-
vettı olarak esecek Demzlermızde rüzgâr, Doğu Karaöenız de gundo&ısu ve
keşı$l«*me dıger oenızlerımızde kıbte ve [odostan 3-5. yer yer 6kuwetır>desa-
atte 10-21 denız mılı ruzla esacak. Van Göfcj nde hava çok Duludu ve ya$murfu
gaçecek."
Yağmuriu Bulutlu Sisli
IngUtere'nin KKTC'ye baskı yapıııası güç
IBaştarafi 1. Sayfada
yakınlarda İngiliz bankaşı ola-
rak tescil edıldi. Yani bir îngiliz
bankası oldu. Diğer banJca,
"Kıbns Kredi Bankasf'nın ise
Londra"da sadece şubesi var.
Kaldı ki, Asil Nadir Davası ile
ilişkiü olduğu iddiasıyla hak-
kında dava açılan KKTC Mer-
kez Bankasrrun, Londradaki
bir İngiliz bankasındaki hesabı
dondurulmak istenmış, ancak
bunun için alınan ara karar
da bir yıl içinde bozulmuş. he-
sap serbest bırakılmışü. Dola-
yısıyla KKTC bankalannın pa-
ralannın dondurulması. gecerli
bir yöntem sayılmıyor.
KKTC'den İngiltere'ye gele-
cek olan KKTC yurttaşlanna
İngiltere'ye girişlerinin kısıtlan-
ması da geçerli bir yöntem de-
ğil. KKTC pasaportlannı İngil-
tere zaten öteden beri tanımı-
yordu. Bunlar sadece kimlik ye-
rine geçiyordu. İngıltere'ye gi-
rişte İngiliz Göçmenlık Daı-
resi'nin özel formlan kullanılı-
yor ve işlem bu formlar üzerin-
de yapılıyordu. Kaldı ki AT
dışındaki bütün ülkelerin yurt-
taşlan için de aynı yöntem ge-
çerli.
Giriş sorun değil
Pasaport sadece kımlık
olarak kuilanılmakta, bütün
göçmenlik ve giriş işlemleri.
Göcmenhk Dairesi'nin özel
formlannda yapılmakta. pasa-
porta sadece giriş damgası vu-
rulmaktadır KKTC \-urttasla-
nnın bir kısmı Türk pasaportu-
na. bir kısmı da hem Türk hem
İngiliz pasaportuna sahip. Ya-
sal yollardan, gerekli vizelerle
İngiltere'ye gelen yolculann ül-
keye alınmaması diye bir du-
rum da söz konusu değil.
İngiltere'nin KKTC'ye eko-
nomik ambargo kapsamında
en etkili girişimi, KKTC'den
yapılan narencı\e ithalatını kıs-
mak olabilir. İngiltere'deki
Rum Narenciye Ithalatcılan
Birliği'nın İngiliz Ticaret Ba-
kanlığı aleyhinde bu konuda
açtığı bir de dava var. Ancak
dava sonuçlanmadı. KKTC le-
hine yapılan savunma, Kıbns'-
ın ATile 1972"deyaptığı Ortak-
bk Anlaşmasrnın 5. maddesine
dayandınldı. Bu maddeye göre
Kıbns'ta toplumlar ve şirketler
arasında ticari aynm yapılama-
yacagı behrtiliyor. Kİbns Rum
Yönetirru lıderi Klerides'ın
Londra'ya geçen ay yaptığı zi-
yaret sırasında da KKTC'den
ingiltere'ye yapılan ithalat gün-
Jeme getınlmişti. Ancak Rum
Yönetımi lehine bir ilerleme
sağlanamamıştı.
Ingiltere'nin, Asil Nadir'in
iadesi için esas Türkiye'ye baskı
yapabileceği ve hele Asil Nadir
Türkiye'ye gidecek olursa. o za-
man Türkiye"yi protesto bıle et-
mesinin beklenmesi gerektiği
ifade ediliyor.
"Kaçışımdan kimse
zarar görmevecek"
Asil Nadir, İngiliz yayın ku-
ruluşu BBC'ye verdiği demeçte,
Polly-Peck şirketinin iflasından
bu yana hiç para almamış hisse
sahiplerine yakın bir gelecekte
iyi haberler vermeyi umduğunu
belirterek, Kıbns'a kaçışından
dolayı kimsenin zarar görmeye-
ceğini söyledi.
Ledsky yalanladı
Asil Nadir'in önceki günkü
basın toplantısında kendisinin
bugünkü duruma düşmesine
neden olarak gösterdiği ABD'-
nin Kıbns eski özel Koordina-
törü Nelson Ledsky, suçlama-
lan reddetü.
VV'ashington muhabirimiz
Fuat Kozluklu'nun telefonla
sorulannı yanıtlayan Ledsky,
"Onun tutuklanmasıyla hiçbir
alakam yok. Neden beni suçlu-
yor anlamadım. Çok saçma"
dedi. Asil Nadir'i bir kezgördü-
ğünü kaydeden Ledsky şunlan
söyledi:
"Sohbet ettik. Kıbns hakkın-
da konuştuk. Sanıyorum 1989
ya da 1990 yılıydı. O zaman bi-
liyorsunuz Ingiltere'deki büyük
şirketinin başındaydı. Kıbns'ı
konuştuk ve adada banşm sağ-
lanması için kendisinin ne ya-
pabileceğini sordum. Herhangi
bir teklifte bulunmadım. Onun
işleriyle ilgim yok."
Çâlışanlarmitinglerle bahar atağma geçiyor
GÜNEŞ GÜRSON
ANKARA- "Sendıkal özgür-
lük. grevli, toplusözleşmeli sen-
dika iıakkı ve ortak çâlışanlar
yasasf" konulannda ısrarlı olan
kamu çabşanlan, •'emekçiyi
unutan hükümet"e karşı "ba-
har taaruzu"na hazırlanıyor.
Hükümeti '"sorunlann üzerine
yatmakla" suçlayan işçi konfe-
derasyonlan, mayıs ayı sonun-
da büyük illerde mitingler dü-
zenleyerek, uygulamalan pro-
testo edecekler. İşçi sendikalan
da. çalışma yaşamındaki istik,-
rarsıziığjn gidenlmesi yolunda
hükümete baskı oluşturma yo-
lunda girişimlere başladılar.
Çahşma yaşamına ilişkin ya-
sal düzenlemeler taslak düze-
yinde kalırken, işçi ve memur
sendikalan. hükümet progra-
mında yer alan, ancak işlerlik
kazanmayan "sendikal özgür-
lükleri genişletme" sözünü ha-
yata gecirmek için "'Alternatif
Ortak Çalışanlar Yasası" ha-
zırbklanna hız verdiler. Çâlı-
şanlar, kaolisyon Kamu Çalı-
şanlan Platformu Genel Mer-
kez Yönetimi, hafta sonunda
İstanbul'da yaptığı toplantıda.
"Ortak Çâlışanlar Yasası Eşgü-
düm Komitesi" nin çalışma-
lannı değerlendirdi. Bu yıhn
başında kurulan ve 28 sendika
temsilcisınden oluşan komıte,
bugüne kadar işçi ve memur
sendikalan, bılim adamlan ve
hukukçulardan çalışanlarla il-
gili yasal düzenleme önerileri
topladı. Önerilerin biraraya
toplanmasırun ardından. me-
mur sendikalan arasında ıkı
yaklaşım gündeme geldi. Yak-
laşımlardan bıri "Me\cut yasal
düzenlemelerin reforma tabıi
tutulması" şeklinde gelişirken,
bir diğer öneri de. "Sendikalar
Yasası. Grev ve Toplusözleşme
Yasası ve Devlet Memurlan
Yasası'nın tamamen kaldınl-
ması ve genel 'Ortak Çâlışan-
lar Yasası' çıkartılması" şeklin-
de oldu. 1 Mayıs kutlamalan ve
hükümete karşı izlenecek
tavnn değerlendirildiği top-
lantıda, sendikalann hukuk
sekreterlikleri tarafından oluş-
tunılacak yeni bir komısyonun.
ortak çâlışanlar yasa tasansına
son şekhnı vermesı karar-
laşünldı. Hükümetin işlerlik
kazanmayan hazırhklanna "al-
ternatif bir seçenek" le karşılık
verecek olan Kamu Çabşanlan
Eşgüdüm Komitesi, 15-16
mayısta Ankara"da toplana-
cak. Bu toplantıda yasal düzen-
lemenın genel çerçevesi çızile-
cek. Daha sonra oluşacak yasa
taslağı hükümete "sendikalann
isteğı" olarak sunulacak.
Askıva aiınma iddiası
Öte yandan, işçi konfederas-
yonlan da. çalışma yaşamına
ilişkin yasal düzenlemelerin as-
kıda kalmasını. "sorunlann
üzerine yatılması" olarak nite-
lendiriyorlar. Türk-İş Genel
Başkanı Bayram MeraJ, 12 Ey-
lül'ün antidemokratik yasalan-
nı ortadan kaldırma vaadiyle
iktidara geldiğinı bebrterek,
"Bugüne kadar bir ses çıkmadı.
Bunlann yerine getirilmesi. de-
mokrasinin gereği" dedi. Me-
ral, Türk-İş Kamu Koordinas-
yon Kurulu ile Başkanlar Ku-
rulu'nun. önümüzdeki günler-
de toplanarak hükümete karşı
izlenecek tavn belirleyeceğini
de söjledi.
Hak-İş Konfederasyonu Ge-
nel Başkanı Necati Çelik de,
"Çabşma ve Sosyal Güvenbk
Bakanlığı'nın faaUyetlerini, bu-
güne kadar hükümetten istisna
tutmaya dikkat gösterdik. Ba-
kan. hassas olduğumuz temel
konu olan iş güvencesi. işsizlik
sigortası ve iş mevzuatındaki
konulara parmak bastı. Ancak
bakanın muhaiefetı. hüküme-
tin kendisi olduğu için. bunla-
nn pratik hayata yansıtılama-
yacağı yönünde kuşkuluyuz.
Bakanlık, çabşmalan askıva al-
dı. Hükümetle beraber bakanlı-
ğın da çahşma hayatına fazlaca
bir şey verebileceğini düşünmü-
yorum"dedi Çabşma yaşamına
iüşkin sorunlann üzerine
yauld»ğjm da savıman Çelik.
genişletilmiş Başkanlar Kuralu
toplantısı yaparak, "bahar taa-
ruzu" nun takvimini oluştura-
caklannı da söyledi. "Çalışma
hayatı ısmacak" diyen Çelik.
Adana, Bursa gibi büyük iller-
de mayıs ayı sonunda bir dizi
miting düzenleyecekierini de
söyledi.
DİSK Genel Merkezi de. ta-
şeronlaşma ve özelleştirmeye
ıbşkin paneller düzenlemenin
yanısıra. 16 mayıs pazar günü
Adana'da işten atılmalara karşı
bir miting düzenleyecek.
Yargıy^apara yok
Aııneler ağlamasın
• Baştarafi 1. Sayfada cvle-
re düzenledığı operasyonlarda
ölen Dev-Sol militanlannın an-
neleri de Karacaahmet'te bu-
lunan mezarlan ziyaret ettiler.
Mezarlara çiçek bırakan anne-
ler, "Annelere en güzel hediye
Özgür Türkıye", "Anneler gü-
nüne infazlar verdiniz". "Varsa
cesaret sizde, bizden başlayınız
öldürmeye" yazıb dövızler taşı-
dılar. Marmara Özgür-Der'b
anneler adına okunan bildiride
de, "Burada ve ülkemizin her
yerinde yatan evlatlanmızı an-
neler gününde bir kez daha say-
gıyla anıyor ve selamlıyoruz"
denildi. Anneler kendi yaptık-
lan helva ve kekleri dağntıktan
sonra mezarbktan aynldılar.
Darûlaceze'de eğlence
Anneler gününde kimi anne-
ler her an yanlannda olan ço-
cuklanyla mutlu bir günü daha
paylaşırken, kımileri de yavru-
lannın kendilerini sadece bu
günde hatırlamasıyla mutlu fa-
kat biraz kırgındılar. Kimileriy-
se anne olmanın zevkini ilk defa
Anneler Günü'nde tattılar.
O>sa dün anneler gününde
dahi sıcak bir gülümsemeyi bu-
lamayan anneler de vardı. On-
lar diğer annelerden daha çok
Anneler Günü görmüş ve bunun
bedeb' olarak da yaşlanmışlar-
dı. Dünkü minik \ av rulan artık
kendi çocuklanyla anneler gü-
nünü kutlarken onlar, gelmeye-
ceklerini bilerek fakat umutlu
gözlerle çocuklannın kapıdan
girmelenni bekliyorlardı.
İsimsiz annelerin >üreklerin-
deki burukluğu Darülaceze'nin
düzenlediği eğlence programı
da. bizim kendilerine sunduğu-
muz bir demet çiçek de sileme-
di. Elleri çiçeğe uzanırken hoş
bir gülümsemeyle bakan gözle-
ri, "keşke bu çiçeği benim çocu-
ğum getınniş olsaydı" diyerek
buğulanıyordu. Çocuklan tara-
fından bu şefkat yuvasına bıra-
kıldıktan sonra bir daha aran-
mayan anneler, yine de onlara
kızamıyor, "ne yapsınlar işkri
çok yoğun olduğundan gelemi-
vorlar" diyorlardı.
İşte bu isimsiz anneleri Anne-
ler Günü'nde yalnız bırakma-
yanlar yine kendileri gibi isim-
siz babalar oldu. Kendileri için
kurduklan bu küçük fakat ya-
şanmışhğın getirdiği hoşgörülü
sevgi dünyasında bu umutlu
bakışlann ne anlama geldiğini
onlardan daha iyi kim anlaya-
bilirdi ki?
• Baştarafi 1. Sayfada
piramidını bozduğunu \e bu-
nun düzelmesinin yıllar alabile-
ceğini söylediğini aktardı.
Aynı üye. yasa taslağının
kısa sürede yasalaşmaması ha-
bnde bütün yargı mensup-
lanrun ayağa kalkacağını be-
lirterek, "Bir çözüm buluna-
cak. Yargının sorunlanna
kayıtsız kalamazlar. Aksi halde
yargıçlar ve savalar sokağa dö-
îcülür. Herşey bizim bir işareti-
mize bağb" dedi.
Adalet Bakanı Seyfı Oktay
da, yargıdaki rahatsızbğın bazı
adbyelerde boykot eğibmine
dönüşmesi olasıbğına karşı, "
Hakim ve savcüanmızın, so-
runlan yansıtırken yargının iş-
levine. ağırlığına ters düşmeden
bu çerçevede davranacaklanna
inanıyorum " diyerek. boykota
karşı olduğu mesajıru verdi.
Oktay'ın. boykot olayının ön-
lenmesı için, bir müsteşar
yardımcısını görevlendirdiği,
bu müsteşar yardımcısının ıller-
deki başsavalan telefonla
arayarak, bu tür hareketlerin
yargıya zarar vereceği uyansın-
da bulunduğu bildirildi.
PanasonicPRINTER
Küçük, Pratik, Ekonomik !
KX-P 1180
9pin, 80kolon, 192 cps
2.895.000 TL
ÖZEL KAMPANYA FİYAT1
Hızh, Akıllı, Dayanıklı!
5.295.000 TL.
ÖZELKAMPANYAFİYAT1 KX-P 1695
9 pin, 136 kolon, 330 cps
Diğer modellerimizle ilgili kampanya fiyatlanmız),
Lütfen bayılenmızden öğreninız.
Kampanyamız 28 MAYIS 93'de sona erecektir.Paınsonk: Pnntcr
Türiayt Genel Distributoru
Umumcu, Itri So». No: 14 B«^ktai<ISTANBUL TH: 272 05 01 - 272 39 31 - 272 59 90 Fax: 267 59 80
Paıusonk Bukıpıu NoktaUn: ISTANBUl > AGENA 25« 21 74 | AKBULUT 231 32 11 | ALFA 225 02 05 1
BETECA274 79 02BBILDES241 74 23 BCAN 326 A7 06 BCOMPLSOFT 2
7
2 28 28BlSOMA<260 17 10
• HALICI 385 41 3 " B l N F O 2 7 5 07 80 • 5MART 249 68 !0B"T\M414 36 50 • ULUKOM 274 12 46 •
VATA\ 247 47 02 • VILDIZ 288 10 05 • ANKARA > HAL1CI 425 83 26 • INFO 426 54 45 • METROCOM
•J34 22 91 • PROKOM 425 41 b2% PROTEK 427 47 50 • IZMJR > DATA DJ/ITAL A Ş 63 29 2! • INFO 22 3! *1
• BURSA > M1NERVA55 15 00 • ADANA > NOR5AN 53 11 ISBSAMSUN > VIP32 35 1'BCAZIANTEP
> VILDIZ 30 67 23 • KONYA > HALICI 32 21 33 • ANTALYA > ISOMAK 11 52 03
GÖZLEM
UGUR MUMQJ
• Baştarafi 1. Sayfada
Konuşmacılardan biri de bu tartışmalara karşı çıkıyor.
"Ne gereği var sosyalist partinin'" demeye getiriyor.
Oysa, 1960'larda TİP'e girmiş, 12 Eylül'den önce de
TİP'ten de solda olduğu izlenimi verilen başka "siyaset-
/er'in sözcülüğünü yapmış, şimdi "o/maz"diyor. Olmaz.
Çünkü şansını SHP'de deneyecek.
Bir sosyalist aydn için ne büyük yılgınlık, geri dörtüş ve
ne büyük bir dram!
Bugün canım sıkıldı. Ne 84'üncü madde. ne sosyal de-
mokrasiyesığınmış sosyalist aydınlar. Hiçbirini, hiçbirini
yazmak istemedim.
Ustaların ustası Abidin Dino'nun Ankara'da "Galeri
Nev"deki "Bu Dünya" adını verdiği küçük tablolarından
oluşan sergisine gittim.
Nazım Hikmet bir şiirinde:
- Sen mutluluğun resminiyapabilir misin Abidin?.. diye
sormuş.
Dino, yıllardır, öfkenin, sevincin, mutluluğun ve hüznün
resmini yapıyor.
- Suda balıklan nasıl görüp suda balıkları nasıl avlaya-
bilirsem, öyle görüp öyle avlayabilirim kıvıl kıvılakan tu-
valinde Abidin'in..." diye yazıyor Nazım.
Abidin Dino, yıllardır Fransa'da yaşıyor. Fransa'da otu-
ran bir "kültür elçimiz"olarak Avrupa'nın hemen hemen
bütün başkentlerinde, Amerika'da ve Cezayir'de resim-
lerini sergiliyor.
- Sen el resimleri yaparsın Abidin, bizim ırgatların cte-
mirci ellerini...
Dino, 1930lardan bu yana çiziyor ve yazıyor.
inançları resimleri gibi kalıcı, resimleri inançları gibi
canlı...
Tepeleme Mavinin, Deniz Kenan'nın, Varılabilir
Olan'ın. Buzlar'ının, Bataklının, Denizde Duyulan Ürper-
ti'nin, Deniz Kenarlan'nın, Dağ Başlan'nın, Telaş'ın, De-
lidolu'luğun, Özlemler'in, Befalı Dünyalar'ın, Tanın-
mayan Biri'lerinin ve Kaygılı Düşünceler'in resimleridir
bunlar.
Adını da koymuş:
-Bu Dünya...
"GaleriNev" Dino'nun resimlerini "Abidin"adh biral-
bümde toplamış, Ferit Edgü de "resmin anları"n\ yaz-
mış:
- Resmin boyutları büyüdükçe, kendine çekmek istedi-
ği kişilerin sayısı kendiliğinden artar.. diyor Edgü. Res-
min boyutları küçüldükçe kendine bir kişiyi çekmeye
çalışır, sonunda o kişinin resmi olur.
Dino'nun küçük resimleri işte böyle. Küçük resimler,
bir küçücük değil, bir kocaman dünya.
Ve Dino'nun mutluluğun resmini çizen fırçasından sû-
zülmüş bir renkcümbüşü içinde.
- Bu dünya bir gelindir, kızıl yeşile boyanmış, kişi yeni
geline bakar gibi doyamaz, demiş Yunus Emre.
Abidin Dino, yarın Paris'te bir sergi açıyor. Büyük bo-
yuttaki resimleri de orada "EspacePont-Neuf"te sergile-
necek.
Paris'teki büyükelçimiz bu sergiye gider mi? Ya da bir
çiçek olsun gönderir,mi?
Bilemem...
Dino'nun Ankara'daki sergisine bir tek hükümet üyesi
gelmedı. Ne Başbakan, ne Kültür Bakanı. Hiçbiri, hiçbi-
ri...
- Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin/ Hürri-
yet sözcüğünün resmini, ama yalansızını..
Dino yıllardır "uzun incebiryolda"yürüyor. Fırçası.tu-
vşM, renkleriıve kalemi iledimdik...
Sırplara hava harekâtı
Baştarafi l. Sayfada
İtalya ve Alman>a'daiu Ameri-
kan üslerinde hazır bekbyorlar.
Hava harekaünda Bosna'daki
Sırp mevzileri başta olmak üze-
re köprüler ve ikmal hatlannın
hedef abnacağı öne sürüldü.
ABD Dışişleri Bakanı War-
ren Christopher'ın altı günlük
Avrupa gezisi sırasında mütte-
fık devletlerin Dışişleri Bakan-
lanyla yaptığı görüşmenin so-
nuçlanru Başkan Clinton'a ak-
tardığj kaydedilen haberde.
Christopher'ın daha sonra tele-
fonla Batılı yetkililerle hareka-
tın aynntılannı değerlendirdiği
açıklandı.
Gazete, İngiltere'nin hava
saldınlanna katıbnayı kabul et-
tiğini, ancak ilk saldında rol
alıp abnayacağının henüz ka-
rarlaştınlmadığını ifade ederek,
hedeflerin bebrlendiğini ve
BM'nın onayının alınması ar-
dından, söz konusu saldınlann
"birkaç saat içinde' başlayabile-
ceğini açıkladı.
Ancak hava saldınlanndan
sonraki muhtemel gelişmeler
konusunda halen soru işaretleri
olduğu belirtilen haberde, Sırp-
lann 'intikam saldınlanndan
korunmak' için bölgedeki BM
askerlerinin aalen gen çekilme-
sinin gündemde olduğu kayde-
dildi.
Fransa destekliyor
Gazete. BM tarafından Müs-
lümanlar için oluşturulan gü-
venb bölgelere herhangi bir
Sırp saldınsı olduğu takdirde,
bunun. planlanmış hava saldın
takviminin öne abnmasına ne-
den olacagını beb'rtü.
The Sunday Times'a göre
Washington'daki kaynaklar,
"Sırplar'a karşı hava akınlan
düzenlemek için artık ortamın
uygun olduğunu ve bu konuda
iradenin bulunduğunu" belirt-
tiler.
Londra'daki kaynaklar da
Bosnab Sırplann hava akınlan-
nı önleyebilmeleri için tek yo-
lun. \'ane-Owen planını kabul
etmeleri olduğunu söylediler.
Gazeteye göre İngiltere ile
Fransa, çekinceleri ohnalanna
karşın hava akınlannı destekle-
yecek.
Hava akınlannın büyük bir
olasıbkla BM tarafından 'gü-
venli bölge" ilan edilen Saray-
bosna. Repa, Gorazde, Tuzla
ve Bihac kentlerini savunma
amacına yönebk olacağı bildiri-
liyor.
Milli Savunma Bakanı Ne*-
zat Ayaz, bir İngiliz gazetesinde
yer alan ve Bosna- Hersek'teki
Sırp mevzilerine 10 gün içinde
hava operasyonu başlayacağj
yolundaki haberin " doğru ol-
duğunu sanmadıgını" söyledi.
Ayaz. "Daha Birleşmiş Millet-
ler ve ABD herhangi bir karar
almadı. NATO'nun kendi başı-
na karar vermesi mümkün de-
ğil.
Avrupa zaten meselenin üze-
rinde pek sitayişkâr değil. Hep
ABD'nin inisiyatifı bekleniyor.
Onlar da henüz bir karar al-
madı" dedi.
Ayaz, operasyonda Türki-
ye'deki üslerin de kullamlacağı
yolundaki iddialar konusunda
ise "Bulgaristan ve Yunanistan
hava sahalannı kapattılar. Peki
bu uçaklar, burada üslenirlerse,
nereden gidecekler, nereye gi-
decekler?" diye sordu.
Sakatlar Haftası başhyor
İstanbul Haber Servisi -
Sakatlar Haftası bugün çeşitli
etkınliklerle başhyor.
Türkiye Ortopedik Özürlüler
Federasyonu ve Türkiye Sakat-
lar Derneği Genel Başkanı Şük-
rü Boyraz. Sakatlar Haftası et-
kinliklerini, Taksim'deki Ata-
türk Anıtı'na çiçek koyduktan
sonra AKM'de saat 10.30'da
düzenlenecek törenle başlata-
caklannı söyledi.
İsıanbul'un çeşith semtlerin-
de yaptıklan afışleme çalışma-
lan ile desakatlann sorunlanna
dikkat çekmeye çabştıklannı
bebrten Boyraz, 15 mayısta Ba-
kırköy özgürlük Meydanı'nda
eğlenceli bir miting düzenleye-
cekierini vurguladı.
SHP İstanbul İl Başkanı
Yüksel Çengel Sakatlar Haf-
tası'nın başlaması nedeniyle bir
açıklama yaptı.
İş kazalan, yetersiz ve bıhnç-
siz beslenmenin, eğitmisizüğın
ve akraba evlibklerinin sakat-
lıklara neden olduğuna rHkkat
çeken Çengel, Türkiye nüfusu-
nun yaklaşık yüzde onunu sa-
katlann oluşturduğunu söyle-
di.
7 Mayıs 1993 tarihınde, İstanbul Limanı'na kayıtlı
"BÜYÜK ALTAYLAR"
isımti balıkçı teknesi kaybolmuştur. Yerini bilenlerin,
görenlerın en yakın polis merkezine veya aşağıdaki
numaralara bizzat bildirmeleri rıca olunur.
Tel: 228 11 98-228 11 93