25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
10NAYIS 1993PAZARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 15 GUNCEL CÜNEYT ARCAYt'REK • Baştarafi 1. Sayfada iki pa'ti, kulislerdeki habere göre bir anayasa önerisi hazırlanış, imzayaaçmak üzereymişler. Gene seçimlerle cumhurbaşkanını halkın aynı gün seçmesıni önereceklermiş. Böylece ilk genel seçimde Demire in Çankaya'daki konukluğu sona erecek, daha bugünden "geçici cumhurbaşkanı" damgasını yiyecek. Anayasa önerisi ne ölçüde başarıya ulaşır, elbette kestirmek olanaksız. ANAP ile RP'nin anayasayı değişti- recek yeterli sayıda milletvekili yok. Yan destekler? Ora- sı daha şimdiden bilinemez, kestirilemez. Örneğin; CHP, cumhurbaşkanının geniş uzlaşmayla seçilmeyişini ağır biçimde eleştiriyor. Ancak, geleceğe bakış açısı, ANAP ile RP'den farklı. CHP'ye göre cumhurbaşkanı "anayasal sınırlar için- de kalarak görev yaparsa " sorun yok. Aksi halde, kuşku- suz CHP de Meclis'in şu ya da bu sayıyla seçtiği cum- hurbaşkanı üzerindeki tartışmalara kendi açısından katılacak demektir. Böylece, gerginlik yaratacak siyasal tartışmaların biri bitmeden öteki başlıyor. Cumhurbaşkanı seçimi sona ermeden yeni başbakan arayışları üzerindeki tarbşma- lar her gün yeni boyutlar kazanıyor. Örneğin, Tansu Çiller, yeni boyutlarda kendine özgü özellikler gösteriyor. Gazete yöneticilerini sabah kah- valtılarına çağırarak geleceğe dönük ideallerini aşıla- maya çalışıyor, gazetelerle yakın ilişki içinde kalmaya özen gösteriyor. Ne var ki, başbakan olacak genel başkanı kongrenin sececeğıni, üstelik cumhurbaşkanı Demirel'in soruna yön vereceğini unutmuş görünüyor. DYP'deki öteki başbakan adaylan ıse siyasal alanın geçerli kurallarına göre savaşımı göze almış, sürdürü- yorlar. Demirel'den sonrası günleri üstlenecek olan genel başkanın ya da başbakanın her şeyden önce uzlaşmaz bir kimliğe sahip olmaması gerekiyor. Kısacası geçim- siz bir doğanın, zaten çalkantı içine düşecek olan partiyi ve hükümeti nerelere götüreceğini iyi hesaplamak zo- runluğu başta geliyor. Masum yüz çizgilerinin altında çevresiyle sürekli çatı- şan bir başkanın, zaten türlü fırtınalara girip çıkacağına kesin gözle bakılan DYP'yi salim limanlara götüremeye- ceği gün gibi aşikâr. Doğru saptamalar Günlerdir bir bölüm milletvekilinin ağır baskısı altında yaşayan Cindoruk'un bir saptaması ne kadar doğru; aday olmasını dayatanlara, son girişimleri, 26 yıllık bir "liderin"ayrılışından sonra şimdi "genelbaşkan arayı- şı" diye tanımiamış. Lider olmakla genel başkan seçil- mek arasındaki önemli ayrıma dikkatleri çekmiş. Cindoruk'un altın tepsiyle önüne sunulmak istenen, pek çok kişinin iştihasını kabartan görevleri bir çırpıda kabul etmeyişi. öteki aday adaylarına mesajlar niteliğin- de değil mi? Bir başbakanın Çankaya ile "uyum içinde" bulunma- sından söz ederken, Cindoruk, daha geniş önemli olası- lıkları hesaba kattığmı ya da katmak gerektiğinı çevresi- ne ve kamuoyuna duyurmak, hiç değilse duyumsatmak istiyor. Bu uyum yeni hükümetin nasıl kurulacağından baş- layarak, kurulduktan sonraki dönemde hükümetçe alı- nan kararlara, kararnamelere, hatta Meclis'in çıkaraca- ğı yasalara Çankaya'nın takınacağı tavra kadar çok ge- niş biryelpazedeki önemlr öğeleri amaçlıyor, işaretedi- yor. Kısacası, yürütmenin tek sahibi hükümet ise "uyum" ne denli, nasıl sağlanabilecektir, Cindoruk her şeyden önce belki de bu önemli kuralın önemli koşullarını araş- tırıyor. Kulıslerde Cindoruk'un genel başkanlıkla başbakanlı- ğı kabul ettiği yayılıyor. Oysa. Cindoruk'un söyledikleri iyi okunup iyi değer- lendirılmeli. Şu anda olmuş bitmiş, kararlaştınlmış bir şey yok or- tada. Köprülerin altından daha çok sular akması gerekiyor. TÜRKİYEDE DÜNYADA OLAYLAREV ARDENDAKİ GERÇEK • Baştarafi 1. Sayfada harbiyesi yoktur. DYP ıçindeki liderlık he- saplaşmasında, Demirel'in ağırlığı, ne ölçüde saptayıcı olabilir? Bu soruya yanıt vermek güç olsa bile, zamanla her şeyin yerli yerine oturacağını düşünmek daha sağlıkhdır. Parti içı dengeleri bir süre dı- şardan etkilemek olanağı el- bette vardır; ama, siyasal ya- şamın dinamikleri, kısa bir süre sonra ağır basıyor. Çün- kü bir siyasal parti iktidara geçmek amacıyla kurulmuş- tur; politika savaşımının do- ğasında liderliğin itici gücü de yatmaktadır ve uzaktan kumandalı bir yapı, bu doğa- ya ters düşmektedir. Sağ kesimdeki siyasal par- tilerin dönüşümleri, artık özal'ın ve belirli bir ölçüde Demirel'in dışında gerçekle- şecek. Sol kesimdeki partıler arası rekabet ve yarışmanın da bu yeni ortamda değişik olacağı öngörülmelidir. SHP'nin Demirel'in cumhur- başkanlığına verdiği destek, koalisyonu kurtarmak için bir zorunluk gibi de görülebilir; geleceğe dönük bir siyasetin gereği desayılabilir. DYP ile köprüleri atmış ve Çankaya ile ilişkilerini soğut- muş bir SHP, akıllıca bir taktik uygulamış sayılamazdı. Sonuçta Cumhurbaşkanlı- ğı seçiminde ilk tur bittikten sonra Çankaya sorunu çözül- müş, hükümet sorunu günde- me girmiştir. Yeni dönemde yine koalis- yon ortakları söz sahibi görü- nüyorlar; ama, Türkiye'nin si- yasal yaşamında belirleyici hesaplaşma, 1994yılındaye- rel seçimlerin yapıldığı gün gerçekleşecek. Koalisyon or- takları o güne kadar iktidarda bulunmanın avantajlarını kul- lanmak zorundadırlar. Bu avantajı ne kadar kulla- nabilecekleri sorusu, bir ayrı konudur. *•** Fatih'te 'hücre evi'ne baskuı: 1 ölü İstanbul Haber Servisi - Fa- tih'te. "hücre e\i'" olduğu öne süriilen birevedüzenlenen bas- kında bir kişi öldürüldü. Emnivet görevlileri ve Fatih Cumhunyet Savcısı hiçbir açık- lama yapmadılar ve basın mensuplannın eve gırmelenne izin vermediler Öldürülen kişinin THKP/C Halkın Devrimci Öncüleri adlı örgütün üyesi olduğu öne sü- rüldü. Fatih Çarşamba Mahallesi, Ahmet Naki Sokak'ta bulunan Şen Apartmanı'nın 5 numaraü dairesi "hücre evi" olduğu id- diasıyla dün Terörle Mücadele Şubesıek plerincebasıldı. Görgu tanıklannın anlatınu- na göre, saat 12.00 sıralannda polisin takip ettiğı ve örgüt üye- si olduğu ileri süriilen bir kişi oturduğu eve gırdı. Daha sonra polisle çatışmaya gırdiğı iddıa edilen bu kişi kısa bir süre sonra öldürüldü. Olay yerine gelen Fatih Cumhunyet Savcısı Sedat Ça- kar. incelemelerde bulundu. Olay yerinde bekleyen basın mensuplanna gerek Terörle Mücadele Şubesi görevlileri, gerekse Şavcı Çakar tarafından herhanei bir açıklama yapılma- dı. Öldürülen kişinin kimliğı hakkında bilgı verilmezken. ba- sın mensuplan eve sokulmadı. Kapısı mühürlenen evden çok sayıda paket ve çanta çıka- nlırken. naylona sanlmış ceset de olav yerine gelen ambulansa konuldu. Bu arada apartman sakinleri dairenin 1,5-2 yıl önce kira- landığını belirttiler, ancak ki- min tarafından tutulduğunu bilmedikJerini söylediler. M«teorotO)i Genel Mûdurluğu nden alınan bılgıye göre Marmara'nrn batisı ile kıyı Ege parçalı ve az bulu*iu dığer Dolgetenmız parça ı çok buluTlu sağâ-nak, yer yer gökgurultulü sağanak yaflıslı geçec* Hava stcak'.Jı bıraz azalacak Ruzgâr guney ve baft yonlerden haftf ara sıra orta kuvvette ypğış anında kuv- vettı olarak esecek Demzlermızde rüzgâr, Doğu Karaöenız de gundo&ısu ve keşı$l«*me dıger oenızlerımızde kıbte ve [odostan 3-5. yer yer 6kuwetır>desa- atte 10-21 denız mılı ruzla esacak. Van Göfcj nde hava çok Duludu ve ya$murfu gaçecek." Yağmuriu Bulutlu Sisli IngUtere'nin KKTC'ye baskı yapıııası güç IBaştarafi 1. Sayfada yakınlarda İngiliz bankaşı ola- rak tescil edıldi. Yani bir îngiliz bankası oldu. Diğer banJca, "Kıbns Kredi Bankasf'nın ise Londra"da sadece şubesi var. Kaldı ki, Asil Nadir Davası ile ilişkiü olduğu iddiasıyla hak- kında dava açılan KKTC Mer- kez Bankasrrun, Londradaki bir İngiliz bankasındaki hesabı dondurulmak istenmış, ancak bunun için alınan ara karar da bir yıl içinde bozulmuş. he- sap serbest bırakılmışü. Dola- yısıyla KKTC bankalannın pa- ralannın dondurulması. gecerli bir yöntem sayılmıyor. KKTC'den İngiltere'ye gele- cek olan KKTC yurttaşlanna İngiltere'ye girişlerinin kısıtlan- ması da geçerli bir yöntem de- ğil. KKTC pasaportlannı İngil- tere zaten öteden beri tanımı- yordu. Bunlar sadece kimlik ye- rine geçiyordu. İngıltere'ye gi- rişte İngiliz Göçmenlık Daı- resi'nin özel formlan kullanılı- yor ve işlem bu formlar üzerin- de yapılıyordu. Kaldı ki AT dışındaki bütün ülkelerin yurt- taşlan için de aynı yöntem ge- çerli. Giriş sorun değil Pasaport sadece kımlık olarak kuilanılmakta, bütün göçmenlik ve giriş işlemleri. Göcmenhk Dairesi'nin özel formlannda yapılmakta. pasa- porta sadece giriş damgası vu- rulmaktadır KKTC \-urttasla- nnın bir kısmı Türk pasaportu- na. bir kısmı da hem Türk hem İngiliz pasaportuna sahip. Ya- sal yollardan, gerekli vizelerle İngiltere'ye gelen yolculann ül- keye alınmaması diye bir du- rum da söz konusu değil. İngiltere'nin KKTC'ye eko- nomik ambargo kapsamında en etkili girişimi, KKTC'den yapılan narencı\e ithalatını kıs- mak olabilir. İngiltere'deki Rum Narenciye Ithalatcılan Birliği'nın İngiliz Ticaret Ba- kanlığı aleyhinde bu konuda açtığı bir de dava var. Ancak dava sonuçlanmadı. KKTC le- hine yapılan savunma, Kıbns'- ın ATile 1972"deyaptığı Ortak- bk Anlaşmasrnın 5. maddesine dayandınldı. Bu maddeye göre Kıbns'ta toplumlar ve şirketler arasında ticari aynm yapılama- yacagı behrtiliyor. Kİbns Rum Yönetirru lıderi Klerides'ın Londra'ya geçen ay yaptığı zi- yaret sırasında da KKTC'den ingiltere'ye yapılan ithalat gün- Jeme getınlmişti. Ancak Rum Yönetımi lehine bir ilerleme sağlanamamıştı. Ingiltere'nin, Asil Nadir'in iadesi için esas Türkiye'ye baskı yapabileceği ve hele Asil Nadir Türkiye'ye gidecek olursa. o za- man Türkiye"yi protesto bıle et- mesinin beklenmesi gerektiği ifade ediliyor. "Kaçışımdan kimse zarar görmevecek" Asil Nadir, İngiliz yayın ku- ruluşu BBC'ye verdiği demeçte, Polly-Peck şirketinin iflasından bu yana hiç para almamış hisse sahiplerine yakın bir gelecekte iyi haberler vermeyi umduğunu belirterek, Kıbns'a kaçışından dolayı kimsenin zarar görmeye- ceğini söyledi. Ledsky yalanladı Asil Nadir'in önceki günkü basın toplantısında kendisinin bugünkü duruma düşmesine neden olarak gösterdiği ABD'- nin Kıbns eski özel Koordina- törü Nelson Ledsky, suçlama- lan reddetü. VV'ashington muhabirimiz Fuat Kozluklu'nun telefonla sorulannı yanıtlayan Ledsky, "Onun tutuklanmasıyla hiçbir alakam yok. Neden beni suçlu- yor anlamadım. Çok saçma" dedi. Asil Nadir'i bir kezgördü- ğünü kaydeden Ledsky şunlan söyledi: "Sohbet ettik. Kıbns hakkın- da konuştuk. Sanıyorum 1989 ya da 1990 yılıydı. O zaman bi- liyorsunuz Ingiltere'deki büyük şirketinin başındaydı. Kıbns'ı konuştuk ve adada banşm sağ- lanması için kendisinin ne ya- pabileceğini sordum. Herhangi bir teklifte bulunmadım. Onun işleriyle ilgim yok." Çâlışanlarmitinglerle bahar atağma geçiyor GÜNEŞ GÜRSON ANKARA- "Sendıkal özgür- lük. grevli, toplusözleşmeli sen- dika iıakkı ve ortak çâlışanlar yasasf" konulannda ısrarlı olan kamu çabşanlan, •'emekçiyi unutan hükümet"e karşı "ba- har taaruzu"na hazırlanıyor. Hükümeti '"sorunlann üzerine yatmakla" suçlayan işçi konfe- derasyonlan, mayıs ayı sonun- da büyük illerde mitingler dü- zenleyerek, uygulamalan pro- testo edecekler. İşçi sendikalan da. çalışma yaşamındaki istik,- rarsıziığjn gidenlmesi yolunda hükümete baskı oluşturma yo- lunda girişimlere başladılar. Çahşma yaşamına ilişkin ya- sal düzenlemeler taslak düze- yinde kalırken, işçi ve memur sendikalan. hükümet progra- mında yer alan, ancak işlerlik kazanmayan "sendikal özgür- lükleri genişletme" sözünü ha- yata gecirmek için "'Alternatif Ortak Çalışanlar Yasası" ha- zırbklanna hız verdiler. Çâlı- şanlar, kaolisyon Kamu Çalı- şanlan Platformu Genel Mer- kez Yönetimi, hafta sonunda İstanbul'da yaptığı toplantıda. "Ortak Çâlışanlar Yasası Eşgü- düm Komitesi" nin çalışma- lannı değerlendirdi. Bu yıhn başında kurulan ve 28 sendika temsilcisınden oluşan komıte, bugüne kadar işçi ve memur sendikalan, bılim adamlan ve hukukçulardan çalışanlarla il- gili yasal düzenleme önerileri topladı. Önerilerin biraraya toplanmasırun ardından. me- mur sendikalan arasında ıkı yaklaşım gündeme geldi. Yak- laşımlardan bıri "Me\cut yasal düzenlemelerin reforma tabıi tutulması" şeklinde gelişirken, bir diğer öneri de. "Sendikalar Yasası. Grev ve Toplusözleşme Yasası ve Devlet Memurlan Yasası'nın tamamen kaldınl- ması ve genel 'Ortak Çâlışan- lar Yasası' çıkartılması" şeklin- de oldu. 1 Mayıs kutlamalan ve hükümete karşı izlenecek tavnn değerlendirildiği top- lantıda, sendikalann hukuk sekreterlikleri tarafından oluş- tunılacak yeni bir komısyonun. ortak çâlışanlar yasa tasansına son şekhnı vermesı karar- laşünldı. Hükümetin işlerlik kazanmayan hazırhklanna "al- ternatif bir seçenek" le karşılık verecek olan Kamu Çabşanlan Eşgüdüm Komitesi, 15-16 mayısta Ankara"da toplana- cak. Bu toplantıda yasal düzen- lemenın genel çerçevesi çızile- cek. Daha sonra oluşacak yasa taslağı hükümete "sendikalann isteğı" olarak sunulacak. Askıva aiınma iddiası Öte yandan, işçi konfederas- yonlan da. çalışma yaşamına ilişkin yasal düzenlemelerin as- kıda kalmasını. "sorunlann üzerine yatılması" olarak nite- lendiriyorlar. Türk-İş Genel Başkanı Bayram MeraJ, 12 Ey- lül'ün antidemokratik yasalan- nı ortadan kaldırma vaadiyle iktidara geldiğinı bebrterek, "Bugüne kadar bir ses çıkmadı. Bunlann yerine getirilmesi. de- mokrasinin gereği" dedi. Me- ral, Türk-İş Kamu Koordinas- yon Kurulu ile Başkanlar Ku- rulu'nun. önümüzdeki günler- de toplanarak hükümete karşı izlenecek tavn belirleyeceğini de söjledi. Hak-İş Konfederasyonu Ge- nel Başkanı Necati Çelik de, "Çabşma ve Sosyal Güvenbk Bakanlığı'nın faaUyetlerini, bu- güne kadar hükümetten istisna tutmaya dikkat gösterdik. Ba- kan. hassas olduğumuz temel konu olan iş güvencesi. işsizlik sigortası ve iş mevzuatındaki konulara parmak bastı. Ancak bakanın muhaiefetı. hüküme- tin kendisi olduğu için. bunla- nn pratik hayata yansıtılama- yacağı yönünde kuşkuluyuz. Bakanlık, çabşmalan askıva al- dı. Hükümetle beraber bakanlı- ğın da çahşma hayatına fazlaca bir şey verebileceğini düşünmü- yorum"dedi Çabşma yaşamına iüşkin sorunlann üzerine yauld»ğjm da savıman Çelik. genişletilmiş Başkanlar Kuralu toplantısı yaparak, "bahar taa- ruzu" nun takvimini oluştura- caklannı da söyledi. "Çalışma hayatı ısmacak" diyen Çelik. Adana, Bursa gibi büyük iller- de mayıs ayı sonunda bir dizi miting düzenleyecekierini de söyledi. DİSK Genel Merkezi de. ta- şeronlaşma ve özelleştirmeye ıbşkin paneller düzenlemenin yanısıra. 16 mayıs pazar günü Adana'da işten atılmalara karşı bir miting düzenleyecek. Yargıy^apara yok Aııneler ağlamasın • Baştarafi 1. Sayfada cvle- re düzenledığı operasyonlarda ölen Dev-Sol militanlannın an- neleri de Karacaahmet'te bu- lunan mezarlan ziyaret ettiler. Mezarlara çiçek bırakan anne- ler, "Annelere en güzel hediye Özgür Türkıye", "Anneler gü- nüne infazlar verdiniz". "Varsa cesaret sizde, bizden başlayınız öldürmeye" yazıb dövızler taşı- dılar. Marmara Özgür-Der'b anneler adına okunan bildiride de, "Burada ve ülkemizin her yerinde yatan evlatlanmızı an- neler gününde bir kez daha say- gıyla anıyor ve selamlıyoruz" denildi. Anneler kendi yaptık- lan helva ve kekleri dağntıktan sonra mezarbktan aynldılar. Darûlaceze'de eğlence Anneler gününde kimi anne- ler her an yanlannda olan ço- cuklanyla mutlu bir günü daha paylaşırken, kımileri de yavru- lannın kendilerini sadece bu günde hatırlamasıyla mutlu fa- kat biraz kırgındılar. Kimileriy- se anne olmanın zevkini ilk defa Anneler Günü'nde tattılar. O>sa dün anneler gününde dahi sıcak bir gülümsemeyi bu- lamayan anneler de vardı. On- lar diğer annelerden daha çok Anneler Günü görmüş ve bunun bedeb' olarak da yaşlanmışlar- dı. Dünkü minik \ av rulan artık kendi çocuklanyla anneler gü- nünü kutlarken onlar, gelmeye- ceklerini bilerek fakat umutlu gözlerle çocuklannın kapıdan girmelenni bekliyorlardı. İsimsiz annelerin >üreklerin- deki burukluğu Darülaceze'nin düzenlediği eğlence programı da. bizim kendilerine sunduğu- muz bir demet çiçek de sileme- di. Elleri çiçeğe uzanırken hoş bir gülümsemeyle bakan gözle- ri, "keşke bu çiçeği benim çocu- ğum getınniş olsaydı" diyerek buğulanıyordu. Çocuklan tara- fından bu şefkat yuvasına bıra- kıldıktan sonra bir daha aran- mayan anneler, yine de onlara kızamıyor, "ne yapsınlar işkri çok yoğun olduğundan gelemi- vorlar" diyorlardı. İşte bu isimsiz anneleri Anne- ler Günü'nde yalnız bırakma- yanlar yine kendileri gibi isim- siz babalar oldu. Kendileri için kurduklan bu küçük fakat ya- şanmışhğın getirdiği hoşgörülü sevgi dünyasında bu umutlu bakışlann ne anlama geldiğini onlardan daha iyi kim anlaya- bilirdi ki? • Baştarafi 1. Sayfada piramidını bozduğunu \e bu- nun düzelmesinin yıllar alabile- ceğini söylediğini aktardı. Aynı üye. yasa taslağının kısa sürede yasalaşmaması ha- bnde bütün yargı mensup- lanrun ayağa kalkacağını be- lirterek, "Bir çözüm buluna- cak. Yargının sorunlanna kayıtsız kalamazlar. Aksi halde yargıçlar ve savalar sokağa dö- îcülür. Herşey bizim bir işareti- mize bağb" dedi. Adalet Bakanı Seyfı Oktay da, yargıdaki rahatsızbğın bazı adbyelerde boykot eğibmine dönüşmesi olasıbğına karşı, " Hakim ve savcüanmızın, so- runlan yansıtırken yargının iş- levine. ağırlığına ters düşmeden bu çerçevede davranacaklanna inanıyorum " diyerek. boykota karşı olduğu mesajıru verdi. Oktay'ın. boykot olayının ön- lenmesı için, bir müsteşar yardımcısını görevlendirdiği, bu müsteşar yardımcısının ıller- deki başsavalan telefonla arayarak, bu tür hareketlerin yargıya zarar vereceği uyansın- da bulunduğu bildirildi. PanasonicPRINTER Küçük, Pratik, Ekonomik ! KX-P 1180 9pin, 80kolon, 192 cps 2.895.000 TL ÖZEL KAMPANYA FİYAT1 Hızh, Akıllı, Dayanıklı! 5.295.000 TL. ÖZELKAMPANYAFİYAT1 KX-P 1695 9 pin, 136 kolon, 330 cps Diğer modellerimizle ilgili kampanya fiyatlanmız), Lütfen bayılenmızden öğreninız. Kampanyamız 28 MAYIS 93'de sona erecektir.Paınsonk: Pnntcr Türiayt Genel Distributoru Umumcu, Itri So». No: 14 B«^ktai<ISTANBUL TH: 272 05 01 - 272 39 31 - 272 59 90 Fax: 267 59 80 Paıusonk Bukıpıu NoktaUn: ISTANBUl > AGENA 25« 21 74 | AKBULUT 231 32 11 | ALFA 225 02 05 1 BETECA274 79 02BBILDES241 74 23 BCAN 326 A7 06 BCOMPLSOFT 2 7 2 28 28BlSOMA<260 17 10 • HALICI 385 41 3 " B l N F O 2 7 5 07 80 • 5MART 249 68 !0B"T\M414 36 50 • ULUKOM 274 12 46 • VATA\ 247 47 02 • VILDIZ 288 10 05 • ANKARA > HAL1CI 425 83 26 • INFO 426 54 45 • METROCOM •J34 22 91 • PROKOM 425 41 b2% PROTEK 427 47 50 • IZMJR > DATA DJ/ITAL A Ş 63 29 2! • INFO 22 3! *1 • BURSA > M1NERVA55 15 00 • ADANA > NOR5AN 53 11 ISBSAMSUN > VIP32 35 1'BCAZIANTEP > VILDIZ 30 67 23 • KONYA > HALICI 32 21 33 • ANTALYA > ISOMAK 11 52 03 GÖZLEM UGUR MUMQJ • Baştarafi 1. Sayfada Konuşmacılardan biri de bu tartışmalara karşı çıkıyor. "Ne gereği var sosyalist partinin'" demeye getiriyor. Oysa, 1960'larda TİP'e girmiş, 12 Eylül'den önce de TİP'ten de solda olduğu izlenimi verilen başka "siyaset- /er'in sözcülüğünü yapmış, şimdi "o/maz"diyor. Olmaz. Çünkü şansını SHP'de deneyecek. Bir sosyalist aydn için ne büyük yılgınlık, geri dörtüş ve ne büyük bir dram! Bugün canım sıkıldı. Ne 84'üncü madde. ne sosyal de- mokrasiyesığınmış sosyalist aydınlar. Hiçbirini, hiçbirini yazmak istemedim. Ustaların ustası Abidin Dino'nun Ankara'da "Galeri Nev"deki "Bu Dünya" adını verdiği küçük tablolarından oluşan sergisine gittim. Nazım Hikmet bir şiirinde: - Sen mutluluğun resminiyapabilir misin Abidin?.. diye sormuş. Dino, yıllardır, öfkenin, sevincin, mutluluğun ve hüznün resmini yapıyor. - Suda balıklan nasıl görüp suda balıkları nasıl avlaya- bilirsem, öyle görüp öyle avlayabilirim kıvıl kıvılakan tu- valinde Abidin'in..." diye yazıyor Nazım. Abidin Dino, yıllardır Fransa'da yaşıyor. Fransa'da otu- ran bir "kültür elçimiz"olarak Avrupa'nın hemen hemen bütün başkentlerinde, Amerika'da ve Cezayir'de resim- lerini sergiliyor. - Sen el resimleri yaparsın Abidin, bizim ırgatların cte- mirci ellerini... Dino, 1930lardan bu yana çiziyor ve yazıyor. inançları resimleri gibi kalıcı, resimleri inançları gibi canlı... Tepeleme Mavinin, Deniz Kenan'nın, Varılabilir Olan'ın. Buzlar'ının, Bataklının, Denizde Duyulan Ürper- ti'nin, Deniz Kenarlan'nın, Dağ Başlan'nın, Telaş'ın, De- lidolu'luğun, Özlemler'in, Befalı Dünyalar'ın, Tanın- mayan Biri'lerinin ve Kaygılı Düşünceler'in resimleridir bunlar. Adını da koymuş: -Bu Dünya... "GaleriNev" Dino'nun resimlerini "Abidin"adh biral- bümde toplamış, Ferit Edgü de "resmin anları"n\ yaz- mış: - Resmin boyutları büyüdükçe, kendine çekmek istedi- ği kişilerin sayısı kendiliğinden artar.. diyor Edgü. Res- min boyutları küçüldükçe kendine bir kişiyi çekmeye çalışır, sonunda o kişinin resmi olur. Dino'nun küçük resimleri işte böyle. Küçük resimler, bir küçücük değil, bir kocaman dünya. Ve Dino'nun mutluluğun resmini çizen fırçasından sû- zülmüş bir renkcümbüşü içinde. - Bu dünya bir gelindir, kızıl yeşile boyanmış, kişi yeni geline bakar gibi doyamaz, demiş Yunus Emre. Abidin Dino, yarın Paris'te bir sergi açıyor. Büyük bo- yuttaki resimleri de orada "EspacePont-Neuf"te sergile- necek. Paris'teki büyükelçimiz bu sergiye gider mi? Ya da bir çiçek olsun gönderir,mi? Bilemem... Dino'nun Ankara'daki sergisine bir tek hükümet üyesi gelmedı. Ne Başbakan, ne Kültür Bakanı. Hiçbiri, hiçbi- ri... - Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin/ Hürri- yet sözcüğünün resmini, ama yalansızını.. Dino yıllardır "uzun incebiryolda"yürüyor. Fırçası.tu- vşM, renkleriıve kalemi iledimdik... Sırplara hava harekâtı Baştarafi l. Sayfada İtalya ve Alman>a'daiu Ameri- kan üslerinde hazır bekbyorlar. Hava harekaünda Bosna'daki Sırp mevzileri başta olmak üze- re köprüler ve ikmal hatlannın hedef abnacağı öne sürüldü. ABD Dışişleri Bakanı War- ren Christopher'ın altı günlük Avrupa gezisi sırasında mütte- fık devletlerin Dışişleri Bakan- lanyla yaptığı görüşmenin so- nuçlanru Başkan Clinton'a ak- tardığj kaydedilen haberde. Christopher'ın daha sonra tele- fonla Batılı yetkililerle hareka- tın aynntılannı değerlendirdiği açıklandı. Gazete, İngiltere'nin hava saldınlanna katıbnayı kabul et- tiğini, ancak ilk saldında rol alıp abnayacağının henüz ka- rarlaştınlmadığını ifade ederek, hedeflerin bebrlendiğini ve BM'nın onayının alınması ar- dından, söz konusu saldınlann "birkaç saat içinde' başlayabile- ceğini açıkladı. Ancak hava saldınlanndan sonraki muhtemel gelişmeler konusunda halen soru işaretleri olduğu belirtilen haberde, Sırp- lann 'intikam saldınlanndan korunmak' için bölgedeki BM askerlerinin aalen gen çekilme- sinin gündemde olduğu kayde- dildi. Fransa destekliyor Gazete. BM tarafından Müs- lümanlar için oluşturulan gü- venb bölgelere herhangi bir Sırp saldınsı olduğu takdirde, bunun. planlanmış hava saldın takviminin öne abnmasına ne- den olacagını beb'rtü. The Sunday Times'a göre Washington'daki kaynaklar, "Sırplar'a karşı hava akınlan düzenlemek için artık ortamın uygun olduğunu ve bu konuda iradenin bulunduğunu" belirt- tiler. Londra'daki kaynaklar da Bosnab Sırplann hava akınlan- nı önleyebilmeleri için tek yo- lun. \'ane-Owen planını kabul etmeleri olduğunu söylediler. Gazeteye göre İngiltere ile Fransa, çekinceleri ohnalanna karşın hava akınlannı destekle- yecek. Hava akınlannın büyük bir olasıbkla BM tarafından 'gü- venli bölge" ilan edilen Saray- bosna. Repa, Gorazde, Tuzla ve Bihac kentlerini savunma amacına yönebk olacağı bildiri- liyor. Milli Savunma Bakanı Ne*- zat Ayaz, bir İngiliz gazetesinde yer alan ve Bosna- Hersek'teki Sırp mevzilerine 10 gün içinde hava operasyonu başlayacağj yolundaki haberin " doğru ol- duğunu sanmadıgını" söyledi. Ayaz. "Daha Birleşmiş Millet- ler ve ABD herhangi bir karar almadı. NATO'nun kendi başı- na karar vermesi mümkün de- ğil. Avrupa zaten meselenin üze- rinde pek sitayişkâr değil. Hep ABD'nin inisiyatifı bekleniyor. Onlar da henüz bir karar al- madı" dedi. Ayaz, operasyonda Türki- ye'deki üslerin de kullamlacağı yolundaki iddialar konusunda ise "Bulgaristan ve Yunanistan hava sahalannı kapattılar. Peki bu uçaklar, burada üslenirlerse, nereden gidecekler, nereye gi- decekler?" diye sordu. Sakatlar Haftası başhyor İstanbul Haber Servisi - Sakatlar Haftası bugün çeşitli etkınliklerle başhyor. Türkiye Ortopedik Özürlüler Federasyonu ve Türkiye Sakat- lar Derneği Genel Başkanı Şük- rü Boyraz. Sakatlar Haftası et- kinliklerini, Taksim'deki Ata- türk Anıtı'na çiçek koyduktan sonra AKM'de saat 10.30'da düzenlenecek törenle başlata- caklannı söyledi. İsıanbul'un çeşith semtlerin- de yaptıklan afışleme çalışma- lan ile desakatlann sorunlanna dikkat çekmeye çabştıklannı bebrten Boyraz, 15 mayısta Ba- kırköy özgürlük Meydanı'nda eğlenceli bir miting düzenleye- cekierini vurguladı. SHP İstanbul İl Başkanı Yüksel Çengel Sakatlar Haf- tası'nın başlaması nedeniyle bir açıklama yaptı. İş kazalan, yetersiz ve bıhnç- siz beslenmenin, eğitmisizüğın ve akraba evlibklerinin sakat- lıklara neden olduğuna rHkkat çeken Çengel, Türkiye nüfusu- nun yaklaşık yüzde onunu sa- katlann oluşturduğunu söyle- di. 7 Mayıs 1993 tarihınde, İstanbul Limanı'na kayıtlı "BÜYÜK ALTAYLAR" isımti balıkçı teknesi kaybolmuştur. Yerini bilenlerin, görenlerın en yakın polis merkezine veya aşağıdaki numaralara bizzat bildirmeleri rıca olunur. Tel: 228 11 98-228 11 93
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear