22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
19 NİSAN1993 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI DÜNYADAN KISAKISA Ciııton'mKDVsi • Ekonomi Servisi- ABD'de, Clinton Prograrru'nın sağhk reformına iüşkin çalışmalannı fmanse etmek amacıyla ülke çapında Katma Değer Vergisi ya da Ulusal Saüş Vergisi uygulamasına geçilmesi tasarlanıyor. Bütçe Dairesi Genel Müdür Yardımcısı Alice Rivlin 'Sağhk reformu için gereken fonun oluşturulması amaayla yeni bir vergi şart. Bunun en büyük adayıdaKDVdedi Japotokorfcusn •Ekonomi Servisi- ATnin 'Japoto" korkusu dınrnek bilmiyor. Topluluğa ihraç edilecek Japon otomobıllerinin sırmiandınlması konusunda tiüzlenen Avrupahlar, son olarak FransaileJaponya arasında vanlan ve ATnin otomobil ve taşıyıcı ithalaünı yûzde 9.4 orarunda dûşürecek anlaşmayı da kuşkuyla karşıladılar. Kotıtotolap ttrteşiyor •EkooomiServisi- Japonya'nın vıdeo oyunlan ve eğlence programlan üreücısi Sega şirketi, Amerikan TV meraklılanna ulaşabilmek amaayla Time WamerveTCI kablolu yayın şirketleriyle birlikte bir ortak girişime hazırlanıyor. Anlaşma gerçekteşirse l5-20 dolan(yaklaşık 150-200 bin TL)veren Amerikahlar, sistemeabone olabılecekler. İşsizlik, dünyanm en yüksek dağı gibi olunca zaten başka çare de kalmamıştı Devlet babaelîni cebine attı• Ekonomik durgunluktan çıkışı sağlamak, işsizler ordusunu küçültmek için başta ABD ve Japonya olmak üzere gelişmiş ûlkelerin hükümetleri ekonomiye para pompabyor. ğiıHükümetlerin işsizli- yanı sıra çözmeleri gereken en önemli sorun: Bütçe açığı. Buiki sorununçözümü birbirine zıt önlemler • gerektiriyor. MURAT ARIN Devlet elini cebine atarak iş- stzliğe çözûm anyor. 1993 yılı- nın ekonomideki modası Key- nes. 1980'lerde yûkselişe geçen li- beralizm yerini Keynesçiliğe bı- rakıyor. Büyüyen işsiz ordusu karşısmda, gelişmiş ülkderin hükümetleri çareyi mali politi- kalarda anyor. Hükûmetlerin ekonomiye para pompalamalan tartışma- lara neden oluyor. özeUikle li- beraller Keynesçiliğe bu geri dönûşe sert eleştiriler yağdın- yorlar. Devleün ekonomide daha fazla rol üstlenmesini savunan Keynesçiler de boş durmaya- rak liberalİ2min devrinin artık kesin olarak kapandığıru söylü- yorlar. İşsizlik ve bûtçe açıkian Son on yıl içinde, gelişmiş ül- kelerde ve bazı gelişmekte olan ülketerde iddialı liberal politi- kalar izlendi. Vanlan nokta, iş- sizliğin dev rakamlara ürman- ması. bütçe açıklannın büyü- mesi oldu. Bugün 24 OECD ül- kesınde toplam işsiz sayıanın yıl sonuna kadar 34 milyona ulaşmaşı bekleniyor. Avrupa Toplıüuğu'na üye ûl- Japonya'da işsizlik degizli umut da Japonya, ekonomisira canlandırmak icin 117 milyar dolar harcayacak. Japon hükümeti, yüzde \Se inenbüyûmehızınave gizli işsizliğe çözûmû kamu yatmmlannda ve vergi indiıinüerinde anyor. Japonhükûmeti, sonmlara karşdık öteki gelişmiş ülkelere göreçok şanslı. Japonva'nın ortalama ayda 10 milyar dolar <hş ödemekr dengesi fazlası var. Üstelik bûtçe fazlası olan ender filkelerdeııbiria. Yüzde 2.4 olan işsizlik oram, vüzde 2 gülistanlıkrtuş gibigözûkûyor. Oysa büyüme hrzmın düşmesi. dünya ticaretinindandması işleri alrüst ediyor. Japon şirketkri yavaş yavaş ömür boyu iş güvencesi uygulamasını bir yana bırakıyorlar. İşsizlik oraranm düşük olmasına karşın, şirkederin içinde gizli işsizlik var. Üretimin gerilemesi üzerine Japon şirketieri çalışanlan pasif görevlerde kızağa çekiyor. Gizli işsizJerin saytsmuı 1 milyona vaklaşttğı tahmin ediliyor. Şirkerkrşimdilikbu insanlan sokağa atmıyor, ancak durgunluğun bir süre daha siirmesi halinde ABD ve Avrupa'da okluğo gibi tophı işten çıkartmalar başlayabinr. Hükümet, ekonomik paketin daha önce açıklanan ydzde 3.3lük büyüme hızını yakalamaya yeterli olacağıru belirtiyor. Ekonomiyi canlandırmaya yönelik bir program için Amerikan hükömeti de baskı yaptı. Bu nedenle, programm . içinde ithalaü arttıncı, dolayBiylaticaret açığını azaltKi önlemler de yer alıyor. Hükümetin ekonomik paketi açmasmı bekkyen Tokyo Borsası'nda Nikkei Endeksi, 011- yıl aradan sonra yeniden 20 binin üzerineçıktı. F.ndeks 1989'dan itibareninişe geçmiş ve 39binden 16bine kadar düşmüştü. Hükümetin ekonomiye müdahalesi borsanın yeniden yüksetişe geçmesme yeterü okhı. kelerde toplam işsiz sayısı 18 milyon. Almanya'da 3.5 mil- yon, Fransa ve tngütere üçeı milyon işsiz var. Liberal poliükalann özünde ekonomi içinde devletin rolü- nün küçültülmesi yer alıyordu. Avrupa ve ABD'de, temelde enflasyonu aşağıya cekmeyi amaçlayan ekonomik isükrar politikalan uygulandı. Para poütikasına uygun ola- rak kamu harcamalan kısıldı. Sosyal devletin gereği olan bire- yin koruma altına alınmasını sağlayan politikakr tarüşma- lann odağında yer akiı. zaman- la bireyi koruyucu önlemler geri plana itildi. Sosyal devlet Liberalizmden geri dönüş ol- mayacağı görüşü tamamen ha- kim oldu. Ancak yığılan sorun- lar hükümetleri bir dönüm noktasma getirdi. Zaman dev- letin küçülmesinden yana olan liberalleri haksız çıkartmıştı. Büyüyen işsızler ordusu karşı- smda sosyal devlet bir zorunlu- luk olarak geri döndü. Bugün hükûmetlerin başmda işsizliğin yanı sıra çözmeleri ge- reken önemli bir sorufı daha var: Bütçe açığı. Bü iki sorun birbirine zıt ön- lemler gerektiriyor. Hükümetler, bir yandan ver- gilerle gelirleri artünrken öte yandan harcamalara ağırlık ve- rerek ekonomilerini canlandı- rroayı amaçbyorlar. Amerika Halka işsizliği azaltma sözü vererek seçilen BU1 Clinton, li- beralizmden U dönüşü yapan ilk politikacı oldu. Beş yılhk ekonomik plan bütçe açığının 500 milyar dolar azaltılmasını hedefliyor. 250 milyar dolarlık bir tasarrufa gidilecek, vergi DTJNYA EKONOMSINE BAKIŞ ERĞÎN YİLDIZOĞLÜ LONDRÂ ; Clinton-Miyazawa görüşmesi ABD Devlet Başkanı Bill Clirrton ile Japonya Başbakanı Kiici Miyazawa geçen cuma günü Wasrıington'da butuştular. Dünya ekonomisi- nin genelleşmiş bir durgunluk yaşadığı ve bcına bağlı olarak da topyekun ve bloklar arası bir tt- caret savaşının eşiğinde gidip geldiği bir dö- nemde, dünyanın bu en büyük iki ekonomisinin Ikjerlerınin toplantısı tabii ki hayati bir öneme sahipti. Ne var ki bu iki lider oldukça farklı ve uzlaşması zor çıkarları savunmak üzere bir araya geldiler. Bu yüzden toplantdan gözle gö- rülür bir sonuç alınması beklenmiyor. Clinton toplantıda kendi önüne Japon pazar- lannı 'açmak' görevini koydu. Toplantının bu konu üzerinde yoğunlaşbğı, ama pek bir sonuç üretrnediği Clinton'ın toplantının birinci se- ansının ardından Miyazavva'ya basın men- supları önünde kelimenin tam anlamı ile bir nu- tuk atmasırvdan bellı oldu. Basın toplantısında 'Sorunların üstünü örtmeyelim. Benle Başba- kan Miyazawa arasında ne yapılrnası gerektiği konusunda haia önemli aynlıklar var" dedikten sonra Clinton, "Başbakana, Japonya'nın büyü- yen global dengesizliklerinden ve piyasalannın yeterince açık olmamasın- dan kaygı duyduğumu vur- gulamak isterim" diyerek ABD tarafının taleplerini diplomasinin dolambaçlı dıline başvurmadan itade etti. ABD yonetimine göre Japonya iç pazannı ABD mallanna açmalıydı. Daha doğrusu Japon hükûmeti iç pazanna ABD mallarının buraya daha kolay girebil- mesî için müdahale etme- liydi. Bu oldukça problemli tutumu Fınancial Tımes başmakalesi hemen tespit ederek "ABD sıkı kontrol altında tutulan Rusya eko- nomısine piyasa güçlerini sokmak isterken Japonya'- daki piyasa ekonomisinc de yeni kontroller sokmak istiyor" diye yazarak Clinton'ın dış politikada çelişkili sinyailer verdiğinden şikayet edecekti Uluslararası ticaret kuramlan tartışmalannın önemli ısimlerirvden Profesor Jagdish Bhagwa- ti'ye göre ABD'nin bu tutumu Japonya'nın dış ti- caret tazlasının korumacılıktan kaynaklandığı şekiinde ciddi bir yanılgıya dayanıyordu. Dış ti- caret dengelerinı korumacilık değil ekonomile- rin rnukayeseli verimlilikleri belirterdi. Geçmiş- te ABD hiç de korumaalık uygulamadığı halde senelerce birticaretfazlası üretebilmişti. Ûste- lik bu yanılgı bir de tatsız bir gerçekle karşı karşıyaydı. Bhagvvati'ye göre gerçekte Japon- ya pazan kapalı değildi, hatta ABD ve AT pazar- lanndan daha çok dtş ticarete açıktı. (Financial Times 16/4/93. sf.16) Gerçekten de Japonya ile ABD'nin bazı sana- yi dallanndaki üretkenlikfarklanna bakınca, bu dış ticaret fazlasına ilişkin tartışmalann ve ABD'nin inafla Japonya'ya otomobil, etektronik araçlar ve yan ileikenler satmak için baskı yap- masınm arkasında yatanları görmek mümkün Japonya'nın dış ticaret fazlasının başlıca iki sebeoi var. Biri yapısal. diğeri ise dönemsel: Yapısal sefoep şöyle: ABD ile Japonya arası- ndaki tıcaretin %72'si ağır imalat sanayii ve elektronik dallannda gerçeklesiyor. ABD sana- yiinin genel olarak Japon sanayiinden %20 daha yüksek bir üretkenliğe sahip olmasına rağmen ağır imalat sanayii ve elektronik sana- yii dallarında Japon sanayii ABD sanayiinin bu dallarına göre %10 dahayüksekbir üretkenliğe sahip. Işte bu yüzden Japon ekonomisi sürekli bir dtş ticaret fazlası veriyor. Dış ticaret fazlasının, dönemsel sebebini de Japonya'daki ekonomik krizin etkilerirvde bula- biliriz. 1980'lerde Japonya ekonomisinde gay- rimenkul ve hisse senedi piyasalanndaki spe- külatit büyûmenin etkisi piyasada ucuz kredi olanaklan yarattı. Bu ucuz kredi olanaklan da sabit sermaye yatınmlarını teşvik etti ve bugün- kü kapasite fazlası sorununu hazırladı. Bugün, Japon ekonomisi düser karlar karsısında, arbk sermaye haline gelmiş bir kapasite fazlası ile karşı karşıya. Otomotiv sektöründe kapasite kullanımı %79'a, elektronik sanayiinde ve sa- nayi makineleri sektörlerinde ise %67'ye düş- müs vaziyette. Bu koşullarda Japon ekonomi- sinde ihracata yönelmekten ziyade, bir darat- ma ve yeniden yapılanma işçi çıkartmave ücret duşürme gibi rriekanizmalar dahaöncelikle işli- yor Bu ise hem tüketici moralini olumsuzetkili- yor hem de tüketicinin elindeki harcanabilir ge- liri azaltıyor Tüketim daralıyor. Bu da ister iste- mez Japonya'nın ithalatnı azaltıyor Bu yüzden ABD yonetimi Japonya'nın 117 milyar dolarlık "ekonomiyi teşvik paketi"nin daha da genişletilmesini ve Clinton'ın deyişiyle "Japon ekonomisinin büyûyerek dünya eko- nomisini de peşinde sürüklemesini" istiyor. Yukandaki üretkenlik rakamlannda göster- diğim gibi ABD'nin bu harcamalardan ser- best ticaret koşullan içinde taydalanması ise çok zor. Gerçekten de Japon Dtşişleri Ba- kanlığı'nagöre bu "pa- ket" ithalat olsa olsa 8 milyar dolar arttıracak. Bu ise Japonya'nın toplam 111.3 milyar dolar dış ticaret açığının yanında deve- de kulak kalıyor. Böylece Clinton'ın neden Japonya'nın ABD ite olan dışticaretaçtğını serbest ticaret dışında tedbirlerle azaltmaya zoriadığı anlaşılı- yor. Bu zorlamalara karşılık, ortak basın top- lantisında Miyazawanın tavn dünya ekonomi- sine lokomotiflik etmek "Ticaretin kontrol edil- mesi veya tek taraflı müdahale tehditlerı ile ger- çekleştirilemez" demek şekiinde oldu. Miyaza- vvaya göre "ABD ile Japonya arasındaki ilişki birinin kazandığı, diğerinin kaybettıği değil, iki- sinin de kazandığı bir ilişki olmak" zorundaydı. Geçen 10 yılda ABD ile Japonya arasındaki ticaret fazlası sorunu gittikçe öne çıkmaya ve politikleşmeye başladı Bu fazlalığı ekonomik yollarla azaltmak gücünü yitirdikçe ABD, politik kanallarla Japonya'yı sıkıştırmaya başladı ve hemen her zaman birçok konuda tavizler ko- partmayı başardı. Ne var ki Doğu Bloku'nun çökmesinden sonra uluslararası askeri ve poli- tik dengeler değişince Japonya'nın ABD'nin baskılarına boyun eğmesine yol açan sebepler de azalmaya başladı. Son yıllarda Japonya'da "ABD'ye hayır demesini öğrenmek gerektiği konusunda bir eğilim güçlendi." Bu eğilimin basıncı bu son toplantıda da kendini gösterdi. Bundan sonra gittikçe daha da artarak göstere- cek Bir taraftan ABD gerileyen bir imparatorlu- ğun kompleksi ile gittikçe ekonomik Hişkileri politikleştirmeye devam edecek Diğer taraftan ABD karşısındaki ekonomik güçler direnmele- rini arttıracaklar ve bunu da fazla politik ve as- keri olanaklarla desteklemeye çalışacaklar. Clinton-Miyazawa görüşmesi de bu surecin, ta- rihsel açıdan pek bir etki yaratmayacak olan bir • ABD, ticaret fazlası sorununda hemen her zaman Japonya'dan taviz koparmayı başardı. Ancak uluslararası dengelerin değişmesiyle Japonya'nın ABD'nin baskılanna boyun eğmesine yol açan sebepler azalmaya başladı. Japonya'da 'ABD'ye hayır denmesi' konusunda bir eğilim güçlendi. artünmlanndan ise 250 milyar dolar gelirelde edilecek. Ekonomiyi canlandırmak için 16milyar dolar aîtyapı har- Fransa cajTiası yapılacak, 15 milyar do- lar yatınm kredisi verilecek. artışlar 1994'ten sonra kademe kademe devreye girecek. İngiltere Gelişmiş ülkeler içinde eko- nomisi en kötü durumda olan İngiltere'de benzer bir program uygulayacağıru açıkladı. IngiHere'de büyüme ve işsiz- liğe çare olarak para politi- kasırun bir parçası olan faiz in- dirimlerine gidilmişti. Bu uygu- lama ekonomiyi durgunluktan çıkarttı, ancaİc ivme kazan- masına yeterb olmadı. İngilte- re'de John Major başbakanlığj- ndaki hükümet her geçen yıl ar- tan bütçe açığını daraltmak için vergileri yukseheceğini açı- kladı. Bununla birlikte, ekonomi- nin hızının kesilmemesi için bu Fransa'da yapılan genel se- çimterden sonra iktidara gelen merkez sağ hükümet yüzde 10'- un üzerine ürmanan işsizliğe çözüm bulmak için hemen kol- lan sıvadı. Başbakan Edooard Balladur, harcamalarda 20 mil- yar franklık bir kısınü yapılaca- ğıru açıkladı. Bununla birlikte, istihdamın az olduğu bölgeler- de vergi ındınmlenne gidilecek, zengın bölgelerden alınan ver- gikr ise yükseltilecek. B& vergi- lerden elde edilen gelir yatınm- lar teşvik edilerek ekonomiye geri döndürülecek. Japonya En son olarak geçen hafta. Japonya ekonomiye 117 milyar dolar para pompalanacağuu açıkladı. ANKARAPAZARI YAKUPKEPENEK Gerçek Suçlular Genel olarak yolsuzluklar, özel olarak da İLKŞAN olayı, yoğun bir biçimde kamuoyunun gündemindedir. Ûlkemizde ilk kez yolsuzluklar bu ölçüde yaygın tartışma konusu oluyor. Bu çok olumlu gelişmenin değişik boyutlarının irdelenmesi ve gereklı sonuçlara ulaşılması gerekir. Öncelikle ve özenle vurgulanması gereken, bpkı Italya ve ispanya'da olduğu gibi, demokratik süreçlerin işletılmesiyle bu toplumsal kirliliğin giderilmesidir. Türkiye'nin kamu yo- netimi ve siyasal yapısı bu temizlemeyi, daha doğrusu yı- kanma işleminı sağlamalıdır. Bunu sağlayacak olan toplumun duyarlılığıdır. Toplum tüm kişi ve kurumlanyia yolsuzluk ve hırsızlıklann temizlerv mesi yönünde yoğun bir çabaya girmelidir. Çünkü bu sorun her yönüyle yaşamsaldır. Görevini kötüye kullananlann, hırsızlığa adı karışanlann konumu ne olursa olsun önce görevierini bırakmaları, sonra da yargı önüne çıkmalan sağlanmalıdır. Bunu sağiayamayan bir toplumsal ve siyasal yapının sağlıklı bir gelışme göstereceği düşünütemez. İLKSAN yolsuzluğundan çıkarılacak asıl sonuç suç ve suç- luluk kavramlannın nasıl yer değıştirdiğidir. Ülkemizde, öbür kamu görevlileri gibi ilkokul öğretmenle- rinin de, değil sendika kurmaları, dernek üyesi olmatan da suç sayıldı, engellendi. Binlerce öğretmen, öğretim üyesi ya da kamu kesiminin öbür birimlerinde çalışanlar bırilerince 'sakıncalı' bulundu. Haklarında güvenlik soruşturmaları yapıldıktan sonra işe altnanlar bile sürüldü, işinden uzak- laşürıldı. Bu temel insan haklannı hiçe sayan uygulamalar demok- ratikleşme sözü verdiği için, işbaşına geörilen bu hükümet döneminde de sürüyor. Güvenlik soruşturması uygulaması kaldınlmış değildir. Kamu çalışanlannın sendika kurmalarma olanak verilmiyor. özetle kamu çalışanlan, sendika kurmak istedikleri için suçlu saytlıyor, birilerince sakıncalı bulunabılıyor; baskıcı yönetımler altında görev yapıyor. Kamu çalışanlannın, bunlar arasında örneğin öğretmen- lerin, sendikal haklannın tanınmaması, en temel hak ve öz- gürlüklerınden yoksun bırakılmaları, bunun da ötesmde hak aradıklarında suçlu sayılmalan, son olayların kanrtladığı gibi hırsızlıkları önlemedi. Kamu yönetimirvde etkinlik, açıklık ve dürüstlük sağlanamadı. Yolsuzluk dosyalanndan çıkarılacak asıl sayfa kamu çalı- şanlannın sendikal haklarına kavuşmalandır. Kamu çalışan- lannın örgütlenmelerı üzenndeki yasakların kaldırılması ke- sinlikle sağlanmalıdır. Kamu çalışanlannın hak ve özgürlüklerine sınırlama geti- renler, onları baskı altında tutanlar, sonuçta, yolsuzluk ve hırsızlıklara ortam hazırlamıyorlar mı? Bu sorunun yanıt çok açıkbr. Gerçek suçlular öğretmenlerin milyarlarını çalanlar değildir, öğretmenleri suçlayarak, onların elint-kolunu bağ- layarak meydanı hırsızlara bırakanlardır. Yolsuzluk ve hırsızlıkların üzerine tüm toplum kesimleri tam bir karartıhkla gıtmelidir. Ancak asıl yapılması gereken, kamu yönetimınde çalışanlann örgütienmeleri üzerindeki yasakların kaldırılmasıdır. Toplumsal kirliliği gidermenin yolu daha çok demokrasi- den geçıyor. Yotsuzluklann gerçek suçlulan, yasakçı ve baskıcı bir kamu yonetimi anlayışına şu ya da bu biçimde destek olanlar, katkKJa bulunanlardır; kamu çalışanlarına sendikalaşma hakkı vermeyenlerdir. :\. HÜRRİYET GAZETECİÜK VE MATBAACILIK A.Ş KANUNA TABİ ORTAKUKLARCA (ARACIKURUMLAR DAHİL) DÜZENLENECEK ÖZET BİLANÇO " ^ (BAĞIMSCDENETLEMEDEN GEÇMİŞ) ' ! < l •"••••' (1000 T L ) V \ AKTTFrvARUKLAH) A- HfcSR 0EĞEBl£R C- KISA VAOEL! TCAI- C^CT) D- 0HİK.VAD AL*C (NET) E- STOKLAR (t«T] l-STOKLAH ^ V E R 5 I P S NS F- DlâER OOhfN VAR.K «OURANVABUKLAfl A- LfflJN VAE T O i A C (teTl 6-OlGuajNVAO.ALA.C (NET) C- F1NANSAL CXJRAN VA«_K (NET) 0- MADDİDURAH VMVIK (hCT) V B»*A ARSA VE AflAZl 2-MAKTCSSVEOKA2 3- OG OUHAN VASUKLAR 4-BRKMŞ AMORTISMAN H 5- YAPIMAKT* OLAN YAT &• VEK SİPAHŞ AVANSLAn E- MAOOIOLMAYAN DUR VARUK 1- MADOI OLMAYAN DUfi VARL 2-VEHLENAVANSLAR F-CHĞBl DURAN VAFUKLAR » I C * (VMUOAA) -tOPlM*. OİPNOTLAR: «t*t 1. «MO3 «*J5ita & k l h 21391.084 14.664 3O.J43.577 18.402.M3 6S.W9.4S2 416.003.521 PASİF (KAYNAKLAR) l-KJ&AVADBJBCnçLAFI V FHANSAL 80RÇLAR 82.835,196 304 385,106 (216.998948! H8J93EJ80 •Mmssrı 532072» 35B84S.510 410.062.74B B«AfllBQBÇL.»«T) C-OĞ.KVAD.BOna. D- AUNAN SİPAVANS ErBOBÇVEGfCERKARŞ H-UZUNVADEUBCIOCLAB A-RNANSM. aoncun B-TCAf«eOBOL.ffen C-DtĞUVAOBOnÇL O- ALMAN SPAVtHS 6-BORCVEOIOeBKAfS IB-0ZSSIMAY6 A-SBHMAYE C-EMSYONPRM D- YBİEEÛ.DEÛER ABT 1-0URVAR0E<İABT 2-STOEGART E-YEOBOER 1-YASALYEteKLER 2-STATOYEDBajERl 3 Û E » *• OLA&ANÜSTÜ YICB^ F-NCTÛÛHEMKARI G-DOCM2ARAR1H H-OEÇMISY»_ZARAR!<-) M S F <K*<(MAKLM()TOflAM: CMfOONBH tVO.'SR rn.rs.sa 4261.4K 20« 2 316 186,425^66 »OJ7«,745 2Z4B1M4 23.334.822 58.*6.194 23.916,190 1(MA».m) «•B1360 2İ15M12 1OSJE7O16 mzıa.m HVBUM Ş**«ı S1) & UAO O M N VMUOJR AgafaMM Bb d r » v M H * « • mm n+t* « 3W syk m r uyma y^>lanyındRiı»tr Bmalar IMune, Tess » Oucdar AMORTtSMANORANI miaHm a agona«an tprnn i r iunil)«'n.'*. 911221 $ m u 441390Wtw* inç atftaı2 H > M % S85vtH ta» I n*|» TL rolml beoai awle »Son otank. l OöMn l 4 S « ' t l l l t l l \ u M i l * Y « a ^ 5 OzelMalıyel 10-25-50 1O-2S-5D 20 HÜRRİYET GAZETCCİLİK VE MATBAACILIK A.Ş ORTAKUKLARCA OÜZEMJENECEK ÖZETGEÜRTABLOSU (BAĞIMSIZ OENETLEMB)EN GEÇMİŞ) (1000 T U k a * * nMn$ t*jç Bam!; Vasasna at» X3cmnX Uara. odu*. jıiaıria» uaı 31 £1998 arh «Q*rrH 5T U U U E I V * MURAHHASOYE YONElM KUMJUU UYESİ OBCTÇ&Bt YASMtBKJâLU • SONERGEDİK OZB) KOÇAK - AÜ YEŞİL - ATkXAYUIAZ 00LARSLAN DENETÇİ RAPORU HÜRRİYET GAZETECİÜK VE MATBAACUJK A.Ş. GENEL KURUUTNA A-BRÛTSATIŞLAR B - SATtŞLABDAN İNORIMLEB [-) 1.497,636,030 (301TT44B0I 1068805405 D - SAT1ŞLARH MAUYETI (-1 BPÜT SAnş KAR1 VEYA ZARAf» E - FAAUYET O G B l E r t (-) ESAS FAAÜYET KAH VEYA ZARARI F - OÖEB FAAÜYETU3CB) QB-*l£Fl VE KAfllAR G - DKSBl FAAUYEUEHOBI GÎDEFILEî' VE ZABAPtARI H H - F1MANSMAN GIDEnLEra (-1 FAALİYeT KARI VEYA L1BARI l - OLAÛANUSTU 0BJF1ER VE KARLAR J - OLAĞANÛSriİ GIOEFIEF1 VE ZARAHLAR I-) D0NEM KAP1 VEYA ZARABI K -OOOCCEK VERGİ VE DK3EB YASAL YCKUMLULUKLERI-) « T DC»EM KABI VEYA ZAFiABl D*WPTLAtt 1-SnkMaliyetıHesaOlamayânlem ı* gıren ılkc*» yen»T»alr 2 • Fîitı stoh sayimı yapıimıştir 3 - (6) Oncetu (jöneme ılı^un 6 6 mtlya- Tl. fînansffian tonü bulUYnaMa. 9der 4 - (7i Hisse başma kâr 433 97 TL, oranı ise % 43Jffdur 501,614.785 Wi6.w1.0aa) 85.483.72 ».756.373 (1.995,480) (56,627.338) 52.69037 7 458132 f8K.739) 59.5Z36S0 OKTAKLKSJN U(*/AN1 MEFtKEZl SERMAYESI FAAUYET KONUSU Oenelçrfenn aflı-soyai göre» surslerl, 9«1(Ste ortakalup, olrnadlklan 451328S4 ıse bulurmamafctadtr MURMtt*Su-«E YAŞARBKMLU YfiNETfeiKURuUjOYCSİ DBCTÇLER &ZER KOÇAK • AU YSŞ». - AT1LAYIJIIAZ DOLAKSUIM HÛRFUYET âAZETECHJK VE MATBAACajK AŞ. Baha CaJoes 1>17 Cağalo&u, tSTANBUL 1O4OCD0OCD0O.-U : Gazaeaiık, Oergıci*, Kaapçü» ve tJUtaaatk kH AUYEŞ1L •992 /n !aal'yel dânemınde ;ırkele ortak d*OH<» OZEBKOCAK 1992 yılı laalıyel dönemmOe st-tıete onak dsJillSr ATILLA YTLMA2 İ30LAPSLAN 19K yılı laaiı^ü «nsrmnde $n*ae ortak dn^Uır Kadlmılan Yf3n*m Kurulu ve yapılan 1S82 yUı ıçmde Yorabm Kuruk; lopıantısına rJenarMma kurUu Mpiartı sayısı OrtaM* hesaplan, delter ve tetgeic* uzsnncte f&fvtmt mcalemonin kapGamı hanoj tarıhMDe kcaieme yaoıdıji ve vanlan sonuçtar TTK'nun 35? maoVjeâtnın 1 ftkrasırun 3 numarah bend) gereğtncs onakltk veznes^nde yapılan sayvrUann says vesonucian Tûr* Tcaral Kanunınun 363. maddeelnn 1 Hraann4nurnaralıbenoigere#n- o* yapdarı vcelernenln tartNen « sonuçtjrı IrUul arJen aMyal w yotoujlUdar «e bunlat hakkınrla yacrUr t&mHet HÛRKYET GA2ETECILIK VE MATBAACILIK A Ş 'nın 01 0ı 1992-31 12.1982 dönemı hesap ve ıslcmterırıı Tûrk Tıcarot Kanunu ortâKlığın esas sozleşmesı ve a'Qor mevzuât >le ojenel kabul gormus muhaaebe i l « ve start- dartlarına gûre ırceterra^ bulunmakîayu. O6rüsümij2e gore ıcerlğN bemmedij^mz eU> 31 121992 !anh< «barryte ato«otem»s bılanço. cn*lı>n «or lan tarlhtekı gerçek malı durumunu 0101 1982-3- 1Z*992. dcmeriıne 3 l Ur-zanr tablosu mlan doneme ait gerçek faalıyet sonuçlanru /anatmakta ve karın da^fcmı onersı yasalara ve artafdık asas sozteameslne uygun tmtunmaKtad» BHançonun ve kar-zarar cetvelının onayianmasKiı ve Yonebm Kurulu'nun afclarmasmt oyiannza arz edenz. «UYEŞt. ÖZEB KOÇAK ATtlAYlMAIDÖLAftSLAN DBCTÇİ DENETÇİ DBCTÇİ Onaklağn k n n ıMterlen uzermde ve dıger Belgele/ 4 ayda Ur konırol adilna$lk. TuSjlan kayttlaru-, kanur ve asas sâztoşme hOkCnHari <« ganU mtıasete kuraUarna uygun okkıOu gOrûlmûaUr. OrtaKlı^n vezneu ûç kez sayılmK, ttfnn nebcesırvje mevcut kayıUara uygun okjuj)u görûlmuşlur ' Her ay «rtetkayrlHn TTKnun 3S3/M madrirjsinde bahs geçen kıymetionr mevcut ofcjp olmaa^ yrinûndan ncelenmı; »up, kıymellerin kayıttara uygun olduğu görütrnûsJûr 199£ yıhnda taratmza rttai eomton i U t ve yotsuzluk buiunmamaktadr HÜRRİYET GAZETECİÜK VE MATBAACILIK A.Ş 1992 HESAP DÖNEMİNE AİT BAĞIMSC DENETÇİ RAPORU rbnvel <>Ke«eaHk ve Malbaacil* A.Ş'1* 31 Aralık t9S2 tarihı «Derlvle duzmtenrrıe M » nmtz. genel katm gorrnus denarjeme * e . esas ve stanaanlarma uygun «arak yaplmıç ve öoiayaıyla nesae ve tşlemlerte ııgıU olarak rrvjhasetıe kayıtlar nın krjoırolü tegerekl gorduflûmvB dıger deneüenıe y«nlem ve leknıkten- t Qoruşurru2e göre soz konusu malı ublolar HCrrıyel Ga2etecıiık ve Matbaaal* AŞ nın 31 Aralfe 199S tarıhınâelu gefa* malı durumunu ve Du Urıh» sona eren hesap donermne an gervelı laabyBt sonuçlaımı Sermaye Pıyantı Kurulu'Tur, labli9ler»ide behı .enmış ganei kabul gornu» muhasaee ıfcetenne uygun olarak dogru 0* bwmde yanaknaMadır. Istanbul 26Şut>at19g3 DFtT Oenet Revızyor Tasd* Yemınlı Malı Muşavirlık A Ş
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear