26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 MART1993 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER CUMHURIYETTEN OKURLARA ÖZGEN ACAR Aynntı Uygarhktu* Peter White Avusturya kökenli bir Amerikalı gazeteci- dir. Dünyanın en ünlü dergilerinden "National Geograp- hk"\n Yazıişleri Müdür Yardımcısı'dır. Dört yıl önceydi. Bir gün bana New York a telefon etti. Elmalı Definesi'ne ilişkin yazılanmı okumuştu. National Geographic'e "para" konusunda bir "yazı önerisi" ya- pacakmış. öneriyi "Yayın Kurulu'na götürmeden önce bir araştırma yapıyormuş. İcadından günümüze kadar "para'' ve daha sonra kredi kartlarına kadar uzanan ge- lişimini içeren bir yazı duşünüyormuş. Bu amaçla dün- yada 10-15 ülkeye gidecekmiş. Bunlardan biri de Türkiye'ymış. İlk para Anadolu'da Lidyalılarca icat edildiği ve ayrıca "yüzyılın definesi" denilen Elmalı Definesi de burada bulunduğu için Tür- kiye'yi de programına alması gerekiyormuş. Bu konu- larda benimle görüşmek üzere New York'a gelebilir miymiş? Geldi. Dört saat konuştuk Notlar aldı. Bir ay sonra bir daha geldi. Üç saat konuştuk Bu arada çeşitlı kitap ve makaleler de okumuştu. Bu kez daha bilgi edinmiş gö- ründü. Ben bu arada Türkiye'ye döndüm Ankara'daçalışma- ya başladım. Altı ay sonra bir gün Peter'den birfaks gel- di. Yayın Kurulu, önerisini onaylamışö Bu yazı için 60-70 bin dolarlık (600-700 mılyon lira) bir bütçeyi kendisine vermişti Çin'den sonra Ortadogu'ya gelecekti. Yanında Charles O'Rear adlı fotoğrafçı da olacaktı. Soruyordu: "Eğer zamanın uygunsa Türkiye'deongünbirlikte ça- lışabilir miyiz?" Yanıtım olumlu olunca 1991 baharrnda Türkiye'ye gel- diler. On gün süre ile Türkiye'de ören yerlerlnde, müze- lerde, Tahtakale'de ve Karaköy deki Istanbul Menkul Kıymetter Borsası'nda birlikte çalıştık. Peter, on defter dolusu not aldı Charles 4-5.000 kare fotoğraf çektı. Av- rupa'da birkaç ülkeye daha uğradıktan sonra VVashing- ton'a döndüler. Charles, National Geographte'in anlaşmalı fotoğraf- çısıdır. Calıforniadaki özel fotoğraf laboratuvarında kendi filmini kendisi yıkar. Buna karşın, National Geog- raphic Dergisl için çektiği tüm filmlerı Kodak'ın ana la- boratuvarına gönderir. Dergınin, bu fılm fırması ile özel anlaşması olduğunu söyledı. Derginin tüm filmleri bu la- boratuvarda bambaşka bir özenle yıkanıyormuş. Beş ay sonra Charles bir gün telefon etti- "Filmler pınl pırıl. Binlercesi arasından seçtiğim 500 kareyi derginin toto editorüne teslim ettim. Washing- ton'a gittim. Önce ben eledim. Sonra, kenditeri ile birlik- te ikinci elemeyi yaptık. Türkiye ile ilgili bölümü 20 kare- ye indirdik. Bundan sonra yazıyı yazacak olan Peter ve derginin yazıişleri müdürü ile bu 20 kareyi tartıştık. So- nuçta yazıda Türkiye bolümu için 3karenin kullanılması- na karar verdik. Senden ricam.. bunlar için yazdığım resimaltını sana fakslıyorum. Doğruluğunu bana kontrol eder misin?" ikışer cümlelik olan üç resimaltını kontrol edip Char- les'a faksladım. Aradan bir süre geçti. Bu kez Peter telefon etti: "Yaz/n/n ilk taslağı haztr. Türkiye ile ilgili bölümünü sana fakslıyorum. Yanlışlanmı düzeltir misin?" Gereğini yaptım. iki ay sonra "fact checker-veri depetçisi" deotten bift bayan tetefon etti. Görevi, dergiye girecek yazriardaki ve'rilerih doğrü olup olmadığını, uydurulup uydurulrna-" dığını, ya da dikkatsizlik sonucu yanlış yapılıp yapılma- dığını denetlemekti. "Size zahmet olacak. PeterVn Türkiye ile ilgili yazısı- na ilişkin kafamı kurcalayan beş soru var. Lütfen bunla- rın doğruluğunu ya da eğriliğini bana söyleyebilir misi- niz?" Beş soruyu faksladı. Yanıtladım. Birkaç hafta geçti. Bu kez foto sorumlusu telefonday- dı: Charles'ın resimalttarına ilişkin ufak bir tereddüdü vardı Acaba bu tereddüdünu giderebilir miydim? Gider- dim. Peter ile konuşmamdan yaklaşık ûç yıl sonra, Ocak 1993'te National Geographic Dergisi geldiğinde "para" yazısını heyecanla. Turkıye bölümünü ise daha önce- den bildiğim için ezbere okudum. Işte National Geographic Dergisi'nin bilimselliği, cid- diyeti, titizliği, özeni ve kalitesi... • • • 16 Şubat 1993 tarihli Cumhuriyet gazetesınde Aydın Engin'in "Hizbullah'tan itiraf" başlıklı haberinde konuş- tuğu "Şeyhmus" adlı kişi yanıtlarının bir yerinde şöyle diyordu: "... Senin hiç Amerika'daki Müslümanlarla alakalı malumatın var mı? Bugün New York sokaklarında Isla- mın mücahitleri var orada. Savaşa hazırlanıyorlar..." 26 Şubat 1993 Cuma günü New York'ta dünyanın en büyük üç gökdeleni arasında yer alan "Dunya Ticaret Merkezi" adlı ikiz binada görülmemiş boyutta bomba patladı. Aydtn'ın haberinden tam on gün sonra!.. Sonradan bu sözleri okuyan değil Cumhuriyet okurla- rı ve bizler, o mülakatın yapıldığı sırada Aydın Engin bile o gün dünya basınını "atlattığı"nınfarkındadeğildi. ••* New York Federal Polisi (FBI) patlamanın üzerinden daha beş gün geçmeden sorumluları saptadı. Nasıl sap- tadı? Gökdelenin otoparkında titiz bir çalışma yapıldı. Her türlü nesne özenle toplanıp naylon torbalara konul- du Polislaboratuvarınagönderildi. Bu arada bir otomo- bile ait küçük bir parçanın önemli bir kanıt olduğu anla- şıldı. Bu veri bilgisayarlara aktarıldı ve otonun plakası sap- tandı. Plakadan komşu New Jersey eyaletinde bir araba kiralama şirketine uzanıldı. Minibüsü kiralayan kişilerin kinliği öğrenildi. Kişilerin evlerinde arama yapıldı. Bu kcnutlarda 50 kilo patlayıcı madde ve Humeyni'nin izin- cteki "Kör Imam" olayı böylece beş gün içinde ortaya çıtarıldı Çünkü ABD'de polis, her türlü ayrıntıyı, olasılığı de- ğtrlendiriyordu. Hiçbir şeyi rastlantıya bırakmıyordu. Kmıtları özenle topluyordu. Türkiye'de Uğur Mumcu suikastında olduğu gibi dağı- laı araba parçaları süpürgelerle çöpçülere toplatılmı- ytrdu. ister National Geographte'in kılı kırkyaran araştırma- solsun, ister New York'taki FBI'nın mikroskobik kanıtla- rderlemesi olsun; insanlarda bu dergiye ve o polise «jınya çapında bir güven duygusunun doğmasına ne- <jn olmuyor mu? Çünkü, ayrınt uygarlıktır... Mutlu bir hafta dileğiyle... iodmm'dan arkadaşımız CATHERtNE BÜTÜN'ü iki ay içinde kanser tedavisi için Londra'ya göndermemiz gerekiyor. Tıpcamiasındaki ve İnsan Haklan Derneği'ndeki dostlannı ve insana duyarb herkesi dayanışmaya çağınyoruz. HALUKGERAY Bağışlar Vakıflar Bankası, Bodrum Şubesi 26878 noluhesap 2000'e bambaşkabir Istanbul İstanbul için yeni bir nazım planı hazırlanıyor. Kent yeniden çiziliyor, şekillendiriliyor, yeni yerleşim alanlan belirleniyor. Gökdelenlerin merkezi Mahmutbey oluyor. Karadeniz kıyılan imara açılıyor REMZİGÖKDAĞ Artan nüfusu ve çözümlene- meyen sorunlanyla içinden çı- kılmaz bir duruma gelen İstan- bul için bugünlerde yeni bir nazım plan hazırlanıyor. "İs- tanbul"un Anayasası" olarak tanımlanan plana göre kent ye- nıden çiziliyor. şekillendiriliyor, yeni yerleşim alanlan belirleni- yor. Plan, İstanbul'un 50 ayn bölgesini yeniden düzenlemeyi hedeflıyor. "Dünyanın nazım planı bulun- mayan tek metropolü" unvanı- nı taşıyan İstanbul. nazım plan bürosunun tekrar kurulmasın- dan sonra bu unvanından da kurtulacak. Planın uygulamaya geçme- siyle birlikte İstanbul"un 2000 yılındaki görüntüsü oldukça değişecek. 2000 yılında İstanbul'u gezen bir kişi bir zamanlar yanından bile geçılemeyen Kazlıçeşme'de kurulan turizm merkezinde bir fuan gezebilecek. Mahmut- bev'deki gökdelenler bölgesın- de yeni yapılmakta olan yüksek bınalan görebilecek. Anadolu yakasında Kurtköy'de inşa edi- lecek yeni havaalaruna bir yakı- nını karşılamaya gıdebilecek. Çırpıcı Çayın'nda bir hafta so- nu piknik yapabilecek. kentin icınde kalan eski sanayi bölge- lerini kent dışında görebilecek. Topkapı ve Harem otogarla- nndan hiçbir iz bulamayacak. 2000'li yıllarda kentin gelişi- mı batıya kayacak. Yeni sanayi siıeleri. iş merkezleri ve toplu konut alanlan ağırhklı olarak kentm batı yakasında yer ala- cak. Kentin Anadolu yakasın- da yapılacak en büyük yenilik havaalanı olacak Bugün oldu- ğu gibi iş merkezleri batıda bu- lunurken konut alanlanrun büyük çoğunluğu kenlin doğu yakasında yer alacak. Hazırlanmakta olan plana göre İstanbul'un Avrupa yaka- sındaki Mahmutbey, İkitelli, Alibeyköy, Altınşehir, Atışala- nı ve Firuzköy yeniden imara açılacak. İstanbul'un yeni pla- nına göre gökdelenler artık Büyükdere Caddesı hattında değil. kentin yeni gökdelen merkezi olan Mahmutbey'de yapılacak. Yerleşim yerleriyle iç içe olan sanayi bölgeleri kent dışına çıkanlırken bu alanlar konuta aynlacak. Yeni plana göre kentin en de- ğerh bölgelerinden biri Küçük- çekmece Gölü"nün kuzeymde kalan Firuzköy olacak. Bu böl- gede 344 hektar alan üniversıte- ye. 366 hektar alan eğlence ve ticaret alanına. 430 hektar da yapımı düşünülen olimpik köye aynldı. Günümüzün gecekon- du bölgesı olarak tanımlanan Firuzköy'de planlı bir yapılaş- ma başlayacak. Planın getirdiği bir başka ye- 2000'lî yılların istanbul'unun cehresi nıhk de kentin akcığerlen ola- rak tanımlanan Karadeniz kıyı- lannm de ilerki yıllarda imara açılması. Nazım plan bürosunda çalı- şan uzmanlar İstanbul'un gele- cekte alacağı şekli belirliyorlar. Yapılan çalışmalar tamamlan- dıeında kentm 2000'li yıllarda alacağı şekil ve bölgelerin duru- mu şöyle olacak: • Karadeniz Kıyılan: Başta Zekeriyaköy, Uskumruköy ve Kemerbureaz olmak üzere Ka- radeniz kıyılannda duşuk yuk- seklikte konut alanlannın yapı- mına devam edilecek. Bölgede- ki yapılaşmada kooperatifleş- meyolunagıdilecek. • KUyos karaburun: Kötnür ocaklanndan anndınlan bölge- de turizm amaçlı. düşük yük- sekhkte tesisler yapılacak. Eyüp'e bağlı Karadeniz köyle- nnde de "hafta sonu evi" niteli- ğinde villa tipi konutlara imar hakkı tanınacak. • Boğaziçi: Yeniden hazır- lanmakta olan Boğaziçi Yasa Taslağı'na göre, geri görünüm, ön görünüm ve etkileme bölge- leri yeniden belırlenecek. # Kurtköy: Yeni bır havaa- lanı kunılacak. Yanında üni- versite alanı aynlacak. Kurt- köy çevresinde planlanacak toplukonut alanlan gecekon- dulaşmayı önleyecek. • Kartal: Sanayi bölgeleri- nin kaldınlmasından sonra 4 kat yüksekliğinde konutlara Sağbktayemıdenyönetimmodeli • Sağlık Bakanlı^'nca sürdürûlen ulusal sağhk reformu projesi çerçevesinde Türkiye, sağhk açısından 18 bölgeye aynlırken, her bölgede, sağlıkla ilgili günlük kararlar alma, harcama yapma ve sağlık hizmetlerini koordine etmekle görevli bir bölge sağhk idaresinin kurulması öngörülüyor. ye 18 sağhk bölgesine aynlıyor. Yasa tas- lağında, 75 il, nüfus, ekonomik, sosyal dü- zey ile vatandaşlann sağlık hızmetlerine başvuru taleplerine göre gruplandınlır- ken, bu kriterlere göre tespit edilen 18 bölgede, bırer bölge sağlık idaresi kurumu oluşturulması öngörülüyor. Taslakta, Türkiye'nin sağlık bölgeleri- ne aynlması ve her bölgede bölge sağlık idareterinin kurulmasına "Merkezi yöne- tij i pı j]e bölgelerimizin sağhk planlamabin- ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tür- kiye'nin kronikleşen sağlık sorunlanna merkezden çözüm bulma sisteminın, bü- rokratik işlemler nedeniyle imkânsız hale geldığı düşüncesmden hareket eden Sağhk Bakanlığı, sağlıkla ilgili tüm hizmet ve planlama yetkilerini taşra teşkilatlanna bırakıyor. Sağhk Bakanlığı'nca ulusal sağhk refor- muprpjçsi ç ^ r c e ^ O e haz»r|anan "Böl-^ ge Sjglfkjdarelen ,^asa taslajjyja Türtprı da, hizmet sunumunda ve sorunlannın çö- zümünde yetersız kahnmakta, bölgeler arasında dengesızlikler meydana gehnek- tedir. Tüm bu nedenlerle sağlık hizmetleri eşıthk ve hakkanı>et ilkelerine göre sunu- lamarnaktadır. Oysa bölgesel planlama- nın yapılması ile bölge sağhk düzeyinın ve ihtiyaçlannın doğnı değerlendinlmesi ve sorunlann çözümüne yönelik tedbirlerin alınması daha gerçekçi bır şekilde ahnma- sı sağlanabılecektir" gerekçesi gösterili- yor. Bakanhğa bağlı. katma ve kamu tüzel kişiliğıne sahip olacak Bölge Sağhk tdare- leri, bireye, topluma ve cevreye yönelik bölgesel sağlık programlan hazırlavacak, toplumun sağhk düzeyinı yûksdtmek için kamu şağlığı hizmetlerini vürütecek, hö- met sunan kişi ve kuruluşlar arasında en uygun olanlarla sözleşmeler yaparak, kişi- ye yönelik sağlık hizmetlennin sunulması- nı sağlayacak. Tasanya göre bölge sağhk idarelen, ge- rekh gördüğü yerlerde hastane yatınmı yapabilecek ve bolgedekı sağhk hizmetle- nnin sağlıkh yürüyebilmesi için irisan gü- cünü planlayacak. Bölge sağlık ıdarelerin- den ilk 8'ı, kanunun yürürlüğe ginş tari- hınden itibares 3 ay içinde kunılacak, tüm bölge sağhk idarelerinin oluşturulması 2 >nlda tamamlanacak Tasanyla aynca, il sağhk müdurlükleri- nin ve il sağhk laboratuvarlannın bölge sağlık idarelerine bağlanması ve her ilçede bir ilçe sağhk müdürlûğüiMra J c J m a a da öngörülüyor. . • ızın verilecek. Pendik avannda henüz yeri kesinlik kazanma- mış bir otogar yapımı düşünül- yüyor. • Beyoğlu: Turizm Bakan- lığı'nca turizm bölgesi ilan edi- len . Beyoğlu'nda turistik iş merkezlerine ağırlık verilecek. • Şişli: İstanbul'un önemli ticaret merkezlerinden olan Şiş- li, bu özelliğinı koruyacak. Perpa'nın çevresinde yüksek katlı binalara izin verilecek. Perpa'nın çevresindeki gece- kondu bölgeleri ıslah edilerek otel. spor, sergi ve fuar alanı oluşturulacak. • Ayazağa: Ticarete yönelik yapılanma getirildi. OYAK ve poh's lojmanlan bu bölgede yer J alacak. Bu bölgedeki oto sana- yii korunacak. • Kâğıthane: Ticaret ve tu- nzm merkezi gibi fonksiyonla- nn yanı sıra Kâğıthane Dere- si'ndeki sanayi tesislerinin kal- dınlması düşünülüyor. • Kazlıçeşme: Ctericilerin ta- şmmasının ardından bölgede turizm ve iş merkezi oluşturula- cak. Kazlıçeşme ile birlikte Zeytinburnu'na iş ve turizm merkezi düşünülüyor. • Eyüp: Turizm Merkezi ilan edilen Eyüp'le ilgili prpje İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Turizm Bakanlığı'nca ortak- laşa yürütülüyor. Eyüp'ün merkezine yapılaşma sının geü- rihrken, diğer merkezlerde yük- sek emsalü turizm alanlanna izin verilecek. • Atışaianı, Sultançiftüği: Kaçak yapılaşmanın en yoğun olarak görüldüğü bu bölgeler için hazırlanacak yeni planlara göre 5 kata kadar imar izni veri- liyor. Bölgeye yapılacak ticaret ve iş merkezleri sayesinde arazi- lerde değer artışı ohnası bekle- niyor. • Mahmutbey: İstanbul'un yeni eökdelen böleesi. • İkitelli: Daha önce planla- nan organize sanayi bölgeleri- nin yanına yapılacak konutlar- la bölge yeni bir kent görünü- mü kazanacak. 15 kata kadar konut için izin verilecek. • Bakırköy: Merter'deki .Belpa ile. İncirli arasında kalan ı.rycşil aianabüyükıbir hizmette- i nası yapılacak. ( ANKARA FESTtVALt Ong UğurMumcuanısınasergi Haber Merkezi - Failler hâlâ ortaya çıkanlama- yan bombah bır suikast sonucu öldünllen gazetemız yazan Uğur Mumcu'nun anısına duzenlenen seTgı- den ağaç dikmeye, panelden imza kampanyasına çeşith etkinhkler sünîyor. Günbatmadan Doğa Yünıyüşlen grubu, anısına önceki gün AB thsan Gökcen'in hazırladığı "Uğur Mumcu Anısına Ankara Kartpostallan" sergısini açtı. Aü İhsan Gökçen, İstanbul Beyoğlu Fotoğra- fevi-Düzayak Kafe'deki sergi açıhşında yapuğı ko- nuşmada Ankara'nın cumhunyetın kunılüşunu simgelediğini behrterek "Uğur Mumcu'nun cenaze törenini. Kurtuluş Savaşı'ndaki başkaldınşın yeni- den doğuşu olarak düşündüm ve 10 yıldır biriktirdi- ğim Ankara kartpostallannı Mumcu anısına sergj- lemek istedim" dedi. Gazeteci-yazar Nezflıe Araz da yaptığ) konuşmada Ankara'nın gehşimini anlatü ve "Cumhuriyet dönemindeki ruhu Uğur Mumcu'nun öldürüldüğü gün yakaladık" dedi. 1910-1940 yılla- nndaki Ankara'yı belgeleyen 80 fotoğraftan ve dö- neme Uişkin Ankara krokılerinden olu^an sergi on beş gün sürecek.Grup aynca 14 manta Rumehfene- ri C^ripçeköy'de Uğur Mumcu anısına fıdan dikim günü düzenledı. Halkevlen Denizli Şubea'nin dü- zenledığı gecede yaklaşık 2 bm kişi Uğur Mumcu'yu andı. Geceye Mumcu'nun ağabeyi Ceyhan Mumcu, kardeşinin laikliği, Atatürkçülüğü ve demokrasiyi savunmanın bedelini kanıyla ödediğini söyledi. "Hekiııı, fazla ilaçyazıyor9 • Izmir TabipOdaa Genel Sekreteri Dr. Suat Kaptaner SSK hastanelerindeki yarayaparmak bastı. Kaptaner, "Hekim, meci»uren fazla ilaçyaayor. Hastaya yeterli süre ayıramadığıiçingüvenceyiilaçtaanyor"dedi. ASLMAN ABAOOĞLU İZMİR - SSK hastanelerinde aşm ve gereksiz ilaç tüketimine çare aranıyor. Doktorlar, aşın yoğunluk nedeniyle hastalara ye- terh zaman ayıramadıklannı bu nedenle "Güvenceyi ilaçta ara- dıklanm" belirtirken, SSK Genel Müdürû Keroal Kıuçdaroğhı, 'Hi- pokrat yemıni etmiş bir hekimin bu gerekçeye dayanarak fazla ilaç yazmasının doğruluğuna inanmadığinı" söyledi. SSK has- tanelerinde aşın ilaç tüketıminin önlenmesine yöneük çahşmalan sürdürdüklennı vurgulayan""Kı- hçdaroğlu, hastanelcrin ilaç ahrn komisyonlannın çahştınlması için caba harcadıklannı bildirdi. Avnıpa ülkelerinde hastanele- rin tüm sağhk harcamalanıun yalnızca yüzde on dolaymdaki bir bölümü ilaca giderken, Tür- kiye'de SSK hastanelerinde bu oranının yüzde 30'lara ulaştığı belirtüdi. SSK'daki bu aşın ilaç tüketiminın nedenleri olarak, "SSK hekimlerinin diğer sağlık kurumlanna göre ıki katı fazla polikhnik yükü alunda olmalan. hasta kayıt ve takip sisteminin ol- maması. hastanelerde ilaç aJım komisyonlannın çalıştınlama- ması ve binnci sağlık hizmetleri- ne önem verihnemesi" göstenldi. İzmir Tabip Odası Genel Sek- reteri Dr. Suat Kaptaner, SSK hastanelennde bir hekimın bir hastaya ayırdığı sürenin ise bir dakika civannda olduğunu behr- terek, "Hekim, mecburen fazla ilaç yazıyor. Hastaya yeterh süre ayıramadığı ve tetkikleri yaptıra- madığı için güvenceyi ilaçta an- yor" dedi. SSK hastanelerinde kayıt ve takip sisteminın bulun- maması nedeniyle aynı haslanın bir başka doktora giderek bu kez oradan bir torba ilaçla aynklığını savunan Dr. Kaptaner"Hastane- lerde aşın ilaç tüketiminın önlen- mesı için öncehkle hekimlerin eğitilmesi şarttır. İlaç komisyon- lannm çahştınlmaması ayn bir sorundur. Hastaneler, hangi ilaç ucuz ve bolsa onu alırlar. Oysa bu konuda bilimsel bir secim yapılmalıdır." dedi. ören:g 'Parasızkk enbüyük sorun' • Ankara Film Festivali Yürütme Kurulu Başkanı Mahmut Tali Öngören, parasal kaynak bulmakta zorlandıklannı söyledi. Bürokrasiden de yakınan öngören yöneticileri sanata ilgisiz kalmakla suçladı. ANKARA (AA) - "5. Ankara Uluslararası Fıkn Festivali" Yü- rütme Kurulu Başkanı Mahmut Tali Öngören, festivali gerçekleş- tirmede karşılaştıklan zorluklan dile getirerek, "En büyük soru- num parasal kaynak bulmakür" dedi. Öngören, yönetidlerin sa- nata ilgisiz olduklannı ileri sür- dü. Ankara'da 5 mart akşamı dü- zenlenen bir törenle başlayan Ankara Uluslararası Film Festi- vaü. 300 dolaymdaki fılmin Ka- vaklıdere, Kızıhrmak ve Mega- pol şinemalan ile Alman. Fransız ve İngihz kültür merkezlerinde gösterimiyle 14 marta kadar de- vam edecek. Festival Yürütme Kurulu Baş- kanı Mahmut Tali öngören, karşılaşuklan en büyük sorunun parasal olduğunu bildirerek şun- îan söyledi: "En başta parasal kaynak bul- makta sorun var. Aynca, bu kay- naklar bulunduktan sonra da vaat edilen ödeneklenn alınma- sında birtakım zorluklar var. Bü- rokratik engeller çıkıyor, işler uzuyor. Oysa bir festivali düzen- lerken 6 ay öncesinden muhak- kak nakit paraya ihtiyaç var. Onu sağlayamayınca birtakım girişimlerde bulunamıyorsunuz. Veyahut geç girişimlerde bulunu- yorsunuz. O zaman bir türlü ger- çckleştirmek istediğiniz programı rayına oturtamıyorsunuz ve çe- şıtli aksakhklar oluyor. Bu zor- luklar ve aksakhklar da festivalin kunımsallaşmasını engelliyor."- Mahmut Tali Öngören, Ankara'- nın, İstanbul ve Antalya'dan kül- türel ve doğal yönden çekiciliğı- nin bulunmaması nedeniyle katılımm bu şehirdeki festivallere göre daha az olduğunu söyledi. öngören, buna rağmen özeİİikle Türk sinemasındakı sanatçıiann Ankara Film Festivaü'ne çok bü- yük ilgi gösterdiklerinı ve bu yılki katıhmın daha yüksek olduğunu açıkladı. SODER Yönetim Kurulu üye- sı Gnben Tuncer de AA muhabi- rine, sanatçıiann festivak ilgisiz kaldıklan göriişünü paylaş- madığını söyledi. Büardonun cdtin çocuğundon gösteri Uzun bir geçmişe sahip bilardo; Paul Newman ile Tom Cnuse'un başrollerini paylaştığı "Paranm Rengi"(The Color's Of Money) fılminden sonra tüm dûnyada okfaığu gibi Türkiye'de de daha fazla ilgi görmeye başladı. Öyle ki," Altın Çocuk" adıyla tanınan Türkiye Bilardo Şampiyonu Semih Saygıner şu anda dünya sıralamasmda 8. sırada bulunuvor. Dedemao Oteli'nde düzenknen ve dün sona eren "3 Top Türkiye Bilardo Turnuvası"nda önceki gece bir gösteri \ apan Saygmer, yapbğı >nruşlarla bilardo meraklüanm oldukça etkikdi. Istakasııu adeta bir orkestra şefi gibi ustaca kullanan "top cambazı" Semih Saygmer'in gösterisi bilardo tutkunları arasında "Bu çocuğu izlerken, kendi gençtiğimi anımsıyorum" yorumlarına neden oldu. (MUHARREM AYDIN)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear