22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 30MART1993SAU HABERLER Sözen'e gövenoyu • İSTANBLL(AA)- İstanbu! Büyükşehir Belediye Meclisi. 1992yıh faaliyet raporunu görüşmek üzere dün toplitndı. Toplantı sonrası yapılan oylamada 43 ret oyuna karşın 84 oyla beledı\enin 1992yıh faaliyet raporuonaylandı. DYP, ANAP.RP.DSPve CHP'lıler faaliyet raporuna ret O) u venrken, Beledıye Meclisi'nde 7 3 üyesi bulunan SHP'hlerdışında 11 kabul oyuvenldi Oylamaya toplam 192üyedcn İ28'ı katıldı.Toplantınin açılışında faaliyet raporunu okuvan Belediye Başkanı Nurettin Sözen. belediyenın bugünkü bütçesi ile İstanbul'un sorunlanna y anı t \ enlmesinın ımkânsız olduâunu söyledi. Toplantıda DYP. ANAP, RP. DSP ve CHP gruplan da eleştınlennı diiegetirdıler. DYPveANAPgruplan. BeledıyeRadyo Tcle\ ızyonu'nun (BRT), SH P'nın yayın organı haline geldiğıni belırtirken DYP adına söz alan ıl başkanı MuhsınDivan. "Bu konunun Beledıye Soruşturma Komısyonu'nda elc alınması laam" dedi. Yılmaz: İktidarın avansı bitti • İSTANBLL(AA)- ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. bugünkü ıktidann muhalefet tarafından venlen avansı kötüye kullandığını söyledi. ANAP İstanbul II Örgütü'nce dün akşam Conrad Otelı'nde düzenlenen \emeğe katılan Yılmaz.-bugunkü iktıdara, şımdı\e kadar Türkıyede hıçbirmuhalefetin yapmadığı kolaylığı gösterdıklenni, ıktidann muhalefetlen ıstediğı süreyi kcndilerineavans olarak - verdıklerini söyledi. Yılmaz, "Ama şimdi avans biıti Avansı kötüye kullandılar. Biz bunu sö\ leyınce de kızıyorlar. Ama kızmanm ecele faydası yok" dıye konuştu. Siyasetın kızıştığını. bu nedenle kendilerinı daha fazla koşmalan gerektığinı anla'an Yılmaz, "Koşmak içın de morale ihtıyaamız vardı. Bu akşam (dün akşam) bızım içın moral gecesıoldu Buradabolbol moral dcpoladık" dedi Mezartfya RP'den sus' emri • ANKARA (UBA) - Zaman zaman yaptığı konuşmalarla partısinin de tepkisini çeken istanbul Milletvekili Hasan Mezarcı'nın "Önce Anıtkabiryıkılsm,ondan sonra anayasa değışiklığj tartışılsın" sözleri kınanırken RP yönetimi. Mezarcı'yı 'sus' dıye uyardı. RP Yozgat Milletvekili Hüseyin Erdal, "Balun arük sesı çıkıyor mu? Bu tür konuşmalan biz de kabul edemeyız'" dedi. Epbil'de toplu mezar bulundu • LONDRA (AA) - İngıiiz yayın kurumu BBC, Kuzey İraVtaki Erbıl kenü vakınlannda bir toplu mezar ortaya çıkanldığıru bildirdi. BBC'nin bölgedeki Kürt liderlenn açıklamasına dayanarak verdiğı habere göre. toplu mezardaki 1.500 dolayında ceset. mart 1991 'dekı Kürt ayaklanması sırasında Saddam yönetimi tarafından öldürülen Arap askerlere ait. Kürt lıderlere göre toplu mezar, Erbil'm banlıvösünde bulunan ve Kürtİerin eline geçmeden önce Irak ordusunun bölge karargahı olarak kullanılan kışlada ortaya çıkanldı. Ankara-Kayseri yolunda kaza •ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Ankara-Kaysen demiryolu, Yozgat'ın Yerköy ilçesı yakınlannda bıryük treninın kaza geçırmesi sonucu ulaşıma kapandı. Kaza, dün gece saat 02.30 sıralannda 4206 sayılı yük treninın, Sekıli-Tatbekirlı istasyonlan arasında bulunan Delice ırmağı üzenndekı köprüden geçtiği sıralarda meydana geldi. Kazaya köprünün ayaklanndan birinin çökmesinin neden olduğu belirlenirken, trenin 9 vagonu ırmağa yuvarlandı ve 8 v agon da raydan çıktı. Tren yolunun ulaşıma kapanmasının ardından, Ankara ile Yerköy arasındaki ulaşım otobüslerle sağlanıyor. Yolun yeniden ulaşıma açılması için başlatılan çalışmalar sürdürülüyor. Ekonominin 5 kara deliğinden biri olarak tanımlanan açık, 20 trilyona yaklaştı Belediyelerinborçkabıısu• Sayılan 2 bin 500'e yaklaşan belediyelerin iç ve dış borçlan toplamı 20 trilyon liraya yaklaştı. İşçi borçlannın 3.5-4 trilyona kadar çıktığı belirtildi. Belediyelerin toplam dış borç yükümlülüğü 1.5 milyar dolar civannda. • Hükümet, açıklann kapatılabilmesini sağlamak amacıyla 2 maddelik yasa tasansı haarlıklarını sürdürüyor. Devlet Bakanlığı yetkilileri, tasannın "Genel bütçenin açıklannı artırmama" ilkesine uygun olarak hazırlandığını belirttiler. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Be- lediyelerin iç ve dış borçlan toplamı 20 trilyon liraya yaklaştı. Yalnızca ışçilere olan borçlan 3.5-4 trilyon liraya ulaşan belediyelenn dış borç yükümlülüklen de 1.5 milyar dolar dolayında bulunu- yor. Hükümet, beledıye açıklanrun kapa- tılabilmesini sağlamak amacıyla 2 mad- delik bir yasa tasansı hazırlıklannı sür- dürürken. belediyelerin borçlan artma- ya devam ediyor. Özellikle büyük kay- nak gereküren projeler içın dış kaynağa yönelen belediyelerin dış borçlan top- lamının 1.5 milyar dolar kadar oldu- ğunu bebrten yetkililer, "Bu yükümlü- lük, belediyelerin kendi kaynaklanyla karşılanamayacak kadar büyük. So- nuçta Hazine kaynaklanna başvurul- mak zorunda kalınacak" dediler. Yerel yönetimlerin 1986 yıbnda 180 milyon dolar olan dış borçlan toplamı. her yıl artarak 1991 yıh sonunda 1 mil- yar 159 milyon dolara ulaştı. Bu borç, geçen yıhn ılk 9 ayında 1 milyar 377 mil- yon dolara çıktı. Böylece, yerel yöne- timlerin dış borçlan 6 yıldan kısa bir za- manda yaklaşık 8 kat artü. Yerel yönetimlerin dış borçlannın Türkiye'nin dış borç toplamı içindeki payı da yıldan yıla artış gösterdi. 1986 yılında bınde 6 olan bu pay, 1987'de yüzde 1, 1988'de yüzde 1.3, 1989'da yüzde 2, 1990'da yüzde 2.1, 1991'de de yüzde 2.3'e çıkü. 1992 yılı eylül ayı sonu verilerine göre, Türkiye'nin toplam dış borcu içinde, yerel yönetimlerin dış borçlannın payı yüzde 2.5'a ulaştı. Tür- kiye'nin dış borç stokundaki artış hızı- nın 1986dan beri düşüş gösterdiğıni bc- lırten Hazine yetkıülen, belediyelerin dış borçlannın hızla artmasının Türkiye'- nin uluslararası piyasalardaki kredibili- tesi açısından da sakıncah olduğunu söylediler. Ödenemeyen ücretler Mah sorunlarla karşı karşıya olan be- lediyelenn büyük bir bölümü, işçi ücret- lerini tam olarak ödeyemiyor. Yalnızca Beledıye-İş Sendikası aracılığıyla. birik- mış alacaklanru talep eden işçilerin top- lam alacaklan, 1.3 trilyon lira. Devlet Bakanlığı yetkilileri, ışci alacaklanna ılışkın tahminlerini şöyle dile getirdiler: "Bu, 1.3 trilyon lira, yalnızca Bele- diye-tş'in bildirdiğı. Bunun dışında sen- dikalar da var. Aynca geniş bir sendika- sız kesım var. Bizim tahminımiz bu ala- cağın 3-4 trilyon kadar olduğudur. An- cak kesin bir rakam vermek oldukça güç. Çünkü, belediyelere, 'ışçilere bor- cunuz ne kadar?' diye soruyorsunuz, adam size bir rakam gönderiyor, şaşkı- na dönüyorsunuz. 'Borcu ne kadaryük- sek tutarsak, o kadar fazla para gelir' diye düşünüyorlar herhalde." Koahsyonun SHP kanadının 'yerel yönetimlerin bütceden aldıklan payın arunhnası' önerisine karşın, DYP ka- nadının önerileri yeterli bulundu. Ba- kanlar Kurulu'nda ilke olarak kabul edilen ve 2 maddelik bir yasa tasansına dönüştürecek çözüm önerilerinin "Ge- nel bütçenin açıklannı artırmama" ilke- sine uygun olarak hazırlandığını belir- ten yetkihler "Yapılan iş, ödeneklerin dağılımında oynamalar yapmak ve yeni kaynak yaratmaktır'" dediler. Başkan Özyalçın, belediyede üst düzey bazı yöneticiler hakkında suç duyurusunda bulundu 'Temiz' Kadıköy'derüşvetkokusu REMZİGÖKDAĞ İstanbul'un en temiz ilçele- rinden biri olarak kabul edilen ve son aylara kadar hakkında en az söylenti çıkan Kadıköy Belediyesi, geçtiğımiz aylarda rüşvet skandalıyla çalkalandı. Bazı belediye meclisi üyelerinin benzin istasyonlanna verilecek ruhsat ve çeşitli bölgelerdekı imar durumlan ile ilgilİ yolsuz- luk îüdıalan, bir anda bu sessiz ilçenın de adının rüşvet olayla- nna kanşmasına neden oldu. Basında yer alan haberler üzen- ne Kadıköy Belediye Başkanı Cengiz Özyalçın, bazı üsi düzev belediye yönetıcilen hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Kadıköy Belediyesi. 26 mart- tan sonraİci bazı faalıyetleri ile de Kadıköylülerin tepkisini al- dı. Bu konulann başında Fe- nerbahçe'de kıyı dolgu alaruna inşa edilen Piramid Eğlence ve Kültür Merkezi ve Fenerbahçe Marinası'ydı. Piramid Kadıköy Belediyesi'nce geç- tiğimiz yıl Fenerbahçe Burnu'- nda park ve kumsal alan üzeri- ne kacak olarak yaptınlan Pira- mid Eğlence ve Kültür Merkezi için İstanbul 6. İdare Mahke- mesi yürütmeyi durdurma ka- ran aldı. Fenerbahçe Burnu'nda kıyı kuşağını yapılaşmaya açan Ka- dıköy Belediye Meclisi karannı geçersiz sayan mahkeme, Kadı- köy Belediyesi'nin tutumunu "hukuka aykın" olarak nite- lendirdi. Ancak, karar henüz uygulan- madı. Kadıköy Belediye Baş- kanı Cengiz Özyalçın, yasadışı- hğı tescillenmiş olan kaçak yapıyı yıkmamakta direnirken, çevreye duyarlı Kadıköylülerin tepkisini aldı. 40 milyar liraya mal olan 6 bin metrekare üzerine kurulu Piramid için Mimarlar Odası İstanbul Şubesi de yıkılmasının hukuka, kamu yaranna ve İs- tanbul halkına saygının birgös- tergesi olacağını belirtti. Fenerbahçe Burnu Kadıköylülerin belediyeye olan güyeninı yitıren bir başka olay da İstanbul'un en güzel ye- şil alanlanndan biri olarak ka- Yerel Yönetimlerin 4 YILI PORTE/CENGİZ ÖZYALÇIN 1939 yılında İstanbul'da doğan Cengiz Özyalçın, İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'ni bitirdi. Özyalçın, 1977 yılında CHP'den İstanbul milletvekili oldu ve 12 Eylül 1980'e kadar bu görevini sürdürdü. 26 Mart şeçimlerine SHP'den aday olan Özyalçın, Kadıköy Belediye Başkanı oldu. Kadıköy Belediyesi'nce gectiğimiz yıl Fenerbahçe Bumu'na kacak olarak yaptınlan Piramid Eğlence ve Kültür Merkezi için istanbul 6. İdare Mahkemesi de yürütmeyi durdurma karan aldı. Bekdiyenin yapı hakkında sessizliğini bozmaması ilce sakinlerinin tepkisini çekti. bul edilen Fenerbahçe Bumu'n- da yaşandı. Fenerbahçe Burnu'nda İs- tanbul Defterdarlığı'na ait 25 bin metrekarelik halka açık ye- şil alan kaşla göz arasında de- mır parmakhklarla çevrildi. Hapsedilen alanı sılahlı kişiler korumaya aldı. Bölge içinde teknelelerini demirleyen vatan- daşlar, bu alana sokulmadı. Halkın denizle arasına set çekil- di. Kalamış Marina'nın işlet- mecisi Tekart, sözkonusu alan- .da yeni bir inşaat yapmaya haarlanıyor, kamu arazisini demir parmakhklarla çevirip tekne sahiplerinden kira istiyor, Kadıköy Belediyesi bütün bu olup bitenlere ses çıkartmıyor- du. Bütün bu olaylar hafta sonla- n sahilde gezintiye çıkan, balık avlayan Kadıköylüleri son günlerde en çok rahatsız eden konulann başında geliyor. Fe- nerbahçe Burnu'nda kıyı dolgu alanı üzennde kaçak ve nıhsat- sız olarak inşa edilen Piramid'- in şokunu atlatamayan Kadı- köylüler, şimdi de denizle arala- nna dikilen demir parmakhk- larla mücadeleye giriştiler. Halk nediyor Ali Sandıkçı'dan sonra düşürülen ikinci başkan, Hısan Yalçın oldu Saııyer: Başkanlanniğııeli fiçısı Başkan İhsan Yalçın'ı düşüren Belediye Meclisi'nin Valilik karanyla feshedilmesi halinde, yeni bir seçime gidilebilecek ya da tabii üyelerin atanmasıy la meclis tekrar çalışmaya başlayabilecek. İşlemler sürerken görevinden istifa etmeyeceğini açıklayan İhsan Yalçm. son karan Danıştay'ın vereceğini ve karara kadar Sanyer Belediye Başkanhğı koltuğunda oturacağını söyledi. -Sanyer'deki son gehşmelerin devlet tarafından takibe almmasını isteyen Yalçın, "Devlet gelip Sanyer'de neler olup bitiyor incelesin. Ak koyunu kara koyunu ayırsın" dedi. Sanyer Belediye Meclisi üyeleri ise "Ateş ohnayan yerden duman çıkmaz" diyerek başkanın düşürülmesi olayının yasal olduğunu ve Yalçın'ın ilçede pek çok kaçak yapıya gözyumduğunu belirtiyorlardı. Boğaz'ın incisi Sanyer'de görev yapan belediye başkanlannın kaderi birbirine benziyor. ANAPdöneminin belediye başkanı Ali Sandıkçı'dan sonra SHP'li ihsan Yalçın'da gensoruyla düşürülen 26 Mart döneminin ilk belediye başkanı unvanını kazandı. Yalçın, Sanyer'deki yolsuzluk olaylan kadar özel yaşamındaki skandallanyla da en çok konuşulan belediye başkanı oldu. Yalçın'ın kaderi, İstanbul'un kaçak yapılaşmada rekor bran bir beldesine belediye başkanı obnasıydı. Küçükarmutlu, Büyükarmutlu, Reşitpaşa gibi gecekondu mahallelerindeki kaçak yapılaşmayı önleyemeyen İhsan Yalçın'ın, kaçak yapılara gözyumduğu gerekçesiyle Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen'le de arası açıldı. Bûlent Dolu (28, öğrencı): İyi sayılabilecek performanslan var. Diğerlerin- den ıyi. Ancak hükümetle ilgili eleştirilerimvar. Ayşe Sucu (57 yaşında. ser- best): Beledıye hızmetlerinden genel olarak memnunuz, bız oy umuzu aılece SHP'ye vermiş- tik. O\ umuzu ailece yine SHP'- ye vereceğız. Aüye Tokgöz (42, serbest): Oyumu daha önce de SHP'ye vermemiştım. Zaten uygulama- lardan memnun değılim. SHP'- ye oy vermeyeceğim Reşat Gürsoy (62 yaşında, emekli): Şikâyet- lenm var. Etem Paşa Sokak'ta oturuyorum. Doğalgaz kazı- lan olduğu gibı duruyor, sokaklarçamurlu. İstanbul DGM, Yargıtay'ın bozduğu beraat kararında ikinci kez direndi PKK lideri Ocalan9 la söyleşi, suç değil İstanbul Haber Servisi- İstan- bul Devlet Güvenlik Mahke- mesi, Yargıtay 9 Dairesi'nin Nokta Dergisı'nde yayınlanan Abdullah Öcalan röportajı ne- denıyie dergı sahibı ile yazıışleri müdürü hakkında "ceza veril- mesi istemım" kabul etmedi. Mahkeme daha önce verdiği beraat karannda direndi. Nokta Dergisi'nin 8 Eylül 1991 tarihh 36. sayısında PİCK lideri Abdullah öcalan'la yapı- lan röportajın yayınlanması üzerine DGM Savcıhğı dava acmıştı. DGM Savcılığı'nca hazırla- nan iddianamede. derginin Sa- hibi Hürrem Fila ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Metin Hak- yeri'nin, "Terör örgütlerinin bildiri veya açıklamalannı bas- mak suretiyle suç işledikleri'.' önesürülmüşıü. İddianamede sanıklann Te- rörle Mücadele Yasası uyann- ca yargılanmalan ve en az beş milyon Hra para cezasına çarptınhnalan istenmişti. Devlet Güvenük Mahkemesi yargılama sonunda Hakyeri ve Fila hakkında beraat karan vermişti. Mahkeme karannda şu görüşe de yer vermişti: "Şuça konu yazı heyetimizce tetkik edilmiş, yazının PKK li- deri Addullah öcalan'la yapı- lan bir söyleşi yazısı olduğu, bu yazıda PKK ile Ugjli görüşlerin ortaya koyulduğu anlaşılmışür. Abdullah Öcaîan'ın yasadışı örgüt lideri olduğu herkesce bi- linen bir gerçektir. Bu kişi ile il- gili röportajın televizyonda da yayınlandığı açıkça görülmüş, bu kişi ile yapılan görüşmelerin yayınlanmasının artık suç teşkil etmeyeceği açıktır. Yazı içerîğİ- nin herhangi bir bölücülük teş- kil eder mahiyette olmadığı, sa- dece PKK lideri olması suçun oluşmasına yeterli olmayacağı kanaatine vanhnıştır." Ancak Yargıtay 9. Dairesi ise "röportajı örgüt açıklaması olarak" değerlendirmişti. Yar- gıtay beraat karannı bozmuş ve sanıklann Terörle Mücadele Yasası uyannca yargılanmasını istemişti. Bozma üzerine yapılan ikinci yargılamada mahkeme kasıt unsunınun bulunmadığını be- lirterek beraat karannda diren- di. GUM)ÜZ GOZUYLE MELİH CEVDET AJNDAY "Yaşa Hafiye" Şiddeti doğada aramak yanlıştır; diyelim bir kaplan bir geyiği yakalayıp parçaladı isedoğanın umurunda değil- dir bu. Demek istiyorum ki, toplumdaki şiddeti, doğa kaynaklı saymak yanlıştır. Böyle bir ilişkiyi ortaya süren- ler, toplumdaki şiddetin doğal sayılmasını isteyenler, başka bir deyişle, şiddete kılıf hazırlayanlardır. Gerçek- te, şiddeti bulmak için insanın ortaya çıkmasını bekte- memiz gerekir; çünkü bilinçsiz şiddet olmaz, bilinç ise insana özgüdür. Zorunlu olarak şu sonuca vardık: Şiddet, insanlık dışı değildir. Ben bunun tam tersini rahatlıklasöyleyebilece- ğimi sanıyorum: insanoğlu şiadeti seviyor. Bunu söyler- ken, Freud'a dayandığım sanılmasın. "Savaş ortadan kalkar mı, kalkmaz mı?" konusunu yazılı olarak tartıştık- larında, iyimser Einstein'i yanıtlayan Freud, "Hayır Bay Einstein, kalkmayacaktır" demişti. "Insandaki sevgi ve nefret, sizin uğraşınızdaki olumlu-olumsuz akımlara (güçlere) benzer." Böyle olup olmadığını bilemem; şunu söylemek zo- rundayım ki, ınsanı maddesel bir parçacık gibı görmege yatkın değilimdir. Bilinç, bunu kabul etmeği güçleştirir, ahlak ise bilincin aramaktan hiçbir zaman vazgeçmedi- ği insansal bir özgülüktür. Nereye geldim... Evet, ama insanın şiddeti sevdiğini söylemekten gene de kaçınamayacağım. Kalabalığın en çok tuttuğu filmlerin vurdulu kırdılı filmler olduğunu bilmiyor muyuz? Çocukluğumda arkadaşlarla her hafta kovboy filmlerine giderdik; orada namuslu adam, iyi adam, ne yapar eder, sonunda haydutları öldürürdü. Bi- zim eskiden hafiye filmi dediğimiz filmlere şimdi "polisi- ye" diyorlar. Onlarda da benzeri durum çıkıyor ortaya: Polis, katilleri öldürünce, "Oh!" çekiyoruz. Yok, yasadışı kahramanı sevdikse bu kez onun nişancılığını seviyo- ruz, onun yanını tutuyoruz, onun kaçıp kurtulmasını isti- yoruz, polisler öldürüldükçe rahat ediyoruz. Terör örgütlerinin basılmasında da buna benzer bir durum görüyorum ben. Bunun üstüne söyleyeceklerimi söylemeden önce diyeyim ki, basılmış evlerdeki olulerı gösteren gazete fotoğrafları beni ürpertiyor. Birzaferin fotoğrafları mıdır bunlar, yoksa şiddetin belgeleri mi? Seçmeğe bağlı. Bence çok önemli olan bir yere geldik şimdi. Terör yu- vaları denilen evlerin basılması olayında halk polisi al- kışlıyormuş. Kimi arkadaşlar bunu, halkın terörden bıktı- ğı anlamında yorumluyorlar. Ama o evlerde sırt üstü ya da yüzükoyun yatmış ölülerin fotoğraflarını gördükçe ben alkışı yadırgıyorum. Sakın bu alkışçılar kendilerıni kovboy ya da polisıye film seyretmenın heyecanına kap- tırmış olmasınlar? Bana bu yorum daha akla yakın geli- yor. Televizyon filmindeki vur-kmn sokağımızda oynan- ması heyecan verici değil midir? "Yaşa hafiye!" Yorumumun doğru çıkmasını istemiyorum. Biz bu ka- dar acımasız insanlar mı olduk! Alkışı beğenmeyelim. Ya 'yuha!' çekseterdı ne yapacaktık? Çoluk çocuğu bir film için mahkemeye mi verecektik? BİRCÖRÜŞ Sanyerçatişmasuıın 'yasal'dayanağı: Mah ImarPlanlan OKTAY EKtNCt Yerel yönetimler beşinci ve "son" hizmet yıllanna girerler- ken, özellikle imar konulann- da "patlama" noktasına gelen çatışmalar yaşanıyor. Bunlar arasında Sanyer Be- lediyesi'ndekı gelişmelere ba- kıldığında. sorunun salt basit bir imar uyuşmazhğından kay- naklanmadığı anlaşıhyor. Dört yıldır İstanbul'un en değerli tanm ve orman alanla- nnın ardı ardına imara açıldığı bu güzel ilçesinde. arsa ve arazd yağmasının yarattığı "ekono- mik aktivite" yerel politikaya da acımasızca damgasını vuru- yor. Bu "denetimsiz" sürecin so- nunda ise, bir yandan Sanyer- Zekeriyaköy-Kilyos bölgesin- deki yeşil ve "bakir" alanlar hızla betonlaşırken, öbür yan- dan buna yeşıl ışık yakan bele- diye meclisi üyeleri de başkan- lannı cezalandınyor. Basına da yansıdığı kadany- la, bu cezalandırmanın gerçek nedeni, Başkan İhsan Yalçın'- ın yeni bir "ıslah imar planı teklifıne" bu kez "hayır" de- mesi ve imara açılmak istenilen "önemli" bir kişiye ait arazi için arük imar yasasına uygun bir planlama çahşmasını ön- görmüş olması... Geçen dört yıl içerisinde İs- tanbul'un birçok ilçe belediye- sinde yaygınlaşünlarak uygu- lanan ıslah imar planlan, aslın- da bir ANAP dönemi icadı ve şehircilik kurallan açısından hiçbir biümsel değeri bulun- muyor. Çünkü bu planlar, imar affı yasalanyla ruhsata bağlanan "kaçak" yapılann "plarüı ve yasal mahallelere" dönüşmele- rini, böylece çarpık kentleşme- nin kökenindeki arazi yağma- sının "meşrulaştınlmasını" sağhyor. Yine bu planlar, özellikle büyükşehirlerde, ilçe belediye- lerinin "anakentin onayına bağımh kahnadan", diledikleri alanlan hızla imara açabihne- lerine de olanak sağlıyor. Sanyer'de yaşanan sancılar da, ANAP döneminden devra- lınan bu yasal olanağın, sosyal demokrat beledıyelerce de "sa- hiplenilmesinden" ve dört yıl boyunca olanca özgürlük için- de "değerlendirilmesınden" kaynaklanıyor. Ve. ashnda kentlerin gece- kondulaşan bölgeleri için ön- görülen ıslah imar planlan, ya- sasındaki "geniş hoşgörüden" yararlanılarak, bir tek kaçak yapının bile bulunmadığı bomboş arazılerin de yapılaş- ma alanlanna çevrilmesi yö- nünde "cömertçe" kullanıh- yor. Bugün istanbul'un salt San- yer ilçesinde değil, başta Küçükçekmece, Ümraniyeve Zeytinburnu olmak üzere, Pendik, Eyüp, Şişli, Bakırköy, Bahçelievier gibi çarpık kent- leşmesi "önlenemeyen" diğer ilçelerinde de, binlerce dönüm araziye, ıslah imar planlanyla anakentin denetiminden kaçı- nlarak, yiiksek oranlarda ya- pılaşma olanağı yaraülıyor. İşte, böylesı bir sürecin so- nunda, sıra Sanyer'deki bazı yeni arazilere geldiğinde, baş- kanhğın bu kez "artık yeter" demesi, belediye içerisindeki dört yıllık "uyumlu çahşma- nın" da açık bir çatışmaya dö- nüşmesine yol açıyor... Hükümete düşen görev Bütün bu gelişmeler karşı- sında akla şu soru geliyor: ANAP döneminin yerel yö- netim ve imar anlayışını eleşti- rerek belediyelere seçilen kad- rolar ve bu kadrolann merkezi iktidannı oluşturan koalisyon hükümeti, hem kentleri hem de "yerel demokrasiyi" böyle- sine tahrip eden bir yağma mevzuaünı neden hâlâ yürür- lükte tutuyorlar? Sanyer'de olanlann dığer belediyelere de sıçramaması, yerel yönetimlerin "demokra- tik yetkilerine" olan güvenin yok edihnemesi için bihme, şe- hircilik ilkelerine ve hukuka aykın bu imar tuzağının bir an önce kentlerden ve "zihinler- den" sökülüp aulması gereki- yor... SAĞLIK BAKANLIĞI'NDAN DUYURU Bakanlığımızca 2 Mayıs 1993 günü yapılacağı duyurulan gözlük- çülük ehliyet İKİNCİ VE SON SINAV, haziran 1993'te ortaokulu dı- şarıdan bitirme sınavına girenlerin de bu haktan yararlanabilmesi için 11 TEMMUZ 1993 PAZAR GÜNÜNE ertelenmiştir. Haziran 1993l te ortaokulu dışandan bitirme sınavına girenlerin, istenilen diğer evrak- labirlikte 15 Nisan 1993 tarihine kadar doğrudan Bakanlık Temel Sağ- lık Hizmetleri Genel Mudurluğü'ne müracaat etraelerı gerekmekte- dır. DUYURULUR Basın: 23375
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear