26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 3 MART1993 ÇARŞAMBA HABERLER PolîSten saldlPl ı Başbakan, Güneydoğu'da olağanüstü halin 4 ay daha uzatılması için destek istedi iddiası • İstanbul Haber Scnisi- KonutbırlıkGenel Başkanı Oğuz So\danın yeğenı. sivtl polıs olduklan sanılan kişilerce tabanca kabzalanyla dövülerek yaralandı. Öncekı gün meydana gelen olayda. Halkalf dan gelen ve E-5'i TEM"e bağla\ an karayolu üzerinde özel otosuyla giden Tolga İncel'ınarkasından Renault marka ve 34 N 7... ıle başlavan plakası olan bir otomobi! yol istedi. Sıkışıkhk nedenıyle bir süre v ol veremeyen Tolga fncel. yol açıldıktan sonra sağ şeritc geçerek yola de\ am ettı. Otomobilde bulunanlar bunun üzennesilahlannı çıkararak \olun sağtna janaşmasıni istedi. Terörist saldınsı olabileceği kuşkusuyla kaçmaya çalışan Tolga İncerinönünü kesen otodaki sıvil kışiler. tabanca kabzalanyla ağır yaraladıklan Tolga İncel'e zorlabirkağıtimzalattı. Sivil kişiler. Tolga İneel - ı yaralı halde bırakarak olay ^erinden uzaklaştı. Içişleri Bakanlığı'nın açıklaması • ANKARA (AA)- Maliye ve Gümrük Bakanlığı tarafından basımı vedağıtımı yapıian nüfuscüzdanlannın İçişlen Bakanlığı'nca hazırlanmasına imkan sağlayan yasa taslağının Başbakanlığa sunulduğu bildinldi. İçişleri Bakanlığı. dün bir gazetede yeralan "Nüfuscüzdanlan değişiyor' başhklı haberle ilgili olarak yazılı açıklama yaptı. Açıklamada. taslağın kanunlaşması ve yapılmakta olan teknık ıncelemelerin sonuçlanması beklenmeden yeni bir nüfus cüzdanının ürctilmesi, doldurulması ve vatandaşa verilmesinin kanunen mümkün olmadığı belirtilerek. sözkonusu haberin gerçeği yansıtmadığı kaydedildi. Açıİdamada aynca. "nüfus cüzdanlannın lazerokumalı olmalan öngörülmediği gibi. haberde yeraldığı şekilde polis tarafından bilgisayar yardımı\ la derhal kime ait olduğunynsapunması yolundabirsistem benimsenmiş değildir" denildi. İHD yöneticilerine tehdit • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- İHD İzmir'Şube Başkanı Dr. Yeşim tşlegen. telefonda kendilerini polis olarak tanıtan faili meçhul kişilerce ölümle tehdit edildiğini. hatta doldurulmuş işkence kasetlerini dinlettiklerini öne sürdü. İHDİzmır Şubesi yöneticileri adliye binası önünde toplanarak olayla ilgjli basm açıklaması yaptılar. İHD Sekreteri Avukat Kemal Bilgiç. yaptığı açıklamada. son günlerde İHD yöneticilerinin kimlıği belirlenemeyen kişilerce tehdit edildiğini belirtti. İHD Başkanı Dr. Yeşim İşlegen ve yönetim kurulu üyelen dün aynca vilayete giderek Vaü Kutlu Aktaşla görüşmek istediler. Ancak vali yardımcılanndan Şeref Müftüoğlu ile görüşen yönetıcıler, can güvenhklennın sağlanması için önlemleralınmasıru istediler. Aczmendi pöpoptajı incelemede •İSTANBUL (AA)- Kanal 6'da öncekı akşam yayınlanan 'Tempo" programında Aczmendi Şeyhi Müslüm Gürbüz ile yapıian röportaj. İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcılığı tarafından incelemeye alınnor. İstanbul DGM Başsavcısı Ahmet Köksal. Hürriyet Production tarafından hazırlanan röportajın incelemeye ahnması için ilgililere talımat verdı. Başsavcı Köksal, soruşturma açılıp açılmayacağına, program kasetinin incelenmesinden sonra karar verileceğini söyledi. Müslüm Gündüz. Tempo programında, "Laiklikve demokrasi düşmanı olduklannf, "Türkiye'de demokrasiye ve laikliğe karşı hareketlerin tamamına yüzdeyüz destek verdiklerini"' sö\lemıştı. PEKDE ARALIĞEVDAN NadirNadi 4. bası 25.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaytnları Turkocağı Cad. 39-41 Cağalotlu-lstanbul ödemeli gonderilıoez. Demirel: Halkıineitmiyoruz• Başbakan Demirel, dün \ w-> . / _ . . I açıldîgımbıldırdi.Başbaka DYP Grubu'nda yaptığı ko- nuşmada: terör. enflasyon ve demokratikleşmenin herkesin sorunu olduğunu, olağanüstü halin uzatılması için verilecek oylann. "hükümete değil, eksi 28 derecede Cilo Dağf nda gö- rev yapan Türkiye'nin askerine ve polisine" verilmiş olacağını söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel Başkanı ve Başbakan Sü- leyman Demirel. bazı Doğu ve Güney- doğu illenndeki Olağanüstü Hal'in dört ay daha uzatılması için parlamentodan destek istedi. Demirel. dün DYP Gru- bu'nda vaptığı konuşmada: terör, enf- lasyon ve demokratikleşmenin sadece siyasi iktidann değıl, herkesin sorunu olduğunu belirterek "Parlamentoya seslenıvorum. Verilecek oy. hükümete değil. eksi 28 derecede Cilo DağVnda görev yapan Türkiye'nin askerine ve polisinedır" dedi. Demirel, bölgeye 1993 yılında 16 tril- \on. önümüzdeki 4-5 yıl içinde de 160 triKonluk yatınm paketi icra etmek için. terör konusunda istikrar sağlamak zorunda olduklannı belirterek, "O yö- rede fabrikalar zaranna da olsa çalışa- bilmelidir. Bu sosyal dayamşma ve gü- veniik bakımından da fevkalade önem- lidir. Oradaki şartlar piyasa ekonomisi- nin şartlanndan farklîdır. Devlet, iki eli dolu hizmetlerle ülkenin o yöresinde- dir" dedi. "Mficadelenin doruğundayız" Başbakan Demirel, bölgede yıllardan beri devam eden terör yangını sonucu, şimdiye kadar bin 391 güvenlik görevli- si, bin 712 vatandaş ve 2 bin 200 teröris- tin öldüğünü belirterek. "Bu bir kanlı tablodur. Bu tabloyu gündemden çıkar- mak için gösterdiğimiz mücadeleyı. hu- kukun içinde kalarak halkı incilmeden yürütmekteyiz" diye konuştu. Mücadelenin doruğunda bulunduk- lannı belirten Başbakan Demirel, Van'- ın turizm sezonuna hazırlandığını. Kars. Erzurum. Gaziantep ve Van ha- vaalanlannın Charter seferlerine Cezaev lerinden firar okylanna da de- ğinen Başbakan Demirel. 1970-1993 ta- rihleri arasında 13 bin 865 kişınin fırar ettiğini, bunlardan sekiz bininin fıran- nın sürdüğünü, 5 bininin ise yakalandı- ğınıanlatü. Demirel, hapishanelerden fırarlann yargıyı da, güvenliği dc zedelediğıni kaydettı. Türkiyc'nin cezaev lerinden adam kaçırmamaya, kaçanlan yakala- maya mecbur olduğunu bildiren Demı- rel. ancak o takdirdcdemokratik devleti işlcıme imkanı bulabileceklerini sözleri- ne ekledi. Bosna ve Azerbaycan Başbakan Demırel. Bosna Hersek konusunda Avrupa" nın bütün liderle- riyle konuşluğunu. herkesin bu konuda kendisine hak verdiğini, ancak kimse- nin bir şcy yapmak istemediğini belirtti. Başbakan Süleyman Demirel, Kara- bağ olayı nedeniyle Azerbaycan ile Er- menistan arasındaki ihtilafın başından beri Türkiye'yi rahatsız ettiğini. Dışişle- ri Bakanı Hikmet Çetin'in bu konuda Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı ile fevkalade önemli bir görüşme yaptığmı. Türkiye ile Rusya'nın mcselenin çözü- mü için diplomatık gayret gösterecekle- rini sözlerine ekledi. T^rİİPrdpn ' î T i a k a m n d a s i ' PVİPmİ KayseriDSf 12.BölgeMüdüriüğü'ndeişebaşlatılmaşangeçiciişçiler,böl- lşyilCI u c l l lll<UV<UIl UUtlal CjlCIIU ge m üdürünün makam odasını işgal ederek oturma eylemi yaptılar. Dün sabah toplu şekilde bölge müdürünün makam odasına gelen 70 işçi. işe başlatılana kadar odadan çıkmayacaklannı belirttiler. İşcilerle görüşen ancak ikna edemejen Bölge Müdürii V'ekili Mehmet Paçacı. daha sonra odadan avrıldı. Tes-İş Şube Başkanı Mustafa Gider ile görüşen Paçacı, işçiler odadan. çıkmadıkça görüşme yapma\acağını bildirdi. Bunun üzerine sendika başkanının isteğiyle işçiler yaklaşık iki saat süren eylemlerini sona erdirdiler. DSI Bölge Mudür Vekili Paçacı, işçilerin işe alınmalan ıçın bütün çabay ı sarfedeceklerini söyledi. (Fotoğraf: A A) çağdas Hukukcular Derneği Gnayederiprotesto içîn iş bırakmaçağnsı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Çağdaş Hukukcular Derneği Genel Başkanı Şenal Sanhan. Avukat Metin Can ve Doktor Hasan Kaya'nın öldürülmesıni kınamak amacıyla, barolan ve Türkıye Barolar Birliğı'ni bir günlük iş bırakma karan almaya çağırdı. Sanhan, dün yaptığı yazılı açıklamada, 21 şubat günü ka\ bolan ve 27 şubatta Tuncelfye 20 kilometre uzaklıkta bir köprü altında başlanndan kurşunlanmış olarak cesetleri bulunan Avukaı Meün Can ve Doktor Hasan Kaya'nın, herkesin gözleri önünde katledildiğini belirterek, şöyle dedi: "Cesetlerin bulunduğu yer, eylemcilerin kimler olduğu ko- nusunda ciddi kuşkular uyandırmaktadır. Polis denetiminin en yoğun olduğu Tunceli girişinde. cinayetin işlenmiş oluşu ve tek bir cinayet tanığının bulunmaması nasıl açıklanabilir? Olay, kontrgerillanın eylemi ise, bu eyleme göz yumanlar kimlerdir? rki ınsan hepimızin gözü önünde kafledildi. Hukuk ve hakkı sa\ unmakla görevli biz avukatlar; bir meslektaşımızın işkence ile öldürülmesi karşısında. 'Bana ne? Bana dokunmayan yılan bin yaşasın' diyebilir miyiz? O yılan hepimize doğru uzanmaktadır. Sanhan, Muammer Aksoy ve L'ğur Mumcu'nun da böyle bir cinayete kurban edildiğini anımsatarak, bütün avukatlan "artık yeter' demeye çağırdı. Konuşmalan dayanak yapıldı Bölücülüklesuçlaııaıı Alınaksavmımayaçağrıldı AiNKARA (Cumburiyet Bü- rosu) - Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu'nca oluşturulan hazırhk komisyo- mmun, Şırnak Bağımsız Miletve- kili Mahmut Ah- •nak'ın yasama do- kunulmazığının kaldınlmasma ka- Mahmut Alınak rar vermesinin ardmdan, Ahnak savunma yapmak üzere komisyonun yannki toplanüsma çağnklı. DYP Aydın MiUetekili AIi Rıza Gönül'ün başkanlığında oluşUırlan hazırhk komusyo- nunun raporuna. komisyon üyelerinden RP Ankara Mi- letvekili Metflı Gökçek ile ANAP Bolu Mü- letvekili A>ııi Ak- yol karşı çıkü. Anayasa ve Ada- let Karma Ko- misyonu'nda yann görüşülecek raporda Abnak, "Türkiye Cum- huriyeti Devieti'- nin üikesi ve mil- letiyle bölünmez bütürdüğünü he- dcfalacak şekilde propaganda yapmakla" suç- İandı. Raporda Erzincan DGM Savcıİığı'nm Ahnak hakkında hazırladjgı dosyadan ahnülar yapıldı. Ahnak'j Muş ve Ağn il kongrelerinde yasadışı ör- gütü över konuşrnalar yaptığı öne sürûldü. Heroybaskı vesaldjııyı onaylayacak • İnsan Haklan Derne- ği İstanbul Şubesi, dün yaptığı yazıh açıklama- da: Türkiye'de Milli Gü- venlik Kurulu'nun'ger- çek iktidar olduğunu. ancak demokratiklik id- diasındaki ülkelerde meclislerin de öneminin bulunduğunu vurgu- layarak tüm milletvekil- lerini bir kez daha uyar- dıklannı bildirdiler. Haber Merkezi -İnsan Hak- lan Derneği İstanbul Şubesi, TBMM'deki milletvekillerin- den Olağanüstü Hal Yasasf run uzatılmasına olumsuz oy kul- lanmalannı ıstıyor. MGK'nın tavsiyesi üzerine Olağanüstü Hal'in uzatılması geçtiğimiz Bakanlar Kurulu toplantısında kabul edildi. Uy- gulamaya göre, son karan Meclis verilecek. İnsan Haklan Derneği İstan- bul Şubesi. dün yaptığı yazılı açıklamada: Türkiye'de Milli Güvenlik Kurulu'nun gerçek iktidar olduğunu. ancak de- mokrasi iddialı ülkelerde. mec- lislerin de öneminin bulundu- ğunu vurgulayarak. tüm millet- vekillerini bir kez daha uyar- dıklannı bıldifdiler. İnsan haklan engeli Açıklamada avnca. "Olağa- nüstü haHn uzatılmasına ılişkin verilecek her oy. Kürt halkı üzerindeki baskı ve saldınlann da uzatılmasına oy vermek ola- caktır. "Olağanüslü Hal Yasası" in- san haklannın önündeki büyük bir engeldir. Bu yasa halka karşı her türlü insanlık dışı uy- gulamayı, "meşru" hale ge- tirmeyi amaçlamaktadır" de- nildi. Demek yetkilileri, parlamen- todaki millctvekillerinden, Ola- ğanüstü Hal Yasasf nın uzaül- masına olumlu oy vermemeleri- nı istediler. Aynca Olağanüstü Hal Bölge- si kapsamı içinde bulunan Ela- ağ'ın çıkanlarak Bitlis'in alın- dığı da açıklandı. METROPOL Güneydoğu'da faili meçhulcinayetleri araştıran SHP heyeti, halktan şikayet dinledi: Kürtrealitesinden sonrabaskı arttıERGLN AKSOY SİLVAN- Faili meçhul cina- yetlerin sıkça yaşandıgı yerle- şim bırimlerinden biri olan Sil- van'da faiü meçhul cinayetleri araştıran SHP milletvekilleri, halk arasında Hizbulkontra adıyla tanınan Hizbullah konu- sunda bilgi edinmcye çalıştılar. Milletvekilleri halktan demok- ratik platformu terk etmemele- rinı istediler. Yurttaşlar SHP milletvekillerine, Demirerin Kürt realitesini tanımasından sonra Kürtlere baskının arttığı- nı öne sürdüler ve "Realkeyi tanıma vurun komutu gibi ol- du" dcdiler. L mutsuzluk artıyor Güneydoğu'daki faili meçhul cinayctler. ışsızlık ve genel an- lamda Kürt sorunu konusunda bilgi almak uzerc SHP Genel Mcrkczi tarafından incelcmc yapmak üzere görevlendirilen Genç ÇuDıaoğlu •Güneydoğu'daki faili meçhul cinayet- ler, işsizlik ve genel anlamda Kürt soru- nu konusunda bilgi almak üzere SHP Genel Merkezi tarafından inceleme yap- mak üzere görevlendirilen SHP milletve- killeri dün Diyarbakınn Silvan ilçesinde faili meçhul cinayetler konusunda yerel yetkililerle görüşüp bilgi aldılar. SHP milletvekilleri Mehmet Kerimoğlu, Halil Çulhaoğlu, Kamer Genç, Cemaletün Gür- büz, Fahri Gündüz. Muzaffer Ankan vc Abdülkerin Zilan dün Diyarbakır'ın Silvan ilçe- sinde faili meçhul cinayetler ko- nusunda yerel yetkililerle gö- rüşüp bilgi aldılar. Bağımsız Bcledıye Başkanı Fadü Erdede'- yi de ziyaret eden SHP miiletve- killcn yoğun cinayet ortamında belediycnin gerçekleştirdiği ça- lışmalar konusunda Erdede'nin görüşünü aldılar. Erdcde hal- kın koalisyon hükümetine bü- yük umut beslediğını ancak ge- çen sürede bu umudun giderek umutsuzluğa dönüştüğünü söyledi. Bölgede can güvenliği- nin bulunmadığını belirten Er- dedç, şunlan söyledi: "İnsanlar her gün ölüm kay- gısıyla yaşıyor. Halklar karşı karşıya getiriliyor. Buradaki olay a veya b çatışması diye gösleriliyor. Bu doğru değil. Ol- dürülenlerin büyük bolümü halklan. Eğer İçişleri Bakanlığı buradacan güvcnliğini sağlaya- mıyorsa. hükümclin dcmokra- tik kanadı olarak sizler buna müdahale etmclisiniz. Dcmok- raside ödün olmaz. Benim iki belediye meclis üyem öldürül- dü. Bunlardan biri de SHP'liy- di. Parti olarak siz sahip çıkma- dınız. Devlet isterse Hizbullah'ı cngcller. Devlet önce halkın maddi ve mancvi yaralannı sar- sın." Belediye binasında bulunan Refah Partıli ilçe örgiitü yöneti- cileri de. SHP'li millcıvckilleri- nc yaşanan olaylarla ilgili kay- gılannı dile getirdiler. RP'liler Hizbullah"ın kendileriyle bir il- gisinin bulunmadığını belirtti- ler ve "Ancak bizim okuldan gecmişolanlar\ardır. Elindesi- lahla adam vuruyorlar. Daha sonra da kayboluyorlar. Bu dü- şündürücüdür. Oysa adi olay- larda suçlular hemen yakalanı- yor. Başbakan Kürt realitesini tanıdı. Herhalde bu vurun ko- mutu gibi oldu. Bölgenin soru- nuna bir an önce çözüm bulun- malıdır. Yoksa durum daha da kötülcşir" dcdiler. Hcyet başkanı SHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Kerimoğlu da terörün hedefinin demokrasi olduğunu. demok- ratikleşmeyi yerleştirmeye ça- lıştıkça birtakım provokasyon- lann meydana gcİdiğjni belirtti. Kerimoğlu, özelle şu görüşleri dile getirdi: "Demokrjsiyi ycrlcştirmck kolay bir iş değil. Eğer biz de- mokratik platformlan tcrk eder- sek terörün tuzağına düşeriz." ATİLLA DORSAY Yerel Yönetimimiz Sinemacılık Oynuyor... Sosyal demokrasinin hep sanata, kültüre daha yakın olması, onları desteklemesi, yüceltmesi beklenir. Sos- yal demokrasi ile kültür arasında sanki organik bir bağ olduğu düşünulür, "sağ" yönetimlerden beklenmeyen sanat/kültür desteği. düşkünlüğü sosyal demokrasiden beklenir. Bu beklentinin kökenleri de sanırım aynca ir- delenmeye değer: Niçin, neden bu bağı, bu ilişkiyi kurar, bu beklentilere kapılırız? Sosyal demokratlar, genelde toplumun daha kültürlü, daha "elit" kesimlerine mi da- yanır? Sosyal demokrat dünyü görüşü. insanı ve insanlı- ğı tüm boyutlarıyla kavrayan bir kültür anlayışı mı gerek- tirir? Yoksa paranın, sermayesinin, maddi değerlerin tutsağı olmayı reddeden bir anlayışın, insana o denli ya- kışan bu has değerlere yakınlığı çok mu doğal ve kaçınıl- mazdır? Büyük kentlerimizin, bu arada Istanbul'un başındaki sosyal demokrat yerel yönetimlerden de bu tavn bekli- yoruz. herkes bekliyor. Onlar da, maşallah, sanatı, kül- türü dillerinden düşürmüyor. onca iş arasında vakit bu- lup tüm konser, film, oyun, panel, tartışma gibi şeylere katılıp sanatlı-manath laflar ediyor, Rıfat llgaz'ın adını silme veya Aziz Nesin sahnesini kapatma gibi ham sof- talık girişimlerini, her aklı başında insanın yapması ge- rektiği gibi engellemeye calışıyorlar. Bu kadarı yeter mi, "kültür dostu", "sanat aşığı" diye anılmaya? Bize sorarsanız, bugün bir yönetimin sanat ve kültüre verdiği yer, artık ekonomidekine benzer bir yaklaştmla, altyapıyla ilişkilidir. Kültür üzerine söylenen onca söz, hatta yayınlanan onca güzel- değerli kitap da yetmiyor. istanbul belediyesinin son aylarda yaymladığı birbirin- den güzel ve yararlı kitapları kastediyorum. Evet, çok güzel. çok hoş şeyler bunlar.. Ancak asıl önemli olan, bu kentin ve bu ülkenin onca ihmal edilmiş, çağdaş dünya standartlarının onca gerisınde kalmış olan kültürel alt- yapısını oluşturmak. Diğer bir deyimle, sinema, tiyatro, konser salonları, kitaplıklar. sergı mekanlaj"i açmak, ar- şivler, sinematek veya videotekler oluşturmak, sanatı, kültürü, seyirlik olaylan olabildiğince geniş kesimlere ulaştırıp gündelik yaşamlarına sokmak. istanbul'daki yerel yönetim bu alanda ne yapabildi? Bu dev kente, şu 4 yıl boyunca bir tek yeni salon, bir tek yeni koltuk kazandırabildi mi? Gecen dönemde başlatı- lıp bu dönemde sonucu alınan kimi sahnelerin dışında, bu yönetim, kente yeni bir tiyatro, yeni bir sinema, yeni bir konser salonu kazandırabildi mi? Sinemanın ilgi gör- meye başlaması üzerine pıtrak gibi çoğalan yeni salon- lar, sermayenin kendi girişimiyleoluyor. Belediyenin bu alanda herhangı bir gırişim, bir öncülük, bir destek sağ- ladığını duyan oldu mu? Elbette aklınıza Tünel'de yeni açılan yer geliyor. Bir sinema salonlu, bir de 'çok kullanışlı salon"lu yeni bir kültür merkezi. Ama paneller, anma günleri filan için kullanılmaya başlanan ikincisinin dışında, sinema salo- nun bir türlü açılmadığı bilmem dikkatinize çarptı mı? O zaman, gelin bu salonun öyküsünü kısaca görelim. Tünel'dekı eski evlendirme dairesini bir kültür merke- zirjde çevirmek, 4 yıl önce Konsept adlı bir şirketin aklı- na geliyor. Ve bir plan hazıriayıp Belediye'ye sunuyor- lar. Belediye bunu oyJesine beğeniyor ki, kendisi uygu- lamaya karar veriyor. Ve yönetime gelişinin 4. yıldönü- münün yaklaştığı şu günlerde. nihayet bu işi becerdiğini ve salonların açılacağını duyuruyor. Bu arada, Avrupa sinemasına yardım için kurulmuş olan Eurimages adlı kuruluş, %60 oranında yerli ve de Avrupa filmi gösterecek sinema salonlarına, salon başı- na 200.000 Fransız frangı (yaklaşık 400 milyon TL) verme ilkesi uyannca, Türkiye'ye de bir heyet yolluyor. Bizim babadan gördüğünü bilen sinemacılarımız, bu sinemala- rın saptanması için yapıian toplantıya rağbet bile etmi- yorlar, gelenler ise, amacı belli bu toplantıda ' canım Avrupa filmi oynatıp iflas mı edelim?" türü geleneksel türkülerini söyleyip gidiyorlar. Doğallıkla ortada belediyenin salonu var. Belediye- miz "çağdaş" olduğunu nasıl gösterecek, kültüre nasıl destek olacak? Bu, üstelik yepyeni salonun kapısına aceleyle Eurimages yazılmaya kalkışılıyor (o telaşla yanlış yazılıyor, Eur-lmages deniyor), 400 milyon cepte keklık bıliniyor ve Eurimages ekibi davet ediliyor. Ne var ki bu sinemayı kabul etmiyor. Çünkü cicili-bicili bir salon yapılmış ama temel şeyler unutulmuş. örneğin makine dairesinin izolasyonu yapılmadığından makine gü- rültüsü duyuluyor, perdenin eğimi yanlış vs. vs. Sonuç: Tam anlamıyla hüsran... Şimdi bu eksikliklerin dü- zeltilmesine çalışılıyor. Ve Eurimages bir yana, salonun işletilmesini yüklenmış olan TÜRSAK bile, bu eksiklikler düzeltilmeden salonu açmıyor. Doğrusu Sözen-Dalan kıyaslamasından ben de bık- tım. Ama insan yine de düşünmeden edemiyor: Dalan koskoca Cemal Reşit Rey salonunu, kaç yılda değil, kaç ayda yaptırdı? Ve konser salonu akustiği denen belaiı sorunu, kimsenin kusur bulamayacağı biçimde nasıl çö- zümledi? Bizimkiler ise kırk yıida bir sinema yapayım dediler, onu da yüzlerine-gözlerine bulaştırdılar. 400 milyon da, Türk-Avrupa filmlerine hizmet fırsatı da kuş gibi uçtu, gitti... Haa, bir de Sütlüce olayı var. Burdaki eski mezbaha, içerdiği çok sayıda mekanla birlikte ideal bir kültür mer- kezi olabilirdi: Sinemasıyla, tiyatrosuyla, sergileme alaniarıyla... Nitekim Dalanın bu konuda çok güzel bir projesi vardı. Şimdiyse okuyoruz: Burası "özel müze" yapılması için Erol Aksoy'a kiralanmış. Aksoy burada, herhangi vergisinden düşeceği kişisel koleksiyonunu sergileye- cekmiş, öteki salonlarda ise, Güzel Sanatlar Akademisi öğrencileri atölye çalışmaları yapacaklarmış. işte ger- çek "kültür merkezi" dediğin de böyle olur... Tüm seyir- lik sanatları, Amerikalıların deyişiyle "performing art" ları dışlarsın, en kolayı ve ucuzu olan müze ve sergi sa- lonunu yapar, sonra da "ben kültür merkezi" yaptım der çıkarsın.. Ah, bizim iyi niyetli, ama beceriksiz ve ufuksuz sosyal demokrat yerel yönetimimiz!... Sözlü sorular görüşülecek Meclis Genel Kurulu bu hafbu gece de çalışacak ANKARA (AA>- TBMM. bu hafta toplantı günlerinde gece saat 01.00"e kadarçalışma karan aldı. Meclis Danışma Kurulu"- nda anlaşma sağlanamaması üzerine. DYP ve SHP grup yö- neticilen. gündemin yeniden duzenlenmesi ve çalışma süre- sinin bu haftaya özgü olarak uzatımasına ılişkin önenlerini Meclis Genel Kurulu'na getir- diler. Genel Kurul'da görüşül- düktcn sonra kabul edilen ka- rara görc, Meclis bugün ve pcrşcmbc günü 13.00-17.00 ile 20.00-01.00 saallcri arasında çalışacak. Genel Kurul'da bu- gün 13.00-17.00 saatleri ara- sında sözlü sorulan görüşüle- cek. By-pass öne ahndı Ahnan kararla. Pasaport Yasası'nda değişiklik yapan ve gündemin 13. sırasında yer alan yasa tasansı gündemin 8. sırasma, 67. sırada yer alan by- pass yasa tasansı da gündemin 9. sırasına getirildi. Daha sonra yapıian oylama- da. iktidar partıleri DYP ve SHP'nın önerileri kabul edildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear