Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
3 MART1993 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 11
Steele'e
Andersen ödüiü
• KOPENHAG(AA)-1993
Hans Çhnstıan Andersen
ödülii. İngiliz şovmen
Tommy Steele'e venJdi. Ödö!
komıtesı. Steele'e. 1875
yılında ölen Danımarkalı
masal yazannın yaşadığı
Odensen kentınin beledıyesi
tarafından y aklaşık 3 bın
dolar para ödülü verildiğini
açıkladı Steele. 19701i
yıllarda Londra'da. "Hans
Christian Andersen"
müzıkalindeki oyunuyla
adındansözettırmişti.
Çhaidze'nin
kîtabı
'Çveneburebi'
• Kültiir Serv isi - Gürcü
yazar Aleksandre Çhaidze,
Türkiyc ve Türkiye'deki
Gürcülerle ilgili ızlenimlerini.
anılannı anlattığı kitabını
"Çveneburebi" adıyla
ya>ımladı. Kitaba adını
veren "Çveneburebi"
Gürcüce "Çveneburi"
sözcüğünden geliyor. Hem
Gürcü hem
de Gürcüce anlamma gelen
•'Çvenebun". 16. yüzyılda
M üslümanlaşan Gürcülerin
kendilerine verdiğı isim.
Çvenebun, Müslüman
Gürcüleri dil açısından
Hınstiy. an Gürcülerden, dil
açısından da Osmanhlar'dan
ayınyor.
Kadın haftası
etkinlikleri
• Kfiltör Servisi - İstanbul
Üniversitcsi Kadın Sorunlan
Araştıma Merkezi'nce 8
MartDünya KadınlarGünü
dolayısıyla düzenlenen
etkinlikler cerçevesınde.
bugünsaat 13.00-17.00
arasında Çağdaş Yaşamı
Destekleme DerneğTnce bır
panel düzenleniyor. Öğretim
Bırliğı \e Kadın konulu
paneie Prof. Oya Başak.
Zekaı Baloğlu, Mehmet
Başaran ve Prof. Dilek
Doltaşkatılacak. Panel
Tünel'deki Tank Zafer
Tunaya Kültür Mcrkezı'nde
izlenebılecek.
'Türkçe
akşamları'
•Kültür Servisi -
Uluslararası Lıons Yöncjim
Çevresı'nce Türkçenin doğru
ve güzel kullanılması
amacıyla "Türkçe
akşamlan" düzenleniyor.
Herkese açık olan toplantılar
Nedret Selçukerin
katıhmıylayapılacak.
'Türkçe akşamlan'nın ılki
yann saat 17.00'de başlıyor.
(2300242)
'Evet Evet Evet'
• Kültür Servisi - Hadi
Çaman Yedıtepe
Oyunculan. Alfonso
Pasonunyazdığı. Hale
Kuntayın dilimize çevirdiğİ
ve Hadi Çaman'ın yönettiğı
"Evet Evet Evet" adlı oyunu
sergiliyor. Oyunun şarkı
sözlennı Hadi Çaman,
müziklerinı Oktay Şenol.
dekorunu Jamil Amir,
kostümlennı Feyza Zeybek
hazırlıyor. Muhteşem
Sersen"yle dönüşümlü olarak
sergilenecek olan oyunda,
Arif \kkay a, Ece Okay.
OğuzOktay, ^ urdan Edgû,
Sermin Elgün, Mesut Akusta,
Tarkan V ılmaz. Aslı Canay,
Belma Özdemir ve Hadi
Çaman rolah>or.
McChartney
dünyaturunda
• PERTH(AA)-1960'lı
yıllarda bütün dünyayı
sarsan Beatles grubunun
üyelennden Paul
McChartney. dünya turuna
çıktı
McChartney, dünya tunınun
ilk durağı Avustralya'ya
geld:. İlk konserinı cuma
günü Perth'de verecek olan
McChartney, dünya turu
kapsamında Yeni Zelanda.
ABD, Kanada ve bazı Arupa
ülkderinegidecek.
Harbiye Cep'te
oyun günleri
• Kültür Servisi - Harbiye
Muısın Ertuğrul Sahnesi
CepTiyatrosu'nda bu aydan
başayarak salı günleri
20. K)"da da oyun
oyrunacak. Cep
Tiyıtrosu'nda halen
ser alenmekte olan
Gcmey'inyazdığı, Hakan
Altner'in \ önettiği ve Nedret
Gîienç'leToron
Kaacaoğlu'nun oynadığı
'W k Mektuplan" bundan
b ö i e perşembe ve cuma
güien 15.0O. salı günleri ise
15X)ve20.30'da
sa3nelenecek. Buarada Şehir
TİAitrolarTnca düzenlenen
kıjür günleri kapsamında 8
rrwt pazartesi günü saat
1 S O'de Cep Tiyatrosu'nda
M-ahe Menç'in '"Sular
A^Aİınlannordu" adlı oyunu
Av. ye Sankava tarafından
suaulacak.
'Sanşın kocası' Stradivarius'tan yoksun Ayla Erduran, yeni kemanıyla Elgar'm keman konçertosunu ilk kez seslendirdi
Sousıız aşkla yeniliklere doğru
EVİN ÎLVASOGLU
"Bilmeztükenmezbıraşkhıkâyesı.Baştan
sona kemanı elimden bırakmadan, koca-
man bir nefeste yaşadığım müzikal gerilim
Her şeyin sonuna geldim sanırken, işin bıti-
minde solistinenerjik olmasıru gerektıren bır
kadanz var. Elli altı dakikahk tek bır konçer-
to. Bu süre içinde küçük parçalardan oluşan
bir resital programı yapabilirsiniz. Sahneye
girip çıkıp. selam verip soluklarursınız."
Ayla Erduran bu hafta sonu İDSO eşliğin-
de şef Galati yönetiminde ilk kez seslendirdi-
ği Ingilız besteci Edtvard Elgar'm keman
konçertosunu anlatıyor. "Brahıns, Bruch,
Beethoven, Badı konçertolannı on iki ya-
şından beri çalışrruşım. Gece yansı yataktan
kaldırsanız duşünmeden çalabılırim. Ama
Elgar"ı bu yaşımda yeni bir eser olarak da-
ğarcığıma katmak iki yıllık uğraş gerektirdi.
Yoğun ve uzun. Ama bir aşk hikâyesi var.
Karşıhkh temalarda o romantizmın
şarkjsını duyuyorsunuz. Beni de çekıp götü-
ren bu oldu." flginç ki ülkemizde ilk kez çalı-
nan konçertoyu şef de ilk kez yönetıyordu.
Otuz yıllık Stradivarius
Notalar konserden ancak iki gün önce or-
kestranın eline ulaştığı halde, İDSO eşlikte
özenliydi. Şef Galati ile iyi anlaşmış. roman-
tık ezgiler sıcak bir ortamda sunulmuştu.
Ayla Erduran'ın bu yapıtı yonımlayışı "me-
ditative" bır yolculuk oldu. Dengeli ve olgun
bır solist duyarlılığında kalbindeki şarkıyı
bizlere de söyledi.
Ayla Erduran Isviçre'den dönüp artık
Türkıye'de yaşamaya karar verdiğinde.
"Bundan sonra alışılmış dışına çıkmak. ye-
nilikler yapmak isüyorum. Örneğın. Say-
gun'un, Tarcan'ın konçertolanru. Elgar'ın
konçertosunu çalacağım. Sonra da oda mü-
ziği yapmayı düşünüyorum. Çünkü solistık
•Ayla Erduran, 'bitmez tükennHİ: bir aşkln iki ytldır
yoğun ve uzun uğraş verdiği Edward Eigar'm *keman
konçertosu'nu 'meditative' bir yolculu^pyorumladı.
Dengeli ve olgun bir solist duyarlılığufflakalbjpieki ^j
şarkiyı söyledi.
çalışma her zaman yalnızlık. Oda müziğinde
insanlarla bir aradasınız, başka sanatçılar da
alıyor aynı sorumluluğu sizinle", dıyordu.
Geldığınden ben konçertolann tümünü de
böylece gerçekleştirmiş oldu. Artık elinde
otuz yıllık Stradivarius'u olmasa da yeni ke-
manından güzel renkler bulup çıkartan bir
sanatçı olduğunu kanıtladı Elgar'm müziği
ile.
"Bu keman Guarnerius marka. Zigetti
plağında Brahms'ın konçertosunu bununla
çalmış. Tarihi değeri var. Bence her solistin
iki kemanı olmalı. Keşke olanaklar el ver-
seydi Stradivarius'u da elimde tutsaydım.
Ama bu da hayat boyunca istediğim bir ke-
mandı. Romantik eserlerde çok sıcak bir sesi
var. Bazen ötekinde yapamadığım şeyleri bu
kemanla daha rahat yapıyorum. Ancak Mo-
zart ve Schubert çalmak ıçin Stradivarius'un
rengi başka. "Ve gülerek ekliyor Ayla Erdu-
ran: "Düşün ki şimdiye kadar sanşın bir ko-
cam vardı. şimdi de esmer bir kocam oldu.
Ses rengı farkh iki çalgının. Ama ses gücün-
de hıçbin bır dığerinden üstün değil." Yine
de belki psikolojik olarak koşullanmışız,
keşke olanaklar bulunsa da Devlet Sa-
natçımız Ayla Erduran'ın Stradivarius'unu
ona geri getirebilsek, diyoruz.
İDSO konserin ikinci yansında Mozart'm
uzun zamandır dinlemediğimiz Haffner
Senfonisi'ni, bununla da kalmayarak R.
Strauss'ın Till Eulenspiegerin Neşeli Serü-
venleri'nı Şef Galati yönetiminde çaldı. Ol-
dukça uzun ve kapsamlı bir program
çalışmıştı bu hafta sonu.
Müzik sanatçısının günümüzde giderek
artan bır ikilemı var: Bir yanda kusursuz
mekanik oluşturmak. öte yanda mekaniğin
kurbanı olmadan kaibinin sesini dile getıre-
bilmck. İdeal sanatçı ıkısini birleştirebilen
kışi: Tcknık zorluklan yendiğı kadar kalp se-
sinı yıtirmeyen. Teknik ûstünlüğün örnek
bir topluluğu. Stuttgart Solistleri, geçen haf-
ta Cemal Reşit Rey Salonunun konuklan
arasındaydı Brahms'ın I865"te yazdığı sol
majör op 36 Altılf sını ve Dvorak'in 1878'de
yazdığı la majör op.48 Altıh'sını çaldılar.
Altı kişinin bir orkestra bütünlüğünde aynı
solukta kusursuz bir teknik gösteri içindeki
yorumuydu. Ancak bis olarak çaldıklan
Brahms'ın op.18 Altılı'sından bir bölümde
teknik başanlanna kalpten gelen sesin ek-
lendiğinı duyabildik. Oysa bır gece sonra
aynı salonda Schubert'in si majör op.9 Trio'-
sunu dinlediâm Trieste Triosu hemen kalbi
ile teknik bütünlüğünü bırleştirivermişti.
Teknik kusursuzluk peşinde koşarken,
hatasız. doğru nota basmak ka>gısına kapı-
lan müzisyenlcrin bazen işin özündeki ruhu
unuttuklannı ileri süren Hüsnü Onaran,
Amerika'da yaşayan bır pıyanistimız. Ro-
bert Kolej'ın yüz beş yıllık yorgun piyano-
sundan Haydn, Beethoven ve Schubert'in
yapitlannda kendı müzıkalitesine özgü
renkler bulup çıkarttı.
Müzik disiplinini her şeyin üstünde tutan,
bu sayede yıllardır korolar çalıştınp. her tür-
lü olanaksızlığa karşın korosunun adını sür-
dürebilen Yeşua Aroyo, gecen hafta oldukça
güçlü bir kadro ile dinleyici önüne çıktı.
Koro düzenlemelerini de kendi yaptıgı
Schubert, Schuman ve Çaykovski'nin ya-
pıtlannı dinlerken gençler içın ne güzel ve ne
gerekli bır müzik ortamı olduğunu düşün-
dük korolann
Besteci Ekrem Zeki Ün'ün ölümünün 7 yılında büstü açılacak, öğrendleri konser verecek
Çoksesü müziğin öncülerindendiÇoksesli müziğimizin öncü bestecilerin-
den Ekrem Zeki Ün öüimünün yedinci
yılında Kadıkö) Belediycsi'nin yaptırdığı
bir büst açılarak amlacak. Haluk Tezo-
nar'ın yaphğı büst Anadolu Güzel Sanat-
lar Lisesi'nde (Göztepe) >er alıyor. Bu li-
senfaı temelini 1946'da kuran Ekrem Zeki
Ün, (Yıldız) Resim \e Müzik Lisesi olarak
başlatmış. 5 mart cıma günü saat 14.30'da
bir törenle büst açılacak. Sonra da besteci-
nin öğrencileri (Nuri tyicil-Çiğdem Yonat,
tstanbul Gitar Üçlûsü, Mefaru Ensari,
Ptnar Yılancıoğlu, Nazım Acarve çok sesli
koro) omın yapıttanndan olnşan bir konser
verecekler.
Atatürkçülügün, çoksesli müziğin >e
katik» Ö7 külrtirûn savunucttsu idi Ekrem
Zeki Ün. Hicbir konuda >aldızı. gösterişi
seMneyen, sanatta alnı açık. gonlü açık ol-
mavı bilen, doğru biMiğini sakınmadan söy-
leven ilginç bir karakterdi. İstiklal Marşı'-
nın bestecisi Zeki Üngör'ün oğlu olarak ilk
keman derslerini dört >aşında babasından
almaya başlamış, I924'te Paris'e giderek
Ecole Normale de Musjque'te altı > ıl eğitim
görmüş, Jacque Thibaıîd gibi ûnİö ögret-
menlerin öğren-
cisi olmuş. Vlu-
siki Muailim'-
de, Riyaset-i
Cumhur Or-
kestrasrnda,
tstanbul Eğitim
Enstitüsü ve
Belediye Kon-
ser» atirvan'-
ndaki göretler-
de pek çok mü-
zik öğrencisi
verişrirmiş >e
konservatinar-
da ögrenci or-
kesrrası kur-
muş.
"Eğitim bes-
tecilik kadar
güzel bir şey.
Cml cıvıl errafim. hepsi yavrulanm. Şimdı
nerede konser >arsa birazcık benden >ar
orada. "Konsenaru\arda, orkestralarda
pek çok öğrencisi öğretmen, orkestra ü>esi
solist olmuşru. Öğrencileriırin. onun
müziğini yeni ku-
şaklara anlata-
caklarına inanı-
>ordu. Kendi
bestelerinin yen
olduğunu savu-
nup onu anla-
madıklannı sö>-
leyenlere "yeni
besteciyi öğren-
cilerim tanıtacak
onlara" diyordu.
Her >eni yazdığı
\apirta kendini
senilemeyi, yeni
renkler aramayı
öngönmüstür.
Çalışmaları mo-
dal >e poliritmik
dokudadır. Sen-
fonik şiirleri, ke-
man *e piyano konçertoları, \ unus'un Vle-
zannda. Duyuş. Balkan Havalan gibi oda
müzikleri, solo keman, vivola. piyano par-
çaları, şan ve koro çaltsmaları yazm^tır.
Fransız izlenimciliğinin erkisi kadar, ma-
kamsal müziğimb, Anadolu halk ezgileri ve
tasavvuf fclscfesi de çalışmalanna kaynak
olmuşhır. "Hayatın temel taşı de>amİı ye-
nilenmek. memnun olmamaktan doğan dü-
zeltmelerle yenilenmek. Kendini aşamayan,
eskiyi sürdürmeyi seçiyor." "Memnun ol-
mak, tarmin olniak duygusuna varmış, bir
sanatçının yok olmasıdır.
Yazdıklarını y ırta yırta daha yeniyi daha
iyisini arama savaşını >ermelidir. Ve bir gün
artık yntamay acağı bir sayfa gelince ger-
eek yapıtı ortaya çıkmıştır. Bu özlediği an.
kendine ulaşması demektir." "Her konuda
olduğu gibi müzik dinlevicisinin de kendini
biraz eğitmesi gerekiyor. Bu zihinsel bir
çaba, ille de besteci benim düzeyıme insin
değil, biraz da dinleyici kendini zorlasın...
tnsan durmadan değişiyor. Kendimizi ge-
rektiği kadar yenileyemiyoruz."
Ye Ekrem Zeki Bey. giderek daha kolay
anlaşılır, daha yalın yapıtlar bestelemeye
başlamasını da bu nedenlere bağlamıştı.
"Gitar İçin Bağdaşmalıklar"da yalın oldu-
ğu kadar yine yepyeni renklerin araytşı
\ardı. Müzik tarihimizin bu "ihtiyar deli-
kanlısını"198rde*Ttirdik.
Blues gitan efsanesi Eric Clapton, 6 Grarnmy ödülüyle kendi rönesansının tadını çıkanyor
"Mr.Slowhand
9
in ikinci baharıBURAK ELDEM
Eric Oapton'ın son iki yılda-
kı performansını ve topladığı
övgülen değerlendirirken "gi-
tar efsanesinin yeniden doğu-
şu" yorumunu yapmamak
mümkün değil. Çoğu blues mü-
zisyeninin yaşamı, irili ufaklı
trajik kesitlerle doludur gerçi
ama Clapton bunlar arasında
hüznü en çok tadan: yıkım ve
çöküntülerle en çok karşılaşan-
lardan biri. Şimdi de daha bir-
kaç yıl öncesine dek "işi bitti"
gözüyle bakılan bu blues gitan
efsanesi. "Unplugged" albümü
ve altı Grammy ödülüyle doru-
ğa ulaşan kendi rönesansının
tadını çıkanyor.
Farklı bir karizma
Kanadalı bır babayla İngiliz
bir annenin çocuğu olarak dün-
yaya gelen Clapton. 1945 do-
ğumlu. Yani, çoğu pop ve rock
efsanesi gibi çocukluğunu savaş
sonrası onanm döneminde ya-
şayan "Baby Boomers" kuşağı-
nın bır temsilcısı. ŞanssızJıİdar,
yalnızlık ve hüzün de çocuklu-
ğunda başlıyor. Babası annesi-
ni terk ederek ülkesine dönüyor
ve Eric'i büyükannesiyle dedesi
büyütüyor. Hassas. çelımsiz ve
ıçe kapanık küçük çocuk. ku-
şağmın diğer üyeleri gibi sorun-
lu bir öğrencilik yaşıyor. Ortao-
kul yıllannda Eric Clapton,
kendini "topluma uyiimsuz"
hisseden ve rock'n'roll dinleyen
bir Buddy Hoüy hayranı.
Müziğe duyduğu ilginin bir
tutku haline gelmesi, lise yılla-
nnda Robert Johnson'ın al-
bümleriyle tanışmasından son-
ra çıkıyor ortaya \e blues. Eric
için yaşamın vazgeçilmez ko-
şullanndan biri oluyor. İç dün-
yasındaki fırtınalan. yaşadığı
yalnızlık ve acılan blues dinle-
yerek hafıfletirken, on yedi ya-
şına geldiğinde eline ilk kez gi-
tar alıyor ve ınanılmayacak ka-
dar kısa bir süre içinde virtüöz
düzeyine ulaşıyor.
Clapton'm ilk topluluğu,
rock dünyasının efsaneleri ıçin
bir okul ruleliği taşıyan unlü
The Yardbirds, Jeff Bock ve
J.J. Cale'in ünlü parçası "After
Midnight". İzleyen yıllarda,
rock ve blues ile reggae müziği-
ni kaynaşüran çok başanlı bir
denemeye de imza atıyor Clap-
ton Bu, reggaenin cn büyük
ismı Bob Marley'in klasık hiti
"I Shot The SherirT.
Seksenli yıllar da pek parlak
geçmiyor Clapton için. Yaratı-
nlığını yavaş yavaş yitirdiğini
hissediyor; yeni bir şey üret-
mekte zorlanıyor ve plak şirket-
lerince aranmaz oluyor. Yoğun
bır içki alışkanlığıyla geçen bu
dönemin sonunda Oapton,
ciddi bir alkolizm tedavisi görü-
yor zorunlu olarak. Ardından.
tümüyle düzelip blues dünyası-
na geri döndüğünde. sevgiİi ar-
kadaşı ve bır diğer blues ustası
olan Stevie Ray Vaugfaan'la or-
tak turneye çıkıyor. Ne var ki
Clapton'un yaşamındaki acılar
henüz son bulmuş değjl. 1990
sonlannda Vaughan'ın heli-
kopter kazasında ölümüyle ya-
şadığı büyük sarsıntıyı üzerin-
den atamadan, dört yaşındaki
oğlunu yitiriyor. Bundan son-
rası, tam bır irade ve "ayakta
kalma"savaşı.
Akademi bir anlamda günah çıkanrken, müzik dünyası da Oapton'ın yeniden doğuşunu kutiuyor 'Layla'nin SÜrprİzİ
Jimmy Page ile birlikte çaltşan
Clapton, İusa süre Yardbirds
serüvenini "topluluğun rock
ağırhkh müzik yapması"nı ge-
rekçe göstererek noktabyor
1966 yılında. Çünkü onun tut-
kusu, blues. Aynı yıl John Ma-
yall's Bluesbreakers topluîu-
ğuyla birlikte çalışmaya başlı-
bu karizma. bir süre sonra Ma-
yall'dan aynlarak kendi ekibini
kurmaya itiyor onu. İşte müzik
yaşamındaki en önemü evre,
rock tanhınin en başanlı triosu
Cream'i kurduğu o günler.
Aralannda ''SunshieOf Your
Love'"ın da bulunduğu Cream
klasiklerine ımza attıktan sonra
karşılıksız aşk. Bu süre içinde
büyük duygusal fırtınalar yaşa-
yan Clapton, tek yanh sevgisı-
nin verdiği hüznü, bugün anıt-
laşmış bir parçaya esin kay-
nağı olarak kullanıyor: "Lay-
la". Aynı adlı ikilialbüm. bu-
gün Clapton diskografısinin en
özel parçalanndan bin.
• Davulda Ginger Baker ve başta Jack Bruce'u yanına alarak blues, rock ve caan
sınırlannı zorlayan yolculuklara çıkan Clapton, ilk süper topluluğu olan Cream'le
birlikte müzik dünyasının efsaneleri arasına katılıyor. "Fresh Cream" albümünde
yakaladığı gitar tonu, olay yaratıyor blues hayranlan arasında. Ve Clapton'a, olağa-
nüstü gitar tekniğinden ötürii iki yakıştırma yapılıyor: Biris, "Mr Slowhand". Diğeri
ise "Eric Clapton Is God" (Eric Clapton. Tann'dır).
yor. Birlikte kaydettikleri
"John MayaM With Eric Qap-
ton" başlıklı albüm, İngiliz blu-
es tarzının en önemh klasikle-
rinden biri bugün.
Virtüözlüğünün ve besteci-
liğinin yanı sıra onu diğer blues
uslalanndan farklı kılan bır ka-
rizmaya da sahip Clapton. Ve
Oapton, topluluğudağıtıp "De-
rek And The Dominoes" adını
verdiğı yeni projesiyle yola de-
vam ediyor. Aynı günlerde. ya-
şamındaki trajik süreçlerden
biri daha başlıyor: En yakm ar-
kadaşı George Harrison'ın
kansı ve kendınin de yakın dos-
tu olan Patty Boyd'a duyduğu
Yetmişli yıllann başlannda
Dominoes'u da dağıtan Clap-
ton, eroin alışkanlığının verdiğı
acılardan kurtulmak ıçin uzun
ve yıpratıcı bir mücadeleye giri-
şiyor Tedavivedinlenme ile ge-
çen bir zaman dilimınin ar-
dından, müzik dünyasına yeni
bir usta işi yapıtla geri dönüyor:
Zihnini boşaltmak içın ken-
dini tümüyle müziğe veren
Clapton. dayanma gücünü de
bluesdan alıyor. Önce ''Rush"
fılmi için yaptığı soundtrack al-
bümünü yayımlıyor, ardından da
Madison Square Garden'de 24
gece üst üste verdiği konserler-
den adını alan "24 Nights"ı.
Geçen >ıl da MTV'nin akustik
konserler dizısi kapsamında
"Unplugged"ı hazırlıyor. So-
nuç. onu yıllardır dikkate alma-
yan Akademinin verdiği altı
adet Grammy ve onlarla gelen
yeniden doğuş. İşin en ilginç
yanı da. yaklaşık çeyrek yüzyıl
önce yazdığı "Layla"nın da
"En îyi Rock Şarkısı" dalında
Grammy ile ödüllendirilmesi.
Akademi bır anlamda günah çı-
kanrken müzik dünyası da "Mr
Slowhand"ın yeniden doğuşunu
kutluyor şu sıralar. Haksız da de-
ğiller. Sız "Unplugged"ı CD'dcn
dinlemenın keyfıni yaşadmız mı?
Cemal Reşit Rey'de mart ayı
Antonacci'den
Chick Corea'ya
Kültür Servisi - Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nun mart ayı
etkinlikleri. yann saat 19.00'da Scala Operası sanatçılanndan
Anna Caterina Antonaccinin vereceğı şan resitali ile başlıyor.
İtalyan Kültür Merkezi'nın katkısıyla düzenlenen konserde
Antonacci'ye piyanoda Roberto Negri eşlik edecek. Bir süre
Leyla Gencerie birlikte çalışan ve 1988 Pavarottj Şan Y«n-
şmasf nda birincilik ödülü alan Antonaca. yannki resitalinde
Scajlatti. Cesti, \i\aldi, Haendel, Haydn, Schönberg, VVagner ve
Berlioz'dan yapıtlar seslendırecek.
Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda mart ayının ikinci etkin-
üği de yine bir şan resitali. SopranoSuna Korat ile bariton Mesut
İktu. 6 mart cumartesi günü saat 19.00'da piyanist Joulia Keri-
mo\a eşliğinde verecekleri şan resitalinde Glinka, Çaykovski,
Borodin. Rahmaninof. Rimski-Korsakof, Dübuk ve Aliabi-
yeffin yapıtlannı yorumlayacaklar.
8 mart pazartesi günü saat 19.00"da. Kraliçe Çlizabeth Piyano
Yanşması ödüllü. çok
başanlı bir piyanist yer
alıyor Cemal Reşit
Rey de: Michael Ponti.
Henüz 11 yaşındayken
J.S. Bach'ın 48 prelüd ve
fügünü ezbere çalan,
Busoni Piyano Yan-
şması'nda birincilik
ödülü alan. 1980yıhnda
Toulouse Festıvali'nde
çerçevesindeki piyano
maratonunda beş saat
aralıksız çalan ve her
konsennde defalarca ye-
niden sahneye çağnlan
(rekoru, 11 bis) Michael
Ponti piyano resitalıni
müzıkseverler kaçır-
masm! Sanatçı, Çay- M k h a e ] p o n t i
kovskı ve Rahmanınof-
un yapıtlannı yorumlayacak. Konser Salonu'nda 10 mart çar-
şamba günü saat 19.00'da Pmar Yılancıoğlu San'ın piyano resi-
talinden sonra, 11 mart perşembe günü yine aynı saatteSusama
Mildonian-MarieUe Nordmann arp ikılisinin konseri var. Kon-
serde Bach, Vivaldi, Petrini, Boieldieu, Mendelssohn ve Rossioi-
Demar dinlenebılecek. 12 mart cuma günü saat 18.00'de Prof.
Güan Gürel'in "Lisans ve Yöresel Ses Beğenisinin Ses Estetıği
ile İlgisi" başlıklı konferansırun ardından, 13 mart cumartesi
günü saat 19.00'da yine çok ödüllü bir piyanistin resitali var.
Long-Thibaud. Çaykovski ve Kraliçe Elizabeth Piyano Yan-
şması ödülleri alan ve Berlin Filarmoni Orkestrası'yla birlikte
konserler veren Brigitte Engerer, resitalinde Chopin, Schubert,
Debussy ve Schumann'm yapıtlannı yorumlayacak.
1989 yılında Van Cliburn Piyano Yanşması'nda birincilik
ödülü kazanan Alexei Sultanov'un piyano resitali, 15 mart pa-
zartesi günü saat 19.00'da. Sultanov. resitalinde Beethoven,
Chopm. Scriabin ve Rahmaninof yorumlayacak. 17 mart çar-
şamba günü saat 19.00'da İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kent
Orkestrası'nm şef Ekrem Tekeşin yönetiminde klasik-pop-caz
olmak üzere çeşitli türlerden müzik seslendireceği konseri izle-
nebilecek.
Cemal Reşit Rey Konser Salonu, şubat ayında ünlü caz sak-
sofoncusu Jan Garbarek'le yaşadığı ızdihamı. büyük bir olasıh-
kla 18 mart perşembe günü cazın büyük isirrJennden, piyanist
Chick Corea ile yaşayacak. Corea. 18 martta 18.30 ve 21.30'da
olmak üzere iki konser verecek.
20 mart cumartesi
günü saat 19.00'da Ana-
dolu Oda OrkestrasTnın
şef Hikmet Şimşek yö-
netiminde. sobst Senrer
Ganiev eşliğinde verece-
ğı konser var. Konser
Salonu'nda 22 mart pa-
zartesi günü saat 19.00'-
da gitarda Carmelo
Marrinez eşliğinde Lu-
cero Tena'nın kastanyet
resitali, 27 mart cumar-
tesi günü aynı saatte
Çek Filarmoni Solistle-
ri'nin konseri, 29 mart
pazartesi günü AyşegSl
Sanca'nın piyano resi-
tali, 31 mart çarşamba
günü de Güişen Tatu-
Sevin Berk flüt-arp ikili-
sınin konseri izlenebilecek. Türkuaz Modem Dans Topluluğu'-
nun gösterileri de sürüyor. Topluluk. 7 ve 14 mart tarihlerinde
önceki repertuarlannda yer alan gösteriyle izeyeci karşısına çı-
karken, 21 vc 28 mart tarihlerinde Londra Kraliyet Balesi baş-
dansçılanndan Lesley Collierile Ashky Pagein koregrafılerini
üstlendıği yeni gösterileriyle etkinliklennı sürdürüyor.
Anna Caterina Antonacd