25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
29 NİSAN1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 Son çalışmalantu Istanbul, Izmir ve Ankara Vakko Sanat Galerileri'nde sergileyen Hanefi Yeter: Aknanya'nın birleşmesi birmasal gibi GÜNERYÜREKLtK 1972'de İstanbul Güzel Sa- natlar Akademisi'nde, Eyüboğ- kı'nun yanında öğrenımini ta- mamladıktan sonra Berlin'e gelen Hanefi Yeter, bir ömür- boyu bu kentte kalacağını dü- şünüyor muydu acaba? Kuşku- suz hemen hepımiz gibi o da za- manın bu denli çabuk geçece- ğıni ve bir gûn 'Berlinli ressam' oluvereceğini usunun ucundan bile geçirmiyordu. 1973-1978 arası Berlin Güzel Sanatiar Yüksekokulu, ardın- dan Berlin ıle başlayıp llm, Zü- rich, Rotterdam, Viyana, Brük- sel ve daha nice kentı dolaşan onca kişisel-karma sergiyle bu- gün artik o lam anJamıyla bir 'Berlinli ressam.' Çok kûllürlü Berlin toplumunun kök salmış, kopmaz bir parçası Hanefi Ye- ter. Uç ayn kentte üç sergi Berlin'in kültür-sanat doğur- ganlığında onun da. adı var. Türkiye'ye ise ycni yeni ayak basiyor yapıtlanyla. İlk kez 1978"de uğramıştı. Sonra 90-91 vc 92 yıllannda konuk oldu ül- kemize. Şimdi üç ayn kentte, üç değişik konuda sergileniyor re- sımleri. Gönül, hepsi bir yerde, bir bütünlük içinde sergılensın isterdi. Ama Türkiye'de tümü- nü bir arada sergileyebileceği büyüklükte bir galen bula- madı. Mecbur kaldı, son üç yılın içinde yaptığı resimlerini bölmeye. Bir süre önce Berlin'- de, bir fabrikayı andırır gör- kemli 'tamamen-busch' galeri- sinde hepsı bir arada sergilen- mişti. manya ve Abnanlar üzerine söylediklerine yer verdım. Tüm bu resimlerde ince şeritler var- dır. Bu şeritler üzerinde de Al- manya'nın birleşme olayını re- simledim. Şeritler, Berlin duva- nnı sembolize edıyor aynı za- manda. Beni bu resimlen yap- maya iten de Berlin duvannın yıkıüşı ve insanlann tekrar bir- birlerine kavuşmalanydı as- lında. Yani birleşme olayıydı beni etkileyen. Ben de bunu Al- manya tarihiyle birlikte bütün tablolanmda ise şerit halınde yansnmaya calıştım. - Bu sözünü ettiğin şerit büyük boy tablolannda soldan sağa uzanıyor ve arkada Almanya'- nm tarttıi yer alıvor. Böylece Al- manya'nın geçmişi ile bugünü arasında bir bağlanö kurmuş A amlerinde masalmısı bir anlatım bicimi vardır. Son üç yıl içinde yaptığın resimlerde de aynı an- latım biçimini göriiyoruz. Zaten bu resimierine de 'Bir Varmrş Bir Yokmuş Almanya' gibi bir masal sözö secmişsin, Almanya tarihini aniatan resimkrinde >ine bir renk zenginliği, ubio- îann her yerini kapsayan bir canlılık, dolgunluk görüyoruz. Bunu bira/ açar mısın? - Almanya üzerine yapüğun resımler dıkkat edersen bir kita- bın acılmış iki sayfası gibi iki bölümden oluşuyor. Burada da anlatıcılık bir biçim olarak kar- şımıza çıkıyor. Açılmış bir ki- tap sayfası gibi düşündüm re- simlenmi ve öyle yaptım. Geç- mişi resimle anlatmaya ça- hşüm. Bu resimlerimde yeni kamplannda tutuklulan gnıp- lara ayırmışlar. Her grubun ta- şıdığı renklı bir üçgen var. O renklı üçgenleri aldım, tablola- nma yerleştirdım, haritalann üzerine monte ettim. Bu neden- lerk kolaj zenginliği oldu. Bir de tablolanmda kolaj olarak kullandığım eski haritalann kcndi renk zenginliği var. Bu haritalann üzerine dağlar, baş- lar çizilmiş ufak yazılar yazıl- mış. Bunlar rcsımscl öğeler taşı- yor. Ben bunlann üstüne yakıl- mış, yıkılmış kentleri resimle- dım ve olayı biraz kırdım. tab- lolara resımsel değerjer ka- zandırmaya calıştım. Üzerleri- ne sözünü etuğimız ince şerit de gelınce. Almanya"nın dünü ve bugünü cözümlenmış oldu - Bir de bu kez tabiolann çok landım. Çünkü bir insan elmayı yedıği zaman cennetten kovu- luyordu. Günümüzde de insan olmanın yapısını bozuyor. Ya- kında dünyadan kovulacak de- mektir bu. Bu resimlerimde bunu vurgulamak istedim. İn- sanın cennetten kovuluşunu sembolize eden elmayı, şimdi dünyadan kovuluşuna neden olacak simgc olarak kullandım. Bu bölümde ilk kez heykellere de yer verdim. Aslında seramik heykeller. ağaçtan yontmalar vapıyordum, ama şimdiye dek bunlan hiç sergilememiştim. Çünkü heykel konusunda ken- dimi yeterli bulmuyordum. Fa- kat bu kez objelerle resimler ya- parken onlara paralel. ağaç heykeller de yaptım. Bu heykel- ler cle aldığım konulan destek- .lmanya'nın birleşmesi, dünya politikasında büyük bir değişimdi. Bu birleşmeyi Almanya tarihiyle birlikte şerit halinde yansıtmaya çahştım. Sanatçı bu resimlerinde, bir- leşen Almanya'nın. Berlin'in çok kültürlü yaşamına renk ka- tan manav tezgahlannı ve çev- reyi konu ediniyor. Ve ilk kez yıne çevreyle ilgili heykellerini de sergiliyor. Fakat tüm bu re- sim ve heykellennin ağırlığru, hiç kuşkusuz Almanya'nın bir- leşmesını irdeleyen büyük boy- da tablolan oluşturuyor. Kolajla zamanı anlattım 'Bir Varmış Bir Yokmuş Al- manya' adını verdıği bu resim- lerini sanatçı. şöyle tanıtıyor: - Bızde masallar "Bir Varmış Bir Yokmuş' diye başlar. Aslın- da Almanya'nın birleşmesi de bir masal gibi. Ya da bir uzun hıkaye. 40 yıl önce aynlmış, do- ğu ve batı gibi iki Almanya çık- mış ortaya. Ben bunun neden- lerini irdelemeye çahştım. Aca- ba Almanya niçin ikıye bölün- müştü, şimdi neden birleşti? Al- manya üzerine yaptığım resim- lerin arka fonunda bu hikaye anlaülır. Hikayeyi anlatmaya 1870-80 yıllanndan başladım. Yani endüstri devrimiyle birlik- te. Kolaj yaparak o zamanı an- latan fotoğraflar kullandım. Sonra Hitler dönemini ele aldım. O dönemin ne denli faşi- zan olduğunu verebilmek için tuvale yine kolaj halinde kur- şun askerler, yanan kıtaplar, tanklar işledım. Hitler vahşeti ve düşünceye yapılan baskıydı göstermek istediğim Bir diğer tablomda Hitler Almanyası'nın yayılmacılığını konu edindim. Burada kolaj olarak eski hari- talardan yararlandım. Bir baş- ka resmimde de sanatçılann Al- kadar bütün Almanya midesıni dış dünyalardan dolduruyor. Dolayısıyla da yabancı düş- manlığının yoğun olduğu bir memlekette şu soruyu sordur- mak istedim. Siz düşmanlık yapıyorsunuz, ama bu meyve- ler gelmese ne olacak? Sizin mi- denizi dolduran, düşman oldu- ğunuz insanlar demek istedim. Onun için de meyve kasalannın arasına insan portreleri koy- dum. Yani bu işin arkasında in- san olduğu, bu meyvelerin. seb- zelerin kendiliğjnden gelmedi- ğim, insanlar vasıtasıyla gönde- nldiğıni anlatmaya calıştım. Belli bir zevkin ûriinü İkincisi. Biçimsel olarak re- simdekı anlatım değişiklığiydi. Endüstri şehırlennde ve Ber- lin'de doğadan bize kalan ikı- üç şey var. Bir sokağın kenann- daki bir ağaç, bir gökyüzü ve bir de manav dükkanlanndaki sebze ve meyveler. Beton yığmlan arasında yaşıyonız. Bu meyve kasalan doğadan bir hediye gibi geliyor bize. Her gördüğüm manav dükkanı bir çiçekçi dükkanı gibidir. Renga- renk. Ben bunu kendi biçimiyle tuvale aktarmadan, kendi için- de taşıdığı estetik değerlerle ver- mek istedim. Çünkü o rengarenk tezgahı hazırlarkcn manavın içinden gelen estetik bir kaygusu var. Bu belli bir zevkin ürünü. O zevk hazır. Ben meyve kasasını aldım ve bunu üzerine resim ya- parak anlatımı yakalamaya çalışüm. Bu da tuval resminin dışına çıkıp kendi içinde yeni bir anlatım boyutu kazandı. İstanbul'a gjttiğim zaman he- men gözüme kıpkırmızı.tablo- lanyla balıkçı tezgahlan çar- par. İstanbula duyulan özlem Bu balıkçı tablolanndan satın aldım, aym kırmızı ile üzerlerinc balık resimlen yaptım. Bu bir anlamda tstan- bul'un nostaljik yapısına uygun oldu. tstanbul'a karşı duyulan özlemi de vurgulyor. Hanefi Yeter ile birleşrnenin tüm sanatçılara getirdıği güç- lüklerini de konuştuk. Berlin'in merkezi haline gekm ve kira fi- yatlan ^aMrcnoDnk' Takamlara ulaşan Kreuzberg'deki büyük atölyesini yakında terk etmek, daha dar olanaklar içinde bir Hanefi Yeter, son üç yüda gercekkştirdiği çahşmaianndan oluşan 'Bir Varmış Bir Yokmuş'' ve "Sırya Saygı 1 başlıklı sergfle- rinde Almanya'nın birleşmesini irdeiiyor veBerlin'in çok kültürlü yaşamına renk katan manav tezgahlannı konu ediniyor. oluyorsun. - Evet, tuvallerin üstündeki ince şerit, arkadaki gecmişle bağlantı kuruyor ve ilginç çağ- nşım yaptınyor. Bu resimlen yapmamın nedeni ise şuydu: Almanya'run birleşmesi, sadece Almanİarla ilgili bir olay değil. Dünya polilikasındakı büyük bir değişimdi bu. Öte yandan Almanlann bize bir bakış açısı van TürkJer, Türkler üzerine sanat yaparlar' gibi bir düşün- ceye sahipler. Bu kuşkusuz doğnı değil. Ben eğer Berlin'de yaşayan bir sanatçıysam, ko- nuk Türk işçileri üzerine oldu- ğu gibi yıkılan Berlin duvan, Almanya tarihi üzerine de re- simler yapabilirim. Bu da bu re- simleri yapmamda belli bir rol oynadı bıhnçaltımda. Burada yaşayan insanlarla, yam Al- manlarla duygu ve düşünceleri- mi paylaşmak istedim. - Haneifi senin öteden beri re- olan öğeler de var. Kolajı çok kullandım ilk kez. Resimlerim- deki kolajlarda metalden kücük askerler, kitaplar, fotoğ- raflar, eski haritalar var. Eski haritalann üzerine Almanya'- nın yayılmacılığını resimledim. - Boyle bir kolaj zenginligine neden gerek duydun? - Kolaj zengınliğine şundan gerek duydum: Orneğin Al- manya'nın yayılmacılığını nasıl anlatabilirdim? Bunu bir tuval üzerinde anlaımak zorunday- dım. Film yapmıyordum. Re- simli roman da yazmıyordum. Tek bir resim yapmam gereki- yordu. Uzun araştırmalar yaptım. Baktım bizim okudu- ğumuztarih kitaplannda Hitler yayılmacıhğı hariıalarla ve ok- larla gösteriliyor. Ben de bu ob- jeleri kullandım, bu anlatım bi- çimini denedim. Bir de o dö- nemde geçen sembolleri kullan- dım. O zamanki toplama büyük ebatlarda. Bunun nede- nini söyler misin? - Böyle bir konuya girdiğim zaman nasıl yapayım diye dü- şündüm. İki yıldan fazla zama- nımı aldı bu resimler. Bu konu küçük tuvallerde anlatılacak gi- bi değil dedım ve izleyici koca- man büyük tuvaller üzennde Almanya'nın tarihini 'okusun- lar' istedim. - Bu Almanya'nn gecmişini ve bugününü irdeleyen 'Bir N'armış Bir Yokmuş Almanya' adı altt- nda bir aray a getirdiği tablolarn Ankara'da Vakko Sanat Galeri- st'nde sergüenecek. Ardından tzmir'de açılacak serginde •Suya Saygı' adlı çe>reyi konu edinen resimlerinle sanatseverle- rin karşısına çıkacaksın. Bu re- simlerini biraz anlatır mısın? - Bunlar çevre kirlenmesıyle ilgili olarak yaptığım resımler. Bu dizi resimler için Almanya'- da 'Elma Çürüdü' başlığını İcul- T icdi. - tzmir'den sonra tstanbuTda da manav tezgahlannı, balıkçı taUolanm konu edinen bir ser- gin açılacak. 'Tazesi Burda' adını verdiğin bu sergini aniatır nustn biraz? - Almanya'nın bırleşmesiyle ilgili rcsimlcri yaparken bir de bunun paralclinde yürüttüğüm bir başka çalışma vardı. O da ilk kez obje olayı resmime gin- yordu benim. Ve bunlar meyve kasalannı yaptığım resimlerdi. Yani şehir natürmortlan diye- hm bunlara. Neden meyve İca- salanna resim yaptım? Böyle bir sergi hazırladım? Bunun birkaç nedeni var. Birinci nedeni Alman toplu- luğu. eksport ve import toplu- luğu. Endüstn ihraç ettiği ka- dar bütün dünyadan zıraat ürünleri ithal ediyor. Kahvesin- den. çayından, muzundan tu- tun. domatesinden, salataüğına .ürkiye'de sergiaçmak kişisel çabalarla çok zor. Kültür Bakanlığının desteğinin olması şart.Ulaşım sorunu çözümlenseçok rahatlayacağız. başka yerde çalışmak zorunda. Sonra birleşmeyle birlikte eko- nomısı daralan Almanya'da re- sim satmak artık eskısı kadar kolay olmuyor. Böylesine güç koşullar altında bir de Türkive'de sergi açmak hiç de kolay değil Hanefi Yeter için... - Türkiye'de böyle bir sergi açmak kişisel çabalarla çok güç. Bu tür sanatsal etkinlikler- dc Kültür BakanhğYnın deste- ğinin olması şart. Bu tür sergilenn açılmasını ne Almanlar. ne de Türkler karşıhyor. Büyük bir yük altı- ndayız. Sergilerin en azından transport sorunu karşılansa çok büyük bir rahatlığa kavu- şacağız. Almanya'da bir kültür ataşe- lıği yok. 20 yıldır burada yaşı- yorum daha bir Türk kültür ataşesi ile karşılaşmadım. Bu kimin ayıbıdır bilemiyorum. I d.ŞÜ.1 Vy^cliil l C b l l I l S C l ğ l b l • KÜTAHYA (AA) - Ressam Yaşar Çallı, Kütahya Belediye Kültür SarayTndaTesım sergisi açtı Kütahya Valiliğı ile İl Kültür Madürlüğü'nün, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamalan çerçevesinde düzenledıklen sergide, sanatçının insan ve doğa konulu 35 yağlıboya tablosuyeraüyor. Tabiolann 12 milyon lira ile 37 milyon lira arasmd^saüşa sunulduğu sergi 30 nisana dek gezilebilecek. Samsun'da reskn sergisi •ŞAMSUN (AA) -Ressam Güngör Arıbal, 27. kişisel resim sergısıni Samsun'da açtu Akbank Samsun Sanat Galerisi'nde açılan sergi 21 mayısa kadar gezilebilecek. 1979-91 yıllan arasında Ressamlar Derneği başkanlığı yapan Güngör Anbal.bugünekadsr açtığı 26 kişısel resun sergjsinin yani sira, lOO'ü aşkın karma sergıye katıldı. Sanatçının, yurtiçi veyurtdışmda birçokresmi ve özel koleksiyonlarda yapıtlan bulunuyor. Halkoyunlan yanşması •ŞANLIURFA(AA)-Şanlıurfa'dadüzenlenen gençlik merkczlen halkoyunlan yarişmasında, Adjyaman ve Bingöl ekipleri birinci oldu. Şanüurfa Kapalı Spor Salonu'nda yapılan yanşmaya. Adıyaman, Adana, Hatay, Gaziantep, Bıtlis, Bingöl,Siırt, Mardın halk oyunlan ekipleri katıldı. Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'nce düzenlenen ve iki kategoride gerçekleştınlen yanşmada derece alan ekiplere ödüUerini Vali Ziyacddin Akbulut ile Belediye Başkanı Uğur Esat Akgöl vcrdi. Yanşmada birinci olan Adıyaman ve Bingöl halkoyunlan ekipleri. 30 Mayıs 1993 tarihindeKonya'dayapılacakTürkiye Şampiyonası'na katılacak. Alman sanatçının sergisi •'':% • ANKARA (UBA)-Alman sanatçı Jochen Prohl Berlin'de yaptığı suluboya çalışmalannı Ankara'da Alman K ültür Merkezi'nde sergıleyecek. Çalışmalannı, 'Kazı' adıyla sergilcyecek olan Prohl, 1958"de Lubeckt'te doğdu. 1967-74 yıllan arasında İstanbul'da yaşadı, 1978-80'de Berlin Teknik Üniversitesı'nde Alman Dili ve Edebıyaü Bölümü'nde okudu. 1982-88 arasında da Berlin Güzel SanatlarYüksekokulu'ndacğitıminedcvametti. Halen Berlin'de yaşayan ve çalışmalannı sürdüren Prohl. ilk kişisel sergisini 1990'da Galeri Scanart'ta açtı. Bunu 199l'de Sovyet Bilim ve Kültür Merkezi. 1992'de Efes Müzesı, 1993te Galeri Fantom'daki kişisel sergiler izledi. Sanatçı, 1984-93'te Berlinli Sanatçılar Sergisi'ne, 1984'te Kunstquartier Berlin, 1986'daQuergaJen Berlin. 1991'de Wesbadenn Sanat Evı, Kleistpark Sanat Evi Kornerpark Galerisi ve 1992'dc Galen Scanart'taki karma sergilere de katıldı. Prohl'un eserleri 5-22 mayis arasında Alman Kültür Merkezi'nde sergilenecek., Trabzon'da üç fılm, üç oyun • TRABZON (AA) -Trabzonlu sanatseverler, bu hafta üç fılm ve üç tıyatro oyununu izleyebilecekler. Trabzon Devlet Tiyatrosu Büyük Sahne'de bugün YıimazOnay'ın yazdığı ve Seda Yıldız'ın yönettığı 'Şarkılanmız Ölmesin' adlı çocuk oyununu. 29-30 nısanda ise Sean O'Casey'in yazdığı ve Kartal Tibet'in yönetmenlığıni yaptığı Sılahşörün Gölgesi' adh oy unu sahneleyecek. Hüseyin Kazaz Oda Tiyatrosu Sahnesi'nde ise 27-28 nisan tanhlerinde Athol Fngard'ın *Ada' adb oyunu izlenebilecek. Oyunun yönetmenliğjni A.Erskı Yener yapıyor. Trabzon Belediyesi'nin düzenlediği Sınema Günleri'nde. bugünden 1 mayısa dek 'Tendeki Tuz' adlı fılm gösterime gırecek. Filmin başrollenni Greta Scacchi ile Vincent D'Onafrio paylaşıyor. Arcata Stuttgart Oda Orkestrası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Alman Hükümeti, Sevda Cenap And Müzik Vakfı ve Gazi Üniversitesi'nin katkılanyia " Arcata Stuttgart Oda Orkestrası", Uluslararası Ankara M üzik Festivali çerçevesinde iki konser verecek. Konserlerden ilki bugün saat 20.30' Milli Eğitim Bakanhğı Şura Salonu'nda ikincisi ise, yann saat 16.00'da Gazi Konser Salonu'nda düzenlenecek. Orkestra bu konserinde, A. Darmar, S. Prokofiev ve P.İ. Çaykovski'nin eserlerini seslendirecek. Yayh calgılarçalan 19 gençten oluşan Arcata Stu ttgart Oda Orkestrası 1984 yıhndakuruldu. Kurubnasımnaojlından turnelereçıkan grup Almanya içi konserlerinin yanısıra, Portekiz, Isveç, Ispanya, Amerika Afrika ve Avusturya'da verdiği konserlerinde büyük beğenı topladı. Orkestrayı oluşturan genç müzisyenlerin, oda müzığinin inceliklerini orkestra bünyesinde uygulamayı amaçladıklan ve çok özel bir anlatım biçimi geliştirerek ün yaptıklan belirtiliyor. Patrick Strup'un yönetiminde çalışmalannı sürdüren orkestrada, Tuncay Yılmaz adında bir Türk müzisyeni de solist olarak çahşıyor. 1966 yılında tzmir'de doğan Yılmaz, Ankara Devlet Konservatuvan'ndan mezun olduktan sonra. Alman Hükümeti'nin "DAAD" bursuyla Almanya'ya gitti. Burada ünlü hocalar ile çalışma olanağı bulan Yılmaz, solistlik dalındaki eğitimini'" üstün başan " ödülü alarak tamamladı ve " yoromculuk" sınıfma kabul edildi. Ali İsmail Türemen'in resim sergisi 5 mayısa dek Nadya Sanat Galerisi'nde Mavi bir penceredenbakıyor yaşama Ali İsmail Türemen,figüreçok önern veriyor, "İnsansız bir resim düşiincmiyorum" diyor. FERİHA BÜ\tfKÜNAL "tnsanstz bir resim düşüne- miyorum. Bir doğa resmi y a da fo- toğrafuu bile insansız düşunemem. Mutlaka birfigûrübir yerc yerleş- tirnıek tstiyonım " diyerek 1970'- den günümüze açtığı tüm sergfle- rinde fıgûrle içiçedir AK İsmail Türemen'in resimlen. Yesjlköy'deki Nadya Sanat Galerisi, sahiplerimn özenle koru- duğu ikinci derece tarihi ahsap yapmın iki kat için mekanınuı tümü sergilere aynlmış Türemen'in tu- val re özgün baskı resimlerinin önünde durup sanatçı tarafından oluştunaniuş eylemi düşiinüyo nım! İlk sergilerinde mezar taşlanna lı olarak gerçekleşen izlenim- ler, taşiann gölgekrinde resimsel olaylan çözdû ve giderek figûrleş- ti. Yüzeyde yeni yüzeyler var etti. Tuval ya da nıtkuyla bağlı oMuğu gravürlerinde koyduğu her çizginin, her rengin, her noktanm besabmı »erircesine titizlendi. Zengin dokular ekfc etti. Konu renk otanca da ısrarla sanki ya- şama mavi bir pencereden bakı- yormuşcasHuı "mavi^i seçti. Ge- rek buiunduğo kentlerde, gerek doğada, insanda, ağaçta, taşta ya- kaladığı misttsizmin sembolü o(du mavi. Ancak rengin çekiciliğine deseni katarak resmin temei ku- railarını da bir araya getirdi. Mito- lojik tanrılan aramsataıı flgürie- rin, desenden renklere döoüşmüş çok sayıda resmini yaptı. Kompo- ab>yon içinde giiç >e hacün duygu- lanm önemsediğifigüriiçeşitfi açı- lardan çizdi, boyadı. Türemen'in kurduğu resunsel kompozisyonlara dikkatie baktiğımda kendi koyduğu kural- lardan ödün >eımediğini de gör- düm. Ana tema daima fîgür ya da onun bölümlerini içerir. iki koca- man ayağm iri parmaklanndan, büyük ellerin bedenle kaynaşması- ndan ve bu göranümlerde ritizlikle konman renk skalasmdan etkile- nhim. Tannsal fîgârü resimde ta- mamlayan çizgilerin zaman za- man düz ve diagonal kare bicimk- rini sanatçıdan figüre düşünsel göndennelermiş diye de düşünü- rüm. Aslında soyut bir anlatunın izleykisini düşündürmesi de ge- rekiniyor mu? Ben de TûrenKttln yeni resimlerini bu düşünceierle iz- tiyorum. Düş gibi... "Gökkrde midir? Aralık kalan yağmunımla" diye adlandırdığı gravüründe güçlü ftgürön üzerin- den sıcak renklerden oluşan kare- ler figürün içtne girerek şiirsel bir bütünlük yaratıyor. Adı "İnilir bir dizinin geleceğine", bu kez ufak kareler binbir renk skalasında mavi bedenin aynnhsı ûzerini kapby-orlar. ^ ine bir diş gibi... BR- mavi avuç, sağlam, sert, dinamik; yanında yine Türemen'in kareieri. ..bedeni tamamlayan renk, biçim ve armoni içinde. Özgün baskı tckmkleri sanat- çmın ozveriK çaltşmalanyla mal- zemeyi zorlayan tadlara ulaşır. Zenghı doku ve renk coşkusunu A. İsmail Türemen'in sanat unlayışı içinde kuilandığınL, ısrarla işiediği tenMİarmda görüriiz. Tuval üzeri- ne akrflik son çaltşmasında ise bu- güne değin vazgeçemediği paletin- de yeni bir rengi, siyahın hakim ol- duğu koyu lekeyi figürie tamamu-
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear