25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 MART1993PERSEMBE CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 'Berdel've kadın sorunları Kiiltür Servisi- İstanbul Ünıversıtesi Kadın Sorunlan Araştınna Merkezi ve Kadın Araşürmalan Derneği'inin düzenlediği Kadın Haftası etkinlıkleri sürüyor. 1 martta başlayan ve 8 marta dek süreceketkinlikler kapsamında bugün Atıf Ydmaz ın "Berdel" adlı fılmi göstenlecek ve bir yuvarlak masa toplantısı yapılacak. TankZaferTunaya Kültür MerkezTndesaat 18.30-20.30 arasında vapılacak toplantıya Prof. Dr. Yakut Irmak Özden, Zevnep Oral, Güben Tuncer ve Vaşar Yaşer konuşmaa olarak katılacaklar. Karadeniz Kültünel İşbirliği • İSTANBLUAA); Karadeniz Kültürel İşbirliği Bakanlar toplantısı bugün İstanbul Oteli'nde vapılacak. Kültür Bakanlığı Müsteşan Prof. Dr. Emre Kongar. Türkiye'nın öncülüğünde yapılacak toplanüda imzalanacak sözleşme ile kültür. eğitim. bilim ve enformasyon alanlannda ışbirlığinın sağlanacağını bildırdi. Emre Kongar, cumartesi günü imzalanacak Karadeniz sözleşmesi ile ilgili metnin hazırlandığını da kaydetti. Kongar. Arnavutluk, Azerbaycan, Beyaz Rusya Ermenistan, Gürcistan. Romanya. Rusya Federasyonu. Moldova, Türkiye ve Ukrayna'nın imzalayacağı sözleşmenin Karadeniz dışındaki üçüncü ülkelere de açık olduğunu söyledi. Bulgaristan ile Yunanistan'm davet edildiği halde toplantıya kaülmadıklan bildirildi. f-' HülyaTarcan Resitali Kültür Servisi- Piyanist Hülya Tarcan MSÜ Resim ve Heykel Müzesi'nde Dünya KadınlarGünü dolayısıyla bugün saat 16.00'da bir resital verecek. Sanatçı konserde Beethoven ve Ravel'den eserler seslendirecek. 'B8 Hareketi've Sanat • Kültür Servisi- Almışsekizliler Birliği Vakfı tarafından düzenlenen "68 Hareketinin Sanat ve Toplumdakı Etkileri' konulu forurn, 6 mart cumartesi günü Tribünal Barda yapılacak. Mehmet Aksoy, Hayati Asılyazıcı, Toktamış Ateş, Ata ol Behramoğlu, Rcfik Durbaş. MuzafTer llhan Erdost, Füru7an, Şükran Kurdakul, Duy gu Sağıroğlu, Yavuz Özkan. Sarper Özsan. Ülkü Tamer. Orhan Taylan, Afşar Tünuçin ve Haşmet Zeybek'in kaülacağı toplanü saat 14.00' tebaşlayacak. Antonaccî CRR'de resital verecek Kültür Servisi- Ünlü Scala Opensı sanatçısı Anna Caterina Antonacci. bugün saat .9.00'da Cemal Reşit Rey K.onserSalonu'ndaşan resiuli verecek. Geçen yıhn Rossni'nin 200. ölüm yıldcnümü olması nedeni ile Scah Operası'nda bestecinin "Stabat Mater" adlı yapıtını sesleıdiren soprano Anunacci.l987'de Parna'dakiVerdi konsrvatuvannda birincilik almuı. 'ÇağdaşTüPk Dii'çıktı Kültir Seırisi- Aylık dil ve yazaı dergisi Çağdaş Türk Dilî iin 61. sayısı çıktı. Ortun Asena, Ali Yüee, Ergül Çe*h, Çengiz Bektaş, İhsan Tofru, Ülkü Yalım Günay, Hüsyin Avni Cinazoğlu, Ra^ûs Dara, Veysd Gültaşve HstUıCengiz'den şiirlerin okmaabileceği dergıde Erhan Bearr'ın yazdığı öykü de yer alı^tr. Ömer Asım Aksoy'la b i r 5y!eşinin yeraldığı deTİde ocak ayında yitd diâmiz gazeteci-yazar U ğ r Mumcu'yla ilgili "Cjrçek bir Cumhuriyet ı'' ve"Uğur'um A l " dlf " adlı ya-darda bulunuyor. 500. gün dolarken Kültür Bakanlığı'nm kültür ve sanat sorunlannın çözümünde 'umduklanmız ve bulduklarımız' Umuthı başlangıçlar boşa giAYŞEGÜL YÜKSEL Başbakan Demirel'ın koalis- yon hükümeti adına "sihirli süre' olarak sunduğu "500 günü" tü- ketme aşamasınday ız. Gerçi bu süre içinde gerçekleştirileceğme söz verilenler arasında Kültür Bakanlığı'nın yapmaya çalıştık- lan bulunmamaktadın yine de on yılı aşan bir dönemden sonra ilk kez sosyal demokrat bir ba- kanın yönetımi altında çalışan Kültür Bakanlığı'nın üstlendiği ivedi görevlcnn ne oranda yenne geürildiğine bir göz atmakta ya- rar vardır. Genel görünüm şudur; Kültür Bakanı Fikri Sağlar, temsil ettiği sosyal demokrat dünya görüşü doğrultusunda hareket ederek. uzun yıllardır tartışılmakta olan. kültür ve sanata ilişkin sorunlara kesin çözümler arayan bir "de- mokratikleşme paketi" ile ortaya çıkmıştır. Paketin içerdiklerinin özünde. toplumu oluşturan in- sanlann kendilerini tanıyabilme ve özgürce ifade edebilmelerini sağlama aracı yatmaktadır. Bu amacı gercekleştirme yolunda Kültür Bakanlığı'nda. birbıriyle çalışma alışkanlığı olmayan ama aydın nitelikli ve iyı niyetli kışıler- den bir üst kadro oluşturulmuş- tur; çünkü Küllür Bakanlığı'nda "yetişmiş" bir sosyal demokrat kadro bulunmamaktadır. Bu du- rum. Kültür BakanlığYnı yön- temli bir çalışma düzeni kurul- ması adına yeni arayışlara itmiş ve zaman yitirilmesine neden ol- muştur. Kültür ve sanat adına doğru bulduğu hemen tüm girişimleri destekleyen Bakan Sağlar'ın "katılımcılık" ilkesini ön düzeye çıkartan demokratik yaklaşımı kamuoyunca yürekten desteklen- miş. ancak işler pek yolunda git- memiştir. Kültür Bakanlığı'nın bütçe önerilerinın TBMM tarafın- dan kabul edilmesinde yaşanan zorluklar. Devlet Tiyatrolan Ge- nel Müdürü Bozkurt Kuruç'un görevden alınması konusunda gösterilen "acelecilik". Bakanlık bağlamında gecici de olsa bunalım- lara yol acmıştır. Dahası. basın. sınema ve tiyatro alanla- nnı ilgilendiren kimi girişimler. zaman zaman yasal mevzuaün tüm gereklen yerine getinlme- diğinden ya da başka bakanlık- lan da ılgılendirdiğinden sürün- cemede kalmış. Kültür Bakanf- nın hükümet içinde ''yalnız" ol- duğu kanısını uyandırmıştır. Bu da sosyal demokrat bir Küllür Bakam'nın varhğıyla ve eylemiy- le kültür ve sanat adına değerlen- dinlebilecek pek çok fırsatın kaçınlmakıa olduğu düşüncesine yol acmıştır. Oysa hızla ilerleme- se de yoğun bir çalışma yürütül- düğü gözlemlenmektedir. Demokratıkleşme paketinin içerdiği en önemii ginşım 3257 sayılı Sinema. Vıdeo ve Müzik Kanunu'na ilişkin yasa tasansı- dır. Içişleri ve ilgili Devlet Ba- kanhği ile Kültür Bakanbğı arasın- da bir yıla yakın süredir gidip gelen ve "*sansür" olgusunu orta- dan kaldırmaya yönelen bu. Ta- san, geçtiğimiz ekim ayı içinde Başbakanhğa gönderilmiş. ancak diğer Bakanlıklar bağlamındaki ten kaldırılmasını amaçlayan Kanun Tasansı ise yine olumsuz görüş veren Bakanhklara takılmıştır. Düşünce ve sanat ürünlerini düşünce özgürlüğünün koruması altına alan üç önemii girişim de üç ayn yasa tasansı biçimindc so- Tasansı diğcr Bakanlıklann gö- rüşlerine sunulma aşamasın- dadır. Sanatçılar Sosyal Güven- lik Kanun Tasansı ise olumsuz görüş bildirmiş olan Bakanlık- îann düşüncelerinin değerlendi- rilmesi aşamasındadır. Kültür Bakanlığı'nın gündeminde 2876 • Kültür Bakanlığı'nın 500 günlük sihirli süre içinde, kültür ve sanata ilişkin girişimlerinde 'çalışkan' ve "iyi niyetli' olduğu ra- hatça söylenebilir. Girişimlerin kalıcı sonuçlara ulaştınlabilmesi yolunda ise ,Bakan Sağlar'ın hükümet ile sanatçı ve yazarlan temsil eden kuruluşlar arasında, bir politika adamı olarak da- ha'kıvrak' bir konumu benimsemesi, hükümetin diğer üyeleriyle daha yoğun bir diyalog içine girmesi gerekmektedir. pürüzler giderilemedığinden, he- nüz Bakanlar Kurulu'nda taruşıl- ma aşamasma gelememiştir. Kı- saca "Muzır Yasası" olarak ad- landınlan yasanm yürürlükten kaldınlmasıru ve Türk Ceza Ka- nunu'nun 426 ve 428'ınci madde- lerinin son fıkralannın yürürlük- nuçlandınlmış ve diğer Bakanhk- lan görüş için sunulma aşaması- na getırilmiştir. Bunlar Düşünce ve Sanat Eserleri Kanunu ile bi- rer çerçeve yasa niteliği taşıyan Türkiye Sinema Kurumu ve Tür- kiye Tiyatro Kurumu yasa tasan- landır. Devleı Tiyatrolan Kanun sayılı Atatürk Dil \eTarih Kuru- mu Kanunu'nundan, Sinema \e Müzık Eserlerinin Ticari Dola- şımına dek pek çok yeniden dü- zenlemeyi amaçlavan yasa tasan- lan bulunmaktadtr. Kültür Ba- kanlığı, yönetmenlik düzeyinde yaptığı düzenlemeler yoluyla sa- nat ve kültür ürünlerinin çoğal- masını amaçlayan bir dolu girişi- mi sürdürmcktc, cski uygulama- lar bağlamında da iyileşlirici ön- lemlcr almaktadır. Özel tiyatro- lara yardım yönetmeliği değişti- rilcrek " özel riyatrolara destek" ifadesiyle ycni bir nitelik kazan- mış, desteğin topluluğa değil de topluluğun sunduğu "yeni bir yapun projesine" veriliyor olması, on yıldır aldıklan yardımı "'hibe" olarak dcğerlendiren kimi toplu- luklan düş kınklığına uğ- ratmıştır. Ancak, "'destek'" bağ- lamında ilk kez •'ilkeH" bir yak- laşım benimsediği de yadsı- namaz. Son beş altı yıldır veril- mekte olan Kültür Bakanlığı Ti- yatro Ödülleri. eskı yönetmelik- teki belırsizliklerin giderilmesi için yeni bir yönetmelik çalışması gerektırmiş. ödüllerc değer bulu- nan sanatçılann saptanma tarihi tiyatro sezonunun sonu olan mayıs ayına kaydınlmıştır. Ayrı- ca oyun ve senaryo yazarlığı ile »i- nema ve tiyatro eleştirmenliğini ve incelemeciliğini yüreklendiren ödüller oluşturulmuş. bu ödüller- den bir böîümü de sonuçlandır- ma aşamasına gelmişür. Gerek özel tiyatrolara destek verme, ge- rckse ödüller yoluyla yüreklen- dırilen kültürel ve sanatsal ürct- kenlığin nicel ve nitel sonuçlan kuşkusuz zaman içinde ortaya çı- kacaktır. Kültür Bakanlığı'nın 500 gün- lük sihirli süre içinde. kültür ve sanata ilişkin girişimlerinde "calrç-^ kan" ve 1yi niyetli" olduğu ra-* hatça söylenebiür. Ginşimlerin kalıcı sonuçlara ulaştınlabilmesi. yolunda ise. Bakan Sağlar'ın hü- ' kümet ile sanatçı ve yazarlan. temsil eden demokratik kuruluş-; lar arasında. bir politika adamı - olarak daha "'krvrak'" bir konu- • mu benimsemesi. hükümetin di-, ğer üyeleriyle daha yoğun bir di-^ yalog içine girmesi gerekmekte-^ dir. Başansı Türk kültürü ve sa->- natı adına büyük kazanç ola-* caktır. Yenilgisı ise. onca emcğin urunü "umutlu başlang»ç"lann bir kez daha boşa gittiğini göstere-., cektır. • 1 • • • Aydın Ayan'm 'Yansı/t/maUzerine Düşünceler' sergisi Iş Bankası Sanat Galerisfnde Gerçekle yaııılsamaııııı sorgusuTURGAY GÖNENÇ Aydın Ayan'ın Türk resim sa- natının gündemine geldiği >ıb 1976 olarak belirlesek'. sanınm yanlış olmaz. 80'li yıllann baş- lanndan yetkin bir genç ustadır Aydın Ayan. Tekniğindekı kılı kırk yararcasına gösterdiği us- talık. resmin siyasal ağırlıklı dü- şünsel tabanıyla. çağını sor- gulayan sağlam bir resim diline ulaşmıştır. Hayranlık duyduğu gecmışin ustalannın yapıcı etkikrini de taşıyan resimleri. çağdaşhğa bi- çimsel olarak değil, ıçerik ola- rak yaklaşan bir tavır içerir. Çarpıcı sorgulama- işkence. idam görüntülerinden. çocuk- luğunda belleğjne yerleşmiş gö- rüntülere uzanan. çok renkli bir insan manzaralanna uzanan görsel zenginlik ve çeşıtlilik ser- gilenir. Aydın Ayan'ın bu dönem ça- lışmalanndaki siyasai tavra karşın ; slogancı. kuru bir "söz- de toplumsal gerçekçiliğin" lu- zağına düşmediğini. anlatan de- ğil. resim gerçeği içinde sorgula- yan bir resim dilinde yetkinleş- tiğıni vurgulamak gerekir. Görülen gerçekçiliğin altın- da, gerçekle gerçek-üstünün ör- tüştüğünü de yakalamak güç değıldır. Anılar, düşler. düşün- celer ilk bakışta ödünsüz bir gerçekçi anlatımla biçimlenir göriilmesine karşın. gerçek üs- tücülüğün sımrlanndan içeriye yol alır gibidir. 199O'lı yıllara doğru Aydın Ayan'ın resmi süreklilik içinde bir değişim- gelişim çizgisinde ; gerçek- yanılsama ve yineleme ya da yansımaları sorgular. Ayan resminin iç mantığı için- de. fıgüratif titizliğinden kop- madan bunu ustaca başanr. 1984'lerin sonlannda başlayan bu değişimde çoğu kez resimsel mekanı belli bir ayna oluşturur. Kimi zaman hiçbir şey yansıt- mayan. kimi zaman da gizlen- miş geometrik bölünmeler içe- Ayan'ın sağlam bir flgiire dayalı çıkışmm sağladığı yeni resimsel atılımları usta işJerden oluşuyor.(Eric \Vear. 1992 tınal yağlıboya) ren bu yüzey. yanıLsama ve ger- çekçilik sorununun farklı bir biçimde ele alındığı bir resimsel mekandır. Bu resimsel mekanm gerçek ötesi şaşırttığına karşın, ayna dı- şındaki tüm nesnelergerçekliği- ne sıkı sıkıya bağlıdır. Bu ayna, giderek Magritte'in aynası gibi, görüntüyü bakmadığı yüzü ya da yönüyle çoğaltır. Bu yinelen- melerde gerçek ile gerçek üstü- nün örtüştüğü resimsel bir de- rinlik, durağanlığın alündaki devinim farklı bir yanılsama ve gerçekçilik sorgulamasına ula- şır. Aydın Ayan son resimlerin- de aynanın yerini bir tuval gö- rüntüsüne bırakmış. Bir ba- kıma resim içindeki resimler ile, resim içindeki resim ile onun dı- şındaki nesne ve mekan ilişkile- ri şaşırtıcı bir geçişkenlik sağlı- yor. Yanıisamanm yanılsaması olarak adlandırabileceğimiz bu resimlerin uç noktası, tuval içinde boş. yırtık bir tuvaldir. Ama Ayan'ın bu resimde yaka- ladığı gerçek- gerçek ötesi ve ge- ometri bileşimi doyumsuz bir tada ulaşıyor. Ayan'ın aynası fıgürleri kris- talize bir geometrik yapı içinde. valörün tüm ustalıklan içeren bir yansıtma içine giriyor. Bu kristalize parçalanmalar. fıgürü yeni bir anlatım içinde salt re- simsel bir varlık ve devingenlik içinde salt yaratan bir düşünce- yi iceriyor. Ayan'ın resim içinde resim- lerde gittiği ikina yol kartpos- tal, zarf görüntülcri altında izle- diği yol. Özellikle "Kız Kulesi" resminde Ayan'ın yakaladığı eski kartpostal tadı ile resmin tabanındaki geometri doyum- suz. Aydın Ayan'ın bu son sergisi. sağlam bir fıgüre dayalı çıkışı- nın sağladığı yeni resimsel atı- lımlan. resmı kendi malzeme- siyle ustaca sorgulamayı amaç- la'dığını gösteren usta işi işler- den oluşuyor. Fransız Kültür Merkezi'nde bu ay Romy Schneider Ölümü Beklerken Kültür Servisi - İstanbul Fransız Kültür Merkezi'nin (İFKM) mart ayı programında. tiyatro. sinema ve dia göste- rilen ile konferanslar ve sergiler yer alıyor. Sinema gösterileri programında "Camille ClaudcT" bir kez daha yer alırken. ünlü oyuncu Romy Schneider da "Ölümü Beklerken" dalı filmiyle karşımıza gelccek. Fransız sanatçı Camille Claudel'in y aşamını anlatan "Camil- le Claudel" de Isabelle Adjani ile Gerard Depardieu oynuyor. Bruno Nuytten'in yönettiği filmi yann ve pazar günü saat 15.30 ve 19.00'da izleyebi- lirsiniz. İFKM'deki bir başka ilgi çekici fılm de yine Adja- ni-Depardieu ikili- sinin oynadığı. Andre Tdıine'nin "Barocco"su. Ba- rocco. II ve 16 martgünlerigöste- rilccek. Romy Schneider ile Mark Von Sy- dow"un başlıca rol- leri paylaştığı Ölümü Beklerken". Fransız sine- masının önemii y önetmenlerinden Bertrand Taverni- er'ye ait. Bu fılm de 12 ve 19 mart günleri eösterile- cek. Mart ayının di- ğer filmleri ise. Alain Delon'un yö- nettiği ve Anne Pa- rillaud ile birlikte oynadığı "Örnek Mücadele". Jean-Claude Missiaen'in "Kar- gaşa". Philippe De Brocca'nın ""Çingene". Jacques Deray'ın "Marinal"veIspanyolsinemasındanLuisG.Berlanga"nın"Na- cional 111" ile Pedro Almodavarın "Que He Hecho Yo Para Merecer Esto?" adlı fılmi. Konferans bölümünde ise "Bilimsel Araştırmalar Ulusal Merkezi" göre\lisi ve uluslararası ilişkiler uzmant. Zaiki Lakli. bugün saat 19.00'da "Gevşek Dünya Bir Düzeni" başlıkh bir konferans verecek. 17 mart günü. günümüzün önemii ancak tanınmamış şairi Jean Follainin yaşamı Paul Calderon tarafından aktanlırken. Serra Yılmaz ile Lionel Bansard da şiirlenni okuyacaklar. 'Fikrimin İnce Gülü'romanının yazan Adalet Ağaoğlu ve aynı adlı fılmin yönetmeni Tunç Okan arasındaki tartışma sürüyor Yönetmen Taşizanlık'la suçluyor, yazarhakkını anyorKültür Servisi - Geçtiğimiz pazartesi günü dünya galası yapılan "Fikrimin İnce Gülü" adlı filmin yönetmeni Tunç Okan ile romanın yazan Adalet Ağaoğlu arasındaki tartışma sürüyor. Adalet Ağaoğlu, 5 martıa gösterime girecek fılmin göste- riminin durdurulması için "ihti- yati tedbir" istemiyle dava açarken Tunç Okan'da. Ağa- oğlu'nu "saygısızlık. az geliş- mişlik ve faşizan eğilimli" ol- makla suçladı. Adalet Ağaoğlu yaptığı açık- lamada. Evren Film ile 1984'te yapılan sözleşmeye göre. filmin 4 yıl içinde çekilmesinin gerekti- ğini. ancak 93"te gösterimi gö- zönüne alınarak, zaman aşı- mına uğraması nedeniyle söz- leşmenin geçersiz olduğunu ve feshedilmesi gerektiğinı savun- du. Tunç Okan ise dün düzenle- diği basın toplantısında, filmin çekimine senaryonun sansür- den çıktığı 1985 yılında baş- landığını ve dört yılda bitirildi- ğini. ancak piyasaya çıkan- Imadığını söyledi ve şöyle de- vam etti: "Adalet hanımm kendisinin de kabul ettiği sözleşmeye göre. fılm yapıldıktan sonra ne za- man seyirciye sunulacağı yalnı- zca yapımcıya .ait bir karardır. Adalet hanım dava açmasının yanısıra. bir de bilirkişi heyeti oluşturularak. fıl- min romana uy- gun olup ol- madığının saptan- masını istiyor. Ne- dir bu, sansür ku- rulumu?Bukişile- rin admı bıle ken- disi belirlemiş. avukatlardan bir temsilci. yazarlar- dan bir temsilci.. Bir Genelkur- . . . . . ^ maylık temsilcisi Adalet Agaoglu eksik. Bu Ağaoğlu'nun 'aydın' ve 'yazar' sıfatı ile bağdaşma- beğenmediğini yan bir tutumdur." Okan. Ağaoğlu'na. eseri ken- disinc vermeyi kabul ettiğinde senaryoyu nezaketen gönderdı- Tunç Okan ğmı fakat yazann bazı şcyieri ıfade ederek şöyle konuşlu: "Ancak ben bir yönetmen olarak kimsenin nzasını almak zorunda değilim. Sözleşmeye göre, yönetmen eser üzerinde özü- ne aykın olama- mak üzere istediği değişikliği yapar. adını bilc deâiştire- bilir." "Otobüs" fılmi- ni çektiğinde de başına aynı şcyle- rin geldiğinı belir- ten Okan şunlan söyledi: "Otobüs filmi için Yaşar Kemal, Ariı Nesin "Bu filmTürkleri kötüliiyor. biz olsak yasaklanz' dedilcr. Bun- lar başa geçsc aynı şcylerı ya- parlar. Yorgun Savaşçfyı ya- kan TRTden nc farklan var o zaman? Üstclik bunlan bir de insanlık, ilcricilik adına yapar- lar. Türk aydını çağının da Tür- kiye gerçeğinin de gerisinde kalmiştır." Oyuncu seçimi Tunç Okan. Adalet Ağa- oğlu'nun. gazetelere bir demeç vererek. fılmde İlyas Salmanın oynamasına karşı çıktığını. oysa yazann.yönctmenin oyuncu seçimine kanşma hakkının olmadığını da kaydet- ti. Toplantıya katılan. filmin başoyuncusu İlyas Salman da Adalet Ağaoğlu'na seslcnerek, "Gclsin filmi scyirciylc birlikte izlesin. inanıyorum ki gclip bendcn özür dileyeceklir, çün-. kü bana hakaret etnıiştir" dedi. Adalet Ağaoğlu ise. I987'dc yapılan bir sözleşmeye göre, fıl- min haklannı. sadece yurtdışı- nda gcçerli olmak üzere. Tunç Okan'a ait "Okan Production% "a devrettiğinı. ancak bunun fıl-, min yurtiçi gösterimini kapsa-^ madığınıbelirtti. Ağaoğlu. daha önce basında yer alan iddialan da yanıtlaya,-» rak, "Bana eserim için 10 birf dolar vcrilmedi. 1985te üç ıak-' sitle toplam 2 milyon 250 bin lira aldım. Senaryonun son ha- lini görmediğim gibi bana bir kaset de yollanmadı seyretmcm' için. Gaİaya da davct edilmc- dim" dedı. ;
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear