22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 21 NİSAN1993ÇARŞAMBA 16 HABERLERIN DE VAMI GIJNCEL CCNEYT ARCAYÜREK SonSilah Meclıs'in gınş kapıs»ndaki büyük salonda katafalkın önünden insanlar geçiyor. Genel Kurul'un iki yanındaki toplant salonlannda, si- yaset konuşuluyor, siyaset pazarlanıyor. Doga kurailan işliyor. Gözler, Başbakan Demirel'in üzerinde. Cafcaflı adıyla "medya", bizim dilimizdeki klasik ta- nımlamayla basın, daha doğrusu tırajlı üç gazete işi bi- brmış, cumhurbaşkanını seçmiş, bir başbakan arıyor. önceki gece geç vakit basın çevrelerinde uç böyyük- lerin manşetlerinj içeren bilgiler dolaşmaya, DYP lideri- nin Çankaya'ya çıkacağına kesın gözüyte bakan haber- ter akmaya başlayınca, Demırel'i aradık. Soru gayet basitti: "Basına, aday olacağınızı söyfeJi- niz mi?" "Hayır," diye yalanladı Demirel. Gazete sorum- lularıyla hemen her gün konuşan Demirel, "Aday deği- //m'demedıği ıçin basının "böyle yaptığını" belirliyor, ama ilginç bir ek yapmaktan da kendini alamıyordu: "Ben niye diyeyim aday değilim diye?" Elbette, "zarnanı gelince duşünecek"\x; ancak her ga- zeteciyle görüşürken kesin bir dille adaylığı reddetme- mesi İcirrıi nedenlerin eşiiğinde ciddi çağrışımlar yapı- yor. Dernirel'le buluştuğu öğte yemeğinde cumhurbas- kanlığını uzun uzadıya konuşan bir meslektaşımız göz- lemlerini şöyle sıralıyor: "Evet, kesinkes adayım' demiyor ama, tavırları, ko- nuşma biçimi Çankaya'ya çıkmayı istediğini gösteriyor. Bir de doğa şartları, yani yaşı artık önümuzdeki genel seçimli zorlu mucadelelere girmeye elverişli değil." İlginç bir gözlem, ilginç bir yorum. Ne çare, 182 üyeli DYP'ninDemırel'ı ılk ıkı turdan vazgeçtik, 226yı bularak üçüncü turda seçtirmesı olasılığı ne kadar gerçekçi? Kuliste pek çok DYP'linin, hatta gazetecilerin karşı tez olarak öne sürdükleri öğe, yıne anayasadan kaynaklanı- yor. Meclis, üçüncü turda salt çoğunluğu simgeleyen 226'yı iki adaydan biri üzerinde toplayamazsa... Son si- lah gürtdeme girecek. Bugünkü aşamada partilerin ve milletvekillerinin kor- kulu düşü gerçekleşecek. Seçime gidilecek! Dayanaklar Günün koşullarında pek çok milletvekilinin genel seçi- mi göze alamayacağı varsayılıyor. "Ilk iki turda direnen- lerin bu nedenle üçüncü turda Demirel'e oy vererek 'kurtuluşu seçmeleri' doğalolur, "diyenlere rastlanıyor. Koalisyon oriağı SHP, Demirel'in en büyük destekçisi olabilır, ama olmayabilir de. Demirel'in cumhurbaşkan- lığına sıcak baktığı söyienen ortak partinin, haklı bir kay- gısı var. Demirel sonrası hukumet ne olacak? Işin özü şu ki SHP, guvence arıyor, Demirel'den güvence bekliyor. Dünkü çelışkili haberleri anımsattığımda Erdal Inönü, "Basında çıkanların özel fikirler dışında hiçbir dayanağı yok" dedi. Demirel'e destek verip vermeyeceklerini ise "Daha henüz oraya gelmedik. Gazeteter önceden yazt- yorlar, gulüp geçiyoruz" diye karşıladı. Demirel ıse kendı grubundaki kısa konuşmasında "By-pass yasaları ne oia ki?" dedirtecek btçımde bir gi- riş yaptı Sekizinci Cumhurbaşkanı'yla "devietin hiçbir ışıni aksatmadan yürüttuklenni" söyledi. Ne çare, şimdi "sorunu" konuşuyordu. O da "devlette devamlılığm ge- reğiydı; kardeşine, biraderine saygısızlık değildi." İki önemli ipucu verdi: Cumhurbaşkaru seçimiyle istik- rar bozulmamalıydı. Zihinterin baskı altarta girmesi söz konusu olamazdı. Inönü. bize, 24 nisan cumartesinden önce konuşama- yacağını, gorüş bildirmeyeceğini söylerken; Demirel, grubuna 23 nısan cuma günü "cumhurbaşkanı sorunun- da goruşlerinı anlatacağı" bir topJantı önerdi, Ya ANAP? Kimi milletvekilleri Demirel'in seçilebilece- ğini söyleyerek destek verir gibi davranırken, kimileri taş gibi, Demirel'e karşı çıkıyor Mesut Yılmaz ise önce Demirel'in izleyeceği politikayı açıklamasından yana. Sonra karar aşamasma gelmeyi planlıyor. Ana muhalefet olarak galiba doğruyu kuilanjyor. HAVADURUMU TÜRKİYE'DE DÜNYAOA B22' 12 , M«»on)mı Gwm Mftdûrlüarı nd»n w n bttgıy» 9in. yurdun km»y * dofrı ı eanpk ym yer p * b^uttu. K ı o d M Iç AMdotaı'mn kunydofrau. kMu «• aç* gaçacafc. Yaftalar yafrnjr yw»« aajana*. mı'ıa •; Iratırtan a* OoOu Anadolu nuı kuMinnd* yülMkMrd* karta karıa* y^mur «• kar «aldnd* OMCML M»» «cafcfcGı yınkn kuz«y » doflu kauı*- m«»»aıalacak. 6Mu yanard* «n*nık bir d^sidiı aknayacak. Rüzg* kut«y v» lardn MM an a n ona kiMvaa*. yaj^ aModa y«r y« kuvMHı ounk Van GM'aıta kaM. «ok BuMtı »a aa|aaak yat^fe gacaoak. Yağmurfcı Sisti Rektör seçiminde YOK devre dışı • Bakanlar Kurulu'nda kabul edilen Yükseköğretim Yasa Tasansı'na son şekli verikii. Üniversite rektörü, ûniversitelerin seçeceğj 2 aday arasından cumhurbaşkanınca atanacak. YÖK'ûn denetim yetkisi elinden alınıyor. AYŞESAYIN ANKARA - Bakanlar Ku- rulu'nda kabul edilen Yükse- köğreüm Yasa Tasansı, rektör seçimlerinde YÖK'ûn devre dı- şı bırakılmasını öngörüyor. Tasan ik YÖK'ûn üniversiteler üzenndeki "denetim" yetkisi de elinden aünıyor. Tasannın geçıcı 3. maddesi de halen görevi başında bulu- nan rektörler ile Yükseköğre- tim Kurulu Başkanı ve üyeleri- nin görev sürelerinin sona ere- rek. seçımknrun yenilenroesini hükme bağhyor. YÖK'ûn, "Yükseköğretimin uzun vadeli planlamasıru yapan, bu plan kapsamındaki uygulamalan denetleyen ve yûkseköğretim kurumian arasında koordınas- yonu sağlayan 'özerk' bir kurul olduğu" belırulen tasanda, YÖK'ûn, cumhurbaşkanı kon- tenjanından 2, Bakanlar Ku- ruiu'ndan 4, Milli Eğıüm Ba- kanhğı'ndan 2, Genelkurmay Başkaniığı'ndan 1, Ünjversıte- lerarası Kurul'dan seçilen 4 üyeden oluşacağı hükme bağla- nıyor. Tasan yasalaşüğı takdir- de, YÖK Başkanı da YÖK Genel Kurul üyelen içinden, genel kurulca seyTİecek. YÖK'e bağlı organkr ise YÖK Baş- kanlığı, Genel Kurul ve Yûrüt- me Kurulu olarak belirlendi. Tasanmn, rektör seçimkriyle ilgıli 13. maddesi şöyle: "Rektör, üniversite ve yûk- sek teknoloji enstitûsûnûn kad- rolu öğretim üyeleri ve bunlann beşte bin oranında dığer ögre- tım elemanlan ile öğrencı kon- seylerince her fakülteden belir- lenecek bir öğrenci tarafından seçilecek 2 profesör adaydan 4 yıl için Cumhurbaşkanj'nca aıanır. Rektör seçırni ile ilgili usul ve esaslarla seçime katıla- cak dığer öğretim elemanlan- run tespıti senatoca çıkanlacak bir yönetmehkle belirlenır. Sü- resı ıçınde aday beürlenmediği takdirde, adaylar üniversite se- natosunca beiırlenir. Süresi so- na eren rektör, aynı yöntemle yeruden seçilip atanabilir. An- cak 2 dönemden fazla rektör- lûk yapüamaz. Bünyesinde kadrolu olarak toplam 10 pro- fesör ve docent bulurunayan üniversite ve yûksek teknoloji enstıtüsü ile yenı kurulan üni- versite ve yüksek teknoloji ens- titülerinin rektör adaylan YÖK tarafından belirlenecek üniversite senatosu tarafından seçilır." Yeni tasanyla birlikte ilk kez ögrenciler rektör seçimlerinde oy hakiuna sahip olacak. Tasa- nnın geçıcı 1. maddesine göre, YÖK başkanı ve üyleri ile halen görevde bulunanrektör,dekan, bölüm başkanlanmn seçimleri, yasanın yürüriüğe girmesını ız- leyen ay içınde gerçekleşürik- cek ve seçüenkr, atanmalannı izleyen ayın sonunda göreve başlavacaklar. Tasannın hakn gorevleri başında olan YÖK başkaoı ve üyelen ikrektör.de- kan, müdür ve bölüm başkan- lanmn görevlennın sona erme- sini öngoren geçıci 2. maddesi deşöyk: "Bu kanunun yayımı tarihin- de, görevi başında bulunan yükseköğretim üst kuruluşlan başkanlan ve üyeleri ik rektör, dekan, müdür ve bölüm baş- kanlanmn gorevleri yeni seçim ve atamalan izleyen ayın so- nunda biter." Hayaliihracatraporutamamlandı NURSUNEREL ANKARA - TBMM Hayali İhracau tnceleme Komisyonu, 1 yıldır sürdürdüğü çahşmalan tamamlayarak raporunu hazır- ladı. Ekkn ık birlikte 3 bın say- fayı bulan rapor, meseknın so- ruşturuhnası için TBMM'de bir "soruşturma komisyonu" oluşturulniasını istiyor. Giriş, taribce ve sonuç bölümlerinden oluşan raporda, tarihce bölü- mûnde Yakya Deaird'in "ha- yali mobtlys ıhracatr"-olayına da yer venldiğı, Turgut özal'ın da başbakanlığ) sırasında ya- yımladığı genelgc ile "bürokra- side hayali ıhracatçUann kol- lanmasına yol açmakla" suc- landığı öğrenildi. TBMM Hayali İhracau İnce- leme Komisyonu Başkanı Mahnut öztikrk, Cumhuriyet- in sorulannı yanıtlarken, "Ra.- poru tesJım ettıkten sonra rahat bir nefes alacağun. Artık bun- dan sonrası TBMM'nin bilcce- ği iştir" dedi. Raporu hazırlama aşamasın- da üzerine çok gelındiğjnı, ken- disine adela kan kusturulduğu- nu ifade eden Mahmut öztürk, "Hayah ihracatcılara ödenen paralar geri ahnabılır mıT' so- rumuza, "Alan raa veren razı, veren ise devlet. O gün bu işkn yapanlar, şu anda devkün en üst noktalannda. Paralar ise ya villalarda, ya metreskrin kolla- nnda-boynunda, ya da İsvıçre'- de" diye konuştu. Mahmut öztürk, raporu ha- zırlarken hiç kimseyi şahsen he- def almadığuu da vurgulaya- rak, "Bizim görevımiz sislemı ortaya koyraaktı, bumı belge- lerk kanıüayarak yaptık. Vk- danunız rahat" dedi. Öztürk'ün sorulannuza ver- diği yanıtlar şöyk: - RaponiBBzu 20 aisaa Uriiu- ne kadar TBMM Başkartğı' tr°tinr ^ k Bunun ardından belki ufak tefek redaksiyonlar söz konusu olabılir Dolayısıylaengeçönü- müzdeki hafta raporu Meclis Başkanlığı'na leslim etmış olu- ruz. - Rapora» kMer IUMM tM- yor? öztürk: Biz bu raporu kimse- nin lehine veya akyhine obun diye hazırlamadık. Bu yencn paralarda tüyü bitmedık yeti- min hakkı var. Bu hak uğruna araşürma yaptık. Fevkalade denn ve detaylı bir araşürma oidu. Her şey belgekre dayan- dınhyor. Zalen belgesiz en ufak bir cümle yazsak, rezil oluruz. Bunun bilınande calışUk. - Turgut öiâl'm 17 ağustosta yayımUdığı geaielge üe hayali ihracat olayıaa devtedn gâz yıwnmwmıia etkiM aMuğyı tfa- deetmiştiau. öztürfc: Burada Sayın özal MZ. Soa durun oedir? öztürk: Rapor tamamlandı. Ekkn ık bırlıklc 3 bın sayfayı buluyor. Ben üzenndeki çalış- hedefîmiz değil. Biz sistemi or- malanmı tamamladım. Dakti- taya koymaya çalışük. Herkes zannediyor ki biz, özal'la uğ- raşmak üzere bu komisyonu kurduk. Halbuki böyk değil. lolar yazım aşamasına geçtikr. Tabii bu iş uunamlandıktan sonra, komisyon üyesı arka- ._..... , .„ daşlanma da vereceğim. Göz- Özal'ın genelgesı de hayali ıhra- den geçirecekkr. cat olayında ctkilı ohnuştu ama bu iş, hayali ihracat olayımn son sayfasıdır. - Hayali ikncatta pmma$ oMı«wu sSylcüipiz Uhokrat- larteraporda yer abyor aw? öztdrk: Merak euneyin, on- lar görevknnı hem şimdi sûr- dürürkr, hem de daha üst ma- kamlara gelirkr. Çalışma kişj- nin namusudur ama, onlann fazla Çf**ışrr ıa <ii' n fîlan yüksel- medikkri hepimızin malumu. - HayaM ikncatçriara iitm» paralar bütw hn çabsBtalana SOOUONKU geri aİMbOecek mt! öztürk: Paralan alan razı, veren razı. Verenkrhâlâdevktıe yükselmeye devam edıyorlar. Paralar ise ya villalarda, ya metreskrin kolunda, boynunda ya da İsviçre'de. İşte bu kadar. - DYPTi bazı bakaaiano, hat* U Mefanet Ali Yıkaaz'a da bu adı geçtiği içm, aaşiadı- hmrjınf tıtfuBHBiızda »•If III * IIİJ lHll » ^ j U S genıcaKier omgı ome aanaaau Oztirk: Konussan, 'çok ko- nuşuyor' dediler, sussam 'kork- tu' diyoriar. Kimseyi kolla- rnadık biz. Mecus de, bu yangı- nlan söndürecek bir ıtfaıye ara- bası HiMi Mumaıdnayetineözelkıınıl ANKARA (Cmhariyet Bâ- rosu) - Uğur Mumcu Cinayeüni İzkme Komitesı, Adalet Baka- nı Seyfi Oktay'dan, faili meçhul cinayetkr için özel bir savcüılc kurulu oluşturulmasını ve bu kurulun emrine deneyimli po- liskrden oluşan bir ekibin veril- mesını ıstedi. Uğur Mumcu Cinayeüni tz- leme Komitesi, dün saat 11.00'- de Av. Halit Çekak'in başkan- hğında toplandı Komite top- lanüsına, Av. Ceyhan Mancu, Av. M.Emın Değer, Av. Kemal Kumkıunoğlıt, Av. Veli Devecı- oğlu, Av. Ergua Gökdeaiz, Av. Reşat Kadayıfçüar, Av. Muzaf- fer Bayraktar ve Av. AtüU Coş- kun kauldı. İlk toplanudan bu- gûne kadar olan dönemdekı çahsmalar hakkında bilgi veril- di A M f f B k güne kadar uzanan aşamalany- la ilgili bilgi verdikr. Ergun Gökdenız, emniyeün bu işin üzerinde 'samımi olarak' dur- duğunu ve 'mutlaka cözüleceği- ni umduğunu' söykdı. Komite, öğkden sonra Ada- kt Bakanı Seyfi Oktay ık görii- şerek Ankara DGM Savalığı bünyesinde Uğur Mumcu ve faılj meçhul cinayetkr için özel bir savalık kurulu oluşturul- masını ve bu kurulun emrine deneyimli uzman poliskrden oluşan bir ekibin verilmcsini is- tedi. Komite aynca, İçişkri Ba- kanı İsmet Sezgin ik temas ku- rarak olayın çözülmesınin, is- tihbarata ve polis çauşmasına bağlı olarak düşünükrek, "bu- gûne kadar yapılan çaltşrnalar l h k k d Jliüi \hdi. Av. Muzaffer Bayraktar ve ve sonuçlan hakkında gizliüğiilı Av. Reşat Kadayıfçilar, basın lal etmeyecek bilgilenn alınma- özetleriyk ilgili açıklama yaptı- sım' isteyecek. Komite, üçüncü lar.Av. Emin Değer veAv. Veli toplanüsını 10 mayısta Devecioğlu, sonışturmaıun bu- yapacak. Işverengrevkarannısöktü NtVtTTOKDEMİR İZMİR - DİSK'e bağlı OLE- YİS Sendıkası anlaşmazbğa düştüğü Grand Hotel Plaza'da dün grev karannı asü. Sendika asılan grev karannın yerinden sokülmea üzennesavaüga, B61- ge Çalışma Müdürlüğü'ne ve ValiÛğe suç duyurusunda bu- lundu. Gecen yıldan bugüne dek bü- yük bunalımlar yaşanan Grand Hotel Plaza'da yetkiü olduğunu belirkyen OLEYİS dün grev karannı asü. Sendikanın Ege Bölge Temsılasi M. AB Akpt- •ar, işverenin çeşıtlı gınşımkre karşın göriişmekrde yanıtsız kaldığını Vurguladı. 117 çalı- şanın bulunduğu ve 98'inin sen- dıkalı olduğu belirulen Grand Hotel Plaza'da grev karannın asılmasında işveren temsılcileri kendılenru yetkisız olarak yo- rumladılar. Sendikanın karan asuktan sonra hazırladığı tuta- nağı ımzalamayan otel temsıka- kri, aynca karann ana gıriş kapısına defeil. bahce eirisine as- Imasını istedikr. Sendikanın "Bunu ancak mahkeme ka- ranyla yaparsınız" demesi ûzeri- ne, bir yetkılının "SJZ gıdin biz ne yapacağunızı bılıriz" sözkn üzerine M. Ali Akpınar, Noter çağınnak ıstedi. Ancak bu so- nuçsuz kaldı. Otel yetkililerinin ana gıriş kapısına asılan grev ka- rannı sökmekri üzerine kısa sü- reh sözlû tarUşma çıktı. Ancak grev karan bahce kapısına otel yöneticileri tarafından asıldı. OLEYİS'in bugüne dek yap- üğı girişimkrin sonuçsuz kaldı- ğına degınen M. Ali Akpınar, "Bu oteumizde yaşanan durum gerçekten vahımdir. öncelikk sendikayı kabul eüniyorlar. He- nüz daha ücret masasına otur- madık ama diğer görüşme ıstek- krimiz de taralıVa? kakiı. Sayın Valimiz Kathı Aktaş ara- ya girdi. Üç kez masaya oturma guişimimiz oklu. Ancak tek bir yetkili göndermedıkr. Gelenler sürekli biz yetkili değiliz dedi. Bu durumda grev karannı al- mak zonında kakük" diye ko- nuştu. Dikmener odülu Munıcu'ya Haber Mcıkezi • "Bülent Dikmener Haber ödûlü" ya- zannuz Uğur Munaı'ya venl- dı. Bu yıl 14'üncüsü gerçekkş- tirilen ödül organızasyonu- nun sonuçlannı duyuran Ödül Komitesi, yaptığı yazüı açüdamada, 24 Ocak 1993 gü- nü uğradığj alcakça saldın sonucu öldürükn yazanmız Uğur Mumcu'nun meskk ya- şamında habere yönelik araş- tırmaa gazetecilik konusunda seçkin örnekkr verdıği belir- tildi. Açtkiamada, "Komite değerkndirmesi suasında 1987 yıhnda "Örnek Gazete- cı" seçikn, 19&8'de "Haber Ödülü" kazanan Mumcu'nun basın meskginin yerine geti- rilmesi açısından büyük önem taşıyan laiklik ve demokrasi anlayışının korunması ve ge- lişünlmesi konusundaki odünsüz savaşını da gözönde bulundurmuştur" denildi. Mumcu'nun ödülü 27 Ni- san 1993 Salı günü saat 17. 00'de Gazetecikr Cemiyeti Burhan Fekk Konerans Sa- lonu'nda düzenkncek törenk verikcek. Törenden sonra ga- zetemiz yazarlanndan İfeaa Sdcuk, "Uğur Mumcu ve Gazetecilik" konulu bir ko- nuşma yapacak. Konuşma- nın ardından saat 14.00'te 27 Nisan 1979'da yaşammı yiti- ren gazetemiz yazüşkri mü- dürkrinden Bülent Dikmener Ziocirlikuyu'daki mezannda amlacak. Kanal6'nın ıııüzik yanşması fiııalleri 'Özel yas programına' rağmen yönetimin karanyla iptal edilmedi Magazin/TV Servisi- Kanal 6'nın yaklaşık iki ay önce Pa- zarola' programı içinde duyur- duğu ve 900'lü tekfonlarla başvurulan müzık vanşmasının finallen başladı. Kanal6, Cum- hurbaşkanı Turgut Özal'ın ölü- mü nedeniyk "ozei >a» progra- mına' geçmesıne karşın yurdun çeşıtli ilknnden buılerce kaulı- mın olduğu yanşmayı, yöneti- min karanyla iptal etmedi. Tûrk sanat, Tûrk halk ve Türk pop müziğı dallannda açılan yanşmaya yaklaşık 23 bın başvuru yapılmış. Bunlar- dan Türk pop müziğıne kaülan 6 bin 300 adayın telefon kayıt- lannı dinkyen Meüh Kibar, 78 finalisti belirkmiş. Pazartesı günü Kanal6 stüd- yolannda gerçekleştirikn Türk pop müzıği finali ıçın Mardin, Diyarbakır, Sıvas, Izmir, An- talya, Marmaris ve Ankara'- dan gekn adaylar. stüdyonun içinde \ e kondorlarda heyecan- lı bir bekleyiş içındeydı. Kaülım için yaş, cinsiyet ve meskk ayn- mı yapılmadığı ıçın bekkyenk- rin aday mı yoksa yanşnaacüa- nn ana babası mı olduğu anla- şümıyordu. Fınalistkn tanıma- ya başladıkça, 14-45 yaş arası ev kadını, öğrenci, memur ve iş- sizkrden oluşan genış bir kitk karşısında olduğumuzu fark et- ük. Bir gün önce üniversite sı- navına ginp hemen yola çıkan Sıvaslı 2^yno'dan, bir hafta ön- ce kaza geçirmesine karşın ya- nşmaya kaülan Okan'a kadar, işi bu denli ciddiye almalan ne- deniyk, Ceak Koray, Mdih Kibar, Coşkun Demir, Tayüu Diacer, Adem KUıc, Ali Otyam, Gamze Aydemir veMüge Oruç- kaptao'dan oluşan jürinin işi zordu. Yapüğı espriler ve yönelttiği sorularla adaylann yanı sıra stüdyoda bulunanlan da sürek- li gûldüren Cenk Koray, yanş- manın en renkli simasıydj. Adaylar mülakat, ses, fızik, dıksiyon ve yorumlanna göre değerkndirildi. Piyanoeşiiğinde kendı seçtik- leri şarkılardan birer bölüm söykyen yanşmaalann çoğun- lukla 'Sorma', 'Aynlık', 'Yazık' gibi ağır ritimli bestekri seskn- dırmekri, bir süre sonrajürinin 'Lütfen biraz daha hareketli Ziraat nıatbaasuıdagrev 1991 ve 1992 yıllannaait ücari defter ye belgekrimi kaybetüm. İlan olunur. FERİTFIRAT Askeri kimlığimi kaybettim. Hükümsuzdür. CAHİTÜSTÜNER ANKARA (Cumhuriyet Bö- rosu) - Ziraat Bankası matbaa- sında çalışan 98 ışçinin 15 ni- sanda başİatüklan grev devam ediyor. Toplu iş sözleşmesi görüşme- lerinde çoğu parasal konulara ilişkin 24 madde üzennde an- laşma sağlanamadı. Hakn matbaadaki işçıknn ortalama 1 milyon 281 bin lira net ücretk çalışüğını, giydınlmiş ortalama net ücretin ise 1 milyon 763 bin lıra olduğunu bildiren ışçıkr, en yüksek giydınlmiş net ücretin 2 milyon 196 bın lıra, en düşûk giydırilmiş ücretin de 1 milyon 152 bin lıra olduğunu belirterek ücretkrimn 1 Ocak 1993 tarihi itibanyla sektördeki diğer ka- mu işçikrinın ücretkri seviyesi- ne çıkanlmasuu istedikkrini söyledikr. Işçikrin verdiği bilgikre göre diğer kamu matbaalannda çalı- şan ışçikrin brut ortalama giy- dınlmiş ücretkn 6 milyon 964 bın lirayia 8 milyon 158 bin lıra arasında değjşıyor. İşcikr şöyk konuştular: "Biz, diğer kamu matbaala- nndaki ücret sevryesinden de vazgeçtik. Bankamız bünyesin- de çalışan garson ve bekçıknn ücretknyk eşit bir ücrete bık raayız. Geçen yıl 5 trilyon hra- nın üzerinde kar sağlayan ban- kamızın yöneticileri de takbı- mize olumlu yaklaşıyorlar. Ancak hükümeün genel ücret poliükası. bizim takbunizin gerçekkşmesine engel oluyor." şarkılar söykyebilir misiniz' uyansına neden oldu. Hatta Cenk Koray "Hızlanalım, yok- sa bize yazık olacak" demekten kendini alamadı. Jüri, ilk değerkndirmede, 78 fınalıstten en yüksek puanı alan 20 adayı belirkdi. Bu kez 20 aday bir kez daha dinkndi ve aralanndan göze ve kulağa en iyi gekn ilk 10 secüdi: Melike Uymaz, Nejat Çarkaa, Okan Akdeniz, Suavi Akkanat, İpek Koyuncu, Sinem Kılıncçete, Haluk Çeün, Akın Aksekili, Tarkan ve Nergis Şencan böy- kce Kanal6 tarafından hazırla- nacak klipkrde yer alarak Türkiye'nin yeni seskri arasına kaülacak. 14 yaşındaki Sinem Kıhncçe- te sesi, rahaüığı ve bilinçli yanıt- lanyla jüriyı oldukça etkikdi. Eğiümci ana babaıun kıa olan Sinem, 4 yıl Almanya'da yaşa- mış. Annesiyk sonuçlan bek- lerken "Çok küçük olduğum için beni sececeklerini zannet- miyorum" endişesi içerisindey- di. Ve sonuçlar açıkiandıktan sonraiyi sesın yaşının olmadığı- m da kamtladı. Doğu9 da 3binev Yort Haderieri Serria - Doğu Anadolu Bölgesı'nde Van, Hakkari, Bitks ve ilçekrinde iki gündür süren şiddetli yağış ve karlann erimesi sonucu yakla- şık 3 bin ev ve işyeri sular altın- da kaldı. Toprak kayması so- nucu 7 karayolu ulaşuna ka- panırken, Başkak'de kar ka- lınlığı 35 sanümetreyi geçti. lğ- dır'da meydana gekn fırtına nedeniyk Ahıska Türkkri'nin yerkşürildigı konutlar boşaltıl- dı. Kayseri'de ise Erciyes vc Ali dağlanna kar yagdı. GÖZLEM UĞUR MUMCU • Baftarafi 1. Sayfada adıyla bir ders okutulur Bu dersleıde, çeşıtli ulkelerde gecerli olan hukuksai sistem ve kurumıar ıncelenır. Bu bilgilere sahip olunmadan, bir ülkedeki hukuk sistemini, bir hukuk kurumunu ya da bu kurumun işieyişini ania- mak olanaksızdır. Orneğin, Ingittere'de Kıta Avrupası ulkelerde cMduğu gibi "Yazılı Anayasa " yoktur; ancak anayasal naklar gû- vence altındadır; kimi ülketerde yazılı anayasaiar vardır, ancak, hak ve özgürlükler yeterince korunamamıştir. Bu örneğe bakıp,' Ingiltere 'de yazılı anayasa yok; biz- de de böyle olsun" diye düşünmek, bizleri anayasal ge- lişmeler için rtasii yanıtbrsa, Ingiiiz hukukunun, mahke- melerin ve bu mahkemeierde görev alan yargıcların atanma biçimlerini ve yetişme koşullarını bilmeden kar- şılaştırmalar yapmak son derece sakıncalı sonuçlar do- ğurur. Kabaca özetleyelim: Ingiiiz hukukunun en gentş kaynağı, "Common Law" adı verilen yargıçlarca olusturulmuş kararlardır. Bu ba- kımdan Ingiiiz hukuku, "Yargıçlarca yaratılan hukuk" olarak adlandırılır. "Statutary Law", yani parlamentoca çıkarılan yasalar, Ingiiiz hukukunda ikinci derecede öneme sahiptir. Yazılı hukuka, bir bakıma "Common Law" ve "Eçuity" olarak bilinen Türkcemize "Hakkani- yet, adalet" gibi sözcüklerle çevrilebilecek hukuk kay- nagının boşluklarını doidurmak için başvurulur. "Equ- ity" ise Common Law mahkemelerinden çıkan kararia- nn "King's Council" yani "Danışma Kurulu'nda ince- lenmesi için yapılan başvurularla ortaya çıkan ve önce- lari rahipler, sonraları hukukçular tarafından temsil edi- len "Chanceller" olarak adlandınlıriar "Kral rahipteri" tarafından verilen kararlarla oluşmuş bir hukuk daltdır. Ingiiiz hukukunun, bu kaynaklar dışında, bizdeki tüzük ve yönetmelik çıkarmaya benzeyen ve "DelegatedLegi- silation" adıyla tanınan hukuksai düzenlemeler yapma yetkisi de kaynaklar arasında sayılabilir. Uyuşmazlıkla- rın çözümünde Roma hukuku kurallanmn uygulanmast- nı öngoren "Law Merchant", ticari örf ve adet hukuku olarak Ingılız hukuk kaynaklan arasında önemli yer alır. Gorülüyorki Ingiiiz hukuku, genellikle "Pariamentolar- ca" değii, "Yargıçlarca" oluşturulmuştur, yasalardan çok yargısal karaıiar hukuk düzenine yön vermiştir. Ingıltere'de yargıçlar, hukümet ve Kraiiçe tarafından atanırlar. Buna karşın Ingiltere, yargı bağımsızlığının en kökJü oJduğu ûlkelerden birisidir. 1701 tarıhınden bu ya- na Ingiiiz yargıçları, dûnyanın en güvenceli yargıçlandır ve bu yargıçlara ne Kraiiçe ne de değişik hükümetlenn Başbakanlan siyasal baskı yapmış değillerdir, üstelik, yüksek yargıçlar, on yılfık avukatlık yapmış hukukçular arasından secilir. Buna karşın siyasal baskı ve yönlen- dirme söz konusu olmaz. Böyle bir hukuk sisteminde sokak eylemlerine bak- mak için ayrı bir mahkemenin görevlendirilmesini, biz- deki DGM örneğıne benzetmenin hiç olanağı yoktur. DGM, yürürlükteki yargı atanmalannın dışında bir sis- tem getrmekte ve hükümetlere, bu mahkemenin yargıç- larını beiirleme olanağı tanımaktaydı ve işte bu yüzden eleştirilmekteydi. DGM yerine, kurulu ağır ceza mahkemelerinden biri- nin ya da birkaçının siyasal nnelikli davalara, bpkı döviz suçlan, bpkı basın suçlan, tıpkı ticaret davaları gibi "Uz- manlık mahkemeleri" olarak bakmaları, hukuk sistemı- ne ve yargı bağımsızlıgına uygun dûşerdi. Ama neden- se, hukuk düzenine uygun bu mahkemeler yerine DGM'nin üzerinde çok ısrarta duruldu ve duruluyor. Ingilizierin bizdeki gibi, yazılı anayasalan yok, Adalet Bakanları yok, yargtçları yürütme organtnca atanıyor, bu yargıçlar avukattar arasından seçiliyor ve buna kar- şın en güvenceli biçimde görev yapıyorlar. Sokak ey- lemleri için bir ya da birkaç mahkemenin göreviendirii- mesi için de yargı sisteminde, yargtçların atanma btçim- lerinde herhangi bir değişiklik yapılmıyor. Bu yüzden, Ingiltere'de bir ya da birkaç mahkemenin bu davalar için görevlendirilmesinde yadırganacak herhangi bir özellik görülemiyor. Ingiiiz hukukunda ve toplumunda mahkemeierin ve yargıcların tarihsel ve günce) önemlerini ve işlevierini bilmeden "Orada oidu, bizde niye olmasın"diye düşün- mek, elmalarla armutları topiamak ve elma yerine ar- mutu soyup yemek demektirf Ingiltere gibi, Fransa gibi ülkeierdeki hukuk kurumla- rıntn bazıtannı benimser görünenlere sormak isteriz: - Oralarda sınırsız düşünce özgürlüğü de var, bunu ni- ye benimsemezsiniz? Çağdaş demokrasinin formülü şu: Düşüncelere ve ya- sal örgütiere siyasal paıü, sendika ve derrtek olarak sı- nırsız özgürlük, silahlı eylemlere en ağır yaporım ve yargıya inandıncı güvence ve bağımsızlık! EKONOMIYEBAKIŞ TANER BERKSOY UBaştamfi9. Sayfada kabetkoşullannın düzenlenmesi, tüketicinin korunması, gerekli kurumların oJuşturulması bir zorunluluktur. Ter- si, bir atasözümüzün işaret ettiği "sopaları bağlayıp kö- peklerı salıverme" ortamına götürür ekonomiyi ve top- lumu. özal döneminin önemli bir özelliği bu tür bir ortam ya- ratılmış olmasıdır. Siyasal gücün kışısel tercıhlere göre kullanıldığj izJenimi veren olaylar olmuştur. Banker skandallarıyla başlayıp hayali ihracat ve ihale yolsuz- luklanna uzanan bir gelişme çizgisi izJenmiştir. Bu başıboşluğun beiki de en önemli sonucu, ciddi bir ahlak erozyonuna neden olmasıdır. özal'ın bir zihniyet devrimi yarattığını duşünenler, bu çerçeveye söz konu- su ahlak aşınmasını da katmak zorundadırlar. Geleneklerimizde öleni hayırta anmak var ölen bir devlet büyüğu ise toremız devlet büyüğüne saygıyı em- rediyor. Turgut özal, salt bu nitelikleriyle amlacak oisa hayırla ve saygıyla anmak yeterli. Ama özal bir döneme dam- gasını vurmuş, adını kazımış önemli ve özgün bir siya- set adamı. Adıyla anılan dönemi dengeli olarak değerlendirmek, sevabının yanı sıra günahını da ortaya koymak zorunda- yız. özal'ın dönüşümlerinin sonuçlarını yaşayacak oian nesillere borcumuz bu. Interstar'a valiükten (Baftarafi 18. Sayfada) belgesı iptal edilmış bir TV şirke- ünin nakkn yayınına ıan veril- mesi her türlü hukuk anlayışımı- za lcrs gelmektedir. Show TV cumanesi gününden bu yana her gün yasalann delin- diğinı belirterek İnterstar'ın nak- kn yayınına nasıl izuı venJdığı- nin hesabını soruyor. Show TV spor müdurii İlker Yasın, "Bi- zim İnterstar ik bir kavgamız yok. Biz, yasalann kimler tara- fından ve ne nedenk uygulan- madığını soruyoruz" dedi. Show TV cumartesi günkü ilk yayınında. "Bugün ıstan- bul'da hukuk hıce sayıldı. Kanunlar gasp edildı. Ve her vesileyk kanun hakimiyetinden söz eden Erol Gökberk bu se- naryoda başrolü oynadı" tümcesi ik olayı başlatü. Ve yi- ne Vali Yardımcısına değinerek şöyk dedi, "İstanbul Vali Yar- dıması Erdal Gökberk akşam stada alınmaması içm talimat verdiği İnterstar'ın bugün stada gırmesine hangı tesır alünda Lzın verdi sorusunu sordu." Valiligin bu olayda neden sus- luğunu spor kamuoyunda her- kes bırbırine soruyor. Ama yanıt vermesı gereken Valılık yetkıhk- ri suskunluk ıçınde. Bugün be- şına gün. Bakalım Valilik bu ko- nuda bir acıklama yapacak mı ? Futbol Federasyonunun yazısı- na yanıt vcreeck mi ?
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear