25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 NİSAN 1993 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER HHanetÇetin Ankara'da dupmuyor • ANKARA (ANKA)- Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, Cumhurbaşkanı Turgut Özal ıle birlıkte 4-15 nisan tarihlcri arasında Türki cumhunyetlere yapacağı geziden sonra Pakistan'da düzenlenecek 21. İslam Konferansı Dışişleri BakanlanToplantısı'na da katılacak. 25 nısanda Karaçi'de başlayacak İslam Konferansı Dışişleri Bakanlan Toplanüsı'nın açıhşkonuşmasını dönem başkaru sıfatıyla Hikmet Çetın yapacak. 8 milletvekilinin gezisi onaylanmadı • ANKARA (Cumhurivet Bürosu)- Cumhurbaşkanı Turgut ÖzaTın,Orta Asya'daki bazı ülkelere yapacağı geziye katılacak olan 8 mılİetvekiline TBMM'den onay cıkraadı. ANAP'lılar, HaJil Şıvgm ile Leyla Yemay Koseoglu'na karşı olduklan ıçin karar yeter sayısıyla engelleme yaptıklannı açıkladılar. TBMM Genel Kurulu'nda, Cumhurbaşkanı Özal'ın gezisine katılacak mılletvekillcnnin isimleri okunarak oylanna sunuldu. Salman Ka\a,Rüştü Kazm Yücelen, Levla Yeniav Köseoğlu, Mefamet Sevigen, Güneş Taner. Cafer Sadık Keseroğlu, Halil Şıvgın ve İbrahinıHalilÇelik'in isimlennın bulunduğu tezkerenin oylanması «rasında, ANAP .ıilletvekilleri, karar yeter sayısı olup olmadığının belirlenmesini istedi. Yapılan oylamada karar yeter sayıstnın otmadığı görüldü. TBMM Kanunlarve Kararlar Dairesı'nin yetkililen de, milletvekillerinin hayır oyu çıkmadığı için geziye , katılabileceklerini,ancak gezi sonrası yapılacak oylamada ret karan çıkması durumunda harcırah ödenmeyeceğini belirttiler. bacanağını savundu •ANKARA (ANKA)- Devlet Bakanı Tansu ÇiBer, "yarım kalmış tersane yatınmlan" için getirilen teşvik paketinin Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü'nün bacanağı Uğur Mengenecioghı ıçin hazırlanmadığını bildirdi. ANAP Aydın Milletvekili Yüksel Yalova'nın yaalı soru önergcsıni yanıtlayan ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Tansu Çiller, yanm kalmış tersane yaünmlanna tahsis edılecek fon kaynakb kredinin vcrilebilmesi için yatınmın "yûzde 80'inin, tamamlanmış olması, teşvik Helgesının geçcrli olması ve >mple yeni yatınm" Koşullannın arandığını bildirdi. Bu koşullarda Inönü'nün bacanağı Uğur Mengenecıoğlu'nun LJM Deruzcilik Şirketi'nin tarif edildiği iddiasının doğnı olmadığını ifade eden Tansu Çiller, kredidenUM Denizcilik Şirketi'nin de istenilen şartlan sağlaması halinde yararlanabileceğini, "Herhangi bir şirkete farklı muamele edilmesinin söz konusu olmadığını" söyledi. Delta Denizcilik açıklama yaptı İstanbul Haber Servisi- Delta Denizcilik ve Ticaret A.Ş. gazetelere ilan vererek, Devlet Bakanı Cavit Çaglar'ın hayali ıhracatla suçladığı şırkelle isım benzerliği dışında herhangi bir ilişkisinin bulunmadığını belirtti. Turgut Yrimaz, Cavit Çağlar'ın bahsettiği Delta Denizcilik A.Ş.diyebirşirketi bulunmadığını, televizyonda yayınlanan'Arena' programında hayali ihracata kanştığı öne sürülen 10 şirket arasında "Delta' ısminin "•eçtiğini gördüğünü elirtirken, Delta Denizcilik ve Ticaret A.Ş. de isim benzerliği nedeniylezor durumdakaldı. Şirketin Genel Müdürû Erdoğan Yüksel, isim benzerliği nedeniyle kendilerinin zor duruma düştüklerini belirterek, "Biz ihracat bik yapmıyoruz ki hayalisi de olsun" dedi. Deniz Ticaret Odası'na kayıüı Delta isimli beş şirket bulunuyor. Bunlardan 1987 yılında kayıtlı olan ve sahibi belli olmayan Delta Denizcilik, Taşımacılık, Turizm Sanayi ve Tic. Ltd. Şirketinin adres ve bilgilerinin yanlış olduğu öğrenildi. SHP Grup Başkanvekili, reform hükümeti olması gereken koalisyonun, parlametoya işlerlik kazandıramadığını söyledi: SHP ıııisvoıııuıagörebasarısız.... J . r*J . 3HAKKIERDEM ANKARA -Hükümet ile ilişkilerin tartışıl- dığı son grup toplantısındaki çıkışı ve Genel Başkan Erdal tnönü'ye yönelttiğı eleştiriler ile dikkatleri üzenne çeken SHP Grup Baş- kanvekili Aydın Göven Gürkan, "Sıkıntılan- nı, kırgınlığını ve öfkesini" Cumhuriyet'e anlattı. Çıkışının, genel başkanlık yanşı ilcil- gisi olmadığını bildiren Gürkan, koalisyo- nun anayasa değjşiklikleri konusunda yete- rince zorlayıa olmadığını bildinrken, Mec- lis'in gereğince çalışmaması nedeniyle TBMM Başkanı Hüsamettin Cindonık'tan başlayarak siyası parti liderleri ve hükümet üyelerini eleştirdi. Şu anda görevindcn istıfasının sözkonusu olmadığını, hükümetin daha iyi çalışması için bir süre daha çaba harcayacağını vurgu- layan Gürkan, "Bu hükümet bir büyük ye- nilenmeyi yapmakta ihmalkarlık gösterirse. çok önemli bir fırsatı yitirmış olacağız. Bc- nim sıkıntım, kırgınlığım, öflcem buradan kaynaklanıyor" diye konuştu. Gürkan'a yönelü'len sorular ve yanıllan özetle şöyle: - Gündeme getirtüğini/ sonınların yaşan- masmda SHP'de Ikfertikten kaynaklanan bir sıkmtı var mı? GÜRKAN - Bunlar benim dışımda tartı- şılması gerekh meselelerdir. Bir lider hakkın- da ortam daha yokken not vermenin bence bir anlamı yoktur. Kurultay gelir, orada parti bir bütünlük içinde her türlü sorunu gj- bi kadro sorununu da konuşur. Benim bu çıkışım, aslında ben bunu doğal eleştiri hak- kım olarak görüyorum. Erdal Bey'le uzak- tan yakından, doğrudan bir ilişkısi yoktur. Erdal Bey'e düşen sonımululuk payı vardır. Bana ve hükümete düşen sonımluluk payı da vardır. Meclıs Başkam'na düşen sonım- luluk vardır. Meclisçalışmalannı engelleme- yi adet haline gelirmış muhalefetın belli öl- Hedef geıereişkanhk değilçıkışının, genel başkanlık yanşı ile ilgisi olmadığını bildiren Gürkan, koalisyonun anayasa değişiklikleri konusunda yeterince zorlayıcı olmadığını söyledi. FfPflRTKaCtkHükümetin iyi çalışması için bir süre daha çabaıacağını vurgulayan Gürkan, "Hükümet bir büyük yenilenmeyi yapmakta ihmalkarlık gösterirse, çok önemli bir fırsat yitirilecek" dedi. çüde bir payı vardır. Ben bir sistem eleştinsi ihtiyaa duyuyorum. Bunun bir sözde genel başkanlık yanşının başlangıcı ile ilgisi yok- tur. Böyle algılanması da benı son derece ra- hatsız etmektedir. -İnönü, partinin genel başkanı olarak, koa- lisyonun aksamadan amacına yürümesi konu- sunda sorumluluğunu tam olarak yerine geti- riyor mu? GÜRKAN - Ben hükümet- grup, hükü- met-parti ve hükümet- Meclis ilişkilerinin iyi gitmediğinı defalarca sayın başbakana da sayın başbakan yardımcısma da söykdim. Yaklaşık 6 aydır koalisyon protokolündcki konulann önceliklerin belirlenmesini, zamana bağlanmasmı ve arkası- na hükümel gücü takı- larak hırsla, inançla ya- şama geçirilmesini söy- ledim. 6 aydır grup baş- kanvekilleri ile sayın Demirel ve Inönü'nün düzenli bir biçimde top- lanması bilgüendirmele- ri, bu bilgilerin gruplara aktanlması gereğinı Bakanlar artık yapacak başka hiçbirşeyleri kalmamış ise 'Hadi 1 saat de Meclis'e uğra- yahm' diyorlar. Meclis yönetimindcki arka- daşlanmiz Meclis faaliyetterine sdece kürsü- ye çıktıklan zaman katılmayı yeterli sayıyor- lar. - MecKsi çalıştınnak görevi daha çok ikti- dara dûşmez mi? GÜRKAN - Meclis'ten ka- nun çıkartmak o yönde ikna etmek elbette hükümetin görevi ama, Meclis'i çalışürmak doğrudan doğruya hükümetin görevi değil- dir. Ben parti genel başkanlığı da yaptım, eskı parti genel başkanlannı da çok iyi anım- sıyorum. Meclis onlann bütün siyasi eylem- lerinın odağı idi. Şirndi bir köşe yazanna, iki dakikalık bir TV müla- katına vcrilen önem Meclis çalışmalanna ve- rilen önemden çok daha fazla. Parlamento, sa- decc yapacak başka şeyleri olmayan sıradan milletvekillerinin kulü- büdür, ne kadar büyük politıkacı varsa, Meclis'e uğramamak ve ifade ettim. Ancak bu bir türlü yapılmıyor. daha öncmle işler yapmakla yükümlüdürler Hükümet kendi içindeki uyumdan, işbirli- ğinden son derece memnun. Dolayısıyla kendisine yabana saydıklan unsurlara pck sıcak bakmıyorlar. Siyasetemizde bir büyük yanlışlık kurumlaşmaya başladı. Parlamen- to çalışmalan devlet erkanı, parti yetkılıleri larafmdan en az öncmsenen bir çalışma biçi- mi haline getirildi. Parti genel başkanlanmı- zdan bir tanesini bile Meclis'te görmek mümkün değil. Sadece söylev verdikleri za- man Meclis'in çalışmalanna ıltifat ediyorlar. gibi bir anlayışı kabul etmek mümkün değil- dir. Böyle olunca bir reform hükümetinin ih- tiyaç duyduğu Meclis-hükümet işbirliği çalı- şamaz hale gelir. Parlamentoya hiç uğrama- yan bakanlar, Meclis yönelicikri var, parla- mentoya hiç adımını atmayan parti genel başkanlan var. - Meclis'te gerekü çoğuıduk sağlanamıyor. Siz grup yönetkisi olarak Mecfe'i çal^tor- mak içiıı yeterli cabayı harcıyor musunuz? GÜRKAN - Sağlanamaz tabii. Parti genel başkanı Meclis'e gelmeyi gereksiz bir eylem olarak gösterirse, sadece kendisinin söylev vereceği bir kürsü olarak bakarsa, o partinın milletvekillerinin Meclis çalışmalanna moti- ve etmek mümkün değildir. Sayın Meclis başkammıza da bakıyonım. O da daha bir kez Meclis çalışmalanna katılmadı. Kürsü- deki yönetimini kastetmiyonım. Kendisinin yönetmediği görüşmelere katılmadı. Millet- vekilleri ile birlikte olmak, Meclis'in önemini göstermek, Meclis başkanın da da genel baş- kanlarda da yok. Bu konuda sorumluluk or- taktır. Herkesin payı vardır. Ama biz so- rumluluğumuzun gereğini yaptığımıza ina- nıyorum. Çünkü defalarca uyardık. Koalis- yon protokolünün önemli paketleri bu tem- poyla, bu dağılmış., gevşemiş, bireyselleştiril- miş Meclis lablosu ile çıkmaz, cıkartılamaz, nitekim çıkmıyor da. - 500 gûn dolarken bu tablo karşısında hö- kümet başanlıdır denebilir mi? GÜRKAN - Başannın ölçütüne bağlı. Ben başbakanın bir tespiüne tümüyle kalıhyc- rum. Geçmiş, özellikle son dönemdeki ANAP hükümetleri ölçüt olarak alınırsa, bu hükümet ANAP hükümetlerinden daha ba- şanlıdır. Ama ben meseleye öyle bakmıyo- nım ki. Bu büyük koalisyonun iki büyük partinin tarihi buluşmasımn önemi, ANAP hükümetlerinden biraz daha iyi olmak ol- mamalıdır. Bu hükümet bir reform ve atıhm hükümeti olarak kendini tanımlayip, ka- muoyuna kabul ettirdi. Bu ödevdc giderek aşınma, yıpranma, kaçma, hevessizlik gös- terme eğilımleri görüyorum. Bu hükümet re- formlan yapamazsa başkaca bir hükümet bunlan yapamayacaktır. Bu anayasa konın- duğu sürece adına ne denirse densın ciddi bir rcform hükümeti olmak mümkün değildir. Anayasa dcğişikliği konusunda da yeterince zorlayıcı olduğumuzu sanmıyorum. Pek çok anayasa değışikliği TBMM önüne konula- bilirdi ve muhalefetin tavn beklenip belirle- nebilirdi Muhalefet zorlanabilirdi. - SHP'li bakanlann hepsinin başanlı oMu- ğu söykmbilir mi? GÜRKAN - Ben bakanla- ra not verecek bir durumda değilim. Böyle bir hevesim de yok. Nasıl bu hükümet geç- miş ANAP hükümetlerinden bence daha başanhysa, hükümetteki bakanlanmıan da bu anlamda başansmı tartışmak için bir ne- den yoktur. - Onûmüzdeki dönem için projeksiyonu- nuzda genel başkanlık var mı? GÜRKAN - Çok açık söyleyeyim, bütün bu söylentileri beni görev yapamaz duruma getirmesi açısından da son derece hoşnut- suzlukla karşıhyorum. Ben her ağnmı açtı- ğımda bu bir genel baş- kanlık mücadclesi ola- rak yorumlanacaksa, bana susma cezası gibi bir ceza kesilmiş olacak. Bunu kabul etmiyo- rum. Partinin yönetimi- nin tartışıldığı zamanlar ve organlar vardır. Bun- lann şımdi çok uzağı- ndayız. Böyle bir tartışmayı açmış değilim. Açmak niyetinde de değilim. Açılmasında da yarar görmüyorurn. Siyaseten sorumlu bir insan olarak kolisyon protokolünün hazırlanışındaki arzuyu, coşkuyu yaşama gecirmek için gayret diyorum. Bu gayret de konuşarak yapılablir. Kongrelerle parti ör- gütleriyle bütün ilişkimi kesmiş bir konum- dayım. örgütün hiçbir davetine kaülmıyo- rum. Bütün enerjimi gayreümi bakan ol- mayı da reddederek,iyi bir hükümetin oluş- ması, reform hükümetinin oluşması için har- cayan biriyim. Hiçbir örgütsel faaliyetim yok. DYP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Dülger'den, Demirel'e 500 günde eleştiriler: 500 binlik, Çiller'in500. gün ayıbı • Mehmet Dülger, Türkiye'de liderlerin doğru söyleyenleri sevmediğini dile getiren Dülger,"Beni dinlerken Süleyman Bey'in alnının kızardığını bilirim" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) -DYP Genel Başkan Yardımcı- sı Mehmet Dülger, hükümetin 500. günü yaklaşırken sert eleştiri- lerde bulundu. Türkiye'de li- derlerin doğru söyleyenleri sev- mediğini dile getiren Dülger, "Beni dinlerken Süleyman Bey'in alnının kızardığını bili- rim, oysa ben karga isem, bana bülbül diyeni atanm yanım- dan" diye konuştu. Milletvekil- lerinin sıkıntılan olduğunu. bu yüzden otunımlara katılma- dıklannı, bunu Demirel'in bu- lunduğu ortamlarda dile getir- medıklerini savunan Dülger, grup başkanvekıllerinin soruna el atmalannı istedi. Yaptığı dış temaslarda Tür- kiye'ye yönebk "olumlu" izle- nimler almadığını ifade eden Dülger. Cumhuriyet'in sorula- nnıyanıüadı: - 500. güne yaklaşüırken DYFde ve hükümette dunımu nasıi göriiyorsunuz? DÜLGER -Meselelere daha kapsamlı bakmak lazım. örne- ğin, geçenlerde Paris'teydim. Bir kitap fuanna gittim, bizim Atatürk Spor Salonu'nun iki Başbakan Demirel ve Devlet Bakanı Tansu Çiller DYPbicinde yüksek sesle eleşririliyor. buçuk misli alanda 880 lane ya- zar, kitap imzaladı. Fransa ile burada nasıl yanşacağız? Nancy'den, Grenoble'dan or- taokul, ılkokul öğrenciteri ki- tap salonuna getirilmişler. Ora- dan aldığım bir kitap var, 'Gü- nümüzde parlamentolar' diye. Bir kere bu kültürü bilmetniz lazım. Türk kamuoyunun bil- mesi lazım gelen şeyler var. Biz- de deniyor ki, 'Boş sıralara mil- let bakmak istemiyor'. İlkokul lalebesi gibi sıralan doldunıp mu çalışsınlar? İngıhz par- lamentosu 650 kişılik. ama 50 kışi ile toplanıyor, zaten en ça- hştığında yıkda 7 kanun çıkan- yor, oysa geçen akşam biz 28 tane kanun çıkardık. - Bu konulann yeterli biçimde tarbşdmadığmı mı düşünüyorsu- nuz? DÜLGER -lşte bizim dün- kü manşetler. Basınımız balık değil, kocaman bir balina yaka- ladı. (Çağlar'ın demeci) Bu, ha- ber değil. Gelin seçim kanu- nunu konuşalım, gelin parla- mentoyu konuşalım. Ekono- mik yapılanmayı konuşalım. - 500 günde ekonominin geldi- ği nokta nasd sizce? DÜLGER -Bugün bankala- nn gerçekten bir ekonoroik alet olduğuna inanıyor musunuz? Bu korkunç kârlannı nasıl an- latıyorsunuz? Bugün Türk top lumunıın yüzde 70'i ranüyedir. Süleyman Bey'in harika bir sö- zü var, Türkiye ne zaman pa- rayı sermaye haline getirirse o zaman kurtulur.' - Bu sonııtlann şu andaki hü- kümet tarafından yakın zaman- da kökten ele alınacağına dair beldentiler de yok gibi görünü- yor? DÜLGER - Bırisinin söyle- mesi lazım. Haydi ben söylemiş olayım, biri bana cevap vere- cek, haydi gelin konuşalım. - Hükümet üyeJeri ile zaman zaman bunu konuşuyor musu- nuz?. DÜLGER - Zaman zaman, ama basın bir, parti kamuoyu iki, ciddı şeylerle meşgul olmak istemiyor Çetin Attan'ın harika bir yazısı vardı, toplum değerle- re sahiptir, bu değerler her yer- de değerdir, Türkiye'de de Fransa'da da. Ama kabadayı Abdullah sadece toplulukta önemli adamdır. Biz topluluk vasfında olduğumuz için bir ta- kım kabadayı Abdullahlann hapşırması, öksürmesi fılan olay oluyor, haber oluyor. - İnsan doğası pohpohlannuı- ya çok açık galiba? DÜLGER - Türkiye'de bu böyle. Geçenlerde Paris'ten ge- lıyorum, deniz kuvvetleri ko- mutanımız, yanında hanımı vc bir kurmay yarbay, davranışla- nna hayret edersiniz. Ben komutan olsam. böyle bir adam olsa karşımda, atanm. Ben biliyorum karga ol- duğumu, bana kim bülbül di- yorsa, bana bülbül diyeni ben alanm. Hahık Übnan bana yıllarca önce söylemişti, 'Liderler doğ- nıyu hiçbir zaman sevmez.' Gerçekten hiç kimse doğruyu sevmiyor. Ben kendi genel baş- kanımın beni dinlerken alnının kızardığını biliyorum. Ben, onu kızdırmak için söylememişim- dır bunu mesela, o da bilir. Çok severim, çok sayanm, ama doğ- ruyu da söylerim. N İ S A N K U T U P H A N E M ! S A N ictor Hugo Bayburtİl Halk Kütüphanesi'nde sizi bekliyor !.. Yalnızca Victor Hugo mu? Edebiyat dünyasmın tanışmak istediğinız bütün yazarlan... Merak ettiğiniz her konuda sayısız başvuru kaynağı... Bilimsel eserier, belgeler, zengin gazete ve dergi arşivleri. T.C. Kültür Bakanlığı'nın 1057 kütüphanesinde sizi bekliyor. Kütüphanelenn bu çok zengin dünyasına kolayca ulaşmanız ıçin. T.C. Kültür Bakanlığı, geçtiğimiz yıl Türkiye genelinde açtığı 121 kutüphaneye bu yıl, 258 kütüphane daha eklemeyı hedefliyor. Yaşayan, gelişen ve özgür kütüphaneler hızla çoğalıyor. , Şimdi sizin yanıbaşınızda da bir kütüphane var... Sizi bekliyor. B u g ü n ve h e r g ü n . . . K Ü L T Ü R B A K A N l I 6 I K K Ü T Ü P H A N E M A R T N İ S A N 500. gün Kılıçlarkmından ağırağjrçekiliyor • Hükümetin 5|3O. gününden sonrası için hazırlanan siyasi partiler, bugünden itibaren sahneyeçıkıyor. Demirel, bugün Bursa mitinginde konuşacak, Yılmaz da Ankara il kongresiyle 500 gün muhalefetine başlıyor. İnönü hafta sonunda partisinin Tüzük ve Program Kurultayı'na katılacak. ANKARA (Cumhurivet Bü- rosu) - 500. günün sonuna ha- /jrlanan iktidar ve muhalefet partileri, bu hala sonunda meydanlara çıkıyorlar. Politi- kada sıcak çekişmelerin yaşa- nacağı hafta sonunda DYP gençlik komisyonlan genel ku- ruluna katılacak olan Demirel, bugün Bursa'da partisince dü- zenlenen dev mitingde konuşa- cak. 500. gün muhalefetine pa- zar günü başlayacak olan Me- sut Yıunaz da, Ankara İl Kongresi'ne kaülarak, hükü- meti eleştirecek. SHP Genel Başkanı Erdal İnönü ise, cu- martesı ve pazar günleri, SHP'nin Tüzük ve Program Kurultayı'na kaUİacakr. 500 günün bittiği tarihi 14 nisan olarak kabul eden CHP de, bu larihten sonra meydanlara çık- ma karan aldı. SHP-DYP koalisyon hükü- metinin 500. gününün sona er- mesiyle, siyaset sahnesi ısına- cak. Başbakan Demirel ve Devlet Bakanı Erdal İnönü, çeşitli toplanülara katılırken, ANAP lideri Yılmaz da, hükü- mete karşı "500 gün savaşını" 4 nisan günü Ankara İl Kong- resi'ne katılarak başlatacak. Bugün Van'da halka hitaben bir konuşma yapacak olan De- mirel, daha sonra partisince Bursa'da düzenlenen mitınge katılacak. Mitingde yapacağı konuşmada, muhalefete yanıt verecek olan Demirel, hükü- metin 500 günlük icraaüannı da anlatacak. DYP Bursa İl Örgütü tarafından düzenlenen mitinge büyük katılım olacağı belirtiliyor. Demirel, daha son- ra yurttaşlarla birükte yemek yiyecek ve Bursalı sanayici ve işadamlannın bulunacağı bir toplantıya kalılacak. Demirel 10 Ntsanda geziye çıkıyor Başbakan Demirel, 4 nisan günü DYP gençlik komisyon- lannın Ankara'da yapılacak olan genel kurulunun açılış ko- nuşmasını yapacak. Bir şenlik havasında geçmcsi amaçlanan genel kurulun, muhalefete bir yanıt niteliği taşıyacağını belir- ten DYP yöneticileri, genel ku- rulda ses sanatçılannın da konser vereceğini bildırdiler. Demirel, daha sonra 10 nisan- da başlayıp, 20 nisana kadar sürecek bir geziye çıkacak. Başbakan'ın Balıkesir, Mani- sa, İzmir, Aydın, Denizli ve Afyon'da düzenlenecek mi- tinglcrde, muhalefet partileri- ne yanıt vererek, hükümetin 500 günlük icraaüannı savu- nacak. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal Jnönü de, bu hafta sonu SHP'nin tüzük ve program kurultayına katıla- cak. Cumartesi ve pazar günle- ri Ankara'da yapılacak olan kurultayda, daha çok parti içi sorunlan gidermeye çaüşacağı belirtılen Inönü'nün, konuş- malannda hükümetin 500 gü- nünü savunan görüşlere de yer vereceği ifade edildi. Hükümet hakkında çeşitli yolsuzluk ve usulsüzlük dosya- lan haarlayan Mesut Yılmaz da, 500 günün bittiği tarih ola- rak kabul etükleri 4 nisan günü Ankara'da konuşacak. ANAP'ın Ankara İl Kongre- si'nde konuşacak olan Yılmaz, hükümete yüklenerek, vaatle- rin yerine getirilmediğini vur- gulayacak. 500 gün sonunda sert muha- lefete başlayacağmı belirten Mesut Yılmaz, hükümetteki ban bakanlar hakkındaki ıd- dialannı da onûmüzdeki hafta İstanbul'da düzenlenecek basın toplantısında açıklaya- cak. Başbakan Demirel ile aynı günde yurt gezisine çıka- cağı bildirilen Yılmaz, 10 nisan gününden itibaren Mersın ve Adıyaman'da düzenlenecek miünglerdc konuşacak. Hükümetin 500 günlük ikti- dannı cleştirmek için hazırla- nan CHP Genel Başkanı De- niz Baykal da, 14 nısandan iti- baren meydanlara çıkacak. Basın Konseyi Basınsaldırı vekısıtlama albııda İstanbul Haber Senisi- Hükümetın 500 gününü de- ğerlendiren Basın Konseyi, yaptığı açıklamada, "Basınımız, tüm tarihi bo- yunca yaşadıklanndan daha ağır saldın ve kısıtla- malar altında görev yapı- yor" dedi. Konsey tarafından Tür- kiye'deki tüm yaalı basın organlanna, 1992 yılı içinde karşılaştıklan engellemeler, mensuplannın uğradıklan saldınlar, haklannda açılan kamu davalan ve sınırla- malan saptamayı amaçla- yan anket çahşmalannın ta- mamlandığı bildırildi. Konsey Genel Sekreter Vekili ve Hukuk Danış- manı Av. Fikret tlkiz'in dört aydan beri sürdürdüğü çalışmalar sonunda ortaya çıkan rapor Basın Konseyi Temsilciler Kurulu'na su- nulacak. Rapor sonucunda kara bir tabloyla karşılaşıldığmı belirten Konsey, yaptığı açıklamada, "Oysa Başba- kan Süleyman Demirel, son olarak Ramazan Bayramı dolayısıyla yayımladığı me- sajda da 'ülkemizde basının özgür olduğunu' ileri sür- mekteydi" denildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear