02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 11 NİSAN1993 PAZAR 12 DIZIYAZI Etnik gruplan bir arada tutan Tito'dan sonra, 1986'da partinin lideri olan Miloseviç'le dağılma süreci başladı Milliyetçilik Ive eski jsosyalist ülkeler EMİN GÜRSES (Boğaziçi Üniversitesi) -8- Yugoslavıııilliyetçileri dıııııaıılı havayı sever T ito karizmatik kişiliğı ile Yugoslavya'daki etnik gruplan birarada tutmayı başarabilmişti. Stalin'in "Küçük parmağımı o>Tiatacağım ve Tito'dan eser kalmayacak. Düşecek" demesi Tito'nun gittikçe güçlenen konumunu sarsamadı.(5) Yugoslavya'da değişik etnik gruplan bir araya getiren en önemli unsur Stalin korkusu olmuş. Tabii ki başlangıçta Tito'nun kanzması ve olumlu ekonomik göstergeler iyi bir harçoluşturmuş. Tito'nun 1974 anayasası ile Voyvodina ve Kosova otonom bölgeleri yaraulması Sırplan rahatsızetmiştir. Sırplar 1941 öncesi Krallık dönemindeki ayncalıklı konumlannı yitirmenin rahatsızlığını çeşitli defalarca ifadeetmişler. 1985"te Sırbistan Bilımler Akademisi'nden bir grup, federal hükümetin Sirbistan'a karşı aynmahk politikalan içinde olduğu, Sirbistan'da iki bölge yaratıldığmı, Kosova'da Arnavutlarca anti-Sırppolitikalar uygulandığını ve Sırplann bu bölgeyi terk etmek zorunda bırakıldıklannı ifadeetmişler. Bu temel üzerinde 1986 da parti liden olan Miloseviç işe ük önce Kosova'dakı Sırp azmbğın gösterilerine katılmakfa başlamış ve kimsenm Sırplan ezmesine izin vermeyecegmı ıfadeetmiş. Miloseviç 1987'de Kosova 'daki Sırplann yeterinoe korunmadığını ileri sürerek partide temizlik hareketi başlaur. Kosova'da, Tito'nun yardımcılığjnı da yapmış olan eski partizan Fadıl Hocagörevdenaülır. 1988 de Sırplarca Müoseviç'ı destekleyen birçok yürüyüş yapıldı. Ekım 1988 de Miloseviç taraftarlan Voyvodina'da düzenledikler bir göstcn ile oradaki yöneümi ele geçırdıler. Karadağ'da Ocak 1989'daaynıışi başardılar. Polis baskılan Kosova'da arünca madenciler açhk grevine başladılar. Fakat Anayasa'nın değıştırilerek bölgenın otonomısının Mart 1989'da son verilmesini engelleyemediler. Bu durum Mıloseviç'in popülaritesini arttırdı, ve Arahk 1990 da Kosova'da Amavutlann boykot ettiğı seçimleri kazanmasını sağladı. Gücün Belgrad'da Miloseyiç'ın elınde toplanması Hirvatistan ve Slovenya'yı tedirgın etmeye yetti. Yugoslavya dağılma sürecine Miloseviç'in 1986'da Sırp Komünist Partisi'nin başına geçmesiyle hızla gırmış. Sosyalist uygulamalann kredi kaybetmeye başladığı bu donemde ilk işi taraftar toplamak için toplumun şoven duygulannı irdelemeye koyulmak olmuş. Yugoslav Başbakanı Mılan Paniç Los Angeles Tımes'a Ekım 1992'de verdıği bir demeçte;"tnsanlar arasmda nefret yok. Bana göre bu gelişmelerin sorumlusu, önerecek bir şeyleri ohnayan art niyetli politikacılann kışkırtmasıdır"diye yorumluyordu son gelişmeleri ve "Nefret çok güçlü bir silahür" BOSNA'DABtRTARtHYOKOLUYOR - Eski sosyalist ülkelerde insanlar daha önce bilmedikkri etnik düşmanlıklam soğıık nefesiyte karşı luu^ya. Bosna-Hersek'teki savaş Avnıpa'ıun göbeğinde, Batı'nm gözü öaünde acnnasızca sürüp gidiyor. diyordu. Açıkurki bu ülkelerde çöküş sonrası insanlar kimük kaybına uğradılar. Miloseviç ıçın toplumun desteğini almak içın düşman yaratmak kolay bir yoldu. Miloseviç Kosova bölgesinde yaşayan nüfusun %90'ını oluşturduğu halde azınlık statüsünde olan Amavutlan hedef gösterdi önce. Türklerin Slavlan 1389'da yenişınin yıldönümünde onbinlerce insanın toplandığı bir gösteriye öncülük etti. O cakl 990'da Yugoslav komünist partisi ömrünü tamamladı. Kosova'da olduğu gibi önce basında tanhsel olaylar ulusun yüceltılmesı amacıyla aktanlmaya başlanmış. Hirvaustan'dakı o zamankı muhakfet lıden Frajo Tudjman da insantann ulusçu duygulannı kullanmayı, eski rejimin yarattığı ekonomik ve politik sorunlan vurguJamaya yeğledi. Yeni Hırvat anayasasında Sırp azınlığın diskrimineedilmesi, bu azınlığın 1990'da sılahlanmasına yol açtı. 25 Temmuz 199 l'de Hirvatistan ve Slovenya bağımsızlık ılan edınce Yugoslav ordusu saldında gecıkmedi. Ve Avrupa Topluluğu araya girdi. 1991 'de Bosna-Hersek'te durum sakindi. Avrupa Topluluğunun araya girmesiyle savaş Hirvatistan cephesindesona erer ve oradaki yaklaşık 10 bin sılahlı Sırp askeri için yeni bölge Bosna-Hersek seçilir, çünküKasım 1990 da Bosna-Hersek'te iktidara gelen Demokraük Hareket Partisi gevşek bir federasyon kurulması ısteğıru ıfade eunıştı. Yugoslav ordusunun da desteğıyle buradakı Sırplara yardım eune bahanesıyle saldınlanna başladılar Bosna-Hersek'te4.5 milyon nüfus var. %44 Müslüman, %31 Sırph, ve % 17Hırvat son derece iç içe gırmiş kanşık yaşıyorlar. Bu nedenle, Bosna-Hersek'te bölünmeyi sağlamak çok zor. Ortam çatışma için uygundur. Çatışmalann devamettiği eski sosyalist ülkelerde temel sorun siyasi kültüründüşük otmasındandır. Ikincı olarak insanlar daha önce evindeki gibi rahat hıssettikleri toplumda şimdi yalnızlık ve korumasızlık duygusuna kapılmışlardır. Bu duygulann siyasi alana yansımasının nasıl olacağı önemli. Sivil topium üzerinemi oturtulacak, yoksa milliyetçiliğe mi kanahze edilecek? Maalesef düşük siyasi kültür ekonomik zorluklarla biraraya gelince ıkıncısı tercıh ediliyor. çünkü secim yapma durumunda olanlara sorunlann suçunu başkalanna yüklemek en kolay yol görünüyor. Bir söylentiye göre Hitler'e sormuşlar;"Sizin sosyalizmıniz ne yapmayı amaçlıyor?" diye. O da şöyle yanıtlamış;"Benim midem tok fakat milyonlarca Alman işçisinin midesı boş olduğunda, harekete geçilmelidir".(6) Bau için durumaçıkür; aynhkçı hareketler bölgesel çaüşmalan uluslararası düzeye taşıyabilirler. Bu da Batılı devletlen bunalımın içine çekebilir. Bu durumda yeni devletlerin örgütlenmelenne desteİc vererek gergınlıği azalürlar, ve bunlan dünya ekonomisıneentegreederler. Baü bir oranda eski sosyalist ülkelerdeki mılliyetçilıği vedagılmayı Sovyetlerin çökmesı için cesareilendirdı, fakat önlem almadı ve yeni gelişmeleri daha önce düşman olarak gördüğü eski komünıstlerin eline terketti. Milliyetçilik alternatifı bu defa da eski komünistlerce kullanıldı. Uluslararası örgütler ve diplomatik yapı, nesillerdır dostça yaşamasını şöyle ya da böyle başarabilmiş insanlann-toplumlann yeni bir etnik çatışma içine girmeJerini önleyemedi. Bu yüzdendırki, Birleşmış MılletlerÖrgütü'nün yeniden yapılanması ısteği, bunalım sonrası tekrargündeme geleceğe benzer. Eski sosyalist ülkeler dünva ekonomısıyle bütünleşme yolunda bir yandan pazarlanru uluslararası tekellere açmak için yanşırken, diğer yandan ise uzun yıllar önemli toplumsal çalkanülarla karşılaşmamış toplumlannın yeni düzendeki taleplerini, herhangi bir ters tepki doğurmadan. nasıl karşılayabileccklannın hesabım yapmakla meşgüller. Yeni düzen baalan ıçın ıyi bir gelecek vaat ederken önemli birçoğuniuk içinen azından şimdilik belirsizlıkten başka bir şey ıfade etmıyor. Batı, sosyalist sistemin çökmesi için elinden geleni yaptı. Başanlı da oldu. Batı 'Benden sonra tufan' dûşüncesinde değıldi. Amaç isükrarlı yeni pazarlar yaratmaktır ve bunun için elinden geleni yapacakür. Fakat Batı, bû iktısadi/asken yanştan kendisi de yorgun çıkmıştır. Bir yeniden yapdanmarun yaratügı uluslararası bunalımın ortasında kendisini buJan Batı'nın henüz birçıkış yolu bulamadığına tanık olmaktayız. Birileri dünyayı kendilerine uydunnak isteklerindeisrar ederken, büyük çoğunluk bunun faturasını ödemek zorunda kalıyorlar. Eski sosyalıst ülkelerde insanlar arük daha önce bilmedıkleri ışşızliğin ve etnik düşmanlıklann soğuk nefesıyle karşı karşıya. Birçok haklargıbı işşiz kalmamahakkınındayokolroas* - • insanlara eski dönemi özlenir hale getirmiştır. İnsanlar alternatifsız bırakılmış, kuralsızlık kural haüni almış. Batum'lu Emekli bir tarih öğretmenininde Acarya Türkçesi ile ifadeettiğı gibi "Eskiden ne olduğumuzi bilur iduk .şimdi ise sahipsuz kalduk". VJL Kojee ve RH Donaühon Sovyet Foreign Polıcv. ThirdEdtian. Perganan Press.Oxford.1988. %-M Djüas ve GR Urban. The Endofthe Bolshevik Vtopta. The Worid Todav. Ekım 1991. No.10. BİTTİ O N B I N L E R İÇİN YA2PI Kelimeler arbkyetersizkalıyorBirgün böyle bir şey olacağmı biliyordum; ama gelin görün ki bugün yaşadıklanma inanamıyorum. Bir saat önce televizyon seyrederken bırdenbire araya giren haberlerde söylenenlere inanmak istemiyorum. "'Uğur Mumcu'ya bombalı suikast." Uğur Mumcu sjbî bir insanın, böylesıne bir saldınya kurban gittığini düşünmek, kabul etmek istemiyorum. Bahriye Üçpk. Muammer Aksoy, Abdi İpekçi, Çetin Emeç, Turan Dursun derken, tarifı izahsız gazetecı ve yazar Uğur Mumcu'nun da oldürüldüğüne inanmak istemivorum Önümde Cumhuriyet gazetesi ve Uğur Mumcu'nun "Zeyilname" başlıklı yazısı. Cumhuriyet'te Gözlem köşesinin bittığine ve bu yazmın son yazı olduğuna inanmak istemiyorum. Türk soluna indirilen en büyük darbe. İnanmak istemiyorum. Her geçen gün bir şeylenmizi kaybetmeye YAZIT Bedrettin yelden bezen- miş Yunusdilden sevgi em- miş Vanp Nâzım'a uzanmış Dilde dili demler gibi Şiiri Uğur'un: Kalemi! Sözcüklerle yola çıkmış Kuvvacı birateş yakmış Karanlığa kurşun sık- mış Peçe-zından deler gibi Gündemi Uğur'un: Ka- lemi! Yalana-talana karşı Verdiği onur savaşı Kimlere kalmış subaşı Gösterir inceler gibi Gözlemi Uğur'un: Ka- lemi! Özgün bir dağ çeşmesi- ni Bağımsızlık ilkesini Çağın en erkek sesini Bir güldeste eyler gibi Işlevi Uğur'un: Kalemi! Pusu kurmuş bir alçak- kul Sonucu: Pir Sultan okul Uğultusu gönül gönül Uç vermek te bahar gibi Gerçeği Uğur'un: Kale- mi! Adem, mühürle ki sözü Arkada kalmasın gözü Genç Kemaller dizi dizi Nöbettedir Alp-er gibi Nöbeti Uğur'un: Kale- mi! M.AdemSoiak/İstan- bul O nsesmnz, Uğur Mumcu'nun ötümöııün üzerinden bugün 46 gün geçti. UğurMumcu'yu vahstce öMürenler sadece onu aranuzdanalabUdiler. Düşünceleri bugün hâlâ yaşıyor. Yarmda yaşayacak. Atatürkçü düşünceyi savunan insanlar her zaman vardır ve var olacaktır. AUtûrk, "Fıkirier, cebir ve şktdetk, top ve tûfekle asla öWürûlemezn denıiştir. Bu sözün aksini düşûnenier cahil ve korkakinsanUrdır. nız, yüreğnnîzdi Basm milietin ortak seskür. Uğur Mumcu bizün sesönizi yüksettiyordu. Sesmıiz her zaman da yükselecek. Biz KemaKsder asla susmayacağız. Şeriatı savunan birtakmı insanlaneUerünizkdegü fikiıierimizle öMüreceğiz. Onlan yok etmek içinöldümıek gerekmiyor, oalam fikirlerini öMürmek, yok etmek gerekiyor. Çünkü biz ne vahşL, ne de katiüz. Her zaman katliamdan kaçınıru. Cumhuriyet idaresi faziletli ve namuslu insanlar yetiştirir. Şuur insanı daima iieriye ve yeniliğe götûrür. Ne yazık ki Cumhuriyet rejhnini kabul etmeyen birtakmı gerici insanlar devleti dinle idare etmek istiyorlar. Biz Kemalistler buna izin vennedik ve hicbir zaman da vermeyeceğiz. Atatürk ilke ve inkılapUnna sahip çıkacıagız. Topvetüfeklebizi susturacaklarını sanıyorlarsa da yamlıyoruur. Uğur Mumcu kath'amma bu kadar büyük tepki gösterflmesi karşısında Sayın Cumhurbaşkanımız, gazetecOere "en siz gazeteteri böyle manşederle donatırsanız olacağı odur" diyor. Şartlar ne ohırsa olstın bizler haldanmtzı savunacağız. Uğuröunedi, yüregunizde yaşıyor. Ulaş tpşiroğlu Arguvan Lisesi başladıgımız ve maalesef topium olarak her şeye karşı böylesineduyarsızlaştığımız bu günlerimizde, böylesine büyük bir insanı Uğur Mumcu'yu da kaybettiğimize inanamıyorum. Tannm televizyonda gördüklerime inanmak istemiyorum. Bir köşe yansında "bir kez bir şeylerden ödün vermeye görün sonu gelmez" demişti. Uğur abi verdiğimiz en son ödün sen mi olmalıydın inanamıyorum. Ama düşünüyorum da; Atatürk ilke ve inkılaplannı luce sayarak. laikliğe karşı olmanın moda olduğu, her gecen gün şeriatın savunulduğu, yolsuzluğun, ahlaksızlığın en namuslu din olduğu ve her şey bir yana Atatürk'ten Selanıkli Mustafa dıye bahsedilebilen, Anıtkabir'in yıkılmasından dem vurulabılen bu günlerimizde, siz bütün bunlann karşısında olduğunuz için, laiküğin en keskin savunucusu olduğunuz ıçın, bunu hak etmış olamazsınız; inanmak istemiyorum. Her zaman sizi örnek alarak, fikre fıkirilekarşıhk verilmesıni savunan ben, emin olun bugün ilk defa onlann da öldürülmesinin gerektiğini düşünüyorum. Lütfen beni affedin. Şu anda televizyonda sizin hayatınızdan kesitler veriliyor. Allahım ancak en yakınlanmın ölümünde böyle bir aa hissetmiştim. Sizi yok etuklerine inananlarbence sizin adınızı Cumhuriyet'in en şanlı sayfalanna kendi elteriyle kazıdılar. Söylenecek şeylerçok ama, söz konusu kişi Uğur Mumcu olunca kelimeler öylesine yetersiz kalıyorki!.. NilgönTaskm ANKARA NOTLABI MUSTAFA EKMEKÇt Isparta'da İşkence, Çoram'da Aşk... Isparta'da gözaltına alman 17-25 yaşları arasındaki gençlere 7$/cence'yapıldığını yazmıştım. Bugün ayrınt»- larını yazacağım Kızlı erkekli 21 genç Isparta Emniyeti'- nde, aç susuz, günlerce ayakta tutulmuşlar, bunlara tekme tokat girişilmiştir. Gençlere sorarsanız, ağır iş- kence yoktur. Kaba dayak' vardır. Onlar, Bununla rvh- sal olarak çökertilmek istendiklerini' belirtiyorlar. Bun- lar, ifade verinceye dek ayakta bekletilmişler, şaşkınlık- tan belleklerini yitirmişlerdir. Sanıklardan biri, şöyle dedi: - Mahkemeye çıktığımız gün, ben pazar sanıyordum, oysa cumartesiymiş; bilinç yitimine uğramışım. liade- den sonra uykumda sayıklıyormuşum, titriyormuşum... Gözler bağlıydı. Ifade alan polisler örgüt arıyorlardı. İlk gün öğrencilerin oturdukları yerlerde 'karakol'kurul- muştu. Evdeyemekyiyeni, içki içeni iceri almışlardı. Üst kata, 'milli maç' izlemek için giden de karakolu boyla- mıştı. Sorgular sırasında savunman bulunmadı emni- yette, çünkü CMUK'a göre DGM'lik suçlarda savunman katılamıyordu sorgulara. Cem adında bir gencin, içeri alınması üzerine, emekli bir öğretmen olan babası felç oldu! Adliye Sarayı'nın çevresinde trafik kesilmişti, savcılar can güvenliği istediler; boru değil, 'anarşistler' Isparta'- da Dev-Sol ile Partizan örgütleri için taban oluşturacak- larken yakalanmışlardı! Breh breh... Şaşılacak şey, silah ne bulunamıyordu. Hurdacılık ya- pan Mehmet llter'de hurda bir tabanca bulunmuştu, ancak tabanca onarılıp, 'sağlam' raporu sağlanamaz mıydı? Kızlar da onurlan zedelenecek biçimde mi sorgulanı- yorlardı? Onlara şimdiye dek karşılaşılmayan bir işken- ce yöntemi mi uygulanıyordu? Kız öğrenci ifade verir- ken: - Zıpla! deniyordu, zıpla! Kız öğrenci zıplıyordu. Zıplayınca, memeleri sallant- yordu! (Gerçekte bu, sanıkları sersemletme amacıyla mı yapılıyordu?) 12 Eylül faşizmini anımsadım. Kız öğrenciler, göröş- mecisi geldiğınde, çırılçıplak soyunduruluyorlar, bu nem görüşe giderken hem dönerken yineleniyordu. Da- ha yaşlı, saygın bir bayan tutuklu, kendisini soyanlara şöyle demişti: - Benim sarkık memelerimi görüp ne yapacaksmız? AJın işte soyunuyorum. Bakın! (Bunu yapıüarında anlattı sanıyorum). Genç kızlar, tutuklular buna kahroluyorlardı. Isparta'- da kızların da gözleri bağlıydı. İlk üç günlük sorgudan sonra 21 kişi arasında yargıç, kızların tutuklanmamast- na karar verdi. Onlar üç günlük 'işkence'yle kaldılar. Böyle yasadışı işlemler, polisin eğitimsizliğinden mi kaynaklanmaktadır? Polis eğıtılmeden, insan hakları' havada mı kalacaktır? Isparta'da Kütahya-lsparta ayaktopu (futbol) karşılas- ması sırasında coplanan DYP Milletvekili Mustafa Fikri Çobaner olayı, gencterin emniyete götürülmelerinden sonra, unutturulmak mı istenmişti? tsparta Emniyet Müdürü Metin Alp, savunrnanlar gençlerle görüşmek istediklerinde, neden görüştürme- di? anlaşılır şey değil gıbime geliyor. Isparta Sulh Ceza Yargıcı Tacettin Tok, tutujclama ka-, rannı verdiğine pişman mı olmuştu? - Anarşizm diye katamı kanştırdılar! diye mi düşünü- yordu? Savunmanların, tutuklama karanna itirazlan üzerine, Isparta Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı ismail Tiryaki, tutuklu olan 12 kişinin de biri dışında salıveril- melerine karar veriyordu. Karar gerekçesinde, sanıkla- rın 'örgüt kurma ve taban oluşturma hususunda kesin ve inandırıcı deliller bulunmadığı' belirtiliyordu. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı İsmail Tiryaki ayrıca, öğrencilerin bu ders döneminde mağdur olmamalarını da göz önün- detutmuştu... -k-k-k Çorum'a Ceyhan Mumcu'yla birlikte vardığımızda, lo- kantada bekleniyorduk. Arif Sağ köşeyi tutmuştu. Şu fık- rayı artlattı: "Fare kış günü değirmene gitmiş; bakmış ne buğdayi ne un, ne bir şey var; değırmencıye şoyle demiş: - Ben kendi nefsim içın bir şey istemiyorum, istersem namerdim 1 Ancak değirmenin yakışığı çuvallardıri" Arif Sağ ekledi: - Sofranın da yakışığı rakıdııi Çorum'da, Atatürk Kapalı Spor Salonu'nda, izledikle- rimi unutmayacağım. Semah ekibi, kızlı-erkekli, cıplak ayaklarla dans ediyorlar! Bu şunu gösteriyormuş: Sac üzerinde dans ediyorlar- mış da ayakları yanmıyormuş. Ona inanılıyor. Ellerinde yaba, dirgen, anadut (anadutlar üçlü oluyor. Anadutla, ürün sapları kağnılara fırlatılıyor. O simgeleniyor göste- ride). -Ayrıca bir harman yerinin gereksinimleri olan kalbur, dibek, beşik de var. 'Semah Kültür Vakfı'nın dü- zenlediği bu toplanbyı, 3500 kişinin izlediğini yazmıştm. Bunlann üçte ikisi Alevi, üçte biri Sünni imiş. Toplantıda, böyle bir kaynaşma da saglanmış oldu. Toplantıda Çorum Valisi Mustafa Yıldırım, Başsavcı Seyit Erdönmez, Garnizon Komutanı Kd. Albay Tuncay Yıldırım da var. Belediye Başkan Yardımcısı Gönül Çak- mak yer bulamadığı için geri dönmüş. Cem ayini sürü- yor, 'müsahip' babalarla bacılar' el ele tutuşuyorla,, dede okuyor onlara. Müsahip' ahret kardeşi' demek. BULMACA 1 2 3 4SOLD.4N SAĞA: 1/ Kadmlann yüzlerine sürdükleri kırmıa düz- gün... Yanağm alt kısmı. 2/ Yardım istendiğini be- Iirten bir sözcük... Kısa bacaklı bir köpek cinsi 3/ Çorba gibi yiyeceklere lezzet kazandırmak için un ve yağla yapılan sos... Hayvanlara vurulan damga. 4/ Sancağı. yelke- ni ya da sereni direkten aşağı alma... Ağız muko- zasında oluşan yüzeysel yara. 5/ Kuzu ağüı. 6/ Yunan mi- tolojisinde tutku tannçası... Küçük çocuklan korkutmak için uydurulmuş yaratık. 7/ Matema- tikte kullanılan sabit bir sayı... Bir yerde oturma. 8/ Bir ay adı... Düz ve açık su kıyısı. 9/ Leylak rengi, açık mor... Tutsak. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1/ Radyoaktif cisimler tarafından yayılanüçışındanbiri... Briçte.atı- lan bir kâğıtla eşine oynamasını istediği kâğıdı belirtme. 2/ Türlü bitkilerin yaprak ve kabuklan ile kokulandınlmış acımtırak bir içki... Okyanusya halklannın yiğitlik ve bereket tannsı. 3/ Yıldızlann yerlerini ve durumlannı gösteren çizelge... Vilayet. 4/ Fazla bön, avanak... Kinaye. 5/ Düzgün, güzel ve kolaylıkla söz söyleyen. 6/ Oyunda cezalı ço- cuk... Üzeri bir cins cıîa ile kaplanmış metallcr için kullanılan sözcük. 7/ Olumsuzluk belirten bir önek... Yurdumuzun Göller Yöresi'nde bir dağ. 8/ Acınma, yerinme... Arap harfleriyle yazı- lan in yazı türü. 9/ Pokerde, değişik renkL beşlı diziye verilen ad. Güzel koku.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear