22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 MSAH1993 ÇARŞAMBA CUMHURtYET SAYFA EKONOMI TuPizmePTT katkısı •AMURA(AA)- Türiıiye'den geçen yıldış ülketre yapılan yaklaşık 4 oilyon saatlik telefon görüşrnelerinin yüzde 30'unun turizmin canlandığı haziran, temmuz ve ağustos aylannda gerçekleştiği, ûlkemizegelen turisüer arasında Almanlann milletkrarası telefon görûşmelerinde ilk sırada yer aldığı belirlendi. Bökreş seferi • İSTANBUL (AA) - Türk HavaYollan'nın İstanbul-Bükreş tarifelı uçak seferleri başladı. THY yetk ilileri haftada iki gün yapılacak olan seferlerin, Istanbul'dan pazartesi gûnlen saat 17.10, perşembe günleri 13.30, Bükreş'ten de pazartesi günleri 19.40, perşembe günleri 16.00 olarak belirlendiğini bıldırdıler. Bu arada THY'ninBükreş'eilk seferinde 82 yokru Romanya'ya uçtu. toplusözieşme • ANKARA (AA) -Türkiye Gazeteciler Sendikası ile AN KA Ajansı arasında sürdürülen toplu iş sözleşmesı görûşmelerinde anlaşma sağlandı. Anlaşmaya göre cahşanlann ûcretlennın 2 milyonluk dılımıne yüzde 100, ikinci 2 milyonluk dilimine yûzde 90, üçüncü 2 milyonluk dilimine yüzde 70 ve bakiyesine de yüzde 45 oranında zam uygulandı. Aynca ücretleri 5 milyon liranın altında olan TGS üyelerine brüt seyyanen 400 bin lira zam yaptldı. Toplu iş sözleşmesi gereğincc ikinci 6 ayda da ücreller yüzde 15 oranında arttınlacak. Ücretlere ikinci yılın ilk 6 ayında yüzde 55, ikinci 6 ayında da yüzde 20 oranında zam yapılacak. Dantanerden itraatatağı • ÇANAKKALE(AA)- Çanakkale Dardanel Ton'un ihracatında gecen yıla oranla yüzde 100 artış olduğu bildirildi. Önen Şirketler Grubu Yöneüm Kunılu Başkanı Niyazi önen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, en son teknoloji ile üretim yapılan fabrikadan başta AT olmak üzere dünya ülkelerinin birçoğuna ihracal yapüklannı söyledi. Ton balığı pazannın yüzde 93'ünü elinde bulunduran Dardanel Ton'un sanayi boyutunda üretimi başlatan ilk fırma olduğunu anlatan Önen, bu yıi 50, önümüzdeki sene de 100 milyon dolarhk ihracat hedeflediklerini söyledi. Fürsaa'da grev • İZMİT(AA)-Izmit Köseköy'de kurulu Fermantasyon Ürünleri Sanayi AŞ'de (FÜRSAN) çalışan 160 işçi, dün sabah greveçıktı. Laspektim İş Sendikası Kocaeli Şubesi Idari Sekreteri tsmafl GnreJ, 1 Ocakl993tarihinden itibaren gecerii olacak yeni sözleşme için halen 4 milyon 70 bin lira olan brüt ücrete 5 milyon 586 bin lira zam yapılmasını teklif ettiklerini, işverenin ise zam oranında yüzde 80'in üzerine çıkmadığını söyledi. THY'deişten çıkartma •I İstanbul Haber Servisi - Türk Hava Yollan'nda yapılan grev oylamasından sonra işten çıkartmalann başladığmı belirten Hava-İş Sendikası Genel Başkanı AtilayAyçin "İşten çıkartmalara karşı en somut eylem. uçaklan durdurmakür, bunu yapabiliriz" dedi. THY Hostes veKabin Memurkn Derneği (TASSA) Başkanı Zerrin Gâner de Basın Müzesi'nde düzenledikteri toplantıda, kendisiyle birlikte TASSA'nın alü yöneticisi, THY Piloüar Derneği Başkanı Ertıığnıl Büişti,bırpilotileıki dispecenn işten çıkartıldığmı ve işe geri ahnmalan için tnahkemeye başvuracaklannı açıkladı. boykotu •MANYAS(AA)- Balıkesir'in Manyas ilçesindekj domates üreticileri, salca fabnkalarmın yeni fiyat belirlcme isteklerini kabul etmemesi üzerine 40 bin dönüm alana domates ekmeme eylemi başlatü. Üreticiler, geçen yıî yaptıklan sözleşmenin günün ekonomik koşullannın çok altında kaldığını söylediler. Avrupa Ekonomik Komisyonu'nun Türkiye 'değerlendirmesi' Yapısal eııflasyoıı ve borçlarI ,^/^OvT1 ^1992-1993 Avrupa Ekonomik Araştırmasrbaşükb ~Z^Z I • Rapor'da, 1993Bütçesi'yle,kamukuruluşlannınÎ992-1993 Avrupa Ekonomik Araştırması' başüklı raporda, Avrupa Komisyonu; son beş yıldır yüzde 70'lerde seyreden enflasyonun, Türkiye'de 'İcronik enflasyon' endişesi yarattığına dikkat çekerek 'gevşek para politikası ve geniş bütçe uygulaması, enflasyonun düşmemesindeki etkenlerdir' görüşünü ortaya koydu. • Rapor'da, 1993 Bütçesi'yle, kamu kuruluşlannın borçlanmasının, Gayn Safı Milli Hasıla'run yüzde 9'una düşürülmesinin hedeflerndiğine de değınilerek, büy ümenin bu yıl için 'ihracat ve özel yatınmlardan kaynakJanmak koşuluyla' yüzde 4 ile 5 arasında gerçekleşmesinin beklendiği belirtildi. Ekooomi Servisi- Avrupa Ekonomik Komisyonu'nun yayımladığı 'Avrupa Ekonomik Araşürması 1992-1993' başlıklı raporda 'Daha Küçük Ekonomı- ler' bölümünde değerlendirilen Türkiye için pek de aydınbk bır tablo çizirmedi. Raporda Türkiye için "tükeüci fıyallan endeksi'ne göre hesaplanan enflasyon, son beş yılda olduğu gibi, yüzde 70'lerde seyretmektedir. Bunun nedenlerinin bâşında gevşeyen para politikası ve geniş bütçe uygulaması gelmektedir. Enflasyo- nun kronikleşeceği kaygısı, para piyasa- lannı etkilemekte ve baskı altında tutmak- tadır" ifadesi kullanıldı. Raporda, 1992 sonunda enflasyonun yüzde 5 l'e düşürül- mesinin hedeflendığı de belirtildi. Büyüme hızının yüzde 5.4 olarak ger- çeMeşmesi de raporda "talebin canlan- masındaki en büyük dürtü, yüzde 10.6 olarak belirlenen özel sektör tüketimidir. Bunun nedeni de bir yandan ücretlerdeki yüksek artış, bir yandan tanrnsa) destekle- rne flyaüannın yüksekliği, bir yandan da istihdam konusundaki küçük geiişmeler- dir" dcruldi. Kamu borçlanması Kamu kesami borçlanmasıaın, ilk belir- lemelere göre 1991 'deki GSMH'mn yüzde 14.4'ündckı düzeyinden yüzde 12.6'ya ge- nlediği belirtilen Avrupa Ekonomik Ko- misyonu Raporu'nda "gene de bu oran, hedcflenen yüzde 8.8'in oklukça üzerinde- dir" görüşüne yer verildi. Rapor'da, aynca 1993 Bütçesi'nde, kamu kesimi borçlanma oranının GSMH'mn yüzde 9'u olarak hedefkndiği ve bunun gerçekleşebilmcsi için de "kamu yaünmlannın azaJülması, alacaklannın tahsılatını hızlandıracak önlemlerin ab- nmas ve vergi reformunun gerçekleşüril- mesi gerektiği" belirtildi. Körfez Krizj ile ağır bir darbe yiyen tu- rizm gelirlennnde I992'de gerçekleşen artışlara karşın, cari işlemler apgının 1.3 milyar dolar olarak tahmin edildiğide ra- porda yer verilen görüşjer arasında yer aldı. Doğrudan yaünmlann, 1992'de önceki yıla göre çarpıcı bir artışla 800 milyon do- lardan 1 milyar 100 milyon dolara ulaştığını da belirten Avrupa Ekonomik Komisyonu Raporu'nda daha sonra şu görüşlere yer verildi:" Toplam yatınmlann 2 milyar dolara yükselmesi sayesinde ve büyük tutardaki borç ödemelerine karşın 1992 sonunda döviz rezervleri 1991'deki I milyar dolar düzeyinden I milyar 300 milyon dalara yükseldi." Özelleştirme "Bazı adımlar atılan özelleşürmenin, 1992'deki gelişmeler sonucunda 25 trilyon Türk Liras'nı bulması beklenmektedir" denilen raporda, bu tutann 1991'deki 'gerçek özelleştirme değerinin' beş katına ulaştığ) da kaydedildi. Yorumlamaktan çok, değerlendirmeye yönelik raporun Türkiye bölümünde, 1992'de ihracatın FOB olarak ve ımalat sanayiinden kaynaklanmak üzere yüzde ll'lik artış gösterdiğı, ithalattaki CIF artışın ise yüzde 9.5 oranında kaldığı kay- dedilerek "Dış ticaret açığı 1991'deki 7 milyar 300 milyon dolarhk düzeyinden 8 milyar dolara yükseldi" denıklı. AT'ye tam üyelik başvurusunun üzerinden 6 yıl geçti AviTipa ile burukyıldönümü• AN AP hükümeti 87'de ani bir kararla ATye tam üyelik için kollan sıvadı. 14 nisanda Brüksel'de AT dönem başkanı Tindemans'a iletüen başvuruyu zamanın Başbakanı Turgut Özal, "Uzun, ince ve yokuşlu yolun başındayız" şeklinde yorumladı. 1989'da "insan haklan" gerekçesiyle başvuru reddedildi ve Türkiye yokuşun sonuna varamadı. Şimdi, Türkiye gümrük birliği ile yeni bir umut yolculuğunaçıkıyor. • Dışişleri Bakanlığı AT Genel Müdürü Baytok " 1992 yıh ilişkilerin gidişini olumluya çevirdi. Başlaülan çalışmalann meyveleri planladığı şekilde alırursa, Türkiye tam üyelik şansını büyük ölçüde artüracaktır" derken AT Türkiye Büyükelçisi Lake " Gümrük birlıği ile Türkiye topluluk içi ve uluslararası ticaret açısından artık 'üçüncü ülke' olmaktan çıkacak, tam birortak olacaktır" yorumunu yapü. ANKARA (AA) - Dışişleri Ba- kanlığı Avrupa Topluluğu Genel Müdürü Büyükelçi Taoer Bay- tok, 1992 yılının, Türkiye-Avru- pa Topluluğu (AT) ilişkilerinin gidişini olumluya çevirmek bakımından önemli bir yıl oldu- ğunu söyledi. Büyükelçi Baytok, ortaklık konseyinin uzun zamandan beri ilk (oplantısını 9 Kasım 1992 tari- hinde yapüğını ve bu toplanüda alınan kararlann ümit vcrid ol- duğunu belirterek şunlan söyle- di: "Artık ilişkıler siyasi bulutlann karanlığından kurtanlmıştır. Or- taklık konseyinde Türkiye AT ilişkilerinde siyasi diyaloğun arttınlması ve sıklaştınlraası ka- rariaştınldı. Bu çerosvede önce Başbakanımınn daha sonra Baş- bakan Yardımamıan AT Ko- mısyon Başkanı Jacques Delors ile iki önemli görügme yapular Bu Uişkiier, Sayın Hikmet Çeün ve Sayın Tansu Çiller'in önümüz- deki aylardaki Brüksel'i ziyaret- leriyle devam edecektir. 19%'ya kadar Türkiye'nin şartlanna uygun şekilde gerçek- leştirilmesi için devamlı yönlen- dirme komitesi kuruldu ve bunun görev ve yetkileri belirlendi. Buna ek olarak işçilerimizin Av- rupa'da serbest dolaşımını da kapsayan sosyal işbirliği konu- lannda ve hizmeüer konusunda komisyon ile müzakereler yürü- tülmektedir." Tam ûyetik şansı Taner Baytok, bu çalışmalann meyvelerinin planlandığı şekilde ve zamanıoda alınabildiği takdir- de, Türkiye'nin, ATye üyelik için müracaat etmiş birçok ülke- nin önüne geçerek tam üyelik şansını büyük ölçüde arttıra- cağmı bildirdi. ATnin takpleri Avrupa Topluluğu'nun (AT) Türkiye Temsikasi Büyükelçi Mkhad lake Türkiye'de " ATye tam üyelik başvurusunun 6. yı- Idönümüde, asabi bir sabırsızlık- tan. topluluğa daha tam üye bile olmadan gümrük birliğini sağla- ma gjbi benzersiz bir sürece istik- rarjı bir dönüşüm" yaşandığını belirtli. AT Büyükelçisi Michael Lake, ATnin, sanayi ürünleri üzerinde- 'Tam üyetik'yokıdıığımun seyir defteri 1980ü yriiania Türkiye'ıüı ATye ügsindeki ardş sürednn soMHMİa, Türk hökfimeti, 14 Nisu 1987 tarihinde tophriuğa tam üyeök başvunısuiHi yaptı. Ancak AT KonrisyomTnun 1989 ydında konuya ilişİûn oiarak açıkladığı "görüşü", Türkiye ile müzakerelerin 1993 yılından önce acılamayacağı yolundaydı. 1991 sonunda Türkiye-AT Ortaklık Konseyi'ne yeniden işlerlik kazandmldı. Daha sonrk ortaklık kooseyiııia teknüt dü- zeydeki orgam niteiiğindelü ortaklık komhesi çaltşmalanna başladu Geride kalan 10 yOlık döaemde Türkiye-AT ilişkile- riadeki tek kanal, kanna parİamento komtsyoiRi toplantılarıydL Ancak karma parbunento konıisyonuMin ae yasama gücü ne de gerçek udamda dipkımatik yaptrm gücü bulunnyonhı. Haziran sonunda lizbon'da yapılan AT zirvesinde de Türkiye ile AT arasmdaki iKşkikre dcğinüdi ve Türkiye'niıı bölgede bir istikrar merkezi obna eğüiminia artan öaemine değinü- di. Geçen kasan aynda yaprian ortaklık konseyi topiurtBiyla ilişkilerdıthadacanlandı. 1992 yüındaTûrk hükümeti, tam üyelik amacını sürdûrürken aynı zamanda 1996 yûnda gümrük birliğine gftmek için gerelüi admlan atmayı da k r i l B U i i l j i i ^ » d 0 i k l i k lş ^ y j y | 0 ş ve diger ülkefer içn ayn gümrük snarlan belirlendi. BM yü 18 martta Türkiye ile AT arasmda imralanan protokol uyanoca oiuştnnıUn yürâOne komites, gümrük birtig] üzerinde çalcşacak. Protokolle, Türkiye'nin tam üyeüğinin gerçekleşnıesi için gümrük biıügi, serbest dolaşan ve kota sorunlannı sonuca bağlayıcı yönde bir mekanizma kurutanuş oMu. İKV eski başkanı Kamhi'ye göre "Yetersiz kaldık" "Türkiye ketuüsim ATyemılatcanaıhEkonomi Servisi - ıktisadi Kalkmma Vakfı'ma Başkanı olarak AT ile Oişkilerde büyük emeği buluıuuı Profilo Hotding Yönetim Kurulu Başkanı Jak Kamhi, Türkiye'nin, tam üyelik başvurusun- dan bu yana geçen 6 yıllık sürede kendisini Avrupa'ya yeterince tanrtamadığmı söyledi. Kamhi, Türkiye'nin gümrük birliği karanyla bas- lartağı yeni dönemde, ustleneceği yükünuütükler için tophuuktan yeterince mali destek sağlama konusunda iyi pazarlık etmesi gerektiğini savundu. ATnin Türkiye'yi tam üyeliğe kabul edip etmeyeceğinin tarrjşumğını hatırlatan Jak Kamhi, "ATm'n bizi alması bize bağb bir koou" görüşünü savundu. Kamhi bunun yohmu, "Türkiye'nin tophıhık icmdeki faydalarau, ekonomik, sosyal ve kültürd katlu- lann daha iyi anUtabUmekk" Dağlantüandırdı. Türkiye'nin zamanzaman kendisini iyi aıuatarak,en aleyfaindeki Batdı diplomaüan bile lehine çevirdiğini anlatan Kamhi, bu yetkilüerin Avrupa'nn da Türkiye'ye ihtiyacı oMuğunu anladıktan sonra ATye üyeUğimize oiumhı bakmaya başladıklannı ifade etti. Jak Kamhi, tam üyelik başvnrusunuBrüksel'esunan Devlet Bakanı Ali Bozerin ATile ibşkilerde bûyik katkrian bulunduğunadaişaretederekkoiNiileUgilibu bakanlığın daha sonra lağvedihnesiyle olayın sahipsiz kaldığBUsavundu. Kamhi Türkiye'nin çözüroe ulaşabttmek için daha çetu vedevamulık isteyen bir döneme girdiğmi, bu dönemde karar mekanizmalarına, kooüsyonlara ve kamuoylarma kendini yeterince anlatması gerektiğini vurguladt. Kendisinin kuru kunıya bir gümrük biriiğÛMİen söz edunesine karşı oMuğunu da kaydeden Jak Kamhi, gümrük birügme giden sürecte ûsdenOecek vükümhDükler ve almacak maU desteklerin görüşmeler yoluyla nedeşdrflmesini savunduğunu belirtti. ATnin Portekiz'e 3 ^ müyar dolaruk otomotiv sanayii kurduğuaa, İspanya'mn gemi sanayiini teşvik ettiğine dikkat çekerek Tfirkiye'nin gümrük birliği ile üstJenecegi yükümlülükler karşûğında, örneğm Güneydoğu'ya ne gibi yatnn desteği sağlayaeağmm beüi oiması gerektiğini savundu. Gümrük buiiğiain Türkiye'nin ortaklık anlaşmasıyU kabuOendiği bir yükümhıhlk okhığumı da batniatan Kamhi, bunun getirisnin ve götûrusünun müzakereler sonucunda ortaya çAacağmı söyledi. ki gümrük tarifelerinin Türkiye'- ye yönebk olarak 20 yıl önce kaldınldığı gerçeğinin "unutuldu- ğunu" da belirterek, "Bazı insan- lar gümrük birliğine girmekle tüm fedakarlığı Türkiye'nin yaptığını düşünmekleler. Aslında Türkiye şimdi ATyi yakalamak- tadır" dedi. Lake ATın Türkiye'den talep- lerini anlatırken de şunlan kay- detti: "Türkiye, korumacı uy- gulamalara son vermek için topluluk ilhalauna ağır bir yük olan, bugün AT için yasal olma- yan ve gümrük birliğiyle uyum taşımayan Toplu Konut Fonu'- Nadir'in oteli, sendika eğitim merkezi TürkMetaîin KıbnsHarekatı Ekonomi Servisi • Türk Me- tai Sendikası, Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti Çalışma ve Sağlık Bakanlığı'nın Asü Na- dir in 'sosyal gûvenlik fonlan borcuna karşilık' devraldığı Girne View Oteli'ni 20 milyar liraya satın alarak işçi eğitim merkezi haline getirdi. Türk Metal Sendikası otelle birlikte Girne'de Asil Nadir'e ait'sekiz daireyi de saün aldı. Sendika aynca işçileri buraya taşımak için Ulaştırma Bakanlığı'nın satışa çıkartmaya karar verdiği Yalova Feribotunu saün almaya calışacak. Haftada 100 işçi Eğitim merkezinc her hafla aileleriyle birlikte 100 işçi gön- derilecek. Türk Metal Sen- dikası Genel Başkanı Mustafa Özbek, tesisın KKTC ekono- misine her ay 800 milyon lira k.atkı sağlayacağını belirtti. özbek, Kıbns'ta aynca Vakı- flar'a ait 75 dönüm araziyi 1 milyar 600 milyon liraya 30 yıllığına kiraladıklannı söy- ledi. Türk Metal Sendikası'nın Ankara'daki Eğjtim Kültür ve Spor Kompleksi'nin inşaaü da devam ediyor. MKEK'dan geçen yıl satın alınan 126 dö- nümlük arazi üzerinde kurulacak olan tesisterde, meslek kursu atölyeleri, konferans salonlan, vüzme havuzu, futbol, vafeybol, basketbol, tenis, golf saha- lannın vanı ara kütüphane, sergi, lokanta, oyun salonlan, mescil, kreş ve anaokulu gibi ünıteler yer alacak. Kompleks 1995 yıh ağustos ayında hizmete açılacak. Tesisin 600 milyar liraya mal olacağı he- saplanıyor. Türk Metal'in bir diğer pro- jesi de emekli işciler için nuzurevi. Sendikanın Kın- kkale Samsun yolu üzerinde satın aldığı 71 dönümlük arazi üzerinde emeklilik döneminde kimsesiz kalan ve bakıma muhtaç işciler için huzurevi yapılacak. 150 milyar liraya mal olacak huzurevine, ek tesis olarak benzin isastasyo- nu, restoran, oto satış galcnsi, kafeterya gibi ünıteler de cklenerek kendı kendini fınan- se etmesi sağlanacak. nu kaldırmak ya da değiştirmek zorunda kalacaktır. Yeni ve şef- faf ithalat rejiminin bu yılbaşında yürürlüğe konulması. bazı koru- macı uygulamalann gerçekte artmış olmasına rağmen konı- maalığın kaldınlması konusun- da doğru yönde atılmış önemli bir adımdır." FJiğer alanlarda da uyuma gi- dilmesi gerekliliğini ifade eden Lake, AT ile Türkiye'nin ya- kında, Türkiye'nin ATnin reka- bet, devlet yardımlan, ticaret ve sanayi sübvansiyonlan, hükümet garantileri ve tekeller konulan- ndaki kurallanna uymak zorun- da olacağı anti-damping rejimi- ninden rekabetçi rejime geçiş gö- rüşmelerine başlayacağını vurgu- ladı. Türkiye'deki palent yasa ta- sansının da toplulukia endişe ya- rallığını kaydeden Michael Lake, tasannın eczaalık alanında yeni buluşlann konınmasına yönelik gcrckli adımlan içermediğini kaydetü. Tasannın ıslah edilme- mesi dunımunda gümrük birliği ve Uruguay Raundu kararlanna uyum laşımayacağını anlatan Lake "Onun için bu tasannın şimdi uluslararası standartlara uygun hale gctirilmesi doğru olur" diye konuştu. Tanm konusunda da Tür- kiye'nin, ATden tanm orijinli bazı sanayi ürünlcrinin ithalatını vergilendirdiğini kaydeden AT Büyükelçisi, bu konuda da uyum çalışmalan yapılması gerektiğini, ancak Türkiye'nin ATnin ortak tanm politikasına entegrasyonu- nun şu aşamada büyük bir sıçra- ma olacağını ve bunun da güm- rük birliği için bir önkoşui ol- madığını belirtti. Lake, topluluk kanadından da gümrük birliği ve Türk tekstil ürünlerine karşı mevcut kota- lann kakhnlacağını vurguladı. Demirel, karayolculuğun 'misyonunu' saptadı 'Hizmet tmikatçıhğıANKARA (Cumhuriyet Bu- rosu) - Başbakan Süleyınan De- mirel, karayokuhığun bir "hiz- met tarikatr oknğunu belirte- rek Adriyatik'ten Tanrı Dağ- lan'na kadar olan hölgede Türk- çe konuşan 250 milyon insan ya- şadıgmı, Türkiye'nin "Transav- rasya" olaymı "Transasya" ola- rak gerçekleştirmek zorunda ol- dugunu söyledi. Otoyol yaprnıı için geçen yıl 2 milyon dolar har- candığuu ve 371 kilometrelik yol ağı ekiendiğini anunsatan Bayndviık ve İskan Bakanı Onur Kumbaracıbaşı da "Biz bu yolları hazu- buUuk ve sadece kurddalanm kesiyor değuV diye konuştu. 43. Karayollan Bölge Müdürferi ToplantBi'nı bir konuşmayla açan KarayoDan Genel Müdürü Dmçer Yiğit, htzJandnbnası gereken projeler De bakmı ve onaran hizmederi için aynlan ödeneğüı arttmunasMiı, teknik personeiin ücret düzeyinin yüksehumesmi istedL Baymhruk ve lskaa Bakanı Kumbaraobaşı da otoyol yapunı konusunda bügi verirken geçen yıl bu projeler için 2 milyon dolar harcanarak otoyol ağma 371 kUometreak bir böMm eklendiğmi vur- guladı. Devlet ve U yoUanmn bakonı için bu yd 100 milyon dolarlık bir kaynak ayınnayı düşün- düklerini biktiren Kumbaracıbaşı, 1993te 300 ki- tometrelik otoyohı hizmet ağına katacaklanm söyledi. Kumbaracıbaşı, Karayollan Genel Mü- düriüğü personetinin ucretleriain arrtnbnasma damarı yoDanbr. Kurobaracıbaşı, Karayol- lan'nda ucret arfaşı jstedi. ihşkin bir çahşmayı Başbakan Demirel'e sundu. Konuşmasaâda, Karayollan yiynUrı için, "Bu sakmdaki arkadaşjaruı ne yapbklarau an- lamak içm 1993 karayoftan haritasu 1949 kara- yolan haritasıyla karşriaştarmak gerekir. Ben, boş vakh butduğumda, khap gibi okBrum bu hari- tayı" diyen Demirel, ülke ekonomisinhı kan da- marlannm "yollar" oMngıımı vurguladı. Demirel, ödenek arttmm istemmi değerlendi- rirkea de bütün Türkiye gehnnm 1 katruyon 72 trilyon Kra oMuğunu, bu kaynağm 400 triryon K- rasmı bütçesine koyan devletin yüksek maüyetli yatnmian yapmak zorunda bukmduğunu betirte- rek "Devletin zorluklan hep olagefaniştir. Devlet bir miktar dağunuştn-. Dağumaya devam ettikçe enflasyon kaçnmnuudn-" görüşünü dile getirdi. EKONOMIYEBAKIS TANER BERKSOY Bonotizasyon Işte size bir garip sözcük daha. Açıkçası bunu ben uydurdum. Anlatmak istediğim ol- guya uygun bir kelime olduğunu düşünüyorum. Üstelik son yıllarda dilimizden düşmeyen monetizasyon, dola- rizasyon gibi sözcüklerle de uyumlu benim bu bonoti- zasyon icadım. Bonotizasyondan muradım, ekonomkJe devletin öna- yak olduğu bir çarpıklığı tanımlamak. Kısaca devletin fi- nansman açıklarını kapatmak için başvurduğu borçlan- ma yönteminin sonucta özeiliküe mali piyasalarda dev- letin ağırlığını artbrdığını ve Hazine Bonolanyla Devlet Tahvillerinin piyasalan adeta işgal ettiğini vurgulamak istiyorum. Dolayısıyla bonotizasyon para ve sermaye piyasala- rında devletin bono ve tahvil ihracı ile fonlarm büyük kısmını emmesi ve piyasalan bozması gibi bir çarpıklığı simgeliyor. Söz konusu fonlar özel kesim tasarruflanndan oluşu- yor. Bireyler ve kurumlar tasarruflannı, değerini sakla- yacak ve bir miktar da kazanç sağlayacak mali araçlara yöneltiyorlar. Olağan koşullarda banfca sisteminin faiz mekanizmasını kullanarak bu tasarruflan mevduat adı albnda toplayacağı ve kredi adıyia da özel yatınmcılara yönlendireceği düşünülüyor. Böylece özel tasarruf gay- reti ödüllendirilirken bir yandan ekonominin yabrım ge- reksinmesi karşılanıyor, bir yandan da makroekonomik dengenin en önemli koşulu sağlanmış oluyor. Iç ice geçmiş bu mekanizmalar çokça sözü edilen pi- yasa ekonomisinin başta gelen erdemlerinden birisi olarak kabul ediliyor. Devlet ekonomide harcama yapan bir birim. Olağan gelirleri var. Bunlar vergileme yoluyla özel kesimden elde edilen fonlar. Devlet bu fonları gerekli kamu hiz- metlerini yürûtmek üzere harcıyor. Ideal olanı kamu harcamalarının gelirlerini aşmaması. Ama hemen her ülkede devlet gelirinden fazla harcıyor. Sosyal ve eko- nomik kaygılarla kamu gelirleri sınırlanırken harcama- lar şişiyor. Sonuçta devlet kesimi açık veriyor. Boyutu ne olursa olsun devletin açık vererek para pi- yasasına başvurması özel kesim tasarruflanna ortak ol- ması anlamma geliyor. Ideal piyasa Işleyişi bozuluyor. Faiz oiması gerektiği düzevden sapıyor. Faize bağlı ka- rartar da buna göre sapma gösteriyor. Kamu açıklarının boyutu büyüdükçe devletin özel ta- sarruflara talebi de artıyor. Enflasyonist olan Merkez Bankası kaynaklan yerine, mali piyasalardan borçlan- mayı yeğliyor hükümetler. Bu kuşkusuz 'Ben devietim verin paralan' diyerek ol- muyor. Talep edilen fonlar karşılığında özel tasarrufçu- lara ya da özel tasarruflan saklayan bankalara, faiztaşı- yan ve mevcut getirilerin üzerinde bir kazanç vaat eden mali araçlar sunmak gerekiyor Bunlar Devlet Tahvilleri ve Hazine Bonoları. özel tasarruflar bu araçlara yönel- diği ölçüde bonotizasyon boyutu büyüyor, ekonomi bo- notize oluyor. Devlet bizde de sürekli açık veriyor. Dolayısıyla vergi sonrasında da özel kesimden kendisine fon aktarıyor. 1980lerin ortasına kadar devletin finansman açığının genellikle sınırlı olduğunu ve bunun da büyük ölçüde Merkez Bankası kaynaklanyla finanse edildiğini biliyo- ruz. Daha sonra bu tablo değişiyor. Kamu finasman açı- kları büyürken finansman yöntemi de borçlanmaya kayıyor. Devlet mali piyasalarda bono ve tahvil satarak özel kesim tasarruflannı kendisine aktanyor. Bonotizas- yon başlıyor kısacası. Son iki yılda bonotizasyonun adeta brmanchğına tantk olduk. Bu, kuşkusuz kamu kesimi açıklannın ve borçlan- ma gereksinmesinin büyümesinin beklenen sonucu. Orneğin, ocak-kasım döneminde 1991'de 41 trilyon lira olan kamu borçlanma senedi ihracı, 1992'de 109.2 tril- yon liraya fırlamış. Buna karşılık, yıl sonları itibarıyta para arzı (M2) 1991 yılında 113.5 trilyon lirayken 1992'de 182.9 trilyon lira olmuş. Kısaca, 1991'de para arzının yaklaşık yüzde 36'sı olan bonotizasyon orarn, 1992'de yüzde 60 civarına tirmanmış. Devlet ve piyasa muhab- betinin ulaştğı nokta bu. Bonotizasyon, monetizasyon ve dolarizasyonla salt söz uyumu açısından benzeşiyor değil. ûzünde de bun- lar bağlı gelişmeler. Ekonomi için pek yararlı ve başarı hanesine kaydedilecek olgular sayılmazlar doğrusu. Bir başka yazıda bu bağlantılara da değinlrlz. Philsa ve Reynolds'tan sonra TekeFin Ege atağı İZMİR (ANKA) - tzmir'in Torbalı ilçesinde deneme üretimine ara veren Philsa'nın Marlboro'su ile mayıs ayında ürelime başlayacak Rey- nolds'un Camel'ına Manisa Akhisar sigara fabrikası, "Türk Marlboro"su olarak tanımlanan Tekel 2000 ile ra- kip olacak. GELİR VERGÎSİ Dutihller yîne rekortmen İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir ili 1992 yıh Ge- lir Vergisi rekortmenleri açı- klandı. Gemi ve Turizm Acentesi sahibi Hendrik Du- tilh 13 milyar 65 milyon lira ile vergi rekortmeni olurken, Ka- rel Dutilh 8 milyar 693 milyar lira ile ikinci sırada yerakfa. İzmir Defterdan Kemal Sag, dün yaptığı basın top- lanüsında 1993 yıh mart ayı sonuna kadar olan tzmir ili vergi gelirleri tahakkuk ve tahsilat miktarlannı açıkladı. Buna göre genel tahakkuk tu- tan 5 trilyon 420 milyar 207 milyon, genel tahsilat tutan ise 2 trilyon 547 milyar 681 milyon lira olarak açıklandı. Sağ'ın yaptığı açıklamaya göre İzmir'de 1992 yıh Gelir Vergisi rekortmenleri listesin- de birinci sırayı 13 milyar 65 milyon ile Hendrik Dutilh, ikinci sırayı ise 8 milyar 693 milyon lira ile Karel Dutilh aldı. Üçüncü sırada 3 milyar 933 milyon lira ile tıp malze- meleri alım satım işj ile uğra- şan Nesim Varon yer aldı. Edinilcn bilgiye göre, yıllar sonra Akhisar sigara fabri- kasırun terneli 25 nisanda baş- bakan Söieynun Demirel ta- rafında ikinci kez atılacak. Fabrika iki yıl sonra ise Tekel 2000üretecek. Türk Marlborosu olarak nıtelenen ve üretimi sınırlı oi- ması nedeniyle karaborsa saülan Tekel 2000 sigaraanın üretileceği Akhisar sigara fab- rikasının iki yıl içinde üretime başlayacağını btkliren Akhi- sar Bekdiye Başkanı BOeat OŞerogkı, "Yıllardır aül kalmış, iktidarlar tarafmdan ihmal edilmiş olan Tekel'in bu fabrikası koalisyon hüküme- tince istihdam sorununa çö- zûm bulunacağı gibi, üreuîe- cek Tekel 2000 sigarasıyla Torbalı1 nm yabana sigara- lanna da rakip olacağız" dedi. Flyat pazaıiığı Amerikan sigara tekeli Phi- lip Morris ile Sabancı Hol- ding'in ortakügıyla kurulan Philsa'nın Torbah fabrikaa- nda deneme üretimi durdu. Üretimin durmasında ise hü- kümetin Türkiye'de faaliyet geçecek yabana sigara fabri- kaİanrun ne miktarda sigara üretip, hangi miktarlarda bu âgarayı ihraç edecekleri ko- nusunda henüz net bir karara varamaması etken oklu. Türkiye'de yılda 4.5 bin ton dolayında yabana sigara tûkeaMği büdirihrken, 100 milyon dolaruk bir yatınmla gerçekleşen Reynokb'un Ca- md sigaralannı üretecek. Torbah'daki fabrikanın ise mayısta üretime başlayacağı, ancak bu kuruiuşun da hükü- metle fiyat konusunda anlaş- mazlığa düştüğü öğrenildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear